Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı

Evet, bu günkü geziye: alışveriş caddesi olan “Kalver straat” dan başlıyoruz. Kentin, kuzeybatı kesimi, merkeze yakın ve Amsterdam’ı kuzey-güney yönünde ikiye bölüyor.
Spu caddesine vardığınızda, solda kalan küçük meydana dönün.

Bu meydanda: Cuma günleri, güzel kitap pazarı kuruluyor. Meydanın kuzey tarafında, iki evin arasında uzanıyormuş gibi görünen yol, kent merkezindeki en huzurlu yer olan “Begijnhof” a çıkıyor.

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı Begijnhof

BEGİJNHOF:

Küçük bir meydanın çevresinde dizilmiş binalar topluluğu, 1346 yılında, manastır yeminleri olmadığı halde, Katolik Rahibeler Birliğinin üyeleri olan “Beguin” ler için yapılmış.

Basit bir hayat yaşayan rahibeler, barındıkları odaların karşılığında yoksulların eğitilmesi ve hastaların bakımı gibi işlerle uğraşıyorlarmış. 14’ncü yüzyıl tarihli evlerden, günümüze kalan hiç bir şey olmamasına rağmen, buradaki, 1488 yılı yapımlı “Het Houten Huis”, Amsterdam’ın en güzel binasıdır.

1680 yılından kalma şapel, yapılış amacını gizleyen bir tarzda inşa edilmiştir.

Vitray pencerelerde, Amsterdam mucizesi betimlenmiştir. Buna karşın, avlunun ortasında, şimdi İngiliz Presbiteryen Kilisesi olan, çok daha eski bir kilise bulunuyormuş. Alterasyon döneminden sonra; 1607 yılında burası İngiliz ve İskoç inananlara kiralanmış.

Yeni Dünya’ya doğru yelken açmadan önce, İngiltere’den Amsterdam’a gelen Öncü Göçmenler, burada dua etmişler.

Son Beguin; 1971 yılında vefat etmiş. Günümüzde bu evler, yalnızca Hıristiyan inancını taşıyan yalnız kadınlara verilse de, onlardan rahibelik yapmaları beklenmiyormuş.

Beginjhof’un arkasında:

Alterasyondan sonra kentin yetimhanesi olarak hizmet veren, eski St. Lucian Rahibe Manastırı var. Buraya çoğunlukla, zengin yetimler kabul ediliyormuş.

Bina, buraya bir kanat ekleyen de Keyser’in de aralarında bulunduğu çeşitli mimarlar tarafından genişletilmiş. 1975 yılında, bu büyüleyici kentin gelişimi üzerine, kapsamlı bir bakış sunan Amsterdam Historich Museum olarak açılmış.

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı Historich Museum

AMSTERDAM HİSTORİCH MUSEUM;

Amsterdam Tarih Müzesidir. Giriş ücretli. Yetişkinler 6 Euro ve çocuklar 3 Euro. Evet, bu müzede: planlar, haritalar ve yapımı tamamlanan kanal ve caddelerin resimleri var.

Müze, 1975 yılında açılmış. Bir bölümde: Amsterdam’ın dünyanın en zengin şehri olduğu dönemdeki “Altın Çağ” canlandırılmış.

Ancak: Nazilerin kenti işgali ve kentin korunması için yapılan çalışmalar ve 20’nci yüzyılın anlatıldığı bölümler harika. Müzede sergilenen tablolar, dökümanlar, objeler ve arkeolojik kalıntılar, Amsterdam’ın küçük bir kasabadan, nasıl dünyanın ünlü merkezlerinden birisi haline geldiğini gözler önüne seriyor.

Ayrıca; müzede porselen ve gümüş eser ve eşyalardan oluşan koleksiyon da izlenebiliyor. Bina kompleksinin iç kısımlarında sergilenen kalıcı koleksiyonlar: The Young City, The Might Cit, The Modern City gibi dönemlere ayrılmış.

Bunun yanı sıra, ziyaretçiler için, Amsterdam’ın tarihini anlatan büyük turlar düzenleniyor.

Kalver straat caddesinin girişinde bulunan küçük rölyefte: müzenin kuruluş amacını da görebilirsiniz.

 Müzeden çıktıktan sonra:

Kuzeye doğru yürüyün. Yolunuza kalver straat caddesinden devam edin.

Kalver straat caddesine paralel ilerleyen Rokin caddesini de kullanabilirsiniz.

Buradan giderseniz, kanalın hemen karşı kıyısında: kentin muhteşem arkeolojik koleksiyonuna ev sahipliği yapan “Allard Pierson Museum” görebilirsiniz.

Yine birkaç dakikalık yürüyüş uzaklığında, Amsterdamlıların “Dam” dedikleri “Dam Meydanı” yani kentin kalbi var.

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı Dam Meydanı

DAM MEYDANI:

Meydana: 1655 tarihli “Koninklijk Paleis yani “Kraliyet Sarayı” nın süslemeli ön cephesi hakimdir.

Bina, o dönemde gemi trafiğinin yoğun olduğu Damrak’a bakacak şekilde, Belediye Sarayı olarak inşa edilmiş. İskandinavya’dan deniz yolu ile getirilen keresteler, bataklıkta yapılacak binaların temellerinde kullanılmış.

Belediye Sarayının temelinde de, 13651 adet direk kullanılmış. Jacob van Campen’in klasik tasarımı, kentin Altın Çağda hissettiği, kendine güveni yansıtır nitelikte.

Omuzlarında dünyayı taşıyan “Atlas” heykeli binanın arkasında oturuyor ve görkemli iç mekanda, son derece kaliteli malzemeler kullanılmış.

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı Dam Meydanı
Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı

Napoleon’un kardeşi Louis Bonaparte, 1806 yılında, Hollanda kralı ilan edildiğinde, sahip olduğu mevki ye göre bir yerde kalmak istemiş ve Belediye Sarayını talep etmiş.

Binayı, zamanın en güzel eserleriyle dekore eden yeni kral, dört yıl sonra ülkeyi terk ederken, her şeyini arkasında bırakmış.

Bina, o dönemden beri Kraliyet Sarayı olarak kullanılıyor. Ama, Londra’daki Buckingham Sarayı gibi kraliyet üyelerine ev sahipliği yapmak yerine, yalnızca törenlerde kullanılıyor.

Sarayın hemen yanında:

Nieuwe Kerk, yani yeni kilise var. Ama adına bakarak kentteki en yeni kilise olduğunu sanmayın. Kilise, geçirdiği korkunç yangınlar ve Alterasyon sırasında sahip olduğu hazineleri yitirmiş.

Protestan inancına ait bir kiliseye göre, son derece süslemeli vaiz kürsüsü dikkat çekiyor.

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı Dam Meydanı Karşısı

Evet, Dam Meydanı karşısında;

beyazlığı ile dikkati çeken “Ulusal Anıt” bulunuyor. 1956 yılında, yerine yerleştirilen anıt, halkın topladığı paralarla yaptırılmış. Anıt: II. Dünya Savaşında, Hollanda’nın oynadığı rolü vurgulaması açısından öne çıkıyor.

Dam Meydanının güney kısmında, ünlü Londra mum heykellerinin şubesi olan “Madame Tussauds” müzesi bulunuyor. Müzede: müzik ve sinema yıldızlarının birebir kopyalarını yakından görüp, birlikte fotoğraf çektirebilirsiniz.

Burada, ayrıca, Amsterdam’ın Altın Çağını yaşatan bir panorama ile birlikte, müzenin üst katlarından meydanı izleyebilirsiniz.

Evet: Kraliyet Sarayından, kuzey kanal halkasına ulaşan Raadhusis straat’a doğru yürüyün.

Sarayın hemen arkasında: 1899 yılında, abartılı bir Gotik tarzda inşa edilen ana postane binasının yeri olan “Manga Plaza” bulunuyor.

Postane açıldığında, o dönemde, binanın böyle resmi bir kurum için gösterili olduğu düşünülmüş.

Ama bina, 1990 yılında, kentin tek alışveriş merkezine ev sahipliği yapmak için yeniden düzenlenmiş ve dekore edilmiş. Evet, büyük bir alışveriş merkezidir.

Evet: Raadhusis straat; tramvaylar, otobüsler ve arabalarla, son derece işlek bir cadde. Buradan, kolayca kentin ilgi çekici yerlerine gidebilirsiniz.

Ama bunun en sessiz ve sevimli rota olduğu söylenemez. Buradan: güneye yada kuzeye çıkan sokaklarda dolaşmak da çok keyiflidir.

Caddeyi devam ettiğinizde, sağınızda: Westerkek görülecek.

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı Westerkerk Kilisesi

WESTERKERK KİLİSESİ:

Burası: kendi adını taşıyan meydanda bulunan, ilgi çekici özellikleri olan bir kilisedir. Keyser tarafından, 1619 yılında tasarlanmış ve ünlü mimarın en son eserlerinden biri. Rembrandt’ın da bu kiliseye gömüldüğü söyleniyor, ne yazık ki mezarın yeri, tam olarak bilinmiyor.

Ünlü ressamın öğrencilerinden biri olan Gerard de Lairesse; 1686 yılında kiliseye eklenen org panolarını resimlemiş. Kentteki en yüksek kulelerden biri olan kilisenin 83 metre yüksekliğindeki kulesine tırmanıp, manzarayı izlemek mümkün. (kuleye giriş ücretli)

Çan kulesinin tepesindeki Kutsal Roma-Germen İmparatoru I. Maximilian’ın 1489 yılında kente sunduğu tacın bir replikası bulunuyor.

Kiliseden sola doğru dönüp yürüyün. Anne Frank Huis yani Anne Frank’ın evini göreceksiniz.

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı Anne Frank Huis

ANNE FRANK HUİS:

Her yıl, yaklaşık 1 milyon kişi, burayı ziyaret ediyormuş. II. Dünya Savaşı sırasında burada yaşananlarla ünlü olan hem ofis hem de ev olarak kullanılan, sıradan bir kanal binası. Bu küçük kızın ailesi ve yakınlarıyla birlikte, Nazilerin Amsterdam’ı işgali sırasında, yakalanıp toplama kampına götürülmemek için saklandığı yer.

Küçük Anne; ailenin yaşadığı hayatı anlattığı defterine, her gün bir şeyler yazmış. Bu günlük, ailenin yaşadığı yerin keşfedildiği güne kadar sürmüş. Tavan arasında saklanan, 8 kişiden, yalnızca Annenin babası hayatta kalabilmiş.

4 Ağustos 1944 tarihinde, saklanma yerinin ortaya çıkması üzerine, bu insanlar, toplama kamplarına gönderilmişler.

Anne, savaş bitmeden önce tifüsten ölmüş. Savaştan, yalnızca Anne Frank’ın babası Otto Frank canlı olarak kurtulabilmiş.

Savaş sona erdikten sonra, 1947 yılında babası, kızının, insanlığın yaşadığı zulmün bir simgesi olan dokunaklı günlüğünü yayınlamış.

1635 yılında inşa edilmiş olan ev; Annenin burada saklanarak yaşadığı yıllardaki haliyle korunmuş.

1960 yılında, bir müze olarak halka açılmış. Ailenin, gündüz saatlerini geçirdiği tavan arası, kasvetli ve çıplak.

Bir duvarda: dergilerden kesilmiş artist resimleri var. Ziyaretçiler, merdivenleri tırmanarak ailenin sığındığı yerin girişini gizleyen ahşap ve hareket edebilen, üzerinde kitaplar yerleştirilmiş, kitap rafını görebiliyorlar.

Aşağı katta:

Çalışma odaları ve 1999 yılında büyük paralar harcanarak yeniden düzenlenen, baba Frank’ın işlerini yürüttüğü ambarlar var. Yan yana iki bina müze tarafından satın alınarak yeniden döşenmiş.

O dönemi yansıtan fotoğraf ve eşyaların eşliğinde, işgal altındaki Amsterdam’ın ve Annenin hayatının anlatıldığı videoları izleyebilirsiniz.

Aynı zamanda bir eğitim merkezi olan Anne Frank Huis, günümüzde de baskıya karşı savaş veren siyasi ve felsefi guruplar için bir esin kaynağı.

Kafesi ve kitapçısı bulunan müzenin vestiyeri yok ve içeriye büyük sırt çantalarıyla girilmesine izin vermiyorlar. Müzeyi gezmek, yaklaşık 1 saat sürüyor. Anne Frank Evi’nde fotoğraf çekmek ve video kaydı yapmak yasak.

Dünyanın birçok yerinden, insanlar Anne Frank’ın evini ziyarete geliyorlar. İçeriyi gezebilmek için uzun kuyruklar oluşturan turistlerin en yoğun akın ettiği dönem, yaz sezonudur.

Haftanın her günü, saat: 09.00-21.00 arasında açık olan müze, sabah erken saatlerde ve akşam saatlerine doğru çok daha sakin, giderken, bunu dikkate alın.

Bu arada, yalnızca buraya gitmek isterseniz, burası Merkez Tren İstasyonundan, yürüyerek 15 dakika mesafede.

Prinsengrach kanalını geçerek: kentin “Jordoan” olarak bilinen bölgesine kadar yürüyebilirsiniz.

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı Jordan

JORDAN:

17’nci yüzyılın başında, çalışan kesim ve zanaatçılar için yaşama alanı olarak inşa edilmiş. Burası: Amsterdam’ın bir başka yüzüdür.

Çiçekli balkonları ile kanal boyunca sıralanan binalar ve kanal kenarındaki keyifli kafelerde, tüm gece boyunca oturabilirsiniz. Bu bölge, adeta kanal boyu evleri müzesi gibidir.

Hollanda Amsterdam Kuzey batı gezi planı Jordan

Buradaki sokaklar, mis kokulu çiçeklerin adını taşır. Ama, burası en hareketli günlerinde, kentin en güzel kokan bölgesi değildir.

Burası, çok kalabalıkmış ve binaların zemin katlarında yürütülen kumaş boyama gibi sanayi dallarıyla, yaşama mekanı olarak son derece sağlıksız koşullar hüküm sürüyormuş. Bölgenin adının Fransızca Jardin sözcüğünden geldiği sanılıyor.

Çünkü, kendi ülkesindeki baskıcı yönetimden kaçarak gelen çok sayıdaki Fransız Huguenot (Fransız Protestanları) bu bölgede toplanmışlar.

Yine, bir ikamet bölgesi olarak moda olmuş. Bu civarda, pek çok güzel bar, restoran ve mağaza bulabilirsiniz.

Burada, ayrıca, ilgi çekici hediyelik eşya satan yerler de var.

Evet, bu günlük gezi de, burada bitiyor.