Güney Afrika Cape Town şehir yakınları

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları

Şehir gezinizde: Ümit Burnuna yolculuk yapmak isterseniz: False körfezi kıyısından ilerlediğinizde, mükemmel plajlar, balıkçı limanları, dağların ve okyanusun muhteşem manzarası ile dolu bir yolculuk yapabilirsiniz.

Şehir merkezinden yola çıkarken: Beach Road üzerinden güneye doğru ilerlediğinizde: Güney Afrika’daki en eski deniz feneri olan “Mouille Point Lighthouse” u görebilirsiniz.

Beach Road üzerinden ilerlediğinizde: ülkedeki en pahalı evlerin bulunduğu ve “Milyonerler Sırası” olarak isimlendirilen bölgeden geçersiniz. Bantry körfezindeki dinlenme tesislerini geçtikten sonra: yol, Twelve Apostles dağı etekleri boyunca ilerler.

Bu bölgenin güneyindeki kıyı şeridi, özellikle dalgıçlar tarafından tercih edilmektedir ve yol kenarında sıkça gemi enkazları görülmektedir. Ayrıca: yine yol kenarında el işi ve antika pazarı, mükemmel plajlar ve “Liandudno” isimli bir ilginç köy görülmektedir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Liandodno Beach

Liandodno Beach

Victoria Road yolu üzerinde bulunan popüler bir plajdır. 200 metre uzunluğunda sahil şeridi “Mavi Bayrak”lıdır. Yaz aylarında deniz genellikle güçlü akıntılar ve rüzgarlar ile sörfçülerin ilgisini çeker ama soğuktur.

Bu yüzden plaj genellikle güneşlenmek ve sundowners için kullanılır. Plajın sol bölümünde bulunan kayalık “Sunset Rocks” olarak bilinir. Plajın sağ bölümündeki “Logies Bay” burnu granit kayalarında çok sayıda mağara vardır.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Hout Bye Balıkçı Kasabası

Yola devam ettiğinizde “Hout bye” balıkçı kasabasına ulaşacaksınız.

Popüler bir turizm yeridir. Şehir merkezine 30 dakika uzaklıktaki burada yani körfezde: mükemmel bir yüzme plajı ve dünyanın en iyi balık ve cips servisi yapılan pitoresk limanı ile canlı bir sahil kasabası bulabilirsiniz.

Burası aynı zamanda, Cape Town kerevit endüstrisinin merkezi konumundadır. Kasabanın denizi soğuktur. Ancak yaz günlerinde nispeten pek fazla soğuk olmaz, çocuklar için idealdir.
Burada: balık pazarı ve deniz ürünlerinin sunulduğu harika restoranlar bulunmaktadır.

Ayrıca: hediyelik eşyaların satıldığı “Mariners Wharf”da ilginizi çekecektir. En taze deniz ürünlerini burada bulabilirsiniz. Burası, aynı zamanda Güney Afrika’nın ilk denizcilik limanı marketidir. 25 yıllık geçmişi olan bu mekanda 350 kişilik restoran ve bir deniz antika dükkanı bulunur. Özellikle sushi bar ve deniz ürünleri tatmanızı öneririm. Ve de mutlaka karides ve kalamar denemelisiniz.

“Duiker İsland” denilen adadaki foklar ve deniz kuşlarını görmek isterseniz: kısa bir tekne turu yapabilirsiniz.

Ayrıca: “Hout Bay Museum” ziyaret edilebilir. Müzede, Avrupalılar bölgeye geldiklerinde burada yaşayan avcı toplayıcı kavim “Strandlopers” ler hakkında bilgi almak mümkündür.
“Bay Harbour Market” lezzetli yiyeceklerden yerel ürünlere kadar birçok şeyin satıldığı bir yerdir.
“World of Birds Wildlife Sanctuary” (kuşların dünyası) denilen yerde ise, binlerce kuş dünyası ve yaban hayatı sakinlerini görebilirsiniz. Burada: geniş kuşhanelerde 3000’den fazla kuş bulunmaktadır.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları

Batı Cape’in manzaralı yollarından “Chapmans Peak Drive” istikametinde ilerlediğinizde: “Kommetjie” isimli küçük bir köye ulaşırsınız. Burası: özellikle su sporları ile tanınır ve sörf yarışmalarının birçoğu: buradaki “Long Beach” denilen yerde yapılır.

Buranın plajı her yaştan ve yetenekli sörfçüler için ideal koşullar sağlar, yani Cape yarımadasının en güzel sörf merkezidir. Tüm yıl boyunca her şekil ve büyüklükte dalgaları burada görmek mümkündür. Özellikle “Long Beach” Atlantik kıyısındaki en iyi sörf noktasıdır. Hafta sonları burası özellikle çok kalabalık olur.

Kıyıda: 1900’lü yıllarda, fırtınalı bir havada batan vapur enkazı bulunur. Kommetjie köyünden sonra: sarp kayalık tepeler boyunca ilerleyen yolda “Habeş Maymunları” dikkat çekecektir. Yol: “Simon Kasabası”na doğru gider. Bu kavşak noktasında: taş heykeller ve tahta oymalar satan tezgahlar göreceksiniz.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları STELLENBOSCH VE WİNELANDS

STELLENBOSCH VE WİNELANDS

Cape Town şehir merkezine yarım saatlik uzaklıkta bulunan bu bölge: üzüm bağları ve şarap tadım merkezleriyle ünlüdür.

Bu bölgeye yapılan turlara katılırsanız: hem lezzet ve hem de görsel olarak büyük keyif alabilirsiniz. Bölgede: çok sayıda restoran ve antika dükkanı, müzeler ve yapraklarını açmış asmaların parlak yeşil renklerini ve Koloni dönemi Felemenk tipi çiftlik evlerini görebilirsiniz.

Evet: Güney Afrika: dünya üzerinde Avrupalı olmayan en eski şarap üreticisi ülkedir ve burada üretilen şaraplar, tüm dünyada ilgi görür. Çünkü, buradaki yüzlerce üzüm bağında yaklaşık 4000 farklı çeşit şarap üretilir.

Stellenbosch ve çevresi: şarap endüstrisinin merkezidir. Riebeck: bu ülkede ilk asmaları diken dişi olarak bilinir ama 17. yüzyılda Fransa’dan buraya göçen Huguenot mültecileri, birliklerinde şarap yapımı kültürünü ve uzmanlıklarını da ülkeye getirmişlerdir.

Burada biraz önce söylediğim gibi binlerce şarap çeşidi olmasına rağmen, en revaçta olanı “beyaz” şaraptır. Ayrıca: rengi neredeyse mor olan “Pinotage” cinsi şarap ta tercih edilir. Buradan uygun fiyatla kaliteli şarap alabilir ve yıllarca beklettikten sonra lezzetinden bir şey kaybetmediğini görebilirsiniz.

“Stellenbosch Wine Route” (Şarap Yolu): Wineland civarında kurulan ve her biri farklı büyüklükteki üzüm bağlarını barındıran bölgelerin en eski ve en ünlüsüdür. Burada bulunan birçok üretim yeri: sattıkları şarapların tadımını sunmaktadırlar. Bu yol, yaklaşık 30 araziyi içermektedir. Bunlar arasında benim ilgimi çekenler “Murgenehof” denilen ve Merlet ve Cabernet Sauvignon gibi olağanüstü şarapların üretildiği yerdir.

Stellenbosch şarap çiftlikleri: Cape Town şehir merkezine 45 dakika uzaklıktadır. Bu en tanınmış şarap bölgesi ve ülkenin en beğenilen şarapları yapılan mahzenlere ev sahipliği yapmaktadır.

Şarap tadımı, mahzeni turları ve şarap çiftikleri doğal güzelliklerin görülmesi turu, bir gün veya daha fazla sürebilir. Bu nedenle yola çıkmadan önce nereye gitmek istediğinize karar vermeniz gerekir. Şarap mülklerinin çoğu, günümüzde: turistik odaklı hizmetler sunan, hediyelik eşya dükkanları ve restoranları haline gelmiştir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Franschhoek şarap rotası

Franschhoek şarap rotası

Bu vadideki ilk restoran: Fransız Hugenotsları zamanından kalmadır. Yani, burada göreceğiniz sokak kafeleri günümüzden 300 yıl önce yapılmıştır. Görkemli Franschhoek ve Drakenstein dağları fonda güzel bir görüntü yaratır. Ana caddede: antik mağaza, pastaneler, çikolatacı ve sanat galerileri yan yanadır.

Franschhoek, ayrıca yıl boyunca çeşitli zamanlarda: peynir, şarap ve zeytin festivallerine ev sahipliği yapar. Burada ana caddede dolaşarak şarap sitelerini ziyaret edebilir ve restoranların birinde yemek yiyebilirsiniz. Görülmeye değer şarap malikhaneleri şunlardır: La Motte, Boschendal, Chamonix, Cabriere.

 

Paarl&Wellington şarap rotası

Bölgedeki diğer mükemmel şarap çiftliklerinden bir dizi; Paarl ve Wellington alanlarından biraz daha uzakta bulunmaktadır.

Bu bölgede bulunan yollardan birkaç tanesini tercih ederek: kasabaları ve güzellikleri keşfedebilirsiniz. Özellikle: burayı ziyaret etmek isteyenlerin, asmaların yeni yaprak açtığı ve çok sayıda hasat etkinliğinin bulunduğu yaz aylarında veya sonbahar aylarında ziyaret etmelerini öneririm. Bölgede konaklama imkanları da bulunmaktadır.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Stelellenbosch Kasabası

 

Stelellenbosch Kasabası

Stellenbosch kasabasına ilk olarak 1679 yılında yerleşilmiştir ve Güney Afrika’nın en eski ikinci yerleşim yeridir. Ancak, kasaba günümüzde kalabalık bir üniversite kasabası olarak bilinir. Caddelerindeki “meşe” ağaçları nedeniyle, “meşe kasabası” anlamına gelen “Eikestad” ismiyle anılır.

Kasabanın “Dorp Street” caddesi üzerinde eski binalar görülür. Bunlardan özellikle ilgi çeken “Oom Samie de Winkel” (Sammy Amca’nın Dükkanı) dır. Burada; şaraplar, el işleri, sepet işleri, antikalar, danteller, kurutulmuş meyveler ve tarım aletleri doludur. Ülkenin en iyi restoranlarından bazıları buradadır. Bunlar arasında: Rust en Vrede, Ürdün ve Terroir dikkat çeker.

Kasabada: Rynevelt Street üzerinde “The Village Museum” denilen bir müze bulunur. Bu müze, kasaba sakinlerinin 300 yıllık yaşamlarından kesitler sunar.

Yine kasabada bulunan “Sasol Art Museum” ise: Stellenbosch Üniversitesinin sanat koleksiyonunu sergilemektedir. Ayrıca: yine aynı müzede tarih öncesinden kalma çeşitli nesneler sergilenmektedir. Bundan başka: kasabada badanalı Anglikan kilisesi ve zümrüt yeşili “Cape Hollandalı Çiftlik” ve 19.yüzyıl üniversite binaları görülür.

Stellenbosch her zaman kalabalıktır, çünkü dünyaca ünlü “Stellenbosch Üniversitesi” buradadır ve öğrenciler buraya hareket katarlar.
Kasabada: Strand Street üzerinde “Stellenryck Wine Museum”; şarap yapım tarihine adanmıştır.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları

BREEDE RİVER VALLEY VE LİTTLE KAROO

Breede nehri vadisi: Cape Town şehrinin batı bölümünün meyve ve şarap üretilen en büyük bölgesidir. Günümüzde, bölgede ağırlıklı olarak devekuşu görülür. Onun eti, yumurtası ve tüyleri için çiftlikler vardır. Bu yarı-kurak iklim mikro kilima etkisi yaratır: Karo şarap üreticilerinin işine gelir ve genellikle bereketli nehir kıyısında yetişen kaliteli üzümler ile muhteşem şaraplar yaparlar.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Ceres

Ceres

Bölgenin başlıca kasabası burasıdır. Adını: Roma verimlilik tanrıçasından almıştır. Ceres: Wineland merkezinden sadece 150 km uzaktadır ve buraya 90 dakikada ulaşılır. Vadi: Güney Afrika’da en iyi yaprak döken meyve üretim merkezidir. Ayrıca: taze ve kurutulmuş meyve, meyve suları ve doğal kaynak suyu bulunmaktadır. Özellikle: şeftali, nektarin, elma, kayısı, armut ve kiraz yetiştirilir ve Aralık-Nisan ayları arasında yol boyunca meyve bahçeleri ve meyve paketleme yerleri görülür.

Öte yandan: burada macera yaşayabilirsiniz. Çünkü: burada yüzlerce yıl önce “San” ve “Khoi” kabileleri yaşamıştır. Kış aylarında, buradaki dağlar genellikle karla kaplıdır ve burası küçük bir İsviçre olarak anılır. Kayak ve kar aktiviteleri yapılır.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları

Worcester denilen yerden gelen yol, Ceres kasabasından geçer ve Little Karo denilen yere ulaşır. Yol boyunca; buranın ilk yerlilerinden olan “San” kültürüne ait kaya resimleri ve devekuşu çiftlikleri görülür. Ayrıca, yine yol üzerinde: buğday tarlaları, üzüm bağları, meyve bahçeleri ve görkemli dağlar görülür.

Worcester üzüm bağları: Güney Afrika şaraplarının yaklaşık dörtte birini üretmektedir. Burada: bir müze bulunmaktadır. Worcester kasabası: Overhex ve langeberg dağlarının eteklerinde kurulmuştur. Burası 90.000 kişilik nüfusu ile Breede River vadisinin en büyük şehridir ve 1820 yılında kurulmuştur. Kasaba, biraz önce de söz ettiğim gibi, ülkenin en büyük şarap üretim alanıdır. Kasaba şaraplık ve sofralık üzüm çiftlikleriyle çevrilidir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Kleinplasie Open Air Museum

Kleinplasie Open Air Museum

Worcester, Breede River Valley bölgesindedir.
Cape Town çiftliklerindeki gündelik hayat: o dönemin kostümlerini giymiş çalışanların yaptıkları günlük faaliyetleri (üzüm çiğnemek, açık havadaki fırında ekmek pişirmek, mum yapmak, at nallamak gibi) burada yaşayan müzede ziyaretçilere sergilenilmektedir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Kleinplasie Reptile World-Sürüngen Dünyası

Kleinplasie Reptile World-Sürüngen Dünyası

R60-Robertson Road.Worcester başlangıcı, Kleinplasie adresindedir.
Müzenin hemen yanında bulunan bu mekanda: bir çok timsah türü, yılan ve kaplumbağa bulunmaktadır. Burada: yılan gösterileri sunuluyor. Ama, bu gösterilere katılan yılanlar, Afrika’nın en korkulan yılanlarıdır.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Karo National Botanical Garden-Ulusal Botanik Bahçesi

Karo National Botanical Garden-Ulusal Botanik Bahçesi

Bahçe, Capa Town şehir merkezine 120 km uzaklıktadır.
Roux Street üzerindedir ve burada: Little Karo’nun yarı çöl ikliminde yetişen bitkiler boy göstermektedir. Bahçede 400 civarında kaktüs türü kendi kendine yetişmiştir. Bunlardan 300 tür: nadir bulunur, nesli tükenmektedir ve koruma altındadırlar. Evet bu çöl bahçesi 11 hektardır.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Oudtshoorn

Oudtshoorn

Cape Town şehir merkezine 351 km uzaklıktadır.
Burası devekuşu yetiştiriciliğinin merkezidir. Karao bölgesinin havası ve iklimi: bu büyük ve uçamayan kuşları yetiştirmek için çok uygundur ve onların en sevdikleri yiyecekler burada yetişmektedir.

Bunlar: düşük kolestrollü etleri için yetiştirilirler. İlaveten: derisinden giysi ve ayakkabı yapılır. Yumurtaları da çok lezzetlidir ve boyanıp hatıra eşya olarak da satılmaktadır. Bölgedeki birçok devekuşu çiftliği halka açıktır.

Bu çiftlikleri ziyaret edebilir: kuşları yumurtadan çıkarken görebilir, civcivleri sevebilir ve yetişkinleri tüyleri yolunurken izleyebilirsiniz. Hatta: devekuşu eti yiyebilir, devekuşu derisinden yapılmış ürünler satın alabilirsiniz.

Bölgedeki devekuşu endüstrisi: 1880’li yıllarda başlamış ve I. Dünya Savaşının sonuna kadar altın çağını yaşamıştır.

19.yüzyılın sonlarında: modaya düşkün kadınlar: boyun kürkleri ve şapkaları için devekuşu tüyü kullanmaya başlayınca: devekuşu tüyleri çok değerli hale gelmiş ve fiyatları hızla yükselmiştir. Sonuçta ise: Outdshorn civarındaki devekuşu çiftliklerinin sahipleri kısa sürede zengin olmuşlardır. Bu tüy milyonerleri: kazandıkları servetin hırsıyla savurgan bir hayat tarzına kapılmışlar ve hatta: Johannesburg şehrindeki altın ve elmas madencileriyle yarışır hale gelmişlerdir.

O dönemde, kendileri için: bugünde bölgede görülebilen muhteşem saray konutları yaptırmışlardır. High Street üzerinde bulunan “Le Roux Konağı” bunların en güzel örneğidir. Ancak: I. Dünya savaşı sırasında, devekuşu tüyleri modasce geçince: piyasa olağanüstü bir şekilde darmadağın olmuş ve tüy milyonerlerinin çoğu yoksulluğa sürüklenmiştir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları CP.Nel Museum

CP.Nel Museum

Baron Van Rhode Street üzerinde bulunan bu müzede: devekuşu endüstrisinin gelişimi anlatılmaktadır. Müzenin bulunduğu kumtaşı bina 1907 yılında Erkek Lisesi olarak açılmıştır. Victoria sömürge mimari tarzını yansıtmaktadır.

30 metre yüksekliğindeki kule ila taçlandırılmış ve korint süsler ile dekore edilmiştir. Merkezi saat kulesi, her iki tarafından cephesi simetrik olarak tasarlanmıştır. 1972 yılında CP Nel Müzesi resmen eski okul binasında açılmıştır. 1980 yılında bina “Milli Anıt” olarak ilan edilmiş, koruma altına alınmıştır.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Cango Wildlife Ranc

Cango Wildlife Ranc

Outdshoorn’un 3 km kuzeyindeki bu alan: Afrika yaban hayatındaki nadir hayvanların (aslan, jaguar, timsah, yılanlar, kara kaplumbağaları gibi) yetiştirilme alanıdır. Burayı ziyaret ederseniz, dünyanın en büyük kedilerini görebilirsiniz.

Burada: bir Nil timsahı ile dalış yapabilir veya vücudunuza bir python yılanı dolayabilirsiniz. Çünkü: burada sürüngenlere ve hayvanlara ait 47 değişik tür bulunmaktadır. Kaplan yavrularını, çita yavrularını kucaklayabilirsiniz.

 

GARDEN ROUTE

Garden Route: Masa dağı sayılmaz ise, Batı Cape bölümünün en iyi bilinen, tanınan ve tercih edilen turistik yeridir. Bu yüzden özellikle tatil sezonunda çok kalabalıktır. Burası bir bahçeden öte: daha çok ormanlık alandır.

Garden Route ismi: Hint Okyanusunun kıyı şeridinin arasında uzanan, yokuşlu tepeleri kaplayan gür bitkilerden gelmektedir. Bu kıyı şeridi: Cape Town şehir merkezinin 400 km doğusundaki “Mossel” körfezinden başlayıp 190 km doğudaki “Storm” nehrine kadar uzanmaktadır.
Bölgenin önemi: doğal zenginliklerinden kaynaklanmaktadır. Buradaki kıyı kasabaları, mükemmel göller, lagunlar ve nehirlerden geçen yollar muhteşem ilgi çekmektedir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Mossel Bay

Mossel Bay

Cape Town ve Port Elizabeth arasındaki bu alan: dünyaca ünlü Garden Route bölgesinin bir kıyı köyü ve limanıdır. Bu popüler tatil beldesi: Hint Okyanusunun ferahlatıcı suları ile çevrilidir. Tüm yıl ılıman iklim görülür.

1488 yılında Bartholomew Dias: St Blaize körfezine demir attı. Bu kasaba daha sonra: yün, hardal sarısı ve devekuşu tüyleriyle yoğun bir ihracat limanı olarak gelişmiştir. Şehirde çok güzel tarihi binalar bulunmaktadır.

1601 yılında Hollandalı denizci ve midye toplayıcısı Paulus van Caerden: Mossel Bay kasabasını değiştirmiştir. Günümüzde: Mossel Bay’dan toplanan midye, dünyanın en iyileri arasındadır.

Zengin tarihiyle orantılı olarak şehirde birçok müze vardır.

Denizcilik Müzesinde: bölgenin ilk keşfedildiği gün ve gemiler üzerinde duruluyor. Bartolomeu Diass Caravel: etkileyici yaşamı anlatılıyor. O, 1488 yılında Mossel Bay içine açıldıkları gemi, yol haritaları, gemi modelleri bulunuyor.

Bir başka müze “Granery” Müzesidir. Burada: bölgede bulunan yabani çiçeklerin taze örnekleri, bir ekranda gösteriliyor.

“Shell Museum”: midye kabuklarının çok geniş bir koleksiyonunu barındırmaktadır.
Kültür ve Tarih Müzesi: tarihin çeşitli dönemlerini kapsayan bölgenin tarihsel önemi ve çeşitli aletler sergileniyor.

Bu müzeler dışında, şehirde: Munrohoek evleri ve Shirley binaları da gezilebilir.
En popüler yerlerden biri, 800 yaşında olduğu tahmin edilen ve bir ulusal anıt ilan edilerek koruma altına alınmış olan “Postane” dir. 1500 yılında, Milkwood ağacı altında, geçen gemilerin personeli buraya mektuplarını bırakıyorlarmış. Mektuplar, günümüzde müzede görülebilmektedir.

Mossel Bay: su sporları tutkunları için bir cennettir. Burada: geniş spor tesisleri yanı sıra gol, squash, teniz, bungi, köprü dalış, ısıtmalı kapalı havuz, at sürme gibi etkinlikler de yapılabilir. Ayrıca: köpekbalığı kafesiyle dalış, gemi batıklarına dalış, şnorkel dalışları gibi adrenalin kaynaklı faaliyetler de görülür.

 

Mosselbay Wilderness National Park

Wilderness köyü: park alanının başlangıcıdır. Park alanı: 2500 hektarlık bir alanı kapsar, kıyı şeridi boyunca 29 km uzanır. Bu alanda: beş nehir, beş göl ve gür ormanla bulunmaktadır. Bu alanda: 250 farklı kuş türü barınır ve bunların 79 tanesi su kuşudur.

 

Goukamma Nature and Marine Reserv-Goukama Doğa ve Deniz Hayatı Koruma Bölgesi

Sedgefield’den çıktıktan sonra Buffel körfezine doğru yönelirseniz, buraya ulaşırsınız. Burası: muhteşem dokunulmamış bir plaja sahiptir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Goukamma

Goukamma

Burada bir tatlı su gölü vardır ve oltayla balık tutmak isteyenler tarafından yoğun tercih edilir. Bölge yaklaşık 200 kilometre karelik alanı kaplar. Bu büyük alanda: zengin yaban hayatı görülür. (özellikle balık kartalları, Afrika siyah deniz saksağanları, maymunlar, su samurları, firavun fareleri) Denizde de yunuslar ilgi çekmektedir. Üreme mevsiminde ise, güneyden gelen balinaların göçü izlenir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Knysna Garden Route

Knysna Garden Route

Mossel körfezinin 102 km doğusunda ve Cape Town şehir merkezine 5 saatlik uzaklıktadır. Burası da turistler tarafından tercih edilir. Konaklama için uygun yerler bulunur. Ancak, burada plaj yoktur.

Knysna bir Khoi kelimesinin türetilmesiyle bulunmuş olup, “odun yeri” anlamına gelir. 1804 yılında Kral George III’ün gayrimeşru oğlu George Rex, buraya gelerek lagün kıyısında Melkhoutkraal olarak bilinen gayrimenkulü satın almış ve tüm ailesiyle birlikte Knysna yerleşmiştir.

Knysna: yemyeşil ormanları ve huzurlu lagün kıyısı ile Cape Coast bölgesinin en iyi bilinen tatil yerlerinden birisidir. Denizi halice bağlayan lagün ağzını koruyan iki kumtaşı uçurum ilgi çekmektedir. Lagün kıyısındaki istiridye tesisi, dünyanın sayılı yerlerinden birisidir ve Knysna istiridyeleri dünyanın en lezzetlileridir.

Queen Street Millwood evi müzesi: şehir tarihine ilişkin nesneler barındırır ve George Rex’e ait objeler bulunmaktadır.

Öte yandan: burada Güney Afrika’nın en büyük yerli ormanı bulunur. Orman son derece yoğundur.

Çok eğlenceli orman alanında yürüyebilir, Jubilee Creek denilen 1885 yılında altın bulunan alanda sakin ve güzel bir piknik yapabilir, Buffalo Bay kıyısında yüzebilirsiniz.
Main Street üzerinde “Knysna Museum” bulunmakta olup, müze: Güney Afrika’nın ilk oltayla balık avlama müzesidir.

Kasabada sokak pazarlarında ve Main Street üzerinde sıralanan tezgahlarda satılan el işleri ve ormanın kereste ağaçlarından ustalıkla yapılmış parçalar satın almak mümkündür.
Kynsna rıhtımından çevreye yapılacak geziler çok popülerdir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Tsitsikamma National Park

Tsitsikamma National Park

Tsitsikamma National Park: Garden Route Milli Parkının üst bölümünde yer almaktadır. Burası: doğal Storms River ağzı, sarp kıyı şeridi, antik orman ve günümüzde geliştirilmekte olan kültürel siteleri içerir.

Burada: nesli tükenme tehlikesi altında olan kuş türleri ve antilop gibi hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır.

Ayrıca: kereste ormanları, havuzlar, mercan resifleri, kumullar, uzun ve kumlu plajlar, vadiler, şelaleler ve yürüyüş parkurlarıyla doludur. Dünyanın en yüksek burgee-juumping yeri de buradadır. “Bloukrans” köprüsünden atlayacak olanlar yaklaşık 216 metre aşağıya düşmektedirler.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Hermanus

Hermanus

Cape Town şehir merkezinden 1 saat uzaklıktaki (110 km. dir) bu bölge: dünyada karadan balina gözlenen en iyi yer olarak bilinir. Balinalar: gözlem yerlerine yalnızca 30 metre uzaktan geçerler. Burası: balinalar dışında muhteşem manzarası ile de ilgi çeker. Yani, burası balina mevsimi olmadığında da görmeye değerdir.

Hermanus sokaklarında gezinirken: “varek” denilen borunun sesi ile balinaların göründüğü anons edildiğinde şaşırmayın. Whale Crier denilen balina müşaviri: bu işle görevlidir ve balinalar göründüğünde, bu yerel boru sesi ile kasaba halkına ve ziyaretçilere işaret verir.
Başlangıçta bir balıkçılık ve balina avcılığı köyü olan Hermanus: günümüzde popüler bir tatil yeridir.

Balinalar, günümüzde turizm açısından kasabanın gelirine olumlu katkıda bulunmaktadırlar. Kasabada bulunan “Old Harbour Museum” balina avcılığı endüstrisinin tarihi süreç içindeki öyküsünü anlatmaktadır. Burada: denizdeki balinaların gizemli şarkıları: sonarlar ve şamandıralar aracılığı ile müzenin içine iletilmektedir.

 

BATI KIYISI VE CEDERBERG

Cape Town şehrinin batı kıyısı: Garden Route veya Wineland kadar eğlenceli ve gösterişli değildir. Atlantik okyanusu, bu bölgeye muhteşem güzel bir kıyı şeridi yaratmıştır. Bu kıyı şeridinde ise: göçmen balinalar, harika deniz kuşları ve zengin deniz ürünleri bulunan restoranlar görülmektedir.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Darling Kasabası

Darling Kasabası

Cape Town şehir merkezine 75 km uzaklıktadır. Burada özellikle “Butten Museum” (Tereyağı Müzesi) ilgi çekmektedir. Ayrıca, yine bu kasabada 1916 yılından bu yana “İlkbahar Çiçek Gösterisi” şenlikleri düzenlenmektedir. Darling: muhteşem kır çiçekleriyle tanınır.

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları West Coast National Park-Batı Kıyısı Ulusal Parkı

West Coast National Park-Batı Kıyısı Ulusal Parkı

Burası: milyonlarca su kuşunun barındığı bir yer olarak önem kazanmaktadır. Bunlar arasında: pelikanlar, siyah deniz saksağanları, yağmur kuşları ve filamingolar bulunur. Parkın güney tarafında ise: Potsberg Narue Reserve bulunur ki, burada ilk baharda muhteşem kır çiçekleri açarlar.

Biraz ileride ise: Vasgo da Gama’nın 1497 tarihinde, Baharat Yolunu bulmak için çıktığı yolculukta, burada karaya çıktığı yer olan St.Helena körfezi bulunmaktadır ve olayın anısına buraya basit bir anıt taş dikilmiştir.

Güney Afrika Cape Town Banliyöler

Güney Afrika Cape Town Banliyöler

Cape Town şehrinin banliyöleri: şehir merkezinden yalnızca 15-20 dakika uzaklıktadır. Banliyöler içinde gezinti yaptığınızda: zengin-fakir arasındaki günümüzde de sürmekte olan bölünmüşlüğü hemen anlayabilirsiniz.

Banliyölerin doğusunda: Afrikalı ve Melezlerin “Cape Flats” denilen kasvetli gecekondulardaki çok pis koşullarda süren hayatlarını görebilirsiniz. (Burayı gezmek isterseniz, kesinlikle rehberli turlara katılmanızı ve asla yalnız gitmemenizi öneririm)

Diğer banliyöler ise, genellikle şehirdeki zenginlerin yaşam tarzlarını görmek açısından ilginçtir.

 

GÜNEY BANLİYÖLERİ

Cape Town şehrinin: güney banliyöleri gayet lükstür.
Masadağı eteklerinden: False körfezine kadar uzanan bu bölgede: alışveriş yerleri, restoranlar, eğlence merkezleri, güvenli mahalleler, mükemmel oteller ve konukevleri bulunur.

Yaz aylarında: burada, değişik mekanlarda akşamları açık hava konserleri düzenlenmektedir. Her ne kadar güney bölümler iklim açısından daha yakıcı olsa da çoğu zaman hafif bir rüzgar esmektedir. Öte yandan: şehrin bu bölgesinde at arabası gezintileri de düzenlenmektedir.

Güney Afrika Cape Town Banliyöler Kirstenbosch National Botanical Garden

Kirstenbosch National Botanical Garden

Rhodes Drive, Newsland bölgesindedir.
Şehri ziyaret ederseniz, burayı mutlaka görmenizi öneririm. Burada birkaç saat mükemmel zaman geçirebilirsiniz. Giriş ücretlidir. Yeşitkinler için 45R, öğrenciler için 25R ve 6 yaş altı çocuklar ücretsizdir.

Bahçe alanı: 2004 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır ve bu listeye alınan dünya üzerindeki ilk botanik bahçesidir.
Newland banliyösünün güneyindeki burası, dünyanın en ünlü botanik koleksiyonlarına sahip olmasıyla önem kazanmaktadır.

Masa dağının doğu yamaçlarındadır. 528 hektarlık arazinin 36 hektarlık bahçesinde: hayvan ve kuşların yanı sıra çeşitli doğal orman ürünleri bulunmaktadır.

Bahçe: 1913 yılında Profesör Henry Pearson tarafından kurulmuştur ve dünyanın ilk botanik bahçesidir.

Bahçe alanı ise: Cecil Rhodes tarafından ülkeye miras bırakılmıştır. Bu muhteşem bahçelerde, olağanüstü bitki çeşitliliği vardır. Söylenenlere göre, burada 7000 yerli yabani bitki çeşidi bulunduğu belirtiliyor.

Bahçelerde: bir restoran ve kafe ile birlikte tohum, bitki ve kitap satılan bir fidanlık bulunmaktadır.

Güney Afrika Cape Town Banliyöler Kirstenbosch Craft Market

Kirstenbosch Craft Market

Kirstenbosch garden ana giriş kapısının tam karşısındadır.

Burası bir elişi pazarıdır. Her ayın son Pazar günü kurulur. Pazar günü saat: 09.00-15.00 arasında açıktır.

Satışa sunulan malların kalitesi “Botanik Topluluğu” tarafından denetlenir. Malların el yapımı olması ve ayrıca malları yapan kişinin de pazarda bulunması zorunludur. Tezgahlarda: boncuk ve seramik işi, giyim eşyası, heykeller ve çok güzel ve lezzetli yiyecekler satılmaktadır.

Toplamda burada 180 üretici bulunduğu söyleniyor. Burada bulunan taş kulübede kredi/banka kartı kullanma imkanı sunuluyor. Yani alışveriş için yanınızda nakit para bulunması gerekmiyor.
Buraya yolunuz düşerse özellikle, % 100 pamuklu “kikoy pareo havlu” satın almanızı öneririm. İki yönlü bu havlunun bir tarafı, parlak kikoy’dur.

Güney Afrika Cape Town Banliyöler Constantia
Güney Afrika Cape Town Banliyöler Constantia

 

Constantia

Güney banliyölerinin en önemli bu yeri: Masa dağı ile Constantiaberge dağları arasındaki yamaçlardadır. Şehir merkezine sadece birkaç dakika uzaklıktadır. Cape Town şehrinin gizli kırsal bölgesini burada keşfedebilirsiniz.

False körfezi manzarasının izlenebildiği mekan: Güney Afrika’nın şarap endüstrisinin doğduğu yer olarak bilinir.

1685 yılında; Cape Town valisi Simon Van der Stel: kendisine Hollanda-Doğu Hindistan Kumpanyası tarafından verilen bu bölgeyi kendisine bir çiftlik arazisi olarak seçmiş ve üzerine malikanesini kurmuştur.

Valinin buraya yerleşmesi üzerine, şehrin diğer üst düzey kişileri de kendisini izlemiş ve Constantia denilen bu bölge: şehirdeki zenginlerin yerleştiği ve mükemmel mimari stili ile yapılan yapıların olduğu bir yer haline gelmiştir. Arazinin ismi ise, valinin kızının isminden gelmektedir.

Buradaki ilk üzüm bağları da: vali Stel tarafından 1685 yılında dikilmiştir. 1712 yılında, Valinin ölümünün ardından, arazi üçe bölünüp satılmıştır. İlk bağların dikilmesinin ardından 1709 yılında burada 5630 litre şarap üretilmiş ve özellikle bunlar Avrupa’da ünlü olmuştur.

Valinin köşkünün de bulunduğu alandaki en büyük parça: Groot Canstantia tarafından alınmış ve buraya aktif bir şarap imalathanesi kurulmuştur.

Bu şarap imalathanesi, takip eden süreçte, 1925 yılında yangında zarar görmüş, ancak ardından onarılmıştır.

Günümüzde: modern mahzen turları düzenlenmekte olup, bu turlarda şarap tadımı yapılmaktadır.

Ayrıca: mahzende bir müze bulunmaktadır. Müzede; Anton Anreith tarafından yapılmış: üçgen bir alınlık ilgi çekmektedir. Eski ahırlarda ise şık bir restoran bulunmaktadır.

“Groot Constantıa” şarap tadım turu: 300 yıldır üretimi yapılan şarap tadım turuna katılmak için, kişi başına 30R ücret ödemek gerekir ve her gün saat: 09.00-17.30 arasında bu turlar düzenlenir. Bu tura katılmak için rezervasyon yaptırmak gereklidir.

Simon van der Stel: tarafından 300 yıl önce inşa edilen etkileyici ev: 1790’lardaki haliyle yeniden inşa edilmiştir. Evin içinde 1927 yılında İngiliz Alfred tarafından bağışlanan eski cape mobilyaları bulunmaktadır.

 

KUZEY BANLİYÖLERİ

Bu bölge “Woodstock”ta başlar. Burası: eskiden Melez işçi sınıfının yaşadığı bir yer olarak biliniyor. Günümüzde ise, buradaki binalar yenileniyor ve şehrin genç profesyonelleri buralara geliyorlar. Yerel kafeler ve barlar: sanatçıların mekanı olmuştur.

Güney Afrika Cape Town Banliyöler Irma Stern Müzesi

Irma Stern Müzesi

Cecil Road, Rosebank adresindedir.
Müze, Pazar günleri hariç, saat: 10.00-17.00 arasında açıktır ve giriş ücreti olarak yetişkinler 10R, emekli ve öğrenciler 5R ödemek zorundadırlar.

Güney Afrika’nın bu ünlü sanatçısı (1894-1966) bir zamanlar: burada 4 yıl yaşamıştır ve yaşadığı ev: günümüzde müze olarak ziyarete açıktır. Zanzibar kapısı, boyalı ve canlı renklere sahip mobilyaları ile ev: sanatçının yaşam tarzını ve kişiliğini yansıtır.

Stern: Afrika sanatına Avrupa izlenimciliği getirmesiyle tanınır.

1971 yılında kurulan müzede sergilenen koleksiyon: sadece onun eserleri değil, aynı zamanda seyahatlerinde buraya getirdiklerini de içerir. Üst katta: çağdaş Güney Afrika sanatçılar tarafından kullanılan ticari bir galeri vardır.

Güney Afrika Cape Town Banliyöler Rosebank

Rosebank

Kuzey banliyölerinin önemli bir merkezidir.

Burası: 3 ayrı banliyö olanına ayrılmıştır. Yaygın “Rosebank köyü” olarak bilinen orta kısmı, Liesbeek Parkway demiryolu hattının doğu ve Durban Road kuzeyidir.

Line denilen yukarı Rosebank bölümü: büyük ölçüde öğrenci konutlarından oluşmaktadır. Cape Town üniversitesi personeli ve öğrencileri için: bu bölgede otel, apartman blokları ve evler bulunmaktadır. Bu alan akademik ve öğrenci merkezidir. Zaten Rosebank özellikle öğrencilerin ebeveynleri için bir yatırım olarak bilinir.

Baxter tiyatrosu, orta kampus alanında bulunur.

Bölgenin güneyindeki “Rondebosch” denilen yer: Cape Town Üniversitesi ve zarif 19.yüzyıl binalarıyla dikkati çeker.

Güney Afrika Devlet Başkanının konutu da buradadır.

Güney Afrika Cape Town Banliyöler Baxter Theater Complex

Baxter Theater Complex

Main Road, Rondebosch adresindedir.
Şehrin önemli sanat merkezlerinden biridir. 1977 yılından bu yana: Cape Town Üniversitesi Baxter Tiyatro Merkezi olarak kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.

Burada: prova odaları, ofisler, restoran ve barlar ile etkileyici bir fuaye bulunmaktadır. Yapı: 1976 yılında inşa edilmiştir.

Tiyatro: Rondebosch öğrenci alışveriş merkezine yürüme mesafesindedir.

 

BATI BANLİYÖLERİ

Bu bölge: kriket ve rugby spor birliklerinin merkezi ve uluslar arası kriket ve rugby maçlarının yapıldığı alan olan Norwich Parkın bulunduğu bölgedir.

Buradaki banliyö “Newlands” olarak isimlendirilir ve biraz önce söylediğim gibi spor meraklıları burayı tercih ederler.

Güney Afrika Cape Town Banliyöler South African Rugby Museum

South African Rugby Museum

Portswood House, V&A Waterfront adresinde bulunan, burası dünyanın en geniş rugby müzesidir. Giriş ücretlidir ve yetişkinler için 50R, öğrenciler için 30R ücret ödemek gerekir.
Müzede sergilenen eserler: 1890’lı yıllara kadar gider. Öte yandan, burası, ülkenin ulusal takımı “Spirgbooks”a adanmıştır.

Müze ziyaretçileri Güney Afrika rugby tarihinin açılımını izleyebilirler. 60’dan fazla görsel ve işitsel görüntüler, kupa, formalar, bot ve diğer hatıra nesneler sergilenir. Rugby: bu ülkede 1891 yılından bu yana oynanan popüler bir oyundur. Güney Afrika takımı: 1995 ve 2007 yıllarında, iki kez Rugby Dünya Kupasını kazanmıştır.

Güney Afrika Cape Town Banliyöler Josephine Mill

Josephine Mill

Newlands bölgesindedir.
Yine Boundary Road üzerinde, çalışan ve Cape Town şehrinin tek su değirmenidir.
Değirmen 1818 yılında inşa edilmiş ve 20.yüzyıl başında terk edilmiştir. Ancak: Cape Town Historical Society çalışmaları sayesinde, restore edilmiş ve bir kez daha işlevini sürdürmeye başlamıştır.

Günümüzde: demir çarkı ile, Josephine Mill: yine taze öğütülmüş un yapmaktadır.

Josephine Değirmen Müzesi alanında: taş öğütme işlemine ait sergi bulunmaktadır. Değirmen dükkanında: üst kalitede yapılmış un, yerel olarak yetiştirilen buğday ve kenevir çuvallar içinde satılan doğal ve organik ürünler satılıyor. Ayrıca: yine dükkanda taze pişmiş ekmek ve ev yapımı reçeller satılıyor.

Buranın çay bahçesinde ise, yaz dönemi boyunca konserler düzenlenmektedir.

Güney Afrika Cape Town Masa Dağı Ulusal Parkı

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları

Güney Afrika Cape Town Alışveriş

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez

Cape Town küçük bir yerdir ve tarihi veya ilgi çekici yerlerin birçoğu, birkaç saatlik yürüyüş mesafesindedir. Bir günlük zaman ayırırsanız, şehri gezmiş-tanımış olabilirsiniz. Yolunuzu bulmanız kolaydır.

Tarihi şehir merkezindeki gezimize “Castle Street” caddesinden başlıyoruz. Burası: şehrin merkezinde yer almaktadır. Caddede: sokak mağazaları, cafe, bar, pub, kulüp ve restoranlar bulunur.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez CASTLE OF GOOD HOPE

CASTLE OF GOOD HOPE

Castle Street üzerindedir. Kaleye giriş ücretlidir. Yetişkinler 30R, emekliler 15R, Çocuklar 15R ödemek zorundadırlar. Kale kapısı her gün saat: 09.00 da açılır ve saat 16.00 da kapanır. Kale: 1936 yılında “Ulusal Anıt” ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Kale yapıldıktan sonra herhangi bir saldırıya uğramadığından sağlam olarak günümüze gelmiştir.

Güney Afrika’nın en eski Avrupa yapısıdır. Günümüzde görülen bu yapı: 13 yıllık bir sürenin sonunda 1679 yılında bitirilmiş ve Hollanda-Doğu Hindistan Kumpanyasının bir deniz ikmal merkezi olarak Jan Van Riebeeck tarafından yapılan ahşap kalenin yerini almıştır. Ahşap kale: 1652 yılında denizden herhangi bir saldırıya karşı korunmak için yapılmıştır ancak 1665 yılında terk edilmiştir. O dönemde yapılan kale: Avrupa’da yapılan diğer kaleler gibi beşgen yapılmıştır.

Bu büyük ve beş köşeli ve herhangi bir mimari değeri olmayıp, yalnızca tarihi önemi olan şato: 150 yıl boyunca şehrin: sosyal, ekonomik ve idari hayatının merkezi olmuştur.

Günümüzde de, bir aktif askeri birliğin merkezi konumundadır ve özellikle: turistler her öğlen zamanında buradaki nöbet değişim törenini izlemeyi tercih ederler.

Bina: “Anton Anteith” yapımı olan muhteşem heykellerin bulunduğu kat balkonu ile dizayn edilmiştir.

Binada yapılan turlarda: işkence odası, silah deposu ve zindan gezilmektedir. Ayrıca: avluda güzel bir restoran bahçesi bulunmaktadır.

Kalede: 3 müze bulunmaktadır. Bunlar

Military Museum

Burada bulunan koleksiyon: Hollanda-Doğu Hindistan Kumpanyasının şehirdeki ilk yıllarını anlatır. Müze: Güney Afrika’nın en eski binasında yer almaktadır. 1936 yılında müze binası “Ulusal Anıt” ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Askeri Müze: 1 Ağustos 1995 tarihinde açılmıştır. Müzenin teması Cape şehrinin askeri geçmişidir. Müzenin kılıç koleksiyonu, ülkenin en tartışılmaz ve etkileyici koleksiyonudur. Müzede ayrıca: Cape Town Millitary Tattoo bulunur.

Secund’s House

Burası: eskiden vali yardımcısının konutu olarak kullanılmıştır ve buradaki odalar 16. ve 17. yüzyıl tarzında mobilyalarla döşenmiştir.

Governor’s Residence

Orijinal balkon: 1786-1790 yılları arasında; 1695 yılındaki haliyle yeniden inşa edilmiştir. Alınlığında Alman heykeltıraş Anton Anreith tarafından yapılmış kabartma bulunmaktadır. Bu balkondan; burunda bulunan askerler, köleler ve sivillere duyurular yapılmıştır. Şehre gelen resmi ziyaretçiler burada karşılanır zaten ismi de bundan gelmektedir.

Bu balkon: Cape Town şehri için özel öneme sahip tabloların ve mobilyaların bulunduğu ünlü William Fehr koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır. Koleksiyonda ilaveten: yağlı boya tablolar, antika çini ve porselenler bulunur.

Bunlar: işadamı William Fehr tarafından, Güney Afrika hükümetine bağışlanmıştır. Bu koleksiyon Cape kolonisinde yaşam tarzı ve erken yerleşimcilerin yaşamları hakkında bilgi verir.

Kalenin hemen karşısında büyük bir alan bulunuyor.

 

GRAND PARADE

Nelson Mandela’nın ilk konuşmasını dinlemek üzere, buraya yüz binlerce insan toplanmıştır. 14 Eylül 1989 tarihinde ırkçılığa karşı en büyük gösteri burada yapılmıştır ve ertesi yıl Nelson Mandela serbest bırakılmıştır.

Belediye binası önündeki bu mekan: Güney Afrika 2010 FIFA Dünya Kupası sırasında insanların toplandıkları yer olarak bilinir. İnsanlar burada bulunan dev ekrandan: dünya kupası maçlarını izlemişlerdir. Eskiden askeri geçit törenleri burada düzenlenirmiş.

Günümüzde, burada haftanın Çarşamba ve Cumartesi günleri: açık hava pazarı kurulmaktadır. Satıcılar tarafından yeni ve ikinci el giysi satılan burada, aynı zamanda kızarmış balık ve çiçek kokusu da duyulur. Haftanın diğer günlerinde burası büyük bir park yeridir.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez City Hall

CİTY HALL

Darling Street’dedir.
Yapı: 1905 yılında İtalyan-Rönesans mimari tarzında yapılmıştır. Şehrin Viktoria tarzında son kumtaşı yapılarından birisidir. Cape Town şehrinin en ikonik binalarının başında gelmektedir.

Klasik Darling Street caddesine cephesi ve Londra şehrindeki Big-Ben kulesine benzeyen kulesi ilgi çeker. Özellikle: mermer cephesi büyük ilgi çeker, çünkü bu cephe İngiliz sömürge tarzı ve İtalyan Rönesans özelliklerini birleştirir.

Yapıdaki gösterişli vitray pencere: İngiltere kralı Edward VII ve Kraliçe Alexandra için adanmıştır. Günümüzde burada: “City Library” yani “Şehir Kütüphanesi” ve “Cape Town Symphony Orchestra” bulunmaktadır.

Binaya girdikten sonra: güzel mozaik zeminler, eski vitray pencereler ve mermer bir merdiven bulunmaktadır.

Nelson Mandela: 27 yıl hapis geçirdikten sonra, Şubat 1990 tarihinde City Hall balkonundan, 250.000 kişiye hitap etmiştir.

City Hill, aynı zamanda: burada düzenli konserler düzenleyen dünyaca ünlü Cape Filarmoni orkestrasına ev sahipliği yapmaktadır. (Sanırım bu orkestra her hafta Perşembe günü, burada oditoryumda konser veriyor) Öte yandan: şehir kütüphanesi de buradadır.

Darling Street boyunca yürürseniz, bu kez karşınıza başka bir cadde çıkacaktır.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez ADDERLEY STREET VE ST GEORGE’S MALL

 

ADDERLEY STREET VE ST GEORGE’S MALL

Charles Adderley: 19. yüzyılda yaşamış bir politikacıdır. Kendisi: İngiltere’nin İngiltere’deki mahkumların ve çeşitli suçluların gönderilmesi için, bir sürgün kolonisi kurmasına karşı gösterdiği direnç nedeniyle: şehir halkının minnetini kazanmıştır.

Adderley Street: bir zamanlar şehirdeki önemli ailelerin konutlarının bulunduğu bir yer olmasına rağmen, günümüzde başlıca ticaret bölgelerinden birisidir ve şehrin merkezinde sıkışmış bir caddedir.

St George’s Mall: şehir merkezinde bir yaya alanıdır. Burada: dansçılar, davulcular, sokak sanatçıları ve benzerleri tarafından, kaldırımlarda canlı eğlenceler ve aktiviteler düzenlenir. Ayrıca: kafeler, ziyaretçilerin oturup dinlenmeleri için yoğundur.

St George’s Mall’da: tezgahlar, sanat galerileri, hediyelik eşya satanlar ve Afrika antika dükkanları kombinasyonu, tam bir alışveriş cenneti yaratmıştır. Ayrıca: St George Street Mall: şehrin mücevher rotasını oluşturmaktadır ve Katedrale kadar olan caddede birçok kuyumcu görülür.

Ancak, burayı ziyaret ederseniz özellikle yankesicilere yani hırsızlara karşı dikkatli olmanız önerilir. At sırtında gezen güvenlik görevlilerine rağmen burası güvenli bir yer değildir.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez Standart Bank

Standart Bank

Adderley Street ile Darling Street köşesinde: tepesinde uzun kubbesiyle dikkati çeken bu bina: cadde üzerinde bulunan bir dizi önemli tarihi binanın ilkidir.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez Groote Kerk-Büyük kilise

Groote Kerk-Büyük kilise

Adderley Street üzerindedir.
Burası: Hollanda Reform kilisesidir. 1678 yılından sonra burada bir dini yapı bulunduğu bilinmekle birlikte günümüzde görülen yapı: ilk kilise binasının yapılmasından 137 yıl sonra, 1842 yılı yapımıdır. Ancak, bu mevcut kilise de bir yangın sonucu orijinal halini kaybetmiştir ve sonrasında Hermann Schutte tarafından biraz donuk ve gri yapı olarak yeniden inşa edilmiştir.

19. yüzyılın ikinci yarısında, Cape Town şehrinin önemli aileleri burada ibadet etmişlerdir. Dua sırasında sosyal ayırımlar sağlansın diye: her bir gurubun kendi kapısı bulunur.

Kilisenin devasa oyma minberi ilgi çekmektedir. Minber: heykeltıraş Anton Anreith ve marangoz Jan Graaf tarafından: Burma yöresine ait “Tik” ağacından yapılmış, bunu destekleyen aslan şeklindeki destekler ise keresteden yapılmıştır. Bunlar “Eski ve Yeni Kudüs” temsilidir.

Tavanda ilgi çekmektedir. Geniş taraklı ve alçı davanın dayanak noktası yoktur ve prensip olarak dünyanın en büyüğüdür. Sıvalı tavan, mimar Hermann Schutte tarafından yapılmıştır. Ayrıca bir ahşap tavan da vardır.

Duvarlarda erken Cape ailelerinin armaları görülür. Zeminde ise erken dönem mezar taşları bulunur. Cape bölgesinin erken dönem valilerinden ikisi buraya gömülmüştür. Bunlar: Simon van der Stel ve Ryk Tulbagh.

Kilisenin kilitli sıraları: 19.yüzyılda varlıklı ailelere kiraya veriliyormuş.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez Slave Lodge

Slave Lodge

1657 yılında Cape şehrine ilk köle Angola ve Batı Afrika’dan ve Hint adalarından gelmiştir. Ancak bunlardan şanslı olanlar: sahipleri tarafından beslenerek uzun süre yaşayabilmişler ve eğitim almışlardır. 1685 yılı sonrasında ise kendi özgürlüğünü satın almak için para tasarrufu yapanlar ve esnaf olarak ticarete başlayanlar görülür.

1834 yılında ise kölelik kaldırılmıştır.

Bu yapı: Hollanda-Doğu Hindistan Şirketi için 1600 yılında inşa edilmiştir. Ama, ilk önce genelev olarak kullanılmıştır. 1679-1811 yılları arasında ise, buradan: 9000 kölenin teslim edildiği daha doğrusu satıldığı söylenir. Slave Lodge denilen bu meydanda: kölelerin satıldığı mekan olarak kullanılmıştır. Tüm işlemler, bir ağacın altında gerçekleştirilmiştir. Beton bir plak ile bu eski ağacın bulunduğu yer işaretlidir.

1806-1811 yılları arasında bina: İngilizler tarafından devlet dairesine dönüştürülmüştür.
Günümüzde ise, bina: Anayasa Mahkemesi, Tapu Dairesi ve şehrin ilk kütaphanesi ve postane gibi devlet hizmetine yöneliktir.

Binanın restorasyonu 1960 yılında başlamıştır. Binanın alt katında “South African Cultural History Museum” ve üst katında ise “galeriler” bulunmaktadır. Bu galerilerdeki sergilerin çoğunluğu: seramik, gümüş koleksiyonlarına ayrılmıştır. Bunlar: Güney Afrika’da kölelik tarihine odaklanmazlar.

Dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen seramikler sergilenir. Özellikle: Tang hanedanı (618-907) mezarlarından buluntular ve diğer erken Çin seramikleri ilgi çeker. Ayrıca: Güney Afrika Seramik Stüdyolarının ürünleri ve çağdaş eserler bulunur. Gümüş galerisi: şehirde İngiliz, Malezya ve Rus kökenli yerli ve hatıra eşyaları gösterir.

 

South African Cultural History Museum

Burası, tuhaf ama hoş bir müzedir. Çünkü: yapıldığı zaman “Companys Gardens” da çalışan kölelerin konutu olarak yapılmış, daha sonra ise geneleve dönüştürülmüştür.
1810 yılında ise: yine bir düzenleme yapılarak farlı bir etkinliğe, yani hükümet binası olarak “Yargıtay”a tahsis edilmiştir.

Slave Lodge binasının alt katındaki sergide, Güney Afrika’da köleliğin uzun bir geçmişi anlatılmaktadır.

Müzede sergilenenler arasında bulunanlar: mobilyalar, seramik eşyalar, ilk yerleşimcilerden kalma silahlar, oyuncaklar ve Afrika kabile sanatı nesneleri sergilenmektedir.

Özellikle: günümüzde burada bulunan oryantal koleksiyonda: Hollanda ticaret gemileri tarafından mektup kutuları olarak kullanılan “posta taşları” ilgi çekmektedir.

Adderley Street üzerinden yürürken, Goverment Street caddesine devam ediyoruz.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez Houses of Parliament-Parlamento Evleri

Houses of Parliament-Parlamento Evleri

Güney Afrikanın başkenti, Cape Town şehri olmamasına rağmen, burası Güney Afrika’nın parlamento evidir. Çünkü Cape Town ülkenin “Yasama Başkenti” dir. (Genel bölümünde Güney Afrika ülkesinin üç başkenti bulunduğunu söylemiştim)

Yapının özgün tasarımı Charles Freeman tarafından 1885 yılında tamamlanmasına rağmen, yanlış hesaplama nedeniyle Henry Greaves tarafından tamamlanmıştır. Sir Herbert Baker tarafından ise dizayn edilmiştir.

Companys Garden bahçesinin en üst köşesinde, Meclis caddesi üzerindedir. Burası: Güney Afrika ülkesinin çalkantılı tarihinde birçok dramatik olaya sahne olması ile önem kazanmaktadır.
Burası Ocak-Haziran ayları arasında rehberli turlarla ziyaret ediliyor ama yanınızda pasaport olması gerekiyor. Bu gezide: parlamento kütüphanesi, meclis binası, merkezi kubbe ve korint sütunlar ve pavyonları görebilirsiniz.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez De Tuynhuis

De Tuynhuis

Bina, bir şehre gelen önemli misafirler için 1700 yılında ilk olarak; ilk vali Simon Van Der Stel tarafından bir misafirhane olarak düz çatılı, iki katlı bir yapı olarak inşa ettirilmiştir.
Arkasında: Parlamento evleri ve Company Gardens uzanır.

1824 yılında: Lord Charles Somerset tarafından: güzel bir balo salonu eklemek ve yeniden dekorasyon çalışmaları başlatılmıştır. 19.yüzyılın sonlarına doğru ise, yaşanılamaz olduğu bahisle buranın yıkılması gündeme gelmiş ve 1967 yılında büyük bir restorasyon yapılmıştır.

Sömürge döneminde: Hollandalı ve İngiliz tüm valiler, burayı resmi ikametgah olarak kullanmışlardır. 1961 yılından sonra ise, Güney Afrika Devlet Başkanları tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüzde: Tuyhhuys binası: kolonizasyon ve ırkçılık öncesi dönemin bir sembolü olarak duruyor.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez COMPANYS GARDEN

COMPANYS GARDEN

Başlangıçta: 1652 yılında Riebeeck tarafından “Hollanda-Doğu Hindistan Kumpanyası” gemilerine taze sebze-meyve sağlamak için şehirde kurduğu ilk tarım alanı: 17 hektar iken, günümüzde 3 hektara düşmüş ve zarif bir park alanı olarak düzenlenmiştir.

17.yüzyılda buranın önemi bitmiştir. Çünkü: kıyıya biraz daha yakın, daha verimli toprakları bulunan, rüzgardan korunaklı, Wale caddesi üzerindeki yeni bahçeye taşınılmıştır.

Bunun üzerine, tarım alanı, şehrin seçkinleri için botanik bahçesine dönüştürülmüştür.
Günümüzde burası: büyük bir kamu parkı olarak düzenlenmiştir. Bu park alanı: gül bahçesi, Japon bahçesi, balık göleti ve bir ev bulunan botanik bahçesidir.

Özellikle: öğle saatlerinde genellikle temiz hava almak ve güzel manzara izlemek isteyenler, burayı doldururlar. Fonda ise, geride Masa Dağı görülür. Ağaçlıklı cadde: banklar ve sincaplar: Gardens banliyösü ile şehir merkezi arasında bir yol oluşturur.

Company Gardens: karmaşık Güney Afrika sanatı ile bağlantılıdır. Parkın içinde bir sanat galerisi vardır, ama aynı zamanda burada konserler ve gençlik festivalleri düzenlenir. Ayrıca: burada halka doğrudan kendi ürünlerini pazarlamak için yaklaşık 20 üreticinin bulunduğu bir Pazar vardır.

Bahçe içinde bir kısım önemli bina bulunmaktadır.

Bunlar

1.Güney Afrika Müzesi
2.Planetaryum
3.Güney Afrika Sanat Galerisi

 

Cecil Rhodes Heykeli

Ana yolun üzerindeki bu heykelin çevresinde: Rhodes’in yüz yıl öncesinde Güney Afrika’ya getirdiği gri sincapların sonraki nesilleri ordu şeklinde yaşamaktadırlar.

 

South African Library

Company Gardens’in hemen yanındaki bu kütüphane, dünyanın ilk ücretsiz kütüphanesi olarak bilinir.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez SAM-South African Museum

 

SAM-South African Museum

Kraliçe Victoria caddesi üzerindedir.
Burası, ülkenin en eski ve en büyük müzesidir. Binanın arka planında “Masa dağı” görülmektedir. Müze: temelde doğa tarihine adanmıştır. 200 yıllık müze: 1825 yılında kurulmuştur. Müzede balık ve böcek fosilleri ilgi çekiyor.

Özellikle: 4 kat yükseklikteki “Balina Kuyusu” denilen bölüm ilgi çekmektedir. Burada: dev bir mavi balina iskeleti bulunmaktadır. Bunlar: müzede geçen yüzyılın geleneksel giysi görüntüleriyle yan yana duruyorlar.

Öte yandan: burada, Güney Afrika’nın ilk yerlileri olan “San” kabilesi üyelerinin hayatı ve kaya sanatına ait örneklerin bulunduğu sergiler de ilgi çekmektedir.

Burası: aynı zamanda Lord Charles Somerset tarafından kurulan ve ülkenin en eski ikinci bilimsel enstitüsü olmuştur. Bu bir araştırma ve eğitim kurumu olup: tarih ve doğa tarihi koleksiyonlarına ait her türlü belge, antropolojik nesneler sunuluyor. Her yıl 400.000 kişinin müzeyi ziyaret ettiği söyleniyor.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez Planetarium

Planetarium

Queen Victoria Street adresindedir. Pazartesi günleri kapalı, diğer günler açıktır.
Müzeye bitişik burada: her gün; güney yarım kürede gökyüzünün gece görünümü hakkında şovlar düzenlenmektedir.

Burası: evrenin harikalarını seyretmek için, karmaşık Minolta yıldız makinesi ve birden fazla projektör kullanılarak yaratılmış yuvarlak bir gök tiyatrosudur. Koltuklara oturduğunuzda gökyüzü yolculuğu başlıyor. Kubbeli oditoryum içinde, gece gökyüzünün muhteşemliğini izleyebilirsiniz. Evet, bu olağanüstü görsel-işitsel deneyi mutlaka yaşamalısınız.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez South African National Gallery

South African National Gallery

Müzenin hemen karşısındadır.
Güney Afrika Ulusal Sanat Galerisi: 1871 yılında, Thomas Butterworth Bayley tarafından, 45 resimlik bir koleksiyonla kurulmuştur.

Burada: ilk kurulduğunda Avrupa sanatı sergilenmiş olup özellikle “Reynolds” ve “Gainsborough” isimli sanatçıların eserleri beğenilmektedir.

Galeri günümüzde ise, daha çok çağdaş Güney Afrika sanatına yoğunlaşmıştır.
Özellikle: oyma ve boncuk işleri, geleneksel kabile sanatı koleksiyonları ilgi çekmektedir. Bunun dışında: resim, fotoğraf, heykel, mimari, boncuk işi, tekstil geçici sergilerine de ev sahipliği yapmaktadır.

Sömürgeci çağdaş sanatı içeren ulusal galerinin daimi koleksiyonu, düzenli olarak döndürülür. 1990 yılımdan sonra, müzede, Afrika kıtasının ifade kültürlerine ait boncuk ve yerli heykellerine ait saygın bir koleksiyon kurma çalışmaları sürdürülmektedir. 1999 yılında müzede, Güney Afrika boncuk derneği kurulmuştur.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez Mount Nelson Hotel

Mount Nelson Hotel

Orange Street üzerindedir.
Goverment Street caddesinin ucundadır. Şeker pembesi renginde boyalı bu otel şehrin en lüks ve klasik otelidir. Şehirliler tarafından “Nellie” olarak bilinen otel: 1899 yılında şehir hayatının önemli bir parçası olarak kullanılmıştır.

Boen savaşları sırasında ise: otelin koridorlarında, Winston Churchill genç bir gazeteci olarak bulunmuştur. Binanın muhteşem manzaralı bahçesi, ziyaretçileri kendisine çekmektedir.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez LONG STREET

LONG STREET

Bir zamanlar genelevleri ve içkili batakhaneleriyle ünlü bu cadde: günümüzde antika mobilyalar, ikinci el kitaplar ve giysilerin satıldığı dükkanlarla doludur. Bu caddenin en önemli tarafı: cadde üzerinde bulunan “Baths” yani “buhar odaları” dır.

 

Koopmans de Wet House

Strand Street adresindedir. Giriş ücretlidir, yetişkinler için 20R, çocuklar için 10R ödemek gerekir.

Neo-klasik ön cephesi, pembe/beyaz boyası ile ilgi çeken ön cephesi: bu zarif yapıya, yüksek işyerleri arasında ayrı bir hava vermektedir. Yapı: 1701 yılında; sanat koleksiyoncusu Maria Koopmans için yapılmıştır.

Yapının odaları: Avrupa tarzında gayet lüks olarak döşenmiştir. Evde, paha biçilmez bir seramik koleksiyonu yanında, Cape tarzı mobilya ve gümüşler görülür. Evin son sahipleri olan Marie Koopmans de Wet ve kız kardeşi Margaritha öldükten sonra yapı 1914 yılında müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu kişiler: yetimlere ve dullara yardım için Güneş Afrika’da bulunmuşlardır.

 

Lutherci Kilise

Strand Street üzerinde bulunan dini yapı: Güney Afrika’nın ilk kilisesidir.
Şehirdeki Alman göçmenler, 1771 yılına kadar ibadetlerini, şehirde bulunan Hollanda Reform kilisesinde yapmışlardır. Takip eden süreçte ise: tüccar Martin Melek: bu kilisenin yapımını finanse ederek insanların dini özgürlüğünü sağlamıştır. Kilisenin hayranlık uyandıran ahşap minberi: Anton Anreith eseridir.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez ST GEORGE’S CATHEDRAL

 

ST GEORGE’S CATHEDRAL

Wale Street üzerindedir.

Katedral yapısı: gotik görünümlüdür. İlk yapılan bina: 1834 yılında mimar Herbert Baker tarafından yenilenmiştir. Victoria dönemi vitray pencereleri, muhteşem crypt ile ilgi çekmektedir. Vitray pencereler: Gabriel Loire çalışmasıdır.

Büyük batı penceresinin merkezindeki panelde “İsa” figürü hakimdir. Burada: İsa, siyah-yüksel atlar üzerinde durur gösterilmiştir. Bu çalışmanın sağ tarafındaki panel, sevgi ve ırkçılarla mücadelede ilham alınan “Mahatma Gandhi” için ayrılmıştır.

Katedral: ırkçılığa karşı direnişin sembolüdür. Burası: tüm zamanlar boyunca tüm ırklardan insanlara açık bulundurulmuştur. 1989 yılında 30.000 kişilik bir kitle önünde, Grand Parade meydanında: Başpiskopos ve aynı zamanda ırkçılık karşıtı lider Desmond Tutu: “Biz gökkuşağı insanlarıyız” ifadesini söylemiştir.
Katedralin ilk rahibi Rowan Smith’dir.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez

GREENMARKET SQUARE

Shortmarket Street üzerinde yürüdüğünüzde, buraya ulaşabilirsiniz.
Meydanda ilk ev, buraya 1696 tarihinde dikilmiştir. 1761 yılında ise, buradaki bir binanın “Şehrin City Hall” ı gibi (Old Town House) kullanıldığı görülür ve takip eden yıllarda birçok kamu bildirimi buradan ilan edilmiştir. Ancak bu binanın ilk açılış nedeni: şehrin birleşik polis gücü ve itfaiye teşkilatının merkezidir.

Günümüzde ise, bu tarihi bina bir galeri olarak ziyarete açıktır. Galeride: 17.yüzyıl Hollanda manzaralı resimlerinden oluşan güzel bir koleksiyon sergilenmektedir.

Günümüzde meydan ise: Afrika oymaları, maskeleri, kumaşları, mücevherleri satılan bir hatıra eşya pazarına dönüşmüştür. Yani, şehrin en renkli ve otantik yeridir.

Burada: Afrika kıtasının hemen hemen her ülkesinden yerel sanat ürünleri, el sanatları, kumaş ve çeşitli nesneler bulabilirsiniz. Öte yandan: alışveriş sonrası dinlenmek için, yine burada restoranlar ve kafeler bulunur. Restoranlarda yerel yemekleri tadabilirsiniz.

Meydanda bulunan evlerin çoğu ve meydan ise: 1961 yılında “Ulusal Anıt” ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez BO-KAAP

BO-KAAP

Burası, şehirdeki Müslüman toplumun yaşadığı bir mahalledir.
Shortmarket Street caddesi boyunca yürüdüğünüzde, Butengranch Street karşısında Signal Hill tepesinin yamaçlarındadır.

Burada: dar sokakların arasında: değişik renklere boyanmış, 18. ve 19.yüzyıl yapımı küçük evleri ve baharat dükkanlarını ve Afrika’nın ilk resmi camisi olan “Auwall”ı görebilirsiniz. Cape Town şehrinin en renkli banliyölerinden birisidir. 19.yüzyıldan kalma eski evlerin çoğu: Londra şehrinin bir köyünü anımsatacak şekilde dönüştürülmüştür. Yine geleneksel giysiler giyen insanların bulunduğu bölgede: çok sayıda sanat galerileri, restoranlar ve dünyanın dört bir yanından gelen modacılar görülür.

Günümüzdeki Bo-Kaap sakinleri: bir zamanlar Doğu-Hint adalarından buraya getirilmiş eğitimli kölelerin torunlarıdır.

Malezya ve Endonezyadan 16. ve 17.yüzyıllarda Hollandalılar tarafından toplanan köleler; “Good Hope Cape” şehrine getirilmişlerdir. Bu köleler, şehre gelirken yanlarında: dillerini, tarihlerini, kültürlerini, inançlarını ve güçlü kültürlerini getirmişlerdir.

Onlara “Cape Malayları” dense bile, aslında Cape Müslümanlarının atalarının çok azı: Malezya’dan gelmişlerdir. O dönemdeki tüccarlar: Malezya dilini kullandıklarından, Cape Malezyalıları deyişi hafızalara yerleşmiştir.

Bunların bugün yerleştikleri ve Bo-Kaap olarak isimlendirilen bölge ise; 1834 yılına kadar Hollandalı ve İngiliz zanaatkarlar tarafından kullanılmış ve köleliğin kaldırılmasının ardından, onlar buradan ayrılmışlar ve bölgeye özgür kalan Müslüman köleler yerleşmişlerdir.

Bugün burada bu kölelerin torunları yaşamaktadırlar ve bölge: Bo-Kaap ve ayrıca Cape Malay Mahallesi olarak bilinir.

Burayı ziyaret ederseniz: restoranlardan birinde baharatlı ve tarifleri yüzyıllar öncesine uzanan geleneksel Malay yemekleri tadabilirsiniz. Ayrıca, burada çok değişik bir tur olarak “mutfak turları” düzenleniyor. Bu mutfak turlarında geleneksel Malay yemeklerinin nasıl hazırlandığını görebilirsiniz.

Şehrin Malaylı aşçıları kendi yemeklerine patates ve baharat eklerken, Hollandalı ev hanımları kendi keklerine tarçın ve karanfil eklemektedirler. Böylece Güney Afrika’da harika bir mutfak kültürü gelişti ve en iyi yemekler yapılmaya başlandı.

Bu arada: Bo-Kaap mahallesinin pek güvenli olmadığını da söylemem gerek. Özellikle, burayı ziyaret edecek olanların gündüz saatlerinde gitmeleri önerilir ve fotoğraf makinesi ve diğer eşyalarınıza sahip olmalısınız.

Bo-Kaap Museum

Wale Street caddesindedir. Bölgenin tarihini keşfetmek için burayı ziyaret etmenizi öneririm. Girişi ücretlidir ve ücret olarak yetişkinler için 10R ve öğrenci ve çocuklar için 5R alınır. Müze 1978 yılında kurulmuştur.

Müze binası: 1760 yılında yapılmış ve bölgenin en eski ve orijinal binasıdır. Ev: tipik bir Malay aile hayatını gösterecek şekilde döşenmiştir.

Ayrıca: 19.yüzyıl Müslüman ailelerine ait eşyalar sergilenmektedir. Üst katta: siyah beyaz fotoğraflarla yerel yaşam betimlenmektedir.

Auwall

Dorp Caddesinin karşı tarafında “Auwal” denilen ve Güney Afrika’nın ilk resmi camisi görülmektedir. Bu tarihi bina: imam ve tanınmış Müslüman bilgin ve aktivist Abdullah İbn Abd al Salam tarafından 1797 yılında yaptırılmıştır. Cami: minaresi ve büyüleyici yapısıyla ilgi çeker.

Güney Afrika Cape Town Tarihi Merkez DİSTRİCT SİX MUSEUM

DİSTRİCT SİX MUSEUM

Tarihi şehir merkezinin diğer yanında: Nüfus Kayıt Yasasına direnememiş Melez yerleşim yerlerinin acı bir örneği görülmektedir.

District Six; bir zamanlar 60.000 civarında Melez insanın yaşadığı canlı ve kozmopolit bir yer olarak hatırlanmaktadır. Irkçı hükümet: 1965 yılında bölgeyi beyazlara ait bir alan olarak ilan edince: burada yaşayan insanlar evlerinden koparıldı ve Cape Flats yani birkaç kilometre uzaktaki kasvetli ovalara taşındılar.

Takip eden beş yıllık süreçte: buradaki yapılar planlı şekilde yıkılmıştır.

Ancak, yapılan bu faaliyetler nedeniyle ulusal ve uluslar arası güçlü öfke oluşmuş ve boşaltılan yerlere yapılması planlanan lüks evler asla yapılamamıştır.

Günümüzde: bölge hala gelişmemiştir ve Müzede: burada köklerinden sökülen insanların öykülerini: fotoğraflar, eski sakinlerin yazılı hatıraları, orijinal cadde levhaları ile ziyaretçilere anlatılmaktadır. 1994 yılında kurulan müze: zorla başka yerlere sürgün edilen insanların anılarını korumak için 1989 yılında oluşturulan District Six Museum Vakfı tarafından kurulmuştur.

Müze: sosyal adaleti savunan bir araç olarak ortaya çıkmıştır. Misyonu: eski sakinlerinin anılarını ve geçmişini paylaşmak ve keşfetmektir. Müzede: eski sahipler tarafından bağışlanan: fotoğraf, resim, eserler, sokak işaretleri, kitaplar gibi fiziksel kalıntıların yanı sıra, sesli-görüntülü kayıtlar ile anılan canlı tutulmaktadır.

Güney Afrika Cape Town Masa Dağı Ulusal Parkı

Güney Afrika Cape Town Alışveriş

Güney Afrika Cape Town şehir yakınları