Karadeniz kıyısında, Karadeniz gezisi düşünenler için, tam merkezde, güzel bir şehir. Şehirde, yemyeşil yaylalar, ahşap mimari örnekleri, misafirperver halk, özgün yemek kültürü ve harika bir sahil: sizi bekliyor.
ULAŞIM
Ordu şehrine, Hava yolu ile ulaşmak isterseniz: en yakın hava alanı, Çarşamba hava alanıdır ve şehre uzaklığı: 110 km. dir. Ordu-Samsun arası uzaklık: 152 km. Ordu-Giresun arası uzaklık; 44 km. Ordu-İstanbul arası uzaklık: 889 km. Ordu-Ankara arası uzaklık: 571 km. Ordu-Sivas arası uzaklık: 314 km. Ordu-Perşembe arası uzaklık: 15 km. Ordu-Fatsa arası uzaklık: 55 km. Ordu-Gülyalı arası uzaklık: 14 km. Ordu-Ulubey arası uzaklık: 22 km.
Ordu-Giresun Hava alanı
Ordu-Giresun yolu üzerinde deniz doldurularak yapılmıştır. Dünyanın sayılı hava alanlarından birisidir. Dünyadaki denize dolgu hava alanlarında, dolgu derinliği önemlidir. Burada 15-17 metre dolgu derinliği vardır. Dünya sıralamasında 6’ncı sıradadır. Ancak, dünyanın denize ve en derine dolgu hava alanının, Türkiye’de yapılması planlanmaktadır.
Rize-Artvin hava alanı, denize dolgu derinliği 35-37 metre olacaktır. Yani, dünyanın en derin dolgulu hava alanı planlanmaktadır. Denizin dibinde kumsallık bir alan bulunmuş, fizibilitesi yapılmış, kazıklar çakılmaya başlanmıştır. Buradaki hava alanının ilginç bir açılış öyküsü vardır. Hava alanının bulunduğu bölge “Gülyalı” dır. Hava alanı ismi olarak: Gülyalı, Ordu, Giresun isimleri düşünülür.
Ancak anlaşılamaz. Bunun üzerine hava alanının ismi “Or-Gir” olarak kabul edilir ve açılış öncesinde bu isimle pankartlar hazırlanır. Ancak, tam açılış öncesinde bir gazeteci, bu ismin İngilizce anlamının çok sapıkça olduğunu ve pornografik bir kelimeyi çağrıştırdığını söyleyince durum anlaşılır ve isim derhal değiştirilerek, hava alanının ismi “Ordu-Giresun Hava alanı” olarak düzenlenir. Açılış öncesi, hazırlanan afişler de yeni isme göre yeniden yazdırılıp asılır.
TARİHİ
Şehirde ilk yerleşim, MÖ. 8’nci yüzyılda, Miletli kolonistler tarafından başlatılmıştır. Bu kolonistlerce, Kotyora (Cotyora) ismiyle kurulan şehrin, bugünkü yerleşim yeri bilinmiyor. Bu kavimler, uzun süre bölgede varlıklarını sürdürmüşler ve maden işleme sanatında ileri gitmişler ve tunçtan, mükemmel silahlar yapmışlar. Helenistik, Roma, Bizanslıların hüküm sürdüğü Cotyora zamanla önemini ve canlılığını yitirmeye başlamış.
14’ncü yüzyılın ortalarına doğru, Bayramlı aşireti bölgeye gelir ve şehrin 4 km. güneyinde, Yalı Camisinin üst tarafında, bugünkü Eskipazar’da, “Bayramlı” adıyla şehir kurulur. Bayramlı kasabası, 18’nci yüzyıl başlarında eski canlılığını kaybedince, batıda bucak adıyla yeni bir ilçe merkezi kurulur. Yeni merkez, göç edenlerle birlikte büyür ve çok hızlı bir şekilde gelişir.
Bucak adı: 1869-1870 yıllarında: Ordu adına çevrilir. Ordu ismi: Osmanlı ordusundan gelir. Aslında “Ordu” demek: ÖzTürkçe “Saray” anlamındadır. Sarayda kim var: yöneticiler ve askerler. Askerlerin kurduğu yer, zamanla bütün askerlere verilen isim olmuştur. Osmanlı ordusu: zamanla gelip buraya çadır kurar ve burayı kışla gibi kullanır. Bu yüzden, buraya “Ordu” ismi verilmiştir.
GENEL
Ordu şehir merkezi, Karadeniz kıyısındaki diğer birçok il ve ilçeye nazaran coğrafi bakımdan şanslıdır. Çünkü arka tarafı dağlık değildir, dağınık bir yerleşim görülür. Yani, şehir merkezi dağ ile deniz arasında sıkışıp kalmış değildir. Ordu şehir merkezinin arka tarafında çok geniş bir alan bulunur.
Ordu şehrinde, Giresun şehri yönünde çikolata fabrikası bulunur. Fabrikanın en önemli özelliği penceresiz olmasıdır. Giresunlular “Bizim fındığımız daha güzel ve lezzetli ve bu yüzden Fisko Birlik Giresun’da kurulu” derler. Ordulular ise “Bizim fındığımız daha güzel ve lezzetli ve bu yüzden Çikolata Fabrikası burada kurulu” derler. Fındık konusundaki bu çekişme sürer gider.
Arıcılık
Ordu’nun günümüzde birçok köyünde: arı kovanıyla arıcılık yapılıyor. Türkiye’de bulunan toplam fenni kovan sayısının: % 10’u, bu şehirde bulunuyor.
Fındık
Fındığın kültür kaynağı ve ana vatan bölgelerinden birisi: Karadeniz kıyılarıdır. MÖ. 400 yıllarında, Pontus cevizi diye adlandırmıştır. Bölgede, kültür fındığına: Heraklit cevizi adı verilmiştir. Plinis ise, ilk kültür fındığını Pontus kıyılarından getirdiği için, buna Pontus Cevizi denmiştir.
Turizm
Ordu turizm aktiviteleri ile de dikkat çekiyor. Ordu’da; kıyı turizmi, inanç turizmi, termal turizmi, yayla turizmi, kuş gözetleme turizmi, foto safari, bitki inceleme turizmi, kamp-karavan turizmi, su altı dalışı, bisiklet turları, olta balıkçılığı, dağ ve doğa yürüyüşü, yamaç paraşütü, rafting, kültür turizmi, tarihi ve arkeolojik değerler, sportif faaliyetlerin hepsini yapmak mümkün.
NE YENİR
Ordu’da, pancar (kara lahana) yemekleri revaçta. Başlıca yöresel lezzetler: kara lahana sarması, kara lahana döşemesi ve kara lahana diblesidir. Ayrıca: hamsi ile yapılan yemeklerde meşhur. Hamsi içli tava, hamsi buğulama, hamsi köftesi ve hamsi tava. Bunların tadına baktığınızda, eşsiz lezzetleri keşfedeceksiniz.
Fındıkla ilgili yemeklerin tümünün yapıldığı Çotanak Restoran Ordu’da hizmet veriyor. Başta fındık çorbası olmak üzere fındıklı tost, fındıklı çiğ köfte olmak üzere birçok fındıklı ürünü tatmak mümkün.
Ordu’nun mahalli yemeklerimiz içinde belli başlıları ise; pancar çorbası, pancar sarması, melocan kavurması, Sakarca Mıhlaması, Galdirik Kavurması, Keşkek, Tirmit kavurması, mısır ekmeği, turşu kavurmaları, su böreği, hamsi buğlama, hamsili içli tava.
NE SATIN ALINIR
Ordu’da; geleneksel el sanatları ürünleri bulabilirsiniz. Kilim, heybe, oyalı yazma gibi dokuma ürünleri ve bunların yanı sıra ahşap eşyalardan baston ve sepet düşünebilirsiniz. Ayrıca, Ordu’da müzik aleti üretimi de yapılıyor. Özellikle: klarnet ve kaval bulup satın alabilirsiniz.
Yörede bolca yetişen fındık ta: iyi bir hediyelik olabilir. Çarşı bölgesinde, çok sayıda hediyelik eşya satılan dükkan var. Burada: “Ordu” baskılı objeler de satın alabilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER
İBRAHİM PAŞA CAMİSİ
1800 yılında, Atik İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. Şehrin orta yerinde bulunduğu için, Orta camisi olarak da bilinir. Ordu’da ilk inşa edilen camidir. 1770’li yıllarda yaptırılmıştır. Deniz kıyısında yaptırılmış, deniz dalgalarından zarar görmesi üzerine, şimdiki yerinde yeniden yapılmıştır.
Çatısı düzdür. Selçuklu Mimarisi tarzında yapılmış orijinal mihrabı: 1840 yılında sökülerek Selimiye camisine taşınmıştır. Yerine ise: o günün mimari anlayışına uygun olarak, yumuşak taşlarla ve zengin motiflerle hazırlanan süslü bir mihrap konulmuştur. En önemli özelliği: barok üslubunda yapılmış, yoğun süslemeli mihrabıdır.
Tek minaresi: çift şerefelidir. Mimari özellikleri açısından, çok büyük özelliği bulunmuyor.
TAŞBAŞI KÜLTÜR MERKEZİ-ORDU ESKİ KAPALI CEZAEVİ
Ordu il merkezinde, Taşbaşı Mahallesindedir. 1853 yılında: Rumlar tarafından yapılmış, eski bir kilisedir.
Kilise: doğu-batı istikametinde, dikdörtgen tarzında yapılmış. Doğuda, büyük bir apsis, yanlarda iki küçük apsis var. Kilisenin ana mekanı, iki sıra üç sütunla, üç nefe ayrılmıştır. Kilisenin semardam çatısı, sütunlarla desteklenen kemerlerle taşınmaktadır. Tamamı kesme taştan yapılmış günümüze kadar ayakta kalabilen, bir bazilika şeklinde yapıdır.
Kentsel Sit alanı olarak ilan edilerek, koruma altına alınmıştır. 10 Nisan 2000 tarihinden itibaren, Kültür Merkezi olarak kullanılmaktadır.
PAŞA KONAĞI VE ETNOĞRAFYA MÜZESİ
İl merkezinde, Boztepe yolu üzerinde, Selimiye Mahallesindedir. Taşocaklar caddesi ile, Erkoçlar sokağın birleştiği köşede.
Konak: 1896 yılında, Paşaoğlu Hüseyin Efendi zamanında yaptırılmış. Son derece zengin bir taş işçiliğine sahiptir ve tescil edilmiştir. Mimarı: İstanbullu bir usta.
Konağın taşları: Ünye’den, ahşap malzemesi Romanya’dan getirilmiş. Zemin dahil olmak üzere, 3 katlıdır. Bahçesiyle birlikte, 625 metrekarelik bir alan üzerine kurulu. Zemin kata, doğudan, birinci kata da kuzey ve batısında bulunan iki kapıdan giriliyor. Konağın: birinci ve ikinci katı, bir silme ile ayrılmış. Köşeleri, yarım sütunlar ve bitkisel motifli konsollarla desteklenmiş. Zengin bir taş işçiliği var. Zemin üzerindeki iki katın, doğu cephesinde, en altta dört, üst katlarda da beşer penceresi var. Doğu cephesindeki orta pencereler, burmalı sütunlar ve yarım sütunlar arasına alınmış.
Kuzey cephesindeki birinci katın girişi: basık kemerli ve çift kanatlı. Bu kapının çevresi, bitkisel motifli kalem işleriyle bezenmiş. Aynı zamanda, korint başlıklı iki sütunla desteklenen giriş kapısının önünde bir çıkma, üst katta bir balkon bulunuyor.
Konağın merdivenleri: balkonu ve çatı kenarlarındaki korkulukları, cepheye hareketlilik kazandırıyor. Bahçesine, fıskiyeli bir havuz ile bir de taş ocak yerleştirilmiş.
Konağın zemin katı: taş döşeli, birinci ve ikinci katlar ahşap döşemeli. Tavanlar, ahşap kaplama olarak yapılmış, üst kattaki sofa kağıt üzerine yağlı boya ile çeşitli desenlerle bezenmiş. Tavanın ortasında: baklava şekilleri, bitkisel motifler, köşelerdeki madalyonlara da çeşitli manzaralar resmedilmiş. Banyosunda da çinilere yer verilmiş.
Konağın bahçesinde: fıskıyeli bir havuz ve günümüzde ahşap örtü altına alınmış, orijinal taş ocak bulunmaktadır.
Konak: Kültür Bakanlığı tarafından, 1982 yılında kamulaştırılır. Yapılan onarım sonucu, 1987 yılında: müze olarak hizmete açılır.
Müzenin zemin katı: İdare binası olarak kullanılmaktadır. Birinci katta: Etnoğrafik eserler sergileniyor. Bu bölümde: silahlar, takılar, kadın ve erkek giysileri sergileniyor.
İkinci katta: Sofa, Paşa Nine Odası, Günlük Oda, Misafir Odası, Yatak Odası, Yüklük gibi bölümler var. Bunlar: 19.yüzyıl yaşamının özelliklerini aksettiriyor.
Müzede: 1567 Etnoğrafik eser, 234 arkeolojik eser, 1287 sikke olmak üzere, toplam: 3088 eser sergileniyor.
PLAJLAR
Ordu ili, deniz turizmi ve plaj yönünden, Doğu Karadeniz Bölgesinin en önemli ilidir. Buradaki doğal plajlar, turizm yönünden oldukça önemlidir. Ordu kıyıları, doğuda Piraziz’den, batıda Akçaya kadar, 107 km. lik koylarla çevrili doğal kumsallar halindedir.
İl merkezine 2 km. uzaklıktaki Güzelyalı Plajı, Melet Irmağı ile Turna suyu arasındaki kumsallar, Kumbaşındaki kumsal,
COTYORA (BOZUKKALE)
Ordu-Samsun kara yolu üzerinde, il merkezine 2 km uzaklıkta, deniz kıyısındadır. Ordu ilinin ilk kuruluş yeridir. Burası, halk arasında: Bozukkale olarak bilinir. Yapılan araştırmalarda: burada: 11.yüzyılda, Bizanslılar tarafından yapılan küçük bir gözetleme kulesinin bulunduğu anlaşılmıştır. 2. derece arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınmıştır.
ESKİ PAZAR CAMİİ VE HAMAMLARI
İl merkezine 3 km. uzaklıktadır. Ordu-Sivas kara yolunun doğusunda, Ulubey yolu üzerinde, dikdörtgen planlı küçük bir camidir. Caminin ilk yapılış tarihi: Beylikler dönemine yani 1380 yılına kadar uzanıyor. Sonradan, 1782 yılında, Battal Hüseyin Paşa tarafından onartılmış ve onarım kitabesi, kapısının üstüne konulmuş.
Yalnız, eski cami depremde yıkılınca, bugün görülen cami, 20’nci yüzyılda yeniden yapılmış. Caminin en büyük özelliği: Emiroğlu Beyliği döneminden kalma olması. Yani: Karadeniz’in Türkleşmesinde öncü kuşak olan Emiroğlulları, Ordu’yu başkent olarak kullanmışlardır. Bu başkentin en önemli yapılarından biri de: yanında iki hamam da bulunan Eskipazar Camidir.
Caminin ahşap kapı ve pencereleri, Anadolu’daki Türk ahşap sanatı açısından çok önemli görülürken, özellikle, sayıları çok az olan Karadeniz’e yakın Selçuklu eserlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Caminin kapı ve pencerelerindeki çalışmaların süsleme sanatı açısından da çok önemli yeri var. Camiden günümüze, yalnızca giriş kapısı ve portalı kalmıştır.
BOZTEPE
Ordu şehri, Boztepe’nin yamaçlarına kurulmuştur. Boztepe: şehir merkezine 6 km uzaklıktadır. Yolu asfalttır. Buraya araç veya teleferikle ulaşılıyor. Teleferik biniş yerinin hemen yakınında otopark bulunuyor, yani aracınız ile buraya gelip teleferikle çıkmayı düşünürseniz aracınızı hemen teleferik kalkış yerinin yakınındaki otoparka bırakabilirsiniz. Bence, buraya teleferikle çıkın. Teleferik biniş ücreti, gidiş-dönüş tam bilet 10 TL ve öğrenci 8 TL dir. Tek yön, tam bilet 6 TL ve öğrenci 5 TL dir.
6 yaşına kadar olan çocuklar ücretsiz biniyorlar. Açık öğretim, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, öğrenci olarak kabul edilmiyorlar. Öğrenci kimliklerinin güncel tarihli, vizelerinin bulunmasını istiyorlar. Teleferiğin teknik özelliklerine gelince: alt istasyon rakımı 8 metredir. Üst istasyon rakımı ise 509 metredir. Eğik uzunluk 2372 metre, kot farkı 501 metredir. Seyahat süresi 6.35 dakikadır. Teleferik her gün saat: 09.00 da açılmaktadır. Yükseklik korkusu olanlar, düşünerek binmelidirler.
Tepe, denizden 450 metre yüksekliktedir. Tepe çam ağaçları ile kaplıdır. Ordu şehrinin bütün güzelliklerini ve Karadeniz’in muhteşemliğini, tepeden görmek mümkündür. Tepede: yeme-içme alanları, dinlenme tesisleri ve ormanlık piknik alanları vardır. Yamaç paraşütü için ideal bir yerdir. Avrupa Doğa Merkezi tarafından Kaliteli Destinasyon Programına dahil edilmiştir. Evet, özellikle güneş batarken ve geceleri buranın muhteşem manzarasını mutlaka izlemenizi öneriyorum. Ayrıca, yine tepede bulunan tesislerde özellikle kahvaltı yapmanızı öneririm.
TURNA SUYU
İl merkezine: 9 km. uzaklıktadır. Ordu-Giresun karayolu üzerindedir. Doğal plajı ile ünlüdür. Halk arasında büyük rağbet gören bir yerdir. Doğu Karadeniz’in hemen başlangıcındaki bu el değmemiş güzellik, belki de şimdiye kadar bilinmemesinin tüm avantajlarını doğa severlere sunuyor. Yürüyüş rotaları, yani hazırlanan bu eşsiz vadide yaklaşık 60 km. uzunluğunda, çok cazip bir yürüyüş parkuru bulunuyor.
Kayalık vadi yatağı ve bitki örtüsü sayesinde, suyu neredeyse her mevsim berrak olan Turna suyu deresi, Fırtına deresi ile birlikte, Karadeniz bölgesinin en temiz vadi yatağına sahip. Canik dağlarından kıvrıla kıvrıla, Karadeniz’e dökülen akarsu boyunca, çok çeşitli bir renk cümbüşü ve bitki örtüsü ile birbirinden farklı ve güzel çiçekler, yürüyüş yapanlara eşlik ediyor.
Buranın bir başka özelliği de: Karadeniz alası ya da Som balığı diye bilinen alabalık türünün yumurtlama alanı olarak temiz suyundan dolayı Turna suyu tercih ediliyor. Turna suyu deresinde başka tatlı su kefali olmak üzere, birçok tatlı su balığı ve tatlı su canlısı bulunuyor.
YOROZ KENT ORMANI
İl merkezi ve Gülyalı ilçesi arasında, il merkezine yaklaşık 15 km. uzaklıktadır. Burası tam bir zirvedir ve Ordu ile deniz, tamamen ayaklar altındadır. Işıklandırılmıştır. Oturma yerleri, gezi alanları ve teraslar var. Yolu stabilizedir.
KURUL KAYASI YERLEŞİMİ
İl merkezine, 13 km. uzaklıkta, Bayadi köyü sınırları içindedir. Sivri bir kaya üzerine kurulmuş, antik bir yerleşim yeridir.
Yer altı galerileri bulunmaktadır. Ana kayanın oyulması ile oluşturulmuş, 8 metre derinliğinde bir sarnıç ve su yolu olduğu tahmin edilen, 250-300 basamaklarla aşağıya inilen bir dehliz var. Özellikle: yukarı çıktığınızda, sizi bir tünel karşılayacak. Devasa bir şey. Oldukça aşağılara iniyor.
Yine, söylentilere göre, burası kaçış tüneli imiş. Sonuna; hala ulaşılamamış. Söylentilere göre, burada, buna benzer başka kaçış tünelleri de varmış. Tünelin içi: aynın bir buzdolabı gibi serin ve rutubetli. Bir de su sarnıcı var. Bu sarnıcı için, yaz-kış su dolu.
Bunların yanında: bina kalıntıları ve değişik dönemlere ait seramik parçaları görülüyor. Kazı sırasında bulunan, bu seramik parçaları ve pişmiş toraktan çatı kiremitleri incelenmiş ve MÖ. 5 veya 6.yüzyılda, burada bir yerleşim yeri bulunduğu fikrine varılmış.
1991 yılında, Ordu Müze Müdürlüğünce, çevre temizliği ve tanzimi yapılmış ve alan tel örgülerle koruma altına alınmış. Bu bölgede, insanlar piknik yapıyorlar. Gezi parkurları, oturma gurupları, seyir terasları var. Ayrıca: otopark da bulunuyor.
Samsun tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.
Giresun tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.