Bir ucundan, diğer ucuna, yürüyerek 20 dakikada gidilebilen, küçük bir yer. Ama, Tekirdağ limanına yakın olması nedeniyle, yakın zamanda birçok fabrikanın kurulduğu ve kurulması düşünülen, bunun sonucunda ekonomik hayatı yoğunlaşacak bir yer. Özellikle, baştaki “h” harfi çıkarılarak, yerlileri tarafından “ayrabol” olarak okunur, söylenir ve şive edilir.
ULAŞIM
Tekirdağ-Edirne kara yolu üzerinde, oldukça merkezi bir konumdadır. Hayrabolu-Tekirdağ arası uzaklık: 52 km.
TARİHİ
Hayrabolu’nun eski adı: Chariupolis. Yani: rüzgarlı şehir. Bugünkü ismi ise, Türkler tarafından fethedilmesinden sonraki adı olan “Hanripol” kelimesinden “Hayri-bol” ve son olarak “Hayrabolu” olmuştur.
Bölgede yapılan arkeolojik araştırmalarda: tarihi süreç içinde: Makedon, Hun, Avar, Peçenek, Roma, Bizans egemenlikleri ve 1368 yılında, Türkler tarafından bölgede hakimiyet kurulması. Türk güçlerinin yoğunluğunu, Yörükler oluşturmuştur. Bu Yörük güçlerinin komutanları ise, Hayrabolu ve Çorlu yörelerinde otururlarmış. Tabii bunlarla birlikte, bölgede, çok sayıda, Yörük boyları yerleşmiştir.
1829 ve 1878 yılında Ruslar, 1912 yılında Bulgarlar ve 1914 yılında Yunanlılar, bölgeyi işgal ederler. 1922 yılında, işgal sona erdirilir.
HAYRABOLU KURULUŞ EFSANESİ
Söylenenlere göre: Hayrabolu’nun bulunduğu yer, antik dönemlerde: ormanlıktı. Bir gün: bu bölgenin dışında yaşayan, göçebe bir kavimin koyunları, buralarda kaybolur. Bütün kabile, günlerce, ormanlarda koyunlarını ararlar. Bu aramalardan bitkin düşen bir çoban: böğürtlen ve diğer yemişlerin bol olduğu bir yerde oturup, biraz dinlenmek ister.
Dinlenirken, çalılıklardan topladığı yemişleri yemeye başlar. O anda, hiç beklenmeyen bir olay olur. Çobanın üzerine oturduğu taş, döner ve güney istikametinde oturmuş olan çoban, kuzey istikametinde oturur hale gelir. Bu durumdan çok korkan çoban, koşarak oradan uzaklaşır ve kabilesinin bulunduğu yere gider.
Durumu, yani taşın dönmesini, kabile reisi ve ailesine anlatır. Çobanın anlattıklarını dinleyenler, hep birlikte Döner Kayanın bulunduğu yere gitmeye karar verirler. Giderler, çobanın söylediği kayayı bulurlar. Kaya, hafif yüksek bir bayırda bulunmaktadır.
Bayıra tırmandıklarında, bir bakarlar: günlerdir aradıkları koyunlarının hepsi oradadır. Bunun üzerine, kabile, bulunduğu yeri terk eder ve gelip buraya, bayırın bulunduğu yere yerleşirler. Evet, koyunların bulunduğu bayır, günümüzdeki Hayrabolu’nun bulunduğu yerdir.
Döner kayanın bulunduğu yer ise: Kahya Mahallesinde, mezarlıklar mevkiindeki “Döner kaya” olarak anılan yerdir. Kaya, günümüzde toprak altında kalmış olmasına rağmen, bulunduğu mevki olarak kuzey rüzgarlarını almaktadır. Zaten bu nedenle, Hayrabolu yöresine “Rüzgarlı şehir” de denilmektedir.
GENEL
Bölgenin en verimli toprakları, Hayrabolu ilçesi sınırları içinde, Ergene havzasında, Hayrabolu deresi vadisindedir. Hayrabolu deresinin oluşturduğu bu vadinin, güney yamacı daha diktir. Zaten, Hayrabolu deresi, ilçe merkezinden de geçiyor ve Ergene ırmağına dökülüyor. Bu topraklar üzerinde: ayçiçeği ve buğdaya dayalı, tarımsal faaliyetler sürdürülüyor.
İklim durumu incelendiğinde, bölgede: Trakya geçiş ikliminin egemen olduğu görülür. Buna göre, kışlar oldukça yağışlı ve çok soğuk, yazlar ise az yağışlı ve sıcaktır.
Trakya’da, çoğu yörede olduğu gibi, burada da, büyük askeri tesisler var. Özellikle, tatil günlerinde, çarşıda asker kişi sayısı yoğunlaşıyor. Zaten: ilçede, internet kafe ve birahane sayısı, üst düzeyde. Her ana cadde veya ana caddeye yakın sokakta, bir internet kafe görmek mümkün.
AYÇİÇEK FESTİVALİ
Bu festival, Hayrabolu ilçesinde, 1991 yılından bu yana yapılmaktadır. Her yıl Ağustos ayının, 2. haftasında yapılan bu festivalde: konserler, yelkenli yarışları, fuarlar, motokros yarışları ve diğer çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
NE YENİR. NE İÇİLİR
Hayrabolu’da, peynir helvası. Bu tatlı: höşmerime benzen ama höşmerim değildir. Kemalpaşa tatlısından daha büyük ve tuzsuz peynirle yapılır.
GEZİLECEK YERLER
SARSAN BABA (ŞAİR AHMEDİ) TÜRBESİ
Kanuni Sultan Süleyman’ın, deve kolları komutanı ve çağının büyük şairi: Melami pirlerinden Ahmed-i Serban’ın türbesi burada bulunuyor. Şair, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış ve Bağdat seferine katılmıştır. Türbe yapısı: 1527 yılında yapılmıştır. Kaygusuz isimli bir divanı bulunmaktadır. Bu kişi: Hayrabolu’ya yerleşmiş ve 1545 yılında ölmüştür.
ULU CAMİ (GÜZELCE HASAN BEY CAMİİ)
Sultan II. Beyazıt’ın damadı Güzelce Hasan Bey tarafından, 1500 yılında yaptırılmıştır. 1877 yılında, restorasyon yapılmış olup, 1920 yılındaki depremde büyük hasar görmüştür. 1947 yılında yeniden onarım görmüştür. Bu cami hakkında ilginç bir not var.
Amerika’daki Southern California Üniversitesinden bir heyet gelerek, cami mimarisi üzerinde çeşitli incelemeler yapmışlar ve bu incelemeler sonucunda: caminin ses ve gün ışığı alma sistemlerini çok beğenmişlerdir.
HACILAR KÖYÜ TÜMÜLÜSÜ
Yüksekliği: 9.5 metre ve çapı: 60 metredir. Kazılar sonucunda, Tümülüs içinde: kremasyon mezar tipi bulunmuştur. Buna göre: ölü, yakıldığı yere gömülmüştür. Mezar çukurunun önünde, ziyafetlerin yapıldığı ve atının yakıldığı yuvarlak bir çukur daha bulunmuştur.
Gömülen kişi, mezarda bulunan kılıç, mızrak ve kalkanından anlaşıldığına göre, Roma döneminde yaşamış, Traklı bir komutandır. MS.1.yüzyıla tarihlenir.
PAŞA CAMİ
1419 yılında yapılmıştır. Yöre halkı tarafından “Çelebi Sultan Mehmet Camisi” olarak da bilinir. Camiyi yaptıran, Çelebi Sultan Mehmet, mimarı ise: Hacı İvaz’dır.
Cami yapısı: 1875 yılında, büyük onarım görmüştür. Ayrıca: 2004 yılında yeniden bir onarım görmüş ve 2005 yılında ibadete açılmıştır.
HACILAR KÖPRÜSÜ
1859 yılında, Vali Ahmet Ataullah Bey tarafından yaptırılmıştır. Tekirdağ yolu üzerinde, Hayrabolu deresinin üstündedir. Altı gözlü bir köprüdür. Ancak, ilk yapılan orijinal köprü daha sonra yıkılmış ve 1861 yılında yeniden yapılmıştır. Köprü: günümüzde de kullanılmaktadır.
Tekirdağ şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.
Edirne şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.