Belçika Mons

Belçika Mons

 

“Mons” Fransızcada “Tepe” yada “höyük” anlamına gelmektedir. Aslında kelimenin özü “Mont” olmasına rağmen, işgaller ve farklı aksanlar nedeniyle zamanla “Mons” şeklinde telaffuz edilir olmuştur. Öte yandan, arkeolojik kazıların gösterdiğine göre, şehrin ilk safhaları; tarih öncesi dönemlerde bu höyükte yerleşen yerleşimciler tarafından kurulmuştur.

Evet Mons şehri: Canal du Centre ve Conde-Mons kanallarının üzerinde, Fransa sınırına yakın küçük bir tepenin yamaçlarında kurulmuştur.

İşte, 2015 yılı Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmiş şehirlerden birindeyiz. Diğer şehir Çek Cumhuriyetinde Plzen şehridir.

Şehirde “Waudru” adındaki asil bir hanımefendi adına dikilmiş manastır dikkati çekmektedir.

“Van Gogh” Provence şehrine geçmeden önce, bir süre burada yaşadı ve günümüzde onun yaşadığı evi görmem mümkündür.

Şehir nüfusu 91.000 kişidir.

Şehrin en büyük özelliklerinden birisi de NATO üssüdür.

Nato karargahı 1967 yılında buraya taşınmıştır. Nato üssündeki dünyanın dört bir yanından gelen askerlerin çocukları ve şehirde bulunan üniversiteler sayesinde, burada Avrupa’nın diğer şehirlerinde alışık olunmayan genç bir nüfus yoğunluğu dikkat çekicidir.

Özellikle Cuma ve Cumartesi geceleri, şehir merkezi meydanı ve ara sokaklardaki bar ve kulüplerde büyük hareketlilik görülür.

Belçika Mons

YERİ

Brüksel şehrinin 35 km güneyindedir. Arada tren ve karayolu bağlantısı bulunmaktadır. Brüksel şehrinden buraya trenle 45-60 dakika arasında ulaşılır. Lille şehri ile arasındaki uzaklık ise 45-55 dakika arasında ulaşılır. Liege şehri buraya 1 saat 45 dakika uzaklıktadır.

Şehir Paris şehrine 2 saat ve Amsterdam şehrine 3 saat uzaklıktadır. Buraya ulaşmak için Brüksel havaalanından direkt tren seferlerine katılıp yaklaşık 1.5 saat yolculuk yapmanız gerekiyor.

Belçika Mons

ŞEHRİN TARİHİ

MÖ.1. yüzyılda Roma imparatoru Julius Sezar bölgeye geldiğinde, burada “Nevriler” denilen Belçikalı bir kabile bulunduğu görülür ve bundan sonraki burada yeni yerleşime Latince “Castrilocus” ismi verilmiştir.

Şehrin ilk kurulduğu yer olarak kabul edilen höyükte, MÖ.57 yılında Romalılar tarafından bir lejyon birliğinin yerleştirildiği ve çevreye yapılan yollardan en belirgin olanının bu birliğin bulunduğu höyük istikametinde olduğu arkeolojik çalışmalar sonucu belirlenmiştir.

7.yüzyılda Aziz Ghislain ve onun havarileri, burada Mons tepesi yakınlarındaki Saint-Ghislain denilen yerde bir şapel inşa ederler. Zaten şehrin asıl gelişimi bu tarihte başlar. Bu şapelde görev yapan Aziz Waltrude’nin kızı Clotaier II: kendisine hatiplik gelince 688 yılında ölümünün ardından aziz ilan edildi.

Daha sonra 8 yüzyılda burada bir kale inşa edilir ve onun duvarlarına sığınmak için daha fazla insan çevreden gelerek buraya yerleşirler.

12.yüzyıla gelindiğinde Mons şehrinin: Hainaut kontu tarafından müstahkem bir şehir haline dönüştürüldüğü görülür. Duvarlar genişletilir ve kuleler ve hendekler eklenir. Üç ağ geçitleri şehre erişim izni sağlar. O günlerde yine kasabanın içinden akan Trouille nehri, şehrin kaliteli su ihtiyacını karşılamakta kullanılır.

Ardından şehir hızla büyümüş ve çeşitli ticari binalar inşa edilmiştir.
13.yüzyıl sonunda şehirde 5000 kişi civarında bir nüfus bulunduğu biliniyor.

Bu artan nüfusu korumak için, ikinci bir duvar eklenir.

Altı ağ geçidi oluşturulur. 15. yüzyılda ise şehir nüfusu bunun iki katına yaklaşmıştır. 1450 yılında şehirde Aziz Waltrude kilisesi inşaatı sürerken, 1458 yılında Belediye Binası inşa edilir ve daha sonra genişletilir.

Sainte-Waudru Collegiate kilisesi inşaatı da aynı dönemde başlar, ama bu dini yapımın bitirilmesi yaklaşık 200 yıllık bir sürece yayılır.

1571 yılında, Fransız Protestan lider Nassau Louis: İspanyol egemenliğine karşı savaş açmıştır.

1572 yılında bu isyan edenler Katolik İspanyol kralı Alba Dükü tarafından: katliamla bastırılmış ve bu olay St Bartholomev Günü katliamı olarak tarihe yazılmıştır.

1580-1585 yılları arasında şehir sakinlerinin birçoğu tutuklanmıştır. Bu dönemde, Mons şehri Güney Hollanda’nın başkenti olmuştur. 1692 yılında, uzun süreli bir kuşatmanın ardından: İspanyol Louis XIV komutasındaki ordular şehri ele geçirmişler ve ağır kayıplar verdirmişlerdir.

1701-1710 yılları arasında Fransız kontrolünde kalan şehir ardından Hollanda kontrolüne girmiştir.

17. yüzyılda yani 1662 yılında ünlü “Belfry” yani “Çan kulesi” yapılır.

1746 yılında Fransızlar şehri yeniden kuşatmışlar ve Fransa’ya ilhak ederek, Jemappes bölgesinin başkenti olarak seçmişlerdir.

1830 yılında Belçika bağımsızlığını kazanınca, Mons şehri de bağımsız olarak değerlendirilmiş, 1860 yılına kadar büyük bulvarlar ve kentsel projeler gerçekleştirilmiştir.

Bu arada: 1830 yılında, Belçika bağımsızlığını kazanınca, surlar 1861-1865 yılları arasında yıkılır.

1872 yılında: Trouille nehri şehir dışına sapar. Yıkılan surların yerini: gölgelikli ağaçlar ile ekili büyük bir bulvar alır.

Sanayi devrimi şehrin kültürü ve imajını hızla etkilemiş ve bölge endüstrisinin kalkınmasında Mons şehri önemli rol almıştır. 1891 yılında Belçika genel grev hareketi şehirden çıkmış ve bu genel grev, bir sanayi ülkesinde yapılan ilk grev olarak tarihe geçmiştir.

I. Dünya savaşında, İngiliz ordusu şehir yakınlarında Almanlar ile kıyasıya savaşa girişmiş ve şehir ardından Almanlar tarafından işgal edilmiştir. II. Dünya savaşında ise şehir önemli bir sanayi merkezi olması nedeniyle yoğun bombardımana tabi tutulmuş ve Eylül 1944 tarihinde Amerikalılar ile Almanlar arasında büyük çatışmalar yaşanmıştır.

Savaştan sonra şehirdeki sanayi düşüşe geçmiştir. NATO’nun Avrupa Müttefik Kuvvetleri Karargahı yani SHAPE, buraya taşınmıştır.

Günümüzde şehir önemli bir üniversite ve ticaret merkezi olarak bilinmektedir.

İKLİM

Şehirde genellikle kuzey Avrupa ikliminin etkileri nedeniyle güneşli günler çok nadirdir. Gün güneşle başlasa bile yağmurla biter. Kışlar ise oldukça soğuktur. Şehir, tüm kış boyunca yoğun sise gömülür.

DİL

Şehirde Fransızca konuşulur. Şehirde İngilizce bilme oranı çok düşüktür.

Belçika Mons

ZAFER GÜNÜ-LE LUMECON FESTİVALİ

Her yıl Trinity Pazar gününde: “Lumecon” denilen bir garip festival düzenlenir. Festivalin kökeni 14. yüzyıla gitmektedir.

Bu festivalde: Aziz Wautru emanetleri, altın arabası ile şehir çevresinde geçit töreniyle dolaştırılır. Bu geçit töreninde: sarı giymiş Saint George: Lumecon savaşında beyaz ejderhayı öldürür.

Geleneksel alayda kullanılan araç yani vagon: yıl boyunca Aziz Wautru kilisesinde görülebilir. Bu araç 17. yüzyılda yapılmıştır.

Alay sırasında, vagon, müzisyenler, şarkıcılar, bayrak taşıyıcıları ve atlılar eşliğinde şehrin sokaklarında Aziz Waudru kalıntılarını türbeye taşırlar.

Belçika Mons

 

NE YENİR

Belçika’nın birçok yerinde olduğu gibi, burada da kaliteli yemekler yoğunluktadır. Buraya has bir şeyler tatmak isterseniz “Cote de porc al’berdouille” denilen büyük bir domuzdan yapılan, hardallı sosla pişirilmiş domuz pirzolası denemek gerekir, tercih sizin.

Yemeklerle ilgili diğer bir önerim: bu şehirde bölgenin diğer yerlerinde olduğu üzere kırmızı eti tercih etmemeniz, çünkü kırmızı eti tam pişirmiyorlar ve hani nerdeyse kanlı kanlı servis ediyorlar ve lezzet yok.

Öte yandan “Chez Henri” de: biftek, midye ve cips yiyebilirsiniz. Dünyanın en lezzetli patateslerini burada yiyebilirsiniz.

Ayrıca: Büyük Place yakınlarındaki “I Berdouille a cotalette” denilen yer de keyifli bir atmosfer sunmaktadır. Salon des Lumieres: avizeleri, aynaları ile farklı bir atmosfer yaratmaktadır.
Tüm bunların yanında, şehirde bolca Türk dönercisi görebilirsiniz.

Ne içilir derseniz, burada elbette Fransız şarapları meşhurdur. Ayrıca Grand Palace denilen yerde herhangi bir yere oturup, yüzlerce Belçika birasının tadına bakabilirsiniz. Özellikle “Chimay Blue” önerimdir.

GECE HAYATI

Hafta içinde şehir merkezinde saat 21.00 den sonra kimseyi görmek mümkün değildir insanlar evlerine çekiliyorlar. Barlarda ise gençler takılıyorlar. Özellikle “İrish Pub” denilen yer gençler tarafından tercih ediliyor. Diğer eğlence mekanları genellikle şehrin biraz dışındadır.

ALIŞVERİŞ

Şehir merkezinde yalnızca küçük bir çarşı vardır. Burası küçük olmasına rağmen, aradığınızı bulmanız mümkündür. Şehir merkezi dışında da birkaç alışveriş merkezi bulunuyor. Hafta içinde tüm dükkanların saat 18.00 de kapandığını unutmayınız.
Bunun dışında şehir merkezindeki mağazalar şunlardır:

Le Barok

Burada hediyelik eşyalar ve moda, aksesuar ürünleri bulmak mümkündür.

Le Berlingot

Burada özellikle çocuk giysileri satılıyor.

Voit Rouge

Burada bayanlar için trendy moda ürünleri satılıyor.

Renanrd Galeri

Burada yüksek sınıf moda takıları satılıyor.

Carrefour

Grand Pres denilen yerdeki bu mekan, en uygun fiyatları bulabileceğiniz yer olarak öne çıkmaktadır.

TURİZM

Fransız ünlü yazar Victor Hugo, 19. yüzyılda tepenin yamacına kurulmuş ve ormanla çevrili bu rüya kasabadan çok etkilenmiştir. Kendisi, 1837 yılında metresiyle birlikte seyahat ederken, buradan çok garip bir kasaba şeklinde mektuplarında söz etmiştir.

O: hayali binalar, yüksek çanlar ve şehre bir şarkı gizemini veren çanların zil seslerine hayran oldu. Mimari tarzların zengin karışımını düşündü, Town Hall, sarmal ve dar sokaklar, zarif tuğla kasaba evleri ve güçlü surların güzelliğini övdü.

Evet, Mons şehri günümüzde de bozulmamış romantik bir yer olarak ziyaretçilerini çekmeye devam etmektedir.

Aslında bir hac yeri olan Mons şehri: tarihi binalar yanında, kiliseler, şapeller, manastırlar bulunur. Ama Mons şehrinin güzelliği taş döşeli dar sokakları ve geleneksel evlerinde yatmaktadır.

En ilginç yapı olan Çan Kulesi Belçika’daki tek barok yapıdır, 1661 yılında inşa edilen 15. yüzyıl Rönesans mimari stili özellikleri taşıyan “Hotel de Ville” yani “Belediye Binası” özellikle şehrin popüler ziyaret yerleridir.

Belçika Mons

 

GEZİLECEK YERLER

Belçika Mons
Belçika Mons

 

CİTY HALL

Şehir merkezinde, geniş bulvarlarla çevrili bir meydanda, Grand-Place denilen yerde bulunan bu gösterişli gotik bina: 15. yüzyıl izlerini taşımaktadır. Yapının eski bölümleri 1458-1477 yılları arasında inşa edilmiştir. Saint Collegiate kilisesine benzeyen gotik stil vurgulanmaktadır. Yapının resepsiyon bölümü 18-19. yüzyıllarda inşa edilmiştir.

Belediye Başkanının odası 17. yüzyıldan k alma başyapıtların yanı sıra duvar halıları koleksiyonu içermektedir. Ana binanın arkasındaki belediye bahçesinde: güzel bir noktada “Ropieur” çeşmesi ilgi çeker.

Çeşme: Fransa kralı Louis XIV tarafından şehre hediye edilmiştir. Bronz eser, kasabadan genç bir delikanlıyı temsil etmektedir. Şehrin anahtarı: bir deri çantaya konularak “Neo-gotik kabine du bourgmestre” denilen yerde korunmaktadır.

Binanın önünde, ana girişin sol yanında şans getirmesi için “maymun” heykeli duruyor. City Hall ana girişi dışındaki bu demir maymun heykelinin kökeni hakkında reel bilgi bulunmamaktadır. Ama birkaç yüzyıllık bir geçmişi olduğu düşünülmektedir. Tarihçiler, onun yerine şehre ve sakinlerine şans getirmesi için konulduğunu düşünmektedirler.

Çünkü: ziyaretçiler, sol el başparmağı ile maymunun başına dokunarak bir dilekte bulunurlar ise, bu dileklerinin olacağına inanılmaktadır. Zaten, maymunun başı, vücudunun diğer yerleriyle farklı bir renge ulaşmıştır.

Bu maymun söylenenlere göre: İmparator Charles Habsburg V, Fransa imparatoru Napolyon ve Japonya imparatoru Hakyito tarafından ziyaret edilmiştir. Ancak, şunu unutmamak gerekir ki, genellikle insanlar bu sıkıcı şehre tekrar gelmek istemediklerinden bu maymuna dokunmaktan korkuyorlar.

Belçika Mons
Belçika Mons

SAİNTE-WAUDRU COLLEGİATE KİLİSESİ

Kale tepesinin altındaki bu Anglikan kilisesi, gotik mimarinin önemli bir örneğidir.
15. yüzyıl yapımıdır. Mimar Mattheus de Layens tarafından tasarlanmıştır.
Yapının inşasına 1450 yılında başlanmış, ancak 200 yıllık süreç sonunda 1686 yılında tamamlanmıştı.

Yapının kulesi: 1691 yılındaki kuşatma sırasında Fransız askerleri tarafından tahrip edilmiştir. Aslında 1549 yılında 187 metre olması planlanan kule: bu yüzden asla tamamlanamamıştır. Kilisenin çevresinde 29 şapel vardır.

Yanındaki çan kulesi ile birlikte Mons şehrinin önemli bir sembolüdür. Yapı: kumtaşı, mavi taş ve tuğladan mimar Jacques du Broecup tarafından yapılmıştır. Kilisenin genişliği 31 metre, uzunluğu 115 metre ve yüksekliği 24 metredir. Bu dini yapıda: 16. yüzyıl kökenli kaymaktaşı görkemli heykeller ilgi çekmektedir.

Anglikan kilisesinin hazinesi: 12. ve 19. yüzyıllar arasındaki döneme ait Belçika altın ve gümüş hazinelerinin en güzel koleksiyonunu içermektedir. 19. yüzyıldan kalma dini kuyumculuk işleri, tekstil, kitap, heykeller ve resimler burada sergilenmektedir.

Soldaki ana kapının yanında “Araba d’Or” yani 1780 yılında Aziz Waltrude kutsal emanetlerinin taşınması için yapılan araba durmaktadır. Bu azizin türbesi ise, 1887 yılında inşa edilmiştir, yüksek altar yanında yaldızlı bakır olarak görülebilir. Kendisi 682 yılında ölmüştür ve onun kafası bir tabut içinde şapellerden birinde tutulmaktadır.

Belçika Mons
Belçika Mons

 

BELFRY-ÇAN KULESİ

Square du Chateau adresinde bulunan: 1 Aralık 1999 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.
17. yüzyıl yapımıdır. Barok mimarinin önemli bir eseridir. 17. yüzyıl yapımı çan kulesi, 87 metre yüksekliktedir. Üst bölümünde 49 çan bulunmaktadır.

Belçika Mons

DEKORATİF SANATLAR MÜZESİ-FRANÇOİS DUESBERG

Mons şehri birçok ilginç müzelere sahiptir. Ama bunlar arasında en muhteşem ve en yüksek değeri olan müze, kesinlikle burasıdır.
Franklin Roosvelt adresindeki bu müze: bir zamanlar Belçika Ulusal Bankası olarak kullanılan tren istasyonu yakınındaki eski binada, Sainte-Waudru Anglikan kilisesinin karşısındadır.

Müzede: dünyada nadir bulunan 1795-1815 yılları arasındaki dönemlere ait egzotik temalar görülür. Aynı zamanda: olağanüstü yaldızlı bronz, porselen, çanak-çömlek, altın ve gümüş, cilt ve nadir sıra dışı olan saatlerin prestijli bir koleksiyonu bulunur.

ASKERİ TARİH-SAVAŞ MÜZESİ

Jardin du Mayeur şehrindeki müze: Ağustos 1914 tarihindeki Mons savaşı ve Eylül 1944 tarihindeki Mons kurtuluşu ile ilgili objeler sergilenmektedir. Zemin katta I. Dünya savaşı, Mons yakınlarındaki 23-24 Ağustos 1914 tarihinde Paris yakınlarında Almanların durdurulmasını başaran İngiliz Alayları anılarına ayrılmıştır.

Müzenin üçüncü katında: 2 Eylül 1944 tarihinde II. Dünya savaşı ve Amerikan askerleri tarafından Mons şehrinin kurtuluşuna adanmıştır. Kanadalı askerler 11 Kasım 1918 tarihinde Mons şehrine ulaşmışlardır.

GÜZEL SANATLAR MÜZESİ

Neuve bölgesinde bulunan burada 19. ve 20. yüzyıl Belçika resimleri ve ayrıca uluslar arası çağdaş sanat (1960-1990 yılları arasındaki döneme ait) eserlerinden oluşan şaşırtıcı ve renkli bir koleksiyon sergilenmektedir.

ST-CALİXTE ŞAPELİ

Kont’un kalesi müzesinde: Mons ve bölgenin panaromasını keşfetmek için muhteşem en uygun yerdir.
11. yüzyıl yapımı bu şapel: ortaçağ ikonografik evlerinin en önemli kalıntısıdır. Mons şehrinin en eski dini anıtıdır. 1995 yılında şapel halkın ziyaretine açılmıştır.

İSPANYOL EVİ-PRESS HOUSE-SPANİSH HOUSE

Rue des Clersc adresindedir. 16.yüzyıldan kalmadır. Mons geleneksel İspanyol tarzı evlerin nadir bir örneğidir. Tuğla kullanılarak basit mimari şekilde yapılmıştır. 1547 yılındaki yangının ardından yeniden inşa edilmiştir. 1919 yılında ise restore edilmiştir. Zemin katta 16. yüzyıldan kalma iki pencere vardır. Birinci kat ve üst katta ise sonraki yüzyıldan kalma birçok farklı açılımlar vardır.

Belçika Mons
Belçika Mons

SAİNT-SYMPHORİEN ASKERİ MEZARLIĞI

Burada: dev ladin ve köknar ağaçlarının altında, 500’den fazla Alman ve İngiliz Milletler topluluğu askerinin mezarı bulunmaktadır.

VAN GOGH EVİ-MAİSON VAN GOGH

Van Gogh, 1879-1880 yılları arasında, burada yaşamıştır. Kendisi 1878 yılında 25 yaşında iken buraya bir vaiz olarak gelmiş ve kömür madencileriyle birlikte yaşamıştır. Kendisi: o dönemde çevresindeki insanlar ve sahnelerle yoğun ilgilenmiştir. Ardından kendisi bir sanatçı olmayı seçmiş ve din adamı kariyerine son vermiştir.

Burada yaşadığı iki yıllık süreçte, kendisine mali ve duygusal destek olan kardeşi Theo ile yazışarak, baskılarını kopyalamak suretiyle çalışmalarına başladı. Kardeşiyle yaptığı bu yazışmalar, sergide ekranlarda görülmektedir.

Günümüzde burada kalıcı bir sergi bulunmaktadır. Sergi onun kariyerinin bir göstergesi olarak ziyaretçilere bilgi vermektedir.

PARADİSO PARK-PAİRİ DAİZA

Burası bölgenin en önemli 5 konumundan birisidir. Bu park alanında: eski bir manastır, kuşlar, çiçekler, asırlık ağaçlar, gizemli kalıntılar, Avrupa’nın en büyük kuşhanesi ve devasa bir sera bulunur. Paradiso gerek yetişkinler ve gerekse çocuklar için büyüleyici bir gezi yeridir. Güzel bir günde, parkta yürüyüş yapmayı ihmal etmemelisiniz.

Göl kıyısındaki yolu izleyin ve bütün su kuşlarını gözlemleyerek muhteşem bir yürüyüş yapın. Ayrıca, yine burada penguenlerin de bulunduğu bir akvaryum vardır.

Belçika Mons

LA LOUVİERE-HİDROLİK ASANSÖR

Rue Noulet denilen yerde, şehir merkezinin 12 km kuzeyinde “Binche Canal du Centre La Louviere” denilen yerde kanal üzerinde hidrolik asansörler bulunmaktadır. Bu çelik canavarlar, sadece 7 km uzaklık için ve 68 metre yükseklik farkı için 1888 ve 1917 yılları arasında inşa edilmiştir.

ŞEHİR YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER

Belçika Mons

AT SPİENNES NEOLİTİK FLİNT MADEN

Şehir merkezine 2 km güneydoğuda bulunan burası, UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Burada 100 hektarlık alanda, Avrupa’nın ilk antik çakmaktaşı maden ocakları bulunmaktadır ki, bunların 6000 yaşında olduğu bilinmektedir.
Yunanistan üzerinden Tuna vadisi yolu ile buraya gelen ilk neolitik çiftçiler Lineer Çömlek Rossen kültürünü buraya taşımışlardır.

Madende çukurlar 16 metreye kadar ulaşınca, çukurun dışında 8 ve 11 metrelik yeni çukurlar açılmıştır. Sitede MÖ.2200 yılı civarında Hint-Avrupa bronz teknolojisi kullanılmıştır.
Evet, burası erken dönem insanlığının yaratıcılığı ve uygulamalarını sunmaktadır. Teknolojik gelişimde önemli kilometre taşıdır.

Belçika Mons

ANTOİNG KALESİ

Fransız sınırana yakın, Mons şehrine 32 km uzaklıktaki burası Belçika’nın en özgün ve tanınmış kalelerinden birisidir. İlk olarak 12. yüzyılda yapıldığı bilinmektedir. Ancak 19. yüzyılda ne-gotik tarzda Fransız mimar Viollet le Duc tarafından yeniden tasarlanmıştır. Kale: miras yolu ile Princes de Ligne’ye 1634 yılında geçmiştir ve Melun ailesine aittir.

SOİGNES

Soignes, Mons şehrinin kuzeydoğusunda 19 km uzaklıkta, Aziz Vincentius tarafından 650 yılında kurulan bir manastırın çevresinde kurulmuş bir yerleşimdir. Her “Whitsun” gününde, onun 250 kg ağırlığındaki reliquary, büyük bir alay ile kasabada dolaştırılır.

Belçika Mons

CHATEAU DE BELOEİL

Beloil kasabası, Mons şehrinin kuzeybatısında yaklaşık 30 km uzaklıktadır. Barok şato ve park, Belçika’da kendi türünün en iyi örneklerinden birisi olarak tanınır. Bu ortaçağ kalesi, 13. yüzyılda kurulmuş ve 17. ile 18. yüzyıllarda saraya dönüştürülmüştür. Saray, Fransız tarzı 120 hektarlık bir park içindedir.

Evet, Chateau de Beloeil: yaklaşık 700 yıldır aristokrat de Ligne ailesine aittir. Burada ikamet edenlerden en ünlü kişi: Prens de Ligne (1735-1814) olarak bilinir. Her yıl Bahar aylarında, Beloeil kalesine 2000 nergis zambağı ve çeşitli odalarda 600 orkide çiçeği gösterisi düzenlenmektedir.