Belediyenin simgesinde “çam ağacı” bulunuyor, yani: Banaz gerçekten yoğun ormanları ve çam ağaçları ve tarihi geçmişiyle önem kazanıyor.
Burada: antik dönemlerden kalma birçok Tümülüs var. Bunun yanında: kaplıcaları ve piknik-mesire alanları da gerçekten muhteşem, yani, Banaz tarih ve doğa güzellikleri olan bir yer.
ULAŞIM
Banaz ilçesi, bağlı bulunduğu Uşak il merkezine, 30 km. uzaklıktadır.
TARİHİ
İlçe merkezine bağlı, Hanüstü ve Paşacık köyü bölgelerindeki Mercimekli tepesindeki höyüklerde, yerleşimin MÖ.5000-3000 yıllarına kadar gittiği öğrenilmiştir. Yani, buralarda, Bakır devrinde yerleşim olduğu düşünülmektedir.
Takip eden dönemde ise, özellikle Hititler zamanında, burada büyük medeniyetler kurulduğu tahmin edilmektedir. İmrez ve kedi yünü höyüklerinde, bu döneme ait kalıntılar görülmektedir.
Türklerin bölgedeki ilk görünmeleri, 1176 yılında, Germiyanoğulları Beyliği dönemine rastlamaktadır. Daha sonra, Osmanlılar gelirler. 1302-1429 yılları arasındaki Germiyanoğulları Beyliği döneminde, bu topraklar, Germiyan beyi şahının kızı Devlet Hatun ile evlenen Yıldırım Beyazıt’a, çeyiz olarak verilmiştir.
Kurtuluş mücadelesi öncesindeki Yunan işgali ve ardından kurtuluş ve cumhuriyetin ilanından sonra: 1953 yılında, Uşak yöresinin il olması sonucunda, Banaz, bu ilin bir ilçesi haline gelir.
Evet, gelelim, ilçenin isminin kökenine: antik dönemlerde burada yaşadığı düşünülen Hititlerin dilinde, Banaz kelimesinin anlamı “Su kenti, sulak kent, sulak yer” demektir.
GENEL
İlçe merkezinin denizden yüksekliği, 914 metredir. Yörenin coğrafi konumunda ormanlar yoğundur ve ormanlar genellikle çam ormanı şeklindedir. İlçe merkezinin hemen yakınlarından başlayan çam ve meşe ormanları, çevredeki tepe ve dağları tamamen örter. Bu orman alanlarında görebileceğiniz yaşı 500-1000 yıl arasında olan ve Bahadır köyünde anıt ağaç görülebilir.
En yüksek dağ, 2300 metre yükseklik ile, Murat dağıdır. Banaz ovası ise, bölgenin en büyük ve en verimli ovasıdır.
Yörede, Ege ve İç Anadolu iklimleri egemendir ve buna bağlı olarak yumuşak ve sert iklim karakterleri, bir arada görülür. Yaz aylarında, yakıcı sıcaklar, kış aylarında ise, sert soğuklar görülmez, genellikle iklim şartları daha yumuşaktır.
Bölge insanının ekonomik etkinliklerinin başında, tarım gelmektedir. Tarım ürünlerinin başında ise, şeker pancarı ve haşhaş üretimi gelir.
UŞAK ÜNİVERSİTESİ BANAZ MESLEK YÜKSEKOKULU
2003 yılında açılmıştır. Okulda, ilk olarak “Seramik” ve “İşletmecilik” bölümleri açılmış olmasına rağmen, daha sonra Mobilya ve Dekorasyon bölümü de ilave edilmiştir. Halen okulda, 500 civarında öğrenci eğitim görmektedir.
NE YENİR-NE İÇİLİR
Banaz tarafına yolunuz düşer ve yöresel lezzetlerden tatmak isterseniz: Düğün keşkeği, tarhana çorbası, katmer önerebilirim.
GEZİLECEK YERLER
AKMONİA-AHATKÖY
İlçe merkezine 15 km uzaklıktadır, bu yol yaklaşık 10 dakikalık yolculukla ulaşılabilir. Antik şehir: Ahat köyünün güney ucunda, üç tarafı derin yamaçlarla çevrili bir tepe üzerinde bulunuyor. Yüksek ve hakim bir konuma sahip olan tepenin üzeri düz olup oldukça geniştir.
Şehir, Frigler döneminde, Frigler tarafından kurulmuştur. Şehrin isminin kelime anlamı “taş” demektir.
Kale: tepede ve korunaklı bir yerdedir. Ancak, tepeyi çevreleyen kale surlarından, günümüze çok az kısmı sağlam olarak gelebilmiştir.
Mezarlıklar: kalenin bulunduğu tepenin eteklerindedir. Ancak, bu mezarlıklar, yıllardır sürdürülen kaçak kazılar sonucu, nerede ise tamamen kaybolmuşlardır.
Şehir: yaşandığı dönemde, çevresindeki diğer yerleşim birimleriyle, sıkı ekonomik ilişkiler içine girmiştir. Özellikle: Susuz köy yöresindeki Keramon-Agora şehri, buranın bir Pazar yeri konumundadır.
Ayrıca şehrin önemini ortaya koyan bir diğer neden : dönemin en güçlü iki imparatorluğu olan Pers ve Sard imparatorluklarının iki başkenti; Susa ve Persopolis şehirleri arasındaki ünlü “kral yolu” üzerinde bulunmasıdır.
Özellikle, bu durum, şehrin ekonomik yönden üst düzeye çıkmasına neden olmuştur. Takip eden Helenistik ve Roma dönemlerinde de, şehrin bu güçlülüğü devam etmiş ve bunun kanıtı olarak, sikkeler bastırılmıştır.
Ayrıca: ele geçen yazıtlardan anlaşıldığına göre: MÖ 3 ile MS 3 yüzyıllar arasında Yunan etkisinde kalmış önemli bir Yahudi yerleşimi olduğu ortaya çıkmaktadır. Öyle ki, İmparator Severus ve Coracalla, Yahudileri Akmonia’da devlet dairelerinin kontrol altında tutmalarına izin vermiş, Sulh yargıçlığını da Yahudilere bırakmıştır.
Ayrıca: MS 1’nci yüzyılda Akmonia’da güreş, voleybol ve boks gibi sportif oyunların yapıldığı ve yarışmalar için İskenderiye’den sporcuların geldiği, Gymnasion’daki taban mozaiklerindeki yazıtlardan anlaşılmıştır.
Şehrin tiyatrosu ise, kurulu bulunduğu tepenin güney yamacında, surların dibindedir. Ancak, tiyatro yapısı da oldukça harap durumda, günümüze ulaşmıştır.
Tiyatronun hemen yanında: darphane ve sağlık ocağı işlevi gören bir yer bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu yapı, büyük blok taşları ile yapılmış ve günümüze yalnızca temel taşları kalmıştır.
Zaten: antik kentten çıkan mermer mimari parçalar, Ahat ve çevre köylülerince yüzyıllardır taşınarak yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Kentteki yapı kalıntılarının neredeyse tamamı, toprak altında olup, görülebilecek anıtsal yapı kalıntısı yoktur.
Evet, bu antik şehirden çıkan eserler, günümüzde, Afyon ve Uşak Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir. Özellikle, Roma dönemine ait taban mozaikleri ilgi çekmektedir.
KREMON AGORA-SUSUZKÖY
İlçe merkezinin güneyinde, Susuzköy sınırları içinde: kral yolu üzerinde bulunmasıyla önem kazanan bir antik dönem şehrine ait kalıntılar görülmektedir. Burası da, antik dönemde, ünlü kral yolu üzerinde bulunmaktadır.
HAMAMBOĞAZI KAPLICALARI
İlçe merkezine 7 km. uzaklıkta, Ankara-İzmir kara yolu kenarındadır. Bölge: 2004 yılında, Turizm merkezi olarak ilan edilmiştir. Kaplıca bölgesinde, 3 su bulunmaktadır. Bunlar: Sarı kız, Kara kız ve Gazoz olarak isimlendirilir.
Günde ortalama hizmet verilebilecek ziyaretçi sayısı: 12 bin kişidir. Bölgede günümüzde konaklama tesisi (bungalov evler ve termal otel odaları) bulunmamakta olup, ziyaretçiler günübirlik yararlanmaktadırlar. Osmanlı hamamı, tuz odası, açık ve kapalı yüzme havuzu vardır.
Kaplıca sularının şifalı geldiği söylenen hastalıklar: mide, karaciğer, bağırsak ve özellikle romatizmal hastalıklardır.
ANIT AĞAÇ
İlçe merkezine bağlı, Bahadır köyünde, Tepedelen mevkiinde, yamacın zirvesinde; 1870 metre yüksekliktedir.
Bu çam ağacının boyu:11 metre, çapı: 3 metre ve çevresi: 9.60 metredir. Yaşının ise, 500 ile 1000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Ağacın gövdesi: kollarını tamamen açmış, 7 kişi tarafından, sarılabilmektedir.
Bu anıt ağaç, Orman Bakanlığı tarafından tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Hatta: dünyanın en yaşlı karaçamı olarak kayıtlara geçmiştir.
EVREN DEDE MESİRE YERİ
İlçe merkezine, 2 km uzaklıkta, çam ormanları içinde, Orman Bakanlığının tesisleri, yüzme havuzu ve bekçi evi bulunan bir mesire yeridir.
Burada, günübirlik piknik yapılması için her türlü düzenleme sağlanmıştır. Bu arada, “Evren dede kimdir” diye düşünürseniz: kendisi, buraya Orta Asya’dan göç eden ve buradaki bir kıza aşık olan biridir.
Bu aşık genç, elinde “kopuzu” ile, dağlarda sürekli olarak müzik icra eder. Günler geçer ve bu Türkmen beyi bir gün ölür. Ancak, ölmesine rağmen, Türkmen beyinin kopuz sesi dağlardan duyulmaya devam eder.
ÇOKRAĞAN MESİRE YERİ
İlçe merkezine bağlı, Karacahisar köyündedir.
Burada: Çokrağan deresi bulunmakta olup, derenin çevresinde ise, çamlık vardır. Çokrağan deresi, Gediz ırmağının kaynağını oluşturur ve Banaz ilçesinin içme suyu ihtiyacını karşılar ve buradaki dağın eteklerinde, kayaların arasından, fışkırarak çıkar.
Uşak Eşme gezi yapısı hakkında Eşme