Çin merkez ovasının üzerindedir. Ülkenin dört büyük antik başkentinden biri olarak öne çıkmaktadır. Şehir nüfusu, yaklaşık 1.5 milyon kişidir. Şehir havaalanı, şehir merkezinin 10 km. kuzeyindedir.
Şehir: Luo nehrinin kıyısında kurulmuştur. Nehir, batıdan doğuya doğru akar. Bu sarı nehir çevresinde ise, dağlar ve ovalar, bu şehri çevrelemektedir. Antik çağda, önemli bir yurt içi taşımacılık kavşağında bulunması nedeniyle, şehir daima yerleşim görmüştür.
Hatta: şehir, 1500 yıllık sürede, 9 hanedan tarafından başkent olarak seçilmiş ve kullanılmıştır. Özellikle, Tang hanedanı döneminde, şehir, büyük önem kazanmıştır. 96 imparator, bu şehirde yaşamıştır.
Evet, bu kentin adı: günümüzde gelişmiş endüstriyel yapılarıyla dikkati çekiyor. Ayrıca: İmparatoriçe Wu Zetian tarafından çok sevilen “Şakayık” çiçekleriyle de anılmaktadır. Her yıl, Nisan ayında, bu şehirde “Şakayık Çiçek Festivali” düzenlenmektedir. Bu festivalde: yüzlerce çeşit şakayık türünü, şehir parkında görmek mümkündür.
Şehir hakkında diğer öne çıkan bir özellik, et suyu içeren besinler ve meyve sularının yaygın ve lezzet olarak ünlü olmasıdır. Et suyu ile pişirilen, 16 tür sıcak yemek, burada mutlaka tatmanızı önereceğim lezzetlerdendir. Bu özelliği bilen gezginler, şehri ziyaret ediyorlar.
Son olarak, buradan bir şeyler satın almak isterseniz: Tang hanedanı döneminden günümüze yansıyan, üç renkli, sırlı seramik biblolar düşünün. Bunlarda, genellikle: sarı, yeşil, beyaz, kahverengi, mavi ve siyah renk kullanılmıştır.
LUOYANG MÜZESİ (LUOYANG BOWUGUAN)
Müze, şehir merkezindedir. Giriş ücretsizdir.
Burada görebilecekleriniz: özellikle binlerce yıl öncesine dayanan bir fil fosilidir. Ayrıca: yine çok eski dönemlere ait, çömlekler, bronzlar ve yaldızlı seramikler var. Ayrıca: Jin hanedanı (316-265) döneminde hazırlanmış bir altın mühür var. Sonra, sırlı seramik çaydanlık görülüyor. Altı düz ve kol kısmı ejderhayı anımsatan bu çaydanlık, zarif bir görünüm sunuyor.
LUOYANG ANTİK MEZARLAR MÜZESİ
Burası, antik mezarları görüntülemek için ayrılan bir müzedir. Şehir merkezinin 10 km. kuzeyindedir. Han hanedanlığına ait, 3 hektarlık bir alanı kapsayan müze bölgesinde: görkemli binalar ve müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Giriş ücretsizdir.
DENGFENG GÖZLEMEVİ-CHOU KONG KULESİ
Şehir merkezinin 80 km. güneyindedir. Yuan hanedanı döneminde, 1276 yılında inşa edilmiştir. Kulede: dev bir güneş saati mili var. Bu güneş saati ile, zaman belirleniyormuş. Yaz ve kış dönemlerinde, gündönümleri bu güneş saati ile ayarlanıyormuş.
BEYAZ AT TAPINAĞI-LONGMEN MAĞARALARI (LONGMEN SHİKU)
Şehir merkezinin 12 km. güneyindedir. Xiang ve Longmen dağları ile Yi nehri arasındadır. Giriş ücretlidir: 120 yuan. Ziyaret saatleri: 07.00-19.50 saatleri arasındadır.
2000 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Çünkü, buradaki taş yazıtlar, Çin ülkesinin en ünlü, hazinelerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Evet: Yi ırmağının iki yakasındaki kayalık tepeler: bir kale kapısının iki yanındaki kulelere benzemektedir. Sabahın erken saatlerinde buraya giderseniz: güneş ışığı, heykellerin görünümlerini iyice ortaya çıkarmakta ve net olarak görüntü sağlanmaktadır.
Buradaki anıtsal heykeller:
1494 yılından başlanarak, takip eden 400 yıllık sürede yapılmışlardır. Sert kayalara oyularak yapılmış bu heykellerin miktarı, yaklaşık 100 bin civarındadır. Bunlar: 1300 den fazla mağara içindedir ve boyutları: 2 cm ile 170 cm. arasında değişmektedir. Mağaralardaki bir yazıtta: bu heykellerin yapımı için, 800 binden fazla ustanın çalıştığı yazılıdır.
Evet, heykellerin bir kısmı, bir zamanlar buradan çalınarak yurt dışına kaçırılmış. Günümüzde, heykellere dokunmak her ne kadar uğur getirir deniliyorsa da, heykellerin önündeki demir parmaklıklar, heykellere dokunulmasını engelliyor. Yani, heykellere belirli bir yere kadar yaklaşılabiliyor.
ATALARA HİZMET MAĞARASI-TAPINAĞI (FENGXİAN TAPINAĞI )
Tang hanedanı döneminde yapılmıştır.
Mağara tapınağın genişliği 36 metre ve uzunluğu 41 metredir. Bu ölçüleri ile, bölgenin en büyük mağarası olarak öne çıkmaktadır.
Burada: 13 metre uzunluğunda bir Buda heykeli ilgi çekiyor. Kulakları: 1.9 metredir. Toplam yükseklik: 17.14 metredir.
Heykel: Tang imparatoru Gaozong döneminde yapılmıştır. Buda heykeli: bin yapraklı bir lotus çiçeği üzerine; bağdaş kurmuş oturmuş olarak betimlenmiştir. Yüzünde: kutsal ve nazik bir ifade ve zarif bir gülümseme görülüyor. Çevresinde ise: yine takipçileri ve muhafızlarına ait 9 heykel görülmektedir. Hatta, bu muhafız heykellerinden birinde, muhafız, şeytanı ayaklarının altında ezerken betimlenmiştir. Heykelin açılışına: İmparatoriçe Wu Tezian’ın katıldığın, kitabede yazılı.
WANFO MAĞARASI
680 yılında yapılmıştır. Mağara içinde, iki oda bulunmaktadır. Mağaranın en büyük özelliği: kuzey ve güney duvarlarına taş oyma olarak yapılan, 15.000 buda yontusudur.
Ana Buda heykeli: lotus tahtına oturur olarak betimlenmiştir. Bunun hemen arkasına oyulmuş, 54 yontu daha görülüyor. Ayrıca, yine duvarlara oyulmuş: güzel ve şirin, şarkıcı va dansçıların kabartmaları var. Çeşitli müzik aletleri çalanların eşliğinde, dansçılar, zarif bir şekilde dans ediyorlar. Yani, mağara içinde canlı ve neşeli bir atmosfer yaratılmaya çalışılmış olması dikkat çekiyor.
Mağaranın hemen dışında ise, yüksekliği 85 cm. olan, Kwan-Yin heykeli görülmeye değerdir.
GUYANG MAĞARASI
Bölgedeki en güzel mağaralardan biridir. Mağara: Qi hanedanı döneminde, 500-575 yılları arasında yapılmıştır. Buradaki Buda heykelinde: ayak ucunda iki aslan bulunması ile dikkat çekiyor. Bu aslanların, heykeli koruduğuna inanılıyor.
REÇETELER MAĞARASI (YAOFANGDONG)
Burayı mutlaka görmelisiniz. 575 yılında yapıldığı bilinen mağaranın duvarlarında: o dönemlerde ülkede görülen hastalıklar ve bunların tedavilerinde kullanılan 125 reçetenin yazılı olduğu taş tabletler bulunuyor.
ŞAOLİN (SHAOLİN) MANASTIRI
Song dağı üzerinde: yabani çiçekler ve çam ağaçlarının arasındadır. Giriş ücretlidir: 110 yuan.
Tapınak: Cennetin altında, bir numaralı tapınak olarak bilinmektedir.
2010 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek, koruma altına alınmıştır.
Bu manastır:
1627 yılında, Hintli bir keşiş olan Bodidarma tarafından kurulmuştur. Kuruluş sırasında, buradaki keşişlerin, meditasyon için gerekli konsantrasyonu sağlayamadıklarını gören keşiş: onlara yardımcı olabilmek için, hayvanların hareketlerinden yola çıkarak bir tür fiziksel egzersiz geliştirmiştir.
Bu hareketler, zihnen ve bedenen , aynı amaca odaklanmayı sağlamaya yöneliktir. Ama, zamanla, bu hareketler, Şaolin dövüşlerine dönüşmüş ve Uzakdoğu savunma sanatı tekniklerine kaynaklık yapmıştır.
Evet, bu manastır: kung-fu filmlerinde görülen dövüşçü keşişlerin yetiştiği yerdir. Yani: Çin dövüş sanatının ve tai egzersiz hareketlerinin çıkış yeri, burasıdır. Bu nedenle, ülkenin en gözde turistik yerlerinin başında gelmektedir.
Manastırda, günümüzde, dövüş sanatlarının sergilendiği film setleri kurulu görülmektedir. Bu mekanlarda, yerli-yabancı tüm isteyenlere, savunma sporlarının öğretildiği kurslar verilmektedir.
Bu kurs verilen dövüş sanatları içinde: tekvando, karate, kung-fu, judo ve diğer Asya kökenli teknikler bulunmaktadır.
Şaolin manastırı: birbirine geniş avlularla bağlanan salonları, pavyonları ve ibadethaneleri barındırmaktadır. Bunlar arasında en öne çıkanı: Bin Buda Salonu (Qianfo Dian) dır.
MAHAVİRA SALONU-BİN BUDA SALONU
Çin Luoyang ; Burada, savaşan keşişlerin betimlendiği freskler bulunmaktadır. Yapının arkasındaki kutsal sayılan taş zemin üzerinde ise, uzun yıllar burada egzersizler yapan keşişlerin bıraktığı sol ayaklarına ait izler görülmektedir. Bunlar, yaklaşık 50 küçük çukur olarak görülüyor ve yaklaşık 20 cm. boyutundalar.
ATASI MANASTIRI-GÖLGE TAŞI
Tapınağın dışında, kuzey yönündedir. Mağaranın derinliği 7 metre ve yüksekliği 3 metredir. Her iki tarafa, birçok taş yazıt oyulmuştur. Ayrıca, bir meditasyon taşı var.
Bunun ilginç bir öyküsü bulunmaktadır. Manastırı kuran Hintli keşiş Bodidarma: söylenenlere göre, bir mağarada: 9 yıl boyunca hiç kıpırdamadan meditasyona girmiş ve böylece duvara silüeti kazınmıştır. İşte bu taş, o mağaradan sökülerek buraya getirilmiştir. Ancak, bu taşın savaş sırasında bulunduğu yerden yıkıldığı söyleniyor. Yani, zarar görmüş.
Budistler, buraya dini ayin için gitmektedirler.
STUPA ORMANI (SHAOLİN TALİN)
Tapınağın dış avlularında bulunmaktadır. Burada: kilitli yerlerde kutsal emanetler ve büyük bazı keşişlerin mezarları bulunmaktadır. İlk olarak ise, 726 yılında, Tang hanedanı döneminde gömülmüş bir başrahibin mezarı bulunmaktadır.
Ama, 1000 yıldır buraya gömülmeler devam etmekte ve sonuçta ortaya Budacı bir mezarlık çıkmaktadır. Buranın hemen yanında: kungfu yapan keşişlerin betimlendiği ahşap heykellerin bulunduğu avluyu görebilirsiniz.
GUOLİANG
1972 yılı öncesine kadar, dağların arasında kalan Guoliang kasabası: dış dünya ile bağlantısı olmayan bir yer olarak biliniyordu. Zaten isminin kelime anlamı da, saklı kasaba olarak geçmektedir. Günümüzde, 1750 metre yükseklikteki bu kasabada, yalnızca 20 Çinli ailenin yaklaşık 350 ferdinin yaşadığı biliniyor. Ama, bu küçük kasaba, her yıl on binlerce ziyaretçi tarafından ziyaret ediliyor.
Burada: Taihang dağının bulunduğu yerde, dünyanın en tehlikeli olan Guoliang Tüneli bulunuyor. Dağın yamacına yapılmış olan bu yolun birçok yerinde, yolu kullananların aşağıya düşmesini engelleyecek hiçbir tedbir bulunmamaktadır. 30’dan fazla penceresi olan bu tünel: uzun uğraşılar sonucu yörenin köylüleri tarafından dağlara kazılarak yapılmıştır.