Ankara Ankapark-Wonderland

Ankara Ankapark-Wonderland

Evet, değerli okurlar, aşağıda okuyacağınız satırlar, bu proje gündeme geldiğinden itibaren olan gelişmeleri anlatmaktadır.

Ancak, şu an bu proje yani milyonlarca lira yatırılan bu proje çalışıyor, kapandı, kullanılmıyor, işletilemiyor, işletilmiyor.

Bir ara ismi de değişti ve “Wonderland” oldu, hatta Ankara şehir içinde, üstü açık otobüslerle reklamları yapıldı, ancak tahminimce benzerlerine Amerika’da gitmiştim, bunlar da sadece girişte yüksek bir ücret alıp, içerideki aktivitelerin birçoğunu ücretsiz yapmaya çalıştılar, olmadı, aktivitelerin önünde uzun kuyruklar oldu, sonra girişi ucuzlattılar ve hatta 5 TL yaptılar, bu sefer de park alanı içi iyice kalabalık oldu, aileler gelmez oldu.

Neyse, bir çok yanlış, hepsi bitti, kaderine terk edildi.

Ankara Ankapark-Wonderland

Uzaktan yoldan geçerken çok şey göreceksiniz, ama maalesef hepsi çöp oldu. Bu arada, bu çöplüğü izlerken, bir zamanlar burada Ankara’nın en güzel yeşil alanlarından, piknik alanlarından birisi olan “Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi” olduğunu da düşünün, yeni nesil bilmez, ama eskiden burada olağanüstü güzel bir yeşil alan vardı.

Ankara Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi

Sadece merak edenler için, projenin başlangıcından itibaren, sonuna kadar olan hikayesi aşağıdadır.

Ankaralılar, Eskişehir yolu üzerinde ilerlerken “Armada” alışveriş merkezini geçtikten sonra: İstanbul yolu tabelası istikametine, yani sağ yola dönüp bir süre ilerledikten sonra, yeni açılan “Anadolu” otobanı üzerinde, hemen sağ bölümde: büyük çadır şeklindeki yapıları ve göreceklerdir.

Aslında: burada uzun zamandır bir faaliyet sürdürüldüğü biliniyor ki, özellikle dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı burayı en büyük projesi olarak, Mart 2014 seçimlerinde lanse etmiş ve hatta buranın tanıtımı için: Ankamall yanında hemen metro istasyonunun dibinde, uzun süreli bir tanıtım yeri açmış, bu tanıtım yerinde, burada bulunacağı belirtilen bir kısım oyuncak da sergilenmiş ve tanıtım ofisi, seçimin kazanılmasının hemen ardından, kapatılarak, günümüzde öylece kaderine terk edilmiştir.

Evet: düşününce, mantık elbette uygun.

Çünkü: Ankara gerçekten, ülkemizin büyük turizm potansiyelinden hiç de pay alamayan bir şehirdir.

Ülkemize gelen milyonlarca turisti, niye Ankara’ya kısa sürelik de olsa çekememek, büyük bir eksikliktir ve bu eksikliği gidermek için; başta ben ve benim gibi bir kısım internet yazarı, Ankara’nın turizm potansiyelini ve özelliklerini anlatan yazılar yazmaya ve buraya gelen, gelecek turistleri olumlu etkilemeye çalışmaktadırlar.

Ankara Ankapark-Wonderland: Ancak, elbette bu küçük çaplı girişimler yetmemekte, şehrin belli konularda turistler için cazibe merkezi haline getirilmesi gerekmektedir.

Bu yüzden: mantık olarak ben yapılmak istenen olaya uygun bakıyorum. Ama, öte yandan: ülkemizdeki birçok uygulamada olduğu gibi, burada da ters ve garip uygulamalar karşımıza çıkıyor.

Özellikle: bu büyük proje neden Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerine kurulur ve de neden tarım arazisi olan bir yere, hatta ve hatta buradan uzun zamandır gelip geçenler tarafından çok iyi bilindiği üzere, bataklık arazi üzerine kurulur.

Ankara Mimarlar Odası: demektedir ki, başladıklarında onları buraya bu projenin yapılmaması konusunda uyardık, peki niye bu uyarı dikkate alınmaz ve milyonlarca para yatırılan bu proje Danıştay tarafından durdurulur, burada şu mantığımı aramak gerekiyor “ben istediğim gibi yaparım kimse karışamaz”

Ankara Ankapark-Wonderland

İyi de, işte Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi, şimdi ne olacak. Burası da: daha önce defalarca önünden geçtiğim ve her keresinde yadırgadığım “Bahçelievler Son durakta” Milli Kütüphanenin hemen yanında, iki işlek cadde arasına yapılan “alan” olarak mı tarihe gömülecek, ya da yine Eskişehir yolu kenarında, hemen Vatan Bilgisayar önündeki, daha geçenlerde yeni sökülen çelik iskelet gibi mi tarihe gömülecek ve milyonlarca lira sokağa atılacak.

Öte yandan: hadi Danıştay kararı bir şekilde atlatıldı, yeni düzenleme yapıldı diyelim, peki burada yani bataklık tarım arazisinde, oyuncak ve tesislerin ağırlığı tehlike yaratır şeklindeki uyarı ne olacak, ileride olabilecek kazalarda ölen insanlar yine “fıtrat” kelimesine mi gömülecekler.

Tüm bunlar bir yana: ben yine de sizlere “Ankapark” olarak isimlendirilen bu proje ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. Bakalım zaman ne gösterecek, umarım bir gün gelir, bu park yapılır, bizler de burayı gezer ve sizlere parkla ilgili daha iç açıcı yazılar yazmak durumunda kalırız. (Tarih 2020 yılı, tabii ki bu dileğim gerçek olmadı, park kapandı.)

Evet: Ankapark, bitirildiğinde Avrupa’nın en büyük tema parkı olacak ve 1.200.000 metre karelik park alanında, 100 metre karelik alan kapalı ve diğer alanlar ise açık alan olarak tanzim edilecektir.

Bu büyüklük ile, park alanının dünyanın en büyük tema park alanı olacağı söyleniyor. Gerçekten öyle, çadır benzeri kapalı alanlar arasında o kadar uzun mesafeler var ki, insanlar bu alanlar veya bu çadırlar arasında nasıl gidip gelecekler anlamak zor.

Park alanında: irili-ufaklı 1217 oyuncak ve 14 tane roller-coaster bulunacağı söyleniyor. Ayrıca: Universal Studio Sinema sistemiyle ziyaretçilerin keyifli zaman geçirmeleri sağlanacaktır.

Biraz önce sözünü ettiğim gibi, bu büyük park alanı içinde insanların ulaşımını sağlamak için olduğunu düşündüğüm bir monoray siteminin bulunacağı söyleniyor. 2 km uzunluğundaki bu monoray sistemi, parkın tamamını kapsayacak şekilde düzenlenecekmiş.

Lunapark alanlarını gezmek istemeyip, doğal yaşam parkına gitmek isteyen ziyaretçiler, monoray sistemini kullanarak doğrudan parka ulaşabileceklermiş. Sistem: aynı anda 168 kişi taşıma kapasiteli düzenlenecekmiş.

Ankapark için, iki tane teleferik hattı kurulacakmış.

Teleferik hattı: İvedik metro istasyonundan doğruca Ankapark’a uzanan 3.2 km uzunluğunda bir hat olacakmış. Park alanı girişinde, 6500 araçlık otopark bulunacağı belirtiliyor.

Gelelim en hassas konuya: bu bölgede yıllardır hizmet veren hayvanat bahçesi de yenilenecek denilerek uzun süre önce kapatıldı ve hayvanların büyük bölümü geçici olarak çevre illerin hayvanat bahçelerine nakledildi.

Hayvanat bahçesinin halen bulunduğu alanda: çok fazla hayvan türünü barındıran, Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı hayvanat bahçesi yapılacağı söyleniyor.

Ayrıca, yine hayvanat bahçesi içinde, bir hayvan hastanesi bulunacağı ve hayvanat bahçesinin ülkemizde bir ilk olan “Safari Park” şeklinde düzenleneceği söyleniyor.

Hani, sürekli olarak söyleniyor, belirtiliyor şeklinde ifadeler kullandım, ama öte yandan: yazının başında belirttiğim gibi, buranın yakınlarından geçenler, burada şu anda yapılmış halde görülen birçok çadırvari yapı göreceklerdir.

Derken: yani birçok yapı yapılmışken ve hatta yetkililerin ifadesine göre parkın % 70’lik bölümü tamamlanmışken: Mimarlar Odası tarafından: Atatürk’ün mirası talan ediliyor gerekçesiyle Danıştay’a açılan “iptal” davası neticeleniyor ve Danıştay: 10.07.2014 tarihinde Ankapark inşaatı hakkında durdurma kararı veriyor.

Sebep: Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü tarafından Belediyeye devredilen hayvanat bahçesinin yalnızca 29 hektarlık bir alanı kapsadığı, ancak Ankapark projesi için 217 hektarlık bir alan gerektiği ve haksız olarak bu büyüklükte alan üzerinde inşaat faaliyetlerinin sürdürüldüğü belirtiliyor.

Ayrıca: Ankapark arazisinin tarım arazisi olduğu, arazinin yumuşak zemininin planlanan dev oyuncakları için tehlike oluşturacağı gibi hassas ve insan canı ile ilgili bir husus da belirtiliyor.

Sonuçta ise, hayvanat bahçesinin, Ankapark’a dönüştürülmesinin kamu yararına olmadığı belirtiliyor.

Evet: okurların kafalarının karmakarışık olduğu kesin. Keşke: bu büyük proje, Ankara için çok yararlı olacağını düşündüğüm bu proje: yabancı ülkelerde gördüğüm birçok benzeri gibi, şehir merkezinde değil, şehir merkezi yakınlarında, örneğin: Temelli yolu üzerinde bir alanda yapılsa idi.

Şimdi: buraya milyonlarca lira para yatırılmış, tesislerin büyük bölümü yapılmış, ama bir yandan hukuk yürütmeyi durdurmuş, öte yandan arazinin tehlike yaratacağı söyleniyor.

Çözümü zor bir durum. Sanırım biz Ankaralılar, Ankapark’ın yalnızca hayali ile yaşayacağız ve oraya yapılan tesisler, zamanla çürüyüp yok olacak ve bir gün bir anda sökülüp bir yerlere atılacaklar ve böylece bu sorun da çözümlenecek.

2024 yılında, bir süre önce Ankara Büyükşehir Belediyesine devredilen Ankapark alanında, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından, yapılan anket neticesine göre, yürüyüş yolları, bisiklet yolları ve yeşil alanlar, park alanları oluşturulacağı, mevcut oyuncakların ise, özel işletmelere tek tek kiralanacağı söyleniyor. Bakalım umarım, güzel bir şeyler yapılır.

Ankara Devlet Mezarlığı

Ankara Devlet Mezarlığı

Ankaralılar olarak, belki de buranın önünden defalarca geçtiniz ama eminim ki, içeri girmeyi hiç düşünmediniz.

Ama: boş bir gününüzde, mutlaka burayı ziyaret etmenizi öneririm.

Güzel bir yer, her yan çiçeklerle dolu. Kendinizi dinlemek istediğinizde, mutlaka buraya zaman ayırın.

Paris şehrinde, Fransızlar, bu tür mezarlıkları turizme açmışlar, gerek insanlar tarafından ziyaret edilmesi ve gerekse mezarlık olarak, güzel bir yapı setinin bulunması açısından, burayı mutlaka gündeme getirmeli, gerek okul gezileri ve gerekse Ankara’ya yapılacak toplu gezilerde, mutlaka gezi planlarına dahil edilmeli.

YERİ-ZİYARET GÜN VE SAATLERİ

Ankara Devlet Mezarlığı; Devlet Mezarlığı: Ankara’da, Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerindedir. Atatürk Orman Çiftliğinde: Hayvanat Bahçesi, Atatürk Evi gezilerinin yanında, buraya da, bir saatlik bir zaman ayırılabilir.

Bulunduğunuz yerden, herhangi bir araç ile, Atatürk Orman Çiftliği bölgesine gittiğinizde, Devlet Mezarlığına ulaşabilirsiniz.

Pazartesi ve Salı günleri hariç, her gün saat: 10.00-17.00 arasında ziyaret edilebilmektedir.

GENEL ÖZELLİKLERİ

Ankara Devlet Mezarlığı: Ankara’da-Atatürk Orman Çiftliği arazisindedir. Büyük bölümü yeşil alan olarak düzenlenen park; halkın ziyaretine açıktır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yönetilmektedir.

NE ZAMAN AÇILDI

Parkın ilk yapılma fikri: 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan askeri yönetim tarafından, 10 Kasım 1981 tarihinde planlanır.

Yarışmaya katılan 42 proje arasından: Mimar Özgür Ecevit ile, Mühendis Erken Gürenli’nin projeleri uygun görülür. Seçilen projede: hüzünlü bir hava oluşmamasına dikkat edilir.

Daha sonra inşası tamamlanan mezarlık park alanı: 30 Ağustos 1988 tarihinde Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL tarafından açılır.

PARK ALANINDA GEZİ

CUMHURİYET YOLU

Burada: 19 Mayıs 1919 tarihinden, Cumhuriyetin kurulduğu döneme kadar olan olaylar: heykeller ve simgelerle canlandırılıyor.

Burası: ülkemizdeki, ilk, büyük kapsamlı heykel düzenlemesidir.

Bu düzenleme için: 600 ton, mermer kullanılmıştır. Heykeller: çeşitli sanatçılar tarafından yapılmış ve Prof. Rahmi Aksungur tarafından düzenlenmiştir.

Cumhuriyet yolundaki ilk heykel: Atatürk’ün Samsun’a çıkışını ifade eden bloktur. Bu kaya blokunun gölgesi: Samsun limanının silüetini oluşturmuş.

Kaya bloğundaki bir delik ise: gölgenin içinde bir ışık belirmesini sağlıyor. Özellikle: gün içinde, güneş bulunduğunda, saat: 11.00-14.00 arasında bu ışık, Atatürk profili olarak, gölgede beliriyor.

Böylece: Atatürk’ün Samsun’a çıkışı sonucu, Samsun’da ortaya çıkan bir “ışık” betimlenmiş.

19 Mayıs bölümünden sonra: Kongreler ve Millet Meclisinin kuruluşu simgeleniyor.

Kongreler bölümündeki iki basamak: Kongreler sonucu, Meclis’in kurulmasını simgeliyor.

Kongreler bölümünden sonraki: “Savaşlar Bölümü”nde: 5 sütun bulunuyor.

Sütunların üzerinde: Atatürk’ün, “Nutku”ndan sözler yazılı.

Bu bölümün sonundaki heykel, Lozan antlaşmasını simgeliyor. Sağ ve sol bölümlerdeki rölyeflerin her birinde, bir savaş anlatılıyor.

En son heykel bölümünde “Cumhuriyet” tek bir soyut heykel ile sembolleştirilmiş.

DEVLET MEZARLIĞI MÜZESİ

Hemen girişte, güzel tasarımlı bir müzedir. Bu müzede: defnedilen kişilere ait: eşyalar, resimler ve dergiler gibi objeler sergileniyor.

Müze: giriş ve alt kat olmak üzere iki bölümden oluşur. Ana giriş bölümünden baktığınızda: Doğu yönüne yerleştirilen pencereden Anıtkabir görünür.

Böylece: Atatürk ile, silah arkadaşlarının ve Cumhuriyetimizin sürekliliğini simgeleyen Cumhurbaşkanları arasında, manevi bir bağ yaratılmaya çalışılmıştır.

Müzeyi  ziyaret ettiğinizde, alt kat salonunda, sinevizyon ile “Kurtuluş Savaşı” konulu, belgesel bir arşiv filmi gösterimine rastlayabilirsiniz.

KARADENİZ HAVUZU

Hemen ana kapıdan öncedir. Dikkatle incelendiğinde, “Karadeniz” şeklindedir. Bu havuz: 1931 yılında, Atatürk tarafından yaptırılmıştır.

Devlet Mezarlığı yapılırken, havuzun restorasyonu sağlanmış. Günümüzde, havuz çevresi, dinlenme amacıyla kullanılıyor.

Şu anda, yolun öbür yanındaki ve MİT arazisi içinde kalan “Marmara Havuzu” ile birlikte, bu havuz, yapıldıkları dönemde (1930 lu yıllarda) , susuz Ankara şehrinde sayfiye yeri olarak kullanılmışlardır.

Bu havuzda, zamanında, bizzat Atatürk’ün de yüzmüş olduğu söyleniyor.

TÖREN ALANI

Bu alan üzerinde: “Otağ Çadırı” olarak tasarlanmış bir yapı bulunuyor. Sekizgen planlı bu yapı: tören alanını: güneş ve yağmurdan koruyor.

Burada, hoş bir atmosfer yaratılmış ve çadır şeklindeki bu yapının altında durmak ve müthiş orman manzarasını seyretmek gayet güzel.

Simgenin altında: Anıtsal duvar var. Bu duvar: mezarda yatanların adlarından oluşmuş. Bitmemiş bir duvar görünümündedir.

Her yeni cumhurbaşkanı için, yeni bir taş konularak örülmesine devam edilmektedir. Böylece, Cumhuriyetin sürekliliği ifade edilmektedir.

Mezar alanına giden tören yolunun iki yanında: “İstiklal Savaşını” simgeleyen, iki heykel gurubu, Cumhurbaşkanları mezar alanı içinde, Cumhuriyetin gelişimini simgeleyen heykel ve 25 metre uzunluğundaki bayrak direği bulunuyor.

BURAYA KİMLER GÖMÜLECEK

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları ile, Kurtuluş Savaşında, Tümen Komutanlığı ve daha üst görevlerde bulunmuş askeri şahısların gömülmesi planlanmıştır.

Bu plana uygun olarak: 61 Kurtuluş Savaşı Komutanı ve 60 Cumhurbaşkanı mezarı hazırlanmıştır.

Defnedilecek Kurtuluş Savaşı Komutanları: 1988 yılında, Genelkurmay Başkanlığı tarafından belirlenmiştir.

Ancak; 2006 yılında yapılan Kanun değişikliğiyle: Başbakanlar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanları da, buraya defnedilmeye başlanacaktır.

Ancak: tabii bu arada sanırım en büyük sorun: bu insanların, buraya yalnız başlarına defnedilecek olmaları.

Yani, yanlarında eşleri bulunmayacak. Aynı zamanda, bunların yakınları, ülkenin birçok farklı yöresinden olan gerek sivil ve gerekse askeri bu şahısların yakınları, bunların mezarlarını ziyaret etmek istediklerinde, sanırım, uzunca veya kısa, bir kısım yolculukları yapıp buraya gelmeleri gerekiyor.

MEZARLIĞA DEFNEDİLMİŞ OLANLAR

DEVLET BÜYÜKLERİ

Mezarlıkta: 3 Cumhurbaşkanı defnedilmiştir. Bunlar: Cemal GÜRSEL, Cevdet SUNAY, Fahri KORUTÜRK. Eski Başbakanlardan: Bülent ECEVİT’ de buraya defnedilmiştir.

Bunların dışındaki: İsmet İNÖNÜ, Celal BAYAR ve Turgut ÖZAL, farklı yerlerde gömülüdürler.

ASKERİ KOMUTANLAR

Devlet Mezarlığında: 61 tane askeri komutanın mezar yeri hazırlanmıştır. Buralarda gömülü olanlardan bir kısmı şunlardır:

  1. Orgeneral Fevzi ÇAKMAK (mezarı, sembolik olarak bulunmaktadır)
  2. Orgeneral Cevat ÇOBANLI.
  3. Orgeneral Yakup Şevki SUBAŞI,
  4. Orgeneral Fahrettin ALTAY
  5. Orgeneral Kazım ÖZALP
  6. Orgeneral Kazım KARABEKİR(mezarı sembolik olarak bulunmaktadır)
  7. Orgeneral İzzettin ÇALIŞLAR
  8. Orgeneral Kazım ORBAY
  9. Orgeneral Nafiz GÜRMAN
  10. Orgeneral Salih OMURTAK
  11. Orgeneral Mustafa MUĞLALI

DEVLET MEZARLIĞINDA YER HAZIRLANIP, AİLE İSTEĞİ ÜZERİNE BURAYA MEZARI NAKLEDİLMEYENLER

  1. Mareşal Fevzi ÇAKMAK. İstanbul-Eyüp Sultan mezarlığındaki Nakşibendi Şeyhi, Küçük Hüseyin Şeyp Türbesine defnedilmiş ve ailesinin isteği üzerine, buraya nakledilmemiştir.
  2. Orgeneral Ali Fuat CEBESOY. Geyve-Alifuatpaşa Köyündeki Merkez Camii avlusuna defnedilmiş ve ailesinin isteği üzerine, Devlet Mezarlığına defnedilmemiştir.
  3. Orgeneral Rauf ORBAY. Naaşı Sahrayıcedit mezarlığındadır.
  4. Orgeneral Kazım KARABEKİR. İstanbul-Eyüp Sultan mezarlığındadır.

Ankara Park Vera alışveriş merkezi

Ankara Park Vera alışveriş merkezi

 

Park Vera alışveriş merkezi, 2012 yılında başlayan inşaat çalışmalarının ardından: iki yıllık inşaat sürecinin bitiminde: 28 Ekim 2014 tarihinde halkın ziyaretine açılmıştır.

Açılış ile birlikte 28-29 Ekim tarihlerinde: burada ziyaretçilere keyifli saatler yaşattırıldı.

Bu etkinliklerde: Balkan Orkestrası, canlı heykeller, piyano dinletisi, Viking köyü etkinlikleri ve gösterileri düzenlendi ve gerek çocuklar ve gerekse büyükler güzel zaman geçirdiler ve açılış coşkusu yaşatıldı.

Özellikle, 29 Ekim Bayram gününde, Cumhuriyet Bandosu, açılışa ayrı bir hava kattı.

YERİ

Ankara Park Vera alışveriş merkezi:

Park Vera alışveriş merkezi “İstanbul Yolu” üzerindedir. Bölge olarak ise “Batıkent-Yenimahalle” bölgesindedir.

Sincan yöresine giden toplu taşım araçlarının buradan geçmesi, buranın en büyük artılarından birisidir.

Ayrıca: hemen yanında yine Ankara’nın önemli alışveriş mekanlarından olan “A City Outlet” alışveriş merkezi bulunmaktadır.

Zaten: her iki alışveriş merkezi aynı gurup tarafından işletildiğinden, ikisi arasında her 30 dakikada bir ring araç seferleri yapılıyor.

Bu ring seferleri ile: Batıkent Ergazi, Batıkent İnönü, Batıkent Kardelen, Batıkent Metro, Batıkent Uğurmumcu ulaşımı sağlanıyor.

Öte yandan burayı işleten şirketin, birçok ünlü alışveriş merkezlerini de işletiyor olması, burası açısından bir avantajdır. Ancak, şunu unutmamak gerekir, özellikle siz ziyaretçiler için: Acity genellikle outlet mallarının satıldığı yani uygun fiyatlı ürünlerin satıldığı bir yer iken, burası daha çok sezon ürünlerinin satıldığı bir yer olarak hizmet veriyor.

Yani: bir anlamda, ucuz outlet malları satın almak isteyenler Acity yoğun tercih ederken, buraya gidenler, nispeten sezon ürünleri de olsa, fiyatlarının daha yüksek olduğunu anlayacaklar ve sanırım Acity’e geri kaçacaklardır.

Dolayısı ile, burayı işletenlerin ünlü sanatçıların konserlerini düzenlemekten öte, buraya insanları getirmek için “uygun fiyatlı ürün satış kampanyaları” veya “alışveriş yapanlar için çeşitli hediye kampanyaları” düzenlemelerini önermek sanırım uygun olur.

Yoksa: konsere gelen insanlar, konserin bitiminde mağazalardan herhangi bir alışveriş yapmadan ayrılacaklardır, çünkü onlar için önemli olan fiyatların uygun olmasıdır.

İnsanları iyi analiz edenler bilir ki, insanları buraya çekmedin tek yolu, uygun fiyat, ucuz fiyat ve hediyeler, kampanyalardır.

YAPI

Alışveriş merkezi 4 katlıdır ve bu katlarda 75 mağaza bulunmaktadır. Bu mağazalar: geniş vitrinleri, ferah ve iyi aydınlatılmış iç mekanları ile dikkat çekiyor.
Ayrıca: en üst katta: restoranlar, fast-food mekanları, çocuk oyun alanları ve 6 salonlu bir sinema bulunmaktadır.

Ayrıca: yine ünlü bir markanın büyük bir süpermarketi bulunuyor. Ayrıca: 2500 araçlık otopark alanı bulunmaktadır.

Evet: bilmem ilginizi çeker mi?

Ama, Ankara’da o kadar çok alışveriş merkezi açıldı ki, insanlar nereye gideceğini, hangisini tercih edeceğini bilmiyor. Bu kadar yoğun alışveriş merkezi arasında benim önceliklerim şunlar: öncelikle gideceğim alışveriş merkezinde otopark sıkıntısı olmaması gerekir.

Çünkü: günümüzde birçok merkezi alışveriş merkezinde büyük otopark sıkıntısı var, bir Pazar günü Acity alışveriş merkezine gitmek istediğinizde, aracınızı kapıdan metrelerce uzakta, şansınız varsa, ara sokaklarda bir yerlere koyabiliyorsunuz ki, bu şahsen beni gittiğime gideceğime pişman ediyor.

Diğer bir öncelik: alışveriş merkezindeki fiyatların uygun ve ucuz olmasıdır. Yoksa: sezon adı altında yüksek fiyatlı ürünlerin satıldığı alışveriş merkezi, sanırım ne beni ne de birçok kişiyi memnun etmez, zaten ekonomisi iyi olan, en iyi yerden alışveriş yapıyor ve buraya asla gelmez.

O zaman buraya gelecek olan kesimi etkilemek için uygun ve cazip fiyatlar oluşturmak gerekir.

Son bir öncelik: alışveriş merkezinde ortamın ferah olmasıdır.

Örneğin: Kızılay alışveriş merkezinde, sıkıcı ortamda, oraya giden yüzlerce-binlerce kişinin sadece zemin kattaki fast-food mağazalarına ve kahve yerlerine gittiklerini, asla ve asla üst katlara yani mağazaların bulunduğu katlara çıkmadıkları malum.

Sonuç olarak: Park Vera: Ankara’daki birçok alışveriş merkezinden pek de farklı değil. İnsanlar özellikle soğuk kış günlerinde gezip dolaşmak, çocuklarını gezdirmek için burayı tercih edebilirler, edeceklerdir.

Ama gezinmeye gelen insanlar, buradan ekonomik getiriler bekleyenleri ne kadar tatmin eder, bunu sağlamak için de uygun ve indirimli fiyat stratejisi uygulamanın şart olduğunu, bu alışveriş merkezinin, diğer bazıları gibi açılmamış veya kapanmış mağazaların yarattığı sessizlik ortamına mahkum olmaması dileğiyle.