Gümüşhane ilinin en eski ilçelerinden biri. Burada bulunan “Tomara şelalesi” muhteşem bir doğa harikası, buralara yolunuz düşerse, mutlaka bu güzelliği görmenizi öneririm.
ULAŞIM
Şiran ilçesinin, bağlı bulunduğu Gümüşhane il merkezine uzaklığı: 101 km. Şiran-Kelkit arası uzaklık; 30 km. Şiran-Torul arası uzaklık: 121 km. Şiran-Köse arası uzaklık: 55 km. Şiran-Kürtün arası uzaklık: 156 km. Şiran-Erzincan arası uzaklık: 105 km.
TARİH
Yörenin tarihi hakkında pek eskilere kadar gidebilmek mümkün değil. Şöyle ki, yöreye 1020 yıllarında ilk Türk boylarının ulaştığı bilinmektedir. İlçenin ilk kuruluşu hakkındaki söylentilere göre: doğudan gelen bir kervan, o zamanlar, ormanlık bir bölge olan ilçe merkezinden geçerken, develer deve yokuşunda yorulur ve mola verirler. Mola verilen yer: Hacıoğlu mahallesindeki çeşme başı. Bölge kervancıların hoşuna gider ve yöreden ayrılmazlar, yerleşirler.
1473 yılındaki Otlukbeli savaşı sonrasında, Osmanlılar, bölgeyi ele geçirirler. Tanzimat’ın ilanından sonra, ilçe, Erzurum’a bağlanır. 1865 yılında yapılan düzenleme ile ise, Gümüşhane’ye bağlanır.
İlçe merkezi, Erenkaya köyünün bulunduğu yerde iken; 1800’lü yılların başında bugün bulunduğu yere taşınmıştır.
1925 yılında, ilçe statüsü kazanır.
Şiran kelimesi: Farsçadan gelmekte olup “aslanlar” anlamındadır. Bu isim: söylentilere göre, Yavuz Sultan Selim tarafından verilmiştir. Bunun dışında: Şiran kelimesine, Latin kaynaklarında “Sharian” olarak rastlanmaktadır.
Bu kelime: kutsal kitapta belirtilen “Saharon” yani “Kutsal ova” anlamına gelebilir. İlçenin ismi, bir süre de, “Kherisan” olarak kullanılmıştır. Hatta: Şeyran olarak kullanıldığı da olmuştur. 1933 yılında, Şiran ismi kullanılmaya başlanır.
GENEL
Gümüşhane ilinin, en eski ilçesidir. Deniz seviyesinden: 1311 metre yüksekliktedir.
Yörenin en önemli akarsuyu: Kelkit çayıdır.
İklim: Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri iklimleri arasında, bölgede, bir geçiş iklimi görülür. Buna göre: yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer.
Nüfus yoğunluğuna bakılınca: ilçenin, özellikle gençler olmak üzere, dışarıya yoğun göç verdiği görülür.
Yörenin ekonomik durumu değerlendirildiğinde: halkın geçimini karşılamak için, sebzecilik ve meyvecilik yaptığı görülür. Özellikle: elma üretimi yoğundur. Ayrıca: hayvancılıkla uğraşılır. Halkın bir bölümü: arıcılık ile de uğraşmaktadır.
ŞİRAN TOMARA ŞELALESİ KÜLTÜR VE TURİZM FESTİVALİ
Yörede, her yıl geleneksel olarak, Tomara Festivali düzenleniyor. Festival zamanı: Temmuz ayının başı. Festival etkinliklerinde: çeşitli sanatçıların konserleri ve başka etkinlikler düzenleniyor. Tabii tüm etkinliklerin temelinde, Tomara şelalesi var.
KONAKLAMA
Şiran Öğretmenevi.19.Mayıs Caddesi. Belediye Sitesi. 456-5117874
NE SATIN ALINIR
ALA KİLİM
İlçenin hemen hemen bütün köylerinde dokunmaktadır. Yapılan arkeolojik araştırmalarda, Ala kilim’in bu yörede yaklaşık 500 yıldır dokunduğu ortaya çıkmış.
Çeşitli model ve motiflerde üretilen kilimler: ağaç tezgahlarda, yün örgü kullanılarak dokunmaktadır. En büyük özelliği: tamamen kök boya kullanılması.
GEZİLECEK YERLER
TOMARA ŞELALESİ
İlçe merkezine, 14 km. uzaklıkta, Seydibaba köyündedir. İlçe merkezinden, Seydibaba köyüne dolmuşlar ile gidebilir ve sonraki 1 km. lik yolu yürüyebilirsiniz.
Burada, tepenin yamacından, kayaların arasından çıkan sular, yere dikey olarak akarlar ve yatağı oluştururlar. Şelalenin en büyük özelliği: hemen kaynağında oluşmasıdır. Su oldukça soğuk. Çevrede ise: fındık, meşe, gürgen türü muhteşem bir bitki örtüsü var.
Evet, yaklaşık 25 metre yükseklikten aşağıya dökülüyorlar. Sesi çok uzaklardan duyulabiliyor. Muhteşem bir görüntü. Tomara şelalesi civarında herhangi bir tesis yok. İhtiyaç maddelerini, Seydibaba köyünden temin edebilirsiniz. Bu arada, son bir not: Tomara şelalesi döküldükten sonra, oluşan nehir, vadi içinde kıvrımlar oluşturarak akıyor ve rafting için uygun bir parkur ortaya çıkıyor.
ÇAKIRKAYA KAYA KİLİSESİ
İlçe merkezine bağlı, Çakırkaya köyündedir. Tomara şelalesinden buraya ulaşmak mümkün, pek fazla uzak değil.
Yapı: Kelkit ırmağı kıyısında, geniş bir düzlük karşısındaki kayalara oyulmuş. Tamamen kaya bloku içinde oyulması, düzgün ve özenli işçiliğiyle önem kazanmaktadır. Kayalar oyularak, 4 sütun üzerine oturtulmuş, yaklaşık 20 x 30 metre ebatlarında bir alanı var.
Kilise yapısının önünde odalar, hemen yanında ise, bir kaya şapeli var. Yapan hakkında herhangi bir bilgi yok. Yapılış tarihi ise, muhtemelen 14’ncü yüzyıldır. Günümüzde, yapının ortasında yıkık sütunlar görülüyor.
Yöreye özgü, tek kaya kilisesi olması açısından ilginç. Burayı ziyaret edebilirsiniz. Tek kapıdan girişi var ve merdiven basamakları hemen hemen yok olmuş durumda. Elbette defineciler tarafından, delik-deşik edilmiş bir yer göreceğiniz hakkında şüphe yok.
ZİMON KİLİSESİ
İlçe merkezine bağlı, 20 km. uzaklıktaki, Çevrepınar (Zimon) köyündedir. 1923 yılındaki nüfus mübadelesi olmadan önce, burada Rumlar yaşıyorlarmış.
12.5 x 10 metre boyutlarında, 4 ana sütun üzerinde bulunan yapı, kesme taştan yapılmıştır. Sütun başlıkları, geometrik şekillerle bezenmiş ve sütunlar, kurşun eritilerek, üst üste konulmuştur. Burada en dikkati çeken özellik: ana kubbe üzerinde, karşılıklı küpler konularak ses yankılanması sağlanmış olmasıdır. Kilisenin kapısı işlemelidir. Papaz yeri diye anılan bölüm ise harap olmuştur.
KULUCA
İlçe merkezine bağlı, Kuluca köyündedir.
Burası: dağ keçilerinin koruma sahası olarak belirlenmiştir. Burada: çengel boynuzlu, dağ keçilerinin bulunuyor. Ancak, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalınan bu keçilerden, halen birkaç sürü bulunuyor. Bölgeye giderseniz, bir ihtimal, yaban keçilerini görebilirsiniz, ama avlanma düşünenler için, kesinlikle yasak.