Bulgaristan Veliko Tarnovo

Bulgaristan Veliko Tarnovo

Bulgaristan Veliko Tarnovo; şehir Yantra nehri kıyısındadır.

Şehir: Balkanları Karadeniz’e ve Doğu Avrupa’yı Ortadoğu’ya bağlayan ana yollar üzerindedir. Bu yüzden konumu stratejiktir.

 1965 yılında şehrin ismi resmi olarak “Tarnovo” iken, zengin tarihi ve önemini anmak için “Veliko Tarnova” yani “Büyük Tarnovo” olarak değiştirilmiştir.

Günümüzde şehir, Bulgaristan ülkesinin önde gelen eğitim ve kültür yerlerinden birisidir. Şehirde iki büyük üniversite vardır.

22 Mart tarihi şehrin resmi günüdür. Bu tarih: Çar II İvan Asen’in Teodor Komnin’e karşı kazandığı tarihi zaferle ilgilidir. (1230 yılı) Geleneksel olarak bayram gününün akşamı: Tsarevets tepesinde ücretsiz bir performans sergileniyor. Görsel ve işitsel performans: Ses ve Işık gösterisi olarak : müzik, ışıklar lazerler ve kilise çanları aracılığıyla anlatılıyor ve özellikle şehir dışından gelen turistlerin çok ilgisini çekiyor.

2019 yılında şehir, Bulgaristan ülkesinin manevi başkenti ilan edildi.

ULAŞIM

Veliko Tarnovo şehri: Başkent Sofya şehrine 241 km, Varna şehrine 228 km ve Ruse kasabasına 107 km uzaklıktadır. Şehre en yakın havaalanı, 10 km uzaklıktaki Gorna Oryahovitsa havaalanıdır.

TARİHİ

Kasaba 167 yıl boyunca devam eden Bizans egemenliğinin sonunu ilan eden Asen ve Petar kardeşler tarafından 1185 yılında yapılan ayaklanmanın ardından, Bulgar devletinin başkenti ilan edildi. Başkent seçildikten sonra şehir hızla gelişti. 12 ile 14’ncü yüzyıllar arasında Bulgar kalesi yapıldı, kültür ve entelektüel merkezi oldu.

Şehir, 1’nci Bulgar imparatorluğunun tarihi başkentidir.

Bu yüzden “Çarların Şehri” olarak tanınır.

Bu dönemde: şehirde önemli bir askeri garnizon bulunuyordu.

Ortaçağın ikinci yarısında, şehir: Bulgaristan ülkesinin en güçlü ve en müreffeh şehri oldu. Aynı zamanda İmparatorluğun en önemli ekonomik, siyasi, kültürel ve dini merkeziydi.

Başkent olması nedeniyle, şehirde birçok yabancı tüccar ve elçi bulunuyordu.

1393 yılında Osmanlılar şehri fetih ettiler. Zaten şehrin düşmesinden 3 ay sonra bütün Bulgaristan ülkesi, Osmanlı yönetimine girdi.

17’nci yüzyılda: Tornovo şehrinde, iki büyük Osmanlı ayaklanması olur.

Ancak: 19’ncu yüzyıla kadar Osmanlı hakimiyeti devam etti.

1876 yılındaki Bulgar ayaklanmasının ardından (ayaklanmanın merkezi burasıdır), 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı devamında, 1877 yılında 480 yıllık Osmanlı hakimiyeti bitti. 1878 yılında Berlin Antlaşması ile kurulan Bulgar Prensliğinin başkenti Veliko Tarnovo şehri oldu. 1879 yılında ise başkent, Sofya şehrine devredildi.

5 Ekim 1908 tarihinde Bulgaristan’ın tam bağımsızlığı, Çar Ferdinand tarafından 40 Kutsal Şehitler Kilisesinde ilan edilmiştir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Üniversiteler

ÜNİVERSİTELER

Şehirde iki üniversite vardır. Bunlar:

Veliko Tarnovo Üniversitesi ve Vasil Levski Ulusal Askeri Üniversitesidir.

Tarnovo Üniversitesi, Bulgaristan ülkesinin en büyük üniversitelerinden biridir ve günümüzde yaklaşık 20 bin civarında öğrenci eğitim görmektedir. Vasil Levski ise ülkenin en eski askeri üniversitesidir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo

ALIŞVERİŞ

Bulgaristan Veliko Tarnovo Samovodska Charshya

Samovodska Charshya

Burası bir iş merkezidir. Ancak asırlık bir zanaatkarlık geleneğini koruyan birçok zanaat dükkanı vardır.

Piccadilly Veliko Tarnovo

Bu ünlü Bulgar Süpermarket zincirinin şehirde bir şubesi bulunmaktadır. Burada her türlü ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.

Central Mall

Şehrin batı kesimindedir. Müşterilerine modern ortamda konfor ve kolaylık sağlayan bir alışveriş merkezidir. Birkaç katlıdır. Yerel moda markaları, bir kafe ve restoranları ile şehrin tek sineması ve bowling salonu bulunur.

Mall Veliko Tarnovo

Oborishte Street adresindedir.

Şehir merkezinin kuzeybatı kesiminde, Sofya-Varna otoyolunun yakınındadır. Her gün saat 10.00-21.00 arasında açıktır.

Praktiker yapı Market

Şehir merkezinden bir miktar uzaktadır. Sofya-Varna otoyolunun yukarısındadır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo

GEZİLECEK YERLER

ESKİ ŞEHİR-ASENOVA MAHAVA

Kasabanın eski kısmı: Yantra nehrinin kıvrımlarının ortasında yükselen üç tepededir.

Bunlar:

1-Tsarevets tepesi,

2-Trapezitsa tepesi,

3-Sveta Gora’dır.

Kalenin altındaki Yantra nehri boyunca yürüyerek yaklaşık 10 dakikada buraya ulaşabilirsiniz.

TRAPEZİTSA VE TSAREVETS TEPELERİ ARASINDA ASENOVA MAHAVA

1187-1256 yılları arasında Bulgaristan ülkesini yöneten Asen Hanedanlığı döneminde, bu bölge “Yeni Şehir” olarak biliniyordu.

Günümüzde ise şehrin en eski mahallelerinden biridir.

Bir zamanlar Yeni Şehir: Yantra nehri boyunca, müstahkem tepeler Tsarevents ve Trapezitsa arasında bulunuyordu.

 Vladishki Most (Vladishki köprüsü) u geçip mahallenin diğer yarısına ulaşılır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo VVladishki Most-Vladishki Bridge

Vladishki Most-Vladishki Bridge-The Bishop’s Bridge:

1774 yılında Yantha nehri üzerine, Asenova Mahava’da inşa edilen en eski ahşap köprüdür.

Köprünün ismi, eski Tarnovo Piskoposu St Aziz Peter ve Paul’dan gelmektedir.

Köprü: şehrin en büyük iki mahallesini birleştirir. Tsarevets ve Trapezitsa kalesini birbirine bağlar.

Köprünün yapımı: Tarmovo Piskoposları tarafından finanse edilmiştir. Aslında köprü tamamen ahşap değildir. Taş temellidir ancak yayalar ahşap bir yapı üzerinden yürürler. Köprü: şehirde Arbanassi köyüne giden tek yol olduğu için, Asenov bölgesinde oldukça önem kazanır. Köprünün doğu ucunda eskiden köprü muhafızlarını barındıran bekçi evleri görülür.

Ayrıca: gümrük memurlarının çalıştığı özel odalar vardır.

Köprüde bir de gelenek vardır. Her yıl 6 Ocak tarihinde, Yantra nehrinin buzlu sularına “Holy Cross” atılır. Nehrin buzlu sularına girerek haçı yakalamayı başaran delikanlının, sonraki yıl boyunca sağlıklı olacağına inanılır.

Evet köprü boyunca dolaşırken, Yantra nehrinde yüzen devasa balıkları görebilirsiniz.

Son bir not: şehrin ziyaretçileri, köprüye anı olarak asma kilit bırakır, anahtarının nehre atarlar.

Ulitsa General Gurko

Eski şehrin en eski ve en güzel caddelerinden birisidir. Bulgar Uyanış mimarisinin tipik örnekleri olan evlerle doludur. Bu evlerin hepsi, tepe yamaçlarına inşa edilmiştir. Osmanlı ve Bulgar evleri, geçmiş yüzyıllara özgü mimari tarzlarını koruyorlar. Bu evler nehrin kıyısı boyunca amfitiyatro şeklinde tünemiş güzel evlerdir.

Cadde ismini Rus Genaral Vladimirovicih Romeyko-Gurko’dan almıştır.

Bu general: 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında, 7 Temmuz 1877 günü şehri kurtarmıştır.

General Gurko’nun: şehir merkezindeki Marno Pole Park’ta bir büstü bulunmaktadır.

Her yıl, 7 Temmuz tarihinde, şehirdeki Askeri Üniversite öğrencileri tarafından, resmi bir onur kıtası ile kutlama yapılmaktadır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Sarakinata Kashta Museum-Sarafina House

SARAKİNATA KASHTA MUSEUM-SARAFİNA HOUSE

Gurko caddesindedir.

Burası, 1861 yılında inşa edilmiş, zengin bir tüccar olan Dimo Sarafina’nın evidir. Ancak kendisi evin inşaatı bitmeden ölmüştür. Böylece ev hiçbir zaman ofis olarak kullanılamadı. Karısı Anastasia’ya miras kaldı.

Evin geçmişi oldukça ilginçtir. 19’ncu yüzyıl sonunda, evin altındaki kayalıklara bir demiryolu hattı tüneli yapıldı. Ancak bu tünelin kazısı sırasında, 1913 yılındaki  depremde olduğu gibi kayaların kazılması oldukça zor olmuştur.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Sarakinata Kashta Museum-Sarafina House

Ev daha sonraki süreçte, çeşitli kişilerin mülkü olarak kullanılmıştır.

1981 yılında ise müze olarak ziyarete açılmıştır. Günümüzde Tarnovo yöresinin halk sanatı etnografik sergisine ev sahipliği yapmaktadır. Müzenin ilk iki katı ziyarete açıktır.

Evet: günümüzde ev, şehrin mimari şahaserlerinden birisidir.

Dik bir yamaç üzerine inşa edilmiş, büyüleyici bir tasarıma sahiptir. Kuzey cephesi yola bakar ve 2 katlıdır. Nehre bakan güney tarafı ise, 5 katlıdır.

Büyük ve iki kanatlı kapıdan, büyük bir giriş holüne girilir. İkinci kata ahşap bir merdivenle çıkılır. Aşağıdaki üç kat, servis odalarıdır.

İçinin dekorasyonu ve tasarımı oldukça iyidir. Yerel kültür ve geleneklere ait öğeleri barındırıyor. Bunlar arasında: halk kıyafetleri, çömlekler, mobilyalar, eski fotoğraflar sayılabilir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Sarakinata Kashta Museum-Sarafina House

İkinci ve üçüncü salonlar: kostümlere, el yapımı kumaşlara ve süs eşyalarına ayrılmıştır. Birkaç kadın tunik ve çift önlük ve ev dokuması dokulardan yapılmış erkek kostümleri görülebilir. Antik başörtüsü “Sokai” ilgi çeker. Ayrıca: kemer tokaları, bilezikler, yüzükler ve küpelerden oluşan bir koleksiyon sergilenmektedir.

Bir sonraki salon: ritüel objelere ayrılmıştır. Burada halk ile bağlantılı çeşitli bayramlar ve ritüeller canlandırılmaktadır.

Son katta fotoğraf koleksiyonu bulunur. Bu koleksiyon: Tarmovo şehrini kurtuluştan, 20’nci yüzyıl ortasına kadar olan bazı ünlüleri göstermektedir.

Samovodska Charshiya Complex

Bu merkezde, iki tane oldukça güzel sokak bulunmaktadır ve eski şehrin tam merkezindedir. Arnavut kaldırımlı sokakta büyüleyici bir atmosfer görmek mümkündür. Çok sayıda dükkan vardır. El yapımı hediyelik eşyalar ve farklı el sanatı türlerini görebilirsiniz. Hatta: farklı Bulgar yemekleri sunan restoranlar vardır. Ama bence burada merakınız varsa yerel Bulgar şaraplarından satın alınız.

Bulgaristan Veliko Tarnovo King Bridge

KİNG BRİDGE

Yantra nehri üzerindeki Kral köprüsü taş bir köprüdür. 1930 yılında Esenova Mahala’da Gorna Oryahovitsa bağlantılı olarak yapılmıştır.

1-TSAREVETS (FORTRESS) HİLL

Tsarevets tepesi, deniz seviyesinden 206 metre yüksektedir.

Burada Kraliyet Sarayları bulunur. Çünkü burası doğal bir erişilmezlik sağlamaktadır. Bu yüzden devletin en yüksek kontrolünün merkezi olarak belirlenmiştir.

Ayrıca: Bulgar İmparatorluğunun ana kalesi vardır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Multimedia Visitor Centre Tsarevgrad Tarnov

MULTİMEDİA VİSİTOR CENTRE TSAREVGRAD TARNOV-TSAREVGRAD MULTİMEDYA ZİYARETÇİ MERKEZİ

Tsarevets kalesini çok yakın bir yerdedir. Burayı ziyaret etmek isterseniz, bilmelisiniz ki, biletler pahalıdır. 1 kişi 20 Leva’dır. Fotoğraf çekmek isterseniz 5 Leva daha ödemek gerekir.

Ortaçağ Bulgaristan ülkesindeki yaşamın izlerini görmek mümkündür. Silikondan yapılmış gerçek boyutlu figürler bulunuyor. 2’nci Bulgar Krallığında, çeşitli gurupların (krallar, savaşçılar, zanaatkarlar, köylüler gibi) nasıl göründüğünü görmek mümkündür.

Her ekran için ayrıca küçük bir bilgi panosu bulunmaktadır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Tsarevets kalesi

TSAREVETS KALESİ

Bu stratejik kalenin bulunduğu yer: Trakyalılar ve Romalılar tarafından savunma amacıyla kullanılmıştır. Ancak Bizanslılar burada ilk önemli kaleyi, MS 5 ile 7’nci yüzyıllar arasında inşa ettiler. Kale: 8 ile 10’ncu yüzyıllar arasında ise Slavlar ve Bulgarlar tarafından ve 12’nci yüzyıl başlarında ise Bizanslılar tarafından yeniden ve güçlendirilerek inşa edildi.

Ancak 1393 yılında bu muhteşem kale, Osmanlı ordusuna dayanamadı ve fetih edildi, yağmalandı ve yok edildi.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Tarnovo Tsarevets kalesi

Arkeolojik Araştırmalar

Arkeolojik araştırmalara göre: oldukça yüksek ve sağlam bir duvarla çevrili olmasına rağmen, buranın kapalı bir kale olmadığı, merkezinde gerçek bir Ortaçağ kasabası bulunduğu anlaşılıyor.

Çünkü Ortaçağ döneminde, tepenin eteklerinde konutlar, çok sayıda kilise, manastır ve zanaatkar atölyeleri bulunuyordu. Arkeologlar, burada yaklaşık 400 konut kalıntısı keşfetmişlerdir. Bu konutlarda ayrıca Bulgar aristokratları yaşıyorlardı.

Evet günümüzde: Veliko Tarnovo şehrinin birçok yerinden görülebilmektedir. Bir anlamda şehrin simgesidir.

Kale 1930 yılında restorasyona alınmış ve Bulgar devletinin kuruluşunun 1300’ncü yıldönümü olan 1981 yılında restorasyon tamamlanmıştır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Tarnovo Tsarevets kalesi

Kalenin önemi:

Çarlık sarayında yaşayan Bulgar hükümdarlarını koruyan, iki yüksek müstahkem tepeden biridir.

Krallar Petar, Asen, Kaloyan ve İvan Asen burada yaşadılar.

Kalenin özellikleri:

Kalenin üç girişi vardır. Ana giriş, tepenin doğu yönündedir. Bu kapının önünde, bir asma köprü bulunur.

Kalede yaşayan insanların güvenliğini karmaşık bir savunma sistemi sağlıyordu. Kale: üst üste dört kapı ve kulelerle korunuyordu. Kalenin çevresi, 3.6 metre genişlikte duvarlarla çevrilidir.

Kaleden şehre ve nehir yatağına doğru muhteşem bir manzara vardır. Kalenin bulunduğu tepenin üç tarafı Yantra nehriyle çevrilidir.

Kalenin içinde bulunanlar:

Bu kasabada yani kalenin içinde:

Saray, St Petka kilisesi, çok sayıda konut ve bina, su depoları, savaş kuleleri bulunuyordu.

Saray

Patrik Külliyesinin altında: Bulgaristan ülkesini birbirini izleyen 22 kralın yönettiği Kraliyet Sarayının temelleri bulunmaktadır. Sarayda: devletin genel politikasını oluşturan ve uygulayan orta çağ hükümdarları ve ortakları yaşıyorlardı.

Saray: tepenin orta ve düz kısmındadır. Bir iç taş duvarla çevrilidir. Ayrıca iki savaş kulesi bulunur.

Sarayda: bir taht odası, bir saray kilisesi ve bir kraliyet konutu bulunur.

Taht odaları ve hükümdarların özel odaları muhteşem iç mekanlara sahiptir. Taht odasının ölçüleri: 30 x 10 metredir.

Sarayda: kralın idari büroları, yemek yeme yerleri ve ekonomik amaçlı bir dizi yapı da bulunuyordu.

St Petka Royal Churchilisesi-Kraliyet Kilisesi

Aziz Petka’nın kalıntıları bu kilisededir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Tarnovo Tsarevets kalesi Ascension of Christ

Ascension of Christ-Mesih’in Yükselişi Kilisesi

Günümüzde tamamen restore edilerek yenilenmiştir. İçindeki freskler, Bulgar sanatçı Theophanes Sokerov tarafından boyanmıştır. Kompozisyonlarda, Ortaçağ tarihinin önemli anları görülebilir.

Patrikhane

Burada: kütüphane, yazıhane, patriğin mesken ve büroları ve keşişlerin hücreleri vardı. Avlunun ortasında, çan kuleli, Patriklik Kilisesi bulunuyordu.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Patriarchal Cathedral of the Holy Ascension of God

Patriarchal Cathedral of the Holy Ascension of God

Tsarevets kalesinin en yüksek tepesindedir.

Tarihi kaynaklara göre, buradaki ilk katedral: 11’nci yüzyıl sonlarında 12’nci yüzyıl başlarında geç Roma dönemi bazilika kalıntıları üzerine inşa edilmiştir.

Ancak gerek bina ve gerekse freskler, 1985 yılında yeniden yapılmıştır. 

Bulgaristan Veliko Tarnovo Patriarchal Cathedral of the Holy Ascension of God

Katedralin içi Bulgaristan ülkesindeki diğer kiliselerden çok farklıdır. Çok detaylı resimler, kalenin tarihi ve 2’nci Bulgar İmparatorluğu hakkında bilgi vermektedir.

Yani binanın içinde post modern sanat görülmektedir. Yani, tam bir sanat sergisi gibidir.

Katedralin yakınında bulunan kulenin son katı ve terasını ziyaret etmek için asansöre binebilirsiniz. Asansör, katedral girişinin karşı tarafındadır.

Tepeden Veliko Tarnova bölgesinin muhteşem manzarasını görebilirsiniz.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Baldwin Kulesi

Baldwin Kulesi

Manastırın yanında bir de gözetleme kulesi vardır. Bu kule 1930’lu yıllarda inşa edilmiştir. Bir Ortaçağ kulesinin benzeridir. Kulenin bulunduğu yerde daha önce: Ortaçağ kulesi bulunuyordu.

Bu kulenin özelliği: 1204 yılında Hıristiyan Konstantinopolis kentinin yağmalanmasına önderlik eden hain Haçlı Flandersli I Baldwin’in Bulgarlar tarafından yenilgisinden sonra esir edildiği ve 1 yıllık süreni sonunda idam edildiği yerdir.

Günümüzde, yeni düzenlenen bu kulede: savaş silahları ve zırhlardan oluşan bir koleksiyon sergileniyor.

Execution Rock-İnfaz Kayası

Bu kayalık: Yantra nehrine hainlerin itildiği ve vücutlarının nehre düştüğü bir yerdir. Burada: 1300 yılında hain olduğu iddia edilen Patrik Joachim III, Çar Theodore Svetoslav tarafından nehre itilerek idam edilmiştir. Kayadan atılan en ünlü kişidir.

Kalenin gezilmesi

Kaleyi ziyaret etmek için, kaleye giden tuğla yolun kenarındaki büfeden bilet almak gerekir. Giriş ücreti 10 Levadır.

Yaz aylarında burayı ziyaret etmeyi düşünürseniz, gerekli tedbirleri almalısınız. (su, şapka, güneş kremi, lastik tabanlı ayakkabı gibi.) En önemli husus adımlarınıza dikkat etmenizdir, çünkü çok sayıda çukur, kırık basamak ve çitle çevrili olmayan yükseltiler vardır.

Son bir not, burada akşamları yapılan ses ve ışık gösterisini mutlaka izlemenizi öneririm.

2-TRAPEZİTSA HİLL

Bu bölümde birçok kilise ve soyluların evleri bulunmaktaydı.

THE HİSTORİCAL CHURCHES İN ASENOV NEİGHBOURHOOD-ASENOV MAHALLESİNDEKİ TARİHİ KİLİSELER

CHURCH OF SAİNT DEMETRİUS OF THESSALONİKİ-SELANİK DEMETRİUS KİLİSESİ

Şehirdeki en tarihi kiliselerden birisidir. Asen kardeşlerin isyanıyla güçlü tarihi bağları da vardır. 1186 yılında Asen ve Peter kardeşler, Bulgaristan’ın Bizans yönetiminden kurtuluş isyanını burada ilan edip başlattılar.

Trapezitsa surlarının hemen dışında, Yantra nehrinin sağ kıyısında, kentin en güzel büyük binaları arasında kalır.

Bununla birlikte, güçlü bir deprem 2013 yılında kiliseyi neredeyse tamamen yok etti ve orijinal fresklerin ve apsisin sadece bazı kısımları kaldı. 1977-1985 yılları arasında kilise yeniden yapıldı. Bu yüzden, günümüzde görülen binanın çoğu yeni yapımdır. Hayatta kalan freskler bu kilisenin en büyük hazineleridir.

Restorasyon geçirmiş kilise, tepededir ve buraya ulaşmak için yürümek gerekir. Yapı, dışarıdan çok etkileyicidir ama içeride, freskler yenidir. İlginç olan bu resimlerin karanlık olmalarıdır. Görünüşe göre, boyandıkları dönemde Komünist yönetim olduğundan resimler koyu boyanmıştır. Diğer ilginç yönü, gittiğinizde büyük olasılıkla kapısı kapalı olacak ve kilisenin içini gezemeyeceksiniz.

AZİZ GEORGE KİLİSESİ

17’nci yüzyılda inşa edilen kilise, Kutsal 40 Şehitler kilisesine yakın ve Trapezitsa tepesinin hemen altındadır. Diğerlerine nazaran daha genç olan kilise, ilginç duvar resimleriyle ilgi çeker.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Forty Martyrs Church

FORTY MARTYRS CHURCH-40 ŞEHİTLER KİLİSESİ

Kilise: Tsarevets kalesine yakında, Yantra nehrinin sol yakasında, Çarevets’in eteğindedir. Büyük Lavra Manastırının ana kilisesidir.

En sembolik Ortaçağ kiliselerinden olan yapı: St Çar Ivan Asen II’nin (1218-1241); Epir Despot Teodor Komnin’e (1180-1273)e karşı kazandığı zaferin onuruna inşa edilmiştir. Bu zaferle birlikte, Bulgaristan o zamanlar Güneydoğu Avrupa’nın en büyük gücü olmuştur. Kilisenin içindeki sütun bu savaşın hikayesini anlatmaktadır.

Burası 2’nci Bulgar Krallığının sembolü olan bir kilisedir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Forty Martyrs Church

Kral II İvan Asen: manastır kompleksinin bulunduğu bu arsaya 1230 yılında, yeni bir kilise yani bu kiliseyi inşa ettirmiştir.

Kilise 21’nci yüzyılın başlarında restore edilmiştir ve ziyarete açılmıştır. Ancak önceki duvar resimlerinden çok azı korunmuştur. Bunun sebebi olarak, kilisenin Osmanlı yönetimi döneminde cami olarak kullanıldığı öne sürülmektedir. Ancak kasabanın en popüler camisi olduğu söylenemez.

Çünkü Bulgar krallarının hayaletlerinin, gece uyanıp camiyi ziyaret eden Müslümanları kovaladıkları hakkında söylentiler ortaya atılmıştır. Bunun üzerine birçok Müslüman oraya gitmekten korktu ve kaçındı. Tapınak kasabanın 9 Mart 1978 yılında yeniden kilise olarak ibadete açıldı.

Sütunlar

Kilisenin içinde, üzerinde savaş yazıları olan ve 9’ncu yüzyıla ait orijinal sütunlar görülür. Bunlar Bulgar Epikrafi anıtlarıdır. Omurtag sütunu, Asen sütunu ve Han Krum zamanından kalma Rodosto kalesinin sınır sütunudur.

9’ncu yüzyılda hüküm süren efsanevi Bulgar hükümdarı Khan Krum’un zamanına ait sütun dışında, oğlu Khan Omurtag’a ait bir sütun bulunmaktadır. Bu sütunun üzerinde yazılı olanlar şunlardır “Bir insan iyi yaşasa bile ölür ve bir başkası ortaya çıkar. Bu yazıtı gördükten sonra gelen, onu yapan kişiyi hatırlasın. Ve adı Omurtag Knasubigi”

Burada ilginç bir ayrıntı ortaya çıkıyor.

Krum ve Omurtag hanların sütunlarının burada yani Veliko Tırnovo şehrinde olması pek anlamlı değildir. Çünkü Krum ve Omurtag, 1’nci Bulgar İmparatorluğunun (681-1018) hükümdarlarıydı. Ancak hükümdarlıkları sırasında eyaletin başkenti Pliska şehriydi. Veliko Tırnova ise, 2’nci Bulgar İmparatorluğunun (1185-1396) başkentiydi.

Bir teoriye göre: bu sütunların, her zaman 1’nci Bulgar İmparatorluğu için de önemli bir kasaba olan Tarnova’da olduğudur.

Bir başka teoriye göre: Bu sütunların bir şekilde, Pliska’dan Veliko Tarnovo şehrine nakledildiğidir.

Bu teorilerden hangisinin doğru olduğu kanıtlanamamıştır. Ancak bu sütunların hem orijinal hem de alıntı yapılan dönemlerden olduğuna dair yeterli kanıtlar vardır.

Evet, bu sütunlara rağmen, kilisede fresk yoktur. Sadece: farklı Bulgar hükümdarları tarafından yapılan yazılı sütunlar ilgi çeker.

Çar Kaloyan mezarı

Oldukça etkileyicidir. 1972 yılında keşfedilmiştir. Bunun hükümdarın mezarı olduğuna dair en büyük kanıt: mezarın içinde “Kaloyan’ın yüzüğü” yazılı devasa bir altın yüzüktür. Mezarın kendisi büyüklüğü ile çarpıcıdır. Kaloyan zaman için, son derece uzun bir insandır ve muhtemelen 1.90 metre boyunda olduğu düşünülmektedir. Çar Kaloyan, 1207 yılında Selanik kuşatması sırasında ölmüştür.

Çar İvan Asen II mezarı

Kilisenin yapılması fikri: ilk olarak hükümdar Çar İvan Assen II ve yakın çevresine ait bir aile mezarlığı olması isteğidir. Çarın yanı sıra kilisede taçlı bir kadın cenazesi de bulunmuştur. Eşlerinden en az birinin de içeriye gömüldüğü görülüyor.

Aziz Sava mezarı

Kendisi önemli bir Sırp azizidir. Şu anda mezar boştur. Ancak buranın azizin ilk mezar yeri olduğu bilinmektedir. Aziz Sava: 1235 yılında Kudüs şehrinden dönerken Bulgaristan’da öldüğü bilinmektedir. Bulgar hükümdarı Ivan Asen: kendisinin bu kiliseye gömülmesini emretmiştir. Daha sonra kalıntıları Sırbistan ülkesine götürülmüştür. Ancak, ilk mezar yeri hala hac yeridir. Aziz Sava’nın mezarının hastalara şifa getireceğine dair çeşitli efsaneler vardır.

Kurtuluştan sonra kilise

Kilise kurtuluştan sonra da Bulgar tarihinde önemli rol oynadı. Kurucu Meclis’in 1879 yılında açılması nedeniyle, ilk kutsal ayin burada yapıldı. Ayrıca: 27 Temmuz 1879 tarihinde ilk Bulgar Prensi Battenberg İskender burada seçildi. Ama kilise tarihindeki en önemli olay: Ferdinand’ın 1908 yılında Bulgaristan’ın bağımsızlığını burada ilan etmesidir.

1913 yılındaki büyük depremde: kilise neredeyse yıkıldı ve 20’nci yüzyıl boyunca harabe halde kaldı. 21’nci yüzyıl başlarında restore edilerek ziyarete açıldı.

Bulgaristan Veliko Tarnovo St Peter and Paul Church

ST PETER AND PAUL CHURCH

Manastır iki tepe arasındaki vadide çok güzel bir bölgededir. Giriş ücreti 6 Leva, fotoğraf çekmek isterseniz 5 Leva daha ücret ödemek gerekiyor.

Aziz Petrus ve Paul Kilisesinde: Aziz John’un kalıntıları bulunmaktadır.

Kalıntılar 1204 yılında Çar Kaloyan tarafından kiliseye nakledilmiştir.

Ardından kilisenin çevresinde: manastır kompleksi oluşturulmuştur.

Çar İvan Assen II’nin eşi Anna Maria’nın iradesine ve rahipliğine göre inşa edilmiştir.

Günümüzde aktif değildir, müze olarak kullanılıyor. 1913 yılındaki depremden sonra restore edilmiştir. Böylece günümüzde çevrede en iyi korunarak gelmiş bir yapı olmuştur.

Bulgaristan Veliko Tarnovo St Peter and Paul Church

Ancak Osmanlı döneminde inşa edildiği için, bina dışarıdan hiçbir şeye benzemiyor. Ama içeride duvar resimleri inanılmaz güzeldir. 1600 yıllarında Osmanlı Bulgarlara kendi kiliselerini inşa etmelerine izin verdi ve bu kilise, ilk yapılan kilisedir. Böylece kilise, 1600 yılı civarında yapılmaya başlandı, kadınlar bölümü 1700 yılı civarında inşa edildi. Şehrin en eski kiliselerindendir. Bulgar mimar Kolyo Felchev tarafından yapılmıştır.

Kilisenin önünde, kendi ekseni etrafında dönen iki sütun vardır. Bunlar dönmediğinde, deprem veya başka nedenlerle binada çökme olduğu anlaşılır.

Kilisenin içinde duvarlarda ve tavanda: freskler, grafitiler ve eski ahşap kirişler görülmeye değerdir. Freskler, tipik Ortodoks stilinden çok farklıdır. Çünkü freskler: 13, 14 ve 17’nci yüzyıldan kalmadır. Freskler, eski Ahit’den sahneler içerir.

Kubbeler: İsa’nın doğumunu gösterir. Çobanlar bağdaş kurarak oturmaktadırlar. Kubbe üzerinde bir başka görüntü: İsa’nın Adem ve Havva ile el tutuştuğu görüntüdür.

Bulgaristan Veliko Tarnovo St Peter and Paul Church

Kadınlar ve erkekler için, ayrı ibadet odaları vardır. Odaların farklı duvar resimleri görülür. Kadınlar ibadet odasının duvar resimleri, Romalılar tarafından zulüm gören ve günümüzde şehit ve aziz olarak kabul edilen kadınları tasvir ediyor. Şehit haçları tutuyorlar. Bu şehit haçları, üzerinde ikinci bir yatay haç seti bulunan bir haçtır. Haçın 4 omzu, 4 kiliseyi temsil etmektedir.

Bulgar ordusunun koruyucu azizi St George’de burada temsil edilmektedir.

Osmanlı yönetimi sırasında, buraya Kraliyet Kütüphanesinden yüzlerce el yazması yerleştirilir. Bunların birçoğu, 1842 yılında Yunan hükümdarı tarafından tahrip edilmiştir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo The Ancient Roman City-Nikopolis AD Istrum

THE ANCİENT ROMAN CİTY-ANTİK ROMA ŞEHRİ-NİKOPOLİS AD ISTRUM

 Şehir merkezine 25 km uzaklıkta, Nikyup köyünün kenarındadır. Giriş ücretlidir, yetişkinler için 6 Leva’dır.

Burada; MS 106 yılında İmparator Trajan tarafından yaptırılan bir Roma şehrinin kalıntıları bulunmaktadır. İmparator, Daçyalılara karşı kazandığı bir zaferin anısına kurdurmuştur.

Bulgaristan Veliko Tarnovo The Ancient Roman City-Nikopolis AD Istrum

Nicopolis ad IStrum kenti yüzyıllar önce tamamen yıkıldı ve terk edildi. Sonra Avrupa Birliği fonlarıyla kazı çalışmaları yapıldı ve hala kazılacak çok yer olduğu söyleniyor. Şimdiye kadar sadece beşte, birinin kazıldığı söyleniyor.

Şehrin 2000 yıl önce nasıl göründüğüne dair resimler bulunuyor.

Bulgaristan Veliko Tarnovo The Ancient Roman City-Nikopolis AD Istrum

Geniş taş sokaklar, amfitiyatro, kuyular ve daha birçok yer görmek mümkündür.

Harabelere girdikten sonra sağ kapıdan yürüdüğünüzde: şehrin ana caddelerinden birine çıkıyorsunuz ve yer altı drenaj sistemini görebiliyorsunuz.

Bu satırları okurken, eminim ki, ülkemizdeki birçok Roma eseri gözlerinizin önüne geldi. Evet, burası öyle şahane bir yer değil, ama bizim ülkemizdeki Roma dönemi eserlerine göre şahane değil, ama iyi satış yapıyorlar, yani iyi reklam yapıyorlar ve turist çekmeye çalışıyorlar. Tek farkımız tanıtım.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Sveta Gora Hill

3-SVETA GORA HİLL

Buranın isminin kelime anlamı “Kutsal Dağ” demektir. Bir başka ismi “Athos dağı” dır.

2’nci Bulgar İmparatorluğunun ruhani ve edebi bir merkezdir. Günümüzde burası halka açık bir park alanıdır.12’nci yüzyıl sonunda tepe dini bir merkez olur. Birkaç manastır inşa edilir.

Osmanlı yönetimi sırasında tepe bir park ve eğlence yeri olarak kullanılmıştır.

Günümüzde: Veliko Tarnova Üniversitesi Rektörlüğü buradadır. Bugün, manastırların en büyüğünde, Turmovo Sanat Okulu ve Turnovo Edebiyat Okulu faaliyetleri ve eğitimi sürdürülmektedir.

UNİVERSİTY OF VELİKO TURNOVO-ST CYRİL VE ST METHODİUS ÜNİVERSİTESİ

Üniversite 1963 yılında Sveta Gora’nın tarihi ve pitoresk tepesinde kurulmuştur. Başlangıçta Cyril ve Methodius Kardeşler olarak kuruldu. 1962 yılında Yüksek Eğitim Enstitüsü olarak tescillendi.

Enstitüde derslerin sayısı, öğrenci ve öğretim üyeleri ve bölüm sayısı zamanla arttı ve ilk fakülteler doğdu. Teknik bir temel oluşturuldu ve günümüze kadar getirildi. 1971 yılında Yüksek Eğitim Enstitüsü bir Üniversiteye dönüştürüldü.

Günümüzde Sofya şehri dışında en büyük Bulgar Üniversitesidir. Güzel Sanatlar ve Beşeri Bilimler için çok saygın bir merkezdir. Hem ulusal ve hem de uluslararası üne sahiptir. Çevresinde çok çeşitli uluslararası bağlantılar sürmektedir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Monastery of the Holy Transfiguration of God

MONASTERY OF THE HOLY TRANSFİGURATİON OF GOD

Şehir merkezine kısa bir yürüyüş mesafesindedir. Yaklaşık 3 km uzaklıktadır. İsterseniz taksiyle de gidebilirsiniz. Eğer buraya yerel otobüsle giderseniz, otobüsten indikten sonra dik bir yokuşu tırmanmanız gerekir.

Burası, Bulgaristan ülkesinde 3’ncü ve en küçük Ortodoks manastırıdır. Buradaki ilk manastır 11’nci yüzyılda Bulgar Çar’ının emri üzerine yapılmıştır.

Osmanlı döneminde tahrip edilir. Mevcut binalar 1830’lu yıllardan kalmadır. Kiliseden 20 yıl sonra yapılmışlardır. Manastır ve çevresindeki binaların mimarı Bulgar mimar Kolyu Fitcheto’dur.

Bulgar/Rus-Osmanlı savaşı sırasında, manastır bir üs ve yaralı askerler için hastane olarak kullanıldı. Savaştan sonra Rus askerleri, manastıra kilise için çan, avize ve ayin kitapları bağışladılar.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Monastery of the Holy Transfiguration of God

Efsane

Manastırı anlatmaya başlamadan önce, buradaki bir efsaneden söz etmek gerek.

En yakın köyde genç bir çoban vardır. Kasabadan zengin bir adamın kızına aşık olur. Yani, imkansız bir aşk. İkisi de: bu manastırı kurarken, hayatlarını Tanrıya adarlar. Çoban her sabah Aziz Trinity’ye gider, her sabah onun için kilise çanlarını çalar ve çanlar her taraftan duyulabilir. Aşkları sonsuza kadar yaşar.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Monastery of the Holy Transfiguration of God
Evet, manastıra devam edelim.

Günümüzde manastırda keşişler yaşamıyor. Manastırın keşişleri çevrede yaşıyorlar, ama her gün buraya gelip dini hizmetler için burayı işletiyorlar.

Muhteşem manzaralı güzel bir manastırdır. Ancak turistler için yeterli bilgi bulunmadığından pek tercih edilmiyor.

Manastırın ortasında, yakınlardaki bir uçurumdan düşen devasa bir kaya var. 1991 yılında yukarıdaki uçurumdan, devasa kayalar düşer. Keşişler kilisede dua ederken, her iki taraftan düşen kayalar onları ıskalamıştır. Bunun bir mucize mi yoksa şans mı olduğu tartışılır. En büyük kaya kütlesi çan kulesine çarparak onu ikiye böldü ama kiliseyi kurtardı.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Monastery of the Holy Transfiguration of God

Manastırın dışında güzel resimler var. İçindeki duvar resimleri de ilgi çekiyor, özellikle altın kaplama simgeler görülmelidir. İç ve dış freskler: 1849-1851 yılları arasından kalmadır ve tanınmış Bulgar ikon ressamı olan sanatçı Zahari Zograf tarafından çizilmiştir. Bu ikonların resimleri, İncil’den çeşitli hikayeler anlatmaktadır.

Manastırın en ilginç objesi bir ikonadır. Kutsanmış bir kalıntı üzerinde durduğuna inanan yerel bir keşiş tarafından son zamanlarda keşfedilen üç elin ikonu, görülmelidir. Zemin kazıldığında bu kutsal simge gerçekten bulunmuştur.

Manastırın çan kulesine tırmanmayı unutmayın. Ancak korkuluk olmadığından, dikkatli olmak gerekiyor.

Ayrıca vadiye bakan balkonu da görmelisiniz.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Asen’s Monument

ASEN’S MONUMENT

Boris Denev Devlet Sanat Galerisinin bitişiğindedir. Yantra nehri ve eski şehre bakar. Anıt özellikle akşam saatlerinde yerel halkın bir buluşma yeridir.

Burası yerel tarihi temsil eden mimari bir yapıdır. Atlarla çevrili bir dikilitaş de denilebilir. Anıt Bulgaristan’ı Bizans’tan kurtaran ve 12 ile 13’ncü yüzyıllarda Bulgaristan’ı yöneten Asen kardeşlere adanmıştır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Asen’s Monument

Yani: Asen ve Petar kardeşleri ve onların halefleri olan Tsar Kloyan ve Ivan Assen II’yi temsil ediyor.

Özellikle anıtta, iki ayak üzerinde duran atların çok nadir olduğu söyleniyor. 1985 yılında, Bulgaristan’ın Bizans imparatorluğundan kurtulmasına yol açan Asen ve Petar ayaklanmasının 800’ncü yıldönümünü kutlamak için inşa edilmiştir. Anıtı yapan: Bulgar sanatçı Profesör Doktor Kurum Damyanov’dur.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Asen’s Monument

Ortada bulunan kılıç: daha doğrusu dikilitaş: 2’nci Bulgar Krallığının gücünü ve refahını simgelemektedir.

Asen kardeşlerin iktidarı sırasında, Bulgaristan yüksek ekonomik, siyasi ve kültürel değerlere ulaşmıştır.

Eski kentin birçok yerinde, uzaktan görülebilmektedir. Hatta en iyi nehrin karşısından görülmektedir. Yanına giderseniz, yakından bakınca oldukça kaba görülüyor. Yani biraz önce belirttiğim gibi nehrin karşı kıyısından, uzaktan izleyin derim.

Anıtın yanına giderseniz de, hemen yandaki Sanat Galerisinin kafesine girip ve bir masadan şehri ve anıtı izleyin.

ŞEHİRDEKİ DİĞER YAPILAR

Bulgaristan Veliko Tarnovo Aziz Nikola Kilisesi

AZİZ NİKOLA KİLİSESİ

Vastanicheska adresindedir. Kilisenin bulunduğu yer, şehirdeki mevcut 31 camiye hakim bir noktada seçilmiştir.

1934 yılında Ivan Davdata tarafından yapımına başlanmış ve 1836 yılında Kolyo Ficheto tarafından tamamlanmıştır. 1836 yılında Tarnovo şehrindeki Girit Metropolitanı Hilarion tarafından kutsanır.

Kolyo Ficheto: bu yapımı nedeniyle “usta” lakabını almıştır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Aziz Nikola Kilisesi

Yapının uzunluğu 37 metre ve genişliği 17 metredir. 3 nefli bazilika tipindedir.

1843 yılında şehirdeki ilk Bulgar Okulu burada açılır. İki bölümden yani kızlar ve erkeklerden oluşan ortak bir okuldur. Nikola Zlatarski bir öğretmendi. 1844 yılında ilave ayrı bir bina inşa edilir. 1872 yılında çan kulesi yapılır. 1913 yılında kilise bir katedral haline getirildi. 1949 yılında kuzey bölümde bir şapel inşa edildi.

Güney kapısı üstünde kilisenin inşa edildiği durumu anlatan, Yunanca ve Bulgarca bir metin bulunmaktadır.

SAEDİNENİE MEYDANI

Bulgaristan Veliko Tarnovo Regional Museum of History

BÖLGESEL TARİH MÜZESİ-REGİONAL MUSEUM OF HİSTORY

Saedinenie meydanının batısındadır.

1871 yılında kurulmuştur. Bulgaristan ülkesinin en eski ve en büyük kurumudur. Misyonu: Veliko Tarnovo bölgesinde, geçmişe ait kültürel kayıtları tutmak, keşfetmek ve saklamaktır. Sergi bölümlere ayrılmıştır ve eski şehrin çeşitli yerlerinde yer almaktadır.

Tüm müze ve sitelere giriş ücreti 6 Leva’dır. Ancak toplam 10 müze için iki günlük kombine bilet almanız önerilir.

Bölgesel Tarih Müzesi bünyesinde 8 farklı müze bulunmaktadır. Bunlar:

1-Multimedya Center

2-Ethnographic Complex-Etnografya Kompleksi (Osenarka Reka)

3-Archaeological Reserve- Arkeolojik Rezerv (Nicopolis ad IStrum)

4-Architectural Reserves-2 tane mimari rezerv (Tsarevets ve Trapesitza)

5-Eight Churchus-8 kilise (4 tanesi komşu Arbanasi’de)

Bu sekiz müzeden sadece 4 tanesi, tarihle ilgilidir.

Evet gelelim Tarih Müzesine:

Müze: şehir merkezinden kaleye giden yoldadır. Yani: 2’nci Bulgar Krallığının Parlamentosundaki eski Veliko şehrinin merkezindedir. 3 katlıdır.

Müzenin;

1’nci Katında: Bulgaristan’daki eski loncaların çeşitli eşyaları (bakır aletler, demir yapımı, altın işlemeler gibi), Veliko’dan bina mimarisi ve İkonlar hakkında bilgi.

İlk odada: Neolitik Çağa (MÖ 5700-5000) dayanan en eski sergiler vardır. Önceden yazılmış Neolitik set ve altın hazinelere sahip bir seramik tencere tabanı en değerli objedir.

İkinci sergi salonunda: antik dönemin başarılarına, yöredeki seramiğin gelişimi, plastik ve mücevher sanatı sergileniyor.

Üçüncü Salon: Burada Tarnovo şehrinin Ortaçağ Bulgaristan başkenti olduğu dönemden sergiler bulunuyor. Bunlar arasında öne çıkanlar: kraliyet mühürleri, madeni paralar, Bulgar kralları tarafından basılmış çeşitli objeler ardır.

2’nci Katında: Bulgar kurtuluşu ile ilgili ve Osmanlı-Rus savaşından birçok kalıntı görülebilir.

3’ncü Katında: 2’nci Bulgar Krallığı Parlamentosuna ait objeler bulunmaktadır. Ayrıca Bulgar krallarına ait bazı öğeler görülebilir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Museum of Bulgarian Revival and Comstituent Assembly

MUSEUM OF BULGARİAN REVİVAL AND COMSTİTUENT ASSEMBLY-UYANIŞ VE KURUCU MECLİS MÜZESİ

Saedinenie meydanının kuzey tarafındadır.

Müzenin bulunduğu bina: Osmanlı bölge valisinin emriyle yetkilileri barındırmak için 1872 yılında inşa edilmiş büyük bir konaktır. Bulgar mimar Kolyu Ficheto’nun eseridir. Haç şeklindeki yapının girişi kuzey yöndedir. Dik arazi, binanın ilginç konumunu belirler. Kuzeyde 2 katlı ve güneyde ise 4 katlıdır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Museum of Bulgarian Revival and Comstituent Assembly

Bina 1985 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Müzenin sergisi 3 kattadır.

Bulgar hükümeti, erken dönemlerde burada faaliyet göstermiştir.

Müze: Osmanlı imparatorluğundan bağımsızlık mücadelesiyle ilgili resim, belge ve nesnelerin sergilendiği bir yerdir. Bunlar arasında: üniformalar, silahlar, kılıçlar bulunur.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Museum of Bulgarian Revival and Comstituent Assembly

Ayrıca: Bulgaristan tarihine ait kitap ve evraklar da sergileniyor.

Müzenin en ilginç yeri: Kurucu Meclis’in yapıldığı ve Bulgaristan ülkesinin ilk Anayasası’nın kabul edildiği orijinal salonun bulunduğu 2’nci kattır. Anayasa belgesi, serginin bir parçası olarak zeminin karşı tarafında bulunmaktadır. 1878 yılında Bulgaristan bağımsızlığın ilanından bir yıl sonra, Bulgar Kurucu Meclisi Birinci Bulgar Anayasasını ilan etmek için burada toplanmıştır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Museum of Bulgarian Revival and Comstituent Assembly

Son bir not, müzede bir de ikon koleksiyonu bulunuyor.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Archaeological Museum

ARCHAEOLOGİCAL MUSEUM

Ulusal Uyanış Müzesinin hemen sağındadır ve uzun bir merdivenden aşağıya inilerek ulaşılır. Yani, kütüphane binasının arka girişidir. En başta belirtmem gerekir ki, müzede İngilizce çeviriler yok, yani eserlerin açıklaması sadece Bulgarca yapılmıştır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Archaeological Museum

İç avluda: bir heykel koleksiyonu bulunur.

Daha sonra kilitli bir kapı bulunuyor ve çaldığınızda görevli kapıyı açıyor.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Archaeological Museum

Ana katta 2 galeri ve üst katta 1 galeri bulunuyor.

İlk galeride: taş devri objeleri bulunuyor.

Üst kattaki galeride ise, çok daha eski seramikler, metal aletler ve günlük eşyalar sergileniyor.

Bulgaristan Veliko Tarnovo The Prison Museum

THE PRİSON MUSEUM-CEZAEVİ MÜZESİ

Bulgar Uyanış ve Kurucu Meclis Müzesinin güneyinde Saedinenie meydanındadır. Uyanış ve Kurucu Meclis Müzesinin güneyindedir.

Müzeye giriş ücreti 6 Levadır.

19’ncu yüzyıl ortalarında inşa edilmiştir. 1954 yılına kadar hapishane olarak kullanılmıştır. 1960 yılında ise müzeye dönüştürülmüştür. 2011 yılında ise ziyarete açılmıştır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo The Prison Museum

Yapıda: 1 zemin kat ve 2 üst kat bulunur. Yüksek duvarlarla çevrili 2 tane iç avlu ve bazı hizmet binaları vardır.

Tutuklular: yer seviyesinin iki kat altında, sert ahşap barakalarda uyurlar ve sistematik olarak işkence görmek için zindanlara götürülürlerdi. Tarnovo hapishanesinde bulunan 399 Ulusal Kurtuluş Savaşçısının isimleri de müzede bulunuyor.

Bulgaristan Veliko Tarnovo The Prison Museum

Hücrelerde: pek çok devrimci hapsedilmiş ve işkence görmüştür. Hücreler günümüzde restore edilerek ziyaretçilere gösterilmektedir. İşkence aletleri de görülebiliyor.

Üst katta: 20’nci yüzyılda mahkumların tutulduğu, bir tuvalet kabini kadar büyük olmayan, sadece hücre hapsi hücreleri görülebilir. Ayrıca: yemek için alüminyum kutular, kaşıklar, seramik su sürahileri, kişisel eşyalar ve tahta kutular gibi mahkumlara ait günlük eşyalar da görülebilir. Satranç tahtası ve saç tokası gibi bazı nesneler mahkumlar tarafından yapılmıştır.

Tabii: resimde de gördüğünüz gibi, doğrudan Osmanlı askerlerinin işkenceci olarak gösterildiği görülüyor.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Hadji Nikoli Inn Museum Art Gallery

HADJİ NİKOLİ INN MUSEUM ART GALLERY-HACI NİKOLİ HAN MÜZESİ SANAT GALERİSİ

Şehirde: Sanat ve El Sanatları Caddesi olarak da bilinen Georgi Sava Rakovski Caddesindedir.

Müzenin bulunduğu bina: 1858 yılında inşa edilmiştir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Hadji Nikoli Inn Museum Art Gallery

Bulgar mimar Kolyu Ficheto’nun eseridir. Bir saraya benzeyen yapı, Bulgar Rönesans anıtsal kamu mimarisinin bir şaheseridir. Ulusal öneme sahip ulusal bir antik ve kültürel anıt ilan edildi.

Han sahibi ise: Avrupa’nın birçok başkentinde iş sahibi olan Turnovalı kürk tüccarı Hadji Nikoli’ye aittir. Kendisi: bağımsız bir Bulgar Ortodoks kilisesi mücadelesinde aktif rol oynamıştır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Hadji Nikoli Inn Museum Art Gallery

Bir zamanlar eski şehrin merkezinde bulunan 70 handan, günümüze sağlam olarak kalan tek yapıdır.

Yapı güzel bir şekilde restore edilmiş, şimdi bir şarap barı, restoran, kafe, müze ve sanat galerisine ev sahipliği yapmaktadır.

Müze: 2 ve 3’ncü katlardadır.

Tarihsel sergiler ve sanat galerisi, binanın eşsiz mimarisiyle birleşir.

Müzede hem kalıcı bir koleksiyon, hem de çağdaş Bulgar sanatının en iyi eserlerinden oluşan geçici sergiler bulunuyor. Özellikle Ortaçağ silahları özel koleksiyonunu görmenizi öneririm.

Müzede bahçede bir de restoran bulunuyor.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Hadji Nikoli Inn Museum Art Gallery Restoran

Restoran:

Mükemmel hizmet, Avrupa ve Bulgar geleneksel yemekleri, gurme menü ve geniş bir kaliteli Bulgar şarapları koleksiyonu ile benzersiz bir konfor ve otantik atmosferi ilgi çeker.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Hadji Nikoli Inn Museum Art Gallery Restoran

Restoran han binasının 2’nci katındadır. Birkaç salon bulunur. Birinci katta bulunan ana restoran 60 kişi kapasitelidir. Restoranın ikinci katında, 20 kişilik iki salon vardır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Hadji Nikoli Inn Museum Art Gallery Müze

Müze

Müze Mart 2010 tarihinden beri ziyarete açıktır. Bulgaristan ülkesinin en büyük devlet müzelerinden ve özel koleksiyonlardan temsil edilen tarihi sergilere ev sahipliği yapmaktadır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Hadji Nikoli Inn Museum Art Gallery Sanat Galerisi

Sanat Galerisi

Bulgar ve yabancı çağdaş sanatın en iyi parçalarının değerli sergilerinin düzenli bir yeri olması için Mart 2010 tarihinde açılmıştır. Sanat galerisi, Hacı Nikoli Han’ın 3’ncü katında bulunur ve iki ayrı kanata bölünmüş, 6 sergi salonuna sahiptir. Hacı Nikolai Hanında, kendi resim koleksiyonu bulunmaktadır.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Hadji Nikoli Inn Museum Art Gallery Yaz Bahçesi

Yaz Bahçesi

Kompleksin güzel yaz bahçesi, Hacı Nikoloi Han’ın avlusundadır. Bahçe: yemek, dinlenme, eğlence, açık havada performanslar, oda müziği konserleri, şirket etkinlikleri, partiler, ziyafetler, şarap tadımı, düğünler, kokteyller ve başkaca etkinlikler için kullanılan mükemmel bir yerdir. Yaz akşamları, açık havada canlı klasik gitar, akerdeon ve piyano müziğinin keyfini çıkarabilirsiniz. Bahçe 60 kişi kapasitelidir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Ethnographic Complex-Museum

ETHNOGRAPHİC COMPLEX-MUSEUM

Slavyanska Street adresindedir.

Müze binasının yarı ahşap dış cephesi orijinaldir.

Müze: 1964 yılında kurulmuştur. Son 500 yılda Balkanlardaki el sanatlarının gelişim aşamalarını yeniden canlandıran bir müzedir.

Bulgaristan Veliko Tarnovo Ethnographic Complex-Museum

Müze, Bulgaristan ülkesinde geçmiş yaşam hakkında bilgi veren objelerle doludur.

Müzede: Etara mimarisinin ustalarını ve önceki yüzyılda Bulgarların yaşam tarzını görebilirsiniz.

Müzede, insanların nasıl yaşadıklarını gösteren odalar düzenlenmiştir. Yerel rehber tarafından müze ziyaretçilere gezdiriliyor. Özellikle Etnografik gurupların geleneksel kostümleri ilgi çekiyor. Ama genelde: bir varlıklı Bulgar tüccar ailesinin 18 ve 19’ncu yüzyıllardaki günlük yaşamı canlandırılıyor. Aile yatak odaları, alaturka tuvaletler, yemek pişirme tesisleri var.

Sofya şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy

Bulgaristan Haskovo-Hasköy

Bulgaristan Haskovo-Hasköy; Bölgenin hem Türkiye, hem de Yunanistan ile sınırı bulunmaktadır. Yunanistan sınırı 70 km ve Türkiye sınırı 80 km uzaklıktadır.

Bölgede yoğun olarak tütün tarımı yapılır ve bu yüzden Bulgaristan ülkesinin en büyük sigara fabrikası bu şehirdedir.

Şehrin en büyük özelliklerinden birisi de, Türkiye-Avrupa bağlantı karayolu üzerinde bulunmasıdır. Bu yüzden oldukça işlektir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy

ULAŞIM

Hasköy-Sofya arası uzaklık 230 km dir. Hasköy-Plovdin arasındaki uzaklık ise 75 km dir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy

ALIŞVERİŞ

Dimitrovgrad Pazarı

Şehirde: Bulgaristan ülkesinin ve Balkanların en büyük açık hava pazarı, yaklaşık 75 dekarlık alana yayılmıştır. Pazar: haftanın 3 günü kurulur. Cuma günleri toptan alışveriş ve hafta sonlarında ise perakende alışveriş yapılır. Yaklaşık 2500 stant bulunmaktadır. Ancak, bu pazarda satışa sunulan ürünlerin büyük bölümünün ülkemizden ithal edildiğini unutmamak gerekir. Zaten satıcıların birçoğu da Türk kökenli soydaşlarımızdır.

ÜNİVERSİTELER

Şehir merkezinde iki tane üniversite bulunmaktadır. Bunlar:

Tıp Kolleji ve Bulgaristan Ulusal ve Dünya Ekonomisi Üniversitesidir.

ALIŞVERİŞ

Avangard Gold

Burası bir kuyumcu dükkanıdır. Bulgaristan ve yurt dışına altın takılar gönderir. Burada genellikle 14 ayar altından yapılmış çok çeşitli erkek, kadın ve çocuk takıları satılmaktadır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy gece hayatı-eğlence

GECE HAYATI-EĞLENCE

Bulgaristan Haskovo-Hasköy club barcode

CLUB BARCODE

Ul. San Stefano 3a adresindedir. Belediye binasına çok yakındır. Gündüz bir fincan kahve içebilir, akşam ise içki içilebilmektedir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy club sense

CLUB SENSE

Şehirdeki en iyi ve en büyük dans kulübüdür. Gece hayatı ve eğlence düşkünleri için ideal bir yerdir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy

GEZİLECEK YERLER

Bulgaristan Haskovo-Hasköy the blessed virgin mary monument

THE BLESSED VİRGİN MARY MONUMENT

Şehirden yürüyerek rahatlıkla ulaşılmaktadır.

Bu bir bebekli Meryem Ana heykelidir. Meryem Ana, Haskovo şehrinin geleneksel koruyucu azizidir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy the blessed virgin mary monument

2003 yılında inşa edilmiş ve Başpiskopos Arseny tarafından geleneksel bir su koruma ritüeliyle açılmıştır. Heykeli yapanlar: Petyo Aleksandrov, Nikola Stoyanov ve ekibidir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy the blessed virgin mary monument

Polimer betondan yapılmış heykel 120 ton ağırlığındadır. Anıtın toplam yüksekliği 32,8 metredir. Heykelin kendisi 14 metredir. Heykelin tabanında bir şapel bulunur.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy the blessed virgin mary monument

Guines rekorlar kitabına göre: 2005 yılında dünyanın en uzun Meryem Heykeli olarak tescil edilmiştir. Ayrıca Bulgaristan’daki 100 ulusal turistik yer listesinde bulunmaktadır.

Heykel, şehrin muhteşem manzarasına sahip Yamacha tepesinde durur. 2’nci Dünya Savaşına kadar Yahudi mahallesi olarak bilinen yerin yukarısında tepenin zirvesindedir.

Heykelin bulunduğu yerde güzel bir park vardır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Bell Tower

THE BELL TOWER

Ayrıca anıtın hemen yanında çan kulesi vardır. Çan kulesi, heykelin yanına 2010 yılında inşa edilmiştir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Bell Tower

Kulenin yüksekliği yaklaşık 30 metredir. Balkan yarımadasının en yüksek çan kulelerinden birisidir. Anıtta 8 çan vardır. Bu çanların ağırlığı 1 tondur.

Bu çan kulesinden şehrin manzarası muhteşem izlenmektedir. Ziyaret ücretsizdir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Aleksandrovo Tomb

THE ALEKSANDROVO TOMB-THRACİAN TOMB OF ALEXANDROVO

2000 yılının Aralık ayında, Haskova şehir merkezine 20 km uzaklıktaki Aleksandrovo köyü yakınlarındaki Roşavata Çuka höyüğünde, Georgi Kitov tarafından, MÖ 4’ncü yüzyıla ait eşsiz bir Trak tümülüsü bulundu. Höyük, köye yakın bir yerde bulunuyordu ve çevresindeki diğer yerlere göre daha fazla dikkat çekiyordu.

Roshava Chuka mezar höyüğü: yaklaşık 15 metre yükseklikte ve 70 metre çapındadır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Aleksandrovo Tomb

Doğu tarafındaki 15 metre uzunluğundaki koridor: önce bir dikdörtgen bölüme çıkar. Dikdörtgen oda: 1.93 metre uzunluğunda ve 1.5 metre genişliğindedir. Bu odanın ötesinde 3.3 metre çapında ve 3.4 metre yükseklikte başka bir dairesel oda vardır.

Odanın kemeri çan şeklindedir ve odanın tabanından başlar. Güney çevresinde: antik çağda zaten tahrip edilmiş olan bir taş kanepe vardır. Mezarın iki dönem kullanımda olduğu sanılıyor.

Mezarda çeşitli konularda benzersiz freskler vardır. Bu freskler, koridorlardan her iki mezar odasına kadar tüm mezarı kaplar. Fresklerin en güzeli ise dairesel oda içindedir.

Buradaki freskler: üst üste 6 farklı yükseklikte, yatay şerit halinde düzenlenmiştir.

Görüntülerin çoğu: av sahnelerini tasvir eder.

Duvar resimleri ve mimarisiyle Trak kültüründen kalmadır.

Mezarda: son derece iyi korunmuş freskler bulunur. Bu fresklerde: Trakya dini ritüelleri, silahları, kıyafetleri ve yaşam tarzı görülür. Resmedilmiş sahneler Trakların silahları hakkında da bilgi veriyor. Bu silahlardan bazıları günümüze kadar bilinmiyordu.

Dairesel odadaki freskler, vefat eden ve son derece genç olan hükümdarın hayatını anlatıyor. Hükümdarın ismi bilinmiyor, ancak asil soydan ve yüksek statüde olduğu tahmin ediliyor.

Evet, mezar günümüzde Aleksandrovo köyü yakınlarındadır. Şehir merkezine çok yakındır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Regional History Museum

THE REGİONAL HİSTORY MUSEUM-DOĞU RODOPLAR TRAKYA SANAT MÜZESİ

Gelelim mezarı ziyarete: burada bir müze bulunmaktadır. Yani önce mezarı ziyaret edeceğinizi düşünürsünüz, ancak müzenin içinde mezarın bir kopyası bulunmaktadır. Mezarın gerçek boyuttaki kopyasıdır. Ayrıca mezar fresklerinin kopyaları ve birçok antik nesne sergileniyor. Bunları gördüğünüzde, 2500 yıl önce Trakyalıların uluştuğu sanatsal seviyeden etkilenmemek mümkün değildir.

Evet Müze:

Svoboda Square 19 adresindedir. 2009 yılında mezarın hemen yanında yani Aleksandrovo tümülüsünün yanında: Trakya Sanat Müzesi kurulmuştur. Japonlar, bu müzenin inşası için yaklaşık 3 milyon dolar bağışlamışlardır. Büyük müze kompleksi, Japon veliaht Prensi Akişino ve Prenses Kiko tarafından açılmıştır.

Bulgaristan ülkesindeki en iyi donanımlı ve temsili müzelerden birisidir. Sergi salonunda bir bölüm, orijinal mezarın birebir kopyasıdır.

Müzede çoğu olağanüstü 120 binden fazla kültürel miras eseri bulunmaktadır. Seramik, taş, demir ve camdan yapılmış, tarih öncesi, antik ve Ortaçağ eserlerinden oluşan koleksiyon vardır.  

Ayrıca: Trakyalı sanatçılar tarafından yapılan fresklerde: dövüş ve av sahneleri ile Trakya aristokrasınin meşhur bayramları tasvir ediliyor.

Müzedeki sergilenen eserlerden en ilginci: Sakar dağının kuzey kesiminde bulunan 98 altın süsleme ve mücevherdir. Bunlar: MÖ 4500-4000 yılları arasına tarihlenir.

Altın süslemeler: Varna Nekropolünden çıkarılan altın süs eşyaları ve Hotnitsa köyü yakınlarında bulunan kolyedir. Bunların dünya üzerinde en eski işlenmiş altın olduğu söyleniyor.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Park Kenana

PARK KENANA

Şehrin kuzeydoğu kesimindedir. Şehrin eteklerinde bulunan büyük bir tabiat parkıdır. Rodop dağlarının başlangıcıdır.

Yörede oldukça meşhur bir parktır. Park boyunca 2.5 km uzunluğunda geniş bir sokak vardır.

Park alanında, küçük bir göl yanında biten, 6 km uzunluğunda bir yürüyüş yolu bulunmaktadır. Özellikle hafta sonlarında yerel aileler tarafından yoğun tercih edilen, popüler bir yerdir.

Park alanında bir de otel bulunuyor. Küçük bir de hayvanat bahçesi vardır. Ayrıca: çok sayıda kafeterya, yüzme havuzu, açık hava sineması, çocuk parkı, spor tesisleri bulunuyor.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Church of the Assumption

CHURCH OF THE ASSUMPTİON THE ASSUMPTİON CHURCH İN THE VİLLAGE OF UZUNDJOVO

Uzundzhovo köyündedir. Bulgaristan ülkesinin en büyük kırsal kilisesidir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Church of the Assumption

Yapı başlangıçta bir Hıristiyan tapınağı olarak inşa edilmiştir. 1593 yılında Osmanlılar tarafından yıkılmıştır. Yerine cami inşa edilmiştir. Bu cami: merkezi girişi günümüze kadar korunan bir kaleye benzeyen, büyük bir kervansarayın parçasıydı. 1890 yılında köyde Müslüman kalmamış ve cami kullanım dışı kalmıştır. Ancak Hıristiyanların kilisesi yoktu.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Church of the Assumption

20’nci yüzyıl başlarında, Türk hükümeti mülkü Bulgaristan’a iade etti ve caminin kiliseye dönüştürülmesine başlandı. 2007 yılında kilise Haskovo Belediyesi tarafından yeniden inşa edildi. Restorasyon çalışmaları sırasında, dini-felsefi konularda, Arapça iki Ortaçağ yazıtı bulundu. Ancak bu son yazıtlar, henüz tam olarak tarihlendirilmedi. Tüm ikonlar ve freskler restore edildi. Pencereler vitraylarla süslendi.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Church of the Assumption

Kilise ikonostazı: 9 metre yüksekliğinde ve 14 metre uzunluktadır. Glagolitik harfleri kullanmaya karar veren Darin Bozhkov tarafından yapılmıştır.

Kilisenin akustiği mükemmeldir. Çünkü çan şeklindedir.

Burası Bulgaristan’ın kurtuluş öncesi tarihinde önemli rol oynamaktadır.

Köyde: “Church of te Assumption” kilisesi sadece mimarisiyle değil aynı zamanda eşsiz tarihi ile de gezilmesi gereken bir yer olarak öne çıkmaktadır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Old Clock Tower

ESKİ SAAT KULESİ-THE OLD CLOCK TOWER

Haskova şehrinin sembolü olan saat kulesi, 1837 yılında Sultan II Abdülhamid’in tahta çıkışının 25’nci yılı anısına Osmanlı yönetimi tarafından inşa edilmiştir. Yine bu dönemlerde Bulgaristan ülkesinde inşa edilen 40 saat kulesinden sadece 25 tanesi günümüzde ayaktadır.

1913 yılında kent konseyi saat kulesinin bilinmeyen bir nedenle yıkılarak yok edilmesine karar verdi.

Ancak, saat kulesi yıkılmadı harabe halde iken, 2012 yılında Belediye tarafından restore edildi ve 2013 yılında açıldı. Yeni kule kartpostallara bakılarak eskinin aynısı olarak yeniden inşa edilmiştir.

Günümüzde saat kulesi, yine şehrin sembollerinden birisidir.

Yüksekliği 23 metredir. Kesme taştan yapılmıştır. Kuledeki çan: Whictechapel dökümhanesinden gelmiştir. Burası; Londra Big Ben kulesi çanları, Philadelphia şehrindeki Özgürlük Çanı, Londra Olimpiyatları çanlarının döküldüğü yerdir. Whictechapel dökümhanesi, 1570 yılında kurulmuştur. Guines Rekorlar Kitabına göre, İngiltere’deki en eski dökümhanedir.

SVİLENGRAD KASABASI-CİSR-İ MUSTAFAPAŞA

Hasköy iline bağlı bir ilçe merkezidir. Kasabanın Edirne’ye uzaklığı sadece 32 km dir.

Şehir merkezine bağlı kasaba gerek Yunanistan ve gerekse Türkiye sınırına oldukça yakın olması nedeniyle çok sayıda otel, restoran, kafe ve bar bulunmaktadır. Ayrıca: kumarhane işletmeciliğinin çok yaygın olduğu bir yer olarak ilgi çeker.

Bulgaristan’da bulunan 6 serbest bölgeden bir tanesidir.

Kasabada alışveriş mekanları: Vivatel Shop ve Mtel Shop’tur. Buralarda teknoloji ürünleri satılmaktadır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Mustafa Paşa Köprüsü

Mustafa Paşa Köprüsü

Yavuz Sultan Selim’in damadı Boşnak Mustafa Paşa: burada Meriç nehri üzerinde kendi adıyla anılan bir köprü yaptırmıştır. Köprü ile birlikte bir han ve hamam da yaptırmıştır. Daha sonra köprünün başında, Kanuni Sultan Süleyman’ın hanımı haseki Hürrem Sultan tarafından büyük bir cami, mektep, imarethane ve değirmen yaptırılmıştır. Böylece bölgede yeni bir yerleşim yeri kurulmuştur.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Mustafa Paşa Köprüsü

Köprünün yapım tarihi 1529 yılıdır.

Taş köprü kemer şeklinde yapılmıştır. Mimar Sinan’ın önemli eserlerinden biridir. 20 kemerden oluşan köprü 300 metre uzunluktadır. Genişliği ise 6 metredir.

Köprü askeri amaçlarla yapılmakla birlikte, yapıldığı devir itibarıyla mimari açıdan Balkanlar ve Avrupa’daki örnek gösterilen eserlerden birisidir.

1958 yılında Meriç nehri üzerinde transit geçişleri sağlayan yeni bir köprü yapılmıştır. Böylece tarihi köprü, uluslararası ulaşımda kullanılmaz olmuştur. Ancak yine de çevre kentler ve kent içi ulaşımı sağlamaya devam etmiştir. Yine de 1960 yılında Bulgar hükümeti köprüyü yıktırmak istemiştir. Ancak o sırada Bulgaristan’daki rejimin tüm acımasızlığına rağmen R. Radzeff adında eski eserlere saygılı bir mimar bu karara karşı çıkmıştır.

Haseki Sultan  Külliyesi

Köprünün başında yine Mustafa Paşa tarafından yaptırılan bir çarşı vardı. Bunlar köprü ile aynı dönemde yapılmıştır.

Ayrıca köprünün yapımından 30 yıl sonra aynı bölgede Haseki Hürrem Sultan tarafından başlatılan ve vefatı üzerine Sultan Süleyman tarafından eşi adına tamamlanan bir külliye inşa edilmiştir.

Mimar Sinan yapısı olan Haseki Sultan Külliyesi içinde: cami, sıbyan mektebi, imaret, kervansaray ve muhtelif dükkanlar bulunan bir de çarşı vardı. Bu yapılardan hamam hariç hiçbirisi günümüze ulaşmamıştır.

Cami; 1913 yılında Balkan Harbi sırasında yıkılmıştır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Mineralni Bani Köyü

MİNERALNİ BANİ KÖYÜ

Haskova şehir merkezine 18 km uzaklıktaki bu köy: 1952 yılından bu yana, bir ulusal tatil yeridir. Sofya şehrine 230 km, Türkiye sınırına 90 km uzaklıktadır.

Bulgaristan ülkesinde en iyi rehabilitasyon merkezleri arasındadır.

Kasabadaki kaplıca suyu, paha biçilmez doğa harikasıdır. Suyun sıcaklığı 60 derecedir. İçinde bulunan kimyasal maddelerle şifa kaynağı olduğu söylenmektedir.

Çeşitli rahatsızlıkları ve hastalıkları tedavi etmektedir. Bunlardan bazıları: eklem rahatsızlıkları, damar sistemi rahatsızlıkları, diyabetik, arterioskleroz ve benzeri hastalıklardır. Kaplıca suyu içildiği zaman: bazı mide rahatsızlıklarına da iyi gelmektedir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Mineralni Bani Köyü Havuzlar

Havuzlar

Burada üç modern havuz vardır.

Sofya şehri tanıtımı ve gezi yazısı için

Filibe-Plovdin şehri tanıtımı ve gezi yazısı için.

Bulgaristan Slistra-Drastar

 

Bulgaristan Slistra-Drastar

Bulgaristan Slistra-Drastar; Şehir, Tuna nehrinin güney kıyısında kuruludur.

Günümüzde, şehir: özellikle tekstil, mobilya, tuğla ve kiremit endüstrisinde oldukça ileridir.

Nehir limanı ise, büyük bir tahıl ticaretine sahiptir.

Ayrıca nehir boyunca sıcak akıntı, kirazların güneydeki Plovdin veya Petrich kasabasından daha erken olgunlaştığı için bir mikro iklim yaratır. Bunun sonucunda şehir, Bulgaristan’ın en büyük kayısı üreticisidir.

Günümüzde şehirde birçok soydaşımız Türk yaşamaktadır.

Bulgaristan Slistra-Drastar

TARİHİ

Şehrin Roma dönemindeki ismi “Durostorum” dur. Bölgede 15 kilometrelik Roma yolu dahil olmak üzere birçok antik Roma kalıntısı bulunmaktadır. Balkan yarımadasında 4’ncü yüzyıldan kalma antik resimlerin bulunduğu tek Roma mezarlığı bu şehirdedir.

Flavius Aetius: Durostorum şehrinde doğmuş ve İskit kökenlidir.

1388 yılında şehirde Osmanlı hakimiyeti görülür. Çandarlı Ali Paşa kumandasındaki Osmanlı ordusu şehri ele geçirir.

Takip eden süreçte ise, Rus-Osmanlı savaşları sırasında birçok kez karşılıklı olarak ele geçirilmiştir.

1853-1856 yılları arasında yaşanan Kırım savaşında, Osmanlı ordusunun kontrolündeki şehir, kalabalık Rus ordusu tarafından kuşatılır. 40 günlük savunmanın ardından, savaş, Rus ordusunun geri çekilmesiyle biter. Şehrin direnişi: dönemin ünlü filozof ve ideologlarından Marx ve Engels’e ilham verir.

Silistre’nin savaştaki başarılarını yücelten eserler üretirler. Namık Kemal’de: Silistre’nin destansı zaferine adanmış, vatanseverlik ve liberalizm fikirlerine odaklandığı ünlü oyunu “Vatan Yahut Silistre” yi yazar.

Tanınmış Yahudi alim ve haham Eliezer Papo: 1819-1826 yılları arasında burada yaşamıştır ve mezarı, öldükten sonra Yahudiler tarafından yoğun ziyaret edilen bir hac yeri olmuştur.

1877-1878 Rus-Osmanlı savaşının sonunda Silistre, Bulgaristan’a dahil edilmiştir. Sonrasında Romanya ile Bulgaristan arasında yaşanan paylaşım çekişmeleri sonucunda, 1’nci Dünya savaşı sırasında 1916 yılında şehir Bulgarlar tarafından geri alınır.

Bulgaristan Slistra-Drastar

ULAŞIM

Slistre-Sofya arasındaki uzaklık: 431 km dir.

Varna şehrine 141 km ve Ruse şehrine 119 km uzaklıktadır.

İKLİM

Silistre şehrinde kışlar soğuk ve karlı, yazlar ise ılıman geçer.

Bulgaristan Slistra-Drastar

GEZİLECEK YERLER

Bulgaristan Slistra-Drastar Roman Tomb

ROMAN TOMB-GEÇ ROMA MEZARI

Giriş ücretlidir, giriş ücreti 10 Leva veya 5 Euro’dur. Mezarın içindeki resimleri korumak için ziyaretler sınırlıdır.

Roma mezarı: 1942 yılında şehrin güneyinde yapılan arkeolojik kazılar sırasında tesadüfen ortaya çıkmıştır. Burada: 2 ve 4’ncü yüzyıllarda Roma şehirlerinden Durostorum şehrinin nekropolü bulunuyordu.

Mezar keşfedildikten sonra: bozulmadan kalması için üzerine bir bina yapılmıştır. Mezar, bu modern binanın bodrum katında yer alan tek odalı bir yapıdır. Ancak içeride durulabilecek kadar büyüktür.

MS 4’ncü yüzyıldan kalmış ve korunarak günümüze ulaşmıştır.

Mezarla ilgili ayrıntılar: mezarın Roma İmparatoru Konstantin döneminden kaldığını kanıtlamaktadır.

Mezarın girişi doğu yönündedir. Mezar yapısı tamamen tuğladan yapılmıştır.

Yükseklik 2.30 metre, uzunluk 3.30 metre ve genişlik 2.60 metredir.

Yarı işlenmiş taşlardan yapılmıştır. Bunlar pembe harçla yapıştırılmış ve tonozlu tuğla ile doldurulmuştur.

Bulgaristan Slistra-Drastar Roman Tomb mezarın duvar resimleri

Mezarın duvar resimleri

Mezarın iç duvarları tamamen resimlerle kaplıdır. Tüm duvarlar ve tavan tamamen resimlerle kaplıdır.

Renklerin hala ne kadar parlak göründüğünü görmek mümkündür. Özellikle: kırmızı, yeşil ve mavi renk kullanılmıştır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Roman Tomb mezarın duvar resimleri

Duvar resimlerinde: hayvan ve insan figürleri, av ve aile sahneleri bulunmaktadır.

Kapının önünde: bir adam ve karısı ve yan duvarlarda ise hizmetçileri var. Hizmetçiler, mezarın sahiplerine giysi, kemer, ayna vb getirirken gösterilmiştir. Tavan: kuş, hayvan, çiçek gibi küçük çizimlerle kaplanmıştır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Roman Tomb

En etkileyici resim

En etkileyici duvar resimleri arasında: mezarı ve hizmetkarlarının sipariş etmiş olması muhtemel ustaların resimleri vardır. Bu resimde: usta önde gelen bir Roma generalinin kostümünü giymiştir. Tam boy olarak tasvir edilir. Bir aristokrat olması gerekiyordu. Elinde İmparator diploması vardır. Yanında asil karısı vardır ve her iki tarafta da ritüel yıkama için kaplara ve aletlere hizmet eden hizmetçiler ve hakimin efendisinin kostümünün unsurları vardır.

Mezarın Sahibi

Bu resimler değerlendirildiğinde: mezarı sipariş eden sahibinin bir pagan olduğu varsayılıyor. Ancak tablo zaten Hıristiyanlık unsurlarını tanıyor.

Mezarın zengin bir Romalıya ait olduğu düşünülür.

Mezarın ortasında: zengin Romalının ve yanında da eşinin figürü vardır.

Diğer figürler ise, 9 hizmetçiye aittir.

Ancak mezarın sahibinin: 4’ncü yüzyıl sonunda Gotların bölgeyi istilası sırasında, buradan kaçtığına inanılır. Yani, yapı mezar olarak düzenlenmiş olmasına rağmen, mezar olarak kullanılmamıştır. Mezar olarak kullanılmamasının nedeni, pek net değil yani bu durum bir varsayımdır. Sahipleri başka yerde ölmüş olabilir veya istiladan kaçmış olabilirler.

Resimleri yapan

Mezarı bu kadar ustaca dekore eden sanatçının Roma İmparatorluğunun doğu vilayetlerinden ve muhtemelen Mısır veya Suriye’den olduğu düşünülüyor.

Bulgaristan Slistra-Drastar Ortaçağ Kalesi Kalıntıları

ORTAÇAĞ KALESİ KALINTILARI

Şehrin merkezinde, Tuna nehrinin kıyısındaki şehir parkında, bugünün kentinin öncesi olan antik Durostorum şehrinin kalıntıları bulunmaktadır. Kent, MS 106 yılında, Roma İmparatoru Trajan döneminde kurulmuştur. Kale: 300 yılı aşkın süre boyunca, İstilacı Kuzey Barbar kabilelerine engel olmuştur. Kalenin MÖ 4’ncü yüzyılda inşa edildiği sanılıyor.

238 yılında şehir barbarlar tarafından ele geçirildi ve soyuldu. Sonuç olarak: kale, barbar istilaları nedeniyle birkaç kez inşa edildi ve yıkıldı.

Slavlar, 590 yılında şehre yerleştiler ve adını Drastar olarak değiştirdiler. Şehir zenginleşti ve bir ticaret merkezi haline geldi. Aynı zamanda Hıristiyanlığın önde gelen merkezlerinden birisi oldu.

Kale: 19’ncu yüzyılda Rus-Osmanlı savaşı sırasında yıkılana kadar kullanıldı.

Gelelim günümüze

Günümüzde Silistre parkında bu kaleye ait bir kule bulunmaktadır. Ayrıca: yine kuleye ait duvar temelleri vardır. Bu duvarlar: 3 metre derinlikte ve 3.80 metre genişliktedir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Kurşunlu Mosque

KURŞUNLU MOSQUE

Kurşunlu Camii: 1560 yılında Mimar Sinan’ın öğrencisi Dülger Mustafa tarafından yapılmıştır. Osmanlı izlerini taşır. Cami ilk yapıldığında: Silistre kalesinin içinde, şehrin güney kısmındaymış. Günümüzde ise şehrin tam merkezindedir.

Kubbesi kurşun kaplıdır. Vezir Sinan Paşa tarafından yaptırılan bu cami: birkaç kez yakılıp yıkıldıktan sonra yapılan restorasyonda tamamen yenilenmiştir.

Çarşı içindeki cami, Muhsinzade tarafından tamir ettirilmiş, masrafları eşi Esma Sultan Vakfı  tarafından karşılanmıştır.

Günümüzde Kurşunlu camii ayaktadır. Simon Veliki Bulvarı üzerindedir. 2001 yılında Dobriç Müftülüğü Vakıf Malı olarak kaydedilmiştir.

En başlıca özelliği: dış cephesinde Bulgaristan’daki sanat değeri en yüksek olan kuş evlerinin bulunmasıdır. Bunlar ilginç süslemelere sahiptir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Mecidiye Tabyası-Majidi Tabia-Medjidi Tabia Fortress

MECİDİYE TABYASI-MAJİDİ TABİA-MEDJİDİ TABİA FORTRESS

Şehrin güneybatısında, şehir merkezine biraz uzaktadır. Yaklaşık 20 dakika yürüyerek buraya ulaşılır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Mecidiye Tabyası

1853-1856 ve 1877-1878 Rus-Osmanlı savaşlarında önemli rol oynamış Osmanlı tahkimat sisteminin bir parçasıdır. Fazla büyük değildir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Mecidiye Tabyası

Kale: 1841-1853 yılları arasında inşa edilmiştir. Kalenin planları: 1837 yılında şehri ziyaret eden Alman askeri mühendis Helmut Von Motke tarafından çizilmiştir. Kalenin adı: 1847 yılında burayı ziyaret eden Sultan Abdulmecit’den gelmektedir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Mecidiye Tabyası

Altıgen şekildedir ve yüksekliği 8 metreye ulaşır.

Hakkında birçok hikaye bulunan kale burasıdır. Şehirde bulunan toplam 6 Osmanlı sur sistemi arasında en iyi korunarak günümüze ulaşmış olandır.

Kale duvarları boyunca yürüyüş yapabilirsiniz.

Bulgaristan Slistra-Drastar Srebarna Nature Reserve

SREBARNA NATURE RESERVE-DOĞA KORUMA ALANI

Silistre şehrinin 2 km güneyinde, Tuna nehri kıyısında, Srebarna köyü yakınlarındaki 638 hektarlık bir göl ve sulak alandır.  

Srebarna gölü ve çevresini kapsar.

Bulgaristan Slistra-Drastar Srebarna Nature Reserve

Avrupa ve Afrika arasındaki göç yolu “Via Pontica” üzerindedir. Bölge, 99 kuş türü için yuva alanı ve yaklaşık 80 göçmen kuş türü için mevsimlik habitat alanıdır. Yüzen sazlık adalar ve sular altında kalmış söğüt ormanları önemli kuş üreme alanlarıdır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Srebarna Nature Reserve

Srebarna gölü

Göl 1940 yılında burada yuva yapan kuş kolonilerinin incelenmesi sırasında Bulgaristan ülkesine katılmıştır. 1948 yılında da Doğal Rezerv alanı ilan edilmiştir. 1975 yılından sonra ise Ramsar alanıdır.

1983 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilmiştir.

Müze

Bu müzede: rezerv alanında ölen hayvan türlerinin doldurulmuş bir koleksiyonu vardır.

Evet buraya yolunuz düşerse, gölden yaklaşık 3 km uzaklıkta olan Tuna nehrine yürüyebilirsiniz. Bu sırada göl ve kuşların muhteşem görüntülerini izleyebilirsiniz. Uzaktan dürbünle pelikanları ve diğer kuşları görebilirsiniz. Ancak kuşları görebilmek için yılın belli döneminde burayı ziyaret etmeniz gerektiğini unutmayınız.

Bulgaristan Slistra-Drastar Art Gallery

ART GALLERY-SANAT GALERİSİ

Şehir merkezinde Svoboda meydanındadır. Giriş ücreti 2 Levadır.

Galeri: 1892 yılında inşa edilen eski Pedagoji Okulunda bulunmaktadır. Bina: ünlü Viyanalı mimar Edwin Petritzki tarafından yapılmıştır. Çatıda: 18’nci yüzyıldan kalma mekanizmalı bir saat kulesi vardır. Saat: Çek Şirketi Heinz-Prague tarafından üretilmiştir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Art Gallery

Galeri 1972 yılında ziyarete açılmıştır.

Müzenin 1’nci katında; Silistre şehrinden ve yurt içinden ve yurt dışından ünlü sanatçıların geçici sergileri vardır.

2’nci katta ise: 200 eser bulunur.

Bu eserler: Bulgar Sanatçıları; Viladimir Dimitrov, Dechko Uzunov, Zlatyu Boyadzhiev ve diğerlerine aittir.

Ünlü sanatçı Vladimir Dimitrov: en ünlü Bulgar sanatçılardan birisidir. Resimleri en çok aranan ve pahalı Bulgar eserlerindendir. Birçok eseri dünyanın dört bir yanındadır. Buradaki müzede sadece 6 tane eseri vardır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Arkeoloji Müzesi

ARKEOLOJİ MÜZESİ

Müze binası

Müze binası: 1923-1924 yılları arasında inşa edilmiş, büyük ve eski bir binadır. Bina: Romanya işgal döneminden kalma güzel bir eski banka binasıdır.

Binanın çevresindeki bahçelerde, müze geçici sergileri düzenleniyor.

Müzede: bölgede bulunan Trakya ve Roma yerleşim dönemlerinden kalma, bir dizi eser koleksiyonuna sahiptir.

Müzede yaklaşık 42 bin obje ve eser bulunmaktadır.

Müzenin öne çıkan özelliği: 3’ncü yüzyılda yapılan ve tüm Bulgaristan’da bulunan, en büyük Roma taş güneş saatidir.

Müzenin önemli parçalarından bazıları: bronz Trakya miğferleri, Roma savaş arabası teçhizatı, Roma dönemi ve Orta Çağ mezarlarından kalma kıymetli hazine, bir cenaze arabası, ilk Hıristiyanlardan birine ait olduğu düşünülen bir altın yüzük, 3’ncü yüzyılın sonunda yapılmış bir altın yüzük, Bizans ve Bulgar Hükümdarlarının mühürleri, 14’ncü yüzyıldan kalma prenseslere ait altın süslemeler, sikke koleksiyonudur.

Müzede ayrıca: 11-13’ncü yüzyıllar arasından kalma, geniş bir haç koleksiyonu bulunur.

SVETİ SVETİ PETAR VE PAVEL KİLİSESİ

Arkeoloji Müzesinin biraz ilerisindeki bu küçük kilise, pembe renklidir.

Kilise, 1860 yılında yapılmıştır. İç kısmı parlak duvar resimleriyle dekore edilmiştir.

En önemli özelliği: yerel bir aziz olan Aziz Dasius’un kalıntılarının burada bulunmasıdır.

Dasius: 303-313 yılları arasında meydana gelen Diocletian Zülmü döneminde, Durostorum şehrinde Romalılar tarafından öldürülmüştür. Dasius, daha önce Roma ordusunda bir askerdir. Ancak bir ay süren putperest Saturnalia festivalinde kral rolü oynamayı reddetti. Çünkü Hıristiyan olduğu için, herhangi bir pagan ritüeline katılmak ya da pagan bir tanrıya kurban edilmek istemedi.

Reddettiği için işkence gördü ve idam edildi. Hıristiyan inançları nedeniyle Durostorum’da infaz edilen 12 şehitten ilkiydi.

Onun kalıntıları, Haçlı seferleri sırasında bölgeden çalındı, ancak 2001 yılında Papa tarafından Silistre şehrine iade edildi. Aradaki yıllar boyunca İtalya’da tutulmuştu.

Bulgaristan Slistra-Drastar Dunavska Gradina

DUNAVSKA GRADİNA

Park alanı: Drustar otelin önünden başlayıp, Silistra otogarına kadar boylu boyunca uzanıyor. Şehir merkezine sadece 1 km uzaklıktadır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Dunavska Gradina

Bu bahçelerden: güzel ve açık kafeleri ve Tuna nehri ve Romanya bölgesinin harika manzarası izlenir. Özellikle gün batımında, nehrin üzerinden güneşin batışı muhteşem güzeldir.

Yürümek ve dinlenmek için yoğun ziyaret edilir. Ağaçların arasında dolaşırken çevrede birçok heykel görmek mümkündür. Gül bahçeleri çok güzeldir. Ayrıca kıyı kısmına doğru, eski Bulgar hanlarına ait konakların yıkıntıları vardır.

Sofya şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerile ilgili yazım için.