İspanya Tarifa

İspanya Tarifa

Güney Avrupa’nın en uç noktasına sıkışmış bir ortaçağ kasabasıdır. “Punta de Tarifa” olarak bilinir. Kasaba, Sevilla şehrinin yaklaşık 200 km. kuzeyindedir.

Buranın en büyük özelliği: yerel rüzgarlar ve gel-git faaliyetleridir. Özellikle, bu gel-git ilginizi çekebilir, sabah saatlerinde boş olan sahillerin, akşam üstü belirli saatlerde deniz suları ile dolduğunu görmek şaşırtıcıdır.

Kasaba: ortaçağdan kalma surları ve cadde düzeniyle turistlerin ilgisini çekmektedir. Özellikle: Kuzey Afrika’ya giden ve oradan gelen sırt çantalı gezginler, buraya mutlaka uğramaktadırlar. Ancak, günümüzde, burada, yalnızca tarihi nostaljik ortam değil, aynı zamanda: yeni dönem ticarethaneler ve yeni nesil plaj çılgınlıkları ortaya çıkmaktadır.

Hatta: kasabanın bir parti kasabası olduğu da iddia edilir. Bu durum, en çok, kasaba merkezindeki “Calle Sancho IV” çevresindeki barlarda hissedilmektedir. La Casa Amarilla ve La Sacrista gibi, bölgenin en iyi otelleri de, bu bölgede bulunmaktadır.

Tarifa bölgesinde: dünyaca bilinen “Afrika Film Festivali” düzenlenmektedir.

Kasaba, ismini: MS.711 yılında, Cebelitarık kuşatması öncesi buraları keşfetmek üzere Avrupa kıtasına bir çıkartma harekatı yapan “Tarif İbn Malik” ten almıştır. Roma döneminde ise, burası “Transducta” olarak bilinmektedir. Roma kalıntıları, günümüzde kasaba merkezi yakınlarında bulunmaktadır.
1292 yılında, bölge Granada krallığı tarafından ele geçirilmiştir. 1810 yılında ise, bu kez, Fransız askerleri kasabayı kuşatırlar.

Bölgede: Okyanus ve Akdeniz iklimi görülmekte olup, buna bağlı olarak: yazları sıcak ve kışları ılık geçer. Yağmur, yalnızca kış aylarında yağar. Okyanusun sıcaklık etkisi yüksektir. Yazlar, güney İspanya’nın diğer bölgelerine nazaran daha sıcak geçer.

İspanya Tarifa

ALIŞVERİŞ

Kasabanın eski şehir bölümünde, “Salı” ünleri kurulan, güzel bir “Eski Kapalı Pazar” bulunuyor. Buradaki tezgahlarda: seramik, fındık ve kurutulmuş meyve ve bazı etkileyici taze balıklar satışa sunulmaktadır. Dış alanda ise, modern bir Pazar yeri bulunuyor ve burada: meyve-sebze satılıyor.

İspanya Tarifa
İspanya Tarifa
İspanya Tarifa

 

WİNDSURF-KİTESURF

Tarifa sahillerinde bulunan plajlarda: yıl boyunca, azimli sörfçüleri görebilirsiniz. “Valdevaqueros” kum tepeciklerinin bulunduğu yer, en iyi sörf alanıdır. Olağanüstü kumsallarda, sörf olanaklarının uygun ortamı, kulaktan kulağa dağılarak, bütün dünyada, buranın en iyi üçüncü sörf alanı unvanını almasını sağlamıştır.

Ama, ben şahsen “İzmir-Çeşme-Alaçatı” bölgesinin en az burası kadar güzel olduğuna eminim, ama malum tanıtım önemli.

Kitesurf: bir motorun arkasından çekilen ve paraşüt benzeri bir obje ile yapılan etkinliktir.
Bu güçlü rüzgarların bulunması, burada birçok “rüzgar türbini” de bulunmasına neden olmaktadır ki, bunları bolca görebilirsiniz.

İspanya Tarifa

KUŞLARI İZLEMEK

Tarifa: göçmen kuşları izlemek için ünlü bir yerdir. Özellikle: ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde leylekler izlenir. Bunlar: Cebelitarık boğazından sonra Tarifa üzerinden geçerler.

BALİNALARI-YUNUSLARI İZLEMEK

Tarifa kasabasında: sörf mağazalarının yanı sıra, balina ve yunus balıklarını izlemek için turlar düzenleyen, çok sayıda ticari merkez bulunmaktadır. Eğer bu turlara katılmak isterseniz “Whale Watch” veya “Aventura Marina” gibi kar amacı gütmeyen kuruluşları tercih etmenizi öneririm. Yunus ve balinalar, 14 kilometre genişliğindeki boğazlar üzerinde yapılacak tur ile izlenebilmektedir.

İspanya Tarifa

GEZİLECEK YERLER

İspanya Tarifa

CASTİLLO DE GUZMAN EL BUENO

Kasabanın surlarının bazı kısımları, halen İspanyol denizcilik makamları tarafından kullanılmaktadır ve ziyaretçilere kapalıdır.

Ancak: Tarifa’nın en etkileyici yapısı olan “Castillo de Guzman” önemli ölçüde yenilenmiş ve halkın ziyaretine açılmıştır.

Guzman yapısı: Roma döneminden kalma bir kalenin üzerine, 10’ncu yüzyılda inşa edilen “Magribi Alcazar”ının üzerine, 11’nci yüzyılda yapılmış bir kaledir. Yani, 960 yılında halifenin emriyle, Abd-Rahman III tarafından, liman yakınında yaptırılmıştır.

Kale: 1296 yılında, Magribilerin, Tarifa’yı kuşatması sırasında önem kazanmıştır. Kalenin ismi: kalenin savunmasını üstlenen “Alonso Perez Guzman” dan gelmektedir. Kalenin kumandanı olan Guzman: kaleyi teslim etmek yerine, işgalciler tarafından esir alınan oğlunu feda etmeyi tercih etmesiyle tanınır.

Oğlu esir olarak kulenin alt kısmında iken, Guzman “Endülüs ya da oğlunu öldürecektir”. Düşünmeden, bıçağını eline alır ve oğlunun kalbine atar. Evet, bu bir söylenti.

Burayı ziyaret ederseniz: Tarifa kasabası üzerinden, 360 derecelik bir panaromik görüntü ile Cebelitarık boğazına kadar olan bölgeyi gözlemleyebilirsiniz.

PUERTA DE JEREZ

Tarifa kasabasının “Old Town” bölümünün an girişinde, ortaçağ duvarlarındaki üç kapıdan, günümüze kadar ayakta kalabilen tek kapıdır. Kapı, ilginç mimarisiyle önem kazanmaktadır. Kapının üstündeki yazıda, Tarifa şehri hakkında “Çok sadık ve kahraman şehir. Sancho IV. El Bravo. 21 Eylül 1292” yazılıdır.

İGLESİA DE SAN FRANCİSCO

Bu kilise: eski şehrin batı kıyısında “Plaza del Angel” bölgesindedir ve 16’ncı yüzyılda yapılmıştır. Ancak, 18’nci yüzyılın sonlarında yenilenmiştir. Kilisenin içinde: İsa’nın 15’nci yüzyıla ait bir heykeli olan “Cristo del Esconsuelo” bulunmaktadır.

İGLESİA DE SAN MATEO

Moscardo ve Copons caddelerinin kesişim noktasındadır. Kilisenin inşasına, 15’nci yüzyılda başlanmış, ancak 18’nci yüzyılda tamamlanabilmiştir. Barok tarzdaki yıkık-dökük dış görünüşü, içerideki şaşırtıcı modernliği gizlemektedir.
Kilisenin kapısı her zaman açıktır.

EL CAMİNO DE LA İSLA DE LAS PALOMAS

Akdeniz ve Atlas Okyanusunu ayıran adaya giden: 16.3 km lik bir yoldur. Burası: boğazı ve Afrika’yı birbirinden ayırır. Sörfçüleri izlemek ve deniz havası teneffüs etmek isterseniz, burayı ziyaret etmelisiniz. Buradaki: “Castillo Santa Catalina” isimli küçük kale, 1929 yılında inşa edilmiştir.

BOLONİA BAELO CLAUDİA

Burası kasaba merkezine 20 km. uzaklıktadır. Burada: Roma döneminden kalma tapınaklar, hamamlar, evler ve bir tiyatro kalıntısı bulunuyor.

Ayrıca, yuvarlak güzel bir plaj var. Buradan, Atlantik okyanusu ve Afrika kıtasının muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.

İspanya Tarifa

ŞEHİRDEKİ ÖNEMLİ SURF PLAJLARI

Playa de Los Lances

Burası, yörenin en ünlü sörf plajıdır. Geniş ve beyaz kumluk alan, aynı zamanda, Avrupa’nın en iyi “uçurtma” alanıdır. Dünyanın ise, en ünlü üçüncü güzellikteki sörf plajıdır.

Plajın uzunluğu 10 km. dir. Şehrin kuzeyindedir. Plaj bölümünün hemen arkasında çam ağaçlarının bulunduğu “Doğal Alan” bulunmaktadır.

Playa de Valdevaqueros

Burası: küçük bir lagün bölümünün kuzey ucundaki kumlar arkasındadır. Birçok dünya sörf şampiyonası burada yapılmıştır.

La Caleta

Genellikle sadece şehrin doğusundaki turistler tarafından tercih edilmektedir.

Playa Chica

Yerel halk tarafından çok kullanılan, popüler bir aile plajıdır. Şehrin batısındaki buraya “Muelle de Rivera” ismi verilir.

İspanya Tarifa

ZAHARA DE LOS ATUNES

Burası, Atlantik okyanusu kıyılarında, Tarifa merkezinin 30 km. kuzeyinde küçük bir balıkçı köyüdür. Burası: ilginç bir atmosfere sahip, rüzgarlı bir yerdir. Sessiz bir gün arayanlar için idealdir. Bozulmamış beyaz kumlu plajları, 20 km. boyunca devam eder. Yani, bozulmadan kalmış bir yer.

“Hürriyet Gazetesi” Seyahat Eki, 14.01.2013, İşte Bu………..

“Hürriyet Gazetesi” Seyahat Eki,

Selamlar;

“Hürriyet Gazetesi”: Türkiye’nin en iyi gazetelerinin başında gelmektedir. Bunun sebebi: “Hürriyet Gazetesi”nin, daima güzeli, iyiyi ve kaliteliyi haberleştirmesidir.

Bugün; yani 14 Ocak 2013 tarihinde: Hürriyet Gazetesinin, tüm ülkeye dağıtılan ve gezginler tarafından yoğun olarak okunan “Seyahat” ekinde, Sayın Esra ERDOĞAN’ın; benimle yaptığı raportaj yayınlandı.

Ben; özel veya kamu kurumundan herhangi bir maddi katkı beklemeden; gezdiğim ve gördüğüm yerlerde: turistik anlamda yaşadığım güzellikleri; yaklaşık 2 yıllık bir süreçte, bu satırlar aracılığı ile sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Gidip görmeyi arzuladığınız yerlere yapacağınız gezilerinizde sizlere yardımcı olmaya bir nebze olsun katkı sağlamak için: saatlerce ve bazen günlerce yazılar yazıyorum.

Bunun tek karşılığı: sizlerden gelen destekleyici yorumlardır. Özellikle: siteye girenlerin belki dikkatini çekecektir; Sayın Eda hanım tarafından, 14 Ocak 2013 tarihinde bırakılan bir yorum, sitenin tüm amacını birkaç kelime ile açıklamaktadır. “Sharm’da yaşıyorum, Mısır’ı da epeyce gezdim ama gerisi için bunu al bu notlarla gez gerçekten çok iyi hazırlanmış”

“Hürriyet Gazetesi” Seyahat Eki,

Evet, ben uzun süredir, bu tür övgü dolu birçok yorum aldım. Ama: Sayın Esra Erdoğan’ın raportajı, gerçekten benim kişisel bilgiler bazında sizlere ve hatta yüzbinlerce okura ulaşmamı sağlaması açısından çok anlamlı.

Gerek sizlere ve gerekse bu raportajın yapılması ve yayınlanmasında katkısı bulunan Sayın Esra ERDOĞAN’a ve katkıda bulunan diğer görevlilere sonsuz teşekkürler.

Alışveriş Merkezleri Güvenlik

Alışveriş merkezleri güvenlik
Alışveriş merkezlerine gittiğinizde:

Alışveriş merkezlerinde güvenlik: Kapıdan girerken, kendiniz bir metal dedektörü olan kapıdan geçiyorsunuz. Yanınızda bulunan çantalarınız ise, yine bu dedektör gibi göre yapan bir cihazdan geçiriliyor ve içindeki eşyalarınız kontrol ediliyor.

Bu durum: elbette, çoğu mantıklı insanı mutlu ediyor. Sonuçta: alışveriş merkezinde bulunduğunuz süre içinde, kendinizi güvende hissediyorsunuz. Düşündüğünüzde, içeriye, herhangi bir tehlikeli maddenin ( sanırım bomba, silah gibi) girmesinin engellendiğini düşünüyorsunuz. Rahatça geziyorsunuz.

Evet, rahatça geziyorsunuz.

Amaaaaa, bazen de, daha giriş kapısında rahatınız kaçıyor. Sözüm ona bu kapı: her ne kadar üzerinizde pırıl pırıl giysiler olsa da, üzerinizde bulunan masum bir cep telefonu ve birkaç anahtarı;  kapının dışındaki yere koysanız da, bir bakıyorsunuz, yine “ÖTÜYOR” ve başlıyor sinir harbi. Görevli hemen yerinden fırlıyor, “ÇIKIN VE TEKRAR GEÇİN”

Özellikle: giriş-çıkışın yoğun olduğu bir saatte: düşünün lütfen, potansiyel bir tehditsiniz, çünki, siz geçerken “KAPI ALARMI ÖTTÜ”. Herkes dönüp, kim bu gibisinden bir bakış atıyor size.

Daha sonra: kapıdan tekrar geçiyorsunuz, ama bu arada; yine kapıdan geçerken: kapının alarmının öterek sinyal verdiği bir kısım güzel bayan, hızla uzaklaşıyor, çünkü görevlinin kendilerini uyarmasını dinlemeye hiç ama hiç niyetleri yok. Bu durumda: elbette, şu soruyu görevliye sorma hakkına sahip oluyorsunuz. “ BENİN TİPİMİ Mİ BEĞENMEDİNİZ DE DURDURDUNUZ, BAYANLARI DURDURMUYORSUNUZ?”

Peki, bu sorunuza alabileceğiniz cevap nedir:

“ BEN GÖREVİMİ YAPIYORUM”, hemen sorun “GÖREVİNİZ NEDİR”, cevap “BEN GÖREVİMİ YAPIYORUM”

Anlıyorsunuz ki, görevli arkadaş, orada beklemekten sıkılmış, aksiyon arıyor. Ama: ben bu aksiyonun ortağı olmak istemiyorum onu bilmiyor.

Evet: değerli okurlar, bu kapıların çeşitli ayar düzeyleri var. Eğer, bunları ayarlarsanız: üzerinizde bir toplu iğne bulunsa dahi öter ve siz o kapıdan ötmeden, asla içeri giremezsiniz. Çünkü, üzerinizde mutlaka metal bir obje bulunur. (örneğin kemer) Hani uçaklara binerken kemerleri çıkartıyorlar ya, yakında alışveriş merkezlerine girerken de, bir kısım işgüzar görevlinin “SİZİ DEFALARCA, KAPIDAN GİRİŞ YAPTIRIP, ALARM ÖTERSE ÜZERİNİZDEKİ KEMERİ DAHİ ÇIKARTMAYA KARKARSA” lütfen şaşmayın.

Ayrıca: bu kapıların altından, paldır-küldür geçmeyin. Öğrendiğime göre: özellikle kalp rahatsızlıkları olanlara, üzerinde herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle pil taşıyanlara: muhteşem zararlı etkileri söz konusu imiş. Tabii, bu arada aldığınız radyasyon oranını, yazının en üstünde yazdığım nedenle, hoş görüyorsunuz. (hangi kendinizi güvende hissediyorsunuz ya)

En iyisi:

Alışveriş merkezlerinde güvenlik; Alışveriş merkezi kapısındaki görevlileri uyaralım, fiziksel kontrol yanında, gözlem yaparak emniyet önlemleri almayı öğrensinler. Ama, bu önlemleri alırken de, lütfen insanları, ziyaretçileri rahatsız ve tedirgin etmesinler, güvenlik önlemi adı altında, insanları tedirgin etmesinler. Umarım, alışveriş merkezi yönetimleri de sizin gibi bu satırları okur da, duyarlılık gösterir, ilgilileri olumlu yönde uyarır.

Bu arada: bu anlattığım olay nerde oldu derseniz: ben Ankara-Çankaya-365 Alışveriş Merkezi girişinde yaşadım. Ya siz?