İstanbul’a çok yakın, ama gürültüden, kalabalıktan ve kargaşadan uzak bir yer. Özellikle: Bayramoğlu’nda bulunan hayvanat bahçesi, mutlaka gitmenizi öneririm.
Bir tatil günü, ailecek gidip, güzel zaman geçirebileceğiniz bir yer, aynı zamanda İstanbul’a çok yakın.
ULAŞIM
Darıca-İzmit arası uzaklık: 56 km. dir. Darıca-Gebze arası uzaklık: 7 km. Darıca-İstanbul arası uzaklık: 51 km. dir.
TARİHİ
Bitinya krallığının son dönemlerinde, burada bir liman kasabası varmış. Bizanslılar zamanında ise: dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı korunmak amacıyla, burada bir kale yapılır ve ismi “Tararion” olarak verilir. Bu kale daha sonraki dönemlerde ise: Toricion olarak bilinir. Bizans döneminde, şehrin adı “Kalos Agros” dur.
1329 yılında, Darıca, Türkler tarafından fethedilir. Ama, Cumhuriyet dönemine kadar, şehirde oturan Rumlar tarafından, buraya “Dar uca” ismi verilir. Cumhuriyet döneminde ise, Daruca ismi, “Darıca” olarak değiştirilir. Takip eden dönemde, bölge, Osmanlılar ile Bizanslılar arasında sürekli el değiştirir.
1910 yılında: burada büyük bir yangın çıkar. Yangın sonucu, 900 civarında ev, yanıp-yok olur. Bunun üzerine: yerleşik halktan, Rumlar: Büyükada, Heybeli ve Burgaz adalarına, Türkler ise: çevredeki diğer yerleşim yerlerine göçerler. Göç edenlerin bir kısmı, daha sonra geri döner.
1921 tarihinde, bölge Yunan ve İngiliz birlikleri tarafından işgal edilir. Yine aynı yıl, işgal kuvvetleri geri çekilir.
Evet, günümüzde, tarihi geçmişten ayakta kalan, Darıca kalesi var. Sahilden 200 metre kuzeyde bulunan kalenin, yalnızca tek bir burcu kalmış. İlçe, adını bu kaleden almaktadır.
GENEL
İzmit körfezinin kuzey batısındadır. İlçenin denizden yüksekliği: 28 metredir. Bölge: 1. derece deprem kuşağındadır. Deniz kıyısından, kuzeye doğru ilerlendiğinde, yükseklik bir miktar artıyor, ama yine de 200 metreyi geçmiyor. Sahiller ise, girintili-çıkıntılıdır.
Nüfus irdelendiğinde: geçmişe yönelik olarak şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor. 1924 yılındaki mübadelede, Türk-Rum nüfus değişimi sonucu, Darıca bölgesinde, yalnızca 80 hane kalır. Buna karşılık, bölgede: Yunanistan, Girit, Bulgaristan ve Romanya’dan gelen Türkler yerleştirilir.
Bu yüzden, bölge, sosyal yapı açısından çok çeşitlilik gösterir. Çünkü, insan toplulukları, başka yerlerden gelirken, kendi kültürlerini de beraberlerinde getirmişler ve başka kültürlerden etkilenmemişlerdir.
Bölgedeki halkın geçim kaynağı, yani ekonomik şartlar şöyledir: günümüzde, yalnızca belli alanlarda, kiraz üretimi yapılıyor. Ayrıca, zeytin ve enginar var. Hayvancılık ise, yok denecek kadar az. Sadece, bölgede “Sakız” türü kurbanlık koç besiciliği yapılıyor.
NE YENİR
Darıca’nın koyun yoğurdu meşhur. Balık düşünürseniz, bölgede “Çiroz” meşhur. Kasım ayı gelince, Karadeniz’den gelen uskumrular, yağlanarak sürüler halinde, İstanbul boğazını geçerler ve Ege denizine yönelirler.
Yani: Nisan-Mayıs aylarında, uskumrular, en yağsız dönemleridir. Bu uskumrulardan “Çiroz” yapılır. Özellikle: eski dönemlerde, Darıca’da yaşayan Rumlar, geçimlerini “çiroz”dan sağlarlarmış.
Uskumru bulunamadığında: çiroz, istavrit ve kolyoz ile yapılıyor. Evet, Çiroz salatası, tam bir İstanbul özel yiyeceği, özellikle içki sofralarında çok aranan bir yiyecek. Güzel ve lezzetli bir yiyecek, mutlaka denemenizi öneriyorum.
GEZİLECEK YERLER
DARICA (DARİTZİON) KALESİ
Kale: dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı, Bizans döneminde; hemen önünde bulunan iskeleyi koruma amacı ile yapılmıştır. O dönemlerdeki ismi “Tararion” Osmanlıların eline geçince, kaleye “Darıca kalesi” ismi verilmiştir.
Ancak, Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde yazdıklarına göre, Osmanlı döneminde, kale kullanılmamıştır. Günümüzde: kalenin sadece küçük bir sur duvarı ve burcu var. Kale içinde: bir kafeterya var.
DARICA BAYRAMOĞLU
İkincil yani yazlık konutların yoğun olarak bulunduğu bir yer. Çünkü, Marmara Denizine doğru uzanan bir yapısı var. Burada: yazlık konutlar dışında, birçok otel bulunuyor.
Yaz aylarında, biraz önce söylediğim gibi, işlerinden uzak kalmak istemeyen İstanbullular için, tam bir yazlık mekan, tatil beldesidir.
BOĞAZİÇİ KUŞ CENNETİ VE TEMALI PARKI
Darıca-Bayramoğlu yöresindedir. İstanbul yönünden gelenler için, Otoyolu kullanın ve Darıca sapağına geldiğinizde otoyol gişelerinden çıkın ve sonra Bayramoğlu istikametinde, tabelaları takip ederek gidebilirsiniz. Hayvanat bahçesinin İstanbul’a uzaklığı: 38 km.
Kendi aracınız ile giderseniz, otopark bulunuyor. Giriş ücretli.
Kuş cenneti ve Botanik Parkı: 1991 yılında, Kuş Cenneti ve Çevre Güzelleştirme Vakfı tarafından kurulmuştur. Önceleri, yalnızca kuşlar varken, zamanla diğer hayvan çeşitleri de eklenmiş ve en sonunda bitkiler kullanılmıştır. 1993 yılında ise halkın ziyaretine açılmıştır.
Yoğun ilgi görmektedir.
Kuş türleri açısından, dünyada benzeri olmayan bir yer. Ancak sadece kuş türleri yok, birçok hayvan çeşidi var. Hayvanat bahçesinde: yaklaşık 350 çeşit hayvan ve 500 den fazla bitki türü bulunuyor. Ayrıca: tropik bir akvaryum, botanik bahçeleri, çocuk oyun alanları ve kafeterya var.
Ayrıca: beslemeye karar verdiğiniz her türlü hayvan ile ilgili yem ve diğer aksesuarları satın alabileceğiniz, hayvan resimlerinin üzerine işlendiği tişörlerin satıldığı dükkanlar var.
Özellikle: dünyanın en pahalı balıkları olarak bilinen “Japon Koi” balıklarını mutlaka görün. 50-100 yıl arasında yaşayan ve tam bir insan dostu olan balıklar, çok güzeller.
Bahçe: Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliğine (EAZA) üyelik için başvurmuş ve başvuru kabul edilmiştir. Bu durum, bahçe çalışmalarının Dünya Standartlarına uygunluğu açısından bir onay gibidir.
Muhteşem güzel bir yer, şehrin kalabalık ve gürültüsünden kaçmak için ideal. Ayrıca, İstanbul’a çok yakın olması da büyük avantaj. Mutlaka zaman ayırın ve gidin. Çünkü: bahçe idaresinin gelir-gider dengeleri, sürekli açık veriyormuş, bakarsınız, bir süre sonra, bahçe kapanır. Umarım böyle bir olay yaşanmaz.