Almanya Hamburg

Almanya Hamburg

Kuzey bölgesi iklimini saymazsak, Almanya’nın en yaşanılabilir şehridir denilebilir. Tek eksiği: güneş. Diğer Alman şehirlerine göre, daha klas havası olan bir şehir. Hatta ülkenin en zengin şehri denilebilir ve bunun simgesi “hh” dir. Şehrin diğer öne çıkan özelliklerinin başında: burada, çok miktarda Türk yaşıyor olmasıdır. Sokakta gezerken, yanınızdan geçenlerin konuşmalarına dikkat ederseniz, Türkçe konuşmaları duyma olasılığınız yüksektir.

Son olarak: Hamburg: St. Paulidir, gece yaşayan Almanya’dır, denizdir, sekstir, alkoldür, Türk’tür, punktur, gaydır.

Elbe nehri o kadar büyüktür ki, kendinizi deniz kıyısında sanabilirsiniz. New York ve Londra’dan sonra, dünyanın üçüncü büyük müzik merkezidir. Yazın giderseniz, şehrin soğuğundan kurtulup tadına varabilirsiniz.

Almanya Hamburg

HAVAALANI

Hamburg, uluslararası havaalanı, yıllık, 12 milyon yolcu kapasitesine sahiptir. Hamburg Fuhlsbüttel havaalanı olarak isimlendirilir ve 1912 yılında kurulmuştur. Bu nedenle, günümüzde şehir içinde kalmıştır. Yani, şehir içinde, uçakları rahatlıkla görebilirsiniz.
Almanya’nın beşinci büyük havaalanıdır. Şehir merkezine 5 km. uzaklıktadır. Ancak, şehir merkezine 10 km. uzaklıkta, ikinci bir havaalanı bulunmaktadır ki, bunun ismi de, Hamburg-Finkenwerder havaalanıdır.
Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım: transit S-Bahn ile, yaklaşık 20 dakika sürmektedir. Ücreti: 2.80 Euro’dur. Şehir merkezindeki: Fuhlsbüttel denilen yere ulaşılır.
Şehir karayolu ile, Danimarka’ya 1.5 saat uzaklıkta, Amsterdam şehrine ise, 6 saat uzaklıktadır.

Almanya Hamburg

GENEL

Hamburg: Almanya ülkesindeki 16 eyaletten biri olan “Hansa” eyaletinin bir şehridir ve Kuzey Almanya’nın merkezidir. Hükümet, Parlamento, Rathaus ve Belediye binası bulunmaktadır. Hamburg Eyalet Parlamentosuna “Bürgerschaft” deniliyor ve her dört yılda bir seçilen, 121 temsilciden oluşmaktadır. Şehir; kendi içinde, 7 bölgeye ayrılmıştır. Her bölge, bölge yetkilisi tarafından yönetilmektedir.

Şehrin nüfusu: 1.7 milyondur ve ülkenin ikinci büyük şehridir. Avrupa Birliğinin ise, 7’nci büyük şehridir. Kapladığı alan: 755 km. karedir. Bu ölçüler ile, Paris’ten 7 kat ve Londra’dan 2.5 kat büyüktür.

Metropol alanında, yaklaşık 3.5 milyon kişi yaşar. Kişi başına, yaşam alanı olarak 30 m. kare düşer ve bu alan, dünyanın tüm büyük şehirlerindeki ortalamadan daha büyüktür. Bu yerleşik nüfusun, yaklaşık % 28’lik bölümü göçmenlerden oluşmaktadır. 180 farklı ülkeden göçmen bulunduğu söylenmektedir. Bunların başında geldikleri ülke sıralamasında: Türkiye, Polonya, Rusya, Afganistan, Pakistan gelmektedir. Şehirde: “Altona” isimli semt, tamamen Türklerden oluşmaktadır. Şehirde yaşayan 65 bin Türk’ün, bu semte “Altınova” isminin verildiği bile söylenmektedir.

Yeşil alanlar ve rekreasyon alanları, şehrin toplamda, % 14’ünü kapsamaktadır. 2011 yılında, Avrupa Yeşil Başkent ödülü, şehre verilmiştir. Birçok evin önünde: “1943 yılında bombalandı, 1956 yılında yeniden yapıldı” yazan tabelalar görebilirsiniz. Hatta, şehrin birçok yerinde yapılan yol ve temel kazılarında, bazen hala patlamamış bombalar bulunur, bombanın bulunduğu yerler hemen boşaltılır, yollar kapatılır, bomba imha edildikten sonra, hayat normale döner.

Şehirde

90 civarında konsolosluk bulunmaktadır ve bu rakam: New York şehrinden sonra, dünya üzerinde ikincidir.
Asya’dan, 460 şirketin, şehirde şubesi bulunmaktadır. Tıbbi, teknolojik ve Bioteknolojik alanlarda ve uçak yapımında dünya merkezidir. (A380 tipi uçakların gövdesi burada üretilmektedir)

Şehirde, ayrıca: 2302 köprü bulunmaktadır ki, bu sayı: Venedik ve Amsterdam şehirlerindeki köprülerden fazladır.

Hamburg Limanı: dünya çapında en büyük konteynır limanları arasında, 7’nci sıradadır. Bu liman: Kuzey Denizine yalnızca 120 km. uzaklıktadır ve en büyük konteynır gemileri dahi, buraya yanaşabilmektedirler.

Şehirde: 11 üniversite bulunmaktadır. Bunların en büyüğü “Hamburg Üniversitesi” dir. Burada: 39 bin öğrenci eğitim görmektedir. Şehirde: Hamburg Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde, 13 bin öğrenci, Teknik Üniversitede 5 bin öğrenci öğrenim görmektedir.

Şehirde

Okyanus iklimi egemendir. Sahile yakın olması nedeniyle, Atlantik okyanusu üzerindeki deniz hava kütlelerinden etkilenir. Kar yağışı nadir görülür. Sıcaklık en yüksek, 22 derecelik ortalama ile, Haziran-Temmuz aylarında görülür. En düşük sıcaklık ise, Aralık-Ocak aylarında, eksi 1-2 derece olarak tespit edilmiştir.

En fazla yağış, Haziran ayında ortaya çıkar. Ama, öyle bir yağış ki, bazen çiseleyen yağmur, bir anda sağanak yağışa dönüşebiliyor. Bu şehirde, yağmur insanların sanırım en büyük sıkıntısı. Şehir gezinize giderken, yanınızda yağmurluk veya bir şemsiye bulunmasında, büyük fayda olduğu veya olacağı kesindir.

Son bir not: şehir, dünya üzerindeki şehirler arasında, yaşanabilirlik anketlerinde; 2009 yılında 23 ve 2010 yılında ise, 10’ncu sırada bulunmuştur.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI

Şehirde: modern otobüs ve metro trenleri (S-Bahn) bulunmaktadır. Demiryolu istasyonlarında, otomat makinalarından: kısa mesafe, tek binişlik veya günlük binişlik bilet satın alabilirsiniz. Bu arada, Almanya’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi, burada da “Hamburg Kartı” denilen toplu bir kart var. Bu kart ile: toplu taşıma sistemi ve müzelerden indirimli yararlanabilirsiniz. Tüm bilet gişelerinden ve otobüs sürücülerinden, Hamburg Kartı satın alabilirsiniz.

Şehir içi ulaşım hatlarında biletsiz yolculuk etmemenizi öneririm. Çünkü: görevliler tarafından, bilet kontrolleri yapılmaktadır.
Giriş kısmı için son bir not: şehirde kaldırımda yürürken, kırmızı çizgili bölgede yürümeyin, çünkü burası bisikletlere ayrılmış yoldur ve burada yürürseniz, bir bisikletli gelip çarpabilir.

S-Bahn ve U-Bahn Trenleri

Aslında, Münih şehrinden büyük olmasına rağmen, Münih şehrinde 6 metro, burada ise 3 metro bulunmaktadır.
Bunlar, şehir merkezi odaklı demiryolu hizmeti ağıdır. Yollardaki trafikten bağımsız olarak, bölge içinde doğrudan ve hızlı hareket sağlanır. Hafta sonları ve tatil günlerinde, bütün gece çalışırlar. Aynı zamanda, pek çok metro otobüsü ve hızlı transit raylı taşıma sistemleri ile bağlantılıdırlar. Metro hattının uzunluğu: 101 km. dir. Bunun 41 km. si yeraltındadır. Metroya bindiğinizde inmek için, iniş düğmesine basmanız gerekiyor, bizim metrolar gibi, kapılar kendi kendine açılmıyor.

Otobüsler

Otobüs servisleri, demiryolu ağı ve metro otobüs sistemiyle bağlantılı olarak çalıştırılmaktadır. Şehirde, 600 den fazla otobüs güzergahı bulunmaktadır. Bunlar, demiryolu hattının boşluklarını doldururlar. Gündüzleri her 5 dakikada gelen otobüsler, akşam olduğunda 30 dakikalık fasılalarla gelirler.

Liman Feribot

Elbe nehrinde hizmet veren feribotlar, 6 limanda çalışmaktadırlar.

Taksiler

Şehirde, 24 saat taksi bulabilirsiniz. Taksiler: geleneksel olarak fildişi beyaz renkte, üzerinde “Taxi” yazısı bulunmakta, sarı-siyah bir işaret, lisanslı taksiyi ifade etmektedir. Şehir merkezinde, bir taksi yolculuğu: yaklaşık olarak 6-12 Euro arasında ücrete tabidir. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki taksi ücreti ise, 20-25 Euro arasındadır. Taksilerin birçoğu kredi kartı kabul etmektedirler.

Bisiklet

Bu şehir, tam bir bisiklet cennetidir. Yaya kaldırımlarında, kırmızı çizgi ile bisiklet yolları ayrılmıştır. Şehirde, 80 ayrı noktada bulunan istasyonlardan, kırmızı renkli bisiklet kiralayabilirsiniz. Bisiklet ile şehir rahatça gezilebilir, tek sorun yağmur olmasıdır.

GECE HAYATI

Şehirde, Avrupa’nın en büyük kırmızı ışık bölgelerinden olan: Reeperbahn mahallesi bulunuyor. Burası, özellikle seks turizmi için ziyaret edilmektedir. Burada: striptiz kulüpleri, genelevler, barlar bulunmaktadır.
Bu şehir, Almanya ülkesinde gece hayatının en canlı olduğu başlıca yerlerden biridir. Hatta: ünlü İngiliz gurubu “The Beatles”, kendi ülkeleri dışında, ilk sahne aldıkları yer olan şehir meydanı, bugün onların ismiyle anılıyor ve meydanda, gurup elemanlarının heykelleri var, gençler burada müzik yapıyorlar.

TURİZM

Şehirde: 31 tiyatro, 10 kabare ve 50 müze bulunmaktadır. Şehir, Almanya’nın en hızla büyüyen turizm sektörüne sahiptir ve sektörde, şehirde: 200 bin kişinin çalıştığı söylenmektedir.

Elbe ve Alster nehirleri kıyısında, güzel yürüyüşler yapabilirsiniz. Ayrıca: Belediye binası, şehirde ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Bunun dışında: St. Michaelis başta olmak üzere, birkaç mimari yönden önem kazanan kilise gezilebilir. Dünyanın sayılı büyüklerinden olan liman görülmeli, ayrıca yine şehirdeki birkaç ilginç müze gezilmelidir.

Alster: şehrin kalbinde, büyük bir göldür. Burada: tekne turu yapabilirsiniz. Ayrıca, bu bölgede bir sokak kafesinde kısa mola vererek, yürüyüşler yapabilirsiniz. Bunların yanında: Elbe nehri boyunca bulunan plajları da gezebilirsiniz.

Almanya Hamburg

DOM FESTİVALİ-FUARI

Şehirdeki bu halk festivali, yılda 3 kez yapılmaktadır. (Mart, Ağustos ve Kasım aylarında) Bu festivalde, eğlence ve nostaljiyi aynı anda yaşayabilirsiniz.
Bu festivalde: 3 km. lik bir hat boyunca, gerek eğlence mekanları ve gerekse yeme-içme mekanları kurulmaktadır. Fuar ise: Almanya’nın en büyük fuarlarındandır.

TEKNE TURLARI

Hamburg şehrinin geniş su yollarını keşfetmek için en iyi yol: bir tekne gezisine katılmaktır. Bu tekne gezileri, yaklaşık 4 saat sürer ve Alster gölü-Jungfernstieg bölgesinden kalkarlar. Basit ve kısa bir tur ise, 50 dakika sürer. Bu turda, iç ve dış Alster gölleri görülür ve ücreti: 15 Euro’dur.

Almanya Hamburg

NE YENİR-NE İÇİLİR

Şehirde: 4000 restoran bulunmaktadır.
Yöresel lezzetlerden tatmak isterseniz: domuz pastırması ile pişirilmiş yeşil fasulyeden oluşan: Birnen Bohnen und Speck düşünülebilir. Kuzey Almanya’nın en çok bilinen yemeğidir.
Aalsuppe isimli, yılan balığı çorbası da yoğun tercih edilmektedir.
Nerede yenir derseniz, bu şehirde, bir Türk tarafından işletilen bir restoran önermek istiyorum. “Le Canard” isimli bu restoran: Elbchausse bölgesinde, nehir manzaralı, Akdeniz, Türk ve Doğu mutfağının egemen olduğu yemek türlerini sunuyorlar ve muhteşem bir manzara eşliğinde, güzel yemekler yiyebiliyorsunuz.
Hafencity bölgesinde, Schönes leben denilen yerde: Steakhouse denilen yerde ise: “steak”ler meşhurdur. Burada, medium-rare steak yiyebilirsiniz.
İçki olarak ise, elbette Almanya’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi, bira birinci tercih olmaktadır. Bira olarak: holsten, becks, duckstein veya jever tercih edebilirsiniz.

ALIŞVERİŞ

Şehirde, birçok alışveriş caddesi ve alışveriş merkezi bulunmaktadır.
Özellikle Alster çevresinde: alternatif mağazalar, şık butikler ve geleneksel Hamburg modasının sunulduğu mağazalar görülmektedir.
Şehirdeki başlıca alışveriş caddeleri ve alışveriş merkezleri şunlardır:
1. Jungfernstieg,
2. Mönckebergstrabe,
3. Neuer Wall,
4. Colonnaden
5. Europa Passage,
6. Spitalerstrabe,

Özellikle: Mönckebergstrabe mutlaka görülmelidir. Çünkü, şehrin ana alışveriş caddesidir. Belediye Binasının yan sokaklarında da, güzel alışveriş dükkanları bulunuyor. Bu mekanlardaki dükkanlar: genellikle, günlük: saat: 10.00-20.00 arasında açıktır.

Almanya Hamburg

Bu arada: Alster gölü, belediye binasının hemen yakınında, yeni inşa edilen, büyük alışveriş kompleksi “Europa Passage” yi de mutlaka görmenizi öneririm. Belediye binası meydanındaki cam çatı kaplaması altında, hediyelik eşya satan yerler bulunuyor. Schanzenviertel bölgesinde, güzel butikler bulunuyor.

HAMBURG GEZİ PLANI

Şehirdeki gezimize: Hamburg ana tren istasyonu “Hauptbahnhoff” önünden başlıyoruz.

HAUPTBAHNHOFF

Yapı: 1906 yılında hizmete açılmıştır. Günde ortalama: 450 bin yolcuya hizmet verilmektedir. Paris’ten sonra, Avrupa’nın en işlek tren istasyonudur.
9 Kasım 1941 tarihinde, II. Dünya savaşı sırasında, ağır bombardıman sonucu bina tahrip olur. 1985-1991 yılları arasında, tren istasyonu restore edilmiştir. Yapının uzunluğu: 206 metre, genişliği: 135 metredir. Yükseklik: 37 metredir. Saat kulelerinin yüksekliği: 45 metredir. Saatlerin çapı: 2.2 metredir.

Evet, tren istasyonu önünde yoğun araç trafiği görülüyor. Sonra: istasyonun önünde, Türk döner ve kebapçılarının bulunduğu caddeye (2 Mönckebergstrabe) giriyoruz ve hemen istasyonun karşısındaki caddeden ilerleyince, sol tarafta kalan bu caddeyi görüyoruz. Bu cadde üzerinde bulunan “dönerciler”de, güzel bir döner yiyebilir ve üstüne çay içebilirsiniz.

Sonra: İstasyonun hemen yanında bir müze var.

MUSEUM FÜR KUNST UND GEWERBE

Hauptbahnhof-Glockengieberwall bölgesindedir. Giriş ücretlidir: 5 Euro.
Yapı: 1867 yılında yapılmıştır. 1943 yılındaki bombardımanda yıkılan müze, 1959 yılında yeniden yapılmıştır.
Burası, Avrupa uygulamalı ve dekoratif sanatlar müzelerinin en öne çıkanıdır. Bunlar arasında bulunanlar: 17 ve 18’nci yüzyıllardan kalma porselenler, İslam sanatına ait: çömlek, halı ve kitaplar, tarihi klavyeli enstrümanlar, en eskisi 16’ncı yüzyıldan kalma halılar, mobilyalar, Japon çay evi ve töreni aksesuarları, 1914-1945 yılları arasındaki dönemlere ait, çeşitli heykelcikler bulunmaktadır.
Yani, genel anlamda, müze koleksiyonunda: ortaçağdan günümüze kadar olan döneme ait: Avrupa, İslam ve Uzak doğu kültürü sanat ve el sanatları örnekleri sergilenmektedir.

Sonra, yine istasyon önüne dönüyoruz. İstasyonun arka çıkışında, çarşı, alışveriş merkezi ve birçok restoran ve kafeterya var, orada bir süre gezdikten sonra, kuzeye doğru, GlockengierBerwald caddesi üzerinde yürümeye devam ediyoruz. Bu cadde üzerinde, yine bir müze var.

Almanya Hamburg

KUNSTHALLE

Hauptbahnhof kuzeyinde, Glockengieberwall bölgesindedir.
Burası bir sanat müzesidir.
Müze binası: mimar Fritz Schumacher tarafından, 1863-1869 yılında, İtalyan Rönesans stilinde yapılmıştır. Yapılışı sırasında, özel girişimcilerin büyük ekonomik katkılarının olması önem kazanmaktadır.
Almanya’nın en büyük sanat müzesidir. Müze koleksiyonunda bulunanlar: 17’nci yüzyılda, özellikle Hollandalı sanatçıların (Rembrant gibi) resimleri görülmektedir. Ayrıca: Alman romantizm dönemi resimleri görülmektedir. Bunun dışında: müzede, yıllık ortalama 20 civarında, geçici sergi açılmaktadır.

Bu cadde: Alter gölüne çıkıyor.

Almanya Hamburg

ALSTER

Bu göl: şehir merkezinde bulunan ve 2 bölümden oluşan bir cazibe merkezidir. Bu iki bölüm:
1. Aussenalster (Dış Alster)
2. Binnenalster (İç Alster)

Alster civarındaki tüm binaların tek bir örnektir. Bunların dış cephe boyaları beyaz, çatıları bakır kaplı olmak zorundadır. Çünkü: şehir manzarasında özel bir karizma yaratılmıştır.
Özellikle: Aussenalster: şehirliler tarafından çok tercih edilen bir yerdir. Hamburglular, burayı bir koşu ve buluşma yeri olarak kullanırlar. Ayrıca: insanlar, burayı kitap okumak ve güneşlenmek için de kullanırlar. Burada: 7400 metre uzunluğunda bir yürüyüş yolu bulunmaktadır. Göl’de, sandal kiralamak da mümkündür.
Evet: burası tam bir yeşil cennet olarak değerlendirilmektedir.

Alters gölüne geldiğimizde, yol ikiye ayrılıyor.

Biz: her iki gölün arasındaki yoldan, yani “Lombardsbrücke” caddesinden ilerlemeye devam ediyoruz. Karşımıza bir köprü çıkıyor ve yine yürümeye devam ediyoruz. Bir süre sonra, gölün çevresinden dolaşan yolu takip ettiğimizde, sola dönen “Esplanade/Neuer Jungfernstieg” caddesine dönüyoruz. Yorulduğunuz zaman: göl kıyısındaki ahşap banklarda dinlenme molaları verebilirsiniz.

Şimdi: Neustadt bölgesindeyiz. Buradan ilerlediğimizde: Jungfernstieg sokağına ulaşıyoruz. Yine, solumuzda göl bulunuyor.

Almanya Hamburg

JUNGFERNSTİEG

Reesendammbridge ve Gansemarkt arasında bulunmaktadır. Burası, Almanya ülkesinin ilk asfalt sokağıdır.
Burası, dünyanın en güzel alışveriş caddelerinden biri olarak kabul edilebilir. Burası hakkında; geçmişe yönelik bir kısım geleneklerden söz etmek mümkündür. Eski dönemlerde: şehirde yaşayan bekar bayanlar ve asil genç kızlar: burada Pazar günleri yürüyüş yaparlarmış ve bunlara “Jungfer” denilirmiş. Caddenin isminin buradan geldiği söyleniyor.

Günümüzde, burada, birçok seçkin marka ürünün satıldığı mağazalar bulunuyor. Ayrıca, Almanya’nın en güzel restoranı “Alster-Pavilion” ve 1799 yılından bu yana faaliyette bulunan “Cafe Alex” bulunmaktadır. Bu kafenin hemen yanında: Alster iskelesi var. Burada güzel bir alışveriş ve gezinti sonrasında, nehirde rahatlatıcı bir tekne gezisi de yapabilirsiniz. Özellikle, gölün kıyısına yakın yerdeki, bir hayli yüksek su fıskiyesi dikkatinizi çekecektir.

Yürümeye devam ettiğimizde, köprü var, onu geçince, “Job AG” binasının önünden, sağa dönüyoruz. Hedefimiz, Rathaus yani Belediye Binasının bulunduğu meydan. Buraya:; Hamburg-Mitte bölgesi deniliyor.

Almanya Hamburg

 

RATHAUS-CİTY HALL-BELEDİYE

Şehir merkezinde, Altstadt-Binnenalster bölgesindedir. 11 yıllık bir inşaat faaliyeti sonucunda, mimar Martin Haller tarafından, 1897 yılında: bir yangın ile yok olan eski belediye binasının yerine inşa edilmiştir.
Tarihi süreçte, birçok tarihi olaya tanıklık eden binada, günümüzde: Belediye, Senato ve Hamburg Parlamentosu bulunmaktadır. Bu birimler, 647 odalık yapıda çalışmaktadırlar. 6 oda daha bulunsa, İngiltere-Buckingam sarayı ile aynı büyüklükte olacakmış.

Kulenin yüksekliği: 112 metredir. Toplam inşaat alanı: 5400 m. karedir. Lobi bölümü: konserler ve sergiler için kullanılmaktadır. Yani, halka açıktır. Zemindeki “Hamburg Parlamentosunda, 121 temsilci, restore edilmiş bir odada bir araya gelmektedirler.
Yapı, rehberli turlarla gezilebilmektedir. Giriş ücretlidir. Yetişkinler için 3 Euro, Hamburg kart sahipleri ve çocuklar için: 0.5 Euro’dur.

Buradan sonra, Belediye Binasının hemen solundan, Rathaus Apotheke mağazasının hemen yanındaki caddeden ilerliyoruz. Burası “4 Grobe Johannisstrabe” caddesidir. Hedefimiz “St Nicolas kilisesi” dir.

Almanya Hamburg

ST.NİCHOLAS KİLİSESİ

Bir zamanlar, şehrin en önemli 5 kilisesinden biri olan yapı, günümüzde harabe halindedir. Çünkü: II. Dünya savaşında bombardımandan etkilenmiştir. Yapıldığında, yani 1874 yılında, dünyanın en yüksek binası imiş ve günümüzde de, halen şehrin ikinci en yüksek binası olma özelliğini korumaktadır.
Kilise: 1874 yılında, denizcilerin koruyucu azizi olan, Nicholas adına yapılmıştır. 1517 yılında eklenen kule, 1589 yılında yanmıştır.

Yeniden yapılan kule, 1644 yılında çökmüştür. Sonra yeniden yapılan ve günümüzde görülen kule: 122 metre yüksekliktedir. Kilise yapısı: II. Dünya savaşı sonlarında, şehirdeki diğer 5 kilise gibi, bombardımanda yıkılmış, yalnızca kulesi ayakta kalabilmiştir. Ancak, diğer dört kilisenin aksine, St. Nikolia kilisesi, savaşa karşı bir anıt olarak yeniden dikilmiştir. Söylediğim gibi, çan kulesi halen ayaktadır ve kentin yukarıdan panoramik görüntüsünü görmek isterseniz, kuleye camdan yapılmış bir asansör ile çıkabilirsiniz. Gözlem terası: 77 metre yüksekliktedir. Yalnız ücretlidir ve ücret: 3.70 Euro’dur.

Buradan sonra, 2 blok ötede, uzun kulesi görülen, başka bir kilise yapısına doğru yürüyoruz. Burası: “St. Catherines kilisesi” dir.

Almanya Hamburg

ST.CATHERİNE KİLİSESİ

Şehirdeki 5 Lutheran kilisesinden biridir. Yani, Protestan kilisesidir. Kilisenin sivri kulesi: 13’ncü yüzyıldan kalmadır. Şehrin iyi korunmuş en eski yapısıdır. Denizcilerin kilisesi olarak önem kazanmıştır.

Bunu gördükten sonra, nehir kıyısından, sağ istikamette ilerlemeye devam ediyoruz. Nehrin karşı kıyısındaki büyük bina :”Ambient Media Gmbh” binasıdır.
Beiden Mühren-Katharinenkirchof caddesinden ilerliyoruz. Mares Shipping GmbH binasının köşesine gelince, nehrin karşı kıyısına geçiyoruz. Çelik konstriksüyonlu köprünün girişindeki heykel dikkatinizi çekecektir. Bu köprüyü geçtikten sonra: karşı kıyıdaki hedefimiz müzeler bölgesidir.

Köprüyü geçtiğimiz gibi, hemen sağ yanda, bir müze var.

Almanya Hamburg

DUNGEON

Kehrwieder bölgesindedir. Burayı ziyaret etmek isterseniz bir gün önceden rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir. Giriş ücreti: büyük 21 Euro, çocuk 17 Euro, öğrenci: 20 Euro’dur. Küçük çocukların girmesinin uygun olmadığını düşünüyorum.
Speicherstadt bölgesinin altında, asansörle inilen bir yerdir. Burada, 90 dakikalık tur sırasında: tarihi işkence yöntemlerini görebilirsiniz. Ayrıca: yine çeşitli felaketler (örneğin: yangın, sel, deprem) canlandırılıyor. Yani, fantastik bir yolculuk için hazır olun.

Almanya Hamburg

 

MİNİATUR WUNDERLAND

Landungsbrücken yakınlarında, eski bir depoda bulunmaktadır.
2000 yılında açılmıştır. Giriş ücretlidir. Giriş ücretleri: yetişkin 12 Euro, 16 yaşından küçük çocuklar 6 Euro’dur.
Şehrin turistik güzelliklerini vurgulamaktadır. Hamburg şehrinin, 200 metre karelik bölümünde, şehrin en gözde mekanları görülmektedir. Yani, Hamburg şehrinin minyatür bir kopyasıdır. Aslında burada yalnızca Hamburg şehri değil: Alpler, Avusturya, Amerika, İskandinav ülkeleri, İsviçre gibi yerlerinde, minyatür örnekleri sergilenmektedir.

Ama, daha da önemlisi, dünyanın en büyük model demiryolu sistemini göstermesi açısından ilgi çekmektedir. Yani, bir anlamda: dünyanın en büyük model tren sistemidir. Bu model tren sistemi: 2000 yılında, Frederich ve Gerrit Braun isimli iki kardeş tarafından yapılmıştır. Günümüze kadar, 1000 m. karelik bölüm tamamlanmış olup, çalışmalarına devam etmektedirler. Yani, 2020 yılına kadar olan süreçte: en az 10 bölüm daha yapılmasının planlandığı söyleniyor. Sergilenen figürlerin sayısı: 215 bin ağaç, 200 bin insan, 11 bin araba, 890 tren, 300 bin ışık.
Ayrıca, ,burayı ziyaret ederseniz: minyatür bir havaalanını hayranlıkla izleyebilirsiniz. Hatta: şantiyeler, inşaat alanlarını görebilirsiniz.

Almanya Hamburg

SPİCEY GEWURZ MUSEUM-BAHARAT MÜZESİ

Speicherstadt bölgesindedir.
Burası: baharat, baharat depolanması, kalitesi ve kullanılması hakkında, ziyaretçileri bilinçlendirmek ve bilgilendirmek için açılmıştır. Dünya üzerindeki tek baharat müzesidir.
Burada, yaklaşık 350 m. karelik alan üzerinde, son 500 yıllık sürece ait, 50 farklı baharat sergilenmektedir ve bunların kokusunu hissedebilirsiniz.

Buradan çıktıktan sonra: Am Sandtorkai caddesi istikametinde yürümeye devam ediyoruz. Elite Medianet binası, sağımızda kaldığında, hemen onun gerisindeki alanda, bir yerleşim yeri projesi görülüyor. Hafencity.

Almanya Hamburg

 

HAFENCİTY

Speicherstadt yakınlarındadır. Am Sandtorkai bölgesindedir.
1 Mart 2008 yılından bu yana, Hamburg limanı bölgesinde yapılan en büyük şehir planlaması çalışmasıdır. Buna bağlı olarak: cazip yaşam alanları ve çeşitli anıtlar inşa edilmiştir. Bu bölgedeki proje çalışmaları bittiğinde: şehir merkezinin, günümüzdekinden % 40 daha genişlemesi beklenmektedir. Bu yeni alanda: 40 bin kişi işyerlerinde çalışacaklar ve 12 bin kişi, ikamet edeceklerdir. Projenin tamamlanmasının, 2020-2030 yıllarına denk geleceği söyleniyor.

Bu bölgede: zaten yeni bina inşaatları ve yüksek vinçler hemen dikkatinizi çekecektir. Am Sandtorkai caddesi üzerinde yürümeye devam ediyoruz. Sağ yanda, yüksek vinçlerin altında, bir müze var.

Almanya Hamburg

İNTERNATİONALES MARİTİMES MÜZESİ-ULUSLARARASI DENİZCİLİK MÜZESİ

Şehrin, Hafencity-Speicherstadt denilen bölgesindedir. Özel sektöre aittir. Giriş ücretlidir, 12 Euro.
Burası, uluslararası denizcilik müzesidir. Müzede: 10 katta: 40 bin civarında obje ve 1 milyondan fazla fotoğraf bulunmaktadır. Ayrıca: birçok model gemi, üniforma ve deniz sanatına ait eser sergilenmektedir. Bunların büyük çoğunluğu: özel koleksiyoncu Peter Tamm’a aittir. Bu koleksiyon: 1934 yılında toplanmaya başlamıştır. Bu koleksiyonun sergilenmesi için tahsis edilen müze binası, 2008 yılında açılmıştır. Bina: 1878-1879 yılları arasında, tahıl deposu olarak yapılmış ve 2003 yılı sonuna kadar depo olarak kullanılmıştır. Ahşap ve çelik sütunlar ile desteklenerek yapılan binanın dış duvarları tuğladandır. Neo-gotik tarzda inşa edilmiştir.

Oberbaumbrücke caddesi üzerinde ilerlemeye devam ettiğimizde, ileride sağda yine bir müze var.

Almanya Hamburg

 

DEİCHTORHALLEN

Deichtorhallen bölgesindedir.
Müze yapısı: 1911-1914 yılları arasında yapılmıştır. Müze olmadan önce, burası: sebze-meyve Pazar yeri olarak kullanılmıştır. Hatta: 1984 yılında, çiçek pazarı olarak değerlendirilmiştir.
Günümüzde: 5600 m. karelik bir kapalı alanda: çağdaş sanat ve fotoğraf alanında, birçok eser sergilenmektedir. Bunlar arasında: tanınmış heykeltıraşlar, ressamlar ve tasarımcıların sanat içerikli eserleri görülmektedir. Özellikle: fotoğraf arşivi konusunda önem kazanmaktadır. Ayrıca, burada, büyük bir gazetecilik arşivi bulunmaktadır. Yani, Avrupa’nın en büyük çağdaş sanat ve fotoğraf müzesi denilebilmektedir.

Müzenin hemen önünde, gökyüzüne baktığınızda bir balon göreceksiniz. Highflyer-Balloon.
Buradan, tam ters istikamete, batıya döndüğümüzde, bu kez karşımıza yine mimari özellikleri öne çıkan bir bina çıkıyor.

Almanya Hamburg

CHİLEHAUS

Yapı: Johann Friedrich Höger tarafından: 1922-1924 yılları arasında yapılmıştır. Höger: 1877-1949 yılları arasında yaşamış bir Alman mimardır. Bu meşhur eseri: 10 katlı bir ofis binasıdır ve Şili evi olarak bilinir. Bir geminin pruvasını anımsatan üst ve yan cepheleriyle ünlüdür.

Evet, Hamburg-Altstadt bölgesinde, bugünlük gezimizi burada noktalıyoruz. Bulunduğumuz yoldan doğru ilerlersek, ileride St. Nicolas kilisesine ulaşılıyor.

Gezimizin bu bölümünde: bulunduğunuz yerden bir şekilde: Rödingsmarkt denilen metro istasyonuna gidiyoruz ve burada iniyoruz.

Ludwig-Erhard-Strabe caddesinden ilerliyoruz. Cadde üzerinde ilerlerken, solumuzda bir kilise yapısı görülüyor.

Almanya Hamburg

ST.MİCHAELİS KİLİSESİ

Neustadt bölgesinde, Ludwig-Erhard Strabe güneyindedir. Türkische Planke denilen yerdedir.
Şehrin en ünlü kiliselerinden birisidir. Yapı: 1648-1661 yılları arasında, Barok mimari tarzda inşa edilmiştir. Ancak, günümüzde görülen kilise yapısı, çeşitli dönemlerde ayrı ayrı inşa edilmiştir. En son olarak, 177-1785 yılları arasında, 132 metre yüksekliğindeki kule eklenmiştir.
İkinci bina ise, 1906 yılında, bir yangın sonucu yıkılır. 1907-1912 yılları arasında ise yenilenir. 1983 yılında ise, binanın genelinde büyük bir restorasyon yapılır ve bu sırada, çatı bakır ile kaplanır.
Günümüzde, kilise: 3000 kişilik bir koltuk kapasitesine sahiptir. 1736 yılından bu yana bulunan para toplama kutusu ilgi çekmektedir. 1912 yılında yapılan altar: 20 metre yüksekliktedir. 132 metrelik çan kulesi: şehrin ve limanın mükemmel bir manzarasını sunmaktadır. Bu çan kulesine, ister yürüyerek veya ister asansörle çıkabilirsiniz

Yine, aynı cadde üzerinde ilerlemeye devam ediyoruz. Bir süre sonra, sola dönüyoruz. Millerntorplatz caddesine dönüyoruz. Hedefimizde, bir müze var. Bir süre ilerledikten sonra, müze, solumuzda kalıyor.

Almanya Hamburg

PANOPTİKUM

Burası, Almanya’nın en eski ve büyük “balmumu” müzesidir.

Müzeyi ziyaret ettikten sonra, arzunuza göre: şehrin seks turizminin yoğunlaştığı bir bölgeye gideceğiz. Elbette, aile ziyaretçilere burayı önermek mümkün değildir. Reeperbahn caddesi üzerinde ilerliyoruz.

Bir süre sonra: şehrin “kırmızı ışıklı caddesine” ulaşıyoruz.

Almanya Hamburg

REEPERBAHN

Şehir merkezinin batısındadır. Eskiden, 1600’lü yıllarda, burada, gemi halatlarının üretildiği bir yer varmış ve Almanca gemi halatı kelimesi olan “reep” ismi nedeniyle, bölgeye bu isim verilmiştir.
Burası, Hamburg şehrinin en ünlü, gece hayatının merkezi caddesidir. Burada: birçok gece kulübü ve seks turizminin yapıldığı yerler var. Özellikle: seks ile ilgili her türlü materyalin satıldığı dükkanlar var. Red Light District gibi alçak binaların giriş katlarında, pencerelerden bakıldığında, içeride, sandalyeler de iç çamaşırları ile oturan kadınları görmek mümkündür. Bu bölgeye, yanlışlıkla veya meraktan giren kadınlara izin verilmiyor. Fahişeler, bu yanlışlıkla giren kadınlara, yumurta-su atıyorlar, aman dikkat.

Ancak, her şeye rağmen, burada dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle: tenha yerlere takılmamanızı öneririm, çünkü agresif olabilen insanlar var. Tek başınıza buraya giderseniz, büyük olasılıkla, çevrenizde toplanan bayanlar olacaktır, bunlar sizi kendi mekanlarına doğru çekiştireceklerdir.
Ancak: bunların yanında, bölgede: birçok tiyatro, müzik kulüpleri, restoranlar ve diskolar da bulunuyor.

Evet, bugünlük gezi planımız da burada noktalanıyor.

ŞEHİRDE GEZİLECEK DİĞER YERLER

Almanya Hamburg

ELBE NEHRİ

Nehir Çek Cumhuriyetinden doğar ve 1091 km. yol kat ettikten sonra, Hamburg, Magdeburg ve Dresden şehirlerinden geçerek, Kuzey Denizine akar.
Elbe plajı: Hamburg şehrinin Othmarschen ve Ovelönne ilçelerinde: plajlar bulunmaktadır ve şehir merkezinden, buraya ulaşmak mümkündür. Havanın güzel olduğu dönemlerde, bu plajlar, yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından yoğun olarak tercih edilmektedirler. Burada insanlar güneşlenir ve nehrin öbür yanındaki liman ve limandaki konteynırların manzarasını izleyebilirler.
Batı plajı bölümünde: 1999 yılındaki taban taramaları sırasında, nehirden çıkarılan, 19.7 metre çevresi olan ve 217 tonluk “Alter schwede” isimli taş parçasını görebilirsiniz.
Bunun dışında: Elbe nehri boyunca uzanan bisiklet yolu: yürüyüş meraklıları ve bisiklet binenler içinde güzel olanaklar sunmaktadır.

Almanya Hamburg

 

FİSCHMARKT

Burası, Elbe nehri kıyısında, Hafenstrabe ile Grobe Elbstrabe arasında, bir Pazar yeridir. Ancak, burası yalnız balık ve deniz ürünlerinin satıldığı bir Pazar yeridir ve her Pazar günü, birçok insan buraya alışveriş yapmaya gelirler.

Almanya Hamburg

HEİNRİCH-HERTZ KULESİ

Hertz: Hamburg doğumlu bir Alman fizikçidir. Telekominikasyon kulesi, 1965-1968 yılları arasında inşa edilmiştir. Şehrin en yüksek binasıdır ki uzunluğu: 280 metredir. Beton bölüm: 205 metre, onun üzerinde 45 metrelik çelik kafes ve 30 metrelik, çeşitli antenlerden oluşan, üç parçalı silindir bulunmaktadır.
128 metre yükseklikte: iki katlı gözlem terası ve restoran bulunmaktadır. Buraya: iki hızlı asansör ile çıkılabilmektedir. Ancak, gerek restoran ve gerekse gözlem istasyonu, yangın tehlikesine karşı, 2001 yılında kapatılmıştır. Yani, bu devasa yapıyı, yalnızca uzaktan izlemekle yetineceksiniz.

PLANTEN UN BLOMEN

Burası, bir parktır. Şehir merkezinde, 47 hektarlık bir alana yayılmıştır. Bu park alanına ilk bitki: 1821 yılında dikilmiştir. Parkın hemen girişinde: Hamburg Dammtor demiryolu istasyonu bulunmaktadır. Park içinde: su ve ışık gösterileri, konserler, tiyatro gösterileri düzenlenmektedir. Bir anlamda, şehrin botanik bahçesi de denilebilir. Giriş ücretsizdir.

Almanya Hamburg

KÖHLBRAND KÖPRÜSÜ

Bu köprü, Hamburg limanında, Elbe nehri üzerinde, bir kablo askılı köprüdür. Köprü: 4 yıllık inşaat faaliyeti sonunda, 1974 yılında hizmete açılmıştır. Bizim İstanbul-Boğaz köprüsüne benzemektedir. Hatta, üzerinden atlayarak intihar edenler olduğu bile söyleniyor. Ama günümüzde yaya trafiğine kapalıdır. Üzerinden, her gün 40 bin otomobil geçtiği söyleniyor. Deniz seviyesinden yüksekliği: 53 metredir. Kulelerinin yüksekliği: 135 metredir.

Almanya Hamburg

 

BALLİN STADT AUSWANDERWELT HAMBURG

Vaddeler Bogen bölgesindedir. Giriş ücretlidir, 12 Euro.
Burası: 1850-1939 yılları arasında, yaklaşık 5 milyon Avrupalı göçmenin, Hamburg üzerinden, HAPAG gemisiyle, Amerika’ya göç etmek isteyen göçmenlerin, tıbbi bakımlarının ve konaklama imkanlarının sağlandığı bir yer olarak 1898-1901 yılları arasında inşa edilmiştir.
Yani, bir anlamda, dünyaya açılım kapısıdır. Burada: yemek yerleri, lojmanlar, hamam, kilise, Sinegog, müzik pavyonu ve tıbbı muayene odası ve 30 yapı daha bulunmaktadır. Biraz önce söylediğim gibi, Avrupalı göçmenler, Okyanusu geçip Amerika’ya gitmeden önce, burada kalmışlardır.

Almanya Hamburg

TİERPARK HAGENBECK

Şehrin, Stelingen bölgesindedir.
Burası, Hamburg şehrinin hayvanat bahçesidir.
Carl Hagenbeck tarafından, 1863 yılında toplanan hayvanlar, parkın ilk temelini teşkil etmektedirler. Hagenbeck: 1907 yılında, ilk hayvanat bahçesini oluşturduğunda, hayvanları kafeslere koymak değil de, çevrelerinde hendekler açarak barındırmayı tercih etmiştir.

II. Dünya savaşı ardından, bombalama sonucu hayvanat bahçesi tamamen yıkılır. Savaştan sonra yeniden inşa edilir ve günümüzde, özel bir hayvanat bahçesi olarak “Hagenbeck” ailesi tarafından işletilmektedir. Hayvanat bahçesi hakkında ilginç bir anı var. 1956 yılında, bu hayvanat bahçesinden kaçan 45 maymun, uzun süre Hamburg şehrinin altını üstüne getirmiştir. Hatta: maymunlar, evlerden tek tek toplanmıştır.

Almanya Dresden Gezilecek Yerler

Dresden gezilecek yerler 1
Almanya Dresden Gezilecek Yerler

Almanya Dresden gezilecek yerler hakkında ayrıntılı bir liste hazırladım ve sizlere dresden şehrinde mutlaka tecrübe etmeniz gereken şeylerden bahsedeceğim.

Almanya, Saksonya Eyaleti merkezidir. Elbe nehri kenarında kurulmuştur. Çok sayıda sanat koleksiyonu barındırır. Augustus the Strong yani Güçlü Augustus, şehrin şu anki halini planlamış. II. Dünya savaşında şehrin dörtte üçü bombalanmış. Şehrin 800 yıllık geçmişi var. Berlin şehrine 2 saatlik uzaklıkta. Şehir geceleri çok sıkıcıdır.

Şehir 2 kısımdan oluşuyor.

1-Altstadt-Eski şehir

2-Neustad-Yeni şehir

Dresden Gezilecek Yerler Altstad Eskişehir

Tam bir turist yaşam parkıdır. Restore edilmiş Barok kiliseler, saraylar, Elbe nehrinin doğallığı, dünyanın en meşhur müzeleri ve doğu tarzı bir mimari var.

20160806_115515
Almanya Dresden Gezilecek Yerler

Zwinger

Dresden gezilecek yerler arasında en ilgimi çekenlerden olan Rokoko tarzındaki bu saray, şehrin en ünlü anıtıdır ve 1707-1728 yılları arasında Kral Augustus döneminde yapılmıştır. Kronentor denen kapıdan girilen devasa avlusu içinde: bahçeler, havuzlar, çeşmeler ve birbirine bağlı 5 köşk vardır. Bu yapılarda, bir müzik kompleksi, porselen koleksiyonu ve müzeler bulunuyor.

Porzelansammlung denin ve porselen koleksiyonunun bulunduğu yerin duvarında: her çeyrek saatte çalan porselen bir mekanizmaya ilginizi çekerim. Bu galerinin en büyük özelliği, dünya çapında kendi türünün en iyi koleksiyonu olmasıdır. Japon, Çin ve Kore porselenlerinin olağanüstü örnekleri burada sergileniyor.

Rüstkammer denen yerde: Semperbau ve Türckische Cammer bölümleri bulunmaktadır. Burada: Ortaçağ ve Rönesans dönemlerine ait zırhlılar ve savaş silahları sergileniyor. Türckishe denen bölümde ise, Osmanlı kültürüne hayran olan Kral Augustus tarafından toplanan ve Türkiye dışındaki en büyük Osmanlı eserleri koleksiyonu olduğu belirtilen bir koleksiyon sergileniyor ki, bu koleksiyonda çadırlar, kaftanlar ve Osmanlı dönemi silahları bulunmaktadır.

Gemaldegalerie Alte Meister denen müze: kompleksin kuzeybatı köşesindedir ve burada kraliyet sanat koleksiyonları sergilenmektedir. Paha biçilmez tablolar bulunmaktadır ve tam girişte, duvarda, II. Dünya savaşından kalma bir Rusça yazı dikkati çeker, bu yazıda “Müze kontrol edildi, mayın yok. Chautin tarafından kontrol edildi” yazılıdır. Buradaki en önemli tablo: Raphael’in “Üzgün duran Sistine Madonnası” dır.

Burası bir zamanlar, Elbe nehri görüntüsüne de sahipmiş. Ancak Opera Binası yapılınca nehir görüntüsü kapanmıştır. Günümüzde, burası tam bir Barok mimari panayırı gibi inşa edilmiş binalar göreceksiniz. Çünkü Almanlar, büyük yapılar yapma arzusundadırlar ve bu arzularını mimariye dönüştürmüşlerdir. Kral Augustus döneminde başlayan yapılaşmadaki gösteriş bir yandan zenginliği simgelerken kral öldüğünde bu alışkanlık terk edilmiştir. Evet, bu yüzden şehirde göreceğiniz yapıların oldukça süslü ve heykellerle bezeli olması sizi şaşırtacaktır.

Buranın kuzeybatı bölümündeki merdivenlerden çıkarak kralın balkonundan yani nehrin hemen kıyısından Elbe nehrini ve manzaranın güzelliğini yaşamalısın.

Residenzchloss-Dresten Kraliyet Sarayı

ime=”2016-08-18T16:50:16+00:00″> arasında tarih bakımından en ilgimi çeken yerlerden olan 1709-1722 yılları arasında yapılan bu saray, Saksonyayı yöneten Wettin ailesinin mensuplarının ikametgahı olarak kullanılmıştır. Sarayın ana girişine: Georgentor’dan geçilerek Georgenbau binasından ulaşılır. Tam teçhizatlı şekilde, silahla donatılmış Sakson Kontu George’un dev heykeli, avluyu süslemektedir. Gelelim sarayın bölümlerine:

Grünes Gewölbe-Green Vault: Bu bölümdeki müzede, Kral Augustus’un sanatı nasıl bir güç simgesi olarak gördüğüne dair örnekler vardır. Müzenin son kısmında: Kral Augustus’un oğlunun kraliyet ganimetlerinin tutulduğu mücevher odası bulunur ve her saat başı 100 kişilik guruplar halinde alınan ziyaretçiler burayı gezerler, yani önceden rezervasyon yaptırmakta yarar vardır.

Kupferstichkabinett ve Münzkabinett: Burası bir tür bozuk para müzesidir ve ilaveten yüzyıllar öncesine ait 500 binden fazla sanat eseri baskı ve çizimler sergilenmektedir.

Türckische Cammer-Türk Odası: Bu müzede, Sakson düklerinin, yüzyıllar boyunca topladıkları, Osmanlı eserlerinin oldukça geniş bir koleksiyonu sergilenmektedir.

Neues Grünes Gewölbe: Buradaki koleksiyonların hepsi: altın, gümüş, fildişi, kehribar gibi değerli metallerden oluşmaktadır. Kraliyet mücevherleri arasında 42 gratlık, dünyanın en büyük elmaslarından biri de bulunmaktadır.

 

Solda Opera Binası

Dresden gezilecek yerler arasında sanat bakımından en ilgimi çeken yerlerden olan Solda Opera Binası, sağda kale-Schloss Dresden ve hemen yanında yeşil kubbe-Grünes Gewolbe görülür. Yeşil kubbeli bina bir tür müzedir ve burada, şehre ait hazineler yani mücevherler sergilenmektedir. Yine burada görülen Opera binası, yapıldıktan sonra 3-4 kez yenilenerek günümüze ulaşmıştır.

20160806_120351
Almanya Dresden Gezilecek Yerler
20160806_120317
Almanya Dresden Gezilecek Yerler

 

 

Fürstenzug-Procession of Princes-Porselen Pano

Evet, Dresten şehrinin turizm açısından en önemli özelliğinin bulunduğu bölge burasıdır. Johanneum duvarının  dış kısmındaki burası, porselenden yapılmış, dünyanın en büyük mozaik resmi bulunmaktadır. 336 feet yani 102 metre uzunluğundaki ve 23 bin parça Meissener çinisi porseleninden oluşan bu mozaik duvar resminde: 1127 ve 1904 yılları arasında, Saksonya kraliyetine ait, 100’den fazla üyenin (krallar, lordlar ve dükler) ve yarısından çoğunun da at üzerindeki tasvirleri, bu devasa mozaikte sıralanmıştır. Mozaikteki parçalar: 1904-1907 yılları arasında, Wilhelm Walther tarafından boyanmıştır. Kişiler, kronolojik sıraya göre sıralanmıştır. İlgi çeken tasvirler arasında: 1694 yılında, Kral Augustus’un atı ile Protestan reformu ve Martin Luther’i temsil eden “gülü” çiğnemesidir. Diğer bir özellik ise, tüm bu mozaik resimlerde, sadece 1 tane kadın bulunuyor ve birçok tur rehberin haberi olmayan bu özelliği tespit etmek ve bu kadını bulmak için, çocuk gurubunun içine bakmanızı öneriyorum. Bu mozaik panonun karşısına geçip baktığınızda: belirtilen dönemlerdeki kıyafetlerin değişimi, yaşam stilleri, ulaşım araçları, silahlardaki değişimleri ve gelişimi görebilirsiniz. Mozaik resmin hemen karşısında, hediyelik eşyaların ve özellikle magnetlerin satıldığı tezgahları görebilirsiniz. Magnetler 2 eurodan satılıyor.

Brühische Terrasse

Burası da Dresten şehrinin turizm anlamında önem kazanan yerlerinden birisidir. Yine tur rehberleri tarafından pek üstüne düşülmese de, burası Avrupa’nın balkonu olarak kabul edilir. Nehirden yaklaşık 15 metre yükseklikteki, bu bölüm 500 metre uzunluğundadır ve şehrin eski bir simgesi olarak önem kazanmaktadır. Merdivenlerden çıkarak balkona ulaştığınızda, gölgelikten yürüyün ve balkonun sonunda, kaleye doğru inen uzun merdivenlerden aşağıya inebilirsiniz. Burada, Elbe nehrine nazır, sol kıyıda Rönesans, Barok ve Klasiszmin etkisinin hissedileceği binaları ve yapıları görebilirsiniz. Elbe nehri üzerindeki köprüler de ilgi çekiyor.

20160806_115353
Almanya Dresden Gezilecek Yerler

Frauen Kirche-Kadınlar Kilisesi

Burası bir kilisedir ve merkezde bulunmaktadır. Günümüzde “barışın simgesi” olarak değerlendirilmektedir. 1726-1743 yılları arasında yapılan kilise, II. Dünya savaşı bitiminde, şehirdeki bombardımanda en çok yara alan kilisedir. Bu muhteşem protestan kilisesi, II. Dünya savaşı ardından tamamen yerle bir olmuştur. Uzun yıllar boyunca, mevcut yıkıntılar el değmeden korunmuş ve anı olarak muhafaza edilmiştir. Daha sonra ise, sağlam olarak muhafaza edilen 3539 taş kullanılarak ve bunlara yeni taşlar eklenerek, kilise orijinal planına sadık kalınarak yeniden inşa edilmiştir. Yapıya baktığınızda eski taşların siyah ve yeni taşların beyaz olması nedeniyle eski ve yeni taşları görmek mümkündür. 1994 yılında onarılmaya başlanan kilise, 180 milyon dolara mal olmuş ve 2005 yılında hizmete açılmıştır. Kilise, kadınlar kilisesi olarak bilinir. Yapım aşamasındaki en büyük özelliği: kilisenin eski taşları, toz haline getirilerek buraya hatıra olarak yapılan saatlerde kullanılmış ve bu saatler satıldığında kilisenin onarımı için gereken paranın büyük çoğunluğu temin edilmiştir. Bu saatlerin yapımında, Türk ustaların çalıştığı söyleniyor.

20160806_121601
Almanya Dresden Gezilecek Yerler

Katholische Hofkirche

Burası, Saksonyanın en büyük Katolik kilisesidir. Aynı zamanda: St Trinitatis katedrali olarak tanınır. Kral Augustus II. 1733-1763 yılları arasında hüküm sürerken: İtalya’dan mimarlar ve ustalar getirtmiş ve burada, ilk Katolik luteren kilisesini inşa ettirmiştir. Yapının içinde: muhteşem hazineler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi: kraliyet heykeltıraşı Balthasara Permoser tarafından yapılan mermer kürsüdür. Ayrıca, çok büyük ve itina ile restore edilmiş, 250 yıllık kilise piyanosu da ilgi çekmektedir.

Semperoper-Opera Hause

Burası, Almanya’nın en meşhur tiyatrosudur. Ünlü besteci Strauss’un pek çok eseri burada sergilenmiştir. Savaş sırasında yıkılan bina, 1989 yılında orjinaline sadık kalınarak yeniden yapılmış ve hizmete açılmıştır. Operanın hemen önünde “Weber” in heykeli görülüyor.

 

German Hygiene Museum

Dresden gezilecek yerler arasında müzeler bakımından en ilgimi çeken yerlerden olan bu eşsiz ve maalesef çok kötü bir ada sahip olan müze, Sağlık ve Bilim müzesi olarak şehrin en ilginç yerlerinden biridir. Kişiler müzeye girip aktif olarak rol alabilecekleri sergiler var. Bina, Nazi Eugenics programına ev sahipliği yapmış ve bu program için hazırlanmış olan özel sergiye 12 yaşından küçük çocukların girmesi tavsiye edilmiyor.

 

Albertium

Burası bir kraliyet cephaneliğidir ve ismini 1884-1887 yılları arasında kendisi ve ailesinin topladığı ganimetleri saklamak için uygun bir yer haline dönüştüren Kral Albertten alıyor. Bina, dünyanın en muhteşem galerilerinden birine ev sahipliği yapıyor. Muhteşem bir koleksiyona sahiptir.

 

Augustus Brücke-Köprü

Elbe nehri üzerindeki bu köprü: II. Dünya Savaşında, Naziler tarafından müttefiklerin geçmesinin önlenmesi için havaya uçurulmuştur. Günümüzde görülen köprü ise, 17’nci yüzyılda yapılan ancak havaya uçurulan köprünün yeniden yapılmış halidir. Restore edildiğinde: Bulgar komünistlerinden Georgi Dimitrof’un ismi verilen köprü, komünizmin çökmesinin ardından, tekrar Augustus’un ismiyle anılmaya başlanmıştır.

 

Johanneum

Bir zamanlar kraliyet ahırı olarak kullanılan bu yapı: 16’ncı yüzyıl yapımıdır. Günümüzde “Ulaşım Müzesi” olarak kullanılıyor. Müzede: tarihi arabalar ve çok eski araba motorları sergileniyor. Eskiden atların eğitildiği açık arazide ise, 16’ncı yüzyılda aynı zamanda açık hava festivalleri düzenleniyormuş. Avludan yukarı doğru uzanan bir rampa sayesinde, kraliyet ailesinden olanlar atlarından inmeden üst katlara ulaşabiliyorlarmış. O dönemde en popüler spor: at üzerinde mızrak atmakmış. Ancak ondan sonra daha popüler olan bir oyun daha geliştirmişler. “Riggelstechen” denen bu oyun, at üzerinde son hızla giderken, ufak halkaları mızrakların ucu ile yakalamaya çalışılan bir oyunmuş ve çok tehlikeli olduğu söyleniyor. Çoğu zaman felaketle sonuçlanan kazalar meydana geliyormuş.

20160806_115132
Almanya Dresden Gezilecek Yerler

Müzeler

Şehir, bir anlamda Almanya’nın yani Saksonyanın Floransa’sı gibidir. Yani, burada sanat ve tarih içiçe bulunmaktadır. Eski şehir bölümünde birçok müze bulunuyor. Bu müzelerden özellikle bizimle ilgili olan bir tanesi ilgi çekiyor. Bu müze, uzun yıllar koleksiyonculuk yapan Kral Augustus tarafından toplanan Osmanlı eserlerinden oluşmaktadır. Bu müzede: Osmanlı kültürüne ait birçok eser (çadırlar, silahlar, kaftanlar gibi) sergilenmektedir. Müzeye girmediğim için içerisiyle ilgili yorum yapmak istemiyorum, ilgilenenler girebilirler. Söylenenlere göre, müzede 500 yıllık Osmanlı kültürüne ait eserler sergileniyormuş.

 

NE YENİR NE İÇİLİR

Şehirde: sosis yemeniz önerilir. Özellikle: Currywurst veya Bratwurst olarak çeşitlendirilen sosisleri deneyebilirsiniz, mülüm Alman sosisleri meşhurdur. Özellikle, Altstadt kısmında, Post Platz yakınlarında, dünyanın en acı sosislerinin yapıldığı söyleniyor. Eğer acı ile aranız iyi ise, Almanların meşhur sosislerinden tatmak istiyorsanız, burayı ziyaret etmelisiniz. Buradaki acı sosisin adı “Da Bomb Final Answer” olarak geçmektedir.

20160806_140325
Almanya Dresden Gezilecek Yerler

 

ALIŞVERİŞ

Dresten şehri, tam bir alışveriş cenneti gibidir. Eski şehirde: alışveriş caddesinde birçok mağaza ve alışveriş mekanları ve hatta AVM ler bulunmaktadır ki bunların içinde de her türlü arzu ettiğiniz ürünü bulabileceğiniz ve hatta uygun fiyatlı bulabileceğiniz mekanlar vardır. Alışveriş yapmak istiyorsanız, burada her türlü malı bulup rahatlıkla alışveriş yapabilirsiniz. Hatta, birçok mekanda, indirimli alışveriş imkanları bulacaksınız. Yani, Dresten şehri tarihi güzellikleri yanında alışveriş imkanları ile de öne çıkmaktadır. Peki buradan yöresel olarak ne satın alınır derseniz: “Die Berlemacher” denen yöresel peynirlerden satın alabilirsiniz. Bu peynir türü, sert ve top peynir şeklinde üretiliyor, hediyelik olabilir. Dresten şehrinin simgesi “tahta asker” maketleridir. Son bir not: Pazar günleri tüm alışveriş mekanları ve süpermarketlerin kapalı olduğunu unutmadan, şehir ziyaretini yapınız. Pazar günü şehri ziyaret ederseniz sadece müzeleri görebilirsiniz.