Bulancak, Giresun arası uzaklık: 15 km. Bulancak, Piraziz arası uzaklık: 11 km. Bulancak, Ordu arası uzaklık: 31 km.
TARİHİ
1071 Malazgirt zaferinden sonra, Selçuklu Türkleri, Karadeniz sahillerini Türk hakimiyetine alır. 1204 yılında yörede Trabzon Pontus devleti hakimiyet kurar. 1397 yılında ise, Çepni Türk Beyliğinin en büyük beylerinden biri olan Süleyman Bey, bölgeyi fetheder. Osmanlı döneminde tapu tahrir defterleri tutulduğunda yörenin ismi “Niyabet-i Kebsil” olarak geçer. Canik-i Bayram kazasına bağlı bir nahiyedir. “Başköy” anlamındaki “Kebsil” kelimesi büyük olasılıkla daha önce burada yaşayan Rumlar tarafından konulmuş ve değiştirilmeden kullanılmıştır.
Kayıtlarda: 1547 yılında ilk olarak Bulancak ismine rastlanılır.1871 yılındaki kayıtlarda ise “Akköy” nahiyesi olarak geçer. Akköy, daha sonra sahile iner ve Bulancak ismini alır. 1887 yılında Belediye teşkilatı kurulur. 1928 yılında Bulancak ismiyle Giresun kazasına bağlıdır. 1934 yılında ilçe olur.
GENEL
Bulancak, Giresun ilinin en büyük ilçesidir. Karadeniz sahil şeridinde yerleşiktir. Rakımı yani denizden yüksekliği ortalama 10 metredir. İlçenin coğrafi yapısı, tipik Karadeniz coğrafi yapısı özellikleri gösterir. Sahilden itibaren hızlı bir yükselti başlar ve bu yüzden arazi oldukça engebelidir. Bitki örtüsü bakımından oldukça zengindir. Kıyıdan başlayan fındık bahçeleri, 2000 metre yüksekliğe kadar devam eder. Daha sonra kestane ağaçlarının bulunduğu ormanlık alanlar bulunur. Yörenin iklim şartları ise, her mevsimi yağışlı, yazları serin, kışları ise çok soğuk olmayan bir özellik gösterir. Yörede yaşayanların ekonomik etkinliklerinin başında tarım gelir. Tarımsal ürün olarak ise fındık başı çeker. Yüksek köylerde yaşayanlar ise hayvancılıkla geçinir. Balıkçılık ta önemli bir geçim kaynağıdır.
NE YENİR
Burası Karadeniz sahili, elbette burada mısır ekmeği, pancar çorbası, fasulye kavurması, pazı mıhlaması ve balık (hamsi buğulama, hamsi böreği) yemelisiniz.
BULANCAK KÜLTÜR VE SANAT ŞENLİĞİ
Her yıl geleneksel olarak Temmuz ayı içerisinde yapılır. Şenlikler, merkeze bağlı Erikli köyünde yapılır.
BULANCAK KADİR KARABAŞ UYGULAMALI BİLİMLER YÜKSEK OKULU
Giresun Üniversitesine bağlıdır. 2008 yılında kurulmuştur. 2011 yılında ise ismi “Bulancak Kadir Karabaş Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu” olarak değiştirilmiştir.
GEZİLECEK YERLER
SARAYBURNU CAMİİ
İlçe merkezinde, batı girişte, sahildedir. Giresun-Ordu kara yolunun 16’nci kilometresindedir.
İstanbul Saraçhane’de bulunan Şehzadebaşı camiine benzer planda ve görünüşte yapılmıştır. Şehzadebaşı camisinin ölçüleri baz alınarak yapılmıştır. Temeli 1987 yılında atılmıştır. Cami 2016 yılında tamamlanmıştır, yani 29 yıllık bir süreçte tamamlanmıştır. İçinde fıskiyeli bir süs havuzu var. Kubbe yüksekliği 38 metredir. Minare yüksekliği 70 metredir. Minareler Osmanlı motifleri taşıyor. Duvar kalınlıkları ise 1.30 metredir. Duvar yüksekliği 16 metredir. Kapalı alan 2558 metre karedir. İrili ufaklı 17 kubbesi vardır. Aynı anda 4500 kişi ibadet edebilmektedir. Dolayısı ile caminin yapımında oldukça fazla malzeme kullanılmış, yoğun işçilikle yapılmıştır. Diğer büyük camilerde iç mekanlardaki kemerler, kırmızı boya ile gösterilmesine rağmen, burada kırmızı taş konularak belirlenmiştir. Yani, bir ölçüde maliyet de oldukça yüksektir.
Caminin en büyük özelliği, Cumhuriyet döneminde, Osmanlı tarzında yapılan ilk camidir. Tamamen taştan yapılan caminin ömrünün 500 yıl olacağı söyleniyor. Yeni bir yapı, ancak bulunduğu yer itibarı ile ilçenin birçok yerinden görülmektedir, büyük olasılıkla siz de burayı gezerken göreceksiniz.
BULANCAK SANAT GALERİSİ
İskeleye giden yolda, Bulancak Belediyesi tarafından 2016 yılında Sanat Galerisi yapılmıştır. Aslında ilçede vatandaşların ilçe merkezi ve Bulancak iskelesi arasındaki kullanmayı pek tercih etmedikleri alt geçit Belediye tarafından yeniden düzenlenmiştir.
Alt geçitte tarihi Giresun evlerinin görüntüleri oluşturulmuş, çay ocağı kurulmuştur. Ama en ilginç yönü, tabanda bulunan üç boyutlu resimler yani derinliği olan, gerçekçiliği yüksek resimlerdir. Bu üç boyutlu resimler, köpekbalığı, kaplumbağa gibi deniz canlılarıdır.
BULANCAK İSKELESİ
Ülkemizin en uzun iskelesidir. İskele, 1953 yılında 272 metre olarak yapıldı. Ancak günümüzde Karadeniz sahil yolu için dolgu yapıldığından uzunluğu 190 metredir. Türkiye’nin en eski ve en uzun iskelesidir.
2019 yılı Mart ayında, iskelede yenileme çalışmaları yapılmış, korkuluklar ve ışıklandırmalarla iskele modern bir görünüm kazanmıştır.
Evet, buralara yolunuz düşerse mutlaka uğrayın, çünkü iskele, denizin sesi ve güneşin doğuşu ile batışının izlenebildiği muhteşem güzel bir yerdir.
ACISU KAYA KİLİSESİ
İlçe merkezinin güneyinde, merkeze 2 km uzaklıktadır. En büyük özelliği, kaya oyma tekniğiyle oluşturulmuş bir kilise olmasıdır.
İlçe merkezinden Erdoğan köyüne giden yolun ve İncüvez Deresinin batısında, bir fındık bahçesinin içerisindedir. Bahçenin batısındaki kayalık alan oyularak bu iki katlı kilise yapılmıştır. Kilise, mağaranın yakınında bulunan sodalı su kaynağı nedeniyle “Acısu” ismini almıştır. Kilise halk arasında “At Mağarası” ve “Acısı Mağarası” olarak da tanınır ve bilinir. Hangi tarihte ve kimler tarafından yaptırıldığına dair bir kayıt yoktur. Ancak muhtemelen Bizans dönemi yapısı olduğu tahmin edilmektedir. Kilisenin giriş katı, her bir bölümde apsis bulunan şapel görünümlü üç kısımdan oluşmaktadır. Üst kat dikdörtgen bir mekandır. Bitişiğinde küçük bir inziva odası bulunur. Yukarıda bulunan bu kısma girmek için içeriden veya dışarıdan herhangi bir merdiven izi yoktur. Hatta, kilisenin herhangi bir yerinde yazıt veya işaret yoktur. Kilise, 1990 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır.
BURUNUCU KÖYÜ
İlçe merkezine 5 km uzaklıktadır.
Burada: Ayvasıl plajı ve Ofran burnu plajı gibi denize girilebilecek yerler vardır.
ŞEYH ALİ AĞA CAMİİ
Bulancak-Giresun kara yolu üzerindedir.
Caminin kuzey cephesinde 1896 tarihi yazılıdır. Ancak ilk yapılışı, muhtemelen 15’nci yüzyıldadır. 1456 yılına ait tahrir defterinde, caminin Şeyh Ali Ağa tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Caminin giriş kapısı demirden ve çift kanatlıdır. Kapının tablaları baklava dilimi motif ile süslenmiştir. Yapı: kagir sistemle yapılmıştır. Uzunlamasına dikdörtgen planlıdır. Beden duvarlarında moloz bazalt taş, son cemaat yerinde ise kesme andezit taşı kullanılmıştır. Yerden hafif yüksekte olan son cemaat yerine, dört basamaklı bir merdivenle çıkılır. Minare: son cemaat yerinin batısındadır. Kare kaideli, çokgen gövdeli, iki şerefelidir. Şerefe korkulukları demirdir. Minarenin üstünde konik külah vardır.
PAŞAKONAĞI YAYLASI
İlçe merkezine bağlı 34 km uzaklıktaki Kovanlık Beldesindedir.
Yani ilçe merkezine oldukça yakındır. Denizden yükseklik 1450 metredir. Eşsiz bir doğa harikası yayladır. Yaylada gezilecek yerler: Karasay şelalesi, Geçilmez vadisi, Çiğseli gölü ve Kızılot çayırıdır. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olan bölge, günübirlik gezilere ev sahipliği yapar. Yaylada konaklanabilecek tesis, doğal yapının korunması amacı ile inşa edilmemiştir. Ancak 5 km uzaklıkta bir konaklama tesisi bulunmaktadır. Ayrıca yaylada çadır kurarak kamp yapabilirsiniz.
Son bir not, burada Yıldız Tepesi mevkiinde her yıl geleneksel şenlikler yapılıyor. Fındık bahçelerinden gelen vatandaşlar, şenliklerde çalınan müzikler eşliğinde horon teperek doyasıya eğleniyorlar. Ayrıca yine Paşakonağı Yaylasında off-road şenlikleri yapılıyor.
BEKTAŞ YAYLASI
İlçe merkezine 60 km uzaklıktadır. Yolu asfalttır ve tüm yıl boyunca açıktır.
Bektaş ismi, Hacı Bektaş-ı Veli müridleri Türkmen Çepnileri tarafından onun hatırasına hürmeten verilmiştir. Denizden yüksekliği 2100 metredir. İlçenin en meşhur yaylasıdır. Çünkü kırsal iklim örtüsü, diğer yaylalara nazaran farklı ve daha güzeldir. Doğu Karadeniz’in nüfus olarak en büyük yaylalarından birisidir. Yaylada hareketlenme karların erimeye başladığı Nisan aylarında başlar ve yaklaşık Kasım ayına kadar yerleşme vardır. Yoğun kar yağışının olduğu kış aylarında, yaylada devletin görevlendirdiği bekçi ve birkaç meraklıdan başka kimse yaşamaz. Tüm ulaşım yolları karla kaplı olduğu için kış aylarında yaylaya ulaşmak oldukça zordur.
Gelelim yaz aylarına: Yaylanın havası ve suları çok soğuktur. Yaz aylarında bile soba yakmak gerekir. Yağış mevsiminde hava genellikle sislidir. Fakat hava açık olduğunda muhteşem bir doğa manzarası izlenir. Vadilere çöken bulutlar inanılmaz güzel görüntüler yaratır. Bektaş Turizm Merkezi: Kulakkaya yaylası, Melikli obası yaylası, Kurttepe mevkii ve Alçakbel orman içi piknik alanı ile birlikte, bir bütündür. Kurttepe mevkiinde, kayak yapmaya uygun doğal alan vardır. Yörede elektrik, su ve telefon gibi altyapı hizmetleri vardır. Ayrıca 80 yatak kapasiteli, iki yıldızlı bir de otel bulunur. Doğa yürüyüşü yapanlar için çok uygun parkurlar vardır.
Ayrıca: 30 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında, yaylada geleneksel şenlik düzenlenir. Bu şenliğe civar halk yoğun olarak katılır.