Ülkemizde, tamamen Türkçeden başka dil konuşulmayan ve Gayrimüslim bulunmadığı söylenen merkezlerden biri olarak önem kazanmaktadır. Doğal güzellikleri öne çıkan ve önem kazanan bir yer.
Burayı ziyaret ederseniz, deniz kıyısındaki köylerinin imkanlarından yararlanabilirsiniz. Bir şeyler yemek istediğinizde ise, yine muhteşem deniz ürünlerini tadabilirsiniz.
ULAŞIM
Bozkurt, bağlı bulunduğu il merkezi olan Kastamonu’ya 95 km. uzaklıktadır. Bozkurt-Abana arasındaki uzaklık: 2 km. İlçe Abana-Kastamonu karayolu üzerindedir. Bozkurt-Ankara arasındaki uzaklık: 311 km. ve Bozkurt-İstanbul arasındaki uzaklık ise, 588 km. dir.
TARİHİ
Her ne kadar resmi arkeolojik çalışmalar yapılmamış olsa da, gerek Yakaören köyü girişindeki burç ve gerekse çok miktarda bulunan Gayrimüslim mezarları, yörede, çok eski dönemlerden itibaren yerleşim bulunduğunu kanıtlamaktadır. Özellikle, Bizans ve Pontus yerleşim yerleri, kullanılan isimleriyle dikkat çekmektedir.
Bu yerleşim yerleri, genellikle Karadeniz kıyısında yoğunlaşmıştır. Çünkü, bölgenin iç kesimlerine olan kara yolu bağlantısı, eski dönemlerde bulunmamaktadır. Bölgedeki Türk egemenliği ise, güneyden yani dağlar üzerinden gelerek, sahile doğru inmiştir. Malazgirt savaşından sonra Danişmentliler, MS.1100 yılında bölgeyi ele geçirirler. 1460 yılında bölgede Osmanlılar görülür.
Bölgede, ilk kez Türklerin görülmesi hakkında şunlar anlatılmaktadır. Türkler, bölgeye geldiklerinde, Ezine çayını takip ederek, sahile inmeye başlamışlar ve bu sırada karşılarına çıkan bir köy halkı, direnişte bulunmuştur. Bu direniş sırasında: Türklerin başındaki komutanlardan Aynar ve Bayramgaziler, şehit olmuşlardır.
Ancak, çatışmayı Türkler kazanmış ve yollarına devam ederek, bugünkü Bozkurt ilçesinin bulunduğu yere gelmişlerdir. Buraya: bir cami yaparlar ve bir de Pazar yeri kurarlar. Özellikle, Pazar yeri, zamanla yörenin en canlı ve hareketli pazarı olur.
Pazar, Perşembe günleri kurulduğu için, yöre insanı tarafından “Perşembe pazarı” olarak bilinir. Bazı insanlar tarafından ise, Pazaryeri olarak isimlendirilir. Evet, bu Pazar, günümüzde de eski canlılığını korumaktadır.
GENEL
Buranın en büyük özelliği: Karadeniz kıyısındaki Abana ilçesine olan 2 km. uzaklığıdır, evet, ülkemizde, birbirine en yakın bu iki ilçe arasındaki uzaklık, yalnızca 2 km. dir. Yani, Bozkurt ilçesinin denize uzaklığı, 2 km. dir.
Evet, ilçe, Ezine çayının doğu ve batı yamaçlarında bulunan düzlüklerde kurulmuştur. Ezine çayının uzunluğu, 60 km. dir. Bölgedeki İlişi çayının uzunluğu ise, 40 km. dir.
Yerleşim yeri merkezinin, denizden yüksekliği, yani rakımı: 30-250 metre arasında değişmektedir. Arazi engebeli ve dağlıktır. Sarp yamaçlar ise ormanlarla kaplıdır. Yöredeki en geniş düzlük, yalnızca ilçe merkezinin üzerine kurulduğu ovadır.
GEZİLECEK YERLER
YAKAÖREN/İLİŞİ KÖYÜ
İlçe merkezine bağlı bu köy, deniz turizmi açısından önem kazanmaktadır. Bu köye gitmeyi düşünürseniz, sahil yolu üzerinde Cenevizliler döneminden kalma, denizden geçen gemileri gözetlemek için yapıldığı düşünülen tek burçlu küçük bir kale kalıntısı görebilirsiniz.
Ancak, günümüzde harabe halindedir. Biraz önce söz ettiğim gibi, bu köyde plaj bulunuyor. Plajda, soyunma kabinleri ve duş imkanı var.
BELDEĞİRMEN KÖYÜ
İlçe merkezine uzaklık,12 km. dir. Bozkurt-İnebolu karayolu ile ulaşılır. Köyün ismi, büyük çınarın arkasında, günümüzde yalnızca zeminde temelleri görülen Beldeğirmenden gelmiştir. Burası da deniz turizminin önem kazandığı ve konaklama imkanları bulunan bir yer olarak öne çıkmaktadır. Burada, sahil kenarında, muhtemelen 584 yaşında olduğu düşünülen çınar ağacını görmelisiniz. Koruma altında bulunan bu çınar ağacının yakınlarında park ve konaklama tesisleri var.
Bozkurt, Denizli arası uzaklık: 52 km. Bozkurt, Dinar arası uzaklık: 89 km.
TARİHİ
İlçe, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında, Balkanlardan Anadolu’ya göç eden muhacirler tarafından kurulmuştur. Kurulduğu yıldan, 1955 yılına kadar köy statüsünde bulunan yerleşim, 1955 yılında bucak ve 1956 yılında Belediyelik olur. 1990 yılında ise ilçe olur. İlçenin isminin kaynağı: 1930’lu yıllarda ovanın ortasında bu istasyonda konaklayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün buraya Bozkurt ismini verdiği tahmin ediliyor.
Bozkurt ismini almadan önce, yerleşim “Hamidiye” ve “Mamudiye” isimli iki köyden oluşmaktadır. Sultan II. Mahmut döneminde yerleşenler köylerinin ismini Mahmudiye, Sultan II. Abdülhamit döneminde yerleşenler ise köylerinin ismini “Hamidiye” koymuşlardır.
Denizli Bozkurt
GENEL
İlçe bağlı bulunduğu Denizli ilinin doğusundadır. İlçe topraklarının büyük kısmı Hambat ovasındadır. Hambat ovası: güneyde Maymun dağı, kuzeyde Söğüt dağları ile çevrilidir. Bu coğrafya, antik dönemlerden beri geçit yoludur. Efes’ten Pamfilyaya giden antik Roma yolu, Konya-Beyşehir-Eğirdir-Laodikea-Ayasuluk’a giden Bizans yolu buradan geçer.
Hambat ovası ismini: Bozkurt ilçesi ile aynı ovayı paylaşan, komşu Çardak ilçesinde bulunan Anadolu Selçukluları döneminde I. Alaaddin Keykubad tarafından 1230 yılında yaptırılan Han-Abad Kervansarayından alır. Yörede karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. İlçenin en büyük özelliklerinden birisi de, bisiklet sayısının fazla olmasıdır. İnsanlar bir yerden bir yerlere giderken genellikle bisiklet kullanırlar ve hatta bisiklet sayısının insan sayısından fazla olduğu söyleniyor.
NE YENİR
Muhacir Somunu
İlçeye özgü lezzetlerden biri olan muhacir somunu, Balkanlarda yaşayan Türklerin Anadolu’ya göç ederken beraberlerinde getirdikleri tatlardan birisidir. Bu somunun üretimi, ilçenin genelinde yapılmaktadır. Daha çok ev halkının günlük ihtiyacını karşılamak için yapılan bu ekmek, mikro ölçekli olarak ticari amaçla da üretilmektedir. Katkısız hamurun mayalanmasıyla yapılan muhacir somunu, kendine has özellikleri bulunan toprak fırınlarda ateş görmeden fırının kendi ısısıyla pişirilir.
Fırının ısıtılmasında talaş, çalı, pür gibi çabuk alev alan ve hemen geçen malzemeler kullanılır. Ekmeğin mayasından kaynaklı olarak kendisine has hafif ekşimsi bir tadı bulunur. Bunun sebebi hazır maya yerine ekşi maya kullanılmasıdır. Muhacir somunu aynı zamanda geç bayatlama özelliğine sahiptir.
Un, patates, su ve maya karışımından üretilen Muhacir Somunu’na peynir suyu da katılarak daha besleyici ve lezzetli olması sağlanır. Somuna patates katılmasının sebebi ise erken bayatlamasını önlemektir. Çörek otu olarak da pişirilen bu ekmek fırından yeni çıktığında tereyağı ile kahvaltıların vazgeçilmez tadı olur.
NE SATIN ALINIR
Avdan Bardağı
Bu ahşap testinin içinde su yazın sıcakta serin kalır. Aynı zamanda suyu içenlerin burunlarına nefis çam kokusu gelir. Oyulup şekil verilen bardağın sızıntı olmayacak şekilde alt kısmı ağaç kabuğu ile doldurulur. Dikkat edin, fiyatı yüksek diye kızmayın, çünkü bir usta günde sadece birkaç bardak yapabiliyor. Bence satın alın, mutlaka beğeneceksiniz.
Denizli Bozkurt Ters Lale
TERS LALE
Buraya gelen ve yerleşen muhacirler, Bulgaristan Deliorman bölgesinden, ters lale soğanı getirmişlerdir. Sadece 1000 metrelik rakım üzerindeki topraklarda yetişen bu çiçek, 1400 metre rakımlı yayla köyünde: Hambat, Dazkırı ve Baklan ovasında, düz damlı kerpiç evlerin arasında yetişmektedir. Her yıl Nisan ayında bu köyde (Hayrettin köyü) ters lale şenlikleri düzenleniyor.
Tuşaya, Ağlayan gelin gibi isimlerle de anılan ters lale, Hıristiyanlarda, Hz İsa’nın çarmıha gerildiği gün, üzüntüden boyunlarını büktüklerine inanıldığı için kutsal kabul ediliyor. Müslümanlarda ise nektarlarını döktükleri için ağlayan lale olarak görülen bu hüzünlü çiçeğin her dalında ters büyüyen dört lale bulunuyor. Çiçeklerin boyu 50-60 cm kadar büyüyebiliyor.
TERS LALE (TUŞAYA) YAYLA ŞENLİĞİ
Her yıl Nisan ayında Hayrettin Mahallesinde düzenleniyor. Şenlikte konserler düzenleniyor, halk dansları topluluğu gösteriler yapıyor.
Denizli Bozkurt
OFOROAD YARIŞLARI
2015 yılında ANDOFF Ankara kupası 2 Yarışı “Birsen Çelik” etabı, Bozkurt ilçesinde yapılmıştır. Yarış, Türkiye’nin en ünlü ofroad sporcularının katılımı ile ilçenin Poligon mevkiinde bulunan doğal parkurda yapılmıştır. Etabın yapıldığı parkur, iş makinesi değmeden tamamen doğaldır.
GEZİLECEK YERLER
Denizli Bozkurt Tren İstasyonu
BOZKURT TREN İSTASYONU
İlçe merkezinde, Sütlaç-Kaklık-Goncalı demiryolu uzatma hattı üzerindedir. 1902 yılında İngiliz Oriental Railway Company tarafından yapılmıştır. Alanda istasyon binasının yanı sıra, hangar, kantar binası ve tuvalet bulunur. Ayrıca hareket memurunun ikamet edebilmesi için tasarlanmış küçük bir lojman vardır.
İstasyon binası: enine dikdörtgen planlı, tek katlı ve kırma çatılıdır. Hangar binası, dikdörtgen planlı, ahşap ve tek katlıdır. Yapının çatısı beşik çatı şeklinde, iki yöne eğimli ve saç kaplıdır. Kantar binası, Cumhuriyet döneminde eklenmiştir. İstasyon binası, 1990’lı yılların başında restore edilmiştir. Günümüzde kullanılmıyor.
Denizli Bozkurt Tutluca Meydan Çeşmesi
TUTLUCA MEYDAN ÇEŞMESİ
İlçe merkezine bağlı Tutluca Mahallesi meydanındadır. Görkemli bir köy çeşmesidir. Cumhuriyet dönemi eseri olan çeşme, betondan yapılmıştır. İki kısımdan oluşan çeşmenin her iki kısmında da beton aharı mevcuttur. Çeşmenin ana kısmının ortasında, ay-yıldız motifi ile bitkisel motif bulunur.
Ana kısım, orta bölüm üzerinde yükseltilmiş dikdörtgen kaideli ve yuvarlak kemerli bir kürsüye sahiptir. Kürsünün sağında ve solunda birer adet eğimli simetrik yükseltiler bulunur. Yükseltiler ile kürsü arasındaki kısımlar, çite benzer bağlantılarla kapatılmıştır. Çeşmenin ana kısım üç cephelidir.
Diğer kısmı dikdörtgenler prizması şeklinde, üzeri beton süslemeli çatıyla örtülü bir yapıya sahiptir. Diğer kısmın sadece ön cephesinde üç adet musluk vardır. Bu cephede basit bitkisel motifler dikkat çeker. Çeşmenin tamamı 2014 yılında yenilenmiştir. Bu aşamada yapı tamamen kırmızı ve cam göbeği yeşil renklere boyanarak üzerine kaplumbağa motifleri işlenmiştir. Çeşme günümüzde kullanılmaktadır.
Denizli Bozkurt Çarşı Camisi
BOZKURT ÇARŞI CAMİSİ
İlçe merkezinde Mahmudiye Mahallesi Atatürk Bulvarı Belediye binası karşısındadır. Cami: dikdörtgen planlı, kırma çatılı bir camidir. İki şerefeli bir minaresi vardır. İç mekanda ahşap tavanda iki tavan göbeği bulunur. Cami: güzel ahşap işçiliği ile göze çarpar.
Denizli Bozkurt Kısık Kanyonu
KISIK KANYONU
İlçe merkezine bağlı İnceler köyünün kuzey doğusunda, köye 7 km uzaklıkta Emir çayının doğduğu yerdedir. Kanyon bu coğrafyanın büyüleyici güzelliklerinden biridir. Zaman zaman su ile buluşur. Bir zamanlar buradan kervanlar geçiyormuş. Acıpayam-Tavas ilçeleri arasında geçit olarak kullanılmış. En derin yeri 4 metre ve yüksekliği 200 metredir.
Tabanı geçirgen kum ile kaplıdır. Bu geçirgen tabaka, kanyon içerisindeki 5 metreden başlayıp aşağılara inildikçe 150 metreye kadar uzanır. 1800’lü yıllarda kanyona raylar döşenmiş ve dağdan, Beylerli’deki ağaç fabrikasına ağaçlar taşınmış. (Ray izleri hala görülebilmektedir.) Kurtuluş savaşı sırasında da kanyon silah ve cephane taşımak için kullanılmıştır.
Denizli Bozkurt Karagöl
KARAGÖL
Bozkurt-Çambaşı köyünün güneybatısında, köye 1250 metre uzaklıkta, ormanlık alandadır. Bir heyelan ve set gölü olan Karagöl olarak bilinen mesirelik alanda, çeşitli su kaynakları, kar ve yağmur suları ile beslenen küçük bir göl bulunur. Bu göl kıyısında, asırlık ağaçlar, su kuşları ve sazlıklar bulunur. Gölün çevresi mesire alanı olarak düzenlenmiştir ve bahar-yaz aylarında bölge halkı tarafından yoğun olarak ziyaret edilir.
Denizli Bozkurt Çambaşı Tapınağı
ÇAMBAŞI TAPINAĞI
Bu Tümülüs, ilçe merkezine bağlı Çambaşı bölgesindedir. 1081 rakımlı tepede bulunan bu Tümülüs, günümüzde Bozkurt ve Çardak ovalarına bakar. Tümülüs: Frigya bölgesinde, MÖ 7’nci yüzyıldan bu yana kullanılan tipik tonozlu Tümülüs mezar tipindedir. Tümülüs: kuzey-güney doğrultusunda uzanır.
Batı duvarı define avcıları tarafından tahrip edilmiştir. Mevcut yüksekliği 6.5 metredir. Tümülüsün üzerinde: küfeki taşından yapılmış dromos, ön oda ve mezar odasından oluşur. Duvarlarında herhangi bir fresk izi yoktur. Tümülüs bölgesinde bulunan seramikler, buranın bir Roma dönemi yapısı olduğunu izah eder. Mezar odasının örgü tekniği de bu görüşü destekler.
Denizli Bozkurt Gökdirekler
GÖKDİREKLER
İlçe merkezinde İnceler mahallesinde bulunan mezar taşları ve ahşap mezar başlıkları ilginçtir. Avdan köyünde bir bayır üzerindeki mezarlıklarda da ahşap mezar başlıkları bulunmaktadır. Eski Türk kültüründe: gökyüzünün, göğe gerilmiş bir çadır olduğuna ve bir direği olduğuna inanılır, bu gökdireklerin bunu ifade ettiği söylenir. Bu mezar başlıklarında, yörede kutsal kabul edilen ardıç ağacı kullanılmıştır. Güzel kokusunun dualarla birlikte ölenlerin ruhlarına ulaşılacağı düşünülmüştür.