2016 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilen şehir: orta ölçekli bir şehirdir. Oldukça pahalıdır. Nüfus: 186.000 kişidir. İspanya’nın Fransa sınırında (sınıra sadece 20 km uzaklıktadır) Atlantik Okyanusu kıyılarındadır.
Şehrin bulunduğu “Biskaya” körfezi Atlantik Okyanusunun en derin olduğu körfezlerden birisidir. Bu derinlik yüzünden, burada okyanus hırçındır ve pek tekin olduğu söylenemez ve deniz genellikle hırçın ve dalgalıdır. Ama gün ağarıp sular çekildiğinde, muhteşem ve tertemiz plajlar ortaya çıkar.
II. Dünya savaşına katılmadığından, savaştan kaçan Fransız zenginler sayesinde, şehir kalkınmıştır.
Şehir: Bask özerk topluluğunu oluşturan 3 şehirden biridir. Özellikle futbol takip edenler, bu şehirdeki “Real Sociedad” takımını tanırlar.
1980’li yıllarda, yerel örgütler, burada yerel özgürlük için büyük mücadeleler vermişler ve çatışmalar yaşanmıştır.
Şehir: Fransa sınırına 30 km uzaklıkta, İber yarımadasının kuzeydoğu bölümündedir. Şehrin özellikle plajları popülerdir. Bunlar: “Ondarrate” ve “Concha” ile körfezin merkezinde bulunan Santa Clara adası plajlarıdır. Şehir merkezinde diğer önemli bir plaj da “Zurriola” dır.
Burası, dünya çapında ünlü bir sörf merkezidir. Gel-git olaylarının yaşandığı kıyı bölgelerinde, sular çekildikten sonra büyük alanlar ortaya çıkmaktadır.
Öte yandan, burası Avrupa’nın en önemli film festivallerinden birine de ev sahipliği yapmaktadır.
Şehirde: birçok yer yürüyerek gezilebilir, ayrıca bisiklet şeritleri kullanılarak bisiklete binilebilir.
TARİHİ
Bölgede ilk yerleşimin Roma döneminde “Valduli” isimli bir şehir olduğu düşünülüyor. Bu Roma şehri, mevcut şehrin 10 km doğusundadır. 1014 yılında: Hernani isimli San Sebastian Manastırının: bu bölgede elma suyu için kendi elma bahçelerini kurduğu bilinir.
1200 yılında, şehir: Kastilya kralı Alfonso tarafından ele geçirilir. 1265 yılında, şehrin bölgenin önemli bir liman kenti olduğu anlaşılır.
15. Yüzyıl başlarında, şehrin çevresi basit inşaat duvarları ile çevrilidir. 1489 yılında, büyük bir yangın şehri harap eder. 1521 yılında, İspanya ve Fransa arasındaki savaşlarda: şehirdeki Navarre krallığı, İspanyol yardımı alır ve sınır anlaşmazlıkları nedeniyle, özel bir statü alır.
17. Yüzyılda şehir yeniden inşa edilir. Ancak 1721 yılında şehir Fransızlar tarafından işgal edilir. 1728 yılında, şehirde Amerika ile ticaretin geliştirildiği görülür. 1808 yılında Napolyon, İngilizlerle yapılan Yarımada savaşı sonunda şehri işgal eder.
Evet tüm bu yıkıcı olaylardan sonra, şehrin imarı Gogorza tarafından yapılan imar planının kabul edilmesinin ardından geliştirilir ve modern, sekizgen taslak uygulanan proje gerçekleştirilir.
PARA BİRİMİ
Şehirde “Euro” kullanılmaktadır.
DİL
Şehirde: İspanyolca ve Bask dili resmi dil olarak kullanılmaktadır. Yani, genel olarak bu şehirde İngilizce bilen pek kişiye rastlanmaz ve özellikle sizlere önerim, bu şehirde İspanyolcayı pek tercih etmemenizdir, çünkü bunlar daha öncede sözünü ettiğim gibi Bask milliyetçisi ve özellikle Bask dilini kullanmayı tercih ediyorlar.
İKLİM
Burada genellikle yüksek nem oranı, sık bulutlar ve yıl boyunca yoğun yağış görülür. En sıcak ay “Ağustos” ayıdır ve ortalama sıcaklık 20 derecedir. En soğuk ay ise “Ocak” ayıdır ve ortalama sıcaklık 7.9 derecedir.
Şehir Okyanus kıyısında olduğundan, yağmur yağarken, aynı anda fırtına olması da muhtemeldir ve bu yüzden, yağmur yağarken yerel halkın şemsiye kullanmadığını, çünkü şemsiyelerin fırtınada parçalandığını görebilirsiniz.
Öte yandan, buranın iklimi de pek istikrarlıdır denilemez, çünkü: güneş varken, bir anda yağmur yağdığı görülür ve özellikle geceleri serindir. Özellikle kışın Atlantik okyanusu azgınlığı ile buranın iklimini etkiler ve buz gibi bir hava hakim olur.
Sonuç olarak, burayı ziyaret etmek istiyorsanız en uygun dönem: Temmuz-Ağustos aylarıdır. Çünkü kışlar çok yağışlı geçer. Hatta en ideal ziyaret ayı “Eylül” dür. Temmuz ayında, deniz suyu sıcaklığı yüksektir.
ULAŞIM
Şehrin diğer şehirlere uzaklığı şöyledir. Bilbao 102 km. Madrid 451 km ve Barselona 565 km. dir. THY ile İstanbul-Bilbao uçuşlarını kullanarak buraya ulaşabilirsiniz. Bilbao-San Sebastian arasındaki yolculuk otobüsle yaklaşık 70 dakika sürüyor.
San Sebastian havaalanı: Bidosoa nehri halici üzerinde, Bidasoa ilçesinde şehir merkezinin 22 km kuzeydoğusundadır. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki otobüsleri kullanmak isterseniz, tekli bilet 1.65 euro, aktarmalı bilet ise 2.35 eurodur.
ALIŞVERİŞ
Şehirde ilginç butikler ve fantastik ayakkabı mağazaları bulunmaktadır. Ama özellikle kadın giysi ve ayakkabıları yoğundur. Şehirdeki birçok alışveriş mekanı “Cineplex” denilen alışveriş merkezindedir. Yalnız unutmamak gerekir ki, bu şehir çok pahalıdır, yani sadece gezin, eğlenin derim. Alışveriş zor.
GECE HAYATI
Şehirde 3 ana gece hayatı alanı bulunmaktadır. Ama bunlardan en popüler olanı “Old Town” bölgesidir. Burada: gün boyu, özellikle “txikiteros” (bir tür şarap, aşağıda ayrıntılı anlatacağım) içilebilen barlar bulunmaktadır.
Buen Pastor katedrali arkasında “Calle Reyes Catalicos” denilen yerde: modern barlar ve müzik mekanları bulunur. Buranın sokakları, özellikle 20. Yüzyılın sonlarında farklı atmosferleri olan barları ile ilgi çekmektedir.
Gece hayatının yoğun olduğu son yer “Gros” ilçesidir. Burası: şehrin doğusunda, özellikle spor tutkunları için tercih edilen bir yerdir. Burada: özgün butikler ve spor malzemesi satan dükkanlar bulunur. Aynı zamanda birçok sanat galerisi de görülür.
Ama, buranın en büyük özelliklerinden bir diğeri, biraz önce sözünü ettiğim gibi gece hayatıdır. Burada sayısız “pintxo” barları bulunur ve özellikle yerel halk, burayı popüler bir eğlence merkezi olarak tercih ederler.
NE YENİR-NE İÇİLİR
Bask mutfağı, İspanya’da büyük ün kazanmıştır ve öte yandan uluslar arası gıda eleştirmenleri tarafından da onaylanmaktadır. Şehirde, metre kare başına düşen “Michelin” yıldızı bir hayli fazladır. Paris dışında, üç yıldızlı en fazla restoran bu şehirdedir.
Özellikle: Old Town bölgesinde “Parte Vieja” denilen yer: çok sayıda barları ve bunlarda sunulan küçük aperatifler ile ünlüdür.
Evet, bu şehirde: rakipsiz bir yerel mutfak kültürü vardır. Nefis lokma büyüklüğündeki “pintxos” yani Bask tarzı tapas muhteşem lezzetlidir.
Bu: baget etmek dilimleri arasına her türlü deniz ürünü ve domuz etinin konulması ile hazırlanır ve sopalarla yenilir. Bunu, içki yanında tercih ediyorlar ve genellikle yerel halk, gece eğlencesinde, her bara uğrayarak bir-iki pintxos yemeyi tercih ediyorlar, yani bir bara oturup ta birçok pintxos yemek tercih edilmiyor.
Öte yandan, deniz ürünlerini sevenler için, bunların muhteşem lezzetler olduğunu hatırlatmam gerek. Zaten, şehirde bir de “Aşçılık Okulu” bulunuyor. Bu mutfak okulu ve araştırma enstitüsü: şef Ferran Adrian başkanlığındaki danışma kurulu tarafından işletiliyor ve 4 yıllık lisans eğitimi yanında, gastronomi meraklıları ve profesyonel aşçılar için geçici ve sürekli eğitimler de verilebiliyor.
Bunların haricinde yine bölgeye özgü yemek önerileri isterseniz: “marmitako” olabilir. Orkinos ve patates ile yapılan bir tür güveç, gayet doyurucudur. “Txangurro” ise bir tür soslu, pişmiş örümcek yengecidir. “Bacalao al pil pil” ise sarımsak, zeytinyağı ve sıcak biber ile yapılan morina balığı yemeğidir.
Evet, nerede yenir derseniz: Oditoryum ve kongre merkezi yanında, Zurriola plajının yanındaki “Ni Neu” tercih edilebilir. Ayrıca, şehrin dünyaca ünlü gurme restoranı “Arzak” düşünülebilir. Ancak, Arzak, bu kadar ünlü olmasının yanında, yaklaşık 3-4 ay öncesinden rezervasyon yaptırılarak gidilen bir yerdir.
Yani, gezginler için daha çok sosyete ve zenginler için uygundur. Yine de, şehirde böyle bir yer olduğunu bilmenizi istedim. Restoranlar öğle yemekleri için saat: 13.00-13.30 gibi açılırlar ve saat 15.30-16.00 gibi kapanırlar. Akşam yemeği için ise, saat: 20.30-21.00 gibi açılırlar. Çoğu İspanyol, akşam yemeği için saat 22.00’de evlerinden çıkarlar.
Hani, şehrin en ünlü restoranı olarak “Arzak” tan söz etmiştim ve oranın pahalı olduğunu söylemiştim ya, orta fiyatlı birkaç güzel restorandan daha söz etmek istiyorum. “Kokotxa” Agosta ve Campanario köşesindedir. Hemen Santa Maria Bazilikası yanındadır.
Burada bir yerel “degustacion” menüsü denemek isterseniz, muhtemelen 60 euro ücret ödemeniz gerekir. Bu menü diğer restoranlarda 120 euro civarındadır. Ya da öğle yemeğinde, basit “del dia” deneyin ve sadece 25 euro ödeyin. “Bodegon Alejandro” bu aile restoranı, geleneksel Bask mutfağı ürünleri sunar.
Duvarları geleneksel Bask spor fotoğrafları ile dekore edilmiştir. Hafta içinde öğlen yemeği menüsü 13 eurodur. Son olarak “Juanito Kojua” 1947 yılında açılan bu mekan, yerel halk arasında çok popülerdir.
Tertemiz, sıcak ve ev ortamı vardır. Üst katta, deniz teması kullanılmıştır. Alt kat ise, çiftlik evi şeklinde dekore edilmiştir. Tadım menüleri 40-52 euro civarındadır. “Menü del dia” ise sadece 30 eurodur. Buraya yolunuz düşerse, büyük sütlaç denemenizi öneririm.
Şehirde kahve veya aperatif mekanı önermek gerekirse: San Telmo Müzesinin girişindeki “Cafe San Telmo” tercih edilebilir. Burada: bir kahve molası verebilirsiniz. Ayrıca: çeşitli aperatifler de atıştırmalık için idealdir.
Son olarak “Salt” isimli genellikle sörfçülerin tercih ettikleri bir pintxos ve kahve mekanı önerebilirim. İspanyol tapaslarının, Bask bölgesindeki benzerleri olan pintxos mutlaka burada denenmelidir.
Peki, şehirde ne içilir derseniz: Bask ülkesindeki şehirlerde, özellikle kırmızı şarap, yani “Navarra” ve “Rioja” tercih edilmelidir. Ayrıca, yine favori bir içecek olarak, hafif elma aromalı olan “Sagardoa” denenmelidir.
FESTİVALLER
San Sebastian şehri: her yıl Eylül ayında düzenlenen “Uluslar arası Film Festivali” ile ünlüdür. Bu festival, uzun yıllardır Avrupa’nın en ünlü ve önemli festivallerinden birisi olarak kabul edilir.
1980’li yıllarda “Muhsin Bey” isimli Türk filmi, en büyük ödüle layık görülmüştür. Ayrıca: Alfred Hitchcock, Audrey Hepburn, Elizabeth Taylor, Steven Spielberg, Bette Davis, Gregory Peck, Al Pacino gibi sinema dünyasının birçok ünlü yıldızı, burayı ziyaret etmiştir.
Her yıl “Temmuz” ayında, San Sebastian Caz Festivali düzenlenir. Bu festival de, Avrupa ve İspanya’nın en önemli ve eski caz festivallerinden biri sayılır. Bu festivalde, her yıl milyonlarca müziksever buraya akın ederler. Ayrıca caz müzisyenleri davet edilir ve konserler, şehrin farklı bölgelerinde yapılır. Birçok etkinlik ücretsiz yapılır.
Her yıl “Ağustos” ayında, şehirde bu kez, Klasik Müzik Festivali “Quincena Musical de San Sebastian” düzenlenir. Bu festival, ilk olarak 1939 yılında düzenlenmiş ve günümüze kadar sürdürülmektedir.
Son olarak, her yılın ikinci ayında, ilk cumartesi günü kutlanan “Caldereros” şenliklerinden söz etmek istiyorum. Bu etkinliklerde, yerliler şehir sokaklarında yürürken, tencere ve tavalar ile gürültü yapıyorlar ve bu festival tam olarak gürültü üzerine kurgulanmıştır.
Yürüyüşe katılanların çoğu çingene giysileri giyerler ve gürültüler eşliğinde dans ederek ilerlerler. Festivalin ilk olarak 1884 yılında kutlanmaya başlandığı söyleniyor.