Ankara Neşeli Köy: Ankara Etimesgut ilçesi Yukarıyurtçu köyündedir. Yani, beton binalar arasında küçük bir alandır. Evet ulaşım için daha açık ifade etmek gerekirse, Ankara-Eskişehir kara yolunda: 28’nci kilometrede, Çankaya Üniversitesi-TOKİ Turkuvaz vadisi köprüsüne gelmeden önce, sol yanda Petrol Ofisi ve Cadde Hare tabelaları göreceksiniz.
Tesise gelmek için, tabelaları gördükten 300 metre sonraki köprüden Ankara istikametine dönüş yapın, sonrasında Cadde Hare tabelasına giriş yapın, aracınızı otoparka bırakın. Bu arada, unutmadan, eğer otopark dolu ise, sizi arkaya başka bir alana yönlendiriyorlar, bu alanda ise, hemen bir adam gelip başınıza dikiliyor, park parası istiyor, haberiniz ola.
Burayı ziyaret etmek isterseniz, her gün saat: 10.00-19.00 arasında açıktır. Otopark ücretsizdir. Dışarıdan yiyecek içecek getirmek yasaktır. 20 kişi ve daha fazlası guruplar için rezervasyon yaptırılması gerekir.
Hemen yazının başında belirtmekte yarar var, buraya giriş ücretsiz ancak içeri de her aktivite ücretli, özellikle tepetaklak evin küçük olması ve sadece 10-15 dakikada gezilip çıkılması ve sonuçta kişi başı 15 TL. istenilmesi bana biraz fazla gibi geldi.
Burası 8000 metre karelik bir alan üzerine kuruludur.
Eğlenceli ve çok neşeli bir köydür, insanlar, doğa ve hayvanlar bir aradadır. Köy, her yaştan insana hitap edecek eğlenceli bir yerdir. Neşeli köy içinde: eski arabalar ve traktörler bulunuyor. Ayrıca: atlar, ters ev, kuzular, ördekler, tavus kuşları, sülün, horozlar, atlar, tavuklar, eşekler bulunuyor. Gölette: sazan balıkları yüzüyor.
Ayrıca: köy kahvesi ve gözleme yiyebileceğiniz bir yer de vardır.
Tren var, trenle köy turu atabilirsiniz. Zipline biniş ücreti 15 TL, at-eşek turu 20 TL, tren le köy turu 10 TL. dir.
Tepetaklak ev
Tepetaklak ev, özel bir firma tarafından inşa edilmiştir. Buranın yapımı yaklaşık 3 ayı tasarım ve 3 ayı inşaat olmak üzere 6 ay sürmüştür. 120 metre karedir. Yapımında 28 ton çelik malzeme kullanılmıştır.
Buraya giriş ücretli, ücret: 15 TL dir ve 0-6 yaş arası çocuklar ücretsizdir.
Dünya üzerinde, içine girip gezilebilen 14 tane ters ev projesi varmış, bunlardan iki tanesi ülkemizde, bu gördüğünüz ev de, bunlardan bir tanesidir. Peki ülkemizde ilk tepetaklak ev nerede? Merak edenler olacaktır, Antalya Muratpaşa Güzeloba mahallesinde, 2 yıl önce, 300 metre karelik arazi içine 85 metre kare inşa edilen ilk ters ev, açıldığı günden bu yana ziyaretçileri ağırlıyor.
Ev, dışarıdan bakıldığında, çatısının üstüne konulmuş gibidir. Etkileyici dış görünümü ile büyüleyen ters evde, en çok dikkat çeken detaylar arasında, evin dış kısmında yukarıda asılı duran araba yer alıyor.
Eve, demir bir merdivenle çıkılıyor, dikkat merdivenden çıkarken başınız dönebilir.
Eve girmeden önce, bütün eşyaların tavanda asılı olduğunu göreceksiniz, tabii bu durum güvenlik endişesi yaratıyor, ama söylenenlere göre, her türlü güvenlik testlerini yaptırmışlar, sorun yokmuş, sonuçta birçok büyük eşya, tepenizde asılı duruyor. Özellikle ağır beyaz eşyalar, içleri boşaltılarak yerleştirildiği söyleniyor.
Evin çatı katını oluşturan, 1.5 metrelik müdahale koridoru sayesinde, tüm bağlantılar yapılmıştır.
Kapıdan girdikten sonra: ters evin GİRİŞ KATINDA ise, mutfak, oturma odası, tuvalet ve banyo bulunuyor. Oturma guruplarında sandalyeler, mutfak mobilyasından klozete kadar hemen hemen tüm eşyalar tavana asılı şekilde duruyor. İnsan beynini yoran bu enteresan ev, hem bir müze hem de fotoğraf çektirme alanı olarak dikkat çekiyor.
Evet, salondaki elektrik süpürgesi, televizyon, koltuklar, oyuncuklar, halılar hepsi tepenize asılı duruyor.
Eşyaları bu şekilde gördüğünüzde, sanki kendinizin ters durduğu hissine kapılıyorsunuz.
Salonun devamında mutfak var. Burada da: mutfak dolapları, fırın, buzdolabı ve yemek masası yine tavana asılı duruyor.
İki katlı, dubleks olarak tasarlanan evin giriş katı: yani ters evin ÜST KATINDA; çocuk odası, banyo ve yatak odası bulunuyor.
Evet, buranın en büyük özelliği fotoğraf çekmek ama eşyalar yukarıda olduğu için panaromik fotoğraf çekmeniz gerekiyor, yoksa kareye hem kişiler, hem eşyalar aynı anda sığmıyor. Çektiğiniz fotoğrafları ters çevirmeyi unutmayın.
İlizyon Müzesi
Türkiye’nin ilk ilizyon müzesidir. Güzel bir yer. Burada ilginç fotoğraflar çektirebilirsiniz.
Niloya Köyü
Niloya: okul öncesi yaş gurubu için, özel olarak tasarlanmış yerli çizgi film projesidir. 2008 yılında ilk yapımına başlanmıştır. Şu an TRT Çocuk kanalında yayınlanmaktadır. Tamamen Türk Stüdyolarında hazırlanmaktadır.
Evet, bu bölüme giriş ücretlidir, 2 yaş üstü giriş ücreti 15 TL. dir.
Miniklerin sevgilisi Niloya, her hafta sonu hayranlarıyla burada buluşuyor. Burada Niloya ürünleri satılan bir dükkan açılmış, elbette bütün çocuklar bu ürünlerden satın alınmasını istiyorlar, yoksa ağlama, bağırma tam bir curcuna.
Cafe Hare
Gayet güzel dekore edilmiş bir yerdir.
Kafenin hemen yanında şişme park var, ama burası da ücretli.
Lunapark
Çarpışan arabalar var.
Sonuç
Evet, Ankara merkeze oldukça uzak, Kızılay’a 35-40 km kadar, burada ilginç yerlerle karşılaşacağınız kesin, ancak her ne kadar giriş ücretsiz olsa da, içeriye girdiğinizde, her şeyin para ile yönlendiğini göreceksiniz, örneği: tepetaklak eve girmek isteyen 3 kişilik bir ailenin sadece giriş parası olarak 45 TL. ödeyeceğini düşünün, yani gitmeden önce burada para harcamanız gerektiğini unutmayın, gittikten sonra “Aman her şey çok pahalı, her şey paralı” imiş diye şikayet etmeyin. İyi eğlenceler.
Ziyaretimde en çok dikkatimi çeken: alışveriş merkezinin otoparkının köşesine yapılan devasa bir özel okul binası oldu. O kadar büyük ki, alışveriş merkezinin uzaktan görülen o ilginç mimari ön cephesi artık görülmez olmuş.
Hatta; alışveriş merkezinin otoparkı girişi, hemen özel okulun arkasında küçücük bir yol gibi kalmış, yani dikkat etmezseniz alışveriş merkezinin otopark girişini kaçırmak mümkün, küçücük bir giriş.
Alışveriş merkezinin kapısında oldukça uygun ve olumlu Hes ve ateş kontrolü yapılıyor. İçeriye girdiğimde ise, birçok mağazanın kapandığını ve içeride ıssız ve sessiz bir ortam olduğunu gördüm.
Evet biz: gelelim Forum Alışveriş Merkezine.
ULAŞIM
Nerede? Ankara’nın kuzeyinde, Keçiören ilçesinin Ovacık denilen bir bölgesinde bulunuyor. Tabii: bu adresle anlamak zor. Ankara’nın şehre giriş noktası denebilir.
Uzak: bayağı uzak. Nereden gidebilirsiniz? Etlik istikametine ilerliyorsunuz. Etlik caddesinde ilerlediğinizde; Gülhane Hastanesinin yan kısmından geçip devam ettiğinizde bir kavşağa geleceksiniz.
Havuzu ile dikkat çeken bu kavşakta, her hangi bir yöne dönmeyin ve doğru devam edin. Yani: Etlik caddesinde ilerlemeye devam ediyorsunuz.
Yozgat Bulvarı tabelasını göreceksiniz. Evet, “Yozgat Bulvarı” tabelasını takiben ilerlediğinizde, yaklaşık 5 km. herhangi bir yöne sapmadan, bütün kavşaklarda doğruca ilerlediğinizde, Forum Alışveriş Merkezine varacaksınız.
Zaten: buraya yaklaştığınızda, tepeden rampa aşağıya inerken, alışveriş merkezi, sol ilerinizde, tüm ihtişamı ile görünecek. (Giriş kısmında da söz ettiğim gibi, bu satırları önceleri yazdım, şimdi önde büyük bir özel okul bütün görüntüyü kapatmıştır.)
Ulaşım denilince, buraya özel arabanız dışında elbette gelmeniz mümkün. Ama özel arabanız ile gidecekseniz, unutmamanız gereken bir şey var.
Etlik kavşağından sonra özellikle trafikte daha yoğun dikkat göstermeniz şart, yani trafik ışıklarına değil, arabalara ve yayalara bakın. Işıkları kimsenin taktığı yok. Yani, burada araba kullanmak güç ve tehlikeli, aman dikkatli araç kullanın.
Aşağıda yazacağım yerlerden, aynı numaralı belediye ve halk otobüslerinin son durakları: Forum Alışveriş Merkezi.
Belediye/halk Otobüsleri: 261 (Etlik-Kasalar-Bakanlık), 262 (Etlik-Atakule), 263 (Etlik-Aşağı Eğlence-Bakanlık), 264 (Etlik-Kızılay Ekspres), 265 (Etlik-Aşağı Eğlence-Bakanlık), 267 (Etlik-Beşevler-Bakanlık), 284 (Etlik-Esertepe-Bakanlık) Yalnız: otobüs ile gitmeyi düşünenler, buraya Kızılay’dan ulaşmak için, muhtemelen 1 saat yolculuk süresini göze almaları gerek.
3000 araçlık, açık otopark alanı var. Yani: otopark problem olmuyor. Aslında, otopark dolu da olsa, hemen yandaki büyük bulvarın kenarlarına da birçok araç park edilmiş.
GENEL
İnşaat çalışmaları: Ekim 2006 tarihinde başlamış ve Ekim 2008 tarihinde tamamlanarak, alışveriş merkezi hizmete açılmıştır. 170 bin metre karelik alana kurulu. Bu alanda: 80 bin metre karelik kiralanabilir alan var. Yaklaşık: 2500 kişi çalışıyor.
MİMARİ
Yapı: iki katlı. Alışveriş, eğlence ve yaşam merkezi olarak tasarlanmış. İçinde bulunan sokaklar: sanki bir dış mekan hissi uyandırıyor. Bina: dört blok olarak tasarlanmış.
Bloklar arasındaki geçiş yolları var. Bu yolların üstü: cam benzeri saydam malzeme ile döşenmiş. Bu dört blok: alışveriş merkezi, hipermarket, yapı market ve sinema bloğu.
Alışveriş merkezinin: ortak dolaşım alanlarında, galeri boşlukları oluşturulmuş. Bu alanlarda gün ışığından fazlaca yararlanılmış. Doğal ışık efektleri yaratılmış.
Ön giriş noktalarının biri: 35 metrelik kule, diğeri ise cam kubbe ile simgeleştirilmiş. Arka giriş, iki blok arası tekstil örtü ile kapatılmış.
Mimari cephe efektleri: Türk mimari unsurları olan: kemer ve alaturka kiremit gibi unsurlar kullanılmış. Cephelerinde: mermer ve traverten gibi doğal taşlar kullanılmış.
FORUM KART UYGULAMASI
Türkiye’de yalnızca burada kullanılabilen bir kat yapılmış. “Forum Kart”. Taksitli alışverişlerde ilave üç taksit imkanı ve tüm alışverişlerinizde % 10 indirim imkanı sağlayan bir kart. Yalnız unutmayın, bu kartın, bu söylediğim özellikleri, yalnızca burada yani Forum Alışveriş Merkezi içindeki mağazalarda geçerli.
Bu kart daha sonra sanırım tutmadı. Kart başlangıçta yoğun reklam kampanyası ile piyasaya sokulmaya çalışıldı ise, de sonradan karttan herhangi bir haber çıkmadı.
GEZİ
Otoparkta aracınızı bıraktıktan veya toplu ulaşım aracı ile gittiyseniz indikten sonra: önce en sağdaki büyük yapı market bölümünü gezmelisiniz. Burada, ilginizi çekebilecek bir şeyler bulabilirsiniz.
Özellikle: bahçe ve çiçek konusunda çok seçenek var. Oradan, yani dışarıdan yürüyerek, alışveriş merkezinin ana binasına girmeden önce, çocuklar için tam bir eğlence merkezinin önünden geçeceksiniz.
Çocuklu ailelerin, buraya zaman ayırmaması mümkün değil, fiyatlar cazip ve uygun. Sonra devam ettiğinizde, Alışveriş merkezinin ana binasına gireceksiniz. Kapıdan girerken, rutin kontrol.
Dedektörlerden geçerken, aynı zamanda elinize bir şeyler tutuşturuyorlar, bunlar reklam ilanları. Alışveriş Merkezi yönetimi muhteşem çalışıyor.
Çarşambaları, “Çarşamba Pazarı” adı altında, uygun fiyatlı ürünlerin satıldığı etkinlik düzenleniyormuş. Hatta, bu pazardan alışveriş yapanların, bedava bir kısım etkinliğe ( örneğin, go-kart arabaları ile gezinti) daha katılmalarının mümkün olduğunu öğrendim.
Pink Sinemada, ilk seans: kamu çalışanları ve öğrenciler için ücretsiz. Cuma günleri ise, açık arttırma günleri adı altında bir etkinlik var, bunda da, bazı ürünler, değeri 1 TL. den açık arttırmaya çıkarılarak satışa konuyormuş.
Tabii bu etkinliklerin uygulanma tarihleri var, siz gittiğinizde, bunları göremezseniz, lütfen şaşırmayın. Uzun bir zaman sonra giderseniz, etkinliklerin bitmesi ihtimali yüksek. (Pandemi nedeniyle sinemalar uzun süreli kapalıdır.)
İçeri girdiğinizde, söylediğim gibi: yapı 2 katlı. Katlar arasında yürüyen merdivenler rahat, katlar içinde gezinti rahat, sıkılmadan gezinmek mümkün, yorulduğunuzda dinlenmeniz için, ahşap koltuklar da var.
Mücevher, Kafe, Elektronik, Sağlık/Güzellik, Telekominikasyon, Hizmet, Sinema, Ayakkabı, Çanta, Eğlence, Büyük Mağazacılık, Optik, Moda, Spor giyim, Saat/Aksesuar, Hipermarket, Yiyecek/İçecek, Kitap, Müzik, Oyuncak, Ev Tekstil, Banka, Kuaför, Mutfak Aksesuar, Dekorasyon alanlarında, birçok marka mal ve hizmetlerini sunuyor.
Üst katta, bir bölümde: yemek yerleri ve hemen aynı yerde, sinema var.
Özellikle: burada açılan Bauhaus ve Media Markt mağazaları, muhteşem boyutlu büyüklükleriyle dikkati çekiyor.
Media Markt: en uygun ve düşük fiyatlı ürünleri satma iddiası ile sektöre girmiş. Buradan satın aldığınız ürünü, başka bir yerde daha ucuza bulduğunuzda, aradaki farkı ödüyorlar.
Hala ödüyorlar mı bilmiyorum ama ben Forum Alışveriş Merkezinde, burası ile hemen alt katında bulunan yine aynı tür elektronik ürünleri satan bir mağazadaki fiyatların farklılığını gördüm, aşağıdaki mağazada yaklaşık yüzde on beş daha ucuzdu.
Amaç: reklam değil, yani bu firmanın reklamını yapmak değil. Ama: bu uygulama gerçekten, müşterilerin yararına düşünülerek yapılmış bir uygulama, bu yüzden yazma gereği hissettim.
Alışveriş merkezinin telefon numarası: 5671000. Aslında kapanış saati: 22.00.
SONUÇ
Forum Alışveriş Merkezi, açılış aşamasında, burayı yapan ilgililer tarafından birçok iddialı açıklamalar geldi. Duyduğuma göre de: kiralar bir hayli yüksek imiş.
Ama: sonuçta, şehir dışında bulunması büyük bir dezavantaj. Bir de: sanırım: Panora, Real, Cepa gibi yerlerdeki müşteri profilini toplayabilir mi bilmiyorum?
Sonuçta: alışveriş merkezleri: çok sayıda ve çeşitli kültür guruplarına aynı anda, aynı mekanda hitap eden yerler.
Malum, artık günümüzde insanlar alışveriş merkezlerine yalnızca alışveriş yapmak için gitmiyorlar. Buralar, aynı zamanda sosyal birer mekan olmuş durumdalar. İnsanlar, evli çiftler, sevgililer, yalnız bayanlar, genç kızlar, genç erkekler, tüm bu profil; alışveriş yanında, bu merkezlere: zaman geçirmek, eğlence olanaklarını kullanmak ve gezinmek için de gidiyorlar.
Yani: konsept yalnızca alışveriş değil. Bu durumda: insanların hoş bir ortamda, kendini güvende ve rahat hissederek bulunabiliyor olması şart.
Neyse; Forum Alışveriş Merkezi; gerçekten çok büyük.
Buradaki alışveriş mekanlarında bulabileceğiniz çeşit bolluğunu, başka yerde bulma şansınız olduğunu sanmıyorum.
En azından, Bauhaus alışveriş merkezindeki çeşit bolluğu, diğer mağazalarından daha fazla, bunu biliyorum.
Bazı markaların: indirimli ürünler satan mağazaları da var. (outlet) Büyük olasılıkla, zaten insanların bu kadar uzun yolu göze alıp ta buraya gitmelerinin bence en büyük nedeni: birçok markanın, buradaki mağazalarında, uygun fiyat sunmaları.
Yani, fiyatların uygun olduğunu düşünüyorum.
Ama elbette uygunluğun ölçüsü ne derseniz, yani ne kadar ucuz, çok mu ucuz diye sorarsanız, bu sorunuza yanıt veremem, çünkü tercih edilecek ürüne bağlı, araştırmanıza bağlı, ama genel kanı, burası ucuz bir alışveriş mekanı.
Yani: tek bir çatı altında, aradığınız her türlü malı bulabileceğiniz ve nispeten fiyatları uygun ( bir çok malın Qutlet Mağazası kurulmuş) fiyata bulabilirsiniz.
Ama dedim ya, buraya gitmek istiyorsanız, biraz fazla zaman ayırın. Örneğin: en az: 5 veya 6 saat.
Gezip: alışveriş yapabilir, yemek bölümünde bir şeyler atıştırabilirsiniz. Kafelerde oturup, yorgunluk atabilirsiniz.
Özellikle: teras bölümünü öneririm.
Orada, muhteşem manzara eşliğinde mola vermelisiniz.
Ama, sanırım yemek yerlerinin gerek çeşit ve gerekse marka olarak yeterli olduğunu düşünemiyorum.
Diğer alışveriş merkezlerinde daha çok seçenek var. Burada, toplasanız, sanırım on civarında, yiyecek servis eden yer var.
Yani, pek çeşit yok. Ama temiz, görevliler sürekli temizlik yapıyor ve de yemek, yiyecek kokusu yok. Bu güzel. Sinemaya girmedim, içini bilmiyorum.
İşte, Forum Alışveriş Merkezi. Sekiz ayda, gerçekten bazı değişiklikler olmuş. Bu değişiklikleri, insana verilen değer olarak düşünüyor.
Yazıya başlamadan öncelikle belirtmek istediğim bir konu var. Ben Panora’ya gittiğim zaman korkuyorum. Neden? Çünkü: herhangi bir yangın çıkarsa veya acil olarak bina terk edilmesi gerekirse, mümkün değil, çıkamazsınız. Çünkü: yalnızca bir bölümden iniş-çıkış vermişler.
Bir de asansör, bekle-bekle dur. Düşünün: herhangi bir sıkıntı anında, binayı binlerce, yüzlerce insan aynı anda terk etmek isteyecekler. Nasıl? İki asansör, bir de tek bir yönden yapılan yürüyen merdivenler bölümü. Mümkün değil. Bu kadar büyük bir mimari handikap nasıl yaratılır, anlamıyorum.
Evet, hadi buyurun şimdi size Panora alışveriş merkezini anlatayım. Panora hakkında birçok yazı yazılmış, birçok da tenkit yapılmış.
Ama: tüm bunların yanında, nasıl olduğunu anlayamadığım bir gerçek var, Panora Alışveriş Merkezi, Dünyanın En İyi Alışveriş Merkezleri Yarışmasında “Merit Ödülü” nü kazanarak Ankara ve Türkiye’yi onurlandırmış bir yer.
Dünyanın en prestijli yarışması kabul edilen ve bu yıl İspanya’da 33’ncü yapılan Uluslar arası Alışveriş Merkezleri Konseyinin ödüllerinde, finale kalarak büyük başarı kazanan Panora, 19 ülkeden, 41 proje arasında, Merit Ödülüne layık görülmüş.
OTOPARK
2500 araçlık otopark var. Açık alanda da araç park etmek mümkün. Kapalı park alanının en güzel yanı: park yerlerinin üzerindeki yeşil-kırmızı ışıklar, yani çok uzaktan, boş park yeri olup olmadığını anlamak mümkün.
Evet, son yıllarda bir uygulama var, açık alana yani alışveriş merkezinin önü, yanı ve arkasına park ettiğinizde, Ankara Büyükşehir Belediyesi elemanları, park ücreti almak için yanınıza koşuyorlar. İnanılmaz, buradan park ücreti almak, anlamak mümkün değil, alınmaması gerekir diye düşünüyorum.
Evet, açık alanda park yeri bulamazsanız: kapalı otopark bölümüne girebilirsiniz. Kapalı otopark bölümü 4 katlı. Hemen kapıda: hangi katların boş-dolu olduğunun yazılı olması, büyük avantaj. Ancak: bu kapalı otopark bölümünde aracınızı hangi yeri bıraktığınızı (harf ve rakamı ile) hatırınızda tutmanız şart. Yoksa, dönüşte uzun süre aracınızı aramak zorunda kalıyorsunuz, yani çok büyük bir otopark.
Bir de: otoparktan çıkış biraz problemli, çıkış tabelalarını takip ettiğiniz de ki, mecburen, uzun süre otoparktan çıkmak için uğraşıyorsunuz. Çıktığınızda ise, iki alternatif var. Alışveriş merkezinden yukarı doğru gitmenizi öneririm.
Çünkü: yukarı doğru gittiğinizde, yolunuz 200 metre sonra, bir yolla kesişiyor. Orada, sola döndüğünüzde, yine 200 metre sonra trafik ışıklarının bulunduğu yere geliyorsunuz. Konya yolu istikametine gidecekseniz ışıklardan sağa dönmelisiniz.
Hayır, Çankaya ve devamında Kızılay istikametine gidecekseniz, ışıkları geçip, ikinci ışıklarda, havuzu dolanıp, sola dönüp, doğruca gitmeniz gerekiyor.
Bu arada: alışveriş merkezinin önünden, yukarı değil de, aşağı doğru giderseniz, ana yola çıktığınızda, karşı yola geçiş şansınız yok, sağa dönüp, ilk ışıklara kadar gidip, biraz önce sözünü ettiğim havuza ve ışıklara varacaksınız. Işıklarda, havuzun çevresinden “u” dönüş yaptığınızda: Çankaya-Kızılay ve istikametine gidebilirsiniz.
Alt bölümden, Armadaya girecekseniz, zaten burada çok büyük bir “Armada” yazısı var. Kaçırmanız mümkün değil. Ayrıca: bu yoldan: Park Oran Konutlarına ve TBMM Milletvekilleri Eski Lojmanlar bölgesine giriliyor. Yolun hemen başlangıcına konular “Atatürk” anıtı harika. Düşünenleri tebrik etmek gerek.
Konya yolu üstünden, alışveriş merkezine gelecek olanlar: bu fıskiyeli havuzu bulmaya gayret etsinler. Bu havuza geldiklerinde (tam ortada, göbekte) ışıklardan sola dönerek, alışveriş merkezine girebilirler.
İNŞAAT
İnşaat alanı: 180 bin metre karedir. Mimarı, daha önce Armadayı da yapan Ali Osman Öztürk. Yani bir anlamda, burası Armada 2 gibi. Tepesinde: metal iskeletli kubbesi var.
Kubbe: görüntüsü muhteşem. Bu kubbe: tam bir teknoloji harikası. Başınızı kaldırıp bakın, gerçekten muhteşem. Tabanında ise: Piri Reis’in “Dünya Haritası” mozaik şeklinde işlenmiş.
Bu: dünyanın en büyük, tek parçalı, mozaik uygulaması. Yapımında: 320 bin mozaik kullanılmış. İnşaat maliyetinin: 90 milyon dolar olduğu söyleniyor. Son olarak: inşaat: 150 milyon dolara bitirilmiş.
Yani: müteahhit Ankaralı, sermaye yerli. Bunlar: öne çıkan özellikler. 35-40 ortak bir araya gelerek, Panora yapılmış. Burada: 2500 kişi çalışıyor. İnsanlara iş olanaklarının yaratılması açısından da, bu tür alışveriş merkezleri, gerçekten etkin.
BİNA
Bina: 4 kat. Hipermarket katı, hizmet katı, birinci kat ve food court katı. Alışveriş merkezinde, toplam 174 mağaza var. Zemin katta: girişin iki yanında, doğayla bütünleşen ve alışveriş merkezinden bağımsız saatlerde hizmet verebilen restoranlar var.
En üst katta: fast food avlusu, eğlence alanları, Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve yine bir miktar alışveriş mağazası var. Ziyaretçilere, gün ışığında alışveriş yapma imkanı sağlanıyor.
Gerçekten; karanlık veya loş veya ışıklarla aydınlatılmış değil, doğrudan güneş ışığı ile aydınlanan bir ortamda geziyorsunuz. Binaya girmeden önce: sağlı-sollu iki yürüyen merdiven var. Bu gayet güzel olmuş. Yürüyen merdivenlerin ortasında, normal merdivenler var. Bu merdivenler çok kalabalık. Evet, bütün sigara tiryakileri, bu merdivenlere oturup, sigara içiyorlar.
Evet, zemin kata çıktınız. Girişin her iki yanında, uzunlamasına, iki büyük restoran-kafe var. Muhteşem güzel. Mutlaka zaman ayırın, yorgunluk atmak için birebir. Evet: döner kapıdan içeri giriyorsunuz. Hemen karşınıza, bir güvenlik kapısı çıkıyor.
Hiç itiraz yok, güvenlik bizler için alınan tedbirlerin bir bütünü. Evet, üstümüzdeki metal objeleri çıkarıyoruz, çantalarımızı x-ray cihazına koyuyoruz ve mekana giriyoruz.
HİPERMARKET
10 bin m. karelik. bölümde daha önce, ilk açıldığında Kipa vardı ama şimdi Migros bulunmaktadır. Zeminin alt katına kurulmuş. Yani: zeminden girerseniz, yürüyen merdivenlerle, alt kata inmeniz gerekiyor. Arabanızı kapalı otoparka koyarsanız, yine Migros’a girmek için dikkatli olmanız gerek.
MAĞAZALAR
Dünyaca ünlü markaların bazıları, Türkiye’de ilk mağazalarını burada açmışlar. 180 mağazaya ev sahipliği yapıyor. Hoş, son aylarda bir kısım mağaza, malum ekonomik kriz nedeniyle, kapanmışlar ve büyük bir perde ile bu durumları teyit edilmiş, ama yine de, mağazaların büyük çoğunluğu halen işlevlerini sürdürüyorlar. Bir kısım markalar, her ne kadar zarar etseler de, marka prestiji açısından, buradaki halkalarını kapatmamak için direniyorlarmış.
Ankara’nın en büyük konsept mağazasıyla: Mudo, dünyanın önemli kozmetik zincirlerinden Fransız Sephora, tasarım ve dekorasyon meraklılarının uğrak yeri Nuxx ve birçok marka da Ankara’daki ilk mağazasını Panora’da açmış.
Marka karması oluşturulurken: Gap, Oysho, Zara Home, Sephora gibi Ankara’da olmayan, Ankaralıların ihtiyaç duyabileceği ve isteyebileceği markalar da, marka karmasına dahil edilmiş. Böylece, alışveriş merkezi ulusal ve uluslar arası markalarla donanmış.
Yani
Her marka ve her çeşit ürünü bulabileceğiniz bir mekan oluşturulmuş. Yalnız, mağazaların kapıları ve vitrinleri çok yüksek. Kapıların üstünde, mağazanın ismini görebilmek için, başınızı bir hayli yukarı kaldırmanız gerekiyor.
Bunu takdirle karşılıyorum, çünkü özellikle birbirlerini beklemek durumunda kalan insanlar, eskiden tahta/ahşap oturma yerlerinde beklemek zorunda kalırken, yeni yapılan dairesel koltuklar çok rahat, düşünenlere teşekkürler.
AKVARYUM
Evet, bu alışveriş merkezinin en büyük özelliği: içinde köpek balıklarının da dolaştığı, iki büyük akvaryumu olması. 75 tonluk su kapasitesi olan iki büyük akvaryum. Zaten: alışveriş merkezi içindeki insanları değerlendirseniz; en az üçte biri, bu akvaryumların başında bulunuyor ve balıkları seyrediyor, fotoğraf çekiyorlar. Özellikle, çocukların çok ilgisini çekiyor.
Son gittiğimde akvaryumun içinde balıklar yoktu. Sebebini bilmiyorum, sanırım bakımı pahalı geldi.
Bazen: akvaryumum içine, balık adam giysileriyle, dalgıçlar da temizlik için havuzun içine giriyor. İnsanlar hemen daha büyük bir merakla havuz başında toplanıyorlar. Sanırım, köpek balıklarının, dalgıca ne yapacağını izlemek, bütün telaş.
Yani: bir vahşete tanık olmak duygusu. Meraklı bakışlar, ellerde fotoğraf makineleri, bir bakıyorsunuz, dalgıç, seyredenlere el sallıyor ve ortamın büyüsü bitiyor.
Buraya gelirseniz, bu akvaryumları mutlaka görün. Gerçekten, ilginç. Ankara’da bu boy büyük akvaryum başka bir yerde görmedim. Belki de, yok. Son bir cümle daha. Bu akvaryumların benzerleri, halen Dubai’de bulunan 7 yıldızlı muhteşem otelde bulunuyormuş.
İçindeki renk renk balıklar, güzel bir görüntü oluşturuyor. Yalnız, bu akvaryum önünde flaşlı resimler çekiliyor. Bunun yani flaşın balıklara zararı olur mu bilmiyorum, ilgililerin bu konuda bir önlem almaları gerekir diye düşünüyorum, belki de zararı yok. Bu arada, aldığım bilgiye göre Türkiye’nin en büyük ve Avrupa’nın ise beşinci büyüklükteki resif köpek balığı akvaryumu imiş.
Evet: koca alışveriş merkezinde, belki de akvaryum başında gördüğünüz kalabalığı, hiçbir mağaza veya mekanda göremezsiniz. Hep kalabalık. Banklar var, isterseniz sizde birkaç dakika oturup, balıkları izleyebilirsiniz. Temiz, pırıl pırıl bir akvaryum olması güzel.
Evet, akvaryum artık boş.
EĞLENCE MERKEZİ
Play Plain isimli bir yer. En üst katta, yemek bölümünün koridor sonunda (sinemanın tam ters istikametinde) büyük bir eğlence merkezi var. Burada: bowling, cafe ve çocuk oyun alanları ve her türlü elektronik oyuncak bulunuyor. Çocuklar ve hatta gençler için çekici ve güzel. Girip dolaşabilirsiniz, hoşunuza gidebilir.
YEMEK BÖLÜMÜ
Yemek bölümü en üst katta. Gayet büyük, her türlü damak tadına hitap edebilecek yiyecek bulmak mümkün. Gerek ev yemekleri, gerek klasik damak tadı olan döner, lahmacun, gerekse pizza ve hamburger türleri gibi fast food tarzı bulabilirsiniz.
Bunların yanında: tatlı, dondurma gibi aperatiflerde var. Yani: ne ararsanız bulabilirsiniz. İşin güzelliği, yemek veya içmek istediğiniz de, muhteşem bir manzara sizi bekliyor. Camlı bölümün yanına gittiğinizde; karşıda, çok güzel açık bir alan ve manzara, yemekte size eşlik edecek. Bu ortam çok hoş. Burada: canlı bitkiler yerleştirilmiş. Doğa ile alışveriş.
SİNEMA
12 salon var. Koltuklar yatıyor. Ama öyle tam anlamı ile yatma yok. Yalnızca: 30 derece geriye doğru yatabiliyor. Sinema rezervasyon telefon numarası: 4916465. Yalnız, bir özelliğe dikkatinizi çekmek istiyorum, buradaki sinema bilet fiyatları diğer birçok AVM sineması bilet fiyatlarından yüksek.
Nedenini bilmiyorum. Sanırım daha fazla kira ödüyorlar, fiyatlar yüksek. Bir de: bu sinema salonlarına girişte bence bir yazı asmaları gerek: “Lütfen ayaklarınızı ön koltuğun baş koyma yerine uzatmayın, çünkü bir sonraki gelişinizde, belki de o koltuğa siz oturacaksınız. Ayrıca, ayak kokunuzu çekmek kimsenin hakkı değil” Evet: maalesef ne kadar kaliteli görüntü verse de, bir kısım sinema izleyicisi, bu kötü görüntüyü yaratıyor.
DOĞA TEMASI KULLANILMIŞ
Evet, Panora açılırken doğa ile iç içe alışveriş teması kullanılmış. Panora alışveriş merkezinin ön cephesinin hemen karşısında: büyük bir alan var. Bu alan: bir havuz, küçük bir amfi tiyatro ve yeşil bir alan olarak hazırlanmış. Bu alanın hemen arkasında ise: haşmetli birkaç elçilik binası göreceksiniz. Bu görüntüler özellikle: Panora’nın yemek katında bulunduğunuzda, size eşlik ediyor ve gerçekten ufkunuz açılıyor. Güzel bir manzara yaratılmış.
Cepa aklıma geldi. Ankamoll, bir alışveriş merkezi olarak çok övülüyor. Ama: Ankamol alışveriş merkezinin yemek yerinde veya herhangi bir alanında: böyle bir manzara seyretme şansınız yok. Yalnızca: özel kafeler ve restoranların yerlerinde oturanların böyle bir şansı var. Ama: Panora’da en üst bölümde yemek katında, alın bir çay, oturun herhangi bir masaya ve sanki bütün Ankara karşınızda, oturun çayınızı yudumlarken, yorgunluk atabilirsiniz.
ÖN TARAF
Biraz önce de söz ettiğim gibi ön tarafta büyük bir yeşil alan ve arkasında, sol da Büyükelçiliklere tahsis edilmiş yeni bir arazı ve sağ yanda ise, Ankara manzarası var. Büyükelçiliklerin yeni arazisi dedim ya, burada henüz 4 yapı var. Ama, sanırım yakında bunlar burada artacak. Bunun dışında: yakın çevrede, birçok yerleşim yeri olması ve gelir düzeyi yüksek insanlar yaşaması, buranın potansiyel müşteri sayısını arttıracak özellikler.
SONUÇ
Yeri, konumu nedeniyle, diğer birçok alışveriş merkezine fark atan bir yer. Gerek konumunun şehrin merkezine yakın olması ve gerekse gelen ziyaretçilerin, gerçekten belli bir kültür seviyesinin üzerinde olması, içeride, sizi rahatsız edecek tip sayısının çok az bulunduğu bir alışveriş merkezi. Konumu da olumlu. Tek olumsuz yönü: bir üst kata çıkabilmek uğruna, yürüyen merdivenlere uzunca yol yürümeniz. Yani, bir kata çıkıyorsunuz, bir üst kata çıkmak için, koridoru geçmeniz gerekiyor. Sanırım ticari düşünceler ile böyle bir uygulama yapmışlar. Sonuçta, bir üst kata çıkan yürüyen merdivenlere gitmek için, bir çok mağazanın önünden geçmeniz gerekiyor.
Yan gözle bile baksanız, belki hoşunuza giden bir şey olacak ve alışveriş yapacaksınız. Tabii, bu arada, hemen girişteki iki asansörün varlığını unutmamak gerek.
Ben yürüyen merdivenler hakkında bu tenkidi yapınca, belki de ilgililer diyecek ki, yürüyen merdiveni kullanmayın gerekiyorsa, asansör kullanın. ( inanın kimsenin umurunda değil, hani tenkit dedim ya, kimsenin umurunda değil, ama biz yine de sıkıntıları yazalım)
Ama: kalabalık bir günde, o iki asansörün ne kadar yeterli olduğunu, gidin bir görün. Yani: sonuçta yürüyen merdiven kullanımı şart oluyor.
Bu arada: hani iki asansör dedim ya, bu iki merkezi asansör dışında, köşelerde, yemek katının her iki köşesinde, iki küçük asansör daha var. Bunları da kullanabilirsiniz, özellikle sinemadan çıktığınızda, hemen çıkış kapısı karşısında, restoranın yanındaki asansör kullanılabilir.
Evet, en son söz. Panora güzel, hoşça vakit geçirebilirsiniz. Ama: hafta sonları ve tatil günleri gitmenizi önermiyorum.
Çok kalabalık. Zamanınız varsa, hafta içi bir gün gidip, rahat rahat gezebilirsiniz. Aksi halde, hafta sonu da olsa, mutlaka bir kez de olsa, buraya gidin ve görün. Nezih insanlar var, her türlü insanı, güzel kıyafetler içinde görmeniz mümkün.
Ankara’yı gezmek için şehir dışından gelecek olan misafirlere de, burayı gezmeleri önerilir. Güzel bir yer. Otopark problemi yok. Ulaşım için, yolu bilmeyenler Ankara-Konya yolunu kullanabilirler. Aşti önünden geçen caddeyi, Konya istikametinde takip ettiğinizde, yaklaşık on civarında km. sonra, Oran tabelasını görünce, sağa dönün, döndükten yaklaşık 1 km. den az gidince, Panora, solunuzda kalacak.