Balıkesir Balya: İlçenin ulaşımı: Balıkesir-Çanakkale yolundan sağlanır. İlçe, Balıkesir il merkezine 52 km uzaklıktadır. Balya-Çanakkale arasındaki uzaklık: 170 km ve Balya-İstanbul arasındaki uzaklık: 224 km. dir. Balya-Gönen arası uzaklık: 52 km. Balya-Bandırma arası uzaklık: 90 km. Balya-İvrindi arası uzaklık: 26 km. Balya-Havran arası uzaklık: 65 km. dir.
TARİHİ
Balya’nın tarihi geçmişi incelendiğinde: tarihin ilk dönemlerinden bu yana, çinko ve kurşun başta olmak üzere manganez ve linyit madenlerinin işletildiği ve bu yüzden Balka yöresinin sürekli yerleşim yeri olarak kullanıldığı görülür.
Balya, 1317 yılında önce “Kocagümüş köyü” ismiyle bilinir ve Karesi Sancağına bağlı bir köydür. Aynı tarihte madenlerin işletilmesi için yurdun çeşitli yerlerinden gelen işçiler köyün nüfus yoğunluğunu arttırır. Bunun üzerine, köy, Ali Demirci köyünde bulunan bucak teşkilatının bulunduğu yere taşınmıştır. Kocagümüş ismi: kurşun madeninden gelir ve bu madenin ambalajlanmasından esinlenilerek “Balya” ismine dönüşmüştür.
1910 yılında Balya’da ilçe teşkilatı kurulur. 1920 yılında ise Yunan işgali görülür. Balya halkı: işgalden kurtulmak için Yunanlılarla savaşırken, aynı zamanda kuzeyde Anzavur Ahmet Çetesi ve batıda Gavur İmam çetesiyle savaşmak zorunda kalır. 6 Eylül 1922 tarihinde Yunan işgali biter. Balya ilçesi, 1940 yılı öncesinde bir maden şehridir. İlçe bir maden kasabası olarak faaliyet sürdürürken, bünyesinde 6-7 bin kişi barındırmıştır. Yani, halk geçimini tamamen maden işçiliğinden sağlamıştır.
İlçe 30 Haziran 1920 tarihinde Yunan işgaline uğrayan ilçe, 6 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtarılmıştır.
GENEL
İlçe, Marmara bölgesinin Güney Marmara bölümündedir. İlçenin yüzde 70 kadarı dağlık ve kalan bölümleri de engebeli alanlardan oluşur. Kuzey batısında Konak, Batıda Ekizce, Doğuda Akçal dağları uzanır. Ortalama yükseklik 225 metredir. İlçenin en yüksek tepesi, Akçal tepesidir ve 642 metre yüksekliktedir. Yörede, dağlık ve platoluk alanlar, irili ufaklı birçok dere tarafından derin vadilerle yarılmıştır. Balya’nın en önemli akarsuyu: Koca Çay’dır.
Uzunluğu 160 km. dir. İlçe topraklarındaki arazinin yüzde 65 kadarı ormanlık ve fundalıktır. Balya yöresinde, iklim yazları sıcak ve kurak, kışları ise sert ve yağışlı geçer. Yağışlar kış aylarında kar ve yağmur şeklindedir. Balya, geçmiş yıllarda bir maden şehri olarak konumlanmış ve madene dayalı olarak ekonomik gelişme, madencilik faaliyetlerinin durması ile birlikte, her anlamda büyük bir gerileme yaşanmıştır. Yörede tarım arazilerinin de elverişsiz olması nedeniyle halk, hayvancılığa yönelmiştir.
MADEN YATAKLARI
Balya yöresinde: tarihi kurşun ve çinko yatakları vardır. Gönen ve Balya arasında: linyit, Balya Bengiler köyünde seramik sanayisinin hammaddesi olan kaolen, Ali Demirci yöresinde hallloysit, Değirmendere bölgesinde kuvars, Habibler bölgesinde Opal bulunur. Önceki dönemlerde, Fransızlardan kalan 100 yıllık maden ve yakınındaki hastane, o döneme ait mimari eserlerdir.
6 EYLÜL ŞENLİKLERİ
İlçenin düşman işgalinden kurtuluş günü olan 6 Eylül tarihinde her yıl kutlamalar düzenlenir. Bu kutlamalarda resmi tören ve ardından mahalli sporlardan olan değnek yarışları düzenlenir. Akşam ise, fener alayı ve havai fişek gösterisi ve konserler vardır.
GEZİLECEK YERLER
KADIKÖY KALESİ
İlçede en önemli arkeolojik kalıntıdır. İlçe merkezinin 6 km kuzeybatısında Kadıköy beldesindedir. Kocaçay kenarında, Asarkale tepe olarak isimlendirilen tepe üzerindedir.
Kale: Romalılardan veya Geç Bizans dönemden kalmadır. Antik çağda: Troia-Mysia-Bythinia bölgesi kavşağında bulunması ile stratejik önem kazanmıştır. Cenevizliler bu kaleyi “hapishane” olarak kullanmıştır. Savaşlarda esir ettikleri sanatkarları, bu kalede sanatlarıyla ilgili olarak çalıştırdıkları söylenir. Kale içinde: bardak, çanak kırıkları bulunur. Kale altında: bir mahzen vardır. Mahzenin gizli geçitleri bulunduğu iddia edilmektedir.
KADIKÖY CAMİSİ
İlçe merkezine bağlı Kadıköy beldesindedir. Halen kullanılmaktadır. Eski olduğu bilinmesine rağmen ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Muhtemelen 19’ncu yüzyılda yapılmıştır ve söylentilere göre, cami 200 yıllıktır. Cami 1978 yılında tescil edilerek Sit alanı ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır.
ALİ DEMİRCİ CAMİSİ
İlçe merkezine bağlı Ali Demirci köyündedir.
Köy alanında, 1815 yılında Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Kare planlıdır. Doğu ve kuzey cephesi revaklıdır. Kitabesi: mermer plaka üzerine, sülüs yazı tekniğiyle ve kabartma olarak, Osmanlıca dört satır yazılmıştır. 1885 yılına kadar nahiye merkezi olan Ali Demirci köyü: madenlerin açılmasıyla eski adı “Koca Gümüş” olan ve daha sonra “Balya” adını alan yerleşim yerine taşınmıştır. Caminin bahçesinde: Balya Tımar Ağalarına ait mezarlar ve kitabeler vardır. Köyün meydanın da ise, eski tarihli bir çeşme görülür.
KİLİSE
İlçe merkezine bağlı Ören köyü girişindeki mezarlığın üst tarafında bir kilise harabesi vardır. Günümüzde, burada bina kalıntısı yoktur, ancak yerlerde yazılı taşlar ve toprak eşyalar bulunur. Köylüler mezarlığın duvarını yaparken, bu kalıntılardaki taşları sökerek kullanmışlardır.
BALYA SİREN KULESİ
İlçe merkezindeki bu kule, madenlerin işletildiği dönemde 1930 yılında yapılmıştır. Amaç: 2’nci Dünya Savaşı öncesinde çevre köylerle haberleşmeyi sağlamaktır. Dikdörtgen prizma planında, tuğla örgülü bir kuledir. Önde ahşap bir kapıdan giriş sağlanır. Ahşap merdivenler kısmen tahrip olmuştur. Üstte, dört cephede demir korkuluklu bir balkon ve altında kare aydınlatma pencereleri vardır. Üzerinde ise “Atatürk” heykelciği olup halen Belediyenin anons kulesi olarak kullanılmaktadır.
BALYA MADEN SAHASI
Balya maden yatağı Osmanlı döneminde (1839) ve sonrasında yabancı sermayeli şirketlerce işletilmiştir. 1876 yılında Balya madeninin işletme hakkı, 99 yıllığına Fransız Royill şirketine verilmiş, sadece simli kurşun madeninin ihracının ihalesi yapılmış, diğer madenlerin ihracı engellenmiştir. 1892 tarihinde, Kocagümüş, Karaaydın ve Balya bölgesindeki simli kurşun madenini işletmek için “Balya Karaaydın Madenleri Osmanlı Anonim Şirketi” kurulmuştur.
Osmanlı-Fransız işbirliğiyle kurulmuş olan bu şirket, Balya’da: kurşun, çinko ve gümüş madenlerinden başka Mancılık’ta kömür, Patlak’ta kurşun, çinko, manganez madenlerinin işletme hakkını da almıştır. Şirket, 1901 yılında, Mancılık’taki kömür madeninde bir elektrik merkezi kurmuş ve Balya’ya elektrik getirmiştir. 1911 yılında şirkette 175 müstahdem ve 1165 işçi çalışmaktaydı. İşçi sayısıyla ilgili bu rakamlardan başka, madende asansör sisteminin ve elektriğin kullanılıyor olması, işletmenin büyüklüğü ve kullanılan teknolojinin seviyesi hakkında fikir verir.
Palamutluk’a kadar hayvanlarla çekilen dekovillerle nakledilen madenler, buradan Akçay iskelesine arabalarla naklediliyordu. Maden naklini hızlandırmak isteyen şirket, Palamutluk-Akçay arasına bir demiryolu hattı döşeyerek çıkarılan madeni, Akçay limanına ulaştırmıştır. Maden işletildiği dönemde, bölgede yaklaşık 200 km lik demiryolu ağı kuran Fransızlar, bu yollu Çanakkale Boğazına kadar uzatırlar. Savaş yıllarında bir müddet faaliyetlerini durduran şirket, 1920’de yeniden maden işletmeye başlar.
1923 yılından sonra şirketin ismi “Balya Karaaydın Maden Şirketi-Türk” olarak değiştirilmiştir. 1925 yılından sonra kurşun üretiminin azalması, 1927 yılında Arı Mağarasının asansöründe meydana gelen yangın, 1930 dünya ekonomik bunalımı sonucu kurşun fiyatlarındaki düşüş, Balya maden işletmesini olumsuz yönde etkilemiştir. 1931 yılında çalışmalar durdurulur. 1931 yılına kadar 5000 işçi çalışırken, sonraları bu sayı 500’e kadar düşer. Son olarak kurşun fiyatlarındaki düşüş nedeniyle şirket, 1939 yılında faaliyetine son vermek zorunda kalır.
1960 yılında bir Türk madencilik şirketi, maden arama ve 10 yıl süre ile işletme ruhsatı alır. 1979 yılında Etibank Balya Kurşun-Çinko Tesis Müdürlüğü adı altında, bölgede madencilik faaliyetlerine başlar. 2009 yılında ise Ezzacıbaşı Esan Balya-Balıkesir bölgesinde kurşun-çinko yeraltı işletmesi faaliyete geçer. Halen bu şirketin Çinko işletmesine ait olan büyük bir atık havuzu bulunuyor. Günümüzde, toprak üzerinde katmanlar halinde maden atıkları bulunmakta, atıkların arasından geçen dere sarı renkte akmakta, asit belirtileri görülmektedir.
Evet, konu fazla ayrıntılı oldu, ama bu maden sahasının Balya tarihinde önemli bir yeri var ve halen yani günümüzde madenlerin Fransızlar tarafından işletildiği dönemlerden: üretim tesisleri, idari ve hastane binası kalıntıları kalmıştır. Özellikle hastane o yıllarda (1876-1940) Ege ve Güney Marmara bölgesinin en büyük ve modern hastanesidir. Ancak maden ocaklarının kapatılmasıyla: binalarda bulunan demir, tuğla ve kullanılabilecek malzemeler talan edilmiş, hastane binası günümüze harabe halde ulaşmıştır.
Öte yandan, gümüş, kurşun, çinko çıkarılan ve uzun yıllardır kapalı bulunan maden sahasında çevresel zararlar sürüyor. Bugün dahi, vadideki kükürtten kaynaklanan çok yoğun ve rahatsız edici bir koku vardır.
DAĞ ILICASI
Balıkesir ve çevresinde çok tanınan bir kaynaktır. İlçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Sülerya dağları olarak bilinen “Solarya Dağları” nın güney eteklerinde Ilıca beldesindedir. Sıcak sular, alüvyonlu araziden çıkar. İyon değerleri olarak: sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir ve lityum içerir. Suyun sıcaklığı: 61 derecedir. Günümüzde, Dağ Ilıcası, özel bir şirket tarafından şeklinde işletilmektedir. 120 odalı ve 4 kapalı termal havuzlu bir otel bulunmaktadır.
Gönen tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.
Havran tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.
Balıkesir tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.