Arsin, Trabzon il merkezine çok yakın. Deniz kıyısında, şirin ve yeşillikler içinde bir yerleşim yeri.
ULAŞIM
Trabzon’a 20 km. uzaklıkta. Trabzon ile arasında Yomra ilçesi var. Diğer yanında ise: Araklı.
TARİHİ
İlçe, burada yakın çevredeki diğer yerleşim birimleri gibi, Orta çağdan bu yana iskan olduğu düşünülen bir yer. Ama: herhangi bir antik kalıntı yok. Bölgenin genelinde olduğu üzere, 1461 yılında, Fatih Sultan Mehmet, burayı da Osmanlı topraklarına katıyor. Daha sonra ise, Rus işgali. Daha sonra, işgalden kurtuluş.
Arsin, kelime olarak: “temiz” ve “arınmış” anlamına geliyor. Bu kelimelerin temelinde ise, buranın plajları, ilçenin kıyılarındaki kumsalların temizliği ifade edilmek istenmiş.
GENEL
İlçe merkezi sahil kesiminde ve hafif meyilli bir arazi üzerinde kurulmuş. Karadeniz kıyında: 7 km. lik sahil şeridi var.
İklim özellikleri olarak: yazları serin, kışları ılık bir yapı hakim. Yani: ılıman iklim hakim. Bölgenin yüksek kesimleri ve vadiler; özellikle sonbahar ve yaz mevsimi başlangıcında, sürekli sisli.
İlçede: geçim kaynağı olarak: tarım ve balıkçılık öne çıkıyor. Tarım olarak: mısır, kuru fasulye, patates, lahana, patlıcan, biber, domates ve salatalık öne çıkıyor. Balıkçılık değerlendirildiğinde ise: denizden, mezgit, kefal, istavrit, hamsi, kalkan ve Yanbolu deresinde ise, doğal ortamda yetişen alabalık, bıyıklı sazan türü balıklar avlanıyor.
NE YENİR
Arsin ilçesinde, özellikle alabalık yemenizi öneriyorum. Çünkü: özellikle Yanbolu deresinin yukarı kesimlerinden yakalanan kırmızı benekli alabalık muhteşem bir lezzet.
TURİZM
Arsin ilçesinde: turizm denince, antik kalıntı beklememek gerek. Burada: doğal güzellikler, doğal plajlar öne çıkıyor. Özellikle: sahil boyunda yapılmış birçok turistik tesis var. Bunlarda: kamping için uygun alanlar bulmakta mümkün.
YANBOLU
İlçenin bütün turistik tesisleri burada konuşlandırılmış. Burada: Yanbolu deresi, denize dökülüyor.
SANTA HARABELERİ
Dumanlı köyü sınırları içindedir. Bu yüzden: buraya Dumanlı harabeleri de deniliyor. Buraya ulaşmak için: Yanbolu deresi boyunca, yaklaşık 55 km. olan yolun 15. km. si stabilize ve diğer kısmı ise topraktır. Yani: zor bir ulaşım. Yaz mevsimi haricinde, araç trafiği yok.
Bir zamanların: madenci kasabası. Havzada mevcut: demir, kurşun ve kurşunla birlikte çıkarılan gümüş madenleri işletilmiş. Madenlerin verimli işletildiği: 16-18.yüzyıllar arasında, bölge önemli ölçüde gelişmiş ve ekonomik refaha kavuşmuş. Ancak: 19. yüzyıl başından itibaren madenler kapatılmaya başlanmış. Bunun üzerine: bölge de, tarım ve hayvancılık yapılmaya başlanmış.
1923 nüfus mübadelesi sonucu, boşaltılmış. Mübadele ile boşalan bölgedeki arazi ve binaları; hazineden satın alan çevre köylüleri yerleşmiş.
Kıyıdan 50 km. içeride, 1600 metre yüksekliktedir. Çevresi: çeşitli yükseltilerle çevrilmiştir. Bölgeye giriş, yalnızca kuzey kısımdandır. Bölge: dışa kapalı, kendi içinde su kaynağı ve tarıma elverişli bahçeleri ile öne çıkıyor.
3 yamaç üzerinde, 7 mahalle kurulmuş. İlk yerleşimcilerinin orta çağda olduğu düşünülen, bu yöre, eski bir Rum şehri. 19.yüzyılda, en parlak dönemini yaşamış. Toplam nüfus: 5000 kişiye kadar ulaşmış.
Merkez mahallede: 8 kilise varmış. Ayrıca: birçok okul bulunuyormuş. Kiliselerden, günümüze yalnızca 5 tanesi ulaşmış. Rum taş işçiliğinin güzel örneklerini oluşturan evlerden ise, yalnızca 300 tanesi günümüze ulaşmış. Burada: demircilik ve gümüşçülük yapılmış. Ayrıca: kiremitcilik, taşçılık, terzilik te görülmüş.
Bugün, köyün bulunduğu yer, yayla olarak kullanılıyor. Köyde: yıl boyunca ikamet eden, yalnızca bir aile kalmış.
Santa çevresinde: büyük çoğunluğu, 19.yüzyıla ait, sanatsal değere sahip, birçok anıtsal dini ve sivil mimari yapı bulunuyor. Bunlar: taş ve ahşap malzeme kullanılarak inşa edilmiş. Zamanınız olursa, buraya gitmenizi öneriyorum. Fethiye’de ki Rum köyü gibi bir yer.
Ama özellikle: evlerin tümünün manzarasının bulunması ve yeşillikler içinde yerleşimleri, mimari açıdan mükemmel. İlginizi çekebilir. Ama, kesinlikle yolunun berbat olduğunu mutlaka göze almanız gerekiyor. Rezalet bir yol var.