Lübnan Beyrut Anjar

Lübnan Beyrut Anjar

Şehir, Lübnan ülkesinde Bekaa vadisinde bulunmakta, Beyrut şehrine 58 km. uzaklıkta, deniz seviyesinden 950 metre yüksekliktedir. Litani nehri ise, şehrin yakınından geçmektedir.

Toplam olarak 8 kilometre karelik bir alana yayılan şehirde, tamamen Ermeniler yaşamaktadırlar. Özellikle, yaz aylarında dünyanın çeşitli yerlerindeki Ermenilerin ziyareti nedeniyle, şehrin nüfusu hızla artmaktadır.

Anjar şehrinin isminin kelime anlamı “çalışan nehir” demektir.

Lübnan Beyrut Anjar
Lübnan Beyrut Anjar

 

Şehir: MS.8’nci yüzyılın başında, Emevi halifesi Velid ben (705-715) tarafından kurulmuştur. Şehir kurulduğunda, Emevi medeniyetinin en gelişmiş dönemine tanıklık etmiştir. Aynı zamanda: iki önemli ticaret yolunun kavşak noktasında bulunması nedeniyle de, bir ticaret merkezi haline gelmiştir.

Daha sonraki süreçte terk edilen şehir, 1939 yılında bölgeye gelen Ermenilerin yerleşmesi sonucu yeniden kurulmuştur. Aynı yıl: 5000 Ermeni, Türk ve Fransız donanmasının yardımı ile, Anjar şehrine taşınmıştır. Sonraki süreçte, buradaki mülteciler için, Fransızlar tarafından evler inşa edilmiştir.

1940’lara gelindiğinde ise, şehir, arkeologlar tarafından keşfedilmiştir. 385 x 350 metre boyutlarındaki dikdörtgen alanda yapılan kazılarda: surlarla çevrili kuleler ve ortaya çıkarılmıştır. Doğu-batı ve kuzey-güney istikametindeki yollar, şehri dörde böler.

Kamu ve özel binalar: gayet güzel bir planlama ile yerleştirilmiştir. Küçük saraylar (harem) ve hamam, güneydoğudaki cami, büyük saray ve kuzey-doğu istikametindeki atık suların tahliyesini sağlayan kanalizasyon sistemi ortaya çıkarılmıştır.

744 yılına gelindiğinde: Halife Valid oğlu İbrahim yenildi ve kısmen tahrip edilen şehir, terk edildi. Bu nedenle, Anjar şehri, 8’nci yüzyıl şehir planı için muhteşem bir örnektir.

Günümüzde buranın en büyük turistik değeri: Emevi saray kalıntıları ve Emevi halifesi Velid bin Abdel Malek tarafından, MS.8’nci yüzyılda yapılan kale kalıntılarıdır. Yani: burası, bugün: ziyaretçilere; bir Emevi şehir planlamasının en güzel örneğini sunmaktadır.

Şehrin batısında: doğudan-kuzeye doğru 370 metre ve 310 metre uzanan duvarlar var. Bu duvarlar: 2 metre kalınlığında ve yapısal olarak gayet sağlam, çamur ve harç ile yapılmış, büyük taşlarla desteklenmiştir. Bu duvarlar boyunca Emevi yazıtları görülebilir. Ayrıca 40 kule ve her cephenin merkezinde bir kapı bulunur. Ayrıca, 20 metre genişliğinde caddeler görülür. Çarşı bölümünde ise 4.5 metrelik sütunların bulunduğu ana caddeler üzerinde 600 dükkan bulunur.
Bunun dışında: 2 saray ve cami ve hamam bulunuyor.

Lübnan Beyrut Anjar
Lübnan Beyrut Anjar

Ana saray

Cardo Maximus denilen ana saray, şehrin doğu kenarında ve dükkanlar sırasının arkasındadır. Sarayın ana girişleri: batı ve doğu cephelerindedir. Saray odaları, 40 metre karelik bir avlu çevresinde sıralanır. En belirgin özellik: üst cephedir.

Cami

Cami, sarayın kuzeyindedir. İki bina arasında, yalnızca 3 metre genişliğinde bir sokak bulunur. Halifenin camiye girişi buradan yapılır. Diğer iki giriş ise, halk için kullanılır. Yapının temel boyutları ise: 47 x 30 metredir.

Lübnan Beyrut Anjar

Küçük Saray

Decumanus Maximus karşısında, Velid camisinin kuzeyinde, halifenin eşleri için yaptırdığı küçük saray bulunur. Buraya, bir sokaktan ulaşılır. Bu saray: bir kare avlu çevresinde sıralanan 5 odadan oluşmaktadır. Bu küçük saray: çeşitli kuşlar, kabuklu deniz canlıları, yaprak gravürleri ile süslenmiştir.

Lübnan Beyrut Anjar

Hamam

Hamam, sitenin kuzeydoğu bölümündedir. Geleneksel Roma dönemi mimari etkilerine göre yapılmıştır. Hamam: 3 kemerli, her biri ayrı soğukluk odaları, sıcaklık odaları ve sıcak su banyolarından oluşan ve ayrıca eğlence iki salon bulunan bir yapıdır.

Son bir not: Anjar bölgesine yolunuz düşerse: özellikle “alabalık” yemenizi öneririm. Günümüzde, burada: elma da çok ünlüdür.

Şehirde, 500 civarında elma bahçesi ve birçok üzüm bağı bulunmaktadır. Ayrıca, şehirde, hükümet tarafından desteklenen büyük bir alabalık üretim çiftliği bulunmaktadır.

Evet, yazıyı bitirmeden önce şunu da belirtmekte yarar var. Yukarıda söz ettiğim gibi, burası daha sonra ülkemiz topraklarından göç eden Ermenilerin yerleştiği bir yer olarak biliniyor.

Dolayısı ile, burayı ziyaret ederseniz, dikkatli bulunmanızda yarar var. Çünkü: özellikle genç Ermenilerin Türklere bakışı, pek iyimser değil.