Bu: körfezin doğu yamaçlarında, Havana banliyösünde, şehri kutsamak üzere yapılmış: 20 metre (heykelin yüksekliği: 17 metre, taban yüksekliği: 3 metredir) yüksekliğinde bir “Mesih/İsa” heykelidir. 24 Aralık 1958 tarihinde açılmıştır. 8 Ocak 1959 tarihinde ise, Fidel Castro liderliğindeki devrimci birlikler Havana şehrine girerler. Aynı gün, heykele yıldırım çarpar ve baş kısmı yıkılır. Daha sonra yeniden tamir edilir.
Heykel: beyaz mermere oyulmuştur. İsa’nın figürü: sağ eli çenesine yakın, sol eli göğsünde duruyor. 320 ton ağırlığındadır. Heykel: 67 parçanın birleştirilmesiyle, bulunduğu yere konulmuştur. Papa XII. Pius tarafından kutsanmıştır.
Heykel, Havana şehrinin birçok yerinden görülebilmektedir. Çünkü: deniz seviyesinden 51 metre yüksekteki bir tepe üzerindedir ve heykelin toplam yüksekliği, deniz seviyesinden 79 metreye kadar çıkmaktadır. Heykel, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.
FİNCA LA VİGİA
Burası, ünlü yazar Hemingway’in 1939-1960 yılları arasında: üçüncü eşiyle ikamet ettiği yerdir. 1886 yılında, şehir merkezinden 24 km. uzakta, Katalan mimar Miguel Pascualy Baguer tarafından yapılmıştır.
2007 yılından sonra, müze olarak düzenlenmiştir. Amerika dışında olmasına rağmen, tehlikede olan 11 tarihi yerden biri olarak listelenmiş ve “Dünya Anıtlar Fonu” tarafından koruma altına alınması istenmiştir. Yapı içinde, yaklaşık 10 bin kitap ve yazarın o günlerdeki kullanım hali görülmektedir. Ayrıca: yine yazara ait “Pilar” isimli tekne görülebiliyor.
Pilar isimli 12 metrelik tekne: şehir merkezinin 10 km. doğusundaki “Cojimar” denilen bir yerde, kıyıya bağlanırmış. Günümüzde, bu kasabanın bir yerinde, ünlü yazarın küçük bir büstü bulunuyor. Ünlü yazarın, “İhtiyar Balıkçı” adlı romanını yazarken, buralardan ilham aldığı söyleniyor.
Küçük bir yerleşim yeri, zaten küçük olması nedeniyle, herkes birbirini tanıyor ve dedikodusu asla eksik olmuyor. Bunun yanında, asker yoğun bir ilçe, özellikle hafta sonu tatillerinde, ilçe sokaklarında yoğun asker nüfus gözleniyor. Tüm bunların yanında, son olarak, pazarlarındaki muhteşem lezzetli peynirlerinden söz etmeden geçemeyeceğim.
ULAŞIM
Malkara ilçesinin en önemli ulaşım yolu: Yunanistan-İpsala üzerinden gelerek, İstanbul yönüne giden, E-54 karayoludur. Malkara-Tekirdağ arasındaki uzaklık: 56 km. Malkara-Keşan arası uzaklık: 26 km. Malkara-Uzunköprü arasındaki uzaklık: 72 km. Malkara-Gelibolu arasındaki uzaklık: 100 km. Malkara-Şarköy arasındaki uzaklık: 48 km. Malkara-Hayrabolu arasındaki uzaklık: 46 km.
TARİHİ
Büyük İskender: Trakya bölgesinde, 30 yıldan fazla kalan Persleri, buradan uzaklaştırınca: Malkara bölgesinde, 3 komutanını bırakır. Bunlardan: Kumardaç isimli komutan: Kumardaş tepe olarak bilinen yere, bir kale yaptırır. Sazan adlı komutan: Sazan çiftliği olarak bilinen yere bir başka kale yaptırır. Bu kaleler daha sonra, Romalılar ve Bizanslıların eline geçer.
Osmanlılar, Rumeli bölgesine girdiklerinde, Malkara, surları ile ünlü, büyük bir yerleşim yeridir. Ama, Osmanlılar tarafından tüm bölge olduğu gibi, burası da ele geçirilir. Ancak, 1360 yılında, bölge, Bizanslılar tarafından geri alınır. Ancak, Sultan I. Murat döneminde, Malkara, yeniden Osmanlıların hakimiyetine girer. Burayı: Hacı İlbey isimli bir komutan fetheder.
Malkara’nın alınmasından sonra: Anadolu’dan getirilen: Yörükler bu civara yerleştirilirler. İstanbul’un, Türkler tarafından ele geçirilmesinden sonra ise, Malkara, Balkanlara yapılacak seferler sırasında, daha da önem kazanır.
1828 yılında, Osmanlı-Rus savaşı sırasında ve Balkan Savaşlarında, Malkara en kötü günlerini yaşar. 1912 yılında, ilçe, Bulgarlar tarafından işgal edilir. Bu işgaller, katliamlar yaratır. 8.5 ay süren işgal sonucu, şehir yağma edilmiş, yakılmış ve yıkılmıştır. 1913 tarihinde, işgal bitirilir. Ancak, 1920 yılında, bu kez Yunan işgali görülür. 1922 tarihinde, işgal sona erdirilir.
Evliya Çelebi, ünlü Seyahatnamesinde, Malkara hakkında şunları yazar: “ Malkara, 1150 haneden oluşan, kiremit örtülü evleri olan, bakımlı bir şehirdir. Ayrıca, burada: büyükler gibi çocuklarda çalışmaktadırlar. Balı ve kaşkavalı yani kaşar peyniri ünlüdür. Bunların yanında: Tabakhaneleri yani deri imalathaneleri de ünlüdür. Malkara’nın, İstanbul’dan Selanik’e giden, eski yol üzerinde olması, konaklama yönünden önemli bir merkez olmasını sağlamıştır”
GENEL
Dünyanın en büyük metropollerinden biri olan İstanbul’a, sadece 2 saatlik bir uzaklıkta bulunmaktadır.
İlçede: yüksek dağlar ve vadiler bulunmuyor. Arazi genellikle: yarı ova özelliği gösteren platolar şeklindedir. Bölgenin iklim şartları değerlendirildiğinde: burada, Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinin geçiş bölgesi olduğu, kış aylarında Balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı havaların, bölgeyi yoğun olarak etkilediği görülür. Kış mevsimi: kuru ve dondurucu soğuklarla geçer. Yazlar ise, genellikle sıcak ve kuraktır. Diğer mevsimler ise, yağışlı geçer.
Malkara’da: her yıl geleneksel olarak “Tarım ve Süt Ürünleri Festivali” düzenleniyor. Bu festival etkinliklerinde: konserler, gösteriler ve yağlı güreşler düzenleniyor. Zamanı mı: Eylül ayının içinde yapılıyor.
Bölgenin ekonomik etkinlikleri değerlendirildiğinde: süt ürünleri ve ay çiçeği alanlarında büyük yoğunluk görülmektedir. Özellikle: burada, mandıralarda, 15 çeşit peynir ve tereyağı, kaşar üretilmektedir. Çünkü: bölgede, günlük 300 ton süt üretilmekte ve bu sütün 280 tonu, süt fabrikalarına verilmektedir. Bu süt: kaşar peyniri ve beyaz peynir yapılarak değerlendirilmektedir.
Özellikle
burada sizlere çok hassas bir konu hakkında bilgi vermek istiyorum. Şöyle ki: süt, üretilip toplandıktan çok kısa bir süre sonra, peynir fabrikalarına verilmekte ve bunun sonucunda üretilen peynirler, gerek lezzet ve gerekse hijyen bakımından çok daha güzel olmaktadır. Çünkü: bölgenin arazi yapısı, üretilen sütün, kısa sürede, peynir fabrikalarına ulaştırılmasını sağlamaktadır.
Halbuki, ülkenin doğu bölgelerinde, üretilen süt, belli bir süre sonra yani daha uzun bir sürede, süt fabrikalarına ulaştırılmakta, bu sürede, sütün içindeki mikroorganizmalar yoğunlaşmakta ve peynir yapıldığında, gerek lezzet ve gerekse hijyen açısından, bu durum olumsuzluk yaratmaktadır. Evet, burada üretilen peynirler gerçekten harika, mutlaka tadın ve gerekirse, kendiniz ve yakınlarınız için satın alın.
NE YENİR-NE İÇİLİR
Malkara yöresinde, ekşi tarhana çorbası meşhur, tercih ederseniz, tadabilirsiniz. Bunun dışında: burada, özellikle pazarlarda muhteşem lezzetli peynirler satılıyor.
NE SATIN ALINIR
Malkara yöresinden: özellikle “kaşar” peyniri satın almalısınız.
GEZİLECEK YERLER
ŞEHİTLİK ABİDESİ VE PARKI
İlçe merkezinde, Camiatik Mahallesindedir. Burası: 1912 yılında, Bulgarlar tarafından şehit edilen, 263 vatandaş için yaptırılmıştır. Park: 1957-1960 yılları arasında düzenlenerek, hizmete açılmıştır. 1968 yılında ise, çevresine duvarlar yapılmış, çiçek ve güllerle bezenerek, ağaçlandırılmıştır. Parkın içinde, bir de “Şehitlik Abidesi” bulunuyor.
ŞEHİR PARKI (KUĞULU PARK)
Malkara ilçesinin ilk parkıdır. 1944 yılında yapılmış ve 1946 yılında hizmete açılmıştır. Parkın ortasındaki havuzda: uzun süre, kuğular yüzmüş olması nedeniyle, park Kuğulu park olarak da anılır. Günümüzde, ilçenin yerlileri, bu parka yoğun olarak ilgi gösteriyorlar ve gidiyorlar.
ÖMER BEY TÜRBESİ
İlçe merkezinde, çarşı camisinin avlusundadır. Türbe: Turan Bey’in oğlu Ömer Beye aittir. Yapılış tarihi: 1502 yılıdır. Ömer Bey: Fatih Sultan Mehmet ile birlikte, 1473 yılında, Otlukbeli Savaşına katılmıştır. Yörede: bir cami, bir mescit ve bir tekke yaptırmıştır.
GAZİ ÖMER BEY CAMİ
İlçe Gazibey Mahallesindedir. Gazi Ömer Bey tarafından, 1493 yılında yaptırılmıştır. Külliye olarak yapılan yapıdan, günümüze sadece, cami ve türbe sağlam olarak gelebilmiştir. Bunun dışında, mescit, kervansaray ve dükkanlar yok olmuştur.
Cami yapısı: 1.5 metre kalınlığında, 13 metre boyunda ve düzgün kesme taşlar kullanılarak yapılmıştır. Minare, batı yönündedir. Şerefeye kadar olan kısım orijinal, şerefeden yukarısı ise, yakın zaman önce onarım görmüştür. Cami: Osmanlıların, Rumeli’de yapmış oldukları camiler arasında, en eski olarak öne çıkmaktadır.
HACERZADE İBRAHİM BEY CAMİSİ
İlçe merkezinde, 14 Kasım caddesi üzerindedir. 1406 yılında, Harcerzade İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır. Minare: kuzey-batı köşesindedir. Şerefe altına kadar olan kısım orijinaldir. Şerefe ve üst kısmı, tamir görmüştür.
Ancak, Balkan savaşlarında ve ardından gelen büyük depremde hasar görmüştür. Daha sonraki tarihlerde restore edilen cami, 1971 yılında yeniden ibadete açılmıştır.
ELMALI VE YENİDİBEK KALELERİ
İlçenin Elmalı ve Yenidibek köylerindedir. Kalelerin her ikisi de yıkılmış olmasına rağmen, surları yer yer görülmektedir. Osmanlılar bölgeyi ele geçirince, kaleler yıkılmış ve kullanılmaz duruma gelmiştir. Günümüzde, her iki kale üzerinde de, yer yer bazı duvar kalıntıları görülmektedir.
APRİ
Kermeyan köyünün bulunduğu yerdedir. MS.46 yılında, Roma imparatoru Cladius tarafından kurulmuştur. Emekli Roma askerleri, burada yerleştirilmişlerdir. Bizans imparatorluğu döneminde de önemini korumuştur.
MALKARA EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ÖZEL MÜZESİ
Burası özel bir müze. Müzenin bulunduğu kültür sarayı inşaat çalışmaları, Malkara Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından yapılmıştır. Vakıf tarafından alınan karar gereği, kültür sarayının bir bölümünde oluşturulan müze, 1992 yılında hizmete açılmıştır. Müzede: Arkeoloji ve Etnografya başlıkları altında, 1837 eser sergilenmektedir.
Sergilenen eserler: Malkara ilçesi sınırları içinde: özellikle Apri ören yerinde bulunan, Roma dönemi yerleşim alanından toparlanan, arkeolojik kalıntılar sergileniyor. Ayrıca, bu döneme ait, kişisel eşyalar da görülebilir.
MARGAR ANTİK KENTİ
MÖ.6.yüzyılda, Persler tarafından kurulduğu düşünülmektedir. Çünkü: yazılı kaynaklarda, Pers kralı Kserkes zamanında, bölgede bulunan Yunan şehirleriyle yapılan savaşlar sırasında, Malkara ilçesine çok yakın olan “Gürgen Bayırı” denilen bir yerde, bir kalenin yapıldığı öğrenilmektedir. Bu kale civarında, birçok yılan bulunduğundan, kaleye: Farsça “Margar” ve “Margaar” ismi verilmiştir. Yani: Malkara sözü: yılanlı mağara veya yılanlı kale anlamına gelmektedir.
MS.395 yılında, Roma imparatorluğunun bölünmesinin ardından, bölge Bizans hakimiyetine girer ve Magalohora ve Migalogora isimleriyle anılan “Malkara”, Avarlar ve Slavların saldırıları ve istilalarına uğrar. Daha sonraki dönemlerde de, defalarca yağmalanan kent, 11.yüzyılda, Bizans’ın, Trakya Theması sınırları içinde görülüyor.
KERMEYAN TÜMÜLÜSÜ
Yükseklik ve kapladığı alan bakımından, Malkara ve çevresindeki Tümülüslerin en büyüğüdür. Yüksekliği: 10 metredir.
İlçe merkezine 25 km. uzaklıkta, Kermeyan köyünde, Taşlıkdere ve Kale Deresi arasındaki 200 dönümlük bir yerdedir. Antik dönemde, Apri olarak bilinen kentin çevresindeki 3 tümülüsten biridir. Bu nedenle, Apri kentinin yöneticilerinden birine ait olma olasılığı yüksektir.
Apri kenti: MÖ.50.yılında, Roma imparatoru Cladius tarafından, emekli Roma Subayları için kurulmuştur. Bizans döneminde de yerleşim yeri olarak önemini korumuştur. Yapılan arkeolojik araştırmalarda: burada, eski çağlara ait, çeşitli paralar, toprak kap-kacaklar, gözyaşı şişeleri ve değişik malzemeler bulunmuştur.
Şehrin, Osmanlılardan önce, Balkanlardan yöreye inen akıncılar tarafından yok edildiği veya Türklerin bölgeye gelişinden sonra, Trakya’daki büyük depremler sonucu yıkılarak yok olduğu düşünülmektedir.
Tanrılar ve insanoğlunun kralıdır. Sembolü: kartal ve meşe ağacıdır. Yunanistan’ın koruyucusu ve göklerin tanrısıdır.
HERA
Zeus’un, üçüncü karısıdır. Evlilik, yuva ve annelerin koruyucusudur.
ATHENA
Zeus’un kızıdır. Atina’nın bekçisidir. Bilgelik tanrıçasıdır. Savaş kahramanlarını korur, çömlekçi çarkı ve filütü icat etmiştir.
APOLLON
Zeus’un oğludur. Güneş, şifa, kehanet ve müzik tanrısıdır.
ARTEMİS
Apollon’un ikiz kız kardeşidir. Av ve ay tanrıçasıdır. Kadınların ve kentlerin koruyucusudur.
HERMES
Zeus’un oğludur. Ticaretin, hatiplerin, yazarların tanrısıdır. Tanrıların habercisidir. Yolcuların koruyucusudur.
ARES
Zeus’un oğludur. Savaş tanrısıdır. Yunanlılar, bu tanrıdan korkarlar.
HEPHAİSTOS
Zeus’un oğludur. Ateş ve endüstri tanrısıdır.
APHRODİTE
Zeus’un kızıdır. Aşk ve güzellik tanrıçasıdır. Tanrıların yaşadıkları Olympos bölgesinin en güzel tanrıçasıdır.
POSEİDON
Zeus’un erkek kardeşidir. Nehirler, denizler ve depremler tanrısıdır. Atları, insanoğluna, Poseidon’un verdiğine inanılır. Çatallı mızrağı bulunmaktadır. Bununla: fırtınalar yaratır ve gök yüzünün egemenliği için Zeus ile yaptığı savaşı kaybedince, denizler altında bir saraya hapsedilir.
DEMETER
Zeus’un kız kardeşidir. Tarım tanrıçası olarak bilinir. Tarım ürünlerini korur, mısır ve sabanı insanoğluna verdiğine inanılır.
HESTİA
Zeus’un büyük kız kardeşidir. Kalp ve ateşin tanrıçasıdır. Yuva, aile ve Atina kentinin koruyucusudur.
DİONYSOS
Tanrılar tanrısı Zeus’un, bir ölümlüden yani insandan olan oğludur. Şarap ve şenlik tanrısıdır.
ASKLEPİOS
Zeus’un oğlu, Apollon’un oğludur. Şifa tanrısı olarak bilinir.
HADES
Ölüler krallığının hükümdarı olarak bilinir ve tanınır.