Bu küçük ve şirin ilçemizde, gördüklerimi, kısa da olsa, aşağıda sizlere aktarıyorum.
ULAŞIM
İlçe merkezinin, Balıkesir il merkezine uzaklığı: 72 km. dir. Aynı zamanda: İzmir-Ankara demiryolu, buradan geçmektedir. Bursa il merkezine de yoğun ulaşım imkanları bulunmaktadır. Dursunbey-Kepsut arası uzaklık: 65 km.
TARİHİ
Bölgenin tarihi süreçteki geçmişi incelendiğinde, ilk kez Romalılar döneminde burada yerleşim kurulduğu görülmektedir. Bu dönemde, yörenin ismi “Abrıettene” olarak geçmektedir. Bu isimle anılan bölgenin merkezi ise, bugünkü Dursunbey ilçesinin bulunduğu yerde kurulu “Hadrianeia” dır.
Hadrianeia, Romalılar döneminde, kendi adına para basmakla önem kazanan bir yerdir. Zaten, bu isim, ünlü Roma imparatoru Hadrian’dan gelmektedir. Bu şehrin, 131-132 yılları gibi kurulduğu tahmin ediliyor.
Dursunbey, “Balat” adı ile bilinen bir bucak merkeziyken, 1918 yılında, İlçe merkezi statüsüne kavuşmuştur.
DURSUNBEY İSMİNİN KAYNAĞI
Orhan Gazi: kendisine bağlı Sancak Beyi Emir Dursun’u, buraya gönderir ve İlçeye, Emir Dursun’a izafeten, “Dursunbey” ismi verilmiştir.
GENEL
İlçe Ege bölgesinde bulunmasına rağmen, yükseklik nedeniyle, yazları daha serin ve kışlar daha sert geçmektedir.
İlçenin rakımı: 640 metredir. Arazi yapısı olarak: dağlık ve çok engebeli bir yapıya sahiptir. Arazinin büyük kısmı: ormanlık alandır.
İklim: yazları daha serin, kışları ise sert geçen bir iklim hakimdir. Kış ve bahar aylarında, bol miktarda yağış alır.
Dursunbey ilçesinin geçim kaynağı: orman ve orman ürünleridir. Ülkemizde, 2 adet orman işletmesi bulunan tek ilçedir. Yani, Orman ve Orman ürünlerine dayalı sanayi oldukça gelişmiştir.
AMETİST
Bu bir tür taş. Negatif elektrik yükü taşıdığı için, canlılarda bulunan fazla elektriği almaktadır. Bu nedenle, tercih edilir ve çeşitli takılar yapılarak kullanılır.
Ametist taşının, antik dönemlerdeki özelliklerine bakmak gerekirse: “Ametistos” kelimesi, Yunancadan gelmekte olup, “sarhoş olmayan, ayık” demektir. Yani: sarhoşluğa karşı, çok güçlü bir antidot olduğu düşünülmektedir. Bundan dolayı, şarap kadehleri genellikle, ametist taşı oyularak yapılmıştır. Antik dönemdeki bu alışkanlık, günümüzde de devam etmekte olup, ametist taşı: ayıklık ve ağırbaşlılığın sembolüdür.
Evet, ametist taşının rengi: mor. Mor renk: kraliyet rengi olarak kullanılagelmiştir. Bu taşın en güzel örnekleri: İngiliz kraliyet taçlarında kullanılmıştır.
YATIK
Bu, bir tür ahşap su matarasıdır. Ham maddesi: karaçam özü ve ardıç ağacıdır. Yapımında: doğal ağaç özleri kullanılır. Yapıştırıcı ve başkaca herhangi bir kimyasal kullanılmaz. Kabın içine konan sıvı maddeye: doğal ağaç kokusu siner ve uzun süre bozulmadan saklanabilir.
Günümüzde: yatık, hediye ve süs olarak kullanılıyor. Boyutları günümüzde küçültülmüştür. Çapı: 10 cm. den, 40-50 cm. kadar değişmektedir.
NE YENİR. NE İÇİLİR
Dursunbey ilçesinde, 100 yıla yakındır üretimi sürdürülen “Osmanlı Lokumu” var, mutlaka tatmalısınız. Muhteşem bir lezzet.
NE SATIN ALINIR
Buradan: ametist taşlarıyla oluşturulmuş takılar ve yatık satın alabilirsiniz. Zaten, özellikle turistler, bu “ametist” taşını almak için, ilçeye uğruyorlar.
GEZİLECEK YERLER
SU ÇIKTI MESİRE YERİ
Buranın, yaklaşık 1000 yıllık bir geçmişinin olduğu tahmin edilmektedir. Zaten bölgede bulunan çınar ağaçlarının yaşları da, bu fikri güçlendirmektedir. Burada: bir kafeterya ve alabalık lokantası bulunuyor. Tam bir cennet köşesi. Özellikle, Balıkesir il merkezine, 1-1.5 saat uzaklıkta olması büyük imkan. Mutlaka gitmelisiniz.
İşte, Dursunbey. Kendiniz gidemeseniz bile, giden bir yakınınıza-arkadaşınıza, buradan size “ametist” taşı veya “Osmanlı Lokumu” getirmesini isteyin.
Aydıncık denince ilk akla gelenler, Kazankaya kanyonu ve ametist taşı, buraya yolunuz düşerse mutlaka Kazankaya kanyonunu görün, ametist taşından yapılmış muhteşem güzel objelerden satın alın ve bir de bağrıbütün kavunu tadın.
ULAŞIM
Aydıncık, bağlı bulunduğu il merkezi olan Yozgat iline 105 km uzaklıktadır. Aydıncık, Alaca arası uzaklık: 43 km. Aydıncık, Çekerek arası uzaklık: 33 km. Aydıncık, Sorgun arası uzaklık: 56 km. Aydıncık, Ankara arası uzaklık: 253 km. Aydıncık, Çorum arası uzaklık: 73 km.
TARİHİ
Yörenin tarihi geçmişi hakkında ayrıntılı bilgi yoktur. Muhtemelen yöreye yerleşenlerin, 15 ve 16’ncı yüzyıllarda, Amasya, Sivas ve Kahramanmaraş yöresinden gelen Türkmenler olduğu tahmin edilmektedir. İlçe sınırları içinde bulunan “Mamure” isimli köyün esas isminin “Eskiköy” olduğu ve yaklaşık 200 yıldır burada yerleşim bulunduğu söylenir.
Konyalı Mülazım Sami Niyazi adında bir kişinin tayin edilerek Eskiköy’e geldiği ve 1929 yılında, iki katlı büyük bir hükümet konağı yaptırdığı ve bu binanın 1950 yılında kendiliğinden yıkılarak harap olduğu bilinmektedir.
Nahiyenin ismi, uzun yıllar eski yerleşim merkezi anlamına gelen “Eskiköy” olarak anılmıştır. Daha sonra “Mamure” adını almıştır. 1965 yılında belde olan Mamure, 1958 yılında tekrar isim değiştirmiş ve “Aydıncık” ismini almıştır. 1991 yılında ilçe olmuştur.
Yozgat Aydıncık
GENEL
Aydıncık, Orta Karadeniz bölgesindedir. Deveci dağlarının batı uzantısı olan, Alan dağları eteğinde, sırtını yemyeşil Gezibeli ve Ağıllı vadilerine dayamıştır. Deniz seviyesinden yüksekliği 700 metredir. İlçe topraklarının yüzde 44 bölümü ormanlıktır. Bölgede Karadeniz bitki örtüsü hakimdir. İlçenin en büyük gelir kaynağı: tarımdır. Özellikle soğan üretimi yaygındır. Çekerek suyu, İlçe merkezinin 5 km kuzeyinden geçer.
AYDINCIK KÜLTÜR TURİZM VE KAZANKAYA KANYON FESTİVALİ
Uluslararası düzeyde düzenlenen festival, her yıl Haziran ayı sonu ile Temmuz ayı başında 3 gün süreli yapılır. Festivalde: çocuk eğlenceleri, doğa yürüyüşleri, konserler ve Kazankaya kanyon gezisi düzenlenir.
Yozgat Aydıncık Bağrıbütün kavunu
NE YENİR-BAĞRIBÜTÜN KAVUNU
İlçe merkezinde “Kültür Evi” denen yerde gözleme yiyebilirsiniz. Ayrıca: Bağrıbütün kavunu, buraya has bir kavun türü, yöre insanı buna “yer muzu” ismini veriyor. Aydıncık ilçesine özgü, tadı muzu andırıyor, hem kokusu hem de lezzeti ile çok beğeniliyor. İçinde çekirdeğinin birbirine yapışık, iri yumurta büyüklüğünde bir arada bulunması nedeniyle “bağrıbütün” ismi verilmiştir.
Yozgat Aydıncık Ametist
NE SATIN ALINIR-AMETİST
Buraya yolunuz düşerse mutlaka ametist taşı ürünler satın almalısınız. Bu yüzden ametist taşı hakkında biraz daha fazla ayrıntılı bilgi vereceğim.
Yozgat Aydıncık Ametist
Çağlar boyunca çeşitli uygarlıklar tarafından kullanılmıştır. Elmas ve benzeri kıymetli taşlarla aynı kategoride değerlendirilmiştir. Mor yakut olarak da tanınır. Eski Mısırlılar, ametist taşını oyma desenlerle süsleyip mücevher olarak kullanmışlardır.
Sarhoşluğu giderici özelliğe sahip olduğuna inanılır. Ortaçağ Avrupa’sında: askerler iyileştirme, insanı soğukkanlı tutma gibi özellikleri olduğuna inanırdı. Bu yüzden, ametist taşı takarlarmış. Yine, Avrupa’da bazı Anglosakson mezarlarında, ametist taşından yapılmış tespih taneleri bulunmuştur.
Yozgat Aydıncık Ametist
Mor renkli bir kuvars türüdür. Geniş bir renk skalası vardır. Genellikle: içerisinde bulunan demirden aldığı renklere (pembemsi, menekşe, koyu mor) bağlıdır.
Evet, buralara yolunuz düşerse, mutlaka uğrayın, Aydıncık Halk Eğitim Merkezinde, Ametist ve Yarı Değerli Taşları İşleme ve Tanıtma Derneğinin tanıtım atölyesine gidin ve bu muhteşem güzellikteki ürünlerden satın alın.
Yozgat Aydıncık
GEZİLECEK YERLER
Yozgat Aydıncık Kazankaya Kanyonu
KAZANKAYA KANYONU
Kazankaya köyü, ilçe merkezine 10 km uzaklıkta, Çekerek-Alaca kara yolunun 4 km kuzeybatısındadır. Ulaşım karayolu ile yapılmaktadır.
Kazankaya kanyonu: Kazankaya beldesi ve Çorum-Ortaköy İncesu sınırları arasında kalır. Bu alanda, tarihi yerleşim izleri bulunur.
Yozgat Aydıncık Kazankaya Kanyonu
Kanyonun girişi, Kazankaya köyünden başlar ve uzunluğu 10 kilometredir. Kanyon girişinde kapı gibi duran iki yüksek kayalık var. Soldaki kayalık 1180 metre, sağdaki kayalık 1160 metredir. Kanyon 50 metre genişlikte, 200-300 metre derinliktedir. İki yüksek kayalığın girişinde, dışarıdan gelecek tehlikelerden korunmak için, horasan harcı kullanılarak bir sur yapılmıştır. Yaşam kanyonun içinde devam etmiştir.
Yozgat Aydıncık Kazankaya Kanyonu
Kanyon içinde, Yeşilırmak nehrinin bir kolu olan Çekerek ırmağı geçer. Antik dönemlerde, ırmağın ismi Scylax’tır. Söylenenlere göre, MÖ 515 yılında Pers kralı Darius, Scylax isimli bir gezgini keşfe göndermiş, ırmak ismini bu gezginden almıştır.
Çekerek ırmağının aktığı vadinin her iki yanında, kayalar yükselir. Bu kayaların üzerinde duvar kalıntıları, hatıl oyuklar ve merdiven basamakları, tanrıça Kybele kabartması bulunur.
Irmağın suları Ekim ayına kadar sakindir, sular yükseldiğinde burada rafting de yapılabiliyormuş. Irmakta su samurları da var, şansınız varsa görebilirsiniz. Kanyon turunda, su geçişleri de bulunuyor, kanyonu geçmeyi düşünenler buna göre hazırlık yapmalıdır.
Kybele kabartması
Kabartma İncesu girişinden 1 kilometre sonradır. Bir niş içinde yapılmıştır. Kabartmanın uzunluğu 3.16 metredir. Omuz genişliği 1.20 metredir. Bereket ve bolluğun simgesidir. Kabartma: Çekerek ırmağının diğer yanındaki kayalar üzerinde bulunan “kale” ye doğru bakmaktadır.
Kabartmayı, ilk olarak bölgede odun toplayan bir köylünün bulduğu söyleniyor. Ancak ne yazık ki, bunu nefretle söylüyorum, define aramak için kabartmanın yüzünü ve göğüslerini parçalamışlardır. Bölgede buna ilaveten av tanrıçası kabartmaları da vardır. Ancak net seçilmiyorlar. Çünkü bu bölge, MÖ 2’nci yüzyılda avlak olarak kullanılıyormuş.
Mağara
Kazankaya kanyonunda bulunan bir mağaranın 468 basamakla içine iniliyormuş ve mağara içinde 300 metre gidildikten sonra, üçe ayrılıyormuş. Ancak söz konusu mağara, kaçak kazılarla oldukça hırpalanmıştır.
Sarıbaba Tepesi
Köyün güneybatısındadır. Tabanı kayalık olan ve güneybatısında akan ırmağa, sarp kayalar halinde iner. Tepe ve kayalıklar üzerinde: MÖ 2 binli yıllardan kaldığı düşünülen bir yerleşim yeri kalıntıları bulunur.
Karagözlük Tepe-Güllük
Köyün doğusundadır. Bu alanın güneyinde, sırtlar halinde inen tarlalar vardır. Burası “Güllük” olarak isimlendirilir. Burada yapılan arkeolojik araştırmalarda “Hitit Mezarlığı” tespit edilmiştir.
Yurt Tülübaşı
Bu bir tür bitkidir. Ancak Kazankaya kanyonu içinde 730 metre yükseklikte, vadinin batı kesininde ise 1120 metreye kadar olan alanda, çok sınırlı bir yayılışa sahiptir. Çiçekleri morumsu ve pembedir. Mayıs ve Haziran aylarında çiçeklenir. Kalker kaya çatlaklarında yetişir. Endemik bir bitki türüdür ve yok olma tehlikesi altındadır.
Yozgat Aydıncık Şekerpınarı Yaylası
ŞEKER PINARI YAYLASI
İlçe merkezinin 1 km güneyinde, Aydıncık-Eymir yolu üstündedir. Yayla: Daşlı dağlar olarak bilinen dağların, Aydıncık’a bakan 1700 metre yükseklikteki Gezbel Tepesindedir. Piknik alanı olarak kullanılmaktadır. Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Şebek Orman içi Dinlenme Yeri” olarak çevre düzenlemesi yapılmış, oturma alanları ve yağmur barınağı gibi tesisler oluşturulmuştur. Piknik alanındaki suların şifalı olduğu söylenir.
Yozgat Çayıralan gezisi hakkındaki yazım için Çayıralan