Atatürk Bulvarı Sıhhiye Olgunlaşma Enstitüsü içindedir. Öncelikle şundan söz etmekte yarar var. Bu müze; protokol müzesi olarak kabul ediliyor, genellikle diplomatlara ve özel gurupları ve okul idaresinden alınan izin ile halkın ziyaretine açılıyor. (Müzenin geçmişteki ziyaretçileri arasında bulunanlar: Sophia Loren, Carlo Ponti, İngiltere Kraliçesi Elizabeth, İran Kraliçesi Farah Diba, Prenses Süreyya) Bu yüzden, gitmeden önce telefonla bilgi almanızı öneririm. (Telefon: 03123243421)
Birazda Olgunlaşma Enstitüsünden söz etmek istiyorum. Okul: ilk olarak 1 Kasım 1958 tarihinde, Maltepe semtinde, Erkek Sanat Enstitüsü olarak kullanılan binanın bir katında açılmıştır. Daha sonra, Sakarya caddesinde, Ersen Apartmanında eğitime devam edilmiştir. Günümüzdeki binaya ise, 1962 yılında geçilmiştir.
Atatürk’ün doğumunun 100. Yılı nedeniyle 24 Kasım 1981 tarihinde Enstitü bünyesinde kurulmuştur.
Müzenin kuruluş hikayesi: Refia Övünç: şahsi merakı ve ilgisi nedeniyle, Anadolu’nun değişik yörelerinden ve İstanbul’dan 40 yıl süresince topladığı antik eserleri: İstanbul Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsünde toplamıştır. O yıllarda, MEB bir yetkilisi tarafından yapılan teftişte, bu koleksiyon görülmüş ve bir müzenin kurulması ve koleksiyonun sergilenmesine karar verilmiştir.
Ancak, stratejik önemi nedeniyle müzenin, İstanbul değil Ankara’da kurulmasına karar verilmiştir. Böylece İstanbul Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsündeki koleksiyon, Ankara Olgunlaşma Enstitüsüne getirilmiş ve müze envanterine devredilmiştir.
Koleksiyon: el sanatları ve Etnografik objelerden oluşmaktadır. Daha sonra, şahısların hibeleri ve az da olsa ödenekle parası ödenerek alınan objelerle koleksiyon genişletilmiştir. Şahıs hibeleri yani bağışlar: bağışlayanın ismi ile birlikte sergilenmektedir.
Müzenin amacı: kaybolmaya yüz tutmuş Etnografik eserleri korumak, yaşatmak, yeni nesillere aktarmak, enstitüyü ziyaret eden yerli ve yabancı konuklara Türk kültürü ve el sanatlarını tanıtmak amacıyla kurulmuştur.
Günümüzde, müze çalışmaları, enstitü bünyesinde kurulan bir komisyon tarafından yürütülmektedir. Müze: Kültür Bakanlığı denetimindedir.
Müzede 1008 eser bulunmakta olup bunların büyük bir kısmı Osmanlı imparatorluğu son dönemine aittir. Zengin müze arşivinde bulunan eserler, dönüşümlü olarak değiştirilmektedir.
Müze 3 bölümden oluşur.
Birinci bölüm:
Gümüş kullanım eşyaları ve takılar bölümüdür. Burada, sergilenen eserlerin tamamı el işçiliğiyle oluşturulmuş ve savat, telkâri, mine, ajur, dövme, kakma gibi teknikler kullanılmıştır. Özellikle: altın kaplama ve gümüş tepelik, bilezik, kolye, gerdanlık, kemer, muska, hamam tası, tarak, takunya, ayna, sürahi, hattat makası, seramik tabak ve kase, cam sürahi, vazo, nargile şişesi ilgi çeker.
İkinci bölüm:
Bu bölümde Etnoğrafik eserler sergileniyor. El emeği ve göz nuru nakışlar ve çevre, örtüler, bindallı, üç etek şalvar, iç gömleği ve benzeri giyim eşyaları sergileniyor.
Üçüncü bölüm:
Atatürk’e ait fotoğraflar ve müze anı defterinin bulunduğu şeref köşesi yer alır. Ayrıca, ziyaretçilerin görüş ve düşüncelerini belirttikleri bir anı defteri bulunuyor.
Son bir not
Ülkemizi çeşitli yerlerde temsil edecek kişilerin giysileri, yine burada yapılmaktadır. Hani, müze bir yana, okulun bu tür etkinlikleri gerçekten takdire layık, tek sıkıntı: müzenin sürekli halkın ziyaretine açık olmaması, bence, insanlar burayı ziyaret edip, bu güzellikleri rahatlıkla görebilmelidir, izin alma konusu olunca, inanın kimse bu izin konusuyla uğraşmayı istemez ve bu güzellikler gizli kalır, diplomatlar görsün ama kendi halkımız niye görmesin.