Singapur Santoza Adası; ülkenin en önemli gösteri merkezlerinden biri. Bir gününüzü ayırmanız gerek. Burası, sonuçta bir ada, ancak hemen hemen her şey var.
Buraya gitmek için, metroyu kullanabilirsiniz, ama kesinlikle teleferik ile gitmeyi tercih edin. Yalnız, yükseklik korkusu olanlar varsa, bunların teleferiğe binmesi kesinlikle sorun yaratır. Yükseklik korkunuz varsa, dikkat teleferiğe sakın binmeyin, çünkü, çok yüksekten ve 20-25 dakikada gidilen bir yolculuk.
Evet, teleferiğe binmeyi tercih ederseniz ki, mutlaka tercih edin.
Faber Tepesine gitmelisiniz. Bu tepenin özelliği şu; İkinci Dünya Savaşında, İngiliz askerleri, Japon donanmasına karşı, bu tepeden savaşmışlar. Yani, tüm bölgeye hakim bir tepe. Burada teleferiğe binmeden önce, seyir tepesinden muhteşem manzarayı seyredin, fotoğraf çekin, sonra alışveriş bölümüne geçin. Oradan mutlaka satın alabileceğiniz veya almak isteyeceğiniz birkaç parça hediyelik eşya olacaktır, bu bölümleri geçtikten sonra, teleferiğe binin.
Birkaç saniye sonra, muhteşem bir yüksekliktesiniz, altınızda, masmavi bir deniz, ayrıldığınız bölümde muhteşem gökdelenlerin oluşturduğu bir siluet, deniz kıyısında liman ve yine denizde seyir halinde veya limana demirlemiş birçok gemi göreceksiniz.
Gittiğiniz istikamette yemyeşil bir ada. 20-25 dakika bu güzelliğin keyfini çıkarın, isterseniz teleferiğe binmeden önce dondurma dahi alabilirsiniz ve bu güzelliği dondurmanızı tadarak da çıkarabilirsiniz.
Teleferikle adaya vardığınızda, teleferikten inince, sizi ağaçların üzerinde veya yerlerde oynaşan maymunlar karşılıyor. Maymunlar özgürce yaşıyorlar. Sonra, mumyalar müzesine giriyorsunuz.
Mumyalar Müzesi
Kapalı bir alanda, koridorlar oluşturulmuş, labirent gibi bu koridorlarda Singapur kültüründe yer alan yerel insanların kıyafetleri ve insan tipleri mumya heykeller ile ifade edilmeye çalışılmıştır.
Gerçekten mumya heykellerin canlılığına hayran kalıyorsunuz. Derken, kapalı ve sinema perdesinin bulunduğu bir mekana alınıyorsunuz, ışıklar sönüyor ve başlıyor bir filim, Singapur’un kuruluş öyküsü.
Merak etmeyin saatlerce kafa patlatmıyorlar, en fazla yarım saat bunu çekmek zorunda kalıyorsunuz. Sonra yine mumyalar müzesini gezmeye devam ve müzeden çıkıyorsunuz.
Su altı Dünyası
Bu sefer, adanın en büyük güzelliklerinden biri olan, su altı dünyası. Girişte, sığ havuzda, vatoz ve kedi balıklarını görüyor ve ellerinizle sırtlarına dokunmak suretiyle onları sevebiliyorsunuz. Elbette, vatozların zehirli kuyruk iğneleri çıkarılmış, herhangi bir tehlike yok. Kaplumbağaları ellerinizle besleme şansınızda yaratılmış.
Sonra: dünyanın en iyi tropikal deniz canlılarını görebileceğiniz bir akvaryuma giriyorsunuz. Akrilikten yapılan bir tüneldesiniz. Siz yürüme yoluna giriyorsunuz ve yerdeki yürüme bandının üzerinde hareket etmeye başlıyorsunuz, sanırım insanlar canlıların muhteşemliğine kapılıp, tünelde birikim olmasın diye, yere yürüme bandı yapmışlar. Evet, yürüme bandı üzerinde ilerlerken, hemen üstünüzden, veya 1 metre sağınızdan veya bir metre solunuzdan, dünyanın en vahşi balıkları olan köpekbalıkları geçiyor, biraz ürkütücü ama gerçekten muhteşem bir görüntü.dür.
Köpekbalıkları yanında, daha birçok iri deniz canlısı, gerçeklerini ancak, filmlerde görebileceğimiz türde deniz canlıları, hemen yakınınızda.
Tünel bittikten sonra, yine her türlü deniz canlısının bulunduğu ve ayrıca okyanuslarda yaşadığı yazılı deniz canlıları, bunlar ayrı akvaryumlarda yaşatılıyorlar, bunları da görmek ve incelemek, birçok dakikanızı alıyor.
Büyük Havuz ve suların dansı şovu
Adadaki son etkinlik, akvaryumdan çıktıktan sonra, bir süre yürüyüş mesafesinde. Büyük bir havuz ve bunun hemen önüne kurulmuş, büyük bir tribün bloğu bulunuyor.
Burada tahtadan oturma yerleri vardır.
Havanın kararmasını bekliyorsunuz. Hava karardıktan sonra ki, uzaktan adada ki muhteşem bir kısım heykelin ve özellikle Singapur’un simgesi olan aslan heykelinin ışıklandırıldığını görüp, görüntüyü keyifle izliyorsunuz.
Evet, hava iyice karardı, havuzdan, fıskiyelerle muhteşem bir gösteri başlıyor, fıskiyeler değişik yön ve hızla sulara sanki dans ettiriyor, görüntü harika.
Daha sonra, fıskiyelerin aynı yönde ve aynı yükseklikte su atması ile, havuzun üstünde, gerçekten büyük boyutlu bir sinema perdesi oluşuyor. Sulardan oluşturulan bir film perdesi. Bu perde üzerine, projeksiyon yardımı ile çeşitli görüntüler verilerek, ışık ile Singapur’un kuruluşu anlatılmaya başlanıyor. Bu arada, havuzun ön bölümündeki beton platformda, özel giysili bir dansçı, dansları ile gösteriye katılıyor, tabii fonda yüksek volümlü ve muhteşem bir müzik, görüntünün güzelliğini yoğunlaştırıyor.
Tamamen su perdesi üzerine projeksiyon ile yansıtılan görüntü ve renkler, fonda muhteşem bir müzik, önde dans eden dansçı, işte olağanüstü bir gösterinin tek yorumu bu, mutlaka görülmeli, dünyanın başka yerinde yapılmadığını söyledikleri bu gösteri mutlaka izlenmeli, teknoloji ile sanatın birleştiği bu güzellik mutlaka görülmeli. Dünyanın başka bir yerinde izleyebileceğiniz kuşkulu, kesinlikle katılın, kaçırmayın.