Ankara Atatürk Orman Çiftliği

Ankara Atatürk Orman Çiftliği

Buraya yolunuz düşerse, özellikle Atatürk Orman Çiftliği dondurmasını mutlaka tadın.

Uzun süredir üretilen, gerçekten muhteşem tadı olan bir dondurma, mutlaka deneyin. Bunun yanında; arzu ederseniz ve kokusuna dayanabilirseniz; kokoreç, döner, köfte gibi seçenekler de var.

Güzel bir ayaküstü atıştırma yeri. Dondurmayı mutlaka, diğerlerini tercihinize bırakıyorum.

Atatürk Orman Çiftliğini, gelmişken, bir nebze dolaşın. Çünkü; belki de, bir daha ki gelişinizde, bulamayabilirsiniz.

Malum; Ankara gibi bir metropol kentin orta yerinde, böyle bir yeşil alan olması, eminim ki, birçok kişinin gözüne batıyordur ve büyük olasılıkla, birkaç yıl sonra, burasıda yavaş yavaş betonlaşmaya başlar.

Peki; Atatürk Orman Çiftliği nasıl kurulmuş?

İsterseniz, kısaca bu konuda biraz bilgi alalım.

Ulu önder; Atatürk; ” Milli ekonominin temeli tarımdır. Bunun içindir ki, tarımdaki kalkınmaya önem vermeliyiz” düşüncesiyle, Atatürk Orman Çiftliğinin kurulmasında en önemli etken olmuştur.

Bu kararı gerçekleştirmek üzere; 1925 yılında, ülkenin tanınmış tarımcılarını çağırarak, Ankara civarında modern bir çiftlik kurulmasını ister ve buranın arazisini işaret eder.

Bu bölgede bulunan; çeşitli kişilere ait tarım arazileri, Atatürk tarafından satın alınır.

Yeterli genişliğe ulaşan arazi satın alındığında, Gazi Orman Çiftliği doğmuş olur.

Buranın tamamlanması ile; Atatürk; gerek modern tarım tekniklerinin ilk örneklerini Türkiye tarımına hediye etmiş ve gerekse o zamana kadar Ankara halkının tek mesire yeri olan Kayaş Vadisini aratmayacak bir mesire yeri yaratmıştır.

Evet, her türlü düzenleme tamamlandıktan sonra; Büyük Atatürk; Atatürk Orman Çiftliğini de, çok sevdiği ve değer verdiği milletine hediye eder ve bütün tesis, hayvan varlığı ve demirbaşları ile beraber tasarrufu, hazineye bağışlar.

1938 yılında kurulan, Devlet Ziraat İşletmeleri burayı işletmeye başlar.

1950 yılından itibaren ise, Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü idareyi eline alır.

Evet; burası bizlere Ulu Önder Atatürk’ten yadigar.

Ama, gittiğinizde göreceğiniz gibi, kıyısından-köşesinden girip, yoldur, binadır, oteldir, inşaattır bir şeyler yapıldı, yapılıyor.

 

Ankara Devlet Mezarlığı

Ankara Devlet Mezarlığı

Ankaralılar olarak, belki de buranın önünden defalarca geçtiniz ama eminim ki, içeri girmeyi hiç düşünmediniz.

Ama: boş bir gününüzde, mutlaka burayı ziyaret etmenizi öneririm.

Güzel bir yer, her yan çiçeklerle dolu. Kendinizi dinlemek istediğinizde, mutlaka buraya zaman ayırın.

Paris şehrinde, Fransızlar, bu tür mezarlıkları turizme açmışlar, gerek insanlar tarafından ziyaret edilmesi ve gerekse mezarlık olarak, güzel bir yapı setinin bulunması açısından, burayı mutlaka gündeme getirmeli, gerek okul gezileri ve gerekse Ankara’ya yapılacak toplu gezilerde, mutlaka gezi planlarına dahil edilmeli.

YERİ-ZİYARET GÜN VE SAATLERİ

Ankara Devlet Mezarlığı; Devlet Mezarlığı: Ankara’da, Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerindedir. Atatürk Orman Çiftliğinde: Hayvanat Bahçesi, Atatürk Evi gezilerinin yanında, buraya da, bir saatlik bir zaman ayırılabilir.

Bulunduğunuz yerden, herhangi bir araç ile, Atatürk Orman Çiftliği bölgesine gittiğinizde, Devlet Mezarlığına ulaşabilirsiniz.

Pazartesi ve Salı günleri hariç, her gün saat: 10.00-17.00 arasında ziyaret edilebilmektedir.

GENEL ÖZELLİKLERİ

Ankara Devlet Mezarlığı: Ankara’da-Atatürk Orman Çiftliği arazisindedir. Büyük bölümü yeşil alan olarak düzenlenen park; halkın ziyaretine açıktır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yönetilmektedir.

NE ZAMAN AÇILDI

Parkın ilk yapılma fikri: 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan askeri yönetim tarafından, 10 Kasım 1981 tarihinde planlanır.

Yarışmaya katılan 42 proje arasından: Mimar Özgür Ecevit ile, Mühendis Erken Gürenli’nin projeleri uygun görülür. Seçilen projede: hüzünlü bir hava oluşmamasına dikkat edilir.

Daha sonra inşası tamamlanan mezarlık park alanı: 30 Ağustos 1988 tarihinde Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL tarafından açılır.

PARK ALANINDA GEZİ

CUMHURİYET YOLU

Burada: 19 Mayıs 1919 tarihinden, Cumhuriyetin kurulduğu döneme kadar olan olaylar: heykeller ve simgelerle canlandırılıyor.

Burası: ülkemizdeki, ilk, büyük kapsamlı heykel düzenlemesidir.

Bu düzenleme için: 600 ton, mermer kullanılmıştır. Heykeller: çeşitli sanatçılar tarafından yapılmış ve Prof. Rahmi Aksungur tarafından düzenlenmiştir.

Cumhuriyet yolundaki ilk heykel: Atatürk’ün Samsun’a çıkışını ifade eden bloktur. Bu kaya blokunun gölgesi: Samsun limanının silüetini oluşturmuş.

Kaya bloğundaki bir delik ise: gölgenin içinde bir ışık belirmesini sağlıyor. Özellikle: gün içinde, güneş bulunduğunda, saat: 11.00-14.00 arasında bu ışık, Atatürk profili olarak, gölgede beliriyor.

Böylece: Atatürk’ün Samsun’a çıkışı sonucu, Samsun’da ortaya çıkan bir “ışık” betimlenmiş.

19 Mayıs bölümünden sonra: Kongreler ve Millet Meclisinin kuruluşu simgeleniyor.

Kongreler bölümündeki iki basamak: Kongreler sonucu, Meclis’in kurulmasını simgeliyor.

Kongreler bölümünden sonraki: “Savaşlar Bölümü”nde: 5 sütun bulunuyor.

Sütunların üzerinde: Atatürk’ün, “Nutku”ndan sözler yazılı.

Bu bölümün sonundaki heykel, Lozan antlaşmasını simgeliyor. Sağ ve sol bölümlerdeki rölyeflerin her birinde, bir savaş anlatılıyor.

En son heykel bölümünde “Cumhuriyet” tek bir soyut heykel ile sembolleştirilmiş.

DEVLET MEZARLIĞI MÜZESİ

Hemen girişte, güzel tasarımlı bir müzedir. Bu müzede: defnedilen kişilere ait: eşyalar, resimler ve dergiler gibi objeler sergileniyor.

Müze: giriş ve alt kat olmak üzere iki bölümden oluşur. Ana giriş bölümünden baktığınızda: Doğu yönüne yerleştirilen pencereden Anıtkabir görünür.

Böylece: Atatürk ile, silah arkadaşlarının ve Cumhuriyetimizin sürekliliğini simgeleyen Cumhurbaşkanları arasında, manevi bir bağ yaratılmaya çalışılmıştır.

Müzeyi  ziyaret ettiğinizde, alt kat salonunda, sinevizyon ile “Kurtuluş Savaşı” konulu, belgesel bir arşiv filmi gösterimine rastlayabilirsiniz.

KARADENİZ HAVUZU

Hemen ana kapıdan öncedir. Dikkatle incelendiğinde, “Karadeniz” şeklindedir. Bu havuz: 1931 yılında, Atatürk tarafından yaptırılmıştır.

Devlet Mezarlığı yapılırken, havuzun restorasyonu sağlanmış. Günümüzde, havuz çevresi, dinlenme amacıyla kullanılıyor.

Şu anda, yolun öbür yanındaki ve MİT arazisi içinde kalan “Marmara Havuzu” ile birlikte, bu havuz, yapıldıkları dönemde (1930 lu yıllarda) , susuz Ankara şehrinde sayfiye yeri olarak kullanılmışlardır.

Bu havuzda, zamanında, bizzat Atatürk’ün de yüzmüş olduğu söyleniyor.

TÖREN ALANI

Bu alan üzerinde: “Otağ Çadırı” olarak tasarlanmış bir yapı bulunuyor. Sekizgen planlı bu yapı: tören alanını: güneş ve yağmurdan koruyor.

Burada, hoş bir atmosfer yaratılmış ve çadır şeklindeki bu yapının altında durmak ve müthiş orman manzarasını seyretmek gayet güzel.

Simgenin altında: Anıtsal duvar var. Bu duvar: mezarda yatanların adlarından oluşmuş. Bitmemiş bir duvar görünümündedir.

Her yeni cumhurbaşkanı için, yeni bir taş konularak örülmesine devam edilmektedir. Böylece, Cumhuriyetin sürekliliği ifade edilmektedir.

Mezar alanına giden tören yolunun iki yanında: “İstiklal Savaşını” simgeleyen, iki heykel gurubu, Cumhurbaşkanları mezar alanı içinde, Cumhuriyetin gelişimini simgeleyen heykel ve 25 metre uzunluğundaki bayrak direği bulunuyor.

BURAYA KİMLER GÖMÜLECEK

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları ile, Kurtuluş Savaşında, Tümen Komutanlığı ve daha üst görevlerde bulunmuş askeri şahısların gömülmesi planlanmıştır.

Bu plana uygun olarak: 61 Kurtuluş Savaşı Komutanı ve 60 Cumhurbaşkanı mezarı hazırlanmıştır.

Defnedilecek Kurtuluş Savaşı Komutanları: 1988 yılında, Genelkurmay Başkanlığı tarafından belirlenmiştir.

Ancak; 2006 yılında yapılan Kanun değişikliğiyle: Başbakanlar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanları da, buraya defnedilmeye başlanacaktır.

Ancak: tabii bu arada sanırım en büyük sorun: bu insanların, buraya yalnız başlarına defnedilecek olmaları.

Yani, yanlarında eşleri bulunmayacak. Aynı zamanda, bunların yakınları, ülkenin birçok farklı yöresinden olan gerek sivil ve gerekse askeri bu şahısların yakınları, bunların mezarlarını ziyaret etmek istediklerinde, sanırım, uzunca veya kısa, bir kısım yolculukları yapıp buraya gelmeleri gerekiyor.

MEZARLIĞA DEFNEDİLMİŞ OLANLAR

DEVLET BÜYÜKLERİ

Mezarlıkta: 3 Cumhurbaşkanı defnedilmiştir. Bunlar: Cemal GÜRSEL, Cevdet SUNAY, Fahri KORUTÜRK. Eski Başbakanlardan: Bülent ECEVİT’ de buraya defnedilmiştir.

Bunların dışındaki: İsmet İNÖNÜ, Celal BAYAR ve Turgut ÖZAL, farklı yerlerde gömülüdürler.

ASKERİ KOMUTANLAR

Devlet Mezarlığında: 61 tane askeri komutanın mezar yeri hazırlanmıştır. Buralarda gömülü olanlardan bir kısmı şunlardır:

  1. Orgeneral Fevzi ÇAKMAK (mezarı, sembolik olarak bulunmaktadır)
  2. Orgeneral Cevat ÇOBANLI.
  3. Orgeneral Yakup Şevki SUBAŞI,
  4. Orgeneral Fahrettin ALTAY
  5. Orgeneral Kazım ÖZALP
  6. Orgeneral Kazım KARABEKİR(mezarı sembolik olarak bulunmaktadır)
  7. Orgeneral İzzettin ÇALIŞLAR
  8. Orgeneral Kazım ORBAY
  9. Orgeneral Nafiz GÜRMAN
  10. Orgeneral Salih OMURTAK
  11. Orgeneral Mustafa MUĞLALI

DEVLET MEZARLIĞINDA YER HAZIRLANIP, AİLE İSTEĞİ ÜZERİNE BURAYA MEZARI NAKLEDİLMEYENLER

  1. Mareşal Fevzi ÇAKMAK. İstanbul-Eyüp Sultan mezarlığındaki Nakşibendi Şeyhi, Küçük Hüseyin Şeyp Türbesine defnedilmiş ve ailesinin isteği üzerine, buraya nakledilmemiştir.
  2. Orgeneral Ali Fuat CEBESOY. Geyve-Alifuatpaşa Köyündeki Merkez Camii avlusuna defnedilmiş ve ailesinin isteği üzerine, Devlet Mezarlığına defnedilmemiştir.
  3. Orgeneral Rauf ORBAY. Naaşı Sahrayıcedit mezarlığındadır.
  4. Orgeneral Kazım KARABEKİR. İstanbul-Eyüp Sultan mezarlığındadır.

Ankara Etimesgut

Ankara Etimesgut

Yörenin ismi, bir zamanlar “Ahi Mesut” iken, daha sonra, 1930’lu yıllarda, “Etimesgut” olmuştur.

Ankara Etimesgut

ULAŞIM

Etimesgut; Ankara-Sincan kara yolu üzerinde, Ankara şehir merkezine 17 km. uzaklıktadır. Ankara-İstanbul demir yolu da, ilçe içinden geçmektedir.

TARİH

Yörede yapılan arkeolojik araştırmalara göre, ilk yerleşimcilerin, MÖ. 2000 yıllarında buraya geldikleri anlaşılmıştır. Özellikle: beldede bulunan “Frigya Aslanı”, MÖ. 7’nci yüzyılda, burada Frigyalıların yerleştiklerinin en büyük kanıtıdır.

Evet, arada kalan tarihi süreçte, yörenin tarihi, Ankara’nın genel tarihi ile aynı ölçüdedir. 1902 yılına gelindiğinde, belde, Zir kazasına bağlıdır. Bu dönemlerde, yörenin isimleri “Amaksis, Ahimesgut” olarak bilinirken, bu isim, daha sonra değişerek, günümüze “Etimesgut” olarak ulaşmıştır.

1924-1925 yılları arasında, Batı Trakya’dan gelen göçmenlerin bir kısmı, burada iskan edilmişlerdir. 1928 yılında, bölge nahiye haline gelir. 1968 yılında ise, Yenimahalle ilçesine bağlı bir mahalle olur.
1990 yılında ise, Belediye teşkilatı kurulur.

Ankara Etimesgut

GENEL

Ankara’nın 16 merkez ilçesinde biri olan Etimesgut, dört bir yanından önemli devlet kara yolları ile çevrilmiştir. 12’nci Hava Jet Üs Komutanlığı, yani Askeri Hava alanı, ilçe toprakları içinde bulunmaktadır.

Bunun yanında, yine, büyük bir askeri kuruluş olan ve özellikle acemi erbaş-er eğitimlerinin yapıldığı “Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı” da, Etimesgut için bir simge, sembol olmuş askeri yapıdır ki, ülkemizde birçok insan, Etimesgut ismini, askerlik ile birlikte duymakta ve anmaktadır.

Coğrafi konum açısından durum değerlendirilirse, Etimesgut ilçesinin, Ankara çayına doğru tepeler arasında uzanan vadilerle bütünleşen Ankara Ovasında bulunduğu görülür. Tepeler ortalama 900-1000 metre yüksekliktedir. Ortalama rakım ise, 807 metredir.