Mısır Sakkara

Mısır Sakkara

Gize ile el-Feyyum vahası arasında uzanan bölgeye: 90’dan fazla piramit yapılmış. Ancak, Mısır tarihindeki en eski piramit: Kahire’nin 14 km. güneyinde, yani bir saat uzaklıkta bulunan, Sakkara bölgesinde bulunuyor.

Sakkara: Memphis’i yöneten kralların: son dinlenme yeri. Aynı zamanda: Mısır’ın en büyük kral mezarlığıdır.

sakkara.basamaklı.1
Mısır Sakkara Basamaklı Piramit

BASAMAKLI PİRAMİT

3’ncü hanedanla birlikte, mimari anlayışta değişim başlar. Mütevazi binalar yerine, anıtsal taş mimariye geçilir. Tuğla, ahşap ve hasırdan ibaret olan kraliyet ikametgahı; Sakkara’daki basamaklı piramitin çevresini saran, kralın ölünce kullanacağı görkemli bir taş yapıya dönüşür. Kraliyet atölyelerinde yapılan gerçek büyüklükteki ilk taş heykeller yontulur. Alçak kabartma sanatı geliştirilir. Kral Zoser: bir nevi taşı açan kişi yani bu yeni ölümsüz malzemeyi kullanıma açan kişi olarak nitelenir.

sakkara.zoser heykeli.1
Mısır Sakkara Kral Zoser

Kral Zoser

Bereketli topraklardaki ikametgahının yukarılarındaki Sakkara çöl platosunda: kraliyet mezarlığının güneyinde bulunan bir alanda: 545 metre uzunluğunda, 280 metre genişliğinde, dikdörtgen bir alanı, 10 metre yüksekliğinde, parlak beyaz kireçtaşından bir duvarla çevirttirir.

Çevrilen bu alanda, kralın, iki sunağın bulunduğu açık avlunun ucundaki mezarın üzerinde: MÖ.2670 yılında; altı basamaklı ( altı sıra dizilmiş taş) etkileyici bir piramit yükselir. Evet, bu mezar alanı: iki ülkenin terazisi olarak, Yukarı ve Aşağı Mısır’ın kesişme noktasındaki, Memfis şehrinin ; çok uzaklardan bile görülebilen yepyeni bir simgesidir.

60 metre yüksekliğindeki Basamaklı Piramit: yaradılış anında, dünya düzeninin temeli olarak kaosun sularında yükselen “ilk-tepe” nin taştan bir benzeri, aynı zamanda bir mezar tümülüsündeki, muazzam bir gelişmedir.
Bazıları bunun: üst üste konulmuş, altı mastabadan oluşan bir anıtmezar olduğunu da söylerler.

Kralın defin odası için; 28 metre derinliğinde bir çukur kazılmış. Piramidin çevresi: kralın Memphis’deki sarayını temsilen: cephelerine saz demetleri oyulmuş, kemerli, sütunlu bir duvarla sarılı.

sakkara.basamaklı.0
Mısır Sakkara Basamaklı Piramit

Dünyanın bu en eski piramidinin güneydoğusunda: küçük ibadet odalarıyla çevrili bir tören avlusu var. Ölü kral, öte dünyanın sonu gelmeyen bir dizi yenilenme törenini: bu avluda kutlayacaktır.

Duvarlarla çevrili bu avluda: kutsal sayılan ölmüş krala armağanların sunulduğu bir tapınak ta var.

Piramidin kuzey tarafındaki bir odanın duvarına yontulmuş olan ve şimdi Kahire Müzesinde bulunan, gerçek büyüklükte, blokumsu, arkaik bir heykel: kralın tören giysilerini göstermektedir. Heykelin yüzü büyük hasar görmüşse de, Piramitler Döneminde neredeyse insanüstü eserleri yaratan irade gücü hakkında bilgi verir. Ölü kralın özgürce hareket eden ruhu, yalnızca bir mezar, tapınak ve tören avlusuna değil, taştan yapılmış dev bir ikametgaha sahip olur.

Ancak, ikametgahın büyük bir bölümü: molozlarla doldurularak, bina görüntüsü verilmiş iri taş bloklardan ibarettir. Tavan kirişleri ve yarı açık kapılar bile, yeni malzemeden, yani taştan yapılmıştır. Yivli sütunlar taşıyıcı değil, o zamana değin ahşap ve sazlarla uygulanan mimarinin taşa dönüşmüş biçimidir.

Evet, basamaklı piramidin mimarı: Kral Zoser’in memurlarından İmhotep.

Adı ve unvanı: bir Zoser heykelinin kaidesinde bulununca, İmhotep, tarihsel bir kişilik haline gelmiştir. Tarih ona: büyük bir mimar, hekim ve bilge olarak saygı göstermektedir.

Kral Zoser’in ardıllarından Kral Sehemhet: Zoser’in mimarı İmhotep’in, Sakkara’da yaptırdığı basamaklı piramidin güneybatısında, benzer bir yapı kompleksine başlamıştır.

Burası: basamaklı piramitten daha küçük, ama daha büyük taş bloklarının kullanılmasıyla; Gize’nin anıtsal mimarisine atılan bir adım niteliğindedir. Yapının ortasında yine bir basamaklı piramidin yükselmesi planlanmış, ama yeni kral genç yaşta ölünce, ancak yeraltındaki odalar ve üst binanın 7 metrelik bir bölümü tamamlanabilmiştir.

Sakkara bölgesinde:

Basamaklı piramit dışında; Arkeolog Mariette tarafından yapılan çalışmalarda bulunan, başka antik yapılarda bulunmaktadır.

Bunlar

sakkara.genel.3
Mısır Sakkara Kutsal Yol

KUTSAL YOL

Arkeolog Mariette; Sakkara yıkıntılarında dolaşırken, büyük basamaklı piramidin karşısında bir sfenks bulur. Ama, bunun yalnızca başı kumdan çıkmaktadır. Bu sfenksin: Kahire ve İskenderiye’dekilerle aynı olduğunu anlar.

Ayrıca: Apis’e (Mısırlıların Mempis’deki kutsal boğasına) bir söylev taşıyan bir de yazıt bulur. Okuduğu, işittiği, gördüğü şeyler bir zamanlar var olduğu bilinen, fakat nerede olduğundan artık kimsenin bilgisi bulunmayan, o gizemli, kayıp sfenksli yolla hayalinde birleşir. Birkaç Arap toplar ve kendi de küreğe sarılarak, 141 sfenksi ortaya çıkarır. Sfenksli yol: iki tapınağı birbirine bağlamaktadır. Bu sfenksli yolla birlikte, Kutsal Apis Boğalarının mezarlarını da bulur.

sakkara.sfens.1
Mısır Sakkara Apis Boğalarının Mezarları

APİS BOĞALARININ MEZARLARI

Tıpkı: büyüklerin mezarlarında olduğu gibi, bunun giriş yerinin üstünde de bir tapınak vardır. Bir eğik rampa, Büyük Ramses döneminden başlayarak, bütün Apis Boğalarının bir arada uyudukları mahzenlere iniyordu. 100 metre uzunluğunda bir galeriye, mezar odaları açılıyordu. Ta Ptolomaios’lar dönemine dek giden; genişletme işlerinde, galeriler 350 metre uzunluğa erişmişti. Boğaların yattığı taş lahitler: ağır kara ve al granittendi.

Her biri: tek bir bloktan, perdahlı 3 metreyi aşkın yükseklikte, 2 metreyi aşkın en ve 4 metreyi aşkın uzunluktaydı. (Bu bloklardan her birinin: 65 ton ağırlığında olduğu hesaplanmıştır.) Evet, ilk bulunduğunda, birçok lahdin kapakları, yana itilerek açılmıştı. El değmemiş ve içinde süs eşyaları da bulunan yalnız 2 lahit bulundu. Ötekiler, yağma edilmişti.

Bugün, boğalar mezarlığından çıktığınızda: Arkeolog Mariette evinin terasında dinlenirken, kahvenizi içebiliyorsunuz. Sağda basamaklı piramit, solda Serapeion var.

Ayrıca: Basamaklı piramidin yakınında: 3’ncü hanedandan kalma, sınırlı sayıda: kaynağı, yazıtları ve kabartmalarıyla zenginleştirilmiş memur mezarları var. Bunlara: mastabalar deniliyor. Üzeri taşla kapatılmış mezarlar. Mezarlara, yaşam öyküsü yazma geleneği: ölümden sonraki hesaplaşma olarak, o dönemde başlar.
Bunlar: muhteşem duvar resimleriyle süslenmiş.

m.duvar resmi.1
Mısır Sakkara Mastabalar

MASTABALAR

Sayısız memur yaşam öyküsü içinde, en eskisi: Metyen’in mezarında bulunmuştur. Mezardaki ahşap tabletler üzerindeki ( bu tabletler halen Kahire Müzesindedir) kabartmalar: Mısır kabartmalarında, insan bedeninin tasviriyle ilgili, biçim yasalarını yansıtması bakımından ilginç. Bedenin çeşitli kısımlarının: önden ya da yandan tipik görünüşüyle, doğal örneğin, yalnızca en gerekli hatlarını taşıyan, estetik açıdan tatmin edici bir bütün oluşturulmuştur.

3’ncü hanedanın saray atölyelerinde: özel kişilerin de çok sayıda heykeli yapılmıştır. Bunlardan biri: beğenilirliğini son döneme kadar koruyan “yazıcı heykeli” dir.

Ne de olsa, bir memur, her şeyden önce kralın “yazıcısı” dır ve bu işlevini, yaşam enerjisinin öldükten sonra da devam etmesini sağlayan mezar heykelinde de görülmesini ister.

Teti piramidinin kalıntılarının yanındaki:

Kagemni ve Vezir Merekura Mezarlarında (MÖ.2300) (32 numaralı mezar) : soyluların avlanması, festival ve balık tutma sahnelerine ait zengin kabartmalar görülüyor. Muhteşem ve çok etkileyici olan bu duvar resimlerini kaçırmayın, mutlaka görün.

Ankh-ma-hor’un mezarında: ameliyat yapan doktorlar betimlenmiştir.

Dinlenme Tesisi ve günümüzde kapalı olan Serapeum yakınlarındaki: Akhet-hotep ve oğlu Ptah-hotep mastabaların’da : çeşitli çocuk oyunlarının da aralarında bulunduğu, Antik Mısır’a özgü, günlük hayattan kesitler sunulmuş.

Prenses İdut’un Mastabasında; denizcilikle ilgili harika sahneler betimlenmiş.

En önemli ve Mısır’daki güncel hayatın tanınması açısından, en önemli mastaba ise, Büyük Bay Ti’nin mezarı:

Serapiondan az ötede: Saray memuru ve büyük çiftlik sahibi Bay Ti’nin mezarı var. Bu mezar: MÖ.2600 yıllarına tarihlenmektedir. Burada: koridorlarda ve salonlarda karşılaşılan şeyler, gündelik yaşamın ayrıntılı ve üstün betimlemeleridir. Zengin Bay Ti; yaşarken çevresinde olan her şeyin, ölümünden sonra da, yine çevresinde bulunmasına önem vermiş. Bütün resimlerin ortasında, kendisi, zengin Bay Ti, kölelerinden ve aşağılık halktan, dört kez daha büyük, düşkünler ve güçsüzlere karşı güç ve önemini, beden ölçüleriyle de belirterek, durmaktadır.

Bay Ti’nin özel yaşamını: bir pencereden bakar gibi izlemek mümkün. Bay Ti’nin en güzel kabartmalarından biri: Papirüs Sazlığında. Ayakta durduğu kayık, sularda kayıp gidiyor. Kayıkçılar: canlarını dişlerine takarak, küreklere sarılmaktalar. Yukarıda, sazların arasında, kuşlar uçuyor. Altındaki suda, balıklarla, başka Nil hayvanları kaynaşıyor.

Önden, bir kayık daha gitmekte. Bundaki adamlar: suaygırlarının şişman enselerine, zıpkınları fırlatıyorlar. Bir zıpkını: bir timsah ısırıp koparıyor. Sanki Bay Ti; Papirüs Sazlığından değil, tarihin arasından geçiyor. Evet bu resim, eski Mısır’daki gündelik yaşamı, en özel ayrıntılarıyla günümüze taşıyor.

Mutlaka girin, mutlaka görün, güzelliği görünce gözlerinize inanmayacaksınız.

Mısır hakkında genel bilgiler içeren yazı için.