Akyazı, Türkiye’nin ulaşım açısından en şanslı ilçelerinden biridir. E-5 ve D-100 karayolu ile TEM otoyolu ilçeden geçer. İlçe merkezi E-5 yolundan, güneye doğru 10 km içeride kalmaktadır. Akyazı, Adapazarı arası uzaklık: 29 km. Akyazı, Karapürçek arası uzaklık: 12 km. Akyazı, Hendek arası uzaklık: 33 km. Akyazı, Mudurnu arası uzaklık: 60 km. Akyazı, Geyve arası uzaklık: 65 km.
TARİHİ
Romanın ilk dönemlerinde, Bitinyanın Akyazı kesimi, Balat krallarının hakimiyetindeydi. Balat kralı Amintos: MÖ 27 yılında ölene kadar, bölge Romalılar tarafından bir uygu olarak kullanıldı. Bölge, Malazgirt zaferinden sonra Artuk Bey tarafından Selçuklu topraklarına katıldı. Akyazı yöresi, Osman ve Orhan Bey döneminde Osmanlı hakimiyetine girdi. 24 Mayıs 1920 tarihinde, Çerkez Ethem, Akyazı’ya geldi. Akyazı halkı onu kurtarıcı olarak karşıladı. Akyazı, 1944 yılında Kocaeli vilayetine bağlı bir kaza oldu. 1954 yılında Sakarya’ya bağlantı. İlçe ismini, üzerinde kurulu bulunduğu Akova’dan almaktadır. Yazının diğer anlamı ovadır. Yani: Akova, diğer ifadeyle “Akyazı” anlamına gelmektedir.
GENEL
İlçe, Marmara bölgesinin Doğu Marmara alt bölgesindedir. Yörede yaşayan insanların en büyük gelir kaynağı tarımdır. Son zamanlarda yörede seracılığa önem verilmektedir. Orman söylerinde yaşayan Akyazılılar: arıcılık, ipekböcekçiliği ve çilek üretimi yaygındır. Yörede Karadeniz iklimi özellikleri görülür. Buna bağlı olarak bol yağış olur ve yağışlar genellikle kışın kar şeklindedir. Sakarya bölgesinde ilk kar, Akyazı’nın yüksek kesimlerinde görülür. İlçenin güneydoğusunda Keremali dağı ve Göktepe: ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda kerestecilik yapılır.
GEZİLECEK YERLER
KUZULUK KAPLICALARI
İlçenin güneydoğusunda, ilçe merkezine 8 km uzaklıktadır. Termal kaynaklarda suyun sıcaklığı 37-80 derece arasındadır. Suları sodyum sülfatlıdır. Termal tesisler, uzun yıllardır devre mülk veya otel olarak hizmet vermektedir. Kaplıca suları birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. (özellikle, mide, böbrek, karaciğer ve romatizmal hastalıklar, cilt, egzama ve sedef hastalıkları)
Kaynağın içerdiği amonyum değerlerinin uyarı sınırlarının üzerinde olması nedeniyle, içme kürlerinde kullanılmaz. Burada bir de “Kuzuluk Maden Suyu” bulunuyor. Suyun içeriğindeki karbondioksit serbest olarak bulunduğundan içimi kolaydır, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelir.
SÜLÜKLÜ GÖL
Milli Park; Mudurnu-Akyazı yolu üzerindedir.
Bölgede bulunan Tabiat Koruma Alanında irili ufaklı ve farklı renklerde göller bulunmaktadır. Bunlar içinde en büyük olanı “Sülüklü göl” dür. Bundan başka bölgede iki göl daha bulunuyor. Sülüklü göl, turkuaz renklidir. Rakımı 1070 metredir. Göl, yıllar önce meydana gelen heyelan sonucu oluşmuştur. Derinliği 25 metredir. Dibi balçık olduğundan yüzmek ve balık tutmak yasaktır. Ama burada tamamen orman ortamında, yürüyüş, kamp ve diğer çoğu doğa aktivitesi yapabilirsiniz. Özellikle kampçılar tarafından bölge yoğun tercih ediliyor, çünkü tuvalet ve temiz su için çeşme bulunuyor. Bu arada ilginç bir not: göle “Sülüklü göl” deniliyor ya, göle bırakılan balıklar nedeniyle sülüklerin nesli tükenmiş, artık gölde sülükler oldukça azmış.
AKBALIK YARIŞ ALANI:
Sakarya il merkezine 25 km uzaklıktadır. Tem otobanından Akyazı istikametine ayrılarak Akyazı merkezinden Akbalık köyüne ulaşmak mümkündür. Burada engelli at yarışları yapılıyor. Atların cinsi ve koşacakları mesafeye göre, önceden parkurlar hazırlanıyor.
Sakarya Ferizli hakkındaki gezi yazım için Ferizli
