Danimarka Aarhus

Danimarka Aarhus

Şehir: 2010 yılında yapılan ankette “dünyanın en mutlu kenti” seçilmiştir.
Danimarka ülkesinin ikinci büyük şehridir. Jutland Aarhus körfezindedir. Şehir limanı sık sık büyük yolcu gemilerini ağırlamaktadır. Bir yolcu gemisinin gelişi, şehirde büyük haber duygusu yaratır ve iskele güvenlik nedeniyle kapatılır, yolcular genellikle lise bandosu tarafından karşılanırlar.

Şehir: üniversitede öğrenim gören öğrencilerin çokluğu nedeniyle, canlı bir şehirdir. Şehrin nüfusu 256.000 kişidir ve “Dünyanın en küçük Big City” olarak bilinir. Bu nüfusun büyük bölümünün öğrenci olduğu da gerçektir. Üniversite deyince, şehirdeki üniversite, dünya üzerinde en iyi 200 üniversite listesi içinde bulunuyor. Bu üniversite yabancı öğrenci değişim programlarına dahil olduğundan, şehir sokaklarında değişik dilleri konuşan veya İngilizceyi değişik aksanla konuşan birçok genç görebilirsiniz.

Şehirde çok güzel yürüyüş yolları, iyi alışveriş, çok kaliteli müzeler ve birçok mükemmel restoran bulunmaktadır.

Yaz sonunda: her yıl, şehir merkezi ve liman parçaları büyük festivallere ev sahipliği yapar.
Evet, giriş için son notlar şunlardır: burası sakin bir şehirdir, trafik sorunu yoktur, otobüs her zaman tam zamanında gelir. Bisikletle şehri bir baştan öbür başa 15 dakikada geçebilirsiniz. Limandan şehir merkezine 20 dakikada yürüyebilirsiniz.

Şehir merkezindeki sokakların birçoğunda bulunan dükkanlarda: pek çok giysi, yiyecek, içecek, hediyelik eşya bulunmasına rağmen, bunlar ülkemiz ve hatta Avrupa’nın birçok yerine göre çok pahalıdır. Çünkü, zaten genel anlamda Danimarka, Avrupa’nın en pahalı ülkelerinden sayılır.

ULAŞIM

Şehir, Kopenhag şehrinin 187 km kuzeybatısındadır. Bu aradaki uzaklık uçakla 25 dakika ve trenle 3 saat sürmektedir. Çünkü, İstanbul’dan bu şehre direkt uçuş yok, buraya ulaşmak için Kopenhag şehri düşünülmelidir.

Aarhus havaalanı, şehrin 36 km kuzeydoğusundadır. Havaalanı kodu AAR dir. Şehir merkezi ve havaalanı arasında, otobüs seferleri vardır. Havaalanı kapısı önünde bekleyen taksiler de ulaşımda düşünülebilir. Otobüs ulaşımı yaklaşık 50 dakika sürmektedir, buna göre kendinizi ayarlamanız önerilir.

TARİHİ

Şehir bölgesindeki ilk yerleşimcilerin, 8. yüzyılda buraya geldikleri biliniyor. Şehir erken Viking çağında kurulmuştur.
948 yılında, şehir ülkenin en büyük şehirlerinden biri olarak bilinmektedir.
1570 yılında: ticaret ve gemicilik şehrin büyümesini etkilemiştir.
1810 yılında şehirde çeşitli fabrikalar kurulunca, liman genişletilmiştir.
1830 yılında, Kopenhag şehri ile bağlantılı düzenli gemi seferleri başlamıştır.
1862 yılında Jutland demiryolu kurulunca, şehir önemli bir demiryolu merkezi olmuştur.
1928 yılında Aarhus Üniversitesi kurulmuş, 1950’lerde Jutland bölgesinin en önemli iş merkezi halinde, büyümeyi sürdürmüştür.

İKLİM

Şehirde nemli karasal iklim egemendir. Yıl boyunca, Atlantik üzerinden gelen alçak basınç sistemleri etkin olmaktadır. Genellikle Aralık-Mart ayları arasında kalan dönemde: kar ve don görülür. Sonbahar dönemi yani Eylül-Ekim ayları sık yağmurlu ve rüzgarlıdır. Burayı ziyaret etmek için en uygun zaman: Haziran-Temmuz-Ağustos aylarıdır. Öte yandan, Haziran ayında bile, geceleri soğuktur yani yanınızda mutlaka kalın giysiler bulundurmanız önerilir. Özellikle üniversite eğitimi için gidenlerin mutlaka yanlarında kalın giysiler götürmesi önerilir.

PARA BİRİMİ

Burada “Danimarka Kuronu” kullanılıyor.
1 TL= yaklaşık 3.25 kurondur.

Danimarka Aarhus

İNSANLAR

Aarhus Jutland’ı çevreleyen bölgedeki 1.200.000 kişiden, 300.700 kişinin yaşadığı bir yerdir.
Şehir Kopenhag’dan sonra Danimarka ülkesinin en yoğun nüfuslu ikinci şehridir. İnsanlar: genellikle yardım sever, güler yüzlü, sıcak kanlıdır.

Genellikle, sarışındırlar. Fazla yüksek katlı binalar bulunmaz. İnsanlar genellikle tek katlı ve müstakil evlerde yaşarlar ve yine genellikle perde bulundurma huyu olmadığından evlerdeki yaşantıları izlemek mümkündür. Danimarkalılar, Cumartesi günü öğleden sonra saat 2 gibi dükkanlarını kapatırlar ve içmeye başlarlar ve tüm gece içmeye devam ederler.

Şehir nüfusunun % 15’lik bölümü göçmenlerden oluşmaktadır. Özellikle, bu göçmen yoğunluğu içinde ülkemizden buraya göç etmiş vatandaşlarımız ağırlıktadır. Bu vatandaşlarımız arasında Sivas-Şarkışlalılar ağırlıktadır. Bunun dışında, şehirdeki göçmenler arasında yoğunluk “Kuzey Afrika” göçmenleridir. Bu Afrikalı ve Arap göçmenlerin çocuklarının dengesiz davranışlarını görebilirsiniz, zaten şehir halkı bile bu yüzden göçmenlere olan bakış açısını olumsuz yönde değiştirmiştir.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI

Otobüsler ve yolcu otobüsleri: sarı otobüsler şehir merkezi ve çevresinde çalışmaktadırlar. Bu sarı renkli otobüslere: arka kapıdan veya körüklü ise ön ikinci kapıdan binmeniz gerekir. Otobüslerde bilet sistemi güvene dayalı olduğundan, otobüs şoförü size bilet sormaz ve siz bilet atmak durumunda değilsiniz. Ancak bilet kontrolcüler vardır ve mavi mont giyen bu görevliler yolcuların biletlerini kontrol ederler. Eğer bilet atmadıysanız veya onluk bilet kuponunu basmadıysanız, bu görevliler size 500 kuron ceza yazarlar. Bu arada, otobüslerde iniş ön kapıdan yapılıyor. Yani inmeye yakın, ön kapıya doğru ilerlemeniz gerekiyor.

BİSİKLET

Danimarkalılar, bisikletlerine çok düşkündürler ve sokaklarda genellikle bisiklet yolları belirlenmiştir ve yine bisiklet sürücüleri için ışıklı sinyaller bulunur. Şehirde birçok yerde ücretsiz bisiklet alabileceğiniz yerler bulunuyor. Bunlar ücretsiz ama küçük bir depozito ödemeniz gerekiyor. Ama şehirde gençler ağırlıkta olduğundan bu ücretsiz bisikletlerden denk gelme olasılığı düşüktür. Şehirdeki bisiklet yoğunluğunu ve alışkanlığını görmek için: ana tren garının yanındaki köprü dikkatinizi çekecektir. Bu köprü üstünde: iki katlı, yüzlerce bisiklet park edildiğini görebilirsiniz.

DİL

Danimarka ülkesinde “Danimarka” dili konuşulmaktadır. Ama, ülkede yaşayanların hepsi aynı zamanda İngilizce bilmektedirler.

Danimarka Aarhus

YEMEK KÜLTÜRÜ

Geleneksel Danimarka mutfağı: diğer Kuzey Avrupa ülkeleri mutfaklarıyla benzerlikler göstermektedir. Danimarkalıların kendi gıda ürünleri arasında: domuz, peynir ve süt ürünleri ön plana çıkmaktadır. Özellikle: Danimarka tereyağı çok popülerdir.

Bir akşam yemeğinde, yemek, genellikle et, patates ve sos ağırlıklı olacaktır. Ama genellikle domuz eti kullanmaktadırlar. Danimarkalılar, dünya üzerinde kişi başına en fazla domuz eti tüketen toplumdur. Patates de, geleneksel Danimarka yemeklerinde vazgeçilmez bir gıda maddesidir. Patates, 1720 yılında Fransız bir göçmen tarafından Danimarkalılara tanıtılmıştır. Ancak, günümüzde pişirme yöntemleri farklıdır.

Ekmek: her zaman Danimarkalıların yemek kültüründe önemli bir parça olmuştur.

Ekmekler ve hamur işlerine, Danimarkalıların özel ilgisi vardır. Hatta: Danimarka genelinde o kadar çok pastane vardır ki, Danimarkalılar pasta olmadan yaşayamazlar. Ancak, Danimarka pastanelerinde, kek ve hamur işlerinin büyük bir çeşitliliğini görmek mümkündür. Danimarka’da ekmek ise: genellikle koyu renkli, ekşi hamurlu çavdar ekmeğidir.

Tahıl ve tohumların farklı türlerinden de ekmek pişirilmektedir. Çavdar ekmeği: genellikle dilimlenmiş olarak sunulur. Ayrıca: sandviçler de, bu ekmeklerden yapılır. Bir sandviç yaparken, Danimarkalılar, bir dilim ekmeği koyup üzerine malzemeyi yerleştirirler ve çatal, bıçak kullanarak, bu açık yüzlü sandviçi yerler. Ülkede, bu açık yüzlü sandviç yapmak bir sanat gibi düşünülür. Danimarkalıların büyük çoğunluğu, öğle yemeği için bu açık yüzlü sandviç tercih ederler.

Modern Danimarka mutfağı son yıllarda büyük değişimlere uğramıştır.

Değişimin temelinde genel olarak hafif ve daha sağlıklı yemekler yapma eğilimi hakim olmuştur. Modern Danimarka pişirme yöntemlerinde: Fransa, İspanya ve İtalya ağırlığı hissedilmekle birlikte, az da olsa Çin ve Tayland etkileri de görülebilir.

Eski gıda kültüründe, birçok gıda maddesinin: salamura, tuzlama, hava kurutma veya dekapaj yaparak korumaya alındığı bilinir. Çünkü: gıda ihtiyacı kış boyu sürecektir ve Danimarka her kazan birçok coğrafi zorlukları barındırmıştır, bu yüzden insanlar gıdaların uzun süreli korunmasına büyük önem vermişlerdir.

Sonuç olarak: Danimarka’nın en bilinen gıda maddelerinden söz etmek istiyorum: tereyağı, peynir (Danimarka mavi peynir ve havarti), domuz ürünleri (özellikle pastırma) ve wienerbrod denilen pasta.

Hani yemekten söz ettim ve Danimarka yemek kültürünü anlattım da, şunu da belirtmeden geçmemek gerekir, şehir merkezinde bol miktarda dönerci olduğunu unutmamak gerekir, eğer tanıdık lezzetleri tatmak isterseniz, bu dönercileri düşünebilirsiniz.
Gelelim içeceklere. Danimarka’nın diğer şehirleri gibi, burada da “bira” en çok tüketilen içkidir ve sokaklarda, gençleri yanlarında kasa kasa biralarla görebilirsiniz. Şehirdeki en popüler bira “ceres” tir.

ALIŞVERİŞ

Şehirde “Latin Mahallesi” olarak anılan bölüm: şehrin alışveriş ağırlıklı yeridir. Burada: Volden, Klostergade ve Borggade gibi caddeler: özgün ürünleri bulup satın almak için uygundur. Bir diğer alışveriş yeri “Mollestien” denilen yerdir.

Stroget: tümüyle yayalaştırılmış ve yaklaşık 850 metre uzunluğunda bir caddedir. Son olarak “The Frederiksbjerg” bölgesi de alışveriş severler için uygun dükkan ve mağazalar barındırmaktadır.

Son bir not: buranın pahalı bir yer olduğunu unutmayınız, hatta Danimarka ülkesi Avrupa’nın en pahalı ülkelerinin başında gelmektedir, yani alışveriş için pek de uygun fiyatlar bulamayacaksınız.

Danimarka Aarhus

GECE HAYATI

Şehirde öğrenci yoğunluğu genellikle hafta sonlarında üniversitenin fakültelerinde yapılan eğlencelere katılırlar. Şehirde ise eğlenceli bir gece hayatı var denilebilir. Ancak, bu mekanlar yalnızca hafta sonlarında açıktır ve hafta içinde akşam saat 7 den sonra sokaklarda kimseyi göremezsiniz.

Eğlence mekanlarından birkaç örnek vermek gerekirse, bunlardan birisi “chartreuse” ve bir diğeri “galliano shot” olabilir. Bunun dışında, bira alıp, çimlerin üzerine yayılmak ta düşünülebilir. Son bir öneri daha: Cuma ve cumartesi geceleri için, en eğlenceli kulüplerden birisi olarak düşünülen “train” olabilir.

Danimarka Aarhus

GEZİLECEK YERLER

Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus

 

Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus

 

AARHUS KATEDRALİ-ARHUS DOMKİRKE

Toplam 93 metre uzunluğu ile, Danimarka’nın en uzun katedralidir.
Katedral: denizcilerin koruyucu azizi St Clemens’e adanmıştır ve 1201 yılında Romanesk tarzda inşa edilmiştir. Ancak 1330 yılındaki yangında tahrip olmuştur.
Tahrip olmasına rağmen, mevcut duvarların bazı bölümleri kullanılarak, 1450-1520 yılları arasında gotik tarzda tuğla olarak yeniden yapılmıştır. Yapının yapımında yaklaşık 1350 tuğla kullanıldığı söyleniyor.

Özellikle: freskler, en büyük org ve üç kanatlı resim: Danimarka’nın Ortaçağ’dan kalma sanat eserleri olarak önem kazanmaktadır. Ayrıca: iyi korunmuş mezarlar, koro yeri ve sunak ilgi çekmektedir. Yapı 1200 koltuk kapasitelidir.
Günümüzde, burada sık sık konserler düzenlenmektedir.

Katedralin içinde “The Votive Ship” yani “Adak Gemi” bulunmaktadır.

Bunun gerçek kökeni bilinmemektedir ancak 1720 yılında, Hollanda’da yapıldığı düşünülmektedir. Geminin buraya düşmesi hikayesi şudur: Rus Çarı Petro: bölgede hüküm sürerken, Hollandalılardan, savaş gemilerinin çizimlerini göndermelerini emretti. Bunun üzerine Hollandalılar, gemilerin bir örneğinin çizimi yerine, bir modelini yaptılar. Bunu Rusya’ya götürmek üzere yola çıkan Hollanda gemisi, bu bölgede şiddetli fırtına ile karşılaştı ve gemi batmasına rağmen, bu model her nasılsa sağlam ve hasarsız olarak kıyıya vurdu. Aarhuslu balıkçılar bu modeli bulanlardan, para vererek satın aldılar ve katedrale bağışladılar.

Gemi 2.65 metre uzunluğunda ve 3.50 metre boyundadır. Danimarka kiliselerinde benzeri adak gemileri bulunmaktadır.

Gelelim fresklere: “The Frescoes” ler: reformasyon dönemine kadar katedralin duvarlarının çoğu fresklerle süslenmişti. Ancak daha sonra bunların birçoğu kayboldu. Ancak Aarhus katedralinde, 220 metrekare olan Danimarka’nın en büyük freski: buranın duvarlarında ve kemerlerinde bulunmaktadır. Bu fresklerde: St Christopher, St Clement, St George, Ejderha, üç katmanlı resimde Araf, St Michael Ruhlar kantarı ve çok sayıda diğer dini olaylar betimlenmiştir.

Freskler: tüm katedrali çevrelemektedir. Yalnızca kuzeybatı köşesindeki sözde cüzzam penceresi çevresinde yoktur. Bu fresklerin 1470-1520 yılları arasında yapıldığı belirtiliyor.
Katedralin kulesi: şehrin muhteşem bir manzarasını izlemek isteyenler için en uygun yerdir. Kule, kilisede dini tören varken kapalıdır ve çıkış ücretlidir.

Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus

 

Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus

 

KİLİSE-VOR FRUE KİRKE

Katedralin üstündeki bu kilise: başlangıçta İskandinavya’nın en eski taş kilisesi olarak bilinmektedir ve 1277 yılına tarihlenmektedir.
Sitede ilk taş kilise, katedral olarak 1060 yılında inşa edilmiştir. Traverten ve bölge taşları kullanılarak yapılan kilisenin batı ucunda bir kule bulunduğu düşünülmektedir. Kule olmasa bile, bu kilisenin yüksekliğinin 39 metre olduğu söyleniyor. Buna ek olarak, kilisenin doğu ucunda bir crpyta vardı. Kilise 1087 yılında St Nicolaus adına kutsandı. Bu yapının crpyta bölümü: 1955 yılında mevcut kilisenin yenilenmesi sırasında tesadüfen keşfedildi. Surların içinde 1190 yılında yeni bir katedral inşaatına başlanınca, 1230 yılı civarında Aarhus manastırı kuruldu. Manastır: dilenci rahipler tarafından halktan toplanan paralar ile yapıldı ve 1233 yılında tamamlandı.
Günümüzde, bu Katolik kilisesinin 80 farklı ulustan 3500 üyesi bulunduğu söyleniyor.

Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus

DOĞAL TARİH MÜZESİ-NATURHİSTORİSK MUSEUM

Burada, Danimarka’nın birkaç bin yıl öncesindeki doğa ve manzara değişikliklerinin hikayesi anlatılmaktadır.
Jutland Doğal Tarih derneği: 1911 yılında kurulmuştur. Doğal Tarih Müzesi ise 1921 yılında kurulmuştur.
Müzenin ilk koleksiyonları: Laessoge okulunun 8 odalı üst katında sergilenmiştir. Ancak burası yetersiz gelmiş ve Aarhus Belediyesi tarafından mimar CF Moller tarafından tasarlanan ve finanse edilen müze binası 1941 yılında açılmıştır.
1978 yılında ise sergi alanına, 400 metre karelik yeni bir bölüm eklenmiş ve toplam alan 2500 metre kare olarak düzenlenmiştir. 1941 yılında, Bayan Ellen; Alt Strandkaer bölgesindeki çiftlik arazisini müzeye bağışladı ve 150 hektarlık çiftlik arazi, bir araştırma ve eğitim merkezine dönüştürüldü.

Evet, günümüzde: müze, insansı iskeletlerin ilginç bir koleksiyonuna sahiptir.

Ayrıca, tüm dünyadan doldurulmuş ve korunmuş hayvanlar da sergilenmektedir.
Korunmuş hayvanların birçoğu binlerce yıl önce soyu tükenmiş olanlardır.
Müzede “Küresel Köy” denilen sergi bölümünde: yeryüzünde bulunan bitki ve hayvanların sayısız örnekleri bulunmaktadır.
“Animalia-Survival” bölümü: burası evrim hakkında farklı bir sergidir. Burada alfabenin her harfi için bir hayvan hakkında bir öykü anlatılmaktadır.
“Danimarka Doğası Hakkında Sergiler” denilen bölümde: Danimarka manzara, doğa, bitki ve hayvanları ve onların yaşam alanları ve ekolojik koşulları tasvir edilmektedir.

Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus

CİTY HALL

1941 yılında tamamlanan yapı: Arne Jacobsen ve Erik Moller tarafından tasarlanmıştır.
Başlangıçta tasarlanmamasına rağmen, eleştiriler üzerine, mimarlar tarafından sonradan 60 metre yükseklikteki ikonik kule eklenmiştir.
Beton inşa edilen yapının iç cephesi mermer, dış cephesi ise bronz ve ahşap kaplanmıştır.

Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus

 

 

MARSELİSBORG SARAYI-MARSELİSBORG SLOT

Burası Danimarka kraliyet ailesinin yazlık konutudur. Şehir merkezinin güneyindeki alan: 1898-1902 yılları arasında tamamlanmıştır ve tasarım mimar Hack Kampman’a aittir. Saray: küçük göletler, çalı kaplı yamaçlar bulunan bir parkla çevrilidir.
Beyaz cephesi ve dış süslemeleri: Neoklasik ve art nouveau tarzındadır. 1661 yılında, Hollandalı tüccar Gabriel Marselis’in oğullarından ikisi, Danimarka’ya taşındılar ve Aarhus bölgesine yerleştiler. Bir oğlu: Constantin Marselis, bir boran statüsüne yükseltildi. O, çocuksuz öldü ve sahip olduğu Emlaklar Hıristiyan V. Baronetcy emanet edildi. Bunlar, farklı tarihlerde farklı kişilerin eline geçti ve 1896 yılında şehir meclisi, Marselisborg emlakını satın aldı ve 1898 yılında, yeni evli veliaht Prense tahsis edildi.

Bu hediye, mimar Hack Kampmann tarafından 1899-1902 yılları arasındaki dönemde restore edildi.

1967 yılından sonra, saray günümüze kadar olan süreçte yazlık saray olarak kullanılmaktadır. Sarayın bulunduğu park alanı, 13 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Bu park alanı İngiliz peyzaj mimarı L. Hıristiyan Diedrichsen tarafından düzenlenmiştir. Buna ek olarak, park alanında bir dizi sanat eserleri ve bir gül bahçesi ve bir bitki bahçesi bulunmaktadır.
Kraliyet üyeleri ikamet etmediklerinde, saray ziyaret edilebilmektedir. Bir de kraliyet ailesi sarayda olsa da, öğlen saatlerinde yapılan “Royal Life Guard” yani muhafız nöbet değişim töreni ilgi çekmektedir.

Danimarka Aarhus

 

AARHUS TİYATROSU

Katedralin karşısındaki bu yapı; Danimarka’nın en büyük şehir tiyatrosudur.
Danimarkalı mimar Hack Kampmann tarafından inşa edilen yapı, 1916 yılında tamamlanmıştır.
Bina: art nouve popüler tarzında inşa edilmiştir. Tiyatronun yapı tarzı, doğal malzemeler üzerinde kayda değer bir ulusal romantizm vurgulamaktadır. Tiyatro binasının cephesi, çok güzel dekore edilmiştir. Tiyatronun içi ise, Danimarka doğal motifleriyle süslüdür. İç bölüm, sanatçılar: Hansen-Reistrup ve Hans Tegner eseridir. Özellikle ana oditoryumdaki altın ve yeşil renkli süslemeler ilgi çeker.

AARHUS CUSTOM HOUSE

Yapı: 1898 yılında Danimarkalı mimar Hack Kampmann tarafından dizayn edilmiştir.
Yapılış nedeni: limanda yapılan ticaret için görev ofisleri barındırmaktır. Burası 1990 yılına kadar gümrük ve vergi ofisi olarak kullanılmıştır. 1998 yılında, yapı, eski bina mühendisi Jorn Taekker tarafından satın alınmış ve en iyi şekilde restore edilmiştir.
Bu restorasyonda kültürel orijinal detaylar korunmuştur. 2002-2004 yılları arasında burada “Mimarlık Okulu” bulunmuştur. Günümüzde ise, burada bir restoran (Jensen Bofhus) bulunmaktadır. Restoran 2011 yılında açılmıştır.

DEN GAMLE BY-OLD TOWN

Burası Danimarka’nın şehir müzesidir. Bu açık hava müzesi, şehirde 17. yüzyıldan kalma bir kasaba görünümü sunmaktadır. Daha doğrusu Danimarka’nın 17 ile 19. yüzyıl arasındaki bütün mimari örnekleri, burada toplanmış ve ziyaretçilere sergilenmektedir.
Kasabanın ortasından bir dere geçiyor. Bunun çevresinde: yel değirmenleri, at arabaları, panayır alanları, her türlü dükkanlar ve bunların içinde eskiye dair eşyalar, eskiyi yaşayan ve yaşatan oyuncular ve müzeler görebilirsiniz. Bu oyuncular yani aktörler, köyle ve yapılarla ilgili bilgilere sahiptirler ve hepsi de çok iyi İngilizce bilirler, yani soracağınız sorulara cevap vereceklerdir.
Son olarak 1683 yılına tarihlenen “Darphaneler Müdürü Konağı” buraya getirilmiştir.
Geleneksel Pazaryeri çevresinde: 20 farklı şehirden toplanıp buraya getirilmiş ve yeniden kurulmuş 75 ev sergileniyor.
Bunların için: biraz önce de belirttiğim gibi: orijinal ve o döneme ait mobilyalarla dekore edilmişlerdir.
Evet, burası özellikle noel öncesinde harika bir atmosferle dekore edilmektedir.

AROS AARHUS KUNSTMUSEUM

Şehrin ana sanat müzesidir.
Müze binası, 1858 yılında Hammer Lassen tarafından tasarlanmıştır. Müzede: Danimarka sanatını kapsayan bir koleksiyon bulunur ki, bunun içinde 18. yüzyıla ait resim ve heykeller ilgi çekmektedir.
Bu 10 katlı ve 17.000 metre karelik alanı kapsayan müze, Kuzey Avrupa’nın en büyük sanat müzelerinden birisidir. Müzede: sabit sergiler olduğu gibi, geçice ve dönemsel sergiler de düzenleniyor.
Müzedeki kalıcı koleksiyon üç bölümde sergilenmektedir ki, bunlar: Golden Age (1770-1900), Modernizm (1900-1960) ve devamından günümüze kadar olan bölüm. Bunun yanında: müzenin üst bölümündeki “Rainbow Panorama” sergisi de çok ilgi çekiyor. Gök kuşağı renklerinden oluşan bu platform: ayrı bir güzelliğe sahiptir ve burada yürürken: dışarısı çok ilginç görülüyor ki, mutlaka gidin ve bu yürüyüşü yapın.
Ayrıca: “Art City” denilen bölümde: renkler ve gölgeler üzerine ayrı bir sergi düzenlenmiştir ve çok etkileyicidir.

Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus

 

 

MOESGAARD MÜZESİ

Moesgard Alle-Hojbjerg adresindedir.
Burada muhteşem mimari ortamda, geçmiş sunulmaktadır.
Müze: orman ve deniz manzaralıdır.
Çünkü biraz önce de sözünü ettiğim gibi, mimari tasarım çok ilginçtir. Henning Larsen Architects tarafından tasarlanan müze binası: dünyanın en prestijli mimarlık ödüllerinde “Mies van der Roho” için, 2015 yılında aday olarak gösterilmiştir.
Evet, bu müze “Marselisborg” ormanı kenarındadır ve aynı zamanda Moesgard Malikanesine ev sahipliği yapmaktadır.

Arkeoloji ve Etnografya alanındaki bu müze, ülkenin en büyük kültürel ve tarihsel il müzesidir.

Arkeoloji koleksiyonunda: Bahreyn ve Basra körfezi çevresinden büyük bir arkeolojik koleksiyona sahiptir. Geniş koleksiyonun yanı sıra, müzede tarih öncesi evler ve mezar anıtları da bulunur. Ama, müzenin en değerli varlığı: “Grauballe adamı” dır. Bir bataklıkta bulunmuştur ve 2000 yaşında olduğu düşünülmektedir. O, Demir çağında yaşamıştır ve bataklıkta tamamen korunmuş olarak bulunmuştur. Grauballe adamı: Danimarka’nın Taş Devri insanlarını betimlemesi açısından müzenin daimi sergisinin en önemli bir parçasıdır.

Danimarka Aarhus

BOTANİK BAHÇESİ

Botanik bahçesi, Aarhus şehir merkezindeki en büyük ve en eski parklardan birisidir. Bahçe, farklı botanik bölümlere ayrılmıştır. Bu bölümler: çiçek vadisi, gül bahçesi, özgün Danimarka bitki toplulukları alanı, renkli bitkiler, tıbbı ve zehirli bitkiler, otlar, süs ve tema bahçeleridir. Ayrıca, dünyanın dört bir yanından gelen ağaçlar ve çalılar da bulunmaktadır.
Bahçenin kuzey ucunda, özellikle yaz aylarında çeşitli etkinlikler için kullanılan büyük bir anfitiyatro vardır. Ayrıca, eski seralar günümüzde yeniden inşa edilmektedir.

Danimarka Aarhus

VİKİNG MÜZESİ

Clemens Torv Skt adresindedir. Skt Nordea Bank altındaki bodrum katındadır.
Tam burada, 1200 yıl önce, Vikingler, Aarhus şehrini kurmuşlardır. Clemens Torv meydanı: 2008 yılında yenilenmiş ve Viking Müzesi açılmıştır.
Bina 1960 yılında inşa edilmiş ve inşaat, Moesgaaard Müzesine, önce bölgeyi kazmak için iyi bir fırsat vermiştir.

Arkeologlar, burada sokak seviyesinin 3 metre altında ortaçağ evleri ve çöp yığınları ve Viking kasabasının küçük bir parçasını bulmuşlardır. İşte, müzede: evler, kuyular, çitler, sokaklardaki çöp çukurları, araçlar, çanak-çömlek ve diğer birçok öğe kalıntısı vardır. Burada ortaçağdan kalma şehir surları kalıntıları da ilgi çekmektedir.
Bu araştırmalarda, en çok merak edilen keşif ise: başsız bir erkek iskeleti olmuştur. Bunun, Viking kasabasında işlenen esrarengiz bir cinayet olduğu düşünülmektedir.

Danimarka Aarhus
Danimarka Aarhus

AGNETE VE MERMAN ANITI

Heykeltıraş ve Güzel Sanatlar Danimarka Kraliyet Akademisi Müdürü Johannes Bjerg tarafından 1886-1955 yılları arasında oluşturulan “Park Alle avenue” bölgesindedir.
1 Temmuz 1941 tarihinde açılan anıt, bir havuzdadır ve insan anatomisi değerlendirilerek büyüklük oranları kullanılmıştır ve özellikle güçlü ifadeler önem kazanmaktadır.

Danimarka Aarhus

 

STROGET

Stroget, Aarhus şehrinin en uzun yürüyüş sokağıdır. Uzunluğu 850 metredir. Sokak Katedralden başlar ve tren istasyonu meydanında bitir.
Bu sokak, aynı zamanda şehrin ağırlıklı bir alışveriş caddesidir. Ancak, burada aynı zamanda çok sayıda kafe ve restoran bulunmaktadır.

Danimarka Aarhus

 

STENO MÜZESİ-STENO MUSEET

Bu oldukça benzersiz müze: tıp ile ilgili bilimin gelişimini göstermektedir. Müzenin bitki bahçesinde ilaç olarak kullanılan 350’den fazla farklı bitki bulunmaktadır. Müzenin planetaryum bölümünde ise, astronomik büyüleyici dünya hakkında bir multimedya gösterisi yapılmaktadır. Ayrıca Planetaryum bölümünde çeşitli tarihi ve günümüze ait astronomik teleskoplar bulunmaktadır.

Danimarka Aarhus

KADIN MÜZESİ-KVİNDEMUSEET-MESLEK MÜZESİ-BESAETTELSESMUSEET

1857 yılında burada bulunan belediye binası yıkılmış ve yerine yeni bir bina inşa edilmiştir. Katedral meydanındadır.
1941-1983 yılları arasında polis karakolu olarak kullanılan bina; ardından iki müze içerecek şekilde yeniden düzenlenmiştir. Sahip olduğu kültürel geçmişiyle dünyanın sayılı müzelerinden birisidir.
Müzenin kadın müzesi bölümünde: Danimarka içi ve küresel anlamda, kadın kültür tarihinin hikayesi anlatılmaktadır.
İkinci müzede yani Meslek Müzesinde ise: bodrum katındaki bu bölümde, II. Dünya savaşı sırasında, şehrin işgal döneminde yani 1940-1945 yılları arasındaki Alman İşgali sırasında, şehrin hikayesi anlatılmaktadır.

GÜMRÜK ODASI-TOLDKAMMERET

Şehir eski iç limanındadır. Burası 1897 yılında yapılmıştır ve şehrin en iyi binalarından birisidir. Yapı: Danimarkalı mimar Hack Kampman tarafından tasarlanmıştır.
Günümüzde ise restoran olarak kullanılmaktadır.

Danimarka Aarhus

EGA ENGSÖ

Burası 2006 yılında oluşturulmuş bir rekreasyon alanıdır. Aslında bu bölge, 1950’lerden itibaren tarım arazileri için kullanılan bir sulak alan olarak bilinmektedir. Yaklaşık 115 hektarlık bu rekreasyon alanında bulunan gölün derinliği 1.7 metredir. Ortalama derinlik ise 1 metredir. Ama yıl içinde yağışlara bağlı olarak derinlik değişebilmektedir. Burada göl kıyısında: aynı zamanda göl kuşları da bulunur. Hatta göl kuşlarının yaklaşık 200 farklı t ürünün bulunduğu söyleniyor.

Danimarka Aarhus

MARSELİSBORG DEER PARK

Bu park: 1932 yılında kurulmuştur. Günümüzde park alanında: büyük bir alageyik ve yaban domuzu nüfusu barınmaktadır. Ancak park alanı şehir sakinleri arasında da çok popülerdir ve zamanla birkaç kez genişletilmiştir. Günümüzde park alanı 22 hektar genişliktedir.
Ziyaretçiler park alanında, hayvanların arasında özgürce dolaşabilmektedirler ancak girişte parkta uyulması gereken kurallar, panolara yazılarak ziyaretçilere hatırlatılmaktadır.

Danimarka Aarhus

MİNDEPARKEN

Memorial park: genç ve yaşlı, herkesin dinlenme alanıdır. Park başlangıçta gurbetçiler için bir toplanma alanı olarak Kral Christian tarafından Temmuz 1925 tarihinde açılmıştır. Rold Skov de Rebild kutlamaları burada yapılmıştır. I. Dünya savaşı ardından, buraya bir anıt inşa edilmiştir. Anıt, heykeltıraş Axel Poulsen ve mimar Axel Ekberg tarafından yapılmıştır. Anıtta, büyük kabartmalar ve savaşta ölmüş 4140 askerin adının yazılı bulunduğu dairesel bir avlu ile çevrilidir.

Danimarka Aarhus

TİVOLİ TEMA PARKI

Marselisborg Orman merkezinde, yürüme mesafesindeki bu tema parkı: oyunlar, oyun alanları, lazer oyunları, restoranlar ve daha birçok aktiviteyi içirmektedir. Hem yetişkinler ve hem de çocuklar için birçok eğlence imkanı sunulmaktadır. Ayrıca: yine burada Danimarka rock ve pop gurupları müzik konserleri düzenlemektedirler.
Alandaki lunapark, 1958 yılında açılmıştır. 2012 yılında ise “Hermans” denilen kültür salonu hizmete girmiştir ve burada: büyük-küçük tiyatro gösterileri, konser ve revüler düzenlenmektedir. Seyirci kapasitesi: oturmuş 800 ve ilaveten ayakta 600 olmak üzere toplamda 1400 kişidir.

Ukrayna Donetsk

Ukrayna Donetsk

Şehri anlatmaya başlamadan önce, şunu söylemek gerekir. Burası: tarihi özellikleri veya doğası veya alışveriş olanakları ile gündeme gelen bir yer değil. Gündüz: bütün halk çalıştığı için sokak ve caddeler bomboş ama gece oldu mu, tüm eğlence merkezleri doluyor ve muhteşem bir gece hayatı, eğlence başlıyor. Burayı ziyaret edenlerin bunu kabullenerek, buraya gitmeleri önerilir. Belli saatten sonra, gece eğlence, bar ve kulüpler tamamen doluyor. Söylediğim gibi, şehri gezmek için 1 veya en fazla 2 gün yeterlidir.

Şehrin rakımı: 169 metredir. Azak denizi: 115 km. güneyde bulunmaktadır.

Şehrin içinden “Kalmius” ırmağı geçmektedir. Nehrin üst kısımları: tepeler, göller ve küçük ormanlarla çevrilidir. Rusya’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi: burada da gelenek bozulmamış ve şehrin merkezini bir ana arter boydan boya kesmektedir. Bu meşhur caddenin ismi “Artyoma” caddesidir. Caddenin uzandığı geniş yol boyunca: birçok sanat ve kültür merkezi, alışveriş merkezleri, parklar, kafeler ve restoranlar bulunmaktadır. Artyoma caddesinin kesiştiği “Lenin Meydanı” şehrin en hareketli bölgesidir. Artyoma ve Lenin meydanına oldukça yakın olan Puşkin Bulvarı da şehrin önemli merkezlerinden birisidir.

Şehrin büyüklüğüne gelince: kuzeyden-güneye 28 km. ve doğudan-batıya 55 km. dir. Şehrin sembolü “gül” dür. Bunu, şehirdeki parklarda, birçok gül bulunması ile anlamak mümkündür. Söylenenlere göre, şehirde kişi başına bir “gül” düşmektedir.

Şehir çevresindeki kömür madenleri nedeniyle, ülkenin en büyük metalurji merkezidir. Şehir bölgesinde 125 maden bulunmaktadır. Şehir ismini, bu kömür yataklarının bulunduğu “Donetsk” havzasından almıştır. Şehrin bu metalurji özelliği nedeniyle: büyük bir sanayi bulunmaktadır ve bu sanayi tesislerinde, birçok insan istihdam edilmektedir.

Şehir nüfusu: 1.132.000 kişidir. Bu şehir: dünyaca ünlü futbol takımı “Shakhtar Donetsk” ile tanınır.

 

TARİHİ

Şehirdeki ilk yerleşimcilerin: 17. yüzyıl sonlarına doğru “Kazaklar” oldukları bilinmektedir. 1869 yılında ise,şehirde ilk çelik tesisi kurulur. Ancak, şehrin bulunduğu yerdeki Uzivka isimli kasabanın ilk kuruluşunun, 1775 yılında, Kazakların yıkılmasının ardından Catherina II Zaporozhian döneminde olduğunu kabul edilmektedir. 1917 yılında, burada daha önce kurulan “Uzivka” isimli köy, şehir haline gelir. Çünkü: Rusya’nın diğer bölgeleri ve Ukrayna’dan çok sayıda göçmen gelir.

Sovyet devrimi öncesinde: Uzivka, iki bölüme ayrılır. Bu bölümler: fabrika ve çelik tesisleriyle İngiliz kolonisi yetkililerinin yaşadıkları bölümlerdir. Bu dönemde şehirdeki İngiliz varlığı: özellikle mimari ve şehir planlamasında etkisini göstermiştir.

1924 yılında, şehir “Stalin” ismini alır. 1941 yılında ise, şehrin nüfusu 500.000 kişiye ulaşır. 1970 yılına gelindiğinde: şehir dünyanın en çok sanayileşen şehri olarak görülür. 1978 yılına gelindiğinde şehrin nüfusu 1 milyon kişiye dayanır.

 

ULAŞIM

Şehirde “Sergei Prokofiev” isimli uluslar arası havaalanı bulunmaktadır. Burası: Ukrayna ülkesinde, büyüklük olarak, üçüncü havaalanıdır. Özellikle: Euro 2012 yani “Avrupa Futbol Şampiyonası” öncesi, havaalanı gerek kapasite olarak ve gerekse modernize olarak yenileştirilmiştir.
İstanbul-Donetsk arasındaki uçak yolculuğu yaklaşık 2 saat sürmektedir ve buraya giriş için vize gerekmemektedir. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki yolculuk, taksiyle 15 dakika sürer.

 

İKLİM

Şehirde, karasal iklim görülmektedir. Buna bağlı olarak: Ocak ayı sıcaklık ortalamaları: eksi 5 derece civarında, Temmuz ayı sıcaklık ortalamaları ise 23-24 derece civarındadır. Yani, bu şehri ziyaret etmek isterseniz: Haziran-Temmuz-Ağustos aylarını tercih etmeniz gerekir.

 

İNSANLAR

Şehrin nüfusu içinde, etnik kökenlileri incelemek gerekirse, bunlarda ağırlığın Ruslar ve Ukraynalılardan yana olduğu görülür. Ruslar ve Ukraynalılar: şehir nüfusunda % 47-48 lik ağırlığa sahiptirler. Bunun dışında: Belarus’lular, Yunanlılar, Ermeniler, Yahudiler ve Tatarlar az oranda bulunurlar. Ama, Ukrayna’nın en zenginlerinin bu şehirde yaşadığı söyleniyor.

İnsanlar, bu şehirde, genellikle parklarda boş zamanlarını geçiriyorlar. Yani, cadde ve sokaklarda aşırı bir kalabalık görmek mümkün değildir. Siz de: özellikle hafta sonlarında, şehir parklarına giderek, bir banka oturup gelip-geçeni seyredebilirsiniz. Ancak: ülkemizden burayı ziyarete gidenlerin büyük çoğunluğu, elbette Ukraynalı bayanların güzelliğini düşünerek gidiyorlar.

Ama şunu unutmamak gerekir, bu şehirde: yanınızda bir bu şehirli bayanla görüldüğünüzde, Ukraynalı erkekler tarafından taciz edilme olasılığı çok yüksektir, yani bu olasılık size saldırılmasına kadar gitmektedir, bu yüzden, şehirde her bayana güvenmemeli veya kalabalık ortamlarda bulunmamalısınız demek gerekir.

Aksi halde, söylediğim gibi, Ukraynalı erkeklerin saldırısına maruz kalabilirsiniz. Özellikle: gece kulüplerin çıkışlarında, Ukraynalı milliyetçi gençler: Türklerin büyük çoğunluğuna saldırıyorlar, hatta: dönüş uçaklarında burnu, kolu, ayağı sarılı veya morarmış Türk erkekleri görebilirsiniz.

Daha da ötesi: içkisine uyku ilacı katıp, bütün maddi varlığını bu dünya güzeli Ukraynalı hatunlara kaptıranlar da az değildir, tabii bunun sonucunda nereye gidersen git ki, buna polis dahil, derdini anlatacak kimse bulamasınız.

Bu yüzden: bayanlarla olan irtibatlarınızda, aşırı dikkat göstermeniz önerilir. Çünkü, onlar için önemli olan şehre gelen yabancıların cüzdanlarıdır. Gece hayatına karışan Ukraynalı kızların büyük çoğunluğunun çantasında, uyku ilacı ve bayıltıcı sprey olduğu söyleniyor.

 

PARA

Şehirde, Ukrayna Grivnası kullanılmaktadır. Döviz bozdurmak isterseniz, sokak bürolarından ziyade, döviz bürolarını tercih etmenizi öneririm. Birçok otel ve restoranda, kredi kartı kabul edilmektedir.
1 Euro = 10.6 grivnas.
1 Amerikan doları = 7.8 grivnas.

 

 

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI

Şehirde, yaygın bir karayolu ağı bulunmaktadır. Ayrıca: 2 tramvay bulunur ve tramvay hatlarının uzunluğu 180 km. yi bulur. Şehirdeki karayollarının uzunluğu ise, 130 km.dir. Şehir içinde, toplu taşım için 4 ana tip bulunmaktadır ki, bunlar: tramvay, otobüs, trobeybüs ve minibüstür. Gündüzleri bunlar yoğun çalışır, ancak akşam saat 21.00’den sonra seyrekleşirler.

Minübüsler, bizde olduğu gibi, daha küçük olması nedeniyle hızlıdır. Ancak, sürücüye hangi durakta ineceğinizi söylemeniz gerekir. Minübüsler, her gün saat: 05.00-23.00/24.00 arasında çalışırlar.

Ancak, eski Sovyet şehirlerinden olup ta, örümcek ağı gibi metro hattına sahip olmayan tek şehirdir.

Gelelim taksilere: taksiler şehirde nispeten ucuzdur. Çoğu takside, taksimetre bulunmaktadır, ancak taksiye binerken taksimetrenin sıfırlandığını mutlaka kontrol edin.

Şehir genelinde şehir merkezindeki ulaşım için ödeyeceğiniz ücret ortalama 15 grn yani 1-2 dolardır. Şehrin uzak bölgelerine gitmek için ise, en fazla 30 grn yani 6 dolar ödemek yeterli olacaktır. Bunun dışında istenen ücretler, kazıklamak içindir. Hatta: bir taksiye bindiğinizde, şöförle konuşmanızı ve onun cep telefonunu almanız ve gerektikçe aynı şöförü ve taksiyi çağırmanız bence menfaatiniz gereğidir, bunu düşünün.

Öte yandan: ucuz veya uygun fiyatlı taksi kullanmak isterseniz, otel lobisinden telefonla taksi çağırılmasını beklemelisiniz, en fazla 5-6 dakika bekliyorsunuz, ancak gideceğiniz yere, % 40-50 daha ucuza gidebiliyorsunuz.

 

ELEKTRİK

Şehirde 220 volt kullanılır. Elektrik prizleri, iki yuvarlak yuvalıdır ve ilave adaptör gerektirmez.

 

DİL

Ülkenin resmi dili Ukraynacadır. Fakat pratikte durum karışıktır, çünkü: şehrin birçok yerinde, halkın büyük bölümü Rusça konuşmaktadır.

 

NE YENİR-NE İÇİLİR

Şehirde, Rus yemek kültürünü denemek isterseniz: Legenda, Shato denilen restoranları tercih etmelisiniz. Ancak: buranın en ünlü yemeği, Ukrayna’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi “Borş” çorbasıdır. İçinde çeşitli sebzeler bulunan bu çorba, şehirde bolca tüketilir. Yine, buraya özgü bir şeyler tatmak isterseniz: vareniki denilen ve bizim ülkemizdeki mantıya benzeyen bir tür hamur işi yemeyi tercih edebilirsiniz.

Şehirde, mutlaka şişe suyu kullanınız, çeşmelerden akan suyu içmeyiniz.

 

GECE HAYATI

Şehirde birçok gece kulübü ve disko bulunuyor. Bunlar arasında öne çıkanlar: Atlıkarınca, Mystic, Chicago ve fort knoxx sayılabilir. Daha ilginç bir şov izlemek isterseniz, örneğin “striptiz”: bu kere “synoptica” bölgesindeki bir kulübe gitmeniz gerekir. “Seven Heavens” isimli bu kulüp, gerçekten içinde bulundurduğu muhteşem güzellikteki bayanları ile ilgi çekiyor. “art-liverpool hotel” in kulubü de ilgi çekiyor. Genellikle öğrenciler ve Avrupalılar, bu mekana takılıyorlar.

Şehre gelen turistlerin büyük bölümü, tüm gün boyunca ve hatta gece boyunca da açık olan “havana” barını tercih ederler. Şehre gelen turistlerin büyük bölümünü, burada görebilirsiniz.
Dans etmek isteyenler için “Virus” de iyi bir mekan olarak kabul edilmektedir.

Ama gece hayatına takılanların: özellikle Azeri ve Türklerle muhatap olmamaları önerilir. Hatta: yukarıda insanlar bölümünde söz ettiklerimi mutlaka dikkate alın, hani ava giderken avlanmak diye bir söz var ya, başınıza gelmesin.

 

ALIŞVERİŞ

 

Donetsk Şehir

Artyoma Street caddesinde bulunan burası birinci sınıf bir alışveriş merkezidir ve 100’den fazla farklı konseptteki mağazayı barındırır. Bu mağazalarda: kitap, çocuk malları, hediyelik eşyalar, giysiler, aksesuarlar, gıda, mücevher ve benzeri mallar satılır. Ayrıca: yine burada 4 kafeterya, 2 kahve evi ve çeşitli restoranlar ve sinema salonları bulunmaktadır.

 

Dekor Donbass

4 Generala Antonova Street adresinde bulunan bu alışveriş merkezi: butikler, farklı fast-food yiyecek mekanları, bowling, sinema, buz pateni alanı ile dikkati çekmektedir.

 

Kontinent

51 Pervomayskaya Street adresinde bulunan burası, daha çok orta kesim ziyaretçiler için tasarlanmıştır. Bu 5 katlı alışveriş merkezinde: süpermarket, fotoğraf ekipmanları, kitap, çiçek, ofis eşyaları, hediyelik eşyalar, kostümler, mücevherler, kozmetik, aksesuar, optik ürünleri satılmaktadır.

 

 

Kalininskiy Bazaar

Shakhtostroiteley Bulvarı üzerinde bulunan ve her gün saat: 08.00-17.00 arasında açık olan bu Pazar yerinde: meyve, sebze ve diğer gıda ürünleri satılmaktadır.

 

GEZİLECEK YERLER

 

SHEFFİELD PARK

Nehrin güzel görünümüne sahip park alanında: güzel yürüyüşler yapmak mümkündür. Daha önce de söylediğim gibi, şehir halkı zaten boş zamanlarının tümünü parklarda geçiriyorlar. Parkta, çocuklar için büyük bir oyun alanı bulunuyor.

 

SHERBAKOVA PARKI

Park, şehrin merkezindedir ve iki ana giriş kapısı bulunmaktadır. Güney girişinde: Donetsk Avrupa Günü Festivali süresince kullanılan büyük bir geçit bulunmaktadır. Eğer köprü üzerinde yürümek ve bir tekne kiralayarak nehirde gezinmek isterseniz, buradan girmelisiniz. Hafta sonlarında: burada popüler müzikler çalan özel ordu orkestrası konserler veriyor. Bu park alanının en büyük özelliği: eğlence alanlarının bulunması, bu eğlence alanındaki cihazlara 5-25 grivna ödeyerek binmek mümkündür.

Ukrayna Donetsk

TSAR PUSHKA-ÇAR TOPU

Şehri baştan başa kesen ana arter olan Artyoma caddesi üzerindedir. Dünyanın en büyük dökme topu olarak kabul edilir. 16. yüzyılda yapılan ama hiçbir zaman kullanılmamış, sembolik olarak bulundurulmuş bu Rus topu ilgi çekmektedir. Bu top: Rusya’nın Donetsk şehrine bir hediyesidir ve Moskova-Kızıl meydan da bulunan topun aynısıdır.

Topun uzunluğu 5.94 metredir. Topun ağırlığı: 39.311 tondur. İç çapı: 890 mm.dir. Dış çapı ise 1200 mm.dir. Taşınması için, iki tekerlekli top arabasına monte edilmiştir. Bu top arabasının ağırlığı bile akıllara durgunluk verecek boyuttadır ve 20 ton ağırlığındadır. Topun ve top arabasının toplam ağırlığı: 44 tondur. Üstü: Çar Fyodor İvanoviç’in kabartma resimleriyle süslüdür.

Topun: 1586 yılında, Rus usta bronz dökümcüsü Andrey Chokhov tarafından yapıldığı biliniyor. Daha önce söylediğim gibi, sembolik olan, yani daha önce hiç kullanılmadığı bilinen top üzerinde, az oranda ateş izleri bulunmaktadır. Topun hemen önünde: küresel dökme demir mermiler görülmektedir.

Bunların her biri yaklaşık 1 ton ağırlığındadır ve 1834 yılında dekoratif olarak üretilmişler ve buraya konulmuşlardır. Söylenenlere göre: bu gülleler St.Petersburg şehrinde üretilmiş ve dostça rekabetin bir simgesi olarak buraya gönderilmişlerdir.

 

PUŞKİN BULVARI

Burası, özellikle hafta sonlarında, yerel sanatçıların kendi çalışmalarını sergileyebildikleri bir açık hava galerisine dönüşüyor.

Evet, burası şehir merkezindeki uzun ve yeşil bir bulvardır. Bölgesel konsey binasından başlar ve 6 uzun blok boyunca uzanır. Her bölümde: farklı bir stil ve model bulunur. İlk blok: Mertsalov ile Palm arasındadır ve burada güzel bir havuz bulunur. Ayrıca: yerel tasarımcılar tarafından yapılan, çeşitli modern heykeller görülür.

Bulvarın tamamı ise: farklı formda banklar, çiçekler, ağaçlarla doludur. İkinci blok: Don kazakları tarafından kullanılan eski bir tekne kalıntısıyla dikkati çeker. Kalmius nehri: Don kazakları ile Zaporizhya kazaklarının toprakları arasında bir sınır oluşturmaktadır. Bu tekne altında öyle güzel bir düzen kurulmuş ki, sanki tekne hareket ediyor gibi görülür.

Üçüncü blok: güzel bir havuz ve muhteşem çocuk parkına sahiptir. Dördüncü blok: Drama tiyatrosu yanında yer almaktadır. Burada: Puşkin anıtı ve verilen konserler de kullanılan, ziyaretçiler için uzun oturma tezgahları bulunur.

Hafta sonlarında, başka şehirlerden buraya gelen yerel müzik gurupları konserler verirler. Beşinci blok: modern figürlerle doludur. Altıncı blok: Donetsk festivalinin kullanıldığı yerdir. Burada, çeşitli temalar kullanılar. Blok: Shaktar Donetsk futbol takımının fan mağazasının sonundadır.

Çeşitli heykeller bulunan bu blokta, yukarıda sözünü ettiğim gibi, yerel sanatçıların sergiledikleri eserleri satılmaktadır. Ancak, bunlardan bir şey satın almak isterseniz, mutlaka pazarlık yapmanızı öneririm, çünkü fiyatlar abartılıdır.

 

LENİN MEYDANI VE HEYKELİ

Artyoma caddesinin kesiştiği Lenin Meydanında: meydana adını veren “Lenin Heykeli” bulunuyor. Heykel: Donetsk tarihini sembolize ediyor. Heykelin asıl işlevi ise daha ilginçtir. Orta yaş ve üzeri yaş gurubu mensubu Donetskliler: yeni nesillere aktarmak istedikleri fikir ve beklentilerini içeren mektupları yazıp, buraya gömüyorlar.
Meydanın öbür yanında ise, “Müzik fiskiyesi” olarak bilinen fıskiye bulunuyor.

 

ARENA PARK

Burada bulunan stadyum; 2012 Euro Futbol Şampiyonası için hazırlanmış ve muhteşem güzel bir park alanı ile çevrilmiştir. Park alanında: her türlü çiçek, bitki ve ağaçlar bulunmaktadır. Hatta: bu bitkilerin yarısının nadir güllerden oluştuğunu söylemek, güzelliği anlatmanın en kolay yoludur.

 

DÖVME RAKAMLI PARK-PARK KOVANİH FİGÜR

Burası, şehirdeki diğer parklardan ayrı olarak: el işi ferforje işleriyle göze çarpmaktadır. Bu özelliği nedeniyle, dünya üzerinde benzeri yoktur. 2001 yılında yapımına başlanan park: başlangıçta Ukraynalı El İşi Ferforje ve Forge Şirketi Hefest Müdürü Viktor Burduk tarafından düşünülmüştür. Kent konseyi, kişinin fikrini destekleyince, gerekli araç ve iş gücü temin edilerek park ortaya çıkmıştır.

Park alanında yapılan ilk iş: gül ferforje buketi olmuştur. Çünkü: “gül” Donetsk şehrinin sembolüdür. Takip eden dönemde, park alanına birçok ferforje heykel ilave edilmiştir. 2004 yılında, bu park alanında yapılan Ferforje Festivaline birçok insan katılmıştır. Hatta: Ukrayna ülkesinin diğer birçok yerinden de, ferforje sanatçıları burayı ziyaret etmişler ve sonuçta, park alanında, ferforje eser sayısı hızla artmış ve eserler tematik sokaklara monte edilmişlerdir.

Evet, burayı ziyaret ederseniz: 100’ün üzerinde el yapımı figür, hayal gücünüzü canlandıracaktır. Burada masal kahramanlarıyla, hayvanlarla süslü metal kemerlerle, banklarla ve hatta 12 burç işaretiyle karşılaşabilirsiniz. Hatta: şehri sevdiğiniz biriyle ziyaret ediyorsanız, bu park alanında bulunan “Aşıklar Pavyonu” altında romantik anlar yaşayabilirsiniz.

 

PLATENARYUM

Burası: Ukrayna’da bir kültür merkezi gibi yapılmış, gerek Donetsk halkını ve gerekse ziyaretçileri eğitmek için kullanılmaktadır. Yapılan özel bir sistem ile, ziyaretçiler: uzay gezegenler sistemini ve takım yıldızların sanal manzarasını izleyebilmektedirler. Buraya giriş ücretli olup, ücret 30-50 hrn arasındadır ve çocuklar için ilave indirim bulunmaktadır.

 

SCHERBAKOV PARKI

Burası: Ukrayna ülkesinin en güzel şehir parklarından birisi olarak kabul edilmektedir. Park alanını ziyaret ederseniz, özellikle havuzun üzerinden geçen köprüden, gezinize başlamanızı öneririm. Bu köprü: şehirde, çiftlerin uğrak yerlerinin başında gelmektedir ve köprüye asma kilit takarak, anahtarını ömür boyu birliktelik için havuza atarlar.
Evet, bu aşk simgelerini görebilir, siz de kendiniz için düşünebilirsiniz.

 

DONETSK DEMİRYOLU TARİHİ VE KALKINMA MÜZESİ

Müzenin daimi sergisinde: Donbass bölgesindeki tarihi gelişim, üniformalar, farklı zamanlarda kullanılan: ofis saatleri, lambalar, aletler ve ekipmanlar sergilenmektedir. Bunların yani mevcut objelerin, 10 bin civarında bulunduğu söyleniyor.
Ayrıca: Lokomotif ve vagonlardan oluşan bir sergi bölümü de bulunuyor. Burada da: lokomotifler ve nadir vagonların örnekleri sergileniyor. Özellikle, 1929 yılı yapımı buharlı lokomotif türünün tek örneği olarak müzede saklanmaktadır.

 

DONETSK BÖLGE GÜZEL SANATLAR MÜZESİ

Puşkin Boulevard caddesinde bulunan burası: Ukrayna’nın en büyük sanat müzesidir. Müze: 1939 yılında kurulmuş ve 1941 yılındaki Alman-Sovyet savaşında kapatılmış, 1958 yılında “Stalin Doğal Tarih Müzesi” olarak yeniden açılmış ve 1965 yılında ise, Donetsk Sanat Müzesi ismini almıştır.

Günümüzde, müzenin koleksiyonunda 11 binden fazla eser bulunduğu söyleniyor. Bunlar arasında: heykeller, dekoratif sanat ürünleri, boyama eserler sayılabilir. Bu eserler: Rus, Ukraynalı ve çeşitli Avrupalı sanatçıların, 16 ile 20.yüzyıllar arasında ürettikleri eserlerdir. Daimi sergide, benim en çok dikkatimi çeken, ünlü Rus sanatçı Ayvazovksi’nin eserleri oldu.

 

 

DRAMA TİYATROSU

74 Artyoma Street adresindeki bu kültür mekanında: konser ve müzikaller düzenlenmektedir.

 

 

OPERA VE BALE BİNASI

82 Artyoma Street adresinde bulunan burada: Yıllık Dünya Bale Yıldızları Festivali düzenlenmektedir. Yerel ünlü balerinleri izlemek ve opera keyfini yaşamak isteyenler, burayı ziyaret etmelidirler.

 

BOTANİK BAHÇESİ

Donetsklilerin gurur kaynağı olan bu botanik bahçesi: Avrupa’da insan yapımı en büyük botanik ekosistemlerden birisi olarak biliniyor. Sanayinin çevresel etkilerinin analizini yapmak ve olumsuzluklara karşı önlem almak için: 1964 yılında kurulmuştur. İlk aşaması, 1977 yılında inşa edilmiş ve 31 Mayıs tarihinde halkın ziyaretine açılmıştır. 40 yıllık süre sonunda: burada yeşil bir hazine meydana gelmiştir. Çünkü: dünyanın çeşitli bölgelerinden getirilen bitkiler, açık ve korunan alanlarda zengin koleksiyonların birikmesine neden olmuştur. Burada: 6789 türden, 8000 üzerinde numune bitki bulunduğu söyleniyor.

Botanik bahçesinin, dünya çapında 32 ülkeden 78 botanik kurumuyla tohumlar, bitkiler ve bilimsel literatür için düzenli alışveriş yürütüldüğü söyleniyor.

Bu özel park, günümüzde bilimsel amaçların yanı sıra, ziyaretçilerine özellikle güllerden olmak üzere, birçok farklı bitkiden oluşan bir hayal dünyası sunuyor. Garden turları: Pazartesi günü hariç her gün saat: 11.00-14.00 arasında düzenlenmektedir. 08.30-18.00 arasında kendi başınıza yürüyüş yapabilirsiniz, biraz önce belirttiğim saatlerde 10 kişilik turlar düzenleniyor.

Kaktüs t urları: Cuma ve Pazartesi günleri arasında, saat: 09.00-14.00 arasında düzenleniyor. Sera turları ise, Pazartesi hariç her gün saat: 10.00-13.00 arasında düzenlenmektedir. Bu turlarda, ziyaretçilerin sadece asfalt ve çakıl yüzeylerden oluşan yürüyüş yollarında yürümelerine izin verilmektedir.

Bitkilere herhangi bir zarar vermek, bitki, çiçek, meyve toplamak, çimler üzerinde yürümek, sularda yüzmek, balıkçılık yapmak, ses yükseltici cihazlar kullanmak, havuzlara ve çimler üzerine çöp atmak yasaktır.

 

 

SİRK

Leninskiy Prospect adresinde bulunan bu mekanda: her ay farklı performanslar sergilenmekte ve bu gösterilerde: eğitimli hayvanlar ve çeşitli gösteriler sunan palyaçolar bulunmaktadır.
Özellikle çocuklar için burası muhteşem ilgi çekici bir yer olarak biliniyor.

 

ARTEMOVSK ŞEHRİ

Burası: Avrupa’nın en büyük köpüklü şarap üretimi yapılan fabrikalarından birisi olarak bilinir. Artemivsky Raion denilen bu bölge, şehir merkezinden 89 km uzaktadır ve Bahmutka nehri üzerindedir. Şehir: Donets havzasının en eski şehirlerinden birisi olarak bilinir. Buradaki ilk yerleşimin 1571 yılında kurulduğu düşünülmektedir.
1876 yılında: Bakhmut havzasında, kaya tuzu kaynakları keşfedildi ve bütün Rusya’nın tuz üretiminin % 12 lik bölümü uzun yıllar buradan karşılandı. 1900’lere gelindiğinde: kasabada, 4 tuz madeni ve burada çalışan 874 işçi bulunuyordu.

Ukrayna Donetsk
Ukrayna Donetsk
Ukrayna Donetsk

 

Ukrayna Donetsk

Winery köpüklü şarap fabrikası

Lumumba Street adresinde bulunan burada: köpüklü şarap üretilen yerel bir fabrika bulunmaktadır. Şarap üretimine 18.yüzyılda başlanmış olup, 1850 yılında: 5 milyon şişe kapasiteli şarap depolama tesisi de bulunan, Artemivsky Şaraphanesi yapılmıştır.

Bu özel mahzenler, yerin 72 metre altındadır ve alçı galerilerle ulaşılmaktadır.
2005 yılında, buradaki şarap üretiminin 300 milyon şişeye ulaştığı söyleniyor. Ayrıca: 30 milyon şişe şarap, 3 yıl boyunca, biraz önce söylediğim gibi, yerin 72 metre altındaki yer altı tünellerinde bekletiliyor.

Tarih sahnesinde, buranın bir özelliği daha var. Almanlar, Ekim 1914 yılında, buraya geldiklerinde, şehirde ve çevrede yaşayan 3000 Yahudi’ye, o dönemde alçı madeni olarak kullanılan buraya kilitlediler. Onların büyük bölümü, burada boğularak öldüler ve kalanlar ise, Eylül 1943 tarihinde Kızıl Ordu tarafından kurtarıldılar. Daha sonra, toplu cinayetin işlendiği bu yerde, bir duvar anıtı yapıldı.

Duvar: “ağlayan duvar” olarak bilinir, çünkü, su sadece buradan gelmektedir. Su damlalarının, kurbanların gözyaşlarını simgelediği söylenir.
Burayı ziyaret ederseniz: kaymaktaşı galerilerde gezerek, köpüklü şarabın 5-7 türlerini tatma ve satın alma imkanı bulabilirsiniz. Tesis, Cumartesi ve Pazar günleri, saat: 10.00-14.00 arasında ziyarete açıktır.

 

Soledar tuz madenleri

Oktyabrskaya Street adresinde bulunan burası: dünyanın en büyük kaya tuzu madenlerinden birisidir. Burası: Donetsk şehir merkezine 100 km (otobüs ile 2 saat) ve Artemivsk şehir merkezine 13 km. (otobüs ile yaklaşık 20 dakika) uzaklıktadır. Bu şehirlere, taksi ve otobüs ulaşımı bulunmaktadır.

Söylenenlere göre: buranın oluşumu, 270 milyon yıl önce burada deniz varmış ve zamanla, deniz güneş nedeniyle kurumuş ve sulardaki tuz yavaş yavaş toprağın kalın tabakaları altında kaybolmuştur. Yerde biriken büyük beyaz katmanlardaki ilk tuz madeni: 1881 yılında açılmıştır. Yer altı çalışmalarında yüz yıl boyunca tünellerle benzersiz bir sistem kurulmuştur. Tüm tünellerin toplam uzunluğunun 200 km. olduğu söyleniyor.

Tünellerin yüksekliğinin ise, yer yer 30 metreye ulaştığı görülüyor. Yerin altında bulunması nedeniyle kirlilik ihtimali bulunmayan madende, 2000 yıllık tuz rezervi bulunduğu söyleniyor.
Yerin 300 metre altındaki bu madenlerde, pek çok odacık ve labirent bulunuyor. Bunlar: yetenekli ustalar ve profesyonel heykeltıraşlar tarafından dekore edilmiş, tuz kristallerinin arasında süslü kabartmalar, resim ve figürler yapılmıştır. Parlayan kristaller, yansıyan renkli aydınlatma muhteşem güzel görüntüler oluşturmaktadır.

Burada: ayrıca dünyanın en büyük yer altı odası bulunuyor. Tuz madeninin ana salonu olarak bilinen burası: o kadar büyüktür ki, aynı anda iki profesyonel futbol maçı düzenlenecek büyüklüktedir. Zeminde yumuşak tuz, çim görevi görmektedir. Buranın büyüklüğü: 2003 yılında, Guinnes rekorları tarafından tescil edilmiştir.

Burada: çeşitli etkinlikler ve konserler düzenleniyor. Senfonik orkestra konserleri dinlemek mümkündür. Çünkü: mükemmel bir akustik bulunmaktadır. Avusturyalı şef Kurt Schmid başkanlığındaki Donets Havzası Senfoni Orkestrası, burada yılda iki kez sahne almaktadır. Söylediğim gibi, mükemmel akustik, dünya üzerinde burayı sayılı salonlardan biri haline getirmektedir.

Hatta: yeni yıl kutlamaları burada yapılmaktadır. Bu kutlamalar için: 6 metre yüksekliğinde, dekoratif bir çam ağacı yerleştirilmiştir. Özellikle, yılda bir kez düzenlenen: bölgesel bir fuar olan “Bakhmut Shlyakh” büyük ilgi çekmektedir. Hatta: sıcak hava balonu ile, ilk yer altı uçuşunun burada yapıldığı da söylenmektedir.

Tuz madeni: çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Çünkü: tuz ile doyurulmuş hava, terapotik bir etkiye sahiptir. Solunum yolu hastalıklarının tedavisi, madende bulunan “Speleo-Senatoryumlarında sürdürülmektedir. Yerin 300 metre derinliğindeki “Speleokameralar Senatoryumunda: 110 kişi aynı anda tedavi görebilmektedir. Özellikle: astım, alerji ve tiroid bezi rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

Burayı ziyaret ederseniz: tuz kilisesi ve halk sanatçıları tarafından yapılan tuz heykelleri görebilirsiniz. Hatta: bu 1-1.5 saatlik tur esnasında bile, siz de kendinizde soluk alırken olumlu bir farklılık hissedeceksiniz.

Ancak, ziyaret için önceden randevu alınması gerektiğini unutmayınız. Ayrıca: tuz madenleri içinde, sıcaklık sürekli olarak 14-15 derece olmaktadır, yani yanınıza kalın giysiler almanız ve rahat ayakkabı kullanmanızı öneririm.
Pazartesi-Salı haricinde her gün saat: 10.00-16.00 arasında ziyarete açıktır.

 

Ukrayna Donetsk
Ukrayna Donetsk

 

DONETSK KÜLTÜR VE EĞLENCE KOMPLEKSİ-NEMO PARKI

Stadionnaya Street caddesinde, Shcherbakov parkı ana girişinde bulunan burası; “Yunus parkı” olarak da bilinir. Buraya: uzmanlar gözetiminde Ukrayna’da doğan ilk yunus yavrusunun ismi verilmiştir. Donetsk Dolphinarium “Nemo” denilen bu merkezde: Karadeniz’e özgü şişe burunlu yunuslar yaşıyorlar.

Yunusların performansları sırasında: deniz hayvanların fizyolojisi, onların davranış özellikleri ve doğanın şartları sözlü olarak anlatılıyor.

Donetsk Kültür ve Eğlence Kompleksinde: Dolphinarium, Yunus Terapi Merkezi ve hemen yakınında: SeaWorld yani Akvaryum bulunuyor.

Burada: her gün, 50 dakika süreli şovlar sergileniyor. Ücretin 80 uah olduğu bu şovlar, saat: 15.00-18.00 arasında düzenleniyor. 2 yunus ile birlikte yüzmek te mümkün, bunun ücreti 120 uah.

 

SVYATOGORSK LARVA MANASTIRI

Burası, Ukrayna ülkesinin ikinci büyük manastır kompleksidir ve buranın içinde: kiliseler ve mağaralar bulunmaktadır.
Evet, şehrin en önemli turistik yerlerinden biri olan bu manastır kompleksini de gezmenizi öneririm. Manastırın ince işçiliği ve görkemini mutlaka görmelisiniz.

Maldivler Güney Atolleri

Maldivler Güney Atolleri

Burada: Rasdhoo ve Ari atolleri bulunmaktadır.

1980’li yıllarda, yalnızca 6 tatil köyünün bulunduğu atolde, günümüzde, 30 tatil köyü bulunmaktadır.

Atoller: fiziksel ve iklimsel olarak kuzeydekilere benzerlik gösterse de, buradaki ada sakinleri, kuzeydekilere nazaran daha utangaçtırlar ve ziyaretçilerle fazla iletişim kurmazlar.

Maldivler Güney Atolleri

RASDHOO ATOLÜ

Güney atollerinin en üst bölgesindedir ve Male Atolünün batısındadır. Adanın kıyıları uzundur ve bu kıyılarda, tropikal bitki örtüsü görülmektedir.
Burada bulunan “Kuramathi adası”; 1977 yılında tatil köyü olarak hizmete girmiştir. Bu adada: günümüzde, 3 tatil köyü bulunmaktadır. Bunlar: Village, Blue Lagoon ve Cottage tatil köyleridir.
Ziyaretçiler, adaya safari tekneleriyle ulaştırılırlar.

Maldivler Güney Atolleri

THODDOO ADASI

Rasdhoo atolünün kuzeyinde bir adadır. Burada, 1958 yılında yapılan arkeolojik incelemelerde, bir Roma sikkesi bulunmuştur. Ayrıca, Budacı bir tapınak kalıntıları içinde: büyük bir Buda heykeli bulunmuştur. Adanın lezzetli karpuzları da, Maldivler ülkesi çapında bilinmektedir.

Maldivler Güney Atolleri

ARİ ATOLÜ

Rasdhoo atolünün hemen altındadır. Bu atolün ölçüleri: kuzey-güney istikametinde: 77 km. ve doğu-batı istikametinde ise, 28 km. dir. Bu atolde, yalnızca 18 yerleşim yeri bulunmaktadır. Adaya, Male uluslararası havaalanından, sürat teknesiyle, 1.5 saatlik bir yolculuk ile ulaşılmaktadır.
Burada, su altı dalışlarda “çekiç başlı köpekbalıkları” görülebilmektedir. Ayrıca, yine atolün kuzeyindeki özel alanlarda: balina köpekbalıkları görülebilmektedir. Kısacası, dalış tutkunları burayı ziyaret etmektedirler.

Atolün ortasında bulunan: Fesdu adasında “Retreat&Spa” tatil köyü bulunmaktadır. Burası, bayağı ünlüdür. Tatil köyünde bulunan odalar, gayet lüks şekilde dekore edilmiştir. Yani, ziyaretçilere her türlü konfor sunulmaktadır.

Ari atolünün en göze batan adaları: Mahibadhoo ve Dhangethi adalarıdır. Mahibadhoo adası: bölgenin başkentidir ve 2000 kişinin yaşadığı adada, parlak renklere boyanmış köy evleri dikkat çeker. Bu adada: bir hastane ve eğitim kurumları bulunuyor. Ada yerlileri, turizm dışında balıkçılıkla geçinmektedirler.

Maldivler Güney Atolleri

FAAFU ATOLÜ

Hemen Ari atolünün altındadır. Burada, yalnızca 5 yerleşim yeri bulunmaktadır. Yalnızca 1 tatil köyü kurulmuştur. Atolün güneyindeki “Nilandhoo” adası: Hint yarımadasının başlıca dinlerinin buluşma yeridir. Burada: bir Hindu tapınağının taşlarından yapılmış, 800 yıllık bir cami görülür. Caminin: taş oymaları ve kıvrımlı ahşap süslemeleri dikkati çeker.

Maldivler Güney Atolleri

DHAALU ATOLÜ

Faafu atolünün hemen altındadır. Burada: altın ve gümüş işlemeciliği geleneği sürdürülmektedir. Çünkü, bir zamanlar, saray kuyumcusunun buraya sürgün edildiği söylenmektedir. Atol merkezindeki: Ribudhoo ve batı kıyısındaki Hulhudheli adalarında: mücevher ustaları, harika eserler ortaya çıkarırlar.

Bu atolde, 8 yerleşim yeri bulunmakta olup, başkent: Kudahubadhoo’dur. Atolün güneyinde bulunan Meedhoo adasında, 2 tatil köyü bulunmaktadır. Bunlar: Velaru Island ve Vilu Reef tatil köyleridir. Male havaalanından, bu tatil köylerine, deniz uçağı ile 45 dakikada ulaşılır.

Maldivler Güney Atolleri

VAAVU ATOLÜ

Burada, yalnızca 5 yerleşim yeri bulunmaktadır ve bölgenin en sakin atolüdür. 1975 yılından bu yana, turizme açılmış olmasına rağmen, diğer bölgeler kadar tutulmamıştır.
Ayrıca: 2 tatil köyü bulunmaktadır. Tatil köylerine, dalış ve diğer su sporları için özellikle İtalyanlar gelmektedirler.
Özellikle, dalış bölgesi olarak, safari tekneleri tarafından sık ziyaret edilen bir yer olarak önem kazanmaktadır.

Maldivler Güney Atolleri

MEEMU ATOLÜ

Vaavu atolünün hemen altındadır. Atolde, 9 yerleşim yeri bulunmakta olup, başkent: Muli’dir. Burası: Male şehri ve güney atolleri arasında sefer yapan teknelerin ara limanıdır. Tekneler, genellikle geceyi bu limanda geçirirler.
Bölgede 2 tatil köyü bulunmaktadır.

Maldivler Güney Atolleri

THAA ATOLÜ

Meemu ve Dhaalu Atollerinin hemen altındadır.
Atolün ölçüleri: uzunluğu 38 km. ve genişliği 47 km.dir. Atoldeki yerleşimcilerin temel geçim kaynağı: balıkçılıktır.
Atolde: 15 yerleşim yeri bulunmaktadır.

Kuzeydeki Buruni adasında, kadınlar: hasır örgüleri yaparlar. Güney batıdaki Kadoodhoo adasında ise: erkekler marangozluk işleriyle uğraşırlar. Doğu kıyısındaki Dhiyamigili adasında ise: 18’nci yüzyılda burada hüküm sürmüş, Dhiyamigili hanedanının kurucusunun yaşadığı evin kalıntıları bulunmaktadır.

Maldivler Güney Atolleri

LAAMU ATOLÜ

Thaa atolünün hemen altındadır.
Burası: bir zamanlar, önemli bir dinsel merkez olarak gündeme gelmiştir. Atolde, 70 ıssız ada ve 12 yerleşim bulunan ada vardır. Gamu ve Fonadhoo adaları, atolün en büyük adaları olarak önem kazanır.
En kuzeyde bulunan Isdhood adasında: yaklaşık 300 yıllık bir cami bulunmaktadır. Bu caminin, elle oyulmuş kirişleri, taş oymaları ve lakelenmiş kolonları dikkat çekmektedir.
Atolün güney ucundaki Hithadhoo’da ise, bir zamanlar dev Buda stupa’sının (yani tapınağının) parçası olduğu sanılan kalıntılar görülmektedir.

Maldivler Güney Atolleri

HUVADHOO ATOLÜ

Lauma atolünün güneyindedir ama aralarındaki mesafe fazladır.
Atol: yüzölçümü bakımından, dünyanın en büyük atolüdür.

Burası 2 bölüme ayrılır. Bunlar:

1. Gaaf Alif
2. Gaaf Dhaal.

GAAF ALİF

Burada, 80 civarında ıssız ada ve 10 yerleşim adası vardır. Başkent olarak bilinen Viligili yerleşimcileri, hasır işleriyle uğraşırlar. Atol merkezindeki Dhevvadhoo yerleşimcileri ise, dokumacılık ve Hindistan cevizi lifi üretimiyle uğraşırlar. Bu liften, özellikle gemi halatları yapılmaktadır.

GAAF DHAAL

Burada: 7 yerleşim adası ve 150 civarında ıssız ada bulunmaktadır. Yerleşimcilerin nüfusu, 1000 civarındadır. Bölgenin başkenti: Kaadedhdhoo’dur ve buranın nüfusu, yaklaşık 6000 kişidir ve ayrıca yine burada iç hatlar uçuşları yapılan bir havaalanı bulunmaktadır.
Buranın güneyinde: Gan ve Gandhoo adalarında: Budacı uygarlık izleri kalıntıları görülmektedir. Ayrıca, 17’nci yüzyıldan kalma bir cami bulunmaktadır.

Maldivler Güney Atolleri

GNAVİYANİ ATOLÜ

Dhalu atolünün hemen güneyindedir ve bu iki atol arasından, Ekvator çizgisi geçmektedir. Buraya, bir sonraki yani güneydeki atolde bulunan Gan havaalanından, sürat teknesiyle 1 saat ve dhoni ile 4 saatte ulaşılmaktadır.

Foammulah ismi de verilen ada: Maldivler ülkesinin en büyük adasıdır. Adanın uzunluğu 4 km. ve genişliği 3 km. dir. Yani, burada birçok ada değil, yalnızca bir ada bulunmaktadır. Ada açık denizde bulunduğundan, ada halkının balıkçılık yapma imkanları, denizin sakinliğine bağlı bulunmaktadır. Bu yüzden ada halkı, tarım ile uğraşmaktadır. Ülkenin başkenti Male pazarlarında satılan: mango, portakal, tatlı patates, tahıl, muz ve sebzeler: burada yetiştirilmektedir. Adada, 2 tatlı su gölü bulunmakta ve bunlar, ekili alanların sulanmasında kullanılmaktadır. Ayrıca, adanın büyük kısmı ağaçlıklıdır. Ada nüfusu, yaklaşık 10.000 kişidir.

Burası: Male şehrine 500 km. uzaklıktadır ve adada havaalanı yoktur. Ancak, uzun yıllar boyunca liman olmaması nedeniyle sıkıntı çekilen bölgede: son yıllarda büyük bir liman ve dalgakıranlar inşa edilmiştir. Yeni yapılan ve 3 metre derinliğe sahip liman, günümüzde her türlü teknenin yanaşmasına izin vermektedir. Dalgakıranlar ise, yine 3 metrelik yükseklikleriyle, açık denizin devasa dalgalarının kıyıya ulaşımını engellemektedirler.

Adanın geçmişi incelendiğinde: 1922 yılında yapılan arkeolojik incelemelerde burada Budacı kalıntılara rastlanmıştır. Ayrıca, tarihi camilerde bulunmaktadır. Arap gezgini İbn-i Battuta: 1344 yılında, burayı ziyaret etmiş ve gördüklerini yazmıştır.

Maldivler Güney Atolleri

SEENU-ADDU ATOLÜ

Maldivler ülkesinin en güney ucundaki, atoldür. Diğer ismi: Seenu atolüdür. Male adasından sonra, Maldivlerin en büyük ikinci yerleşim yeridir. Buraya yolunuz düşerse, bisiklet kiralayarak çevreyi gezmenizi öneririm.

Burası: hilal şeklinde dizilmiş, 6 yerleşim adasından oluşmaktadır. Bölge: Male şehrinden sonra, ülkenin en yoğun nüfusuna sahip yeridir. Yörede yaşayan 17 000 civarında nüfus, bu yerleşime açık 4 adada yaşamaktadırlar. Yöre halkı: Seylan ve Hindistan halkı ile doğrudan ticaret yapmıştır. Zaten bu yüzden, 1922 yılında yapılan araştırmalarda, bu yörede, Budacı izlere rastlanmıştır.

Başkent: Hithadhoo’dur. Burada, yaklaşık 10 000 kişi yaşamaktadır. Başkentte: 1 hastane, 1 bölge ortaöğrenim okulu, işlek bir balıkçı ve kargo limanı, çayevleri ve çarşılar bulunmaktadır. Yerleşim adaları: güneyde bulunan “Gan” havaalanından bağlanan otoyol ile, 12 km. lik bir uzaklığa sahiptir. Bu yol boyunca: gelip geçenlerin ihtiyaçlarının karşılanması için, yeni binalar ve kafeler yapılmıştır.

Gan bölgesinde bulunan ve eski bir İngiliz deniz üssü olan yer: günümüzde otel olarak kullanılmakta olup “Equator Village” ismiyle bilinmektedir. 1941 yılında İngilizler burada karaya çıkınca, bölge önem kazanmıştır. Kraliyet hava kuvvetlerinin uzun uçak pisti, İngilizler tarafından burada kurulmuştur. Bu yıllarda, burada 600 İngiliz personel bulunduğu söyleniyor. Hatta etkinlik günlerinde, personel sayısının 3000 civarına ulaştığı belirtiliyor.

Adada, ayrıca, II. Dünya savaşında hayatını kaybeden askerlerin anısına, bir anıt bulunmaktadır. 1972 yılında bu anıtın yanına konulan iki büyük top, atolün savunmasında önemli rol oynamıştır. Savaş bittiğinde, İngilizler adayı terk ederler, ancak 1956 yılında yeniden geri dönerler ve yaptıkları üssü, 1976 yılına kadar kullanmaya devam ederler. Elbette, bu uzun İngiliz sömürge dönemi, yerel halkın üzerinde de etkisini göstermiş, İngiliz görgü kuralları ve dili büyük etki bırakmıştır. Özellikle dil konusundaki bu gelişme, bölgede yeni açılan tatil köylerinin İngilizce bilir personel eksikliğini gidermiştir.