Şehirde: toplu taşıma hizmetinde: otobüs, tramvay ve metro var. Tüm bu ulaşım araçları, aksaksız olarak çalışıyor. Otobüs ve raylı sistem araçları: kırmızı-siyah renktedir.
TRAFİK
Genelde, araçlar yayalara saygılı. Trafik ışıklarına harfiyen uyuluyor. Kaldırıma çıkmadığınız zaman, araç sürücüleri hareket etmiyorlar. Bütün kaldırımlar: başı ve sonu, yolla birleşecek şekilde yapılmış. Böylece: bebek arabası, bisiklet, paten, kaykay, bavul taşıyan veya engelli insanlar, rahatlıkla şehri dolaşabiliyorlar.
BİLETLER
Tramvay ve otobüslerde: otomatik makinelerden veya kondoktörden bilet satın alabilirsiniz. Ana trenlerde ise, biletleri: satış büroları veya otomatik bilet makinelerinden satın alabilirsiniz.
Tramvay, otobüs ve metro için geçerli, tek kullanımlık bilet: 1.5 Euro.
24 saatlik seyahat pasoları: 5 Euro.
72 saatlik seyahat pasoları: 12 Euro.
Bunların dışında: tüm ulaşım sistemlerinde kullanılabilen ve 72 saat geçerli olan “Vienna Card” isimli bir uygulama var. Bunun ücreti: 16.90 Euro. Bu kart: aynı zamanda, şehirde bulunan bir kısım müzeler ve turistik yerlerde de, sahibine indirimler sağlıyor.
Ulaşım araçlarında: bilet soran, herhangi bir görevli yok. Biletler: araçlardaki otomatik makinelerde okutuluyor. Makine: biletin üzerine tarih basıyor.
Bunun dışında: örneğin: tramvaya binmek istediğinizde, turnike aramayın. Çünkü: yok. Bilet okutulan minik kutucuklar var. Ama, bu kutucuklara herhangi bir bilet okutmadan da tramvaya binmek mümkün. Sizin tercihinize bırakmışlar, size güveniyorlar.
Ancak: duyduğuma göre: özellikle Cuma, Cumartesi geceleri ve Pazar günleri bilet kontrolleri yapılıyormuş. Bu kontrolleri yapanlar, yanlarında polis bulunduruyorlarmış.
Kaçak binmenin cezası: 80-90 Euro. Yok, ben bilet parası vermem, kaçak binerim derseniz, yakalandığınızda ve ceza aldığınızda “Avusturyalıların ırkçılık yaptıkları” konusunda şikayet etme hakkınız olduğunu kabul etmiyorum.
BİSİKLET
Şehirde, kilometrelerce uzunluğundaki bisiklet yolları mutlaka dikkatinizi çekecektir. Bu bisiklet yollarında: trafik işaretleri bile var. Bu küçük ülkede, bunları görünce, her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğünü hissediyorsunuz.
TAKSİ
Sıkışık zamanlarda, şehirde taksi bulmak sorun. Çünkü: taksiler yetersiz kalıyor. Taksilerde “taksimetre” bulunuyor. Gün içinde başlayan oran: 2.5 Euro. Pazar günü ve resmi tatil günlerinde ise, bu oran: 2.6 Euro.
Eğer, şehir dışına çıkmak istiyorsanız: taksiye binmeden önce, mutlaka fiyatı konuşmalısınız.
TRAMVAY
Şehirdeki en büyük ulaşım aracıdır. Yaklaşık: 35 noktaya sefer yapılıyor. Tramvaylarda: değişik uygulamalar var. Eğer: önünde mavi işaret ve arkasında “Schaffnerlos” yani “kondoktörsüz” yazısı varsa: bu tramvaya “Entwerter” yazan kapıdan binin ve biletinizi makinede damgalatın. Ama, biletiniz yoksa: ön kapıdan binin ve bilet satış makinesinden, bilet satın alın.
Kondoktörlü tramvaylarda: biletiniz yoksa, sürücü aynı zamanda kondoktörlük görevi yapıyor ve size bilet satabiliyor.
Tramvaydan söz edince: Viyana şehrinde, size mutlaka yapmanızı önereceğim bir şey var. Çok kalabalık olmayan saatlerde: “Ring” üzerinde sefer yapan tramvaya binin, bir tur yaklaşık 30 dakika sürüyor, bu yolculuğunuzda: oturduğunuz yerden: Üniversite, Parlamento binası, Borsa binası gibi güzel yapıları görebiliyorsunuz. Hatta: hoşunuza giden bir yerde, tramvaydan inerek, gezinize yürüyerek devam edebiliyorsunuz.
OTOBÜS
Havaalanı otobüs hizmetleri: her 20 ya da 30 dakikada bir hareket eder. Şehir merkezindeki Hilton Oteli ve havaalanı arasında çalışırlar. Yolculuk, yarım saat sürüyor.
METRO-U-BAHN
Şehrin metro hattında: u1’den u’6’ya kadar, altı tane hat var. Bu hatlar: kentin belli-başlı noktalarını kapsıyor. Metro biletlerini: otomatik makinelerden veya bilet gişelerinden satın alabilirsiniz. Biraz önce söylediğim gibi, metro hatları, şehrin birçok önemli merkezinden geçiyor. Hatta, Tuna nehri üzerinden geçen hat bile var. Bu hatlar üzerindeki metro araçları: saat: 05.30-00.30 arasında çalışıyor.
Metro istasyonlarının hemen girişinde: o hattın her iki yönündeki tüm metro duraklarını da gösteren tabelalar görebiliyorsunuz. Bu güzel uygulama sayesinde, ineceğiniz istasyonun ismini gördüğünüz yöndeki metroya biniyor ve kaybolmuyorsunuz. Metro: elbette trafik sıkışıklığı derdi olmadığından, kullanmanızı önereceğim ilk alternatif. Metroların kaç dakikada geleceğini gösteren, elektronik panolar da var.
FİAKER
Bunlar, romantik faytonlar ve genellikle “Hofburg” yakınlarında bulunuyorlar. Sürücüleri: tarihi karakteristik özellik taşıyan kıyafet giyiyorlar. Eski şehir içinde: 20-60 dakika arasında tur düzenliyorlar. Fiyatları da, bu turun süresine bağlı olarak değişiyor. Evet, turistler için, bunlarla yapılan geziler ilginç oluyor.
VİENNA-LİNE
İngilizce konuşan bir rehber eşliğinde yapılan bir otobüs turu. Gezi: Staatsoper (Devlet Operası) önünden başlıyor. Gezi yolu üzerinde: 13 durak var. Tur, yaklaşık 2.5 saat sürüyor.
Cape Town şehri, ülkenin diğer büyük şehri olan Johannesburg şehrine nazaran gece hayatı açısından daha hareketli değildir. Ama yine de Cape Town şehrinde, akşam hava karardıktan sonra yapılacak çok şey vardır.
Aslında güvenlik açısından şehirde veya Güney Afrika genelinde gece dışarı çıkılmaması öneriliyor. Ama: özellikle Long Street denilen yerde: hafta sonlarında, Cuma ve Cumartesi akşamlarında hayatın saat: 19.00’dan sonra başladığını bilmeniz gerekir.
Buradaki mekanların hepsi doluyor ve insanlar geç saatlere kadar içki içmeye ve dans etmeye devam ediyorlar. Hatta: yine bu bölgede restoranlar öyle dolu oluyor ki, ya rezervasyonlu gitmeniz ya da isminizi bir listeye yazdırıp kapıda beklemeniz gerekiyor.
Long Street denilen buraya gündüz saatlerinde gelirseniz: kendi ürettikleri “Taps” isimli biralarından tadabilirsiniz. Devasa ve uzun masalar olan mekanlarda: insanlar bira içiyorlar ve birbirleriyle tanışıp sohbet ediyorlar.
Evet: Long Street, Cape Town şehrinin bir anlamda “Barlar Sokağı” dır denilebilir. Burası: şehrin geneline göre daha siyah ağırlıklıdır. Ama her ne kadar gürültülü de olsa, burayı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
TİYATRO VE CANLI MÜZİK
Şehirde, yerel tiyatro oldukça başarılıdır. Şehir merkezindeki “Nico Theatre”da: bale, piyes ve klasik opera örnekleri bulabilirsiniz.
“Rosebant”da: “The Baxter Theater” denilen yerde: çağdaş müzik ve danslar sunulur.
Eğer, daha geleneksel bir şeyler izlemek isterseniz: “Wynberg” bölgesinde bulunan “Maynardwille Open Air Theater”da: romantik bir ortamda Shakespeare oyunları izleyebilirsiniz.
Şehrin bütün tiyatrolarında canlı müzik dinlenebilir. Bu: klasikten popülere ve artan bir şekilde de Afrika müziği üzerine geleneksel ve çağdaş çeşitlenmelere kadar değişmektedir.
Cape Town Filarmoni Orkestrası: çoğu zaman “Nico Theatre” da çalmaktadırlar. Cape Town Senfoni Orkestrası ise: her hafta “City Hall”de çalmaktadırlar.
“Kirstenbosch National Botanical Gardens”de: açık hava gösterileri düzenlenir. Bu esnada: piknik yapıp müzik dinlemek mümkündür.
“Adderley Street” ve “Church Street” üzerinde bulunan “Mannenbergs Caz Cafe”de: gecekondu tarzında muhteşem müzik ziyafetleri sunulmaktadır.
GECE KULÜPLERİ
Şehirde çoğu gece kulubü: tatil sezonunun başlamasıyla açılır ve turistler ayrıldıktan sonra kapanır. Şehirde: Waterfront ve Long Street bölgesi: bar ve gece kulübü bölgesidir.
SANAT GALERİLERİ
Şehirde: sanatseverleri tatmin edecek çok yer vardır. Galeriler ve müzelerde: eski çağların gizemli kaya resimlerinden, Avrupa eski usta ressamları ve çağdaş Afrika resim ve heykel sanatı örneklerine kadar birçok şeyi kapsayan çeşitli sergiler sunulmaktadır.
2014 yılında şehir Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş ve bu olay birçok etkinliklerle kutlanmıştır.
Sami Haftası
26 Şubat-14 Mart tarihleri arasında kutlanacak bu etkinlikte: her yaşta ziyaretçiler, Sami şarkıları ve ren geyiği yarışları aktivitelerini izleyebilirler. Bu faaliyetler zaten her yıl düzenli olarak yapılmaktadır. Bunun dışında: yine Samiler hakkında konferanslar, gösteriler, ren geyiği yarışları, gıda, şarkı, sanat sergileri, el sanatları ve daha birçok etkinlik te düzenlenecektir.
Müzik Festivali
24-29 Mart tarihleri arasında düzenlenecek bu etkinlikte: birçok popüler gurup ve sanatçı sahne alacaktır. Ama özellikle Rock müzik üzerinde durulacaktır. Önde gelen İsveçli ve uluslar arası guruplar ve sanatçılar, büyük kapalı Rock ve Pop festivalinde, üç aksiyon dolu gün boyunca ziyaretçilerle birlikte olacaklardır.
Kültür Gecesi
Bu etkinlik: 24 Mayıs Cumartesi günü kutlanacaktır. Şehrin en büyük ve en kapsamlı düzenli kültür olayıdır. Katılımcılar: 24 saat boyunca, durmaksızın şehrin kültür etkinliklerine şahit olacaklardır. Programlar, 150’den fazla farklı organizatör tarafından düzenlenmekte ve sunulmaktadır. Tüm etkinliklere, girişler ücretsizdir.
Yani, bu şehir gerçekten kültürel ve turistik açıdan üst düzeydedir. Evet: İsveç ülkesinin en kuzeyindeki bu şehir: farklı dünyaların buluştuğu bir yer olarak tanımlanır. Çünkü: burada yaşayan insanların büyük çoğunluğu, bölge dışından yani göçmendir. Son 50 yılda, şehrin nüfusu üç katına çıkmıştır. Bu büyüme hızlı bir tempoda günümüzde de devam etmektedir. Yaş ortalaması ise, yalnızca 38’dir. Böylece çoğu Umea sakinleri, nispeten genç ve yeni nesildir.
Şehir
Bothnia körfezinin ağzında, Ume nehrinin güneyinde bulunmaktadır. Stockholm şehri, buranın 600 km. güneyindedir. İsveç ülkesinin en kuzeydeki şehri olarak bilinir. İsveç ülkesinin elektrik gücünün büyük bölümü, Vasterbotten nehirlerinden gelmektedir. Ama, bu nehirler turistler için, aynı zamanda başka ilginçlikler de sunarlar. Çevredeki: kırsal Beaver Safari, River Rafting gibi vahşi maceralara kendinizi kaptırabilirsiniz. Vindel nehri: ülkenin en büyük keşfedilmemiş nehirlerinden birisidir burada özellikle balıkçılık ve kürek sporu yapılır.
Şehirde 150 km. lik bir kıyı şeridi bulunmakta olup, bu kıyı şeridinde birçok plaj bulunuyor. Ancak: bu deniz özelliği yanında, şehirde aynı zamanda: buz pateni veya snowboard yapma olanakları da bulunmaktadır.
Şehir yeşil şehir olarak bilinir. Halbuki: 1888 yılındaki büyük yangın sonunda, şehrin geniş caddeleri boyunca 3000 huş ağacı dikilmiştir.
Şehirde ilk üniversite, 1965 yılında kurulmuştur. İsveç ülkesinin en eski 5. üniversitesidir. Günümüzde, burada 4 kampüste, 34 bin öğrencinin eğitim gördüğü söyleniyor.
TARİHİ
İlk yerleşim yeri: kıyıda ve bir nehir üzerinde bulunduğu için, insanlar buraya yerleşmeyi tercih etmişlerdir. Şehirdeki ilk yapılaşma ise: bir ahşap kilise ve ticaret yeridir. Yüzyıllar boyunca: yerleşim yeri, Sami insanlarının mal takası yaptıkları bir yer olarak kalmıştır. Ancak: 1590 yılına gelindiğinde yerleşim yerinin kaybolduğu görülür.
1622 yılında ise: Kral Gustav II Adolf tarafından şehir tekrar kurulmuştur. 1638 yılında, burada yalnızca 40 ev bulunduğu biliniyor. 1714 yılında ise, Rus saldırıları nedeniyle bunlar etkilenir. 1720 yılındaki Fin savaşı ve 1809 yılındaki Rus ordusu saldırıları şehirde büyük tahribatlara neden olur.
Ancak, şehirdeki en büyük yıkım: 25 Haziran 1888 tarihindeki büyük yangın sonucu oluşur. Şehrin doğu kısımları tamamen tahrip olur ve binlerce kişi evsiz kalır. Yangından sonraki yapılaşmada: gelecek yangınları önlemek için geniş caddeler yapılır ve bu caddeler boyunca gümüş huş ağaçları dikilir. Bu nedenle, şehir bazen “Björkarnas Stad” olarak da bilinir.
ULAŞIM
Umea-Stockholm şehri arasındaki uzaklık, havayolu ile yalnızca 1 saattir. Şehrin kendi havaalanı ise, şehir merkezine 10 dakika uzaklıktadır. (3.5 km.dir) İsveç ülkesinin en büyük 7. havaalanıdır.
Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım için: en uygun ve kolay yol: havaalanı transfer hizmeti (80.nolu otobüs) ve flaybsuss. Dur.
Otobüs yaklaşık 15 dakikada bir havaalanından hareket eder. Bir tek yön bilet ücreti 45 SEK dir. Merkezde: merkez otobüs terminali olan “Vasaplan” bölgesine ulaşılır. Bu servise binerken kullandığınız bilet ile, şehir içindeki tüm yerel otobüslere 2 saat ücretsiz binebiliyorsunuz.
Karayolu ulaşımına gelince: şehir E4 karayolu üzerindedir ve gerek güney İsveç ve gerekse Avrupa ile düzenli otobüs ve tren bağlantıları bulunmaktadır.
Bothnia hattı denilen demiryolu hattı ise, şehri güneye bağlar ve 2010 yılında açılan bu demiryolu hattında, hızlı tren ile Stockholm şehrine 6.5 saatte ulaşılır.
İKLİM
Şehirde: yarı arktik iklim egemendir ve buna bağlı olarak yazlar oldukça kısa ve sıcaktır. Kışlar ise, uzun ve nemlidir ve aynı zamanda dondurucudur. Ocak ayı sıcaklık ortalaması, eksi 10 derece ve Temmuz ayı sıcaklık ortalaması ise 15 derece civarındadır. Burayı ziyaret edecek ziyaretçilerin yanlarına mutlaka kalın giysiler almasını öneririm. Bırakın kış dönemini, yaz başlangıcında Mayıs ayında bile özellikle geceleri gayet soğuk oluyor.
İNSANLAR
Şehirdeki nüfus sayısı: 117.500 kişidir. Bunların yaklaşık 75 bin kişilik bölümü şehir merkezinde yaşamaktadır ve bunların da 35 bin kadarı üniversite öğrencisidir. Yani, şehir merkezindeki nüfusun yaklaşık % 40’lık bölümü, üniversite öğrencisidir.
Şehirde bu kadar yoğun öğrenci bulunması nedeniyle: kültür, spor ve eğlence bitmez. Festivaller, konferanslar ve konserler, hemen hemen her gün düzenlenir.
PARA
Şehirde, İsveç ülkesinin diğer bölgelerinde olduğu gibi “Swedich krona” kullanılmaktadır. 1 krona=100 öredir.
1 Euro= 8.79 SEK dir.
1 TL= 2.93 SEK
DİL
Bu şehir, birçok göçmeni barındırması nedeniyle, birçok dilin konuşulduğu ( duyduğuma göre 50 den fazla dil konuşuluyormuş) bir yer olarak önem kazanıyor. Resmi dil İsveçce olmasına rağmen, İngilizce yaygın olarak kullanılıyor.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI
Şehirde birçok yere yürüyerek gitmek mümkündür veya en uzak yerler bisiklet mesafesindedir. Şehirde yaşayan çoğu insan: bir bisiklete sahiptir ve şehri gezmenin veya bir yerden bir yere gitmenin en iyi yolu bisiklettir, çünkü şehirde toplamda 180 km. bisiklet özel yolu bulunmaktadır.
Otobüs
Yerel otobüslerin, şehir merkezinde “Vasaplan” denilen yerde merkez terminali bulunmaktadır. Tüm otobüs hatları, bu terminal üzerinden yönlendirilir.
Biletler ise birkaç türden satılmaktadır. Tek bir bilet için: 19 yaş ve daha küçük yaşta iseniz 13 SEK, ödemeniz gerekir. 20-25 yaş arasında olanlar: 19 SEK. Ve 25 yaş üstünde olanlar 25 SEK. Bilet ücreti ödemek zorundadırlar. Ayrıca: çoklu geziler için, daha uygun biletler almak mümkündür. Hatta: uzun süre kalacak olanlar (30-60-90 gün) özel bir kart satın alıp tasarruf yapabilirler. Bu kartlar ile: belirtilen süre boyunca istediğiniz yerel otobüse ayrıca ücret ödemeden binebilirsiniz.
Sınırsız geziler için, 1 günlük otobüs kartı: 50 SEK. dir. Sınırsız gezi için, üç günlük otobüs kartı: 115 SEK. Dir.
GECE HAYATI-EĞLENCE
Şehirde bira ve viski içmek için birçok bar bulunuyor.
Rex
Radhustorget bölgesindeki bu mekan: canlı performansların sunulduğu bar ve gece kulübüdür.
Lottas
Nygatan bölgesindeki bu mekan: ziyaretçileri için aynı zamanda bir restorana sahiptir. Bu klasik ortamda: viski ve şarap tadına bakabilirsiniz. Personelin hizmeti iyidir.
All Star
Kungsgatan bölgesindeki bu mekan: daha çok spor düşkünleri tarafından tercih edilmektedir. Hizmette: Amerikan tarzı fast-food ürünleri de sunulmaktadır. İstediğin takdirde: büyük bir hamburger, lezzetli makarnalar veya daha hafif yemekler arasında seçim yapabilirsin. Yani, her türlü zevke göre yemekler vardır. Barda ise, birçok içecek, taze meyve suyu ve püresi bulunur. Özellikle, biranın donmuş kupalarda sunulması ilgi çekiyor.
NE YENİR
Şehirde: birçok restoranda hazırlanan yöresel yemeklerde: şehir çevresindeki çiftliklerde yetiştirilen ren geyiği, geyik, karaca, ahududu, badem, patates, et gibi bölgesel malzemeler kullanılmaktadır. Ayrıca: “Vasterbotten peyniri” birçok yöresel menülerde ve hatta tatlılarda da kullanılmaktadır.
Nerede yemek yenir derseniz
Ülkenin en yaygın “Viktoria” isimli restoran zincirinin şehirdeki şubesi düşünülebilir. Burada her zaman iyi yemek bulmak mümkündür.
“Teatercafet” ise: yine ünlü bir restorandır.
“Rex” denilen restoran ise: önceki yüzyıl dekoru ile ilgi çeker.
“İnvito”: menüsünde İtalyan güzelliklerini sunmaktadır.
“Angelini” isimli restoran: bir mahzende, İtalyan-Amerikan karışımı canlı caz müziğinin yapıldığı bir yerdir.
“Bistro Le Garage” ise: rustik Fransız ve İsveç mutfağının örneklerini sunmaktadır. Şehir merkezinde, Sculpture Park alanında kendi arazisindedir. Burada: özellikle yerel ürünler kullanılarak yapılmış İsveç mutfağı örneği yemekleri tatmalısınız. Bu mekan: İsveç’in en iyi 500 restoranı listesine girmiştir.
“Lottas Krog”: burası: köklü bir yerdir ve balık, kabuklu deniz canlıları, biftek gibi klasik et yemekleri de servis etmektedir.
“Bishop Arms”: küçük bir kulüptür ve sandviç ile ızgara yemekleri servis edilir.
Eğer fast-food tarzı bir şeyler yemek isterseniz:
“Allstar”düşünülebilir. Kungsgatan bölgesinde bulunan burası: Amerikan fast food tarzı versiyonlar sunan bir spor bardır. Burada: hamburger, makarna, hafif yemekler ve çeşitli spor içecekler bulunmaktadır.
“Droskan Pub&Restaurang”: burası UmeaStorgatan bölgesindeki bir pub ve restorandır.
ALIŞVERİŞ
Şehirdeki dükkan ve mağazalar, Pazartesi-Cuma günleri arasında, saat: 10.00-18.00 arasında açıktır. Cumartesi günü ise, saat: 10.00-14.00 arasında açılır.
Evet, şehir gerçek bir moda ya da sadece fantezi ürünlerin satıldığı bir yer olarak bilinir. Umea bölgesel tasarım ve iç tasarım, moda, vintage butikler ve gurme alışveriş şartları yoğundur.
MVG
Burası: şehir merkezinde yaya caddesi boyunca görülen, 3 katlı büyük alışveriş merkezidir. En üst katta: McDonalts bulunuyor. Bu alışveriş merkezinde, dünya düzeyinde bilinen ve tanınan birçok markanın mağazası bulunuyor.
Design/Uniquely Umea
Burası, şehirde: elle yapılan giysilerin satıldığı, profesyonel hizmetin verildiği bir yerdir ve harika şarküteride, organik ürünler bulunur. Evet, şehri eşsiz kılan bu dükkanı mutlaka bulmalı ve gezmelisiniz.
Galleria Kungspassagen
Bu alışveriş merkezi, kuzey İsveç bölgesinin en büyük alışveriş merkezlerinden birisi olarak yeniden inşa edilmiş ve 2013 yılı sonbaharında ziyarete açılmıştır.
VASTERBOTTEN PEYNİRİ
Burada: yani Kuzey İsveç’te peynirlerin kralıdır. Bu efsanevi sert peynir: yalnızca Vesterbotten bölgesinde yapılır ve özel olarak olgunlaşır. Peynir sevenler, kendileri veya yakınları için hediyelik peynir satın almak isteyenler şehir merkezi dışındaki “Ostens Lager” denilen yerdeki “Anaset” yani “Peynir depo” sunu ziyaret etmelidirler. Burası: dünyanın en büyük peynir deposudur. Rehberli turlara katılarak depoyu gezebilir ve peynirleri tadabilirsiniz.
Vesterbottensost Besökcenter
Burası: peynir yapımının anlatıldığı bir ziyaretçi merkezidir. Burayı ziyaret ederseniz, bu ünlü peynirin nasıl yapıldığı konusundaki bütün her şeyi öğrenebilirsiniz. Ancak: bir nokta var, bu peynirin ana formülünü kimseyle paylaşmıyorlar. Bunun sonucu olarak: neden bu peynir, Burtrask dışında bir yerde yapılamıyor sorusunun cevabı bulunuyor. Hatta: bir söylentiye göre: bu bölgeye göktaşı düştüğü ve peynirin lezzetinin bu göktaşının toprakta yaptığı etkiden kaynaklandığı söyleniyor.
Evet: bu 140 yıllık tarif gizli tutuluyor. Peki peynirin sırrı nedir denildiğinde ise, öncelikle, bu topraklarda otlayan ineklerin sütünün özelliğini ön plana çıkarıyorlar. Bu dükkanda: lezzetli peynirlerin birkaç farklı çeşidini bulabilirsiniz. Peynirin sırlarının ise bir kısmı, burada açıklanıyor.
TURİZM
Evet ayrıntıya girmeden önce, son bir noktadan söz etmek istiyorum. Bu şehri: gerek yaz ve gerekse kış sezonunda ziyaret etmek mümkündür. Ama: yaz veya kış sezonunda yapılacak ziyarette, yaşanacak etkinlikler farklı olmaktadır.
Sıcak Sezonda
Şehri sıcak sezonda ziyaret ederseniz: bir kano kiralayarak nehir üzerinde, şehir merkezinden yaklaşık 3 km. dışarı çıktığınızda, buğday tarlaları ve hayvanların otladığı yerleri görebilirsiniz. Ayrıca: dağ nehri “Umealven”de görülür. Bunun yanında: yine yaz aylarında, şehrin dış banliyölerinde rafting de yapabilirsiniz. Yine, bu keşif geziniz sırasında, balık tutmaya hevesli olanlar için: somon, alabalık ve levrek gibi balıkların tutulduğu ortamlar bulunmaktadır.
Nehir gezileri dışında, ormanlarda at sırtında veya nefis yürüyüşler yapmak ta mümkündür. İsveç ormanlarının kralları hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz “Elk evi” yani “Ren geyiği çiftliğini” gezmelisiniz. Burada: Elkleri yani ren geyiklerini kendi ellerinizle besleyebilir, hatta onların etinden yapılmış yemekleri ve sütünü tadabilirsiniz. Şehir çevresindeki golf sahaları da, yaz döneminde yoğun tercih edilmektedir.
Son bir not: yaz sezonunda üniversiteler kapalı bulunduğundan, şehir tam bir sessizliğe bürünüyor, şehirde yaşlı insanlar ve liseliler dışında kimseyi bulmak mümkün olmuyor.
Kış Sezonu
Kışın şehri ziyaret ederseniz: köpekli kızaklara binebilir ve ormanda kışın sessizliğinin keyfini çıkarabilirsiniz. At kızakları ve kayak turları da bu sezon için çok uygundur. Ayrıca: deniz veya göl üzerinde, buz balıkçılığı da yapılabilir. Bölgede: kar motosikleti yolları, kilometrelerce uzanır. Bunlardan bazılarında, yöresel “Sami” kültürünü keşfedebilirsiniz ve yerli İskandinav ve ren geyiği alanlarını ziyaret edebilirsiniz.
Kışın üniversiteler açık olduğundan, şehirde: özellikle hafta sonlarında eğlence doruklara çıkıyor, bir sürü Erasmus partisi oluyor ve gece kulüpleri dolu oluyor.
Kültür Turizmi
Şehir: zengin bir kültürel yaşama sahiptir. Her yıl kutlanan geleneksel kültürel etkinlikler yanında, 2014 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi nedeniyle: Sonbaharda Umea Caz Festivali ve kışın Halk Müziği Festivali düzenlenmiştir.
Ümea Opera Evinin sahibi olan “Norrland Opera”si ise: klasik ve modern müzik ve şarkı söyleme sanatının geniş bir yelpazesini sunmaktadır.
Umedalen Heykel Parkı da: ziyaret etmek için güzel bir yerdir. Şehirde zamanınız varsa: İsveç devleti tarafından sübvanse edilen kurslara giderek: boyama, seramik, dans kursları etkinliklerine katılabilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER
SKULPTURPARK
Umedalen bölgesinde ve şehir merkezine 5 km. uzaklıktaki bu park alanı, eski bir hastaneye bitişik bulunmaktadır. Burası, aynı zamanda bir “heykel” park olarak da bilinir ve Avrupa’nın en seçkin heykel parklarından birisidir. Aynı zamanda, yaz aylarında Vasterbottens bölgesinin en çok ziyaret edilen yeridir. 150’den fazla İsveç ve uluslar arası sanatçı, bu heykelleri 1994 yılında yapmaya başlamışlardır. Evet, her yaz düzenlenen bir sergide, sanatçılar yaptıkları eserleri sergiliyorlar. Parkın kalıcı sergisinde ise: günümüzde 26 tane kalıcı eser bulunuyor.
Park alanında: bir de muhteşem güzel bahçe bulunuyor. Bu bahçe İsveçli ünlü peyzaj sanatçısı Ulf Nordfjell tarafından oluşturulmuştur. Park alanı, haftanın her günü, bütün yıl boyunca ziyarete açıktır.
ALGENS HUS-ELK FARM-ELK EVİ
Şehir merkezinden, otobüs ile 45 dakika uzaklıkta, Bjurholm bölgesindedir.
Burası: bir ren geyiği çiftliğidir. Avrupa’nın ilk geyik parkıdır. Ailecek ziyaret edilebilecek güzel bir yerdir.
Burayı ziyaret ederseniz: İsveç ormanlarının bu dev hayvanları olan ren geyiklerini görebilir, hatta onları besleyebilirsiniz. Unutmamak gerekir ki, buradaki ormanların kralı ren geyikleridir. Çiftlikte ayrıca geyik peyniri üretiliyor, bunun da mutlaka tadına bakmanızı öneririm.
GAMMLİA&VASTERBOTTENS MUSEUM
Müze: Gammlia-Helena Elisabeth bölgesindedir. Şehir merkezine, yürüyerek 10 dakika uzaklıktadır.
Müze: Salı-Cuma günleri saat: 11.00-18.00 arasında, Çarşamba: 11.00-21.00 arasında ve Cumartesi-Pazar günleri: 11.00-17.00 arasında açıktır. Giriş ücretsizdir.
1943 yılında kurulan müze: gelecek nesiller için kültür mirası bırakmak üzere kurulmuştur. Tarihi binalar, şehrin çeşitli yerlerinden buraya taşınarak, burada otantik bir ortam oluşturulmuştur.
Sergilerde: şehrin eski geçmişi, kültürel tarihi, yerleşimciler ve ren geyiği yetiştiriciliği ile ilgili objeler ve fotoğraflar bulunmaktadır. Ayrıca: Norrland tarımsal peyzaj fotoğrafçısı Sune Jonssson’a ait fantastik resimler de burada sergileniyor.
Müze: özellikle yaz aylarında yoğun ziyaretçi akınına uğramaktadır.
BİLDMUSEET
Östra Strandgatan bölgesindeki burası; bir çağdaş sanat müzesidir ve 1981 yılında kurulmuştur. 2012 yılında günümüzdeki 7 katlı binasına taşınan müze: 19 Mayıs 2012 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müzeye giriş ücretsizdir.
Müze: fotoğrafçılık ve görsel sanatlar için ülkenin önde gelen müzelerinden birisidir. Resim, heykel, çizim, grafiti, görüntü ve ses sistemleri, aynı zamanda fotoğraf gazeteciliği, tasarım, mimari ve bilimsel görüntüler: yılda yaklaşık 15 sergide ziyaretçilere sunulmaktadır. Umealven nehri kıyısındaki müze: muhteşem manzarası ile de ilgi çeker.
HÖGA KUSTEN
Burası bir kıyı bölgesidir.
Burada bulunan yüksek “High Coast” yani yüksek tepelik bölüm: özgürlük ve dramatik doğası ile, özellikle yaz aylarında ziyaretçileri için zengin bir kültürel hayat sunmaktadır. Ayrıca, yine burada çeşitli etkinlikler düzenlenir. Bunlar: Skule Fesivali, Urkult ve şehir kutlamalarıdır. Burada: kayak, tırmanış ya da bir at sırtında yolculuk yapabilirsiniz. Doğa ve huzur için, kültür ve macera için insanlar burayı ziyaret ediyorlar.
Bu arada: bölge hemen yanındaki Finlandiya’ya ait Quark Takımadaları ile birlikte, UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır. High Coast bölgesi ise: günümüzden 9600 yıl önce: gelen son buz çekilmesinden sonra, en yüksek noktası 285 metre olan bölge oluşmuştur. Baltık denizi altındaki bu bölgede: zamanla deniz suyu-tatlı su geçişleri yaşanmış ve Buzul Çağındaki bu dramatik değişiklikler sonucu bitki ve hayvan yaşamındaki değişiklikler burada ortaya çıkmıştır. Dar ve 2-3 km. lik kıyı şeridinde, dik topoğrafyada, bazı arkeolojik oluşumlar gayet iyi korunarak günümüze kadar gelmiştir. Bunlar: bölgede yerleşik insanlar tarafından yapılan tarım ve denizciliğin 7000 yıllık geçmişini gösterirler. Eski kalıntılar: MÖ.5000 yıllarındaki Taş Devrine aittir ve mevcut kıyının üstünde 15-30 metreler arasında, deniz seviyesinden 150 metre yüksekte durmaktadırlar.
SUNDSVALL
Burası, alışveriş ve eğlencenin bir arada bulunduğu bir yer olarak önem kazanmaktadır. Günümüzde, bu mekan: İsveç’in en büyük out-of-town, yani parakende satış merkezlerinden birisidir. Burada “Birsta City Shopping cente” denilen büyük bir alışveriş merkezi daha bulunuyor.
Mağaza ve dükkanlar, genellikle sabah saat: 10.00 gibi açılıyor ve 17.00-18.00 gibi kapanıyorlar.
SKELLEFTEA MUSEUM
Burası şehrin batısında bir kültür ve rekreasyon alanıdır. Bu park alanında: köy salonu ve kafeterya da bulunmaktadır.
Ama bu merkezin en önemli yeri, Skelleftea Müzesi” dir.
Müze ilk olarak 1882 tarihinde oluşturulmuştur.
Müzede bulunan daimi sergide: antik, tarımsal kalkınma ve şehrin kökenine ait objeler sergilenmektedir. Geçici sergilerde ise, genellikle toplumsal konuların temel alındığı eserler sergilenmektedir. Evet, bu müze gerek yetişkinler ve gerekse çocuklar için gayet iyi eğitim imkanları sağlaması açısından önemlidir.
Müzedeki en önemli buluntular: 1962-1968 yılları arasında yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılan: günümüzden yaklaşık 4000 yıl öncesine ait tarımla ilgili ilk girişimlere ait çakmaktaşı aletler oluşturmaktadır. Çakmaktaşı buralarda bulunmadığından, insanların çakmaktaşını geldikleri yerden getirdiğine inanılıyor. Arkeologlar, ayrıca bu araştırmalarında “polen tahılı” bulmuşlardır.
Müze, Pazartesi günleri kapalı olup, diğer günlerde saat: 10.00-19.00 arasında açıktır.
HEMAVAN TARNABY SKİ RESORT
Hemavan Tarnaby kayak tesisi: muhteşem manzaralar, fantastik kayak yanı sıra tüm aile bireyleri için farklı açık hava etkinlikleri sunmaktadır. Burada: iki kayak alanı bulunmaktadır. Hemavan köyünden, kayak alanlarına ulaşmak için sadece 10 dakika yürümek yeterlidir. Bu kayak alanları: gerek çocuklar için ve gerekse profesyoneller için birbirini tamamlayan tepeler ve pistlerden oluşmaktadır. Bu kayak alanlarındaki kayak tesisleri, her yıl Kasım-Mayıs ayları arasında açıktır. Kayak alanlarında, 14 asansör, ziyaretçileri 50 kayak pistine taşımaktadır.
Bu bölgede: daha çok kış turizmi yapılmaktadır. Ancak: yaz döneminde de bu bölgede doğa yürüyüşleri yapılabilir. Evet, burada yapılabilen aktiviteler şunlardır: Karmobil denilen ve kar üzerinde kayarak ilerleyen araçlara binilebilmektedir. Balık tutma, avcılık ve binicilik gibi etkinlikler de mümkündür.
Alp Botanik Bahçesi
Burada: Alpin bitki ve eğitim sunumu yapılmaktadır. Bahçe: bir sırt üzerinde, Kraliyet yürüyüş yolunun başlangıcına yakındır. Burası: İsveç ülkesinin en yüksek botanik bahçesi ve dünyanın en kuzeyindeki botanik bahçesi olarak bilinir. Deniz seviyesinden yaklaşık 600 metre yüksektedir ve yaklaşık 100 metre ağaç sınırının altında bulunmaktadır. 400 metre çakıl geçit boyunca: tüm İskandinav dağ florasına ait farklı yüzlerce bitki bulunur. Evet, bahçe ziyaretçiler için sürekli açıktır.
Giriş ücreti, yetişkinler için 30 SEK ve çocuklar için 15 SEK’dir. Girişi müteakiben tur, 1 saat sürmektedir.
Sami Kültür Evi
Samiler, Finlandiya-Norveç-Rusya ve İsveç’te yaşayan yerli insanlardır. “Sapmi” denilen geleneksel Sami yerleşim alanı: Sami insanlarının yerleşim alanı ve kültürlerini göstermesi açısından önem kazanmaktadır. Sapmi Dalarna denilen toprakların % 35’lik bölümü, İsveç ülkesindedir. Sami nüfus ise: Finlandiya’da 5000, Norveç’te 40.000-50.000 arası ve İsveç ülkesinde ise 70.000-80.000 arasındadırlar. Bunlar “Ren geyiği” yetiştiriciliği yapıyorlar.
Bölgedeki buz tabakası: 10.000 yıl önce eridiğinde, Sami ataları, Sapmi bölgesine gelerek yerleştiler. 2000-3000 yıl boyunca: ortak bir dil ve giderek daha yoğun sosyal ağlar, gelenekler ve sosyal oluşumlar geliştirildi. Evet: 1986 yılında Samiler, ortak bir bayrak altında toplandılar. 1993 yılında ise Sami Parlamentosu kuruldu.
Gurkfjallet Stuore Gurke
Eğer yaz ortasında Gurkfjallets tepesi üzerine giderseniz, gece yarısı, güneşin aydınlatmasını görebilirsiniz. Deniz seviyesinden 895 metre yükseklikte olan tepe üstüne: Solberg üzerinden çıkılıyor. Güneş: ufukta, kuzey yönünde disk şeklinde görülür. Saat: 00.00’da güneş pırıl pırıl tepede görülüyor.
LYCKSELE DJURPARK
Burası, bir hayvanat bahçesidir. Sezon sezon değişmesine rağmen, yüksek sezonda buraya giriş ücretleri, yetişkinler için 160 ve çocuklar için 120 SEK’dir. İsveç ülkesinin bu en kuzeydeki hayvanat bahçesinde: yerli yaban hayatına ait hayvanları görmek mümkündür. Burada hayvanlar için kendi doğal ortamları oluşturulmuştur. Burada görebileceğiniz heyecan verici hayvanlardan bazıları şunlardır: kurt, misk öküzü, ayı, bizon, yaban domuzu, vaşak, ren geyiği. Hayvanları beslenirken izlemek isterseniz: saat: 12.00-13.00-14.00-15.00 dedir.
Park alanında, hayvanlar dışında çocuklar için: su park bölümünde sallar, teleferik, elektrikli çarpışan arabalar, motorlu sıçrama tekneleri, elektrikli tekneler bulunmaktadır. Ayrıca, çocuklar, hayvanat bahçesinde: evcil hayvanlarla yakın temas kurabilirler. Çocuk hayvanat bahçesinde: koyun, keçi, tavşan, buzağı, tavuk, domuz, kobay, dağ gelinciği ve atlar bulunuyor.
KİTTELFJALL SKİ RESORT
Ski pas bilet ücretleri: yetişkinler için 325 SEK ve çocuklar için 265 SEK’dir.
Bölgenin deniz seviyesinden yüksekliği: 1853-4022 ft arasındadır. Kayak pistlerinin eğimi: acemiler için % 5, gelişmiş kayakçılar için % 24 ve uzman kayakçılar için % 71′ dir.
Buranın en büyük özelliklerinden birisi de: gün batımının saat: 02.00 gibi olmasıdır. Hava: saat: 03.00-04.00 gibi tam olarak kararıyor.
Evet kayak yapmayı sevenler ve karlı-buzlu ortamda tırmanmayı sevenler için burası idealdir.
STENFORS GARD
Roger Berggren bölgesindeki burası: hem bir restoran ve hem de popüler bir piknik alanıdır. Burada: büyük antika salonları, bit pazarı, güzel bir bahçe bulunmaktadır. Bu elma bahçesinde, 30 tür elma yetiştirildiği söyleniyor. Restoran ve Kafeteryada ise: yerel olarak üretilen ürünlerden hazırlanan yiyecekler sunuluyor.
OSTENS HUS BURTRASK
Vasterbotten peyniri: Ulrike Eleonora Lindström tarafından, 1872 yılında yaratılmış ve günümüzde de aynı şekilde imal edilmektedir. Ancak, tarifini, yalnızca yaşayan birkaç kişi biliyormuş ve bu sır: güvenli süt kasasında saklanan bir sır olarak kabul ediliyormuş. Çünkü: diğer birçok yerde, bu peynir yapılmak istenilmiş, ancak Burtrask dışındakilerde aynı lezzet bulunamamıştır.
OLOFSFORSBRUK
Burası, İsveç ülkesinde bozulmadan günümüze kadar gelebilmiş bir çevre olarak önem kazanmaktadır. Yaz aylarında bölge açıktır ve çeşitli sanatçılar ve zanaatkarlar kendi atölyelerinde çalışmalarını sürdürmektedirler. Bölgede: bir restoran, eski bir okul binası, bir kafe ve dükkan evler bulunmaktadır. Bölgede ayrıca bir de “Olofsfors” isimli müze bulunmaktadır.
KUNGSLEDEN
Burada: ünlü yürüyüş, kayak ve kar arabası parkurları bulunmaktadır. Bu parkurlar: güneyde “Hemavan” bölgesinden başlar ve kuzeye doğru 45 mil boyunca “Abisko” denilen yere kadar uzanır. Ammarnas ve Hemaven Tarnaby bölgeleri arasında: beş kulübede konaklama hizmeti verilmektedir. Evler: kış ve yaz sezonlarında da açıktır. Ancak, yatmak istediğinizde, önceden rezervasyon yapılması önerilmektedir.