Malatya Arapkir denilince, akla hemen üzüm gelir. Arapkir yazdım ama, birçok yerde de “Arapgir” olarak geçiyor. Arapkir ilçesine uğradım ve bir gün kaldım.
ULAŞIM
İlçe, il merkezi olan Malatya’ya: 114 km. uzaklıktadır. Arapkir-Sivas/Divriği arasındaki uzaklık: 75 km. Arapkir-Elazığ/Keban arasındaki uzaklık: 45 km.
TARİHİ
İlçenin eski ismi: Daskuza. Yerleşim yerinin: MÖ.1200 yıllarında kurulduğu ve ilk yerleşimcilerin ise: Muşkiler olduğu sanılıyor. Yani, günümüzdeki Osmanpaşa Mahallesi.
Bölgede, daha sonra takip eden süreçte ise: Hititler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Anadolu Selçukluları, Anadolu Beylikleri ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlardır.
1178 yılında, Selçuklular ile birlikte, Türkler yörede egemenliği ele geçirirler. 1514 yılındaki Çaldıran Savaşından sonra ise, Osmanlılar bölgeyi fethederler.
Arapkir: 1924 yılında, Malatya iline bağlı bir ilçe olur.
Bir zamanlar, çok sayıda Ermeni yaşayan bu şirin ilçemizde, hala tek-tük Ermeni’ye rastlamak mümkün.
GENEL
İlçe, Doğu Anadolu bölgesinin, Yukarı Fırat bölümündedir. İlçe merkezinin rakımı: 1170 metredir. En yüksek yer ise, 2020 metre ile, Göldağı.
İlçe, dünyanın başka herhangi bir yerinde yetişmeyen: Siyah köhnü ve Aşık Beyazı isimli üzümleriyle ünlüdür. Her yıl, ilçede Eylül ayında “Bağbozumu” şenlikleri yapılmaktadır. Bunun dışında, bitki örtüsü: genel olarak bozkır.
Yörede, tipik karasal iklim hakimdir. Buna göre: yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yoğun kar yağışlı geçer. Ancak, Keban Baraj gölünün etkisiyle, yörenin ikliminde, yakın geçmişten sonra, yumuşama görülmektedir. Özellikle, güneydeki bölümlerde, kar yağışı çok daha azdır.
KÖHNÜ ÜZÜMÜ
Sofralık ve şaraplık olarak üretilen üzüm: bölgeye has bir üzüm cinsi olarak biliniyor. Üzümler: önceki yıllarda, yük hayvanlarının sırtında, günümüzde ise motorlu araçlar ile, yöreye özgü, derin ve uzun sandıklarla taşınıyor. Bu tür üzümün: raf ömrü uzundur. Uygun ortamlarda: kış boyunca bekletilebilir. Ayrıca: uygun ortamlarda kurutularak kullanılır veya pekmez, pestil ve sirke yapılabilir.
NE YENİR
İlçede, yemenizi önerebileceğim yöresel tatlar: çarşı ekmeği ve kebap. Ancak, kebap deyince, karşınıza farklı bir şeyin servis edileceğini unutmayın. Dolmalık biberi, ipe geçirip, fırında pişiriyorlar. Onun adı: kebap. Ama, unutmayın buranın biberi, yani dolmalık biberi muhteşem güzel ve lezzetli.
NE SATIN ALINIR
İlginizi çekerse, buraya has bir hediyelik veya hatıra olarak: tahta-çivili ayakkabı satın alabilirsiniz. Günümüzde çok azalan, yöresel el emeği bu ürünleri mutlaka satın almalısınız.
Bunun dışında: Köhnü üzümü mamulleri, kara dut, kuru kayısı, pestil, pekmez ve bulgur satın alabilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER
ULU CAMİ VE HANKAH
Eski Arapkir bölgesinde: kayalık bir alandadır. Karşısında baktığınızda çok bir şey ifade etmiyor. Ama: muhteşem bir taş işçilik ve mükemmel pandantifler ve kemerler var.
Kitabesi yoktur. Ancak: 14.yüzyılda, İlhanlılar döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Yani: Arapkir Osmanlılara geçmeden önce yapılmış.
Yapının en gösterişli yanı: kuzey yönünde bulunan ana giriş kapısıdır. İşlemeli mihrabı da muhteşem. Taş işlemeciliği, buralarda üst düzeylere çıkmış. Süslemelerde: abartısız bitkisel ve geometrik şekiller var.
Yapı: yığma tekniğiyle, kesme taştan yapılmış olup, yörenin en gösterişli yapılarından biri olarak öne çıkmakta ve ziyaretçi çekmektedir. Caminin minaresi yok.
Cami yapısının hemen yanında: Karabaş-ı Veli Zaviyesi var. Bu iki bölümlü Hankah: mescit ve çilehaneden oluşuyor. Hankah’ın üst odaları, ulu caminin, görkemli taç kapısına bakıyor.
ARAPKİR KALESİ
Eski şehir bölgesinde, hakim bir noktada bulunan yapıdan, günümüze sadece birkaç burç ve duvar kısmı kalmıştır. Kale yapısı, özellikle içme suyuna ait kanal şebekesiyle ilgi çekiyor. Surlar: taş ve kireç harcı ile yapılmıştır. Kale bölgesinde, günümüze kadar herhangi bir resmi arkeolojik kazı çalışması yapılmamış.
MEYDAN KÖPRÜSÜ
Kozluk çayı üzerindedir. İlçe merkezinde, Osman Paşa mahallesindedir. Köprünün: tarihi ipek yolu üzerinde bulunması önemli. Yapı: iki kemerlidir. Kesme taştan yapılmıştır. Hemen yanında, Sultan Murat köprüsü var. Her iki köprüde, günümüzde kullanılmaktadır.
CAFER PAŞA CAMİSİ
Eski Arapkir bölgesinde, Osman Paşa Mahallesindedir. Yapı: 14.yüzyılda, Şeyh Masan tarafından yaptırılmış, İlhanlı dönemi eseridir. Kitabesine göre: 1693 yılında, Cafer Paşa tarafından tamir ettirilmiştir. Kare planlı yapı, tek kubbeli, tek minarelidir. Osmanlı döneminde, gezgin dervişlerin barınma sorunlarını çözen çift işlevli camilerdendir. Minaresi: kare kaide üzerine, sekizgen papuçlu ve on iki köşesi olan bir gövdeden oluşur. Şerefesinin altında: üç sıra halinde mukarnaslar var. Halen ibadete açıktır.
MİR-İ LİVA AHMET PAŞA CAMİSİ
İlçe merkezinde: İsaoğlu Mahallesindedir. Osmanlı dönemi yapısı olan bu cami: 18.yüzyılda, Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami: kubbesizdir. Dikdörtgen planlı ve tamamen kesme taştan yapılmıştır. Minaresi: batı köşede ve taştan yapılmış olarak dikkat çekmektedir.
MOLLA EYÜP CAMİSİ
İlçe merkezinde, Osman Paşa mahallesindedir. Ispanakcı Mustafa Paşa kütüphanesi olarak da bilinir. Ancak, bugünkü görünümü, bir kütüphaneden ziyade, mescide benziyor. Yapıya, giriş kuzeydendir. Kesme taş ve moloz taş kullanılarak yapılan yapının üzeri kubbelidir. Günümüze, çok harap olarak gelmiştir.
GÜMRÜKÇÜ OSMAN PAŞA CAMİSİ VE HAMAMI
Eski Arapkir bölgesinde, Arapkir çayı kıyısındadır. Kitabesine göre: 1787 yılında, Osmanlı paşalarından, Gümrükçü Osman Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapı: kesme taştan yapılmış olup, tek minarelidir. Son cemaat yeri ahşaptır. İyi bir restorasyondan geçirilen camide, çok değerli bir kuran-ı kerim bulunmakta iken ceylan derisine yazılmış, el yazmalı kuran-ı kerim, yakın zaman öncesinde çalınmıştır.
ÇOBANOĞLU KONAĞI
Osmanlı Paşalarından, Cevat Şakir Paşa’nın konağıdır. Giriş katı ile birlikte, 3 katlıdır. Duvarları taş malzeme ile örülmüş olup, aralara ahşap hatıllar atılmıştır.
MİLLET HANI
İlçe merkezi, Köseoğlu Mahallesindedir. Mirtiva Ahmet Bey camisinin tam karşısında bulunuyor.
Han: 1889 yılında, kilise vakfı tarafından inşa edilmiştir. Yapıldığı dönemlerde, burası, canlı bir ticaret merkeziymiş. Zaman içinde gerileyen ticaret ile birlikte, burası da terk edilmiş. Yani, bir zamanlar, burada üretilen her çeşit mal, dışarıya gönderiliyormuş. Günümüzde, han, restorasyona tabi tutulmuş.
ONAR KÖYÜ
İlçe merkezine 15 km. uzaklıktaki bu köy, özgün dokusunu kaybetmemiş olması ile ilgi çekiyor. Köy; sağlam ve kayalık bir zemin üzerine kurulmuştur. 600 yıllık bir “Cem evi” ne sahiptir. Köyün güneyinde: asırlık dut ağaçları ve Roma döneminden kalma kaya mezarları var. Köyde: şarapçılık yapılıyor.
ERMENİ KİLİSESİ
Kilisenin adı: Apostalik kilisesidir. Arapkir ilçesinde, bir zamanlar, 11 bin civarında Ermeni yaşıyormuş. Bunlar: yörede 4 din kurumu ve 7 okul kurmuşlar. Bunlar: yörede, şarapçılık, iplikçilik ve ateşli silahlar yapıyorlarmış. Günümüzde: Arapkir ilçesinde, sadece 10 civarında Ermeni yaşıyormuş.