Hindistan Bihar-Patna

Hindistan Bihar-Patna

Doğu Hindistan bölgesindedir. Ülkenin en kalabalık, üçüncü eyaletidir. Ancak, nüfusun % 85’lik kısmı, kırsal kesimde yaşamaktadır.

Bihar ovası: nehir tarafından ikiye bölünmüştür. Ganj nehri: batıdan doğuya doğru akar. Bölgenin ormanlık alanı toplamı ise: 6 milyon metre karedir. Resmi dil: Hintçe ve Urduca’dır. Tüm bunlara rağmen, günümüzde, Bihar eyaleti: diğer eyaletler yanında, ekonomik kalkınma açısından geride kalmaktadır.

Bölgenin iklim durumu: kış aylarında, sıcaklık 4-10 derece arasındadır. En sıcak ay: Haziran, Temmuz ve Ağustos’tur. Ancak, bu aylarda ,yoğun muson yağmurları görülür. Ekim-Kasım ve Şubat-Mart ayları: bölgenin iklim bakımından en güzel zamanlarıdır.

Eyaletin en önemli şehirleri: Patna, Gaya, Bhagalpur, Muzaffarpur, Biharsarif şehirleridir.

VALMİKİ MİLLİ PARKI

Champaran şehrindedir. Burada, ülkenin birkaç kaplan cinsi barınmaktadır. Son yılların rakamlarına göre, park alanında 10 kaplan bulunuyormuş. Ayrıca: misk ve vahşi köpekler barınıyor. Sonuç olarak, eğer kaplanları görmek isterseniz, bu parkı ziyaret etmelisiniz.

PATNA ŞEHRİ

Doğu Hindistan bölgesinin ikinci büyük kentidir. Ayrıca, “Antik Patna şehri” dünyanın en eski, sürekli yaşanan şehridir. Şehrin varlığı, 3000’den fazla yıl boyunca çeşitli isimler kullanılarak günümüze kadar ulaşmıştır. Şehirle ilgili ilk referanslar, yaklaşık 2500 yıl önceye ait Budist kaynaklarında görülmüştür.

Buda ve Mahavira öğretilerinde bölgenin 2500 yıldır yerleşime açık olduğu görülür. Şehir: MÖ.3’ncü yüzyılda, Maurya imparatorluğunun başkentliğini yapmıştır. Ama, yine aynı dönemde, şehir 3 km. eninde ve 12 km. uzunluğundadır ve bu ölçüler, burada, o dönemde, ne kadar muhteşem büyük bir şehir olduğunun en büyük kanıtıdır. İngilizler: 19’ncu yüzyılda, Çinlilerin ihtiyacını karşılamak için, şehirde, bir afyon üretim ve dağıtım merkezi kurarlar.

Hindistan Bihar-Patna

Modern Patna şehri ise

Ganj nehrinin güney kıyısındadır. Şehir, dünyanın en hızla büyüyen şehirleri sıralamasında 21’nci sıradadır. Aynı kategoride, Hindistan’da ise, 5’nci sıradadır. Şehir, her yıl, yaklaşık 2.5 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Özellikle: Çin ve Japonya’dan, Budist turistler, şehri ziyaret etmektedirler. Bodh Gaya, Racgir ve Nalanda mabetlerine yapılacak ziyaretler ideal bir yerdir. Bu şehirde, en az 1 gün ayırmanız gerekir. Bu 1 günde: birinci sınıf bir heykel müzesi, büyük bir Sih tapınağı, Ganj nehri ve ilgi çekici çarşılar görebilirsiniz.

Evet, şehir: Sihler için kutsaldır. Çünkü, Sih Guru Gobind Singh, burada doğmuştur. Budist ve Hindular için de, şehir kutsal bir hac yeridir.

İklim düşünülürse: bölgede, nemli subtropikal iklim egemendir. Mart-Haziran ayları arasında sıcak yaz günleri yaşanır.

Hindistan Bihar-Patna

Yerel lezzetlerden tatmak isterseniz: burada “khichdi” denemelisiniz. Pirinç, mercimek suyu, baharatlar ile tatlandırılmış ve lor, turşu gibi malzemelerle servis edilen bir tür yemektir. Ayrıca: yanında ince kesilmiş soğan, haşlanmış patates, yeşil biber servis ediliyor. Bu yörede yemekler, genellikle pirinç ve sebze ağırlıklıdır.

Hindistan Bihar-Patna

KUMHRAR

Burası, Pataiputra bölgesinde bir antik kent kalıntısıdır. Şehir merkezine 5 km uzaklıktadır. Buradaki arkeolojik kalıntılar: bölgedeki ilk yerleşimin, MÖ.322-185 yılları arasında, Mauryan döneminden olduğunu kanıtlamaktadır. Bu kalıntılardan en öne çıkanı: 80 sütunlu bir salondur.
Kazı çalışmaları sırasında: 80 sütun ayaklı bir meclis salonu kalıntısı bulunmuştur. Salonun, Mauryan döneminden kaldığı sanılıyor. Yine aynı bölgede: Anand Bihar denilen bir Budist Manastır kalıntıları var. Manastırın ahşap kiriş ve kil figürleri manastırı çevreleyen parkta sergileniyor.

GOLGHAR

Burası, bir tahıl ambarıdır. Şehrin batı kıyısındadır. Şehirde, İngilizlerin faaliyetlerinin Hintliler yararına olan kısmının kanıtıdır.
1770 yılındaki kıtlık sırasında kaygıya kapılan İngiliz yüzbaşı John Garstin: 1786 yılında, bu büyük tahıl ambarını inşa ettirmiştir. Yapının duvarları, 29 metre yüksekliğindedir. Tek kubbeli yapısı ile, benzersiz bir mimari harikadır. Taban genişliği 125 metredir. Duvarlarının kalınlığı: 3.6 metredir. Binanın üstüne çıkmak için, merdivenler var. Bu merdivenlerden binanın üstüne çıkıldığında ise, çevrenin muhteşem bir manzarası ile karşılaşılıyor. Evet, burada, mutlaka kubbenin tepesine çıkmalısınız.

HAR MANDİR TAKHT

Eski Patna bölgesindedir. Burası, ziyaretçilere Sih toplumu hakkında bilgi vermektedir.
Gobind Singh: yani Sihlerin 10’ncu gurusu, 1660 yılında Patna şehrinde doğmuştur. Gobin Singh: Sihlere, dinlerini silahla korumaya çağırması ile tanınıyor. 1666-1708 yılları arasında yaşamıştır.
Burası, Sihlerin dört kutsal tapınağından biridir. Orijinal tapınak: Maharaja Ranjit Singh tarafından inşa edilmiştir ve Guru ve Sih kutsal eşyalarını barındırmaktadır. Gobind Singh’in evindeki su kuyusu, dindarlık ve militanlığı örnekleyen, mermer bir kaideye dönüştürülmüştür. Burayı ziyaret ederseniz, bir rahip, önce ziyaretçilere dini açıklar ve gurudan kalma eşyalar arasında, onun beşiğini, ayakkabılarını ve silahlarını gösterecektir. Müzenin üst katındaki salonda, rahipler “Adi Granth Sahih” den dualar okuyorlar. Bu manastırın hemen yakınlarındaki “çarşı” dan, bambu ve deri eşyalar satın alabilirsiniz.

Hindistan Bihar-Patna

DİDARGANJ YAKSHİ

Bu bir heykeldir ve Mauryan sanatının en güzel örneğidir. Heykel günümüzde Patna Müzesinde sergileniyor. Heykel: tek parça taştan oyulmuştur. Heykelin, MÖ.3’ncü yüzyılda yapıldığı sanılıyor. 1917 yılında, Ganj nehri kıyısında, Didarganj kazısında bulunmuştur. Heykelin burnu: gezici bir sergi sırasında, hasar görmüştür. Evet, bu heykel, Hindistan’ın en ünlü sanat eseridir.

Hindistan Bihar-Patna

AGAM KUAN

Maurya imparatoru Ashoka zamanında yapılmıştır. Yapının çapı: 20 metredir. Dairesel planlıdır ve bu derin kuyunun üstü tuğla kaplıdır. Yüzeyinde, sekiz kemerli pencereleri bulunmaktadır. Sonuç olarak, burası bir tapınaktır. İnsanlar, dileklerinin gerçekleşmesi için, bu tapınağı ziyaret ederler. 1879-1880 yılları arasında, burada birçok heykel bulunduğu söylense de, daha sonra bu heykellerin akıbeti meçhuldür, yani şu an nerede oldukları bilinmiyor.

Hindistan Bihar-Patna

KARGİL CHOWK

Bu bir savaş anıtıdır. 2000 yılında kurulmuştur. 1999 yılında, Bihar ve Jharkhand bölgelerinde yapılan savaşlarda hayatını kaybeden askerlerin anısına yapılmıştır.

Hindistan Bihar-Patna

ŞEHİT MEMORİAL PATNA

Ağustos 1942 tarihinde, Bihar ulusal bağımsızlık hareketi sırasında hayatını kaybeden 7 genç cesur erkek anısına yapılmıştır. Heykeltıraş Deviprasad Roychoudhry. Bronz heykel, İtalya’da döktürülmüş ve daha sonra buraya yerleştirilmiştir.

PATNA HAYVANAT BAHÇESİ

Bailey yolu yakınlarındadır. 1973 yılında açılmıştır. Ülkedeki 16 büyük hayvanat bahçesinden biridir. Hayvanat bahçesi yanında, park bölgesinde, bir de botanik bahçesi bulunuyor. 1983 yılında, bölge, Eyalet Hükümeti tarafından “Korumalı Orman” olarak kabul edilmiştir. Hayvanat bahçesinde: 800 civarında hayvan bulunmaktadır. Bunlar arasında: kaplan, leopar, bulutlu leopar, su aygırı, timsah, filler, Himalaya siyah ayı, çakal, tavus, Hint gergedanı, zürafa, zebra, beyaz tavus kuşu bulunmaktadır. Botanik parkında ise, 300’den fazla bitki türü görülüyor. Park alanında: bir gül bahçesi, bir cam ev, bir orkide evi ve şifalı bitkiler evi bulunuyor.

Hindistan Bihar-Patna

PATNA MÜZESİ

Müze binası: 1917 yılında inşa edilmiştir. Müzede: arkeolojik objeler, sikkeler, sanat eserleri, tablolar, tekstil ve resimler sergileniyor. Bunlar: Hindu ve Budist sanatçılar tarafından yapılmıştır.
Müzede, bir ağaç fosili sergileniyor ve bunun yaklaşık 200 milyon yaşında olduğu söyleniyor. Yine, 1917 yılında, Ganj nehri kıyısındaki bir arkeolojik araştırmada bulunan, dünyaca ünlü “Didarganj Yakshi” heykeli, müzenin en değerli eseridir. Bu heykel: müze girişinin hemen solundadır. Parlaklığı ve yuvarlak vücut hatlarıyla dikkat çeken, ten renkli bir kumtaşı kadın heykelidir. Önemli yanı, bu heykelin, Hint heykel sanatının gelmiş geçmiş en güzel örneklerinden biri olmasıdır.
Evet, Müzede, pek çok etkileyici eser ile birlikte, Maurya önemi heykellerinden oluşan, muhteşem bir koleksiyon sergileniyor.

Hindistan Bihar-Patna

MAHATMA GANDHİ SETU

Bu bir köprüdür. Ganj nehri üzerindedir. Patna şehrinin güneyindedir. Hindistan ülkesinin en uzun nehir köprüsüdür. Mayıs 1982 tarihinde açılmıştır. Uzunluğu: 5575 metredir. Bu uzunluk ile, dünyanın en uzun köprülerinden biri olarak da öne çıkmaktadır. 121 metre aralıklı, 48 tane kemer bulunmaktadır. Genişlik 7.5 metre olup, her iki yanda yürüyüş yolları bulunmaktadır. Köprünün bulunduğu yerde, Ganj nehrinin uzunluğu, 3 km. ulaşmaktadır.

GANJ NEHRİ TEKNE GEZİNTİSİ

Ganj nehri üzerinde, klimalı yüzer restoranlar, günde iki kez, akşam yemeği sunulan geziler düzenliyorlar. Yaklaşık 4 saat süren bu gezintilere, mutlaka katılmalısınız. Bunun dışında, nehirde gezinti için, motorlu tekneler de tutulabiliyor. Ganj nehrindeki yunus balıkları, turistler tarafından ilgiyle izleniyor. Bu arada, yukarıda sözünü ettiğim, dünyanın en uzun köprüsünü de görebiliyorsunuz.

SHERSHAN MESCİDİ

Burası, Sher Shan Suri isimli bir Afgan kabile reisi tarafından inşa edilmiştir. Cami, Patna bölgesinin en eski camisidir ve 1545 yılında inşa edilmiştir.

BODH GAYA

Burası: Patna şehrinin güneyinde, Gaya’nın hemen dışındadır.
Prens Gautama: Siddharta’nın altında otururken “Aydınlanmış kişi” yani “Budha” olur. Bu olayın olduğu pipal ağacının bulunduğu yer: Budistler tarafından hac yeri olarak ziyaret edilmektedir. Hatta: Budistlerin, dünya üzerindeki 4 büyük hac yerinden biridir. Diğerleri ise: Budanın doğduğu yer olan Lumbini (Nepal ülkesindedir), ilk vaazını verdiği yer Sarnath ve öldüğü Kuşinagar’dadır.
Burada, Prens Gautama Siddharta’nın: aydınlanma olayı hakkında bilinenlerden de söz etmek istiyorum.

Bu aydınlanmanın pek kolay olmadığı söyleniyor. Çünkü: Pipal ağacının altında otururken, iblisler, kendini sürekli rahatsız ederek dikkatini dağıtmaya çalışırlar. Kendisini: tayfun, fırtına ve sel ile vururlar ama Siddharta, öylece oturmaya devam eder. Bir ara, iblis Mara: şarkı, dans ve okşamalarla, baştan çıkartmaları için kızları: Arzu, Zevk ve Tutku’yu gönderir. Hatta, kendisine, onu dünya kralı yapmayı teklif ederler. Siddharta, iblisler usanıp uzaklaşana kadar oturmaya devam eder ki, bu durum 49 gün sürer. Buda’nın iblislere karşı verdiği bu çetin sınav, Hint sanatı için vazgeçilmez temalar olmuştur. Buda’yı, insan şeklinde resmetmenin yasak olduğu ilk yıllarda, onun çektiği eziyetler ve ayartılmaya çalışılması, heykeltıraşlara zengin kaynaklar sunmuştur.

MAHABODHİ TAPINAĞI

6’ncı yüzyılda inşa edilmiştir. Eski Budacı öğretilere uygun olarak, burada, Buda’nın figürleri yoktur. Ancak, yapı içinde, daha sonraki dönemlerde yapılan, büyük, yaldızlı bir heykel bulunmaktadır. Tapınağın arkasında, 2500 yıl önce, Buda’nın altında aydınlandığı ağaçtan geliştiğine inanılan, kutsal, Bodhi Ağacının çevreye yayılmış dalları ve gövdeleri görülüyor.
Tapınağı ziyaret eden hacılar, ağacın dallarına, saygılı bir şekilde, beyaz ve safran rengi kumaşlar asarlar. Bir platform, burada, Buda’nın oturduğu yeri gösterir. Taş kaseler, dolaştığı yerleri işaretlerken, birkaç büyük ayak izi, onun varlığını simgelemektedir.
Hindular ve Budistler, onun yıkandığı yerde yıkanırlar. Tapınağın bulunduğu yerde, bir de müze var. Bu müzede: 9’ncu yüzyıldan kalma, granit Buda heykelleri görülüyor.

RACGİR

Body Gaya’nın doğusunda, eski bir şehirdir. Nalanda’ya giden yolun dışındadır. Bu şehir, MÖ.6’ncı yüzyıldan bu yana, gerek Budistler ve gerekse Caynacılar tarafından kutsal kabul edilmektedir. Çünkü: Magadha krallığının başkenti olan Racgir şehri: Buda ve Cayna dininin kurucusu Vardhamana Mahavira tarafından sık sık ziyaret edilmiştir.
Yörede, çevredeki yeşil tepeler üzerinde, çok sayıda, her iki dine ait tapınaklar bulunmaktadır. En öne çıkan tapınak: Buda’nın, şiddet yanlısı olan Mauryalı savaşçı kral Bimbisara’yı, barışçıl öğretisine döndürdüğüne inanılan Gridhakuta tapnağıdır. Japonlar: Racgir bölgesinin ana tepesine, engebeli araziyi de seyredebilmek için, teleferikle ulaşılan bir “stupa” yapmışlardır.

NALANDA

Burası, şehir merkezine 95 km. uzaklıkta, eski Patna şehrinin kalıntılarının bulunduğu bir yerdir. Antik dünya hakkında, ayrıntılı bilgi edinebilmek için ideal bir yer olduğu söyleniyor. Hatta: Buda ve Mahavira gibi önde gelen dini liderlerin, bir zamanlar burada yaşadığı da belirtiliyor.

Racgir bölgesindeki ilk manastır: Buda zamanında kurulmuş ve yaklaşık 900 yıl sonra, Gupta krallığının hakimiyeti altında, bir öğrenim merkezi olmuştur. Çinli bilge Tsang: 7’nci yüzyılda buraya geldiğinde, kent: mantık, felsefe, tıp ve Budacı öğretimde çok ilerlemiş bir üniversite idi. Nalanda Üniversitesi: Budacılık dinini, Tibet’te yaymak için, misyonerler göndermiştir. Bunun yanında: Çin, Burma, Tayland ve Kamboçya bölgelerinden bilginleri, kendisine çekmiştir. Üniversite, 12’nci yüzyılda, bölgede egemen olan Müslümanlar tarafından yıkılmış ve buradaki keşişler, Nepal ve Tibet bölgelerine kaçmışlardır.

Bölgede bir müze bulunuyor

Müzede: 9 ve 12’nci yüzyıllardan kalma, bronz heykel koleksiyonu var. Üniversitenin kazı alanında ise: banyolar, toplantı salonları, yatakhaneler, yemekhaneler, kütüphaneler ve tapınakların kalıntılarını görmek mümkündür. Çinli gezgin Hiuen Tsang’ın yazdıklarına göre: Nalanda Üniversitesinde, 1500 öğretmen bulunuyormuş.

Öğrenci sayısının ise, 10.000 olduğu ve bunların tüm masraflarının çevredeki 100 köy tarafından karşılandığı belirtiliyor. Okula kabul edilmek için, Üniversitenin girişinde bulunan bir muhafız tarafından, felsefeyle ilgili zor bir sözlü sınavdan geçmek gerekiyormuş. Öğrenci adayının, yalnızca % 10 kadarı bu soruları doğru cevaplayarak üniversiteye kabul ediliyorlarmış.

Hindistan Pencap

Hindistan Pencap Eyaleti

Diğer ismi: Punjabi. Kuzeybatı Hindistan bölgesindedir. Yani: Pakistan ülkesinin Pencap bölümünü burada anlatmıyorum.

Himalayalar, İndus, Yukarı Ganj ovası ve Thar çölü arasında kalan bir bölgedir. Yani, bir anlamda “beş ırmak ülkesi” de denilmektedir. Bu 5 ırmak: Cilam, Şinap, Ravi, Satleç, Beas’tır. Ülke tarımının en gelişmiş olduğu bölge olarak önem kazanmaktadır.

1947 yılında, Pencap eyaleti

Hindistan ve Pakistan arasında ikiye bölünmüştür. Bölgenin toplam büyüklüğü: 325 bin km. karedir. Bunun 202 bin km. karelik bölümü, Pakistan ve 123 bin km. karelik bölümü Hindistan topraklarındadır. Bölgenin nüfusu 50 milyon kişidir ve bunun 36 milyonluk bölümü Pakistan, 14 milyonluk bölümü Hindistan Pencap bölgesindedir. Hint Pencap bölgesinin başkenti: Amritsar, Pakistan Pencap bölgesinin başkenti: Lahur şehridir.

Hint Pencabı, 1966 yılında eyalet olarak gündeme gelmiştir. Sih nüfus çoğunluğuna sahiptir. Sihizm: 15’nci yüzyılın başında doğmuştur ve daha sonra yükselerek gelişmiştir. Özellikle, Moğol döneminde, müthiş bir askeri güç olarak ortaya çıkmıştır. Daha sonra, Ahmet Şah Durrani ve onun soyundan gelenler, Sih Pencap bölgesini ele geçirirler.

Sih İmparatorluğunun başkenti: Lahor olur. 1707 yılına gelindiğinde, Sih imparatorluğunun temelleri sarsılır. 1839 yılında, Maharaja Ranjit Singh’in ölümünden sonra, imparatorluk ciddi iç bölünmeler ve siyasi kötü yönetim sonucu zayıflar. Bunun üzerine, İngiliz-Sih çatışmaları başlar ve 1849 yılında, Sih imparatorluğu çözülür.

Pencap bölgesinin, kuzey ve batı kesimleri dağlıktır. Kuzeydeki dağlar: Himalayalar’ın etekleridir. Bölgenin batısında ise, yine dağlık bölümler bulunmaktadır. Bu dağlık bölgenin güneyi ve doğusunda ise, muhteşem verimli Pencap ovası bulunmaktadır.

Bölgenin en büyük ekonomik etkinliği: tarımdır.

Hindistan ülkesinin en büyük buğday üreticisidir. Çünkü: bölge, en uzun nehirler ile verimli bir ova halindedir. Düz ve geniş bir sulama kanalı bulunmaktadır.

Yörenin iklimi: aşırı sıcak ve soğuk hava koşulları ile karakterize olmuştur. Yıllık sıcaklık ortalaması: -2 ile -40 arasında değişmektedir. Yaz aylarında dahi, sıcaklık -2 derece civarındadır. Güney ve batı bölümleri, daha az yağış alır ve Himalaya eteklerinden başlayarak, daha yoğun yağış alır. Ekim ve Kasım ayları, muson sezonudur.

Eyaletin başkenti: Chandigarh’dır.
Eyaletin diğer önemli bir şehri: Amitsar.

Hindistan Pencap Eyaleti Ranjit Singh
Hindistan Pencap Eyaleti

 

RANJİT SİNGH

Bu şahıs, ilk Maharaja yani Sih imparatorudur. Bunun altın tahtı muhteşemdir ve müzede görülmektedir.

Hindistan Pencap Eyaleti Patiala

PATİALA

Eyaletin güneydoğusundadır. Qila mübarek isimli bir kalenin çevresindedir. Kale, 1763 yılında, Baba Ala Singh tarafından inşa edilmiştir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Şehir: Delhi ve Varanasi arasındaki karayolu üzerindedir. Uttar Pradesh Eyaletinin başkentidir. Nepal ülkesinin güneyindedir. Kuzey Hindistan bölümünün, ikinci büyük şehridir.

Daha çok bir Müslüman kalesi görünümündedir. Çünkü: 18 ve 19’ncu yüzyıllardan kalan camiler görülmektedir. Bir zamanlar, Müslüman Avad krallığının başkenti olması, bunu ortaya çıkarmaktadır. Günümüzde ise, şehir nüfusunun küçük bir bölümü, Müslümanlardan oluşmaktadır. Ancak, yine de ülkede, Mumbay şehri ile birlikte, Müslümanların yoğun olarak yaşadığı iki şehirden biridir. Şii kültürünün örnekleri görülmektedir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Buradaki çok kültürlülük önem kazanmaktadır. 18 ve 19’ncu yüzyıllarda, şehir, bir kültür başkenti olarak gelişmiştir. Günümüzde ise, en hızla büyüyen şehirler arasında yer almaktadır. Şehir nüfusunun: % 70 Hindular ve % 25 Müslümanlardan oluşmaktadır. Diğerleri ise, Sihler, Jainsler, Hıristiyanlar ve Budistlerdir.

Şehirde, nemli subtropikal iklim hüküm sürmektedir. Yazlar serin ve sıcak, kışlar ise kuru geçer. Haziran ve Eylül arasındaki dönem, muson sezonudur. Kışın en yüksek sıcaklık, 25 derece civarındadır. Yaz sıcaklıkları ise, 40-45 derecelere kadar çıkabilir. Ancak, şehir aynı zamanda, hava kirliliği yönünden, dünya sıralamasında üst sıralardadır. Şehri ziyaret etmek için en iyi zaman: Ekim ve Mart aylarıdır.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Şehirde alışveriş düşünürseniz

Şehrin kalbindeki şirin bir çarşı olan “Chandni Chowk” u tercih edebilirsiniz. Burası, büyük bir alışveriş merkezidir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Diğer öne çıkan alışveriş merkezleriyse

Alambagh, İndiranagar, Mahanagar, Nishatganj olabilir. Peki ne alabilirsiniz? Akla gelen ilk şey: Chikan eseridir. Chikan: şehirde, yetenekli ustalar tarafından yapılmış; aklınıza gelebilecek her türlü şeyi kıyafet üzerinde işlemeli olarak birleştiren bir üründür. Bunlar: altın ve gümüş iplikler ile, nakış olarak işlenir. Bunlardan: erkek, kadın ve çocuk giysileri, paspaslar, yatak örtüleri, masa örtüleri ve aklınıza gelebilecek her türlü kıyafet yapılır.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

TARİH

1857 yılındaki ayaklanma, buradan çıkmış ve çevreye yayılmıştır. Bu nedenle: şehir, Hintlilerin kurtuluş mücadelesindeki özel bir yere sahiptir.
Özellikle: burada 3000 den fazla Avrupalı; Hintli askerlere karşı, 5 ay boyunca direnmişlerdir. İngiliz Rezidansı denen yerde, çok şiddetli çatışmalar olmuştur.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

GEZİLECEK YERLER

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

İNGİLİZ REZİDANSI

1800 yılında yapılmıştır. 1857 yılındaki isyan sırasında, şehirde yaşayan 3000 İngiliz, 90 gün boyunca, buraya sığınmıştır. 17 Kasım günü, Sir Colin Campbell liderliğindeki İngiliz askerleri, Hint kuvvetlerini yenerler. Günümüzde ise, harabe halindedir ve anıt olarak muhafaza ve ziyaret edilmektedir.
Palmiye ağaçlarının çevrelediği bir çimenlik alanda bulunuyor. Anıt: saldırılarda hayatını kaybeden İngiliz Sir Henry Lawrence’e adanmıştır. Ortada görülen dikilitaş ise; yine çatışmalarda ölen yerel subaylara ve İngiliz ordusundaki Hintli askerlere adanmıştır.
Rezidansın savunmasında görevli 1800 askerin yarısı, Hintlilerden oluşuyormuş.
Bölgede küçük bir de müze bulunuyor. Bu müzede: toplar, top gülleri, baskılar, mektuplar ve fotoğraflar sergileniyor. Bunlar ile: kuşatmadan çeşitli kesitler sunuluyor. Burada, bir de, saray ve gözlemevi bulunuyor.

ŞEHİTLER ANITI

Nehrin hemen aşağısındadır. Ayaklanmanın 100’ncü yıldönümünde yani 1957 yılında açılmıştır. Hindistan’ın bağımsızlığı için savaşanlar için dikilmiştir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow    

BARA İMAMBARA

Burası şehirdeki İslam kültürünün son dönem eserlerinden olup, soğan kubbesi ve kemerleri ve minaresi dikkat çekmektedir. 1784 yılında yapılmıştır. “Bara” kelimesi “büyük” anlamına gelir ve “imambara” tarafından inşa edilen yapı: Şii Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilir. Her yıl “Muharrem ayı”nda, Şii Müslümanlar buraya kutlamaya gelirler.
İnşaatın yapıldığı dönemde, bölgede büyük bir kıtlık görülür ve 10 yıl sürer. Hatta, aynı dönemde, istihdam yaratmak için bu yapının yapıldığı söylenir.

Yapının merkezi salonunun: dünyanın en büyük kemerli yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Çünkü: 50 adet tavanı destekleyen kirişlerin boyları: 15-16 metre arasında değişmektedir. Sekiz farklı tavan yüksekliği yaratılmıştır. Mimariyi benzersiz kılan özellik: blokların tuğlaları: kilitleme sistemi ile birlikte konulmuş ve kesinlikle krişlerin hiçbir faydası olmamıştır. Çatı ise, bunu destekleyecek herhangi bir ayağı olmadan, sabit durmaktadır.
Buranın bir diğer özelliği: inanılmaz bir labirente sahip olmasıdır. Bu labirent, anıtın üst kısmındadır. Buraya bir merdivenle çıkılır ve şehrin doğal manzarası izlenir. Ancak, kaybolmadan çıkış yolunu bulmak için, yanınızda mutlaka rehber bulunması gerekiyor. Bir zamanlar, büyük hazinelerin, bu labirentin gizli tünellerinde muhafaza edildiği söyleniyor. Anıt: her gün, saat: 06.00 ile 17.00 arasında açıktır.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

CHHOTA-HÜSEYİNABAD İMAMBARA

Burası, yine şehrin İslam kültüründen günümüze kalan bir saraydır. 1838 yılında, Muhammet Ali Şah tarafından yaptırılmıştır. Aynı zamanda, özel festivallerde süslenmesi nedeniyle “Işık sarayı” olarak da bilinir.
Yapının iç süslemeleri için kullanılan avizeler: Belçika’dan getirilmiştir. Yaldızlı beyaz kubbe ve minareler dikkat çekmektedir. Muhammed Ali Şah ve ailesinin diğer üyelerinin mezarları, İmambara içinde bulunmaktadır. Duvarlarda: Arapça hat sanatı örnekleri görülmektedir.

ŞAH NACAF İMAMBARA

Burası, şehrin doğusunda, Hazratganj bölgesindedir. Burada: Gaziuddin Haydar isimli, bir zamanlar burada egemenlik kurmuş bir şahsın mezarı bulunuyor.

LA MARTİNİERİ

1760 yılında bir Fransız tarafından kurulmuş, ülkenin en ünlü devlet okullarındandır. İngilizler burayı terk ettikten sonra da, okulun genel görünümü değişmeden günümüze kadar ulaşmıştır.

ALLAHABAD

Burası, şehrin 200 km. güneydoğusundadır. Yamuna nehri, burada Ganj nehrine karışır. Ancak, Hindu inanışına göre, görünmez olduğunu inanılan “Sarasvati” nehrinin de, burada Ganj nehrine karıştığına inanılır.
Bu nedenle: Allahabad denilen bu yer: “hac mekanlarının kralı” olarak bilinir. İki nehrin birleştiği yerde, her yıl Ocak ve Şubat aylarında, Magh Mela şölenleri düzenlenir ve ayrıca, her 12 yılda bir düzenlenen ve ülkenin en büyük dinsel töreni olan “Kumbh Mela” şöleni de, burada düzenlenir. Bu kutsal aylarda: iki nehrin birleştiği bu yerde yıkananların, günahlarından arındığı kabul edilir. Her yıl: milyonlarca kişi, Ganj nehrinin bulanık sularının, Yamuna nehrinin mavi sularıyla birleştiği bu bölgede, hacı olurlar.

HAYVANAT BAHÇESİ

71 dönümlük büyük bir alana yayılmıştır. Yılda, yaklaşık 1 milyon üzerinde ziyaretçi çekmektedir. Hayvanat bahçesinde: 440 memeli, 260 kuş ve 40 sürüngen türü ile birlikte, Bengal kaplanı, Beyaz kaplan, aslan, kurt, Hint gergedanı, Asya fili, zürafa, zebra, dev sincap, altın sülün ve daha birçok hayvan bulunuyor.
Hayvanat bahçesi içinde, 1969 yılında kurulan bir oyuncak tren var. Tren: 1.5 km. lik pist üzerinde, ziyaretçileri gezdiriyor. Hayvanat bahçesinin her bölümü görülebiliyor.

DEVLET MÜZESİ

Müze, bugünkü binasına, 1963 yılında taşınmıştır. Günümüzde, müzede: heykeller, resimler, doğa tarihi ve antropolojik örnekler, madeni paralar, sikkeler, tekstil ve dekoratif sanatlar ile ilgili gelişimi gösteren objeler sergileniyor. Ancak, müzede en ilgi çekici nesne: MÖ.1000 yıllarından günümüze kalan, Mısır mumyası ve ahşap lahittir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

CHATTAR MANZİL

Benzersiz mimari tarzı ile önem kazanmaktadır. Nawabs tarafından inşa edilmiştir. Şehirde, turistler tarafından yoğun ziyaret edilen yerlerin başındadır. Bu büyük yapının en belirgin özelliği: şemsiye şeklindeki kubbesidir. Ayrıca, mimari de, Avrupa mimarisinden oldukça etkilenilmiştir. Günümüzde, burası, resmi bir ofis olarak kullanılmaktadır.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

JAMA MESCİDİ

Şehrin tam merkezindedir.
1423 yılında: Sultan I. Ahmet Şah tarafından yaptırılmıştır. Hindistan ülkesinin en güzel camisi olduğu söyleniyor. Yapı: tamamen sarı kumtaşı ile inşa edilmiştir. Karmaşık tasarımı ve mimari tarzı ile ünlüdür. Yapıda: farkı yükseklikte 15 kemerli kubbe ve 260 sütun üzerinde durmaktadır. Sütunlar üzerinde, Hindu ve Jain kültürüne ait oymalar görülüyor.
Caminin avlusu: 75 x 66 metre ölçülerindedir. Sultan Ahmet Şah’ın mezarı, doğu tarafındaki giriştedir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

RUMİ DARWAZA

1784 yılında: Nawab Asaf ud Daula tarafından yaptırılmıştır. Eşsiz mimarisiyle dikkat çekmektedir. Ülkenin en etkileyici mimari yapılarından birisidir. Yapının en üst kısmına, güzelce oyulmuş bir merdivenle ulaşılır. Yapının üstündeki büyük fener, özellikle gece ışıklandırıldığında, harika görünüyor.

NAİMİSARANYA

Burası, önemli bir Hindu hacı merkezidir. Şehir merkezinden 94 km. uzaklıktadır.

NAWABGANJ BİRD SANCTUARY

Şehir merkezine 35 km. uzaklıktadır. Burası, bir kuş cennetidir. Eyaletin en önemli yaban hayatı barınaklarından birisidir. Kuş alanı: yaklaşık 3 km. karelik bir alana yayılmıştır. Özellikle, kış aylarında göçmen kuşlar tarafından yoğun olarak tercih edilmektedir. Pek çok göçmen kuş, buraya geldiğinde, özellikle Kasım ile Mart ayları arasında, şehir ziyaretçileri, burayı da ziyaret ederler. Bu kuşların, her yıl yaklaşık 5000 km. yol alarak buraya ulaşıyor olmaları ilgi çekmektedir.
Alanın ortasında, sığ bir göl bulunmaktadır. Burası, hükümet tarafından, 1984 yılında koruma altına alınmıştır.