Antalya’dan Alanya’ya giderken, Alanya’ya 30 km. kala, kuzeye dönüp, 9 km. gittikten sonra, orman ve küçük bir yerleşim alanları içindeki Alara’ya ulaşmak mümkün. Alanya-Okurcalar Beldesi, Çakallar köyü sınırları içinde.
GENEL
Bir tarafta yeşil çam ormanları, diğer tarafta Alarahan ve önündeki kocaman düzlükte, kıvrıla kıvrıla akan Alara ırmağı. Tepedeki köşk ve hamam kalıntıları arasında gezin.
Karşınıza çıkan muhteşem manzarayı, keyifle izleyin. Burası, doğal çevresi içindeki: Alarahan, Alara kalesi ve Alara çayı ile bütünleşerek, muhteşem bir tarih ve doğal müze oluşturuyor.
ALARA KALESİ
Çayın, vadiden çıkışında, doğu yönünde, 300 metrelik bir yükselti üzerinde kurulmuş. Bizans dönemine ait. Amaç: Orta Anadolu’yu, Akdeniz’e bağlayan geçiş yolunu kontrol etmek. Ancak; çeşitli dönemlerde, haydutların eline geçmiş ve yağmacılık merkezi haline gelmiş. Kalenin içinde; Alara çayına inen gizli dehlizlerin olduğu söylenmekte.
ALARA ÇAYI
Günümüzde; turistik kano ve rafting turlarının düzenlendiği bir çay.
ALARAHAN
Antalya Alanya Alara; Alara çayının, doğu kıyısındaki düzlükte 38 x 50 metre boyutlarında ve dikdörtgen planlı bir yapı. Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından, 1231 yılında, ipek yolunun buradan geçiyor olması nedeniyle yaptırılmış. Doğu duvarları hariç, üzerinde semboller görülen kesme taşlar var.
Hanın, üç cephesi; üçgen ve dikdörtgen payandalarla desteklenmiş. Kuzey tarafı; basık bir kemerle taçlandırılmış. Aslan başı kabartmasıyla süslenen bir portali var. Portalin üzerindeki altı satırlık yazıda: ” Hanı inşa ettiren Sultan Alaaddin’i ” yücelten, birçok sıfat kullanılmış, sonra, 1231 tarihi verilmiş.
Hanın içinde, Sultanın konaklaması için, özel bölümler var. Yani: yanlızca yolcular için bir han olması ötesinde, Selçuklu sultanı tarafından kullanılıyor olması, özelliği. Anadolu’daki, birkaç sultan hanından biri.
Bunun yanında; Alanya ve Manavgat limanlarından, Anadolu içlerine uzanan ipek yolunun en önemli duraklarından biri. İşlevsel mekanların çokluğu ve mimari tasarım sonucu; Anadolu’daki en gelişmiş han örneklerinden biri. Ortaçağ’dan, yakın zamanlara kadar, Alanya’dan Antalya ve Konya yönüne giden kervanlar tarafından kullanılmış.
Hanın girişinde, güvenliğin sağlanması için: portalin her iki yanında inşa edilmiş, iki küçük kule var. Kuleler üzerinde; yağ mazgalları ve siperler görülüyor. Hanın içine girildiğinde, süslü bir salon göreceksiniz.
Yıldız tonozlarla örtülü. Hanın içinde; tonozlu dehlizler şeklinde yapılmış ahırlar, hanı üç cepheden kuşatıyor. Odaların arka duvarlarına, yolcuların, uşaklarıyla konuşabilecekleri küçük pencereler açılmış. Handa, Selçuklu mimarisindeki tek örnek olan, ön yüzü aslan başı şeklinde oyulmuş kandil konsollar var.
778 yıllık Alarahan; 1998-2000 yılları arasında, orijinaline tamamen sadık kalınarak yürütülen restorasyon çalışmaları sonucu, yaşayan bir mekan haline getirilmiş. Ziyaretçilere: kültürel ögeler tanıtılıyor ve yaşatılıyor.
Günümüzde: içinde, Anadolu’da yüzlerce yıl önce yaşamış Selçuklu Türkmenlerinin yaşam biçimini yansıtan uygulamalar var. Ayrıca; turistik Türk geceleri düzenleniyor.
Evet; Alarahan, görülmesi gereken bir yer. Tercihinize göre, ulaşım kolay, belli bir kısa zaman ayırarak görebilirsiniz.