Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Havsa Sultan’ın ismine atfen, yöreye “Havsa” ismi verildiği söylenmektedir. Dışarıya sürekli göç veren bir yöredir. Bir zamanlar çok sayıda Rum ve Yahudi’nin yaşadığı söylenen bu şirin ilçe: Mimar Sinan’ın bazı eserlerini barındırır.
Edirne iline çok yakın olması nedeniyle, bir anlamda merkez ilçe de denilebilir. Ama, her ne kadar şehre yakın olsa da, bu küçük ve şirin ilçenin çarşı bölümünü, 5 dakikada yürüyerek gezebilirsiniz. Bunun dışında, gezilecek-görülecek yer aramamalısınız. Yani, tarihi ve turistik özellikleri ön plana çıkan bir yer değildir.
ULAŞIM
Havsa, bağlı bulunduğu Edirne il merkezine, 27 km. uzaklıktadır. Havsa-Babaeski arasındaki uzaklık: 29 km. Havsa-Çekmeköy-İstanbul arasındaki uzaklık: 229 km. Havsa-Uzunköprü arasındaki uzaklık: 39 km.
TARİH
Yörenin, tarihi süreçte ilk olarak Romalılar döneminde yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Romalılar döneminde, yörenin ismi “NİKİ” olarak bilinmektedir. 1356 yılında, Rumeli bölgesine geçen Türkler, burayı ele geçirirler ve yöreye “HOSA” ismini verirler.
Edirne şehrinin Türkler tarafından ele geçirilmesinin ardından ise, burada yerleşik Rumlar: buradan ayrılırlar ve Yunanistan’a geçerler. Bunun üzerine, Anadolu’dan getirilen göçmenler, buraya yerleştirilirler. Özellikle: Osmanlı veziri Sokullu Mehmet Paşa döneminde, buraya özel bir önem verildiği görülür.
Daha sonraki tarihi süreçte: Osmanlı Padişahı II. Beyazıt’ın hanımlarından “Hafize Sultan” bir süre buraya yerleşmiş ve bu nedenle, yöreye “HAFSE” ismi verilmiş ve bu isim değişerek, günümüze “HAVSA” olarak ulaşmıştır.
Yöre, 1940 yılında, belediyelik olmuştur.
GENEL
Yörenin büyüklüğü: 455 m. Karedir ve deniz seviyesinden yükseklik 31 metredir.
Arazinin geneli, düz ve ovalıktır. Bu nedenle, tarım mümkündür.
İklim şartlarına bakılırsa, yörede, karasal iklim şartlarının hüküm sürdüğü görülür.
HAVSA MESLEK YÜKSEK OKULU
Muhasebe programı ve İşletmecilik programı ile, 1995 yılında eğitim-öğretime açılmıştır. Daha sonra ise, Bankacılık ve Seracılık programları dahil edilmiştir. İlçede öğrenciler için, Kredi Yurtlar Kurumunun bir yurdu ve çeşitli pansiyonlar bulunmaktadır.
NE YENİR/NE İÇİLİR
Buraya yolunuz düşerse: Arnavut ciğeri, yaprak ciğer ve işkembe çorbası, kelle-paça çorbası tatmanızı öneririm. Bunun dışında, katık denilen sütlü biber turşusu tatmalısınız. Otlu börek ve nohut ekmeği, son önereceğim yöresel lezzetlerdir. Ciğer ızgara mutlaka tatmalısınız. Özellikle “Agopun Yeri” düşünülebilir.
NE SATIN ALINIR
Havsa bölgesinde üzüm bağları yoğun olduğundan, “üzüm pekmezi” satın alabilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER
SOKULLU CAMİSİ
İlçe merkezindedir.
1577 yılında, Sokullu Mehmet Paşa tarafından oğlu Kurt Kasım Paşa adına, Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Yapı: Balkan savaşlarındaki düşman işgalleri ve depremler nedeniyle, günümüze kadar olan süreçte büyük hasarlar görmüştür. Yapıldığında 2 minaresi bulunduğu bilinmesine rağmen, Bulgar işgali sırasında bu minarelerden birinin yıkıldığı ve günümüze tek minareli olarak geldiği söylenir. Son olarak, 1939 yılında, büyük bir onarıma tabi tutulan cami, günümüzde kullanılmaya devam edilmektedir.
Burada: yani külliyede, son cemaat yeri yıkılmış olmasına rağmen, sıcaklık bölümleri kısmen korunabilmiş çifte hamam ve büyük çarşıdan günümüze kalan dua kubbesini görebilirsiniz.
Bu yapının en büyük özelliklerinden birisi de: güneydoğu bölümündeki İntikam Anıtıdır. Bu anıt: Bulgar işgali sırasındaki mezalimin unutulmaması için yapılmıştır. Mermer bir kaide üzerinde, yine mermer bir dört köşeli sütun şeklindedir ve sütun üzerinde “İntikam” kelimesi yazılıdır
ÇEŞME
Günümüz dede kullanılmakta olup, Mimar Sinan tarafından yaptırılmıştır. Sokullu Hamamının kuzeybatı duvarına bitişiktir.
KURT BEY ANITI
Sokullu Mehmet Paşa’nın oğlu olan “Kurt Bey” in mezarı: Belediye Binasının hemen yanındaki alanda görülmektedir. Mermer mezar anıtı: eski Osmanlı mezarlık kültürünün güzel bir örneğidir.
bilgiler icin tesekkurler