Kıtada yeni bir ülke kurulduğunda: başkent olmak için, Sdney ve Melbourne şehirleri arasında büyük bir mücadele yaşanır. Çözüme kavuşmayan bu mücadele sonucu: Sdney şehrinin 280 km. güneybatısında bir bölgede: yeni bir kent kurulması ve buranın başkent olması kararlaştırılır. Bu yeni kent: Melbourne kentine ise, 660 km. uzaklıktadır.
Daha önce koyunların otladığı bu yeni tespit edilen bu bölgede: hızla, resmi konutlar yapılmaya başlanır. Hatta, bu yeni başkenti tasarlamak için, 1912 yılında bir yarışma düzenlenir. Yarışmayı: Amerikalı mimar Walter Burley kazanır. Mimar: yeni oluşturulan şehirde, çevre düzenlemesi ve yeni oluşturulan binalar arasında, tutarlı ve düzgün bağlantılar yaratmaya yönelik çalışmalar yapar. Şehir: 1945 yılından sonra, hızla gelişmiştir. Ancak: Ocak 2003 tarihinde, bölgede büyük bir yangın çıkar ve birçok yer tahrip olurken, 487 kişi hayatını kaybeder.
ŞEHİR ÖZELLİKLERİ
Canberra şehri: havayolu ile, Sydney şehrine 50 dakika ve Melbourne şehrine ise 1 saat uzaklıktadır.
Şehir nüfusu: yaklaşık 320.000 civarındadır. Avustralya şehirleri arasında büyüklük bakımından, 8.sıradadır. Yukarıda sözünü ettiğim gibi: başkent işlevi görmesi için yapay olarak inşa edilmiştir. Ülkenin: eğitim ve araştırma merkezi olarak öne çıkmaktadır. Ancak, burada elbette önem kazanan: hükümet bulunması. Bakanlıklar, Parlamento ve yabancı ülke büyükelçilikleri burada. Ama yine de, denizden uzak bu şehir, tenha ve sakindir.
Şehrin ismi ise: 1913 yılında seçilmiş ve Aborjin dilinde “buluşma noktası” anlamına gelmektedir.
Bölgede: karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak: kışlar soğuk ve yazlar kurak ve sıcak geçer. Nadiren: kar yağar.
GEZİ
Canberra şehri, gayet büyük. Yani, bu şehri gezmeyi düşünürseniz, yürüyerek gezmek pek mümkün değil. Otobüsle yapılan yarım günlük veya tam günlük turlara katılmalısınız. Şehir gezi otobüsü, yaklaşık 25 km. lik bir güzergah boyunca, şehrin gezilecek yerlerine uğrayarak, bir tur yapıyor. Bu tur sırasında, alacağınız bir bilet ile, bazı yerlerde otobüsten inebilir ve tekrar geri binebilirsiniz.
ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER
AUSTRALIAN PARLIAMENT HOUSE
Capital Hill’deki Avustralya’nın ikonik Parlamento Binasında demokrasiyi iş başında görün. Parlamento binası çok etkileyici bir yapıdır. Mimarisi, ön avlusu, giriş holü, resimleri, tabloları, dekorasyonu, mobilyaları, tarihi ve büyüklüğü öne çıkar. Yan odada sergilenen ilginç küçük Lego Parlamento binası da zekice yaratıcılığı ve görülmeye değer küçük figürleriyle oldukça etkileyicidir. Şimdi bir demokrasi müzesi olan Eski Parlamento binasını görmek için yokuş aşağı yürümek iyi bir yürüyüştür. Dışarıda Parlamentonun yeşil çimlerinde tavşanlar görülür.
NATİONAL GALLERY
1967 yılında Başbakan Harold Holt, ulusal koleksiyonun barındırılması için Canberra şehrinde yeni bir galeri inşa edileceğini duyurdu. Binanın tasarımı için Edward Madigan Torzillo and Partners seçildi ve ekibe liderlik etmek üzere mimar Col Madigan görevlendirildi. Daha sonra galerinin yapılması için, Burley Griffin gölünün kıyısındaki alan seçildi. 1973 yılında başlayan inşaat çalışmaları 1981 yılında tamamlandı ve 1982 yılında Kraliçe II Elizabeth tarafından resmen açıldı.
Çarpıcı yapı, bahçelerle çevrili geniş beton yüzeylere sahiptir. Üç kata ve giriş katına yayılan galerilerin spiral ilerlemesine dayanan bir düzendedir. Birinci kattaki katedral benzeri yüksek odalar, üst katlarda yerini parke zeminlerle tamamlanan daha samimi galerilere bırakıyor.
Ulusal galerinin 15 binden fazla sanatçı tarafından yaratılan 155 binden fazla sanat eserinden oluşan gelişen koleksiyonu, dünyanın en büyük Aborijin ve Torres Boğazı Adalı sanat koleksiyonunu içermektedir.
NATİONAL PORTRAIT GALLERY
Yüksek Mahkemenin önünde, King Edward Terrace’ta, Avustralya Ulusal Galerisinin yanındadır. Galeri fikri aslında bir asırdan daha eskidir. 19’ncu yüzyılda Avustralya portrelerinden oluşan koleksiyon oluşturmaya yönelik bir dizi girişimde bulunuldu. 20’nci yüzyılın ilk on yılında Avustralyalı ressam Tom Roberts, İngiliz Milletler Topluluğu hükümetini ülkenin önde gelen devlet adamlarının boyalı bir kaydının oluşturulması konusunda teşvik etti.
1911’in sonlarında, o zamandan bu yana başbakanların, genel valilerin ve Yüksek Mahkeme baş yargıçlarının resmi portrelerini görevlendirilen organ olan Tarihi Anıtlar Komitesinin kurulmasıyla sonuçlandı. 1988 yılında, o zamanlar neredeyse 80 yıllık olan Archibald Ödülünü, diğer insanların görüntülerine ve portre sanatının Avustralya sanatındaki yerine olan ilginin kanıtlanması üzerine, Melbourne hayırseverleri Gordon Darling AC CMG ve Marilyn Darling AC, bu portreyi gerçeğe dönüştürmeye karar verdi.
Evet bugün galeride: Sıra dışı Avustralyalılar bölümünde: Politika, keşif, sanat, bilim, iş dünyası ve spor gibi alanları temsil eden modellerin çeşitli ortamlardaki 116 portresi bulunmaktadır. Bu serginin ardından, Federal Hükümet, Eski Parlamento Binasında üç odada yer alacak ve Avustralya Ulusal Kütüphanesi tarafından yönetilecek portre galerisinin kurulması için fon ayırdı.
Sonuç olarak:
Galerinin koleksiyon sergileri, büyük, iyi ve ünlülerin yanı sıra mütevazi, kusurlu ve belirsiz olanı ve tipik, sıradan ve sıradan oldukları için varoluşları ve deneyimleri daha az canlı, değerli veya açıklayıcı olmayanları kapsar.
Örneğin: koleksiyonun en önemli parçası, John Webber’in muhteşem Kaptan James Cook portesidir.
Benjamin Law’un 1835-1836 yıllarında yarattığı, Tazmanya Aborjin Liderleri Trukanini ve Woorrady’nin etkileyici alçı büstleri, eski mahkum sanatçı ve daimi kara muhafız William Beulow Gould tarafından 1838 yılında Hobart’ta yapılan sömürge gemi yapımcısı John Eason’un tablosudur.
Gelelim günümüzdeki binaya
Ağustos 2006 yılında başlayan yeni binanın inşaatı, 2008 yılında tamamlandı. Avustralya’nın dört bir yanından temin edilen malzemelerde inşa edildi. Portre galerisinin ödüllü yeni evi, portrelere bakmak için mükemmeldir.
AUSTRALIAN WAR MEMORIAL
Avustralya savaş anıtı, Avustralya’nın devam eden hizmet ve fedakarlık öyküsünü anlatmak için kurulmuştur.
Son 30 yılda, 100 den fazla Avustralyalı dünya çapında savaş, çatışma, barışı koruma ve insani yardım ve afet yardım operasyonlarında görev yapmıştır.
Savaş anıtı, birinci sınıf bir müzeyi ve kapsamlı bir arşivi birleştirir. Anıtın amacı, savaşta veya operasyonlarda hizmette ölen Avustralyalıların ve çatışma zamanlarında ulusa hizmet edenlerin fedakarlıklarını anmaktır. Anıt, 1980 yılında Avustralya Savaş Anıtı Yasası uyarınca bir şirket olarak kurulmuştur. Bugün anıt, dünyanın en büyük ulusal anıtları arasında yer almaktadır.
Stilize Bizans profilindeki keskin bir şekilde kazınmış ihtişam ve asalet, geniş bir tören caddesi olan Anzak Geçit Töreninin başındaki çimenler ve okalipüsler arasındaki belirgin Avustralya ortamıyla tezat oluşturuyor. Yakınlardaki gür tepelerden gelen kangurular zaman zaman fiziksel etkiyi arttırıyorlar. Anıt, bir anıttan daha fazlasıdır. Bakır kaplı kubbesiyle, kumtaşı binanın içinde, savaş kalıntıları, resmi ve özel kayıtlar, sanat eserleri, fotoğraflar, film ve seslerden oluşan geniş bir Ulusal Koleksiyondan seçmeler bulunmaktadır.
Anıt
Avustralya’ya hizmet ederken ölen 103 binden fazla Avustralyalı erkek ve kadına ve yurt dışında ve yurt içinde hizmet veren herkese yapılan fedakarlık ve başarılara saygı duruşunun temelini oluşturuyor. Kemerli revaklarla çevrili merkezi bir Anma Alanı, Onur Listesinin bronz panellerinde şehitlerin isimlerini barındırıyor. Yansıma Havuzunun başında, Anma Alevi’nin ötesinde, iç duvarı ve yüksek kubbesiyle 6 milyon parçalı bir mozaikle kaplanmış ve çarpıcı vitray pencerelerle aydınlatılmış, yüksek Hafıza Salonu duruyor. İçinde sembolik bir ulusal tapınak olan Meçhul Avustralyalı Askerin Mezarı bulunuyor.
Gelelim anıtta, bizimle ilgili bölüme yani Gelibolu’ya:
1915 Gelibolu harekatından sonra, Avustralya İmparatorluk Gücü, Avustralyalıları ve onların resmi savaş muhabiri Charles Bean, Batı cephesinin Fransa ve Belçika’daki büyük savaş alanına geçti. Bean, 25 Nisan 1915’te Gelibolu’ya çıkarma sırasında karaya çıktı ve savaşın geri kalanında Avustralyalı askerlerin hareketlerini ve çatışmalarını takip etti.
I.Dünya savaşı bölümü:
Büyük savaşta Avurtralya, tüm önemli operasyon alanlarını kapsamaktadır. Gelibolu, Batı cephesi, Sina ve Filistin ve denizdeki savaşın yanı sıra iç cephe ve savaşın kalıcı mirası.
II.Dünya Savaşı bölümü:
Bu galerilerde Avustralyalıların Avrupa, Akdeniz ve Kuzey Afrika’da Almanya ve İtalya’ya karşı çatışmalarda nasıl savaştıkları gösteriliyor ve Güneydoğu Asya’da Japonya’ya karşı.
REGATTA POİNT
Burley Griffin gölüne tepeden bakan ve şehrin tam ortasında bulunan bir yerdir. Commonwealth Parkın batısında, Barrine Drıve’in sonunda ve Commonwealth Bulvarının hemen dışındadır.
Buradaki ilk bina ve Ulusal Üçgendeki en eski turistik mekanlardan biri lan Ulusal Başkent sergisidir. 1963 yılında Kraliçe II Elizabeth’in kraliyet ziyareti için açılan bina, her zaman Canberra’nın merkezinin ölçekli bir modelini barındırmıştır. Ancak, bu serginin Canberra’nın hikayesini anlatmanın yollarından sadece biridir. Ayrıca büyüleyici görüntüler, dijital medya, bir film ve Ulusal Üçgen’in muhteşem manzaraları da var.
Regatta Point’teki Ulusal Başkent Sergi Merkezi, ulusal başkente gelen ziyaretçiler için harika bir ilk duraktır. Sergi 100 yıl önce Canberra’nın ulusal başkent olarak seçilmesini anlatıyor. Canberra’nın Avustralya’nın birliğinin sembolü olarak hayati rolü ortaya çıkıyor.
CAPTAİN COOK MEMORİAL WATER JET
Kaptan Cook, 1770 yılında Avustralya’nın doğu kıyısını keşfetmesinin anısına inşa edilen Memorial Jet, Canberra’nın en görünür turistik yerlerinden biridir. Kaptan Cook’un HMS Begale gemisiyle yolculuğunun iki yüzüncü yılında Kraliçe II Elizabeth tarafından açılışı yapılmıştır. En iyi görüş noktası Regata Noktasıdır. Ancak daha yakından bakmak için bir çarklı tekne kiralayabilirsiniz. Ancak herhangi bir anda, havada yaklaşık 6 ton su bulunduğu ve jetin 147 metre yüksekliğe ulaştığı göz önüne alındığında, bu yakın çekim, muhteşem fotoğraf fırsatına rağmen biraz korkutucu olabilir.
KAPTAN COOK ANIT KÜRESİ
Burley Griffin gölü kıyısında bulunan bu bronz, bakır ve emaye yerküre ilgi çekmektedir. Bu anıtta, Kaptan Cook’un Avustralya’ya gittiği bronz renkte işlenmiş üç rotayı görmek mümkündür. Yolculukların detayları bronz küpeşte üzerindedir. Kaptan Cook anıt küresi, Walter Ralston Bunning tarafından tasarlandı ve Kaptan Cook’un Avustralya’ya yaptığı yolculukları kutlamak için 200’ncü yıl olan 1970 yılında kuruldu.
NATIONAL CARRİLLON
Ulusal Carrillon kulesi, Batı Avustralyalı mimarlar Cameron, Chisholm ve Nicol’ün ödüllü tasarımıdır. Kulenin tasarımı kuvars ve opal çinilerle kaplanmış üç köşeli sütundan oluşuyor. Her şaft planda bir üçgendir ve her biri merkezi bir eşkenar üçgenin üç kenarından biriyle hizalanmıştır. Şaftların her biri farklı bir işleve hizmet ediyor. En yüksekte yolcu asansörü var, sonrakinde çelik merdiven var ve en altta servis şaftı var. Kulenin maksimim yüksekliği zemin seviyesinden 50 metredir. Birinci kat: kulenin yaklaşık yarısı kadardır ve çanları çalıştıran klaviyer odasını, diğer müzisyenlerin carillon ile konserde çalabilecekleri alanı ve carillonist için tesisleri içerir. Bunun üzerinde çan odasının kendisi ve son olarak yerden 36 metre yükseklikte “Çanlar” adı verilen küçük bir seyir alanı bulunmaktadır.
Kraliçe II Elizabeth adasındaki Burley Griffin gölünde bulunan Ulusal Carillon, Avustrayla Ulusal Başkenti’nin kuruluşunun Altın Jübilesi anısına İngiliz Hükümeti tarafından Canberra şehrine hediye edilmiştir. Ulusal Carrillon, 26 Nisan 1970 tarihinde Kraliçe II Elizabeth tarafından resmen açılmıştır.
57 bronz çanıyla Ulusal Carillon, dünya standartlarına göre büyüktür. Zillerin perdesi kromatik olarak dört buçuk oktav arasında değişir. Çanların her birinin ağırlığı 7 kg ile 6 ton arasındadır. İngiltere’de Loughborouh’dan John Taylor CO tarafından yapılan bu heykeller, çan kurma sanatının güzel örnekleridir.
Kulenin 50 metre yüksekliğe yükseltilmesiyle 50 bronz çanların müziği Burley Griffin gölü boyunca ve Kings ve Commonwealth Parkları boyunca duyulur. Kule geceleri aydınlatılarak Ulusal Başkente muhteşem bir simge yapı sağlar.
Carillonistler: clavier adı verilen ahşap cop ve pedallardan oluşan bir klavyeye asılı duran sabit zilleri çalıyorlar. Bireysel kablolar ve tel bağlantılarından oluşan bir sistem, carillonist tarafından her tahta cop veya pedala vurulduğunda çanların üzerine yumuşak demir tokmaklar çekiyor. Ayrı bir otomatik mekanik çalışma sistemi, Westminster çanlarının çeyrek saat çalınmasına imkan veriyor.
NATİONAL MUSEUM OF AUSTRALİA
Burası, şehrin kuzeyinde, Acton yarımadasının ucundadır.
Düğümlü halatlardan ilham alan renkli, geometrik bir tasarıma sahip olan simge yapının dış cephesi oldukça güzel görünmektedir. Mimari Avustralya’nın zengin tarihinin birlikte örülmesini simgelemektedir.
Burası, bir toplumsal tarih müzesi olarak öne çıkıyor. Temalı galeriler oluşturulmuş. Bu galerilerden, özellikle “İlk Avustralyalılar Galerisi” görülmeye değer. Çünkü: burası, yerli Aborjinlerin, koloniciler geldikten sonraki halini gözler önüne seriyor. Özellikle, yapılan katliamları, hiçbir çekince görmeden, gözler önüne sermeleri ilginç.
Burada: ayrıca: Greg Chappell’in kriket şapkası, Kaptan Cook’un giysisi, soyu tükenmiş bir Avustralya hayvanlarına ait bölümdür.
Giriş ücretsizdir.
BURLEY GRİFFİN GÖLÜ
Burası, şehrin tam ortasında bulunan bir yapay göl. Peki bu yapay göl nasıl oluşmuş? 1963 yılında, Molonglo nehrinin önüne, 33 metre yüksekliğinde bir baraj kurulmuş ve buradaki göl oluşturulmuştur.
Şehirde, ilgi çekici yerler bu gölün çevresinde bulunuyor. Zaten, şehrin merkezi, tamamen bu göl ile doldurulmuştur. Yani, bu gölün çevresinde bir tam gün harcayarak, yürüyerek gezebilirsiniz. Gölün çevresi, yaklaşık 35 km. Görsel güzellik yanında, eğlence açısından da güzel bir yer. Bu gölde: olta balıkçılığı yapılıyor, tekneye biniliyor ve rüzgar sörfü yapılabiliyor.
Gölün üzerinde, dev bir fiskiye var. Bu fiskiye: Kaptan Cook’un keşfinin 200 yılı anısına yaptırılmış ve 1970 yılında, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından açılmıştır. Fiskiye; suları yaklaşık 147 metre yüksekliğe kadar ulaştırmaktadır.
Canberra üzerinde balon uçuşları gerçekleştirme konusunda 35 yıldan fazla deneyime sahip olan “Balloon Aloft Canberra”, ticari sıcak hava balonculuğunda lider olarak kabul edilmektedir. Tüm uçuşlar CASA onaylı pilotlar tarafından gerçekleştirilir. Evet, gün doğumundaki bu uçuşlar güzel ama oldukça pahalı, 430 dolardan başlıyor.
Canberra şehrinin merkezi olan büyük ve güzel göl, ister kürek çekmeyi, yelken yapmayı, kanoya binmeyi, ayakta kürekli sörf yapmayı veya balık tutmayı seviyor olun, ideal su oyun alanıdır.
40 km lik kıyı şeridi boyunca bisikletçiler ve yürüyüşçüler için iyi yiyecek ve içecekler mevcuttur ve çok sayıda park ve bahçede hiçbir şey pikniğin yerini tutmaz. Daha keyifli deneyim arayanlar için gemi yolculuğuna çıkın, feribota binin ya da göl kenarındaki birçok kafe ve restorandan birinde su manzarasının keyfini çıkarın. Gölün çevresinde 4 bisiklet yolu vardır. Bunlar: 9 km lik doğu döngüsü, 3.9 km lik batı döngüsü ve 5 km lik merkezi döngüdür.
GÖLÜN KUZEYİ
Burada, Karadağlar’ın tepesinde bir kule var.
TELSTRA TOWER
Telstra Kulesi, sadece Canberra’nın en ikonik simge yapılarından biri değil, aynı zamanda Canberra’nın en iyi görüntüleme platformlarından birisidir. Bir telekominikasyon kulesidir.
Kara Dağ’ın zirvesinde yaklaşık 195.2 metre yüksekliktedir.
Buraya mutlaka çıkmalısınız. Kuleden; çevredeki muhteşem manzarayı izlemek için büyük bir güzellik. Kulede, manzara izleme platformu ile birlikte, bir kafeterya ve dönen restoran da bulunuyor. Ancak kulenin üstündeki döner restoran 2013 yılında kapatılmıştır ve iç kısmı bir süredir yenilenmeden bekliyor ancak kule önemli bir telekominikasyon tesisi olmaya devam ediyor. Dikkat kule halen restorasyon için kapalı ve muhtemel açılış tarihinin 2025 yılı olduğu söyleniyor.
Kule, çeşitli renklerde aydınlatılıyor. Son teknoloji ürünü bir aydınlatma sistemi bulunmaktadır.
CİVİC CENTRE
Burası Canberra şehir merkezinin modern ve heyecan verici bir iş, perakende ve eğlence bölgesidir. Kuruluş amacı: Canberra’nın merkezindeki sosyal ve ekonomik faaliyetleri teşvik etmektir.
İş ve alışveriş bölgesi olarak tasarlanan yöre: 1927 yılında açılmıştır. Walter Burley Griffin’in planına göre: Şehir merkezi olarak adlandırılması ve şu anki Russell’ın bulunduğu yerde buna karşılık gelen bir “Pazar Merkezi” olması gerekiyordu, ancak Başbakan Stanley Bruce, bu fikri veto etti ve resmi olarak şu şekilde tanında “Kent Merkezi ve Pazar Merkezi” fikrinden vazgeçildi. Ancak şehir merkezi hala en yaygın olarak “Civic” olarak anılıyor.
Burada, İspanyol tarzında inşa edilen, simetrik ve beyaz revaklı binalar var. Bölgede, ayrıca modern alışveriş merkezleri, Canberra Theatre Centre ve Petrie Plaza bölgesi de ilgi çekiyor.
AUSTRALİAN-AMERİCAN MEMORİAL ANITI
Göle yakın bir yerde görebilirsiniz. Bu anıt: bir metal sütun üzerinde, bir kartal şeklinde hazırlanmış. Yapılış amacı ise, II.Dünya Savaşında, Avustralyalılara yardımda bulunan Amerikalılara bir şükran borcu.
GÖLÜN GÜNEYİ
NATİONAL GALLERY OF AUSTRALİA
Parkes bölgesindedir. Burası, bir müze. Ama, yapılırken, duvarlarında pencere bırakılmamış, yani tam bir müze olarak tasarlanmış olmasıyla öne çıkıyor. Burada birçok ressamın eserleri sergileniyor. Bu ressamlar arasında: Monet, Matisse, Pollack var. Toplam olarak düşünülürse, yaklaşık 100 bin eser bulunduğu söyleniyor.
Ama, burada en öne çıkan koleksiyon: Aborjin eserlerine aittir. Bunlar: ağaç kabuklarından yapılmış, insan ve hayvan figürleri şeklindedir. Galeride, göle bakan bölümde ise, yine güzel bir heykel koleksiyonu bulunuyor.
QUESTACON-NATIONAL SCİENCE AND TECHNOLOGY CENTRE
Site 23 Kasım 1988 tarihinde resmi olarak açılmıştır. Avustralya Hükümeti, sanayi, yenilik ve bilim bakanlığının bir parçası olarak Questacon, bilim ve teknolojinin her yaştan insanı aktarılmasında önce bir rol üstleniyor. Merkez her yıl yaklaşık 450 bin kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
Şehrin en çok bilinen yerlerinden biridir. Burada: mimari açıdan güzellikler görülüyor. Bakır kaplı bir kubbesi var. Sekiz temalı galeri ve 200’den fazla etkileşimli sergiyle Questacon’da her yaştan insanın ilgisini çekecek ve heyecanlandıracak bir şeyler vardır. Muhteşem Dünya’da bir depremle sarsılın ve yıldırım düşmesine tanık olun ya da arkanıza yaslanıp Mars’a bakın.
OLD PARLİAMENT HOUSE
1927 yılında hükümet çalışma yeri olarak belirlenmiş ve 1988 yılına kadar hizmet vermiştir. Avustralya’nın ilk İngiliz Milletler Topluluğu Hükümeti mimarı John Smith Murdoch, geçici parlamento binasını sade klasik tarzda tasarladı. Sade ve güçlü çizgileri olan, mütevazi ve işlevsel bir yapı olarak. Binanın içinde ve mobilyalarda aynı kare desenler görülür, Murdoch ve ekibi bunları eşleşecek şekilde tasarladı.
Murdoch 3 katlı binasını iyi yasa yapıcı meclisin etrafında planladı. Üst kat gazeteciler için, alt kat ise ofisler, mutfaklar ve depolar içinde. İçerisi kütüphanesi, postanesi ve marangoz atölyesiyle küçük bir kasaba gibidir.
İnşaat;
1923 yılında başladı ve Avustralya’nın her yerinden işçiler geldi. Malzemeler de aynı şekilde, keresteler neredeyse her eyaletten temin ediliyordu ve tuğlalar yakındaki Yarralumla Tuğla Fabrikasından geliyordu. Orijinal olarak sadece birkaç yüz kişi için tasarlanan bir binada çalışan yaklaşık 1800 kişiyi barındıracak eklentiler yıllar içinde eklendi.
Kısa süreliğine yıkılmaya mahkum olan Eski Parlamento Binası, bugün sadece içinde yaşanan olaylara değil, mimarisi ve tasarımıyla da değerlendiriliyor.
Şu anda Parlamento Üçgeninin bir parçası olan koyun otlağının ortasında inşa edilen Eski Parlamento Binası, kuruluş yıllarında Avustralya demokrasisinin merkezinde yer alıyordu. Avustralya tarihindeki önemli olaylar, protestolar, toplantılar ve kararlar Eski Parlamento Binasının duvarları ve arazisinde yaşandı. Sadece geçici bir parlamento olarak tasarlanan bina, Avustralya’nın gelişen demokrasisinin ihtiyaçlarıyla birlikte büyümek zorundaydı. Başlangıçta 300 kişilik mütevazi bir kadrodan, ömrünün sonuna kadar 3 binden fazla kişiye ev sahipliği yapıyordu.
Günümüzde, burada: Avustralya Demokrasi Müzesi bulunmaktadır.
ROYAL AUSTRALİAN MİNT-AVUSTRALYA KRALİYET DARPHANESİ
Burası, para basma yeri, darphanedir. Avustralya içi dolaşımdaki madeni paraların tek üreticisidir. Aynı zamanda Ulusal Para Koleksiyonunun da sorumlusudur ve önemli yıldönümleri, etkinlikleri ve organizasyonları madeni paralar aracılığıyla tanıtarak Avustralya’nın hikayelerinin anlatılmasında önemli rol oynar. Darphane resmi olarak 1965 yılında Canberra’da açıldı. İlk görevleri, belirgin bir şekilde Avustralya madeni parası üretmek ve İngiliz İmparatorluk poundu, şilini ve penisinden Avustralya’nın kendi ondalık dolar ve sentine sorunsuz geçişi kolaylaştırmaktı. Avustralya’nın ondalık madeni paraları 1966 yılında tanıtıldı. Bugün Darphane aynı zamanda diğer ülkeler için dolaşımdaki madeni paralar da üretmekte ve yerli ve uluslararası müşteriler için çok çeşitli koleksiyon madeni paraları, yatırımcı ürünleri, madalyalar, madalyonlar ve jetonlar üretmektedir.
Günümüzde Darphane, Camberra’da önemli bir turizm cazibe merkezidir. Yerel ve uluslararası ziyaretçilerin Avustralya madeni parasının tarihi ve madeni paraların çağdaş bir üretim ortamında nasıl üretildiği konusunda eğitilmesine yardımcı olur.
CANBERRA ŞEHRİNİN YAKIN ÇEVRESİ-GEZİLECEK YERLER
NATİONAL ZOO AND AQUARİUM
Burası bir hayvanat bahçesi. Şehir merkezinden birkaç kilometre güneydeki “Yarralumla” bölgesindedir.
Burada: kangurular, karıncayiyenler, koalolar ve vombatları görmek mümkün. Ayrıca: akrilik tünellerin içinden geçerken, çevrenizde yüzen balıkları, hatta köpekbalıklarını görebiliyorsunuz.
COCKİNGTON GREEN GARDENS
Şehir merkezine, 15 dakika uzaklıktadır.
Burası, minyatür bir dünya. Burada, çok ayrıntılı minyatür binalar ve büyülü bir peyzaj görebilirsiniz. Gerçek yapıların detaylı kopyaları var. Bunlar arasında: İskoçya’nın Braemer kalesi, Ukrayna’nın St.Andrews kilisesi, Mauritius Chateau De Ruit..
Burada: ayrıca piknik alanları ve kafeler var. Giriş ücretli. Büyük 17.5 dolar, çocuklar: 9.5 dolar. 2 yetişkin ve 1 çocuktan oluşan aile için: 48.5 dolar.
ATATÜRK ANITI
Anıtın bulunduğu yer “Anzak geçit töreni alanı. Campbell” dir.
Canberra şehrinde, Atatürk ve Çanakkale şehitlerini anmak için düzenlenmiş bir ağaçlık alan var. Burada: bir de, Atatürk anıtı bulunuyor. Anıt, Avustralya ve Türk Hükümetleri arasında Gelibolu çıkartmasının 70’ncü yıldönümü nedeniyle 1985 yılında anma jestleri yapılmasına ilişkin anlaşmanın bir parçasıdır.
Anzaklar, Gelibolu kıyılarında çıkartma yaptıkları yere “Anzak Koyu” isminin verilmesini istiyorlardı. Türk Hükümeti bu teklifi kabul edince, Avustralyalılar da Atatürk’ün büstünü başkentlerine yerleştirmeye karar verdiler. Avustralyalılar şiddetle savaşılan bu seferde görev almış olan Anzak ve Türk Askerlerinin kahramanlık ve fedakarlıklarının anısına bu “Anıt Bahçe” yi tesis etmiştir.
Bu anıt bahçede bulunan Canberra anıtında,
Atatürk’ün sözlerini içeren mermer levhanın üst bölümüne Atatürk’ün bir maskı veya kabartma sureti konulmuştur. Maskın boyu 44 cm, eni 29 cm dir. Türkiye’de yapılmış olan mask, Mart 1985’te Canberra’ya yollanmıştır. Bunun bir örneği Yeni Zellanda’ya yollanmış ve Wellington’daki Atatürk Anıtına konulmuştur.
Bu anıt, Mustafa Kemal Atatürk’ün yanı sıra, çetin mücadelelere katılan hem Anzak hem de Türk birliklerinin kahramanlığı ve fedakarlığı onurlandırıyor. İthaf plaketinin altına Türkiye’deki Anzak Koyundan gelen toprak yerleştirilmiştir. Anıtın çevresinde Gelibolu’nun simgesel yapısı “yalnız çam” dan toplanan tohumlarla yetiştirilen Pinus halepensis çam ağaçları bulunmaktadır. Hilal şeklindeki duvar, Türk bayrağındaki ay ve beş köşeli yıldız sembolünden ilham alınarak tasarlanmıştır.
Anzak Geçit Törenindeki Kemal Atatürk Anıtındaki, Atatürk’ün 1934 yılındaki duygulandırıcı sözleri de İngilizce ve Türkçe olarak anıtta bulunmaktadır. “Kanlarını döken, canlarını veren o kahramanlar… Artık dost bir ülkenin toprağındasınız. Bu nedenle huzur içinde yatın. Bu memleketimizde yan yana yatan Johnie’lerle Mehmetler’in bizim için hiçbir farkı yoktur. Siz, oğullarını uzak ülkelerden gönderen anneler, silin gözyaşlarınızı, oğullarınız artık koynumuzda yatıyor ve huzur içinde. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra bizim de evladımız oldular” Evet, Atatürk’ün ne derece büyük bir dahi olduğu, bu sözlerin de bile hemen hissedilmektedir.
Evet, sonuç olarak, Canberra şehrinde her iki hükümetin karşılıklı iyi niyetli davranışlarının sonucunda: Avustralya hükümeti, bu anıt kitabenin çok yakınında bulunan Burley Griffin gölünün kıyı şeridinin bir kısmına “Gelibolu Kıyısı” adı vererek bir plaka konulması ile Avustralya’nın güney batısında Anzakların gemilerle Gelibolu’ya hareket ettikleri Albany limanı girişine “Atatürk Girişi” adı verilmesine karar verilmiştir.
Evet, Canberra şehrinde yaşıyorsanız veya bu şehre yolunuz düşerse, bence mutlaka bu Atatürk Anıtına gidin, uğrayın, saygı duruşunda bulunun.