Edirne Keşan: İlçe günümüzde E-87, E-84, E-90 karayollarının kavşağında bulunmaktadır. Keşan, Edirne arası: 112 km. Keşan, İstanbul arası: 215 km. Keşan, Yunanistan arası: 35 km. Keşan, Enez arası: 70 km. Keşan, Malkara arası: 26 km. Keşan, Gelibolu arası: 60 km. Keşan, Saroz körfezi arası: 45 km. Keşan, İpsala arası: 30 km.
TARİHİ
Keşan’ın bilinen ilk adı “Zorlanis” dir ve tarihi süreçte bölgede ilk olarak Luviler ve Trak boylarının yaşadıkları bilinmektedir.
Bölge, MS 1’nci yüzyıldan itibaren Roma egemenliğine girer. Roma döneminde “Via Egnatia” yani “Egnatia yolu” üzerinde bulunan ilçe, daha da önem kazanır. MÖ 145 yılında yapılan Egnatia yolu 6 metre genişliktedir ve Roma ile İstanbul şehirlerini birbirine bağlar. Karadeniz, Ege ve Adriyatik denizleri arasında önemli bir askeri ve ticari ulaşım sağlayan yol, Bizans döneminde de önemini korumuştur. 1354 yılında Rumeli’ye geçen Osmanlılar, Gelibolu ve ardından Trakya’yı ele geçirdiler. Gazi Evrenos, Keşan’ı fetih etti ve Egnatia yolu, Osmanlı denetimine geçti. Keşan ve çevresine, Anadolu’dan gelen Türkmen toplulukları yerleştirildi.
İlçe: 1828 ve 1878 yıllarında, Ruslar tarafından iki defa işgal edildi. 1878-1879 yıllarında Rusların Balkanları işgal etmesiyle birlikte göçler başladı, Anadolu’ya giden ana yol üzerinde bulunan Keşan’a göçmenlerin büyük bölümü yerleştir. 30 Temmuz 1920 tarihinde bu kere Yunan işgali görüldü. Büyük Zaferin ardından ise 19 Kasım 1922 tarihinde işgalden kurtarıldı.
GENEL
Edirne ilinin en büyük ilçesidir. Meriç nehrine kadar uzanan bir ovanın doğu kenarında kuruludur. Keşan ilçesinin en büyük özelliklerinden birisi, İpsala gümrük kapısı üzerinden Yunanistan’a uzanan yolların kesişim noktasında olmasıdır. Keşan halkının önemli bir kısmı: 19 ve 20’nci yüzyıllarda: Bulgaristan, Yuğoslavya ve Yunanistan’dan göç edenlerden oluşmaktadır. Keşan ekonomisi genellikle tarıma dayalıdır. Yetiştirilen ürünlerin başında: buğday, ayçiçeği ve arpa gelir. Bal üretimi de yaygındır. Doğal Sit alanı olan bölgede, meşe ve çam ormanları denize kadar uzanır. İlçede: sonbahar ve kış ayları soğuk ve yağışlı, yaz ayları kurak geçer. Saroz körfezine kıyısı olan bölgede, iklim daha ılımandır. Ancak kış döneminde şehirde muhteşem bir hava kirliliği vardır, hatta bu hava kirliliğinin insan yaşamı için tehlikeli boyutlarda olduğu söylenir.
KEŞANLI ALİ DESTANI
Haldun Taner’in eseridir. 31 Mart 1964 tarihinde ilk gösteri, Karaca Tiyatrosunda yapılmıştır. Konusu: işlemediği bir cinayet yüzünden hapse atılan ve sevdiği kız Zilha tarafından dayısını öldürmekle suçlanan Ali’nin hikayesidir.
SAROZ KÖRFEZİ
İlçe sınırları içinde, meşe ve çam ormanları, Ege denizi kıyısında Saroz körfeziyle buluşur, Keşan kıyı şeridi, sanayileşmenin etkisinden uzak kalabilmiş ender yerlerdendir. Körfezin bir başka önemli özelliği ise balık çeşitliliğidir. Özellikle: istavrit, sardalya, hamsi, mezgit, çinekop, orfoz ve ahtapot avlanır. Saroz körfezindeki tatil beldeleri şunlardır: Sazlıdere, Gökçetepe, Mecidiye, Erikli, Danişment ve Yayla. Erikli ve Yayla, yaz aylarında artan nüfusu ile öne çıkar. Keşan sahillerinde: orman içi bungalov tipi evler, prefabrik barakalar, pansiyonlar, villalar ve az sayıda oteller bulunur. Otellerin az olmasının sebebi, bölgenin SİT alanı olması ve yaz mevsiminin kısa sürmesidir, bu yüzden turizm yatırımları açısından çok fazla gelişmemiştir.
Saroz körfezinde denizin üstü kadar altı da ilgi çeker. Çünkü, güçlü su akıntıları vardır ve bunun sonucunda deniz oldukça temizdir. Dibinde yüzden fazla canlı bırınır, mercan oluşumlarının fazlalığı dalgıçları ve su altı fotoğrafçılarını buraya çeker. Mecidiye sahilindeki “İbrice” özellikle tercih edilir. (İbrice hakkındaki ayrıntılı yazımı, yine bu sitede İbrice adı altında bulabilirsiniz.)
Daha çok İstanbul ve Edirne gibi illerden gelen turistler, sahildeki plajlarda, deniz, kum ve güneşin tadını çıkarırlar.
NE YENİR
Keşan’a yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, “satır et” öneririm, yanında manda yoğurdu ile birlikte oldukça güzeldir.
LALACIK HALK OYUNLARI EKİBİ
Köy halkının oluşturduğu bu topluluk, gerek yurt içi ve gerekse yurt dışındaki birçok festivalde Keşan’ı temsil etmiş ve birçok ödül kazanmıştır. Bu topluluk, bölge insanının müzik ve oyun alanındaki yeteneklerinin temsilidir.
DALLIK ŞENLİĞİ
Her yıl Mayıs ayında düzenlenen geleneksel şenlikte, Keşan’daki çok kültürlülük yaşanır, yaşatılır, yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı piknikte yemekler yenir, oyunlar oynanır.
KEŞAN MESLEK YÜKSEK OKULU
Trakya Üniversitesine bağlıdır. 1988-1989 yıllarında Keşan’da Özel İdare İş Hanında eğitim ve öğretime başlamıştır. 1995 yılında ise yapımı tamamlanan yeni hizmet binasına geçmiştir. 2007-2005 öğretim yılında, ikinci blok kullanıma girmiştir. Halen ikinci öğretim programlarının kapatılmasıyla birlikte program sayısı 6 olarak uygulanmaktadır.
GEZİLECEK YERLER
HERSEKZADE AHMET PAŞA CAMİSİ
İlçe merkezinde, ilçenin hemen girişindeki bu cami, 1511 yılında yapılmıştır. Hersekzade Ahmet Paşa kimdir? Kendisi; Anadolu Beylerbeyi olarak Sultan II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim ile önemli savaşlara ve seferleri katılmıştır. Ahmet Paşa: Osmanlı devleti hizmetinde iken, cami, hamam, imaret, ham gibi vakıflar yaptırmıştır. Hersekzade Ahmet Paşa camisi, bunlardan biridir. Caminin kitabesi yoktur. Kesme taştan, tek kubbeli cami, erken Osmanlı mimari özellikleri taşır.
Caminin içinde, mihrabın sağ tarafında bulunan işlemeli sanduka içinde, günümüze kadar gelen mukaddes emanetlerden birisi olan “Sakal-ı Şerif” saklanmaktadır. Kandil günlerinde ve Ramazan ayında belli günlerde ziyarete açılır. Giriş kapısı tarafındaki bölümü sonradan eklenen caminin, avlusunda 12 köşeli mermer şadırvan ve üzerindeki süslemeler dikkat çeker. Caminin haziresinde, işlemeli mezar taşları bulunur. Cami yakınında, Osmanlı dönemine ait çift kubbeli hamam, kısmen yıkık olarak günümüze ulaşmıştır.
MERCAN KÖPRÜSÜ-BOYACI DERE KÖPRÜSÜ
İlçe merkezine bağlı Mercan köyündedir. Osmanlı köprü mimarisinin belirgin özelliklerini taşıyan köprü, üç kemerlidir. Eğimi fazla değildir, taşıyıcı taş duvarlar üzerinde köprü korkulukları günümüze ulaşmamıştır. Köprü halen kullanılmaktadır.