Baraj gölü, yaylaları ve diğer doğal güzellikleriyle ünlüdür.
ULAŞIM
Gölova, Sivas arası uzaklık: 190 km. Gölova, Suşehri arası uzaklık: 45 km. Gölova, Refahiye arası uzaklık: 20 km. Gölova, Erzincan arası uzaklık: 100 km.
TARİHİ
Yerleşimin kuzeyinde “Söğütlü Göze” denen yerde, Hitit dönemine ait kalıntılar bulunmuştur. Rum Pontus döneminde, yörenin ismi “Avanıs” dır. Daha sonra bu isim değiştirilmiş ve Gölova olmuştur. Gölova, 1990 yılında ilçe olur.
GENEL
İlçe, Karadeniz bölgesi ve İç Anadolu bölgesi arasındadır. Yerleşimin bulunduğu arazi oldukça fazla dağlık ve engebelidir. Ortalama rakım 1300 metredir.
GÖLOVA YAYLA ŞENLİKLERİ
Her yaz geleneksel olarak düzenlenmektedir. Şenlikler oldukça hareketli geçmekte, ünlü sanatçılar şenliklerde konser vermektedirler.
GEZİLECEK YERLER
ESKİ CUMHURİYET OKULU
Eski Cumhuriyet İlkokulu binası, günümüzde Çevre, Kültür ve Sanat Evi olarak hizmet vermektedir.
Bir dönem Jandarma karakol binası olarak da kullanılmıştır. Halen binanın içinde: dinlenme salonu, spor amaçlı salon, sergi salonu, şark köşesi, kitap okuma odası, bilgisayar odası bulunmaktadır. Bina dışında bahçede ise çocuk bahçesi vardır.
ÇOBAN BABA TÜRBESİ
İlçe merkezine bağlı 5 km uzaklıktaki Çobanlı köyündedir. Köy: eski Erzincan-Suşehri-Niksar yolu üzerindedir. Antik dönemlerde ise, İstanbul’u İran’a bağlayan yo üzerinde, Kelkit çayı ve Kızılırmak’ı besleyen Çobanlı d eresinin bu yolu kestiği köprünün başındaydı.
Küçük bir tepenin üstündedir. Yöredeki ismi Çobanlı Tekkesidir. Türbe: 5.50 x 5.50 metre ölçülerinde, karedir. Kesme taştan yapılmıştır. Kubbesi yıkılmış ve sonradan betonarme olarak yeniden yapılmıştır. Türbenin cephesi, geometrik motiflerle süslüdür.
Yapının batıya açılan kapısı üzerinde, mukarnaslı bir kavsara vardır. Dikdörtgen kapının kenarlarında Selçuklu üslubunda geometrik geçmeli süsleme frizleri görülür. Türbenin içinde bir sanduka bulunur.
Tüm bunları anlattıktan sonra Çoban Baba ile ilgili bir efsaneden yani neden bu kadar çok tanındığından söz etmek istiyorum. Yavuz Sultan Selim, Çaldıran seferine giderken, uzun süre sonra Çobanlı köyüne ulaşılır.
Çoban Baba, Yavuz Sultan Selim’e, askerlerini misafir edeceğini ve karınlarını doyuracağını söyler. Bu isteği, Sultan Selim tarafından kabul edilir. Ve Çoban Baba, bir koyun keser, pilavlar pişirilir ve bütün ordu, bu koyunun etiyle doyurulur. Sonra Çoban Baba, koyunun bütün kemiklerini, postuna doldurur, dua eder ve koyun tekrar canlanır, ayaklanıp yürür.
Ancak, koyunun aşık kemiğini askerlerden biri aldığı için, koyun aksayarak yürür. Çoban Baba, durumu bilse de bir şey söylemez. Sultan Selim’e seferin başarılı geçeceğini söyler ve onun için dua eder.
Başarılı seferin ardından, Sultan Selim, geri dönerken, bu bölgenin gelirinin buraya vakfedilmesini emreder. Sonuç olarak, bölgede anlatılan efsanelerdeki kişiler, Sultan Yavuz ve Çoban Babadır. Tabii burada bitmiyor, Çaldıran seferi dönüşü buraya uğrayan Yavuz Sultan Selim, Çoban Baba’nın öldüğünü öğrenir, bu türbeyi yaptırır.
Türbenin bulunduğu alan, 1998 yılında Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
KARA YAKUP ZİYARETİ
İlçe merkezine bağlı 8 km uzaklıktaki Karayakup köyündedir.
Şeyh Kara Yakup: 13’ncü yüzyılın sonu ile 14’ncü yüzyıl başlarında yaşadığı ve Hz Ebubekir neslinden geldiği, Tokat Zile’de tekkesi bulunan Şeyh Nusret’in halifesi olduğu, söz konusu köyde bir zaviye kurduğu, evladının zaviye yöneticiliğini üstlendiği ve zaviyenin yapılan vakıflarla tekkeler kapatılıncaya kadar faaliyetini sürdürdüğü bilinmektedir.
Kara lakabını alması da kendisinin Arap kökenli ve esmer tene sahip bir kişi olmasından kaynaklanır. Ancak Kara Yakup Zaviyesi günümüze ulaşmamıştır. Zaviyenin halen türbenin bulunduğu yerde olduğu tahmin edilmektedir.
Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas