Ankara 365 Alışveriş Merkezi

Ankara 365 Alışveriş Merkezi

Ankara’da son yıllarda o kadar çok alışveriş merkezi açıldı ki, 365 alışveriş merkezi, daha çok, Çankaya semtinde, yakın çevresinde oturan Ankaralılar için yoğun olarak tercih edilen bir yer haline geldi.

Ankara, kişi başına düşen alışveriş merkezi ortalaması (215 metre karedir) açısından, İstanbul’dan daha yoğundur. (İstanbul: kişi başına düşen alışveriş merkezi ortalaması, 201 m. karedir) Ancak, bu rakamlar, yine de Avrupa alışveriş merkezi ortalamalarının altındadır.

Bir diğer yönden, İstanbullular alışveriş merkezini, yalnızca alışveriş için kullanmakta iken, Ankaralılar, alışveriş merkezini alışveriş yanında, özellikle tatil günlerinde, ailecek-çoluk-çocuk gidilecek bir yer olarak görmekte ve değerlendirmektedirler.

365 alışveriş merkezi: 9 Mayıs 2008 tarihinde açılmıştır. Açılışında kullanılan slogan Keyfe özel alışveriş merkezidir. Yani: burada, alışveriş yanında, insanların dinlenebileceği, bir şeyler yiyebileceği yani keyifle zaman geçirebilecekleri ortamlar da yaratılmaya çalışılmıştır.

Diğer bir slogan ise Yılın, 365 günü, Ankaralıların farklı bir alışveriş ve yaşam kültürü ile buluşturulmasıdır. Bunun özünde de: biraz önce sözünü ettiğim gibi, alışveriş yanında, yaşam kültürünün oluşturulması için, kafelerin, çocuk oyun alanlarının, alışveriş merkeziyle bütünleştirilmesidir.

Özellikle, en üst katta: minik bir alanda tur atan tren ve ilginç bir hareket imkanı yaratılan atlar ile gezinti, çocukların yoğun ilgisini çekmektedir. Büyükler için ise: gerek zemin kattaki uluslararası markalara ait kafeler, çay bölümleri, en üst kattaki yemek bölümleri, ön cephedeki muhteşem güzel teras ilgi çekmektedir.

Evet: 365 Alışveriş Merkezi, alışveriş yanında, ziyaretçilerin hoşça vakit geçirebilecekleri ortamlar yaratmasıyla da dikkat çekmektedir. Ancak, en başta söylediğim gibi: Çankaya semtinde, nispeten büyük konut alanlarının tam ortasında kalması, genellikle Ankara’nın uzak bölümlerinden ziyade, yakın çevrede oturanlar tarafından tercih edilmesine neden olmuştur.

Söylediğim gibi: burası, nispeten büyük konut alanlarının arasında kalmaktadır ve buraya ulaşmak için: Atakule’nin hemen yanından, doğruca devam ettiğinizde “Yıldız Kavşağı” bölümüne geldiğinizde, doğruca devam edin ve ilk trafik ışıklarında, sola dönün ve doğruca 365 Alışveriş Merkezi önüne çıkıyorsunuz.

Çankaya istikametinden, Turan Güneş Bulvarından gelirseniz, yine “Yıldız Kavşağı” ve trafik ışıklarından ilk sağa, sonra yine trafik ışıklarında ilk sola, doğruca 365 Alışveriş Merkezi önündesiniz.

Alışveriş merkezinde, açık ve kapalı olmak üzere, iki otopark bölümü var. Ayrıca: zemin altındaki katta bulunan yapı market şubesi önünde de araç park etmek mümkündür.

Açık otopark: nispeten küçük ve fazla araç almıyor, ancak kapalı otopark alanı büyük ve aracınızı buraya rahatlıkla park edebilirsiniz.

365 Alışveriş Merkezi: 60 bin metre karelik kapalı alandan oluşmaktadır. Bu kapalı alanda, 100 civarında mağaza bulunmaktadır. Mağazalar genellikle, aynı konsept mağazalar olarak, belli yerlerde toplanmışlardır.

Dolaşım ve ulaşım için oluşturulan bölümler rahattır. Merkezin iki kapısından giriş-çıkış yapılabilmekte ve üst katlara iniş-çıkışlar, yan yana yürüyen merdivenlerden gayet rahatça sağlanmaktadır. Katlarda, kısa molalar için rahat koltuklar bulunmaktadır.

Zemin kat altında, girişi diğer bölümden olan: büyük bir yapı marketi şubesi var. Zemin katında ise: arka bölümde büyük bir market şubesi ve genellikle giyime yönelik dükkanlar bulunuyor.

Bir üst katta ise: yine giysiye yönelik mağazalar ve en üst katta ise, büyük bir elektronik mağazası ve çocuk oyun alanları, yemek yerleri, pasta bölümleri ve açık teras bölümü bulunuyor. Daha önce söylediğim gibi, burada çocuklar için küçük bir tren, katta dolaşıyor.

Buranın tek olumsuz yanı: yemek firmalarının pek çeşitli olmaması ki, yine de yeterli olduğunu düşünüyorum. Özellikle: diğer birçok alışveriş merkezinde olduğu gibi, yemek kokuları ortamı gerecek kadar, basık bir ortam yok. Burada: gayet yüksek tavanlar, ortamın ferah olmasını sağlıyor.

Yapının dış cephesinin tamamen camdan yapılmış olması, gün ışığından ve manzaradan azami derecede faydalanılmasını sağlıyor.

Yapının bahçe bölümündeki otopark ta ise: özel günler öncesinde, çadır kurularak stantlar açılıyor ve ziyaretçilere alternatif alışveriş imkanları yaratılıyor.

Ankara’nın çok uzak yerlerinden gelmek, burayı görmeniz açısından ilginç olmayabilir ama, Çankaya semtinde yaşıyorsanız veya yakınlarından yolunuz geçerse, kısa bir zaman ayırıp, 365 Alışveriş Merkezini gezmenizi öneririm.

Alışveriş yapmasanız da, gerek zemin kattaki kafelerden birinde veya gerekse en üst kattaki restoran bölümü ve kafelerde, kısa molalar verebilirsiniz. Özellikle, en üst bölümdeki yemek yerleri ve kafelerin bulunduğu bölümün panoramik manzarası ilginizi çekebilecek güzelliktedir.

Son bir not: Alışveriş merkezinin zemin katında, yani hemen girişinde, muhteşem bir şey gördüm ve bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Panora alışveriş merkezinin dev akvaryumları gibi, burada da, son günlerde, muhteşem bir “su” gösteri panosu bulunuyor.

 

Alışveriş Merkezleri Güvenlik

Alışveriş merkezleri güvenlik
Alışveriş merkezlerine gittiğinizde:

Alışveriş merkezlerinde güvenlik: Kapıdan girerken, kendiniz bir metal dedektörü olan kapıdan geçiyorsunuz. Yanınızda bulunan çantalarınız ise, yine bu dedektör gibi göre yapan bir cihazdan geçiriliyor ve içindeki eşyalarınız kontrol ediliyor.

Bu durum: elbette, çoğu mantıklı insanı mutlu ediyor. Sonuçta: alışveriş merkezinde bulunduğunuz süre içinde, kendinizi güvende hissediyorsunuz. Düşündüğünüzde, içeriye, herhangi bir tehlikeli maddenin ( sanırım bomba, silah gibi) girmesinin engellendiğini düşünüyorsunuz. Rahatça geziyorsunuz.

Evet, rahatça geziyorsunuz.

Amaaaaa, bazen de, daha giriş kapısında rahatınız kaçıyor. Sözüm ona bu kapı: her ne kadar üzerinizde pırıl pırıl giysiler olsa da, üzerinizde bulunan masum bir cep telefonu ve birkaç anahtarı;  kapının dışındaki yere koysanız da, bir bakıyorsunuz, yine “ÖTÜYOR” ve başlıyor sinir harbi. Görevli hemen yerinden fırlıyor, “ÇIKIN VE TEKRAR GEÇİN”

Özellikle: giriş-çıkışın yoğun olduğu bir saatte: düşünün lütfen, potansiyel bir tehditsiniz, çünki, siz geçerken “KAPI ALARMI ÖTTÜ”. Herkes dönüp, kim bu gibisinden bir bakış atıyor size.

Daha sonra: kapıdan tekrar geçiyorsunuz, ama bu arada; yine kapıdan geçerken: kapının alarmının öterek sinyal verdiği bir kısım güzel bayan, hızla uzaklaşıyor, çünkü görevlinin kendilerini uyarmasını dinlemeye hiç ama hiç niyetleri yok. Bu durumda: elbette, şu soruyu görevliye sorma hakkına sahip oluyorsunuz. “ BENİN TİPİMİ Mİ BEĞENMEDİNİZ DE DURDURDUNUZ, BAYANLARI DURDURMUYORSUNUZ?”

Peki, bu sorunuza alabileceğiniz cevap nedir:

“ BEN GÖREVİMİ YAPIYORUM”, hemen sorun “GÖREVİNİZ NEDİR”, cevap “BEN GÖREVİMİ YAPIYORUM”

Anlıyorsunuz ki, görevli arkadaş, orada beklemekten sıkılmış, aksiyon arıyor. Ama: ben bu aksiyonun ortağı olmak istemiyorum onu bilmiyor.

Evet: değerli okurlar, bu kapıların çeşitli ayar düzeyleri var. Eğer, bunları ayarlarsanız: üzerinizde bir toplu iğne bulunsa dahi öter ve siz o kapıdan ötmeden, asla içeri giremezsiniz. Çünkü, üzerinizde mutlaka metal bir obje bulunur. (örneğin kemer) Hani uçaklara binerken kemerleri çıkartıyorlar ya, yakında alışveriş merkezlerine girerken de, bir kısım işgüzar görevlinin “SİZİ DEFALARCA, KAPIDAN GİRİŞ YAPTIRIP, ALARM ÖTERSE ÜZERİNİZDEKİ KEMERİ DAHİ ÇIKARTMAYA KARKARSA” lütfen şaşmayın.

Ayrıca: bu kapıların altından, paldır-küldür geçmeyin. Öğrendiğime göre: özellikle kalp rahatsızlıkları olanlara, üzerinde herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle pil taşıyanlara: muhteşem zararlı etkileri söz konusu imiş. Tabii, bu arada aldığınız radyasyon oranını, yazının en üstünde yazdığım nedenle, hoş görüyorsunuz. (hangi kendinizi güvende hissediyorsunuz ya)

En iyisi:

Alışveriş merkezlerinde güvenlik; Alışveriş merkezi kapısındaki görevlileri uyaralım, fiziksel kontrol yanında, gözlem yaparak emniyet önlemleri almayı öğrensinler. Ama, bu önlemleri alırken de, lütfen insanları, ziyaretçileri rahatsız ve tedirgin etmesinler, güvenlik önlemi adı altında, insanları tedirgin etmesinler. Umarım, alışveriş merkezi yönetimleri de sizin gibi bu satırları okur da, duyarlılık gösterir, ilgilileri olumlu yönde uyarır.

Bu arada: bu anlattığım olay nerde oldu derseniz: ben Ankara-Çankaya-365 Alışveriş Merkezi girişinde yaşadım. Ya siz?