Bir süre önce: Kütahya ilinden ayrılarak, Afyonkarahisar iline bağlanmak için, ilçe halkı arasında referandum yapılmasına kadar ileri giden bir düşüncenin yaşandığı ilçe. Aynı zamanda: Kurtuluş Savaşımızın, en kritik anlarının yaşandığı ve binlerce şehidimizin kanı ile ıslanan bir yöre.
ULAŞIM
Kütahya, Uşak, İzmir kara yolu ve Afyon, Uşak, İzmir demir yolu üzerinde kuruludur. İlçenin il merkezine uzaklığı: 83 km. dir. Dumlupınar-Afyon arası uzaklık: 65 km. Dumlupınar-Uşak arası uzaklık: 60 km. Dumlupınar-Ankara arası uzaklık: 312 km. Dumlupınar-İstanbul arası uzaklık: 471 km. dir.
TARİH
Yöredeki ilk yerleşim: Allıören Höyüğünün, ilk Tunç çağında, yerleşim yeri olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Yine, bu bölgede, Roma döneminden kalma, Nekropol alanları bulunmaktadır. “Dumlu” eski Türkçede “soğuk” anlamına gelmektedir. Dumlupınar: Soğuk pınar anlamına gelir.
Dumlupınar ilçesinin eski ismi: Dondupınar. Bunun dayanağı ise: bugünkü Merkez Camisinin bitişiğinde olan bir pınarın suyunun soğuk olması nedeniyle, eskiden beri, halk arasında, “dondupınar” olarak söylenen sözün, zamanla değişerek “Dumlupınar” adını almasından kaynaklandığı söylenir.
Selçuklu akıncı beylerinden, Cafer Gazi: Bizans üzerine akınlar yaparken, şehit düşmüş ve şu andaki Dumlupınar şehitliğinin bulunduğu tepede gömülmüştür. Kaçak kazılar sırasında, bu mezar tahrip edilmiştir.
Takip eden tarihi süreçte ise: ilçe, sık sık düşman işgaline uğramış ve büyük yıkımlar yaşamıştır. II. İnönü savaşında, Refet Bele komutasındaki ordumuz, güney kanatta, Yunanlıları yener, ancak: Komutanlarının sözünü dinlemeyen ve galeyana gelen askerlerimiz, Yunanlıların peşleri sıra kovalamaya başlar ve bunun üzerine, Yunanlılarla, yeniden çatışmaya girilir ve bu sefer, bizim askerlerimiz yenilir.
Bunun üzerine: İngilizler, saldırı savaşı yapamadığımızı anlarlar. Daha sonra; Sakarya savaşı yapılır.
GENEL
İlin, güney doğu bölümündedir. Denizden yüksekliği 1222 metredir.
İklimsel olarak: yazları serin ve kurak, kışları soğuk ve yağışlıdır. Özellikle, çok kar yağar. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkı, oldukça fazladır.
Son yıllardaki iç göç dalgasından, Dumlupınar da fazlasıyla etkilenmiş olup, genç nüfusun büyük bölümü, büyük şehirlere göç etmiştir. 1970 Gediz depreminden sonra, ağırlıklı olarak başta Almanya olmak üzere, çok sayıda aile, çalışmak için Avrupa’ya gitmiştir.
Dumlupınar’ın: Kurtuluş Savaşımızda, çok büyük yeri ve önemi bulunmaktadır. Bu nedenle: Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun, gelecek kuşaklara aktarılmasında, büyük önemi bulunmaktadır. İlçenin tamamına yakını: “Tarihi Sit Alanı” olarak tescil edilmiştir.
NE YENİR
Dumlupınar, yüksek bir yaylada kurulu olduğundan: peyniri çok meşhur ve harika güzelliktedir. Mutlaka, yayla peynirini tadın.
NE SATIN ALINIR
Çini ve seramik ürünleri, Dumlupınar Şehitliğindeki satış mağazasında satılmaktadır.
GEZİLECEK YERLER
BAŞKOMUTANLIK TARİHİ MİLLİ PARKI
Başkomutanlık Meydan Muharebesinin sonunda, 30 Ağustos 1922 tarihinde, Dumlupınar’da, Büyük Zafer elde edilmiştir. Aziz şehitlerimizin hatırasına: 26 Ağustos 1992 tarihinde, Büyük Taarruzun 70. yıl dönümünde, 137.000 şehidimizin anısına: Kurtuluş Savaşımızın geçtiği, Zafertepe, Çalköy ve Dumlupınar’daki bu topraklar üzerine: şehitlik, müze ve anıtlar yapılmıştır. Milli parktaki: bu anıt, müze ve şehitlikler şunlardır:
Zafertepe Çalköy’de: Zafer Anıtı (Başkumandan Meydan Savaşı komuta yeri), Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı, Yüzbaşı Harputlu Şekip Efendi Anıtı, Atatürk Anıtı.
Dumlupınar İlçesinde: Atatürk Evi Müzesi, Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Müzesi, Dumlupınar Şehitliği ve içinde: Mehmetçik Anıtı, Şehit Baba-Oğul Anıtı, Milisler Anıtı, Gazi Mustafa Kemal Paşa-İsmet Paşa-Fevzi Çakmak Paşa (Üç komutan) Anıtı bulunmaktadır.
DUMLUPINAR ŞEHİTLİĞİ
Ankara-İzmir kara yoluna: 700 metre uzaklıktadır. Şehitlik; Dumlupınar ilçe merkezine ise, 1.5 km. uzaklıktadır.
Dumlupınar Meydan Muharebesi, büyük taarruzun en kanlı çarpışmasıdır. Bizim verdiğimiz 10 bin şehide karşılık, düşmanın kaybı 100 bin üzerindedir. Bir baş komutanın, komuta ettiği bir meydan muharebesi olarak, tarihte ilk ve tektir.
Şehitlik inşaatında, Çanakkale şehitliğinde olduğu gibi, Kayseri taşı kullanılmıştır. Şehitlikte: 500 er ve erbaş ile, 100 subay için mezar taşı bulunmaktadır. Mezarlara, çevredeki kazılarda elde edilen şehit kemikleri gömülüdür. Şehit adları seçilirken, yurdun dört bir yanından temsilci bulunmasına özen gösterilmiştir.
Şehitliğin kapısından girince: mermer bir platform üzerinde ortada Atatürk, sağında Fevzi Çakmak, solunda ise İsmet İnönü; bunların üçünün bronzdan yapılmış heykelleri var.
Atatürk’ün boynunda dürbün, sol elinde ise bir baston var. Sağ elini, ileriye doğru uzatmış bir şekilde durmaktadır. Her üçü de, Kurtuluş Savaşında, giydikleri tarzda, askeri üniformalı olup, başlarında kalpak var.
Kurtuluş Savaşında savaşan Türk halkını temsil eden “Milis Anıtı”: mermer bir kaide üzerinde, bronzdan yapılmış, üçlü bir heykel gurubudur. Önde, ortada diğerlerine göre biraz daha ileriye çıkmış olan, genç bir milis, omzunda fişeklik ve sağ elinde tuttuğu bir tüfek ile canlandırılmıştır.
Sağında, biraz arkasında, kucağında çocuğu ile, genç bir kadın, Kurtuluş Savaşındaki çocuğunu, arkasına bağlayıp cepheye mermi taşıyan cefakar Türk kadınını sembolize ediyor. Sol tarafta ise, yine biraz geride, yaşlı, sakallı, başı kalpaklı, yarı asker giyimli, bir erkek sol kolunu ileriye doğru uzatarak, parmağıyla ileriyi işaret etmekte olup, Kurtuluş Savaşının, genç-yaşlı demeden, topyekun bir mücadele olduğunu gösterir.
Tepedeki Mehmetçik Anıtına giden merdiven basamaklarının sağında ise, bir trajediyi canlandıran “Şehit Baba-Oğul Anıtı” var. 1912 yılında, oğlu Mehmet 8 yaşında iken askere giden Çetmili Kara Ali Çavuş’un hikayesini anlatır. Balkan savaşına giden Ali Çavuş, sırasıyla: Galiçya, Hicaz, Yemen ve Kafkasya’da cepheden cepheye koşarak, 11 yıl, köyünden ve ailesinden uzak kalır.
Milli Mücadele başlayınca da doğu cephesinden Kurtuluş Savaşına koşar. Dumlupınar’da, Başkomutanlık Meydan Savaşında, 19 yaşındaki Alay Sancaktarı Mehmet Onbaşı ile karşılaşır. Mehmet onbaşı, onun 11 yıl önce, köyünde bıraktığı oğludur.
Baba-Oğul’un sevinci kısa sürer, 31 Ağustos günü, Kara Ali Çavuş, oğlunun kolları arasında şehit olur. Oğlu Mehmet ise, 9 Eylül’de, İzmir’e giren birliğin başında şehit düşer. Bronzdan yapılmış, bu ikili heykel de, genç oğul şehit babasını kucağında taşımaktadır.
Anıtın altındaki mermer kitabede ise: bu hikaye anlatılmakta ve sonrada “Yüce kahramanları, minnet ve şükranla anıyoruz” denilmektedir.
Şehitliğin kapısından girince: tam karşıdaki mermer merdivenlerle çıkılan tepeciğin üzerinde mermer bir kaide üzerinde, bronzdan yapılmış, elinde süngüsü ile, bu savaşta şehit olan, isimleri bilinmeyen askerlerimizi temsil eden “Mehmetçik Anıtı” bulunmaktadır.
Şehitliğin giriş kapısı ile Mehmetçik Anıtına çıkan merdivenlerin arasındaki geniş çimenlik sahada, isimleri tespit edilebilen şehitlerimizin mermerden yapılmış, sembolik mezarları bulunmaktadır.
Her yıl 7000 kişinin ziyaret ettiği bu mekanda, şehitleri anma töreni, büyük bir vatandaş topluluğu ile düzenleniyor. Özellikle: 26-30 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Zafer Haftasında, yoğun kalabalıklar geliyor.
KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ
1997 yılında hizmete açılmıştır. İlçe merkezinde, 2 katlı bir binadadır. Müzede: Kurtuluş Savaşına ait: çeşitli silah, kılıç vb. gibi malzemeler ile, o günleri yansıtan fotoğraflar ve eserler sergileniyor. Müzenin toplam 139 adet eseri bulunuyor.
DUMLUPINAR ATATÜRK EVİ
Dumlupınar Büyükaslan köyünde bulunuyor. 30 Ağustos 1922 günü, 61. Tümen tarafından kurtarılan ilçede, Atatürk aynı gece bir evde konaklamıştır. Evet: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldığı ve Dumlupınar Başkomutanlık Karargahı olarak da kullanılan ev: burada, aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir.
2003 yılında ise, ziyarete açılmıştır. Atatürk: burada bir gece konaklamış, daha sonra ise kendi odasını Halide Edip Adıvar’a bırakarak, çatısına kurulan çadırda kalmıştır.
ZAFER haftası bana büyük bir heyecan veriyor, hayranlık ve minnet duyguları ile doluyorum. Bu yıl inşallah o hafta mutlaka oralarda olacağım ve bütün bu anıtları, müzeleri gezeceğim ve Atama, kumandanlarımıza, tüm askeriyemize ve şehidlerimize dualar edeceğim. Ruhları şad olsun. Onlar çok çok büyük bir iş başardılar.
Hatıraları önünde büyük bir saygıyla eğiliyorum.
15 martta bir guen götüreceğim. Bayağı heyecanlıyım çunku bende ilk kez gorecegim.