Kemer Göynük

Kemer Göynük

Kemer Göynük, Kemer merkeze 9 km ve Antalya merkeze 35 km uzaklıktadır.

Tarihi:

Göynük ismi “gökbük” kelimesinden türemiştir ve kelime anlamı, Luwi dilinde “mavi gökyüzü, mavinin birleştiği yerde nehir kıyısındaki verimli ova” demektir. 11’nci yüzyılda Altınkaya ve Cuma yaylalarına Türkmen Yörükleri yerleşirler.

Bunlar, sahile iniş için bölgenin kuzeyinde eski yol olarak isimlendirilen yolu kullanırlardı. Daha sonra ise, Göynük beldesini kurmuşlardır.

Bu yöre ile ilgili antik dönemde ilginç bilgiler bulunmaktadır. Mitolojik anlatımlara göre: “Bengisu” yani “ölümsüzlük suyu” kaynağı: Kemer körfezinin güneybatı ucundaki Ağve deresinin aktığı burnun, denizden kalan kısmında bir yerde imiş.

Luwilerin “Abaawa” yani “Kutsal su kaynağı” olarak isimlendirdikleri bu yöre, daha sonraları buraya gelen Türkmen Yörükleri tarafından aynı söyleyişle “Ağva” olarak isimlendirilmiştir.

Ölümsüzlük suyu kaynağı hakkında, mitoloji de yine bir söylence vardır. “Baş tanrı Adra, boğa başlı ve erkeklik timsalidir. Bir gün, denizde, yunusların yüzmesini takip ederken, bundan çok hoşlanır ve kendisi de Tahtalı dağından denize dalar.

Gördüğü en güzel renkli balığın peşine düşerek yüzer. Çalış dağının, denize dik geldiği kıyıya kadar gelir. Adra, burada “Bengisu” yani “Kutsal ölümsüzlük suyunun kaynağını” bulur, sudan içer ve ebedi ölümsüzlüğe kavuşur.

Bunun üzerine, Luwiler tarafından, ölümsüzlük suyu kaynağının bulunduğuna inanılan bu yere bir tapınak dikilir. Tapınağın ismi ise, Adranın ülkesi anlamında “Adrawana” dır.

Tapınak kalıntısı günümüzde yoktur. Çünkü Toroslardan inen sel sularının katıldığı Ağva çayı, çok sık taşar ve sonunda tapınak yıkılır ve kalıntıları ise, alüvyon toprakların altında kalır.

Kemer Göynük

Genel:

Göynük: bir yarım daire şeklindeki ovadır. Ova: Beldibinden başlar, Kemer’e kadar uzanır. Göynük çam ormanları içinde kalır.

Arkada ise Beydağları uzanır. Köklü tarihine rağmen, bakir doğasını korumayı başarmış olan Göynük: disko, bar ve restoran gibi birçok mekana yakın konumdadır.

Kemer Göynük Sahil Plaj

Sahil-Plaj:

Göynük sahili, 2.9 kilometre uzanır. Plaj taşlıktır. Sahil, tamamen oldukça büyük ve lüks otellerle doludur ve sahil, bu oteller tarafından parsellenip kullanılmaktadır.

Kemer Göynük Sahil

Deniz:

Göynük sahilleri ve deniz Mavi Bayraklıdır. Deniz pırıl pırıl ve berraktır. Masmavi deniz hafif dalgalıdır. Denizin sığlığı ise fazladır.

Kemer Göynük Atatürk Parkı Halk Plajı

Göynük Atatürk Parkı Halk Plajı:

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmektedir. Burada bir restoran ve market bulunmaktadır.  Giriş ücretsiz, ancak şezlong ve şemsiye kiralanıyor.

Normalde sahilde duş, tuvalet yok, ancak sahilde bir kafe var, bu kafede tuvalet, duş ve giyinme odası bulunuyor. Sahil, taş ve çakıllıdır.

Plajın uzunluğu 200 metredir. Genişliği ise 30 metredir. Deniz ise, taşlık ve çabuk derinleşiyor. Denizin berraklığı olağanüstü güzeldir. Bu yüzden Mavi Bayraklıdır.

Bu yüzden, denize girerken ve çıkarken mutlaka deniz ayakkabınız olması gerekir. Burası, genellikle karavancılar tarafından konaklamak ve yerel halkın piknik yapmak için gittiği bir yer olarak öne çıkıyor.

Göynük Mutfak Sanatları Meslek Yüksek Okulu

GÖYNÜK MUTFAK SANATLARI MESLEK YÜKSEKOKULU:

Akdeniz Üniversitesine bağlıdır. Göynük merkez Cumhuriyet Mahallesindedir.

Okulun binası, 2011 yılında Göynük Belediyesi tarafından yaptırılmıştır. Kemer ve civarındaki ilk ve tek yükseköğretim kurumu olma özelliği taşımaktadır. Ülkemizde mutfak sanatları alanında ön lisans eğitimi veren ilk tematik yüksekokul olmuştur.

Meslek yüksek okulunda, öğrencilerin teorik ve uygulamalı eğitimleri, okul binasında verilmektedir. Öğrenciler, gerek okulun bulunduğu bölgedeki konaklama tesislerinde ve gerekse okul binasında bulunan uygulama alanlarında, uygulama yapma imkanı bulmaktadırlar.

Kemer Göynük Kanyonu

GÖYNÜK KANYONU:

Beldibi Mahallesi Çomaklar Mevkiindedir. Ormanın içine gizlenmiş muhteşem bir doğa harikasıdır. Kanyonun içinden Göynük çayı akmaktadır.

Göynük merkeze 4 km uzaklıktadır.

Kanyonun denizden yüksekliği yani rakımı 350 metredir. Genişliği ise 6 metredir. Kanyonda: doğal havzalar ve göletler bulunuyor. Göletlerde yüzme şansı vardır. Burayı ziyaret etmek isterseniz: havlu, mayo, şort, lastik ayakkabı ve rahat kıyafetler tercih etmelisiniz.

Ayrıca: kanyon içinde yiyecek ve içecek sokmak yasaktır. Özel aracınız ile kanyonun giriş yerine kadar gidip aracınızı girişte bulunan otoparka park edebilirsiniz.

Kemer Göynük Kanyon Turu

KANYON TURU:

Kanyon turu, 1 saat sürmektedir.

Kanyon ziyaretçileri, suyun milyonlarca yılda oyarak oluşturduğu, eşsiz güzellikteki Göynük Kanyonun parkurunu, deneyimli ekip liderleri eşliğinde geçmektedirler. 

Evet özel aracınızı veya buraya ulaşılan araç vadinin girişindeki otoparka bırakıldıktan sonra: kanyon girişinde olan minik şelaleye ulaşmak için 3 kilometrelik bir yol gitmek gerekiyor. Bu yolu gitmek için 2 alternatif var.

1’nci alternatif: yürümek.

Ancak orman içinde yürünen patika yol, sürekli yokuş yukarıdır, yani tepeye tırmanılıyor ve yaz sıcağında bu yürüyüş zorlu olmaktadır. Ayrıca: bu zorlu yürüyüşten sonra yorulur ve kanyonda yüzecek enerjiniz kalmaz.

Yürüyüş sırasında, yol üzerinde birkaç yerde yüzülecek küçük doğal havuzlar ve su içilebilecek kaynaklar bulunmaktadır.

2’nci alternatif: araç ile ulaşım,

Şelaleye gidiş yokuş yukarı olduğu için yürümek zorlu olabilir, yürümek istemeyenler için, girişte araçla ulaşım sağlamak için ücret ödeniyor. Araç sizi götürüyor ama dönüşü turla yapmak zorundasınız.

Zaten dönüş yolculuğu genellikle yokuş aşağıya inmek olduğundan pek zor olmuyor, yani dönüş yolculuğu gezmek gibi rahat ve keyiflidir.

Ekipman:

Ekipman kanyona vardığınızda yerde satılıyor. Kanyonda yüzmek için ekipman almak şarttır. Bu ekipmanlar: kask, deniz ayakkabısı ve can yeleğidir. Bunları satın alırken, bence daha uygun fiyatlı genel bir paket var, yani ulaşım, zıpline ve body rafting koruyucu ekipmanlarının tümünün satıldığı paket, onu satın almanızı öneririm.

Ekipmanla ilgili son bir not: ekip lideri görevli, mayonuz varsa giysiye gerek yok diyor, yani ekipman içinde bir de giysi var, ama siz ona inanmayın ve mutlaka bu giysiyi giyin, çünkü bu giysi soğuk geçirmeyen bir giysi, suya girdiğinizde aşırı üşüyüp geri dönerek giysiyi giymek için çabalamayın, baştan giysiyi de giyin.

Kemer Göynük Kanyonu Şelale

Kanyona ulaştığınızda:

Sadece yürüyüş için kanyona gidenler:

Herhangi bir ekipman almanız gerekmiyor, ama ekipman olmadan kanyona girip yüzmek yasaktır.

Kemer Göynük Body Rafting

Body Rafting:

Başlangıçta Body Rafting yapacağınızı söyleyip ekipman ücretini öderseniz, yukarıya yani kanyon girişine, biraz önce sözünü ettiğim araçla ücretsiz gidebiliyorsunuz. Kanyona ulaştıktan sonra daha yukarılara doğru 200-300 metrelik parkurda body rafting yapabilirsiniz.

Body rafting: görevli bir ekip lideri rehber eşliğinde yapılıyor. Evet ekipmanı taktıktan sonra, önce buz gibi soğuk suya girip iplere tutunarak ilerliyorsunuz ve 100 metre kadar sonra, su sığlaşıyor ve yürümeye başlıyorsunuz.

İlerleme merdivenli bölüm hariç zor değil ve çok keyiflidir. Merdivenli bölüme gelince ayağınızı kayanın üst kısmına çok dikkatli basmanız gerekir, çünkü kayalar ıslak ve kaygandır.

Kanyon içinde 200-300 metrelik bölümü gerek yüzerek ve gerekse yürüyerek geçtikten sonra, suyun kaynağı olan minik şelaleye ulaşılıyor. Burada yolculuk sona eriyor ve geri dönüş başlıyor. Özellikle kanyonun sonunda tamamen suya girmek gerekiyor, bunu unutmayınız.

Sadece yüzmek isteyenler:

Kanyona vardığınızda, kanyonda yüzmek isterseniz, ekipman olmadan yüzmeye izin verilmediğini bilmeniz gerekiyor.

Geri dönüş:

Giriş yerine yani otopark bölümüne kadar olan 3 kilometre uzunluğundaki parkurda geri dönüş için araç yok, yani yürüyerek dönmek zorundasınız, ama bu dönüş tamamen yokuş aşağı olduğundan yorucu olmuyor, geze geze aşağıya inebilirsiniz.

LİKYA YOLU-TREKKİNG-DOĞA YÜRÜYÜŞÜ:

Dünyanın en iyi 10 trekking parkuru arasında gösterilen Likya Yolunun bir bölümü, Göynük Kanyonu içinden geçmektedir. Likya yolunda: Hisarçandır bölümünde 18 km ve Gedelme bölümünde ise 8 km bölümü Göynük Kanyonu içindedir.

ECOFUN ADVENTURA PARK:

Göynük Kanyonundadır. Bir macera parkıdır. Park alanında, birçok aktivite bulunmaktadır. Bunlar arasında öne çıkanlar ise: Kanyon Safari ve Zipline’dır.

Kanyon Safari:

Yukarıda anlattım.

Zıpline:

2 tane Zıpline parkuru bulunmaktadır. Bu parkurlar: girişten birkaç dakika uzaklıkta, göletlerin bulunduğu alandadır. Burada: aktivite sırasında kullanılan emniyet askısı, kask ve Zıp makarasından oluşan ekipman veriliyor. Yerden 40 metre yüksektedir. Binme yeri, hemen gölet bölgesinin yanı başındadır.

Tur üzerinde iki uçuş istasyonu, asma köprü geçişi ve göletin hemen üzerinden ve kafeterya terası önünden geçen son hattan kayarak tur tamamlanıyor. Tur yaklaşık 30 dakika sürmektedir. Tur esnasında saatte 65 km hıza ulaşılıyor.

Kemer Göynük Dinopark

DİNOPARK-DİNOGÜL-DİNOSERA:

Esentepe Mahallesi, Adnan Menderes Bulvarındadır. Kemer merkeze 10 km uzaklıktadır. Türkiye’de ilk ve tek, Avrupa’da ise en büyük dinozor temalı parktır.

Burada: fıstık ve kızılçam ormanları arasındaki 30 dönümlük arazide, dinozor maketleri bulunmaktadır. Bunlar gerçeğine uygun birebir boyutlarda üretilmiştir.

Kemer Göynük Dinopark

Dinozor maketlerinden 26 tanesi hareketli ve 30 tanesi hareketsiz ve uçan dinozorlardır. Dinozorların doğal seslerini de çıkarabilirler.

Bakışları ve nefesleriyle canlı hisse verirler. Bu dinozorlar Çin’de üretilmiş ve Çinli mühendisler tarafından parka yerleştirilmiştir.

Kemer Göynük Dinopark

Aynı zamanda; Tırmanma duvarı, 7D Sinema, Çarpışan botlar (bunlar su içinde çarpışan arabalara benzemektedir), havuz oyunları, palenetaryum, sinema, fosil havuzu ve trambolin bulunmaktadır.

Çocuklarla yüzebileceğiniz bir havuz vardır. Güzel bir kafe bulunuyor, kahvaltıdan hamburgere kadar birçok şey vardır.

Tavşanları, keçileri besleyebileceğiniz küçük bir hayvanat bahçesi de bulunuyor.

Çocuklarınız, Ponilerle/Midillilerle tesisi at üzerinde turlayabilirler.

Kemer Göynük Dinopark

Bir de korku tüneli var, Deepfear ismi verilen burada gerçekten güzel bir düzenleme yapılmış, yani oldukça korkutucu, bu korku tünelinden küçük çocukları uzak tutmak gerekir.

Korku tünelinde mekanik ve zamanlamalı maketler yerine canlı oyuncuların performansları izleniyor. Özel ışıklandırmalar ve ses efektleri de vardır.

Burada labirent şeklinde 13 tane oda bulunuyor. Bu odaların temaları ise, Tımarhane ve diş hastanesini anımsatmaktadır. Odalarda bulunan her görevlinin belli bir vazifesi var ve senaryo gereği görevini yapıyorlar.

Bu senaryolar dahilinde, ziyaretçilerin bazıları bir sosyopatı, bazıları bir vampiri, bazıları ise bir zombiyi canlandırıyor. Bu canlandırma esnasında, ziyaretçilere kostümler verilip makyajları yapılıyor.

Park alanının gül bahçesi de oldukça güzeldir, hatta misafirlere akşam saatlerinde park kapanmadan önce gül ikram ediyorlar.

Evet, burası özellikle çocukla için harika bir eğlence noktasıdır ve bu yüzden çocuklu aileler tarafından yoğun tercih edilir.

Çocuklar yanında yetişkinler de dinozorların farklı dünyalarını görme imkanı buluyorlar.

Kemer gezilecek yerler

Ulupınar gezilecek yerler

Phaselis gezilecek yerler

Kiriş-Çamyuva gezilecek yerler

Tekirova gezilecek yerler

Çıralı gezilecek yerler

 

Kemer Tekirova

Kemer Tekirova

Antalya’ya, yaklaşık 64 km. uzaklıktadır. Kemer merkeze ise 20 km uzaklıktadır. Yol boyunca, eşsiz dağ ve deniz manzaralarını seyretmek mümkündür.

Genel:

Tekirova, Kemir’in güneyinde şirin bir tatil yeridir.

Torosların uzantısı olan Beydağları (Tanrılar dağı) nın, hemen eteklerine kurulmuştur. Üç tarafı dağlarla çevrilidir. Yemyeşil çam ormanları ve masmavi deniz mükemmel bir tatil için her şeye sahiptir. Alanda. kızılçam orman örtüsü baskındır.

Burada: 500-600 yıllık çam ağaçlarının oluşturduğu çam ormanları, kıyılara kadar iner. Bu yüzden, 2016 yılında “Tekirova Tabiat Parkı” olarak ilan edilmiştir.

Bu özel konumu ile, iklim, çevreye nazaran ; kışın 5 derece daha sıcak, yazın ise 5 derece daha serin olmaktadır.

Yörenin bu harika doğasının en güzel kısımlarını büyük ve son derece lüks oteller kapmıştır. Beldenin kalan yerleri ise, turistlere ve özellikle Rus turistlere yönelik ürünler satan deri mağazalarıyla doludur.

Diğer özellik ise, kış aylarında yani sezon dışında, buranın tam bir terk edilmiş, hayalet kasabaya dönüşüyor olmasıdır.

Kemer Tekirova Sahili

Sahil:

Tekirova bölgesinde 3.7 kilometre uzunluğunda sahil bulunmaktadır. Ancak sahilde bulunan otellerin kendilerine ait plajları bulunmaktadır, yani günübirlik ziyaretçilerin bu plajları kullanması mümkün değildir.

Kemer Tekirova Sahili

Tekirova Halk Plajı:

Günübirlik ziyaretçiler için “Tekirova Halk Plajı” vardır. Plaj köyün ortasında sahilde yer almaktadır. Ancak bu halk plajı, 3.7 kilometre uzunluğundaki sahilde sadece 60 metre uzunluktadır.

Hatta son aldığım bilgiye göre, bu halk plajının bulunduğu bölüm de otellere tahsis edilecekmiş.

Çünkü kıyı şeridinin kalan kısmı, söylediğim gibi oteller tarafından paylaşılmıştır ve sadece kendi müşterilerine tahsis edilmiştir.

Halk plajı: çakıl taşlıdır. Temizliği nedeniyle Mavi Bayraklıdır.

Denizde derinlik kademeli olarak artar ve deniz tabanı çakıllıdır. Su kristal berraklığındadır ve dalga yoktur. 

Denizin temiz ve berrak olması ise; özellikle Akdeniz fokları ve daha birçok deniz canlısı için; bir yerleşim ve üreme yeri olarak seçilmesine neden olmuş.

Kemer Tekirova Ekopark

EKOPARK:

Ekopark Tekirova merkezde Phaselis Caddesi 1015 Sokaktadır. Tekirova merkezden buraya yürüyerek yaklaşık 10 dakikada ulaşabilirsiniz.

Parka giriş ücretlidir. 6 yaşına kadar olan çocuklardan ücret alınmıyor.  

Bu ücrete rehberlik hizmeti de dahildir. Çünkü park alanında rehbersiz gezilmiyor. Uluslararası ekopark kurallarına göre, vahşi hayvanların yaşadığı parklarda rehbersiz gezmek yasaktır. Rehberin öncülüğünde yapılan gezi, yaklaşık 2 saat sürüyor.

Kuruluş hazırlıkları 1994 yılında başlayan Ecopark alanı 2005 yılında ziyarete açılmıştır. 40 bin metre karelik oldukça büyük bir alanda kuruludur. Park alanının dünyada başka bir benzeri, eşi yoktur.

Kemer Tekirova Ekopark

Parkta neler var:

Burada, dünyada ve ülkemizde soyları ve türleri yok olma tehlikesi altında bulunan sürüngenler ve bitkiler bulunmaktadır.

Ekopark alanında bulunan bitkiler:

360 bin kök şifalı bitki ve 1.5 milyon kaktüs vardır. Bunların arasında: dünyanın birçok bölgesinden getirilmiş, egzotik bitki ve ağaç türleri de bulunmaktadır.

Ekopark alanında  bulunan sürüngenler:

3500 yılan, onbinlerce kurbağa ve kertenkele vardır. Bunlar arasında: ülkemiz sınırlarında bulunan zehirli ve zehirsiz tüm yılan türleri, kertenkele türleri, bukelamunlar bulunmaktadır.

Ayrıca ülkemiz dışından getirilen: piton-mercan ve boğa yılanları anakondalar, engerek yılanları, kobralar, çıngıraklı yılanlar, timsah türleri ve pek çok kaplumbağa vardır.

Kemer Tekirova Ekopark

Diğer Özellikleri.

Tesiste ayrıca, tamamı doğal malzemelerden yapılmış iki büyük lokanta, bir kafeterya, spor alanları, kütüphane ve otopark bulunmaktadır.

Ayrıca: park alanında bulunan her türlü zehirli ve tehlikeli sürüngenlere karşı, uzman sağlık ekipleri görev yapmaktadır.

Kemer Tekirova Üç Adalar

ÜÇ ADALAR:

Tekirova sahil yolunda yürürken, karşıda Üç Ada göreceksiniz. Adalar sahilden yaklaşık 5 km açıktadır.

Denizde yan yana dizilmiş, üç küçük ada vardır. Ancak Üç Adalar denen bu adaların aslında birer isimleri de bulunmaktadır ve bunlar toplam dört tanedir, ama biri diğerinin arkasında kaldığından buraya üç adalar denilmektedir.

Tekirova sahilindeki üç adalar özellikle dalış meraklıları tarafından yoğun ziyaret edilmektedir. Üç adalar bölgesinde 9 resif ve 2 tane su altı mağarası vardır.

Çevresinde birçok dalış bölgesinin bulunması, çok çeşitli derinliklere sahip olması, dip yapısının Antalya’ya oranla zengin olması, görüş netliği ve birçok dalış merkezine yakın olması nedeniyle, en popüler dalış bölgelerinden birisidir.

 Tekirova’nın tatil köylerinde ve otellerinde, amatör dalgıçlar için, eğitim veren dalgıç eğitim merkezleri var.

Dalış yapılan yerde, eşlerine az rastlanan orfoz, müren, akya ve papaz balıkları görülebilir.

Üç adalardan sonra gelen Finike Akçaörü burnu ile Kaş İnceburun arasındaki büyük bölge dalışa yasaktır.

Ayrıca, üç adalar Mavi tur ve günübirlik tur teknelerinin uğrak yeridir.

Kemer Tekirova Tahtalı Dağı

TAHTALI DAĞI:

Tahtalı dağı, Batı Toroslarda, Bey dağları gurubu içindedir. Teke yarımadasında bulunmaktadır.

Tahtalı dağının yüksekliği yani rakımı 2365 metredir.

Antik dönemde, Tahtalı dağının ismi “Solyma” dağıdır. Homeros’un anlatılarına göre “Tanrı Poseidon, Aithioposlulara yaptığı bir ziyaretten dönerken, Solyma dağına geldiğinde, düşmanı olan Odysseus’un denize açılmakta olduğunu görür.

Amacı Truva savaşı sonrası ülkesine dönmek isteyen Odysseus’a engel olmaktır. Phaselis önünde deniz karışır, dalgalar birkaç gemi yüksekliğine ulaşsa da Odysseus bu tehlikeden kurtulmayı başarır.

Antik dönemde yaşamış bir diğer kişi, Coğrafyacı Strabon, Tahtalı dağından, Phaselis şehrini anlatırken söz eder.

Korykos’dan sonra Phaselis gölü ve söz edilmeye değer üç limana sahip Phaselis kenti gelir. Bu kentin üzerinde Solyma dağı yükselir.

Tahtalı dağı zirvesine, Olimpos’dan teleferikle çıkılır. 

Buradan çevrenin muhteşem güzel manzarasını izleyebilirsiniz. 

Dağın zirvesinde yani teleferiğin gittiği yerde: kapalı ve açık restoran, toplantı salonu, yamaç paraşütü uçuş alanı ve seyir terası bulunmaktadır.

Kemer Tekirova Teleferik

TELEFERİK-SEATOSKY:

Teleferik: Kemer merkeze 35 km ve Antalya merkeze 56 km uzaklıktadır. Çamyuva ve Tekirova beldeleri arasındadır. Antalya-Kemer yolunda, Tahtalı Teleferik tabelasını gördükten sonra yaklaşık 7 km ileridedir.

Olimpos teleferik ana istasyonu, buradadır. İstasyonda ücretsiz otopark bulunmaktadır.

Kemer Tekirova Teleferik Biniş İstasyonu

Teleferik:  Avrupa’nın en uzun ve dünyanın 2’nci uzun teleferiğidir. Hattın uzunluğu 4350 metredir.

Kabinler 80 kişiliktir. Panoramik kabinler, geniş camlarla donatılmıştır. Özel tasarımı nedeniyle, tüm bölgeyi 360 derecelik bir açı ile izlemek mümkündür.

Teleferik yolculuğu 10 dakika sürer.

Kemer Tekirova Teleferik

Bu yolculuk sırasında, 726 metrelik alt istasyondan, 2365 metre yükseklikteki zirve istasyonuna çıkılır.

Teleferik hattının bulunduğu direklerin uzunluğu 55-60 metre arasında değişmektedir.

Teleferik hattında, ağaç örtüsünün bittiği ve dağın saf kireç taşı yüzeyinin görülmeye başlandığı yerde, yükseklik deniz seviyesinden 1900 metredir. Ormanlık alanda, sedir ve çam ağaçları bulunmaktadır.

Kemer Tekirova Tahtalı dağı zirvesi

ZİRVEDE NELER YAPILABİLİR.

Zirvede gün doğumu manzarasını izlemek, muhteşem manzaralar eşliğinde temiz havanın tadını çıkarmak ve dinlenmek oldukça güzel aktivitelerdir.

Ancak gün doğumu ve gün batımı etkinlikleri, haftanın sadece 2 günü düzenlenmektedir.

Yamaç Paraşütü:

Tahtalı dağında, 2011 metre yükseklikte yamaç paraşütü kalkış alanı vardır. Dünyanın en yüksek yamaç paraşüt merkezi buradadır.

Burası, dünyanın en uzun parkuru olması nedeniyle gerek profesyonel ve gerekse amatör yamaç paraşütçüleri tarafından yoğun tercih edilmektedir. Uçuş yaklaşık 40 dakika ile 1 saat arasında sürmektedir.

Kemer Tekirova Tahtalı dağı zirvesi

Bungee Caatapult:

Burada, tüm güvenlik önlemleri alındıktan sonra, emniyet kemerli bir oturma düzeneğine bindirilen kişi: bir savaş uçağı pilotunun yaptığı manevralar simülize edilerek, değişik bir atmosfer yaratılıyor.

Oturma yerinin bağlı bulunduğu mancınık, bir operatör tarafından kontrol ediliyor. Adrenalin dolu saltolar ve heyecanlı salınımlar yaratılıyor.

Serbest düşüşler ise en büyük heyecan yaratan aksiyondur. Mekanizmaya kurulan esnek iplerin, motorla gerilip serbest bırakılmasıyla ziyaretçi, 18 metre yüksekliğe fırlatılıyor.

Trekking-Doğa Yürüyüşü;

Tahtalı dağı zirvesinden Beycik köyü istikametine 4 saat ve Çukuryayla istikametine 6 saatlik doğa yürüyüşü parkurları bulunmaktadır.

Kayak:

Tahtalı dağında, 700 ile 1500 metre arasında değişen dört kayak pisti vardır.

Kemer gezilecek yerler

Ulupınar gezilecek yerler

Phaselis gezilecek yerler

Kiriş-Çamyuva gezilecek yerler

Göynük gezilecek yerler

Çıralı gezilecek yerler

 

Antalya Doğu Garajı Attaleia

Antalya Doğu Garajı Attaleia

Sanırım birçok Antalyalı uzun yıllar şehrin en iyi bilinen yeri olan “Doğu Garajı” mevkiindeki açılan büyük temel çukurunun yine uzun zamandır aynı şekilde kalması ve burada antik döneme ait bir kısım kalıntılar bulunduğunu bir şekilde öğrenmişlerdir. İşte, bunu merak edenler için, ayrıntılı bilgiler aşağıdadır:

1980-1999 yılları arasında bu çevrede ortaya çıkarılan 82 antik mezar ve çok sayıda eser: Büyükşehir’in AVM projesinin Attaleia Nekropol alanı içinde olduğunu ortaya koymuştu. Antalya Koruma Kurulu da, 1992 yılında Nekropol alanındaki yeni yapılarda vize alma aşamasında, Antalya Müze Müdürlüğünün görüşünün alınmasını zorunlu tutmuştu.

Antalya Doğu Garajı Attaleia; Ama nekropolü Sit ilan etmemişti. Büyükşehir, imar planında park olan 8000 metre karelik (1976 yılından bu yana kullanılan Halk Pazarı) nekropol alanı ile kuzeyindeki 13 dönümlük ticari alanı (Eski Doğu Garajı) birleştirerek, inşaat iznini 50 bin metre yaptı. Bu alanda yapılacak AVM için Mimarlar Odası koordinasyonunda 2005 yılında yapılan yarışmada, Ömer Ozan Erkal’ın projesi birinci seçildi.

Ancak ne plan tadilatlarında ne de yarışma bilgi notlarında Antalya nekropolü hiç anılmadı. AVM projesi: halk pazarı bölümündeki nekropol üzerine yerleştirildi ve yarışma jürisi de bunu sorgulamadan kabul etti.

Bu durumları izleyen yerel basın organı “Son Nokta Dergisi” bu sarada “Doğu Garajı Sit Alanı Olmalı” kampanyası başlattı. Çünkü 1999 yılına ait kazı raporunda Müzenin Büyükşehir ve Koruma Kurulunu “buranın Attaleia mezarlığı” olduğu konusunda uyardığı öğrenilmişti.

Burada yapılacak bir kazı ile, binlerce yıllık mezarlar ortaya çıkarılacaktı. Ancak “Sit” uyarısını dikkate almayan Büyükşehir yap-işlet-devret yöntemiyle 2007 yılında açtığı AVM ihalesini bir firmaya verdi ve firma 2 Mart 2008 günü Antalya Nekropolünde iş makinalarıyla temel kazısına başladı.

Antalya Doğu Garajı Attaleia; Bu temel kazısının üçüncü gününde; iş makinalarından birinin tekeri derin bir mezar odasına düştü. Aynı anda bazı yerlerde dört metreye varan mezarları dahi kazıyan iş makinaları, nekropolü yok edemeyince firma ve Büyükşehir, parçalanmış mezarların üzerini toprakla kapattıktan sonra Müzeye haber vermişler. Nekropolün üçte ikilik bölümünde, mezarların üzerindeki kepçe izleri ve bir mezar odasının 3 metre derinlikteki taş basamaklarının iş makinası ile parçalanmış görüntüsü bu iddiaları kanıtlamaktadır.

Bu gelişmeler üzerine, 1992 yılında subasman vizesi ile yetinen Koruma Kurulu, bu kez nekropol alanını potansiyel Sit ilan etmiş ve AVM projesinin 8000 metre karelik bölümünü durdurmuştur. Aynı kurul, AVM projesinin 13 bin metre karelik bölümünde inşaata izin vermiştir. Oysa Koruma Kanunu: 1. derece Sit alanı statüsü kazanan Antalya nekropol alanı ve çevresindeki tüm planları iptal etmektedir.

Evet tüm bu olayların ardından 1.5 yıllık inceleme sonunda burada Attaleia antik kentinin nekropolünün bulunduğu kesin olarak anlaşılmıştır.

Bunun üzerine yapılan arkeolojik çalışmalarda elde edilen sonuçlar şunlardır

Antalya Doğu Garajı Attaleia: Attaleia olarak isimlendirilen şehrin günümüze kadar ulaşmış az sayıdaki kalıntısı: Kaleiçinde eski geleneksel Antalya evlerinin bulunduğu yerleşim yeri içindedir. Nekropolü çevreleyen alanda 1980-1990 yılları arasında bazı apartmanların temel hafriyatları sırasında yine mezarlara rastlanılmıştır. Bu nedenle, bu alanın Attaleia şehrinin nekropol alanı olduğu tahmin edilmektedir.

Evet, eski Doğu Garajı olarak isimlendirilen yerdeki temel çukurunda mezarlar: alanın batısındaki Cebesoy Caddesinin bulunduğu asfalt yol kotundan, ortalama 5 metre derinlikte bulunmuştur. 2010 yılı sonu itibarıyla burada 840 mezar ortaya çıkarılmıştır. Bu mezarlardan: 745 tanesi basit sandık tipi mezar, 51 tanesi khamosorion tipi mezar, 29 tanesi dromoslu oda mezar, 2 tanesi iki mekanlı oda mezar, biri lahit podyumu ve kapağı, 7 tanesi pişmiş toprak plakalarla yapılmış mezar, 5 tanesi kaya boşluklarına direkt olarak yapılan gömülerdir.

Nekropol alanında, bunun yanı sıra daha önceki yıllarda tespit edilmiş antik yollar, duvar kalıntıları ve kireç çukurları da planlar üzerine işlenmiştir.
Nekropol alanında bulunan mezarların tamamına yakını ana kayaya oyularak yapılmıştır. Mezarlar: MÖ.3’ncü yüzyıl ile MS.4’ncü yüzyıl arasına tarihlenir.

Basit Sandık Tipi Mezarlar

Nekropol’de sayı bakımından çoğunluğu bulunan sandık tipi mezarlardan 319 tanesinin kazısı yapılmıştır. Bu mezarlar: ana kayaya dikdörtgen ya da yaklaşık dikdörtgen biçimli tekne şeklinde oyularak yapılmıştır. İç duvarlarının kireç ve kum karışımı basit harçla sıvalı olduğu görülür.

Büyük çoğunluğunun üst kısımları, kazı çalışmaları sırasında iş makinalarının toprak hafriyatı sırasında tahrip edilmiştir. Az sayıdaki mezarda kapak taşları korunmuş olarak ele geçirilmiştir. Genelde, bu kapak taşları yan yana tek sıra halinde mezarın üzerine örtülmüştür.

Kazı çalışmalarında bu mezarların içine tekil gömü olduğu gibi birden fazla gömü de yapılmıştır. Bu sandık mezarlarda rastlanan en ilginç örnek: pişmiş toprak plaka-çatı kiremidi parçalarıyla üzeri kapatılmış bir bebek mezarıdır. Bu mezarda: zengin buluntular ele geçirilmiştir.

Bu buluntular yani figürinler: Mısır kökenli tanrıların, Attaleia şehrinde saygı gördüklerini göstermektedir. Yine buna yakın bir mezarda: mezar içine oturtulmuş küçük boyutlu yarım pithos içine hediyelerle gömülmüş bebek iskeleti ilginç örnekler arasındadır.

Khamasorion Tipi Mezarlar

Burada bu tip toplam 51 mezar bulunmuştur. Bunlar: ana kayanın yüzey seviyesinden belirli bir derinliğe kadar, düzgün dikdörtgen biçimde şekillendirildikten sonra, ölü yataklarının yanlara doğru genişletilerek oyulması suretiyle yapılmış mezarlardır.

Bu tip mezarlarda: genellikle ölü yatakları, mezarın iki uzun yanında veya “U” biçiminde, iki uzun yan ve bir dar yanında olacak şekilde, yanlara doğru oyularak oluşturulmuştur. Mezarlar içinde: hem ölü yataklarına hem de merkezdeki çukur içine olmak üzere, çok sayıda üst üste konulmuş iskeletler ortaya çıkarılmıştır.

Bu tip mezarların tamamının içi ve tabanı kireç-kum karışımı bir harç ile sıvalıdır. Bu tip mezarların birçoğunun döneminde soyulduğu tespit edilmiştir. Kalanların içinde ele geçirilen buluntular ise, genel olarak Roma dönemine tarihlenir. Ayrıca: bu tip mezarların bazılarının toplu mezar olarak kullanıldığı, onlarca iskeletin üst üste yığın halinde aynı anda ya da kısa aralıklarla mezara konulmuş olduğu görülmüştür.

Örneğin: bir mezarda toplam 157 kafatası belirlenmiş ve iskeletlerin üst üste ezilmiş olarak aynı doğrultuda yatırılmış olduğu görülmüştür. Bu iskeletler yığını, salgın hastalık veya doğal afet sonucu meydana gelmiş olabilecek toplu ölümler sonucunda gömü yapıldığını akla getirmektedir.

Kapaklı Mezarlar

Bazı mezarların üzeri Pamphylia tipi akroterli lahit kapakları ile kapatılmıştır. Bunlardan bir tane mezarın alınlığındaki yazıtta “Aquilius Bassus (bu mezarı henüz hayattayken kendisi için yaptırdı” yazılıdır. Buradaki bazı mezarların kapakları kırılmış çünkü döneminde soyulmuştur.

Alanda yapılan son çalışmalarda, Roma dönemine ait Pamfilya tipi lahit kapağıyla örtülmüş iki mezarlık gün ışığına çıkarıldı. Lahit kapağının üzerindeki oldukça yıpranmış yazılara göre, bir mezarın Pamfilya bölgesinin bilinen ilk senatörü Marcus Calpurnius Rufus’un mensubu olduğu Calpurnii ailesine ait olduğu tespit edildi.

Calpurnii ailesi, o dönemde Attaleia şehrinin en zengin ailesi olduğu belirtildi. Lahit kapaklarının vinçle dikkatli bir şekilde açılmasının ardından mezarların birinde iskelet çıkarken, diğerinin üzerinin çamurla kaplandığı görüldü.

Ana kayaya oyulmuş sekili-ölü yataklı Mezarlar

Nekropolde iki ve üç katlı, ranza biçiminde ölü yataklarına sahip mezarlara rastlanılmıştır. Alanda az sayıda ortaya çıkan bu tip mezarlar: yüzey seviyesinden aşağıya doğru ana kayaya kademeli olarak, üst üste oyulan klinelerle, ranza sistemi oluşturulmuş ve çoklu gömüye imkan verecek hale getirilmiştir.

Üç kademeli ölü yataklarındaki iskeletler dağınık halde bulunmuş, ikinci katta dağılmış kemiklerin yığın halinde bir araya toplandığı görülmüştür. Mezarda toplam 42 adet kafatası ve karışık iskelet parçaları tespit edilmiştir. Dağınık haldeki kemikler ve az sayıdaki buluntular, mezarın döneminde soyulduğunu ifade etmektedir.

Dromoslu oda mezarlar

Bu mezarların sayısı toplam 29 dur. Bu mezarlar, ana kayaya oyularak yapılmış, girişi basamaklı dromos biçiminde, dikdörtgen planlı oda mezarlardır. Dromoslu oda mezarların kapısı genellikle büyük ebatlı, kabaca düzeltilmiş bir monoblok taşla kapatılmıştır.

Kapıyı kapatan blok: iri moloz taşlar ve pişmiş toprak plakalarla desteklenmiştir. Mezar odalarının tabanı düz bir biçimde tıraşlanmış ve iskeletler bu taban üzerine mezar duvarına paralel doğrultuda yatırılmışdır.

Kremasyon Gömüler

Bunlar ana kaya doğal boşluklarına konulmuş pişmiş topraktan yapılmış kremasyon kaplarıdır. Bunlardan bazılarının içinde kemik parçaları yanında kemik spatula, koku şişesi, takılar ve kurşun pyxis gibi buluntular ortaya çıkarılmıştır.

Pişmiş Toprak Plakalarla yapılmış Mezarlar

Direkt olarak ana kaya üzerine yerleştirilmiş iskelet üstüne karşılıklı iki yandan üçgen çatı biçimi oluşturacak şekilde pişmiş toprak levhaların konularak kapatıldığı basit mezar örnekleri bulunmaktadır.

Dolgu toprak üzerine defin gerçekleştikten sonra, üzeri pişmiş toprak düz plaka parçaları konularak kapatılmıştır. Bu tip mezarlar Roma ve Geç Roma döneminde çokça tercih edilen mezar tipleridir.

SONUÇ

Attaleia nekropol alanında ortaya çıkan mezarlarda yapılan kazı çalışmalarında, bugüne kadar hakkında çok fazla bilgi sahibi olunmayan Attaleia şehri ile ilgili çok önemli arkeolojik bulgular ele geçirilmiştir. Antik kaynaklar, Attaleia şehrinin Bergama kralı II. Attalos tarafından MÖ.2’nci yüzyılda kurulduğunu belirtmektedirler.

Yani Attalos buraya gelmeden önce de burada bir yerleşim vardı.
Nekropol uzun bir zaman dilimi boyunca çok yoğun biçimde kullanılmıştır. Mezarlar içinde ele geçen buluntular MÖ.3. yüzyıl ile MS.4. yüzyıl arasındaki döneme tarihlenir. 700 yıl boyunca kesintisiz olarak kullanıldığı anlaşılan nekropol alanındaki bulgular, Attaleia antik şehrinin bugüne kadar bilinen tarihini 1. yüzyıl erkene çekmektedir.

Antik çağda: Akdeniz’in yoğun bir deniz ticareti güzergahı üzerinde bulunan ve bir liman şehri olan Attaleia, uzun süre Pamphylia Bölgesinin önemli şehirlerinden biri olmayı sürdürmüştür. Ancak şehre ait az sayıdaki kalıntı günümüze ulaşmıştır. Şehir, büyük oranda Osmanlı döneminde ve günümüz yerleşimi altında kaybolmuştur.

Bugüne kadar yapılan kazı ve sondaj çalışmaları arasında en geniş alanda yapılan kazı çalışması olması sayesinde, nekropole ait büyük bir bölüm ortaya çıkarılmıştır. Buradaki buluntular: Attaleia şehrinin sosyal, kültürel, ekonomik yapısı hakkında çok önemli ipuçları vermiş ve vermektedir.

Peki ya inşaat? Son yapılan çalışmalara göre burada nekropol alanı korunarak “Kent Müzesi” yapılacak ve tasarım Antalya’nın tarihsel geçmişine ait izler ile geleceği arasında köprü oluşturacak şekilde kurgulanacaktır.

1.Derece Sit alanı kapsamına alınan nekropol alanı, dış etkenlerden korunması için yarı şeffaf yapı malzemeleriyle kapatılacak ve “Kent Müzesi” olarak düzenlenmesi öngörülen alanda sergiler, Antalya kent tarihi ve kültürüne ait teşhir, canlandırma ve bilgilendirme unsurları yer alacaktır.

Nekropolün bulunduğu alan dışındaki bölüm, kültür ve ticaret merkezi olarak projelendirilecekmiş. Sosyal ve kültürel amaçlı kullanım alanında 3200 kişilik çok amaçlı gösteri salonunun yanı sıra 1 tiyatro salonu, 4 sinema salonu ve sergi ile sanat galerileri bulunacakmış.

Kültür merkezi yapısı, aynı zamanda Antalya’nın en önemli etkinlikleri arasında yer alan “Altın Portakal Film Festivali” nin önemli organizasyonlarına ev sahipliği yapacakmış.

Evet, gelelim yazarın yani benim notuma: Antalya o kadar büyük ki: kültür ve ticaret merkezi yapacak birçok boş alan bulabilirsiniz. Zaten, her yıl Antalya’ya gelen milyonlarca turist: kültür ve ticaret merkezi gezmek için gelmiyorlar.

Antalya Doğu Garajı Attaleia: Bırakın: bu nekropol alanı, bu şekilde kalsın, turizme yönelik bir yapılaşmaya gidilsin, insanlar burayı ziyaret etsinler ve hatta: burada gömülü binlerce insanın kemiklerini sızlatmayın, ruhlarını rahat bırakın, buraya iş merkezi veya kültür veya ticaret merkezi yaparsanız, her ne kadar batıl inanç ta olsa, eminim ki, bir takım sıkıntılar olabilecektir.

Antalya şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.