Ankara Hacettepe Sanat Müzesi

Ankara Hacettepe Sanat Müzesi

Müze, Sıhhiye Hacettepe Kampüsü içinde İdari bir binanın zemin katında konuşlanmış müze, mimari olarak sonradan müze işlevi verilmiş bir binada faaliyetini sürdürmektedir.

Müze, 4 Ekim 2005 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı bir üniversite müzesi olarak kurulmuştur.

Hacettepe Üniversitesinin ilgili bölüm ve anabilim dalları ile işbirliği yaparak çağdaş ve güncel sanatın seçkin örneklerinin sergilendiği, tanıtıldığı, kültürel ve güncel sanat etkinlikleri düzenlemeyi amaçlayan müze, en önem verdiği faaliyet alanı “Güncel ve çağdaş sanat hareketlerini takip etmek, etkinliklerini bu doğrultuda düzenlemek, müze koleksiyonlarında yer alan eserleri çağdaş müzecilik koşulları altında ve kronolojik bir düzen içinde sergilemek, toplumda estetik, kültür ve sanat bilincini yaygınlaştırmak, yeni kuşaklara sanat eğilimlerini görsel olarak beslemek ve sanat yeteneklerini teşvik etmek olarak belirlenmiştir.

2016 yılında Hacettepe Sanat Müzesi, koleksiyonunu zenginleştirmek için çeşitli sanatçılardan resim, heykel, video, fotoğraf, seramik ve grafik sanatları eserleri başta olmak üzere bağış yolu ile yaklaşık 80’e yakın eser toplamıştır. Yine Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde görev yapan çeşitli öğretim elemanları da bazı eserlerini müzeye bağışlamışlar ve koleksiyonun büyümesine katkı sağlamışlardır.

Yine bu sanatçılardan, ülkemizin Plastik Sanatlarının önde gelen ismi Burhan Doğançay’ın eşi Angela Doğançay tarafından, bu müzeye 8 eser bağışlanmış ve sanatçının müzedeki eserlerinin toplam sayısı 48’e yükselmiştir.

Bugün, müzenin koleksiyonunda 500 yapıt bulunmaktadır. Bu koleksiyon ülkemizde, kurumsal düzeyde en önemli sanat koleksiyonlarından birisidir.

Müzeyi ziyaret ederseniz, özellikle Neşet Günal isimli sanatçının “Bağbozumu” isimli tablosunu inceleyin, çünkü bu tablonun benzeri hemen yakınlardaki Ankara Resim ve Heykel Müzesinde de sergileniyor, bunlardan birisi sahtemi, hangisi sahte veya sanatçı bu resmin aynısını iki kere mi yaptı? Bu soruların cevapları yok.

Ankara Gökyay Vakfı Satranç Müzesi

Ankara Gökyay Vakfı Satranç Müzesi

Ulus Samanpazarı Sakarya Mahallesi Basamaklı Sokak. No.3 adresindedir. Yani Hamamönün’de Altındağ Belediyesinin üst kısmında Eski Ankara kadılarından birine ait olan Ankara Konağında kuruludur. Altındağ Belediyesinin bulunduğu yerde otopark var. Bina girişindeki kaldırım taşı üzerinde “satranç taşı” dekoru var.

Önce müzenin kuruluş hikayesinden söz etmek istiyorum. Müzenin kurucusu Akın Gökyay: 1975 yılında satranç koleksiyonu yapmaya başlar ve sahip olduğu 412 satranç takımı ile, 2012 yılında Guiness Rekorlar kitabına girer.

Yani, ülkemizin tescilli, ilk ve tek satranç koleksiyonu bu müzede sergileniyor. Müze 2013 yılında ziyarete açılmıştır. Gökyay, hukukçu kimliği yanında iyi bir tasarımcıdır da. Gökyay, satranç takımlarını toplarken oyun için değil, tematik olanları seçtiğini söylüyor.

Dünyanın çeşitli yerlerinde üretilmiş, yaklaşık 708 satranç takımı sergileniyor. Bunlar dünya üzerinde 110 ülkeden temin edilmiştir.

Bunlar arasında: Asteriks, Harry Potter ve benzeri çocukların tanıdıkları tematik satranç takımları, tarihi ve politik karşılaşmaları yansıtan satranç takımları bulunuyor. Bu satranç takımları: cam, seramik, ahşap, metal, mermer, sabun taşı, keçe, polyester, mermer tozu ve balık kemiği gibi maddelerden yapılmıştır.

Ankara Gökyay Vakfı Satranç Müzesi;

Satranç takımlarından öne çıkanlar şunlardır: Çanakkale zaferini anlatan bir satranç seti, Kazakistan’dan alınmış “Türklerin Ergenekon’dan çıkışını” anlatan takım, Osmanlı Padişahlarının oynadığı ve asla Topkapı Sarayında sergilenen satranç takımı, Las Vegas’tan alınmış kumar aletlerinin minyatürlerinden oluşan satranç takımı, Harry Porter, Şirinler, Red Kit, Yüzüklerin Efendisi karakterlerinden oluşan satranç takımı, Devlet Başkanlarının yer aldığı satranç takımı, savaşları konu alan satranç takımı, Atatürk’ün tedavi gördüğü kaplıcası ile ünlü Karlovy Vary’den alınmış ve koleksiyonun en büyük parçasını oluşturan satranç takımı.

Ancak burası sadece bir müze değildir. Müzede, eğitimden iş dünyasına organizasyonlar, toplantılar, seminerler, sergiler ve dinletiler düzenleniyor. Söylenenlere göre, burası müze ziyaretçisinden çok müze kullanıcısına doğru bir trent sürdürülüyor.

Müze girişinde, dubalar dahi at, kale, vezir gibi satranç öğeleri şeklinde yapılmıştır.

Chaturanga Cafe

İsmini: Hindistan’da bulunan Satranç ile ilgili bir belgeden almıştır. Yazlık ve kışlık mekanları ile hizmet vermektedir. Salı-Pazar günleri arasında saat 10-18 arasında hizmet vermektedir.

Hediye Mağazası

Müze mağazasında, satranç temalı seçkin tasarım ürünleri, ev ve ofis eşyaları, hediyelik eşyalar satılıyor. Satrançla ilgili kitaplar ve satranç takımları da bulunuyor. Hediyelik eşya satılan yerden, satranç takımı satın alabilirsiniz. Hatta Fransa ve İngiltere’de üretilmiş satranç takımları da satın alabilirsiniz.

Sonuç; bence gidin bu güzel müzeyi görün, özellikle toplumumuzda satranç kültürünün geliştirilmesi için mutlaka görülmesi gereken bir müze, kişisel çabalarla oluşturulmuş bir koleksiyon müzede sergileniyor, görmek gerek, özellikle okul öğrencilerinin götürülmesinin uygun olacağını düşünüyorum, hatta bu tür ziyaretlerde giriş ücreti alınmaması için müze ile görüşülebilir.

Ankara Anıtkabir

Ankara Kalesi

Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi ve Paraşüt Kulesi

Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi ve Paraşüt Kulesi

Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi ve Paraşüt Kulesi: 

Hipodrom caddesinde, Devlet Demir Yolları Genel Müdürlük binasının karşısındadır. Müze alanı içinde bulunan tarihi paraşüt kulesi, şehrin birçok yerinden rahatlıkla görülebilecek yüksekliktedir.

19 Mayıs 2002 tarihinde ziyarete açılan bu müzede: Türk Hava Kurumunun çalışmalarına ait belge, fotoğraf ve maketler sergileniyor.

Müze 3 bölümden oluşuyor.

Bunlar: açık alan, kapalı alan, paraşüt kulesidir.

Müze 287 metre kare kapalı alan ve 7294 metre kare açık alandan oluşuyor. Açık ve kapalı alanlarda: THK ve Türk Sivil Havacılık tarihine ait 743 eser, belge ve fotoğraf sergileniyor.

Bunlar arasında: 1920’lerde aktif üretimde olan Türkiye’nin ilk uçak fabrikası TOMTAŞ Fabrikasının görüntüleri,  Türk Hava Kurumunda kullanılan üniformalar, madalya ve bröveler, THK havacılık faaliyetlerinin yürütüldüğü Türk kuşu Genel Müdürlüğü ve İnönü Eğitim Merkez Müdürlüğünün maketleri bulunuyor.

Türk Hava Kurumu Müzesi ve Paraşüt Kulesi;

Ayrıca: Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kendi yaptığı kanatlarla Galata kulesinden Üsküdar Doğancılar’a uçuşu ve gene Sultan IV. Murat döneminde yaşamış olan bilim adamı Lagari Hasan Çelebi’nin 64 kg barutla çalışan, yedi kollu roketi ateşleyerek Sarayburnu açıklarından göğe doğru yükselişini gösteren maketlerin yer aldığı vitrinler ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Yine müzede: Büyük Önder Atatürk’ün kaleme aldığı Nutukun ilk basımı, Uluslararası Genç Ressamlar Resim Yarışmasında dereceye giren gençlerin yaptığı resimler, THK tarafından bugüne kadar bastırılmış olan pullar, 1’nci Dünya Hava Oyunları standı görülebilir.

Yine müzede: ilk Türk kadın akrobasi pilotu Edibe Sayın, ilk Türk kadın paraşütçü Yıldız Eruçman ve ilk kadın pilot Sabiha Gökçen’in heykel ve büstleri bulunuyor.

Müze yerleşkesi içinde; tarihi paraşüt kulesi bulunuyor.

Tarihi paraşüt kulesi

Kulenin yüksekliği 41 metredir.

Kulenin ihalesi 15 Ağustos 1936 tarihinde yapılmış ve 1 Aralık 1937 tarihinde bitirilmiştir. Maliyesi: 43 bin TL. dir.
Tarihi paraşüt kulesi, Rus ve Türk mühendisler tarafından yapılmış ve 1937 yılında dönemin Başbakanı Celal Bayar tarafından hizmete açılmıştır.  

Türkiye’de aynı dönemde yapılan ikinci paraşüt kulesi, İzmir fuar alanındadır.

Kule içten merdivenlidir. Ayrıca asansörlüdür.

Atlayışlar her yıl 1 Mayıs-31 Ekim tarihleri arasında, kulenin 3’ncü katından, 38 metre yükseklikten yapılıyor. Amaç: Uluslararası Havacılık Federasyonu tarafından belirlenmiş ve havacılık spor disiplinlerinden biri sayılan “Serbest Paraşütçülüğü” özendirmektir, standartlara uygundur. Paraşüt atlama sistemi: çift ağırlıklı ve çift konsollu atlama vinçlidir.
Paraşüt kuleye bağlı ve zaten açık oluyor. 38 metreden ilk atlayışta, kişi 1 saniyede yaklaşık 3 metre kadar düşüyor ve bu düşüşten sonra, kişi paraşüte bağlı olarak inmeye başlıyor, yani gerekli emniyet önlemleri alınmıştır.
Sadece, ilk 3 dakikalık düşüş adrenalin yaratıyor. Yani korkmadan kuleye çıkın, zaten eğer kuleye çıktığınızda tedirgin olursanız, atlamanız için kimse ısrar etmiyor, atlamadan geri dönebilirsiniz.

 

Özellikle gençlerin tercih ettiği atlayışlar, ücretsiz yapılıyor. Ancak atlayış yapacak kişilerde yaş ve kilo özellikleri aranıyor. Ayrıca meteorolojik şartların yani hava durumunun uygunluğuna bakılıyor. 16 yaşından küçüklerin atlamasına izin verilmiyor. Atlayış yapacak kişinin 45-90 kilo arasında ağırlıkta olması isteniyor.

Ayrıca, atlayış yapacak kişinin ayağında spor ayakkabısı olması aranıyor. Kuleden atlayanlara rozet veriliyor, 5 atlayış yapanlara ise sertifika veriliyor.  Evet, muhteşem bir keyif, buradan atlayış yapıp ta havacı olan çok insan olduğu söyleniyor, hiçbir sorun yaşanmıyor. 

Bir aralar kule atlayışlara açıktı, ama sınırım günümüzde atlayışlar yapılmıyor.

Ankara Arena Kapalı Spor Salonu

Ankara Beynam Atatürk Ormanı