Irkutsk şehri: antik dönemde benzersiz yolların kavşağında ve Doğu Sibirya’nın başkenti olarak bilinmektedir.
Şehirden geçen “Trans-Sibirya” demiryolu: tam yarı yoldaki bir konaklama yeridir.
Tarihi Trans-Sibirya ekspresi güzergahı: 1889 yılında Çar Alexandra tarafından onaylanır ve o dönemdeki başkent St Petersburg şehrinden Pasifik Okyanusu kıyısındaki Vladivostok şehrine kadar uzanan bir demiryolu projesidir.
1891 yılında başlayan inşaat çalışmaları 1916 yılında tamamlanmıştır. Tamamlandığında toplam 9288 km uzunluğundaki demiryolu hattı dünyanın en uzun demiryolu hattıdır.
Trans-Sibirya demiryolu hattını kullanarak nostalji yapmak isteyen yolcular, Moskova ile Vladivostok arasındaki yolculuğu yaklaşık 6 günlük bir süreçte tamamlarlar.
9 Haziran 1967 tarihinde “Lenin Nişanı” verilen şehir: Moskova’dan 5042 km uzaklıktadır.
Şehir: Irkut ve Angara nehirlerinin birleştiği 379 metre genişlikteki yerde, Doğu Sibirya’nın düzlüklerinde kurulmuştur.
Şehrin büyük kısmı, Angara nehri kenarında bulunmasının yanında, manastır, eski kale ve nehir limanı gibi daha önemli yapılar, bir başka nehir kolu olan “İda” kenarındadır ve bunlar nispeten şehir merkezinden ayrılmıştır.
Şehrin 63 km aşağısında: dünyaca ünlü “Baykal gölü” bulunur. Bu göl: çok popüler ve bölgenin en önemli turizm destinasyonudur.
Efsaneye göre: öfkeli Baykal, onun itaatsiz kızı Angara’yı dışarı atmıştır.
Angara nehri: bölgedeki 300 nehirden biri olmasına rağmen, Baykal gölünden dışarı akan tek nehirdir.
Bölge: Orta Sibirya platosunda ve genellikle tepeler ve geniş vadilerden oluşur. Ortalama yükseklik 500-700 metredir.
Şehir toprakları 28 bin hektarlık alanı kapsamaktadır.
Şehirde 600.000 üzerinde nüfus barınmaktadır. Şehir nüfusu içinde 120’den fazla millet bulunmaktadır.
Şehir: Doğu Sibirya’nın önemli bir idari, endüstriyel, ticari, kültürel ve bilimsel merkezidir. Şehir içinde Bilim Merkezi, Rus Bilimler Akademisi, Doğu Sibirya Bilim Merkezi, RAMS Sibirya Şubesi bulunmaktadır.
Ayrıca, 21 yüksek öğrenim kurumu vardır. Rus Bilimler Akademisi’nin şehirde 9 büyük araştırma enstitüsü bulunmaktadır. Şehri ziyaret ederseniz, rahatlıkla bu enstitüleri ziyaret edebilirsiniz.
Buranın ekonomisinde başta gelenler: hidroelektrik santralarından sağlanan enerji, metaller, yağ ve yakıt ürünleri, kimyasallar, gıda sanayi denilebilir. Büyük nehirler ve Baykal gölü: balıkçılık ve enerji üretimiyle büyük öneme sahiptir. Ancak, özellikle şunu belirtmek isterim, buradaki ortalama kişi başı gelir düzeyi, Rusya’nın diğer birçok yerinden yaklaşık on kat daha fazladır.
Evet, başlangıç olarak şu söylenebilir: İrkust, Sibirya’nın tarihinin en olumlu yönden gelişmiş olan şehirlerinden birisidir.
TARİH
Irkutsk bölgesi, 13. yüzyılda Moğol kabileleri tarafından işgal edilmiştir. Çünkü, aynı dönemde Baykal gölü ve çevresi Moğol imparatorluğu tarafından ilhak edilmiştir. 17.yüzyılda ise Rus Çarlığı, Sibirya hanlığını işgal edince bölgede egemenlik kurmuştur.
1582 yılında, şehrin küçük bir kasaba olduğu görülür. Aynı dönemde burada bir manastır yapılır ve çevrede tarımsal faaliyetler yürütülür.
Ama şehrin kuruluşundaki temel amaç: 1686 yılındaki altın ve kürk ticaretinin gelişmesidir. 1682 yılında şehrin, bağımsız bir eyaletin merkezi olduğu görülür.
1661 yılında Angara nehrinin sağ kıyısında bir kale kurulur. Çünkü: Çin-Moğolistan ve doğu ve Rusya’yı birbirine bağlayan ulaştırma yolları, burada kesişmektedir ve kontrol altına alınmak istenilmiştir.
1690 yılında şehrin amblemi, İmparatorluk tarafından onaylanır. Bu amblem: “Coat” bölgesinin özgürlük ve zenginliğini vurgulamaktadır.
18.yüzyıla gelindiğinde, burada el sanatları gelişmeye başlar, özellikle altın ve gümüş işleme sanatı popüler olur.
1700’lü yıllarda şehirde çok sayıda fabrika inşa edilir. 1760 yılında Moskova ile karayolu bağlantısı yapılır. 1768 yılında şehirde ilk “fuar” düzenlenir.
19. yüzyılın ilk yarısında: Irkutsky Sibirya’nın büyük şehirleri arasında ilk sıradadır. Pasifik okyanusu ile Yenisey ırmağı arasında kalan geniş toprakların idari ve kültürel merkezi olarak bilinir.
Çin ile ticari ilişkilerin gelişiminde temel yer olarak kabul edilir. 1830 yılında Doğu Sibirya’nın altın madenciliği merkezi haline dönüşür. 1803 yılından itibaren resmen Sibirya’nın başkenti olur. 1805 yılında şehirde ilk matbaa kurulur.
1898 yılında şehirden Trans-Sibirya demiryolu geçer. Ama bu dönemin en büyük özelliği: 19. yüzyıl başlarından itibaren Çar I. Nicholas’a karşı başlatılan “Dekamberist” ayaklanmasının ardından, buraya sürgüne çok sayıda ressam, sanatçı, ordu subayı ve aristokrat gönderilmesidir.
Bunun sonucunda, şehirde kültürel ve entelektüel faaliyetler artmış ve şehir bölgenin bir kültür merkezi haline gelmiştir. Bu insanlara ait olan süslü ahşap evler, günümüzde de şehrin en popüler yapılarıdır.
Ancak: ağaçlıklı ve eski şehir; 1879 yılında yanmıştır. Bu yangında şehrin dörtte üçlük bölümü yanmıştır. Ama hemen ardından 1880’lerde Lena altın madeni rezervleri bulunmuş ve şehir yeniden ama daha büyük ve güzel şekilde inşa edilmiştir.
1900’lü yıllara gelindiğinde şehir: “Sibirya’nın Paris”i olarak nitelendirilmektedir. 1901 yılında su kemeri inşa edilir. 1903 yılında elektrikli aydınlatma başlar.
1917 yılında devrim sırasında şehir “kızıllar” ve “beyazlar” arasındaki kanlı çatışmalardan payını almıştır.
Ancak Sovyet iktidarı başa gelince: Sibirya Sovyet Merkezi Yönetimi ve Sibirya Halk Komiserleri Konseyi burada konuşlanır. Stalin ve Krusçev döneminde sanayileşme hızla devam eder. Günümüzde bile görüntüyü farklılaştıran yapılar inşa edilir.
Dünya savaşından sonra, şehir hızlı endüstriyel gelişime devam eder ve şehrin modern yüzü oluşur. Büyük şehir blokları ve mahalleler yapılır.
1990’dan sonra Rusya kendisini geliştirmiş ve İrkust da kendisini tekrar gösterir hale gelmiştir.
Yeni yapılar tarihi yansıtacak doğrultuda inşa edilmeye başlanmıştır. Şehir daha da güzelleşebilmesi için yeni sermayenin İrkust’un entelektüel geleneğini göz ardı etmemesi gerekir.
HAVAALANI
Şehirdeki havaalanı ismi “Kirensk” havaalanıdır. Irkutsky uluslar arası havaalanı: Avrupa, Güneydoğu Asya ve Uzakdoğu havaalanları bağlantılıdır. Havaalanı ile şehir merkezindeki Kirov meydanı arasında çalışan otobüsler, bu yolu yaklaşık 30 dakikada alıyorlar.
Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki uzaklık 8 km dir. 2 terminal vardır ve bunlar birbirine yürüme mesafesindedir.
Bu arada: Moskova ile Irkutsky şehri arasındaki uçak yolculuğu yaklaşık 5.5 saat sürmektedir ve bu yolculuğa çıkacakların aradaki 5 saatlik saat farkını da dikkate almaları gerekir ki, genellikle bu şehre Moskova’dan hareket eden uçaklar, akşam saatlerinde hareket ederler ve sabah saatlerinde buraya ulaşırlar.
İKLİM
Evet sanırım en önemli husus iklim, çünkü burası adı üstünde Sibirya ve genellikle soğuktur. Yıl içinde: Ekim-Nisan ayları arasındaki 6 aylık dönem ortalama sıcaklık 0 derece civarındadır. Ağır kış günleri sıcaklık – 15 derecelere kadar iner.
Ocak ayında -25 derece sıcaklık ölçülmüştür. Kar örtüsü yaklaşık yılın 160-170 günü görülür. Temmuz-Ağustos aylarında ise ortalama sıcaklık 17-19 derece civarındadır. Yani bu ülkeye gitmek için en uygun zaman: Haziran-Temmuz-Ağustos denilebilir.
Sonuç olarak: buraya ne zaman gidilir? Tüm yıl gidilebilir ama özellikle Sibirya soğuğunu yaşamak isteyenler kış döneminde gidebilirler, kışın da bu şehirde kış etkinlikleri popülerdir.
İNSANLAR
Şehirde genellikle Ruslar yaşamaktadırlar. Bunlar şehir nüfusunun % 87’lik bölümünü oluştururlar. Bunun dışındakiler: Ukraynalılar, Belaruslular, Tatarlardır. Ortalama nüfus yoğunluğu kilometre kare başına 3 kişidir.
DİN
Şehirde yaşayanların % 30’luk bölümü Ortodoks, % 1’lik bölümü Müslüman ve ilginçtir büyük bölümü: dindar değil yani ateisttir. Bunlar içinde ataşe tapanlar yani Şamanlar yoğunluktadır.
NE SATIN ALINIR
Şehirden hatıra olarak bir şeyler satın almak isterseniz, öncelikle: ahşap oymalar düşünebilirsiniz. Ahşap oyma kutular tipik Sibirya hediyelikleridir. Öte yandan: geyik derisinden yapılmış kürklü çizmeler de ilgi çeker.
NE YENİR
Bu şehirde özellikle: Baykal gölünün meşhur balığı “omul” tatmalısınız.
İDARİ YAPI
Şehir 4 bölümden oluşmaktadır. Bunlar:
1.Right Bank
2.Ekim
3.Lenin
4.Sverdlov.
KÜLTÜR
Şehirde 10 tiyatro, 3 konser salonu, 45 müze, 831 kütüphane (436 kütüphane kişisel, diğerleri Belediye’ye aittir.) 45 müze yılda 1 milyon üzerinde kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
Öte yandan, yine şehirde iki filarmoni orkestrası bulunmaktadır.
Bunlar: 1958 yılında Leningrad konservatuarı mezunu Igor Sokolov tarafından kurulan orkestra ve Kasım 1974 tarihinde kurulan oda orkestrasıdır. Kasım 1978 tarihinde “Flarmoni Organ Hall” açılmıştır ve konserler burada düzenlenmektedir.
ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER
KARL MARX CADDESİ
Burası şehir merkezinin en güzel caddelerinden birisidir. Burada: özellikle Çar Alexander III anıtı yakınında, Angara nehri setinden başlar ve düz bir şekilde 2 km kadar uzanır.
Buranın diğer en büyük özelliği: buradaki binaların tasarımında St Petersburglu mimarların görev almalarıdır. Bu nedenle, buradaki sokak atmosferi ve binalar, Rusya’nın kuzeydeki başkenti St Petersburg’a benzemektedir. Burada: kafeler, restoranlar, barlar, sinemalar ve moda mağazaları bulunur.
Çar Alexander III Anıtı
Bu anıt: Trans-Sibirya demiryolu inşaatı onuruna 1908 yılında yapılmıştır. Anıtın bulunduğu meydan, şehrin en çok tercih edilen kamusal alanlarından birisidir.
1920 yılında burada bulunan imparator Alexander anıtı kaldırılmış, eritilerek yok edilmiş, kaide 43 yıl boş bırakılmış, ancak Trans-Sibirya demiryolunun 100. yılında yani 2003 yılında anıt 5 metre yükseklikte, St Petersburg’da yeniden döküm olarak yapılmıştır.
Anıtın toplam yüksekliği 13.5 metredir.
Anıtın dört tarafında Sibirya’da keşif ve geliştirmede emekleri olan kişilerin bronz heykelleri yerleştirilmiştir.
İmparatorun elinde: Büyük Sibirya demiryolunun inşaatını emrettiği kraliyet fermanı görülmektedir.
Lenin Anıtı
Bu bronz heykel, 1940 yılında Irkusty şehri için heykeltıraş Tomsky tarafından yapılmıştır. Anıt Lenin caddesi ve Karl Marx caddelerinin kesiştiği yerdedir.
NERPA AKVARYUMU
Evet, burası şehirde mutlaka ziyaret etmenizi önereceğim bir su canlıları gösteri merkezidir. Burada özellikle, Baykal gölünde yaşayan bir tür tatlı su fokları olan “nerpa” lar popülerdir.
Bunların gösterisinde: enstrüman çalmalarını, şarkı söylemelerini, basit matematik işlemleri yapmalarını ve hatta dans ettiklerini görebilirsiniz.
TALTSY MÜZESİ
Şehir merkezinden Baykal yolunun 47. km de bulunan bu bölgede eşsiz bir etnografik müze bulunur. Angara nehrinin sağ kıyısındadır.
Müzede 36 ahşap bina ve toplamda 40 mimari anıt görülür. 17. yüzyıl Rus ahşap mimarisinin bu eşsiz anıtlarının bulunduğu müze, ilk olarak 1966 yılında kurulmuştur.
Aslında Baykal gölüne varmadan, yol üzerinde bulunan bu köy: tipik bir Sibirya köyü iken, sonradan Sibirya’nın farklı bölgelerinden gelen etnik kültürlere de ev sahipliği yapmaya başlamış ve etnik kültürlerin köy yaşamları, burada bir “açık hava müzesi” şeklinde ziyarete açılmıştır.
Burayı ziyaret ederseniz: Rus yerel nüfusunun yaşam koşulları ve manevi kültürünü ve aynı zamanda Baykal bölgesinin yerli halklarını tanıyabilirsiniz.
Kırsal bölgede: aktif Kazan Şapeli (1679 yılında Urallar bölgesinin en eski dini yapısı), 18. yüzyıl Kazak polis evi ilgi çekmektedir.
Ayrıca, yine burada Sibirya düğün töreni, 19. yüzyıl Angara çömlek yapımı, 19. yüzyıl Sibirya köylü kulübesi, 19. yüzyıl Sibirya mezarlığı, 19. yüzyıl su değirmenleri görülür.
Burada bir de hediyelik eşya dükkanı bulunuyor. Buradan: hatıra olarak, yöresel özellikler taşıyan küçük bir kil heykel satın alabilirsiniz.
ULUSAL MÜZE
Müzenin bulunduğu bina, 1871 yılında tuğladan yapılmıştır. Ama yapılış amacı elbette müze değilmiş, o zamanlar bina yapılmasının ardından Coğrafya Derneğinin Sibirya Şubesi olarak kullanılmıştır.
SHELİKHOV ANITI
Rus denizci ve tüccar Gnigory Shelikhov (1747-1795): Alaska’yı keşfeden kişi olarak bilinmektedir. Bu yeni topraklarda: 1783-1786 yılları arasında, Kuzey Amerika’da ilk kalıcı Rus yerleşimini kurmuştur. Böylece Ruslar, Amerika kıyılarına ulaşmışlardır ve kendisine asilzade statüsü verilmiştir.
1795 yılında öldüğünde ise, kalıntıları Znamensy manastırı duvarları içinde toprağa verilmiştir.
ZNAMENSKY MANASTIRI
Znamensky kadınlar manastırı: Angara nehri ve Ushakovka nehrinin birleştiği yerde, sahilde bulunmaktadır ve Sibirya’nın en eski manastırlarından birisi olarak bilinir.
1991 yılında Aziz Innocent Kulchitsy emanetleri burada gömülmüştür. 1994 yılından bu yana, kilisede rahibeler tarafından bir törenle bu azizin hayatı canlandırılmaktadır.
Manastır nekropolünde ayrıca Prenses Trubetskaya ve çocuklarının kalıntıları da gömülüdür.
IRKUSTSK AKADEMİK DRAM TİYATROSU
Vali Goremykin girişimiyle ve şehrin tüccarlarının bağışlarıyla 1897 yılında mimar Sheter tarafından tasarlanmış ve yapılmıştır. 2000 yılında restore edilen tiyatro binası, Rusya’nın en iyi tiyatrolarından birisi olarak faaliyetini sürdürmektedir.
Burada Rusya’nın en iyi teknik ekipmanları bulunmaktadır. Sahne, ses ve ışık ekipmanlarının çoğu bilgisayarla kontrol edilmektedir.
EPİFANİ-BOGOYAVLENSKY KATEDRALİ
Şehrin tarihi merkezinde, federal bölgenin önemli eserlerinden birisidir. Bu Ortodoks kilisesi, Irkutsky cezaevinin dibinde: şehrin tarihi merkezinde yer almaktadır.
Taş yapılı bina: Ortodoks kilisesinin ikinci en önemli binasıdır ve 1718-1746 yılları arasında inşa edilmiştir. Aslında burada daha önce de, 1693 yılı yapımı bir kilise bulunmakta olup, 1716 yılındaki yangında tamamen yanmıştır.
İki yıl sonra, bina yeniden ama bu kez tuğladan yapılmıştır. İnşaat için fonlar: bölge sakinleri ve ziyaretçilerden karşılanmıştır. Yapıda: kutsal havariler Peter ve Paul adına yapılmış bir şapel dikkati çeker. Şapel, katedral yapısının ilk taşının konulmasının ardından 6 yılda açılmıştır.
1729 yılında çan kulesi tamamlanır. Paskalya haftasında bu çan kulesine tırmanmak serbesttir. 19. yüzyılda bölgede bir deprem oldu ve yapı hasar gördü.
1812 yılında, 12 ton ağırlığındaki dökme çan takıldı ve 1815 yılında yeni çan kulesi yapıldı. Devrim sonrasında, katedral kapatıldı. 1960’lı yılların sonunda ise: yapı Yerel Tarih Müzesi Müdürlüğüne verildi ve 20 yıl süren restorasyon çalışmaları başlatıldı. 1994 yılında katedral yeniden ibadete açıldı.
KRUGOBAİKALSKY EXPRES
Rahat dizel trenler, özellikle kış döneminde yani Ekim-Mayıs arasında “Circum-Baykal Expres” olarak hizmet verir. Tren salonları, modern ses ve video donanımı, Lcd monitörler ve ısıtma sistemiyle donatılmıştır. Her vagon 50 koltuk kapasitelidir.
Yolculuk sırasında: göl manzarası, doğa ve bitki örtüsü ve Sibirya topraklarının faunası hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Ayrıca yine yolculuk sırasında, Baykal gölü çevresindeki demiryolu inşaat faaliyetleri hakkında bilgiler de veriliyor.
Tur sırasında yer yer yürüyerek de gezilen yerler vardır. Buralarda bireysel yürüyüşler için serbest zaman veriliyor. Ancak bu yürüyüşler sırasında muhteşem göl manzarası inanılmaz güzellik yaratıyor.
BRATSK HİDROELEKTRİK SANTRALI
Bratsk HES hidroelektrik santralı: rezervuar hacmi açısından dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Şehir merkezinin 6 km uzağındadır.
Kıtada ise en büyük enerji üreticisidir. Bu santralın yapımı sırasında, su rezerv alanındaki 100 den fazla köy boşaltılmıştır.
Bu köylerin boşaltılmasına “Angarsk Atlantis” ismi verilir ve olay Valentin Rasputin tarafından “Veda” isimli eserde ölümsüzleştirilmiştir.
Baraj: Baykal gölünü boşaltın en büyük nehir olan Angara nehri üzerine kurulmuştur. 1956 yılında yapıldığı söyleniyor ve barajın toplam uzunluğu 2 km imiş.
Barajın yapımından sonra, Baykal gölünün seviyesinin 5-6 metre daha yükseldiği söyleniyor. Angara ırmağı buradan sonra Yenisey ırmağına karışarak, kuzeye yöneliyor ve Kuzey Buz denizine dökülüyor.
Barajın sağ kıyısında, harika bir görünüm sunulan gözlem güvertesi bulunmaktadır. Özellikle bölgede yeni evlenenler burayı ziyaret ederler. Son bir not, burada fotoğraf çekmek kesinlikle yasak, sakın denemeyiniz.
SHUBİN HOUSE
Burası şehirdeki en eski ahşap yapılardan birisidir. İsmi, sahibinin adından gelmektedir. Ancak, yapının harap hali içler acısıdır.
Tek katlı ahşap ev: çamdan yapılmış ve oymalarla süslenmiştir. Zemin katta, Rus sobası görülebilmektedir. 1. katta sundurma bulunur.
Asma katta ise açık balkon vardır. 18. yüzyılda bir kattan daha yüksek ev yapmak yasakmış. O yüzden, asma kat yapılmıştır.
Evet şehirde bir zamanlar gayet çok olan ama günümüzdeki nadir bu ahşap yapı 1879 yılına tarihlenmektedir.
VOLKONSKY HOUSE
Kont Sergei Volkonsky: 1825 yılında bölgede başlayan ayaklanmayı destekleyen ve ayaklanmanın önde gelenlerinden birisi olarak tanınmaktadır.
Çar I. Alexander öldükten sonra yerine geçen Çar Nicolas I’e karşı başlatılan ayaklanma: başladığı gün akşamı kanlı bir operasyonla bastırılmıştır.
Bu ayaklanmaya katılanlar arasında “Puşkin” in de bulunduğu söyleniyor. Ayaklanma bastırıldıktan sonra elebaşları asılarak idam edilmiştir.
Ancak, bu infaz sırasında ilginç bir olay yaşanır. İnfaz sırasında kurtulan mahkumların cezalarının affedilmesi diye bir gelenek bulunmaktadır.
Bu infaz sırasında, mahkumların ipleri kopar ve mahkumlar ölümden kurtulur ve gelenek gereği af edilmeleri gerekirken, Çar Nicolas I: bu durumu kabul etmez ve yeni ipler getirilerek infaz devam eder ve mahkumlar ölür.
Bu olay üzerine daha sonraki dönemde infazların halk huzurunda yapılmasından vazgeçilir. İdam edilenler dışında olanlar ise, ülkenin diğer yerlerine sürgüne gönderilirler.
İşte Kont Sergei Volkonsky’de: İrkustky şehrine sürgün olarak gelenlerden birisidir. Ancak gerek kendisi ve gerekse eşi buradaki 20 yıllık sürgün süreçlerinde yöre halkı tarafından çok sevilmişler ve saygı görmüşlerdir.
Bu nedenle, onların yaşadıkları ev, ölümlerinin ardından müze olarak tanzim edilmiştir. Bu aradan: bu kişiler sürgün yaşamlarında özellikle Volkonsky’nin eşi Maria şehirde okul, hastane ve tiyatro ile konser salonu açılması konusunda büyük emekler harcamıştır.
Bu emekleri özellikle şair Puşkin tarafından gözlemlenmiş ve 6 şiirinde ilham kaynağı olarak kendisinden söz edilmiş ve hatta aralarında bir aşk olduğu bile gündeme gelmiştir.
PRENS VLADİMİR MANASTIRI
Bu manastır, şehrin “Right Bank” bölümündedir ve bu Ortodoks manastırı, bölgenin en önemli eseridir.
Kilise, 1888 yılında Prens Vladimir tarafından yaptırılmış, inşaat parası tüccar Litvintseva tarafından karşılanmıştır. İnsanlar: beyaz kiliseye hayırsever patron onuruna “Litvintsevskoy” ismini de vermektedirler.
Kilise: 1900 yılında okul olarak kullanılmış ve ardından Rus-Japon savaşı sırasında 1904-1905 yılları arasında Kızıl Haç Hastanesi olarak kullanılmıştır. 1922 yılında yapı yine manastıra çevrilmiştir.
KURTARICI KİLİSESİ-SPASSKAYA CHURCH
Şehir merkezinde, Irkustkogo Kremlin bölgesindedir. Federal ölçekte bir mimari anıt olarak koruma altına alınmıştır. Şehrin ilk tuğla ve taş yapılarından birisi olarak önem kazanmaktadır.
Yapı 1672 yılında inşa edilmiştir, ancak günümüze ulaşamamış, 1716 yılında yanmıştır.
Bu eski tapınak, dörtgen şeklindedir. Günümüzdeki yapıda, sadece 19. yüzyılda uygulanan boya ile dekore edilmiş duvarlar görülebilmektedir.
Bu boyama resimler, binanın yalnızca içi değil, aynı zamanda dış duvarlarını da süslemektedir.
Ancak 70’li yıllarda dış boya restore edilmiştir. Tapınağın güney duvarı ve şapel: aziz görüntüleriyle dekore edilmiştir.
Devrim sonrası dönemde, tapınak diğer binalarla birlikte yıkılmış değildir ve 1931 yılında yapı kilise olarak değil, farklı örgütsel yapıları barındıran bir atölye olarak kullanılmıştır.
1960 yılında kilise tekrar ibadete açılmıştır. 2003 yılında güçlü bir rüzgar, kubbe tacını yerinden sökmüş ve 2006 yılında onarıma başlanmış ve 2010 yılında tamamlanmıştır.
RETRO TRAMVAY
Eski Retro tramvayı ile şehirde ilginç bir tur yapmalısınız. Bu turda, şehrin mükemmel eski ve yeni bölümleri, tarihsel ve modern görüntüleri bir arada görülmektedir. 30 kişilik vagonlarla yapılan yolculuk 1 saat sürmektedir.
BEYAZ SARAY-ISU
Şehir merkezinde Gagarin Bulvarındadır.
İmparatorluk tarzında düzenlenen bu 3 katlı yapı, 1804 yılında yapılmıştır. Başlangıçta Sibiryakova ailesi için yapılmış, bu aile 1825 yılına kadar burada yaşamış, en son 1830’lu yıllarda Sibiryakova Xenophon oğlu ölünde, Şehir konseyi: Rus klasisizm tarzındaki burayı satın almıştır.
Yapı: 1837-1917 yılları arasında, Doğu Sibirya valisi general tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır. Devrim yıllarında ise, bina Sibirya’daki Sovyet CEC bürosuna ev sahipliği yapmıştır.
1918 yılından sonra, günümüze kadar olan süreçte, burası “Irkutsk Üniversitesi” tarafından kütüphane olarak kullanılmaktadır.
Yapı, her ne kadar “Beyaz Saray” olarak nitelendirilse de 1906 yılı öncesinde beyaz olan bina, bu tarihte sarı renk boyanmıştır. Yapıldıktan sonraki dönemde, bina hiçbir şekilde zarar görmemiştir.
Ancak 2006 yılında, alınan karar gereği, yapı yeniden beyaz boyanmıştır. Ana düzlem beyaz, detaylar hardal sarısı yapılmıştır.
GLORY MÜZESİ
Müzenin bulunduğu bina: 1878 yılında “Kalyginsky Sarayı” olarak mimar Kudelsky tarafından yapılmıştır.
Yapı, yapılışının ardından: bir halk kütüphanesi, amatör performanslar için bir tiyatro olarak kullanılmış ve 1930 yılında Kızıl Ordu’ya verilmiştir.
Bina günümüzde: askeri “Glory Müzesi” ne ev sahipliği yapmaktadır. Müze: 1975 yılında, Büyük vatanseverlik savaşı zaferinin 30. yıldönümünde kurulmuştur.
Evin bahçesinde, silah koleksiyonunu görebilirsiniz.
BAYKAL GÖLÜ
Sibirya’nın “mavi gözü” olarak bilinen; şehrin güneyindeki bu göl: yazılanlara göre 25 milyon yıl önce oluşmuş ve dünyanın en eski ve aynı zamanda en derin gölüdür.
Gölün derinliği 1637 metreye kadar ulaşmaktadır. Ayrıca, yine bu göl, dünya üzerindeki tatlı su rezervinin % 25’lik bölümünü teşkil etmesiyle önem kazanmaktadır.
Göl suları çok berraktır. İlkbaharda buz dağılmasından sonra, onun şeffaflığı derinliğin 40 metre altına kadar uzanmakta, yani suyun 40 metre altına kadar olan bölümü gayet net gözlemlenmektedir.
Göl: dünyanın en zengin ve olağanüstü tatlı su faunasına sahiptir. Gölde farklı türlerden onlarca balık bulunmaktadır. Tatlı suda yaşayan dünya üzerindeki tek memeli hayvan bu göldedir. Son zamanlarda Baykal Gölü üzerinde kış rekreasyon faaliyetlerinde önemli artış görülmektedir.
Bu faaliyetler, kışın buz balıkçılığı, fotoğraf ve video safarisi, buz yelkeni, trekking, dalış ve motosiklet ve at yollarındaki at binişiyle yürütülür.
Göl ve yakın çevresi, 1996 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.
Ancak gölde son yıllarda kirlenme olduğu söyleniyor. Özellikle 1966 yılında açılan Baykalsk Selüloz ve Kağıt Fabrikası, kapatılması için sivil toplum örgütlerinin tüm mücadelelerine rağmen, atık sularını göle bırakmaktadır.
Olkhan Adası
Göldeki bu büyük adı özellikle Buryat halk efsaneleriyle ilgi çekmektedir. Bu gizemli adanın “Şamanizm” merkezi olduğu belirtiliyor. Ayrıca burası dünyada değerli doğal potansiyele sahiptir. Farklı hava kalitesi, topraklarının büyük kısmının bozulmamış olması bunun kanıtıdır.
BOTANİK BAHÇESİ
Burası Sibirya bölgesindeki tek botanik bahçesidir. Baykal gölünün 70 km batısındadır ve 67 dönümlük alanı kapsamaktadır ve aynı zamanda doğa anıtı olarak koruma altındadır.